Adam - Oktay Sinanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Adam kimin eseri? Adam kitabının yazarı kimdir? Adam konusu ve anafikri nedir? Adam kitabı ne anlatıyor? Adam PDF indirme linki var mı? Adam kitabının yazarı Oktay Sinanoğlu kimdir? İşte Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Oktay Sinanoğlu
Yayın Evi: Bilim & Gönül Yayınevi
İSBN: 9786054569076
Sayfa Sayısı: 320
Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
O içimizden biri bizim gibi. Adam her an sen, ben veya başkası olabilir. Genç mi orta yaşlı mı, kadın mı erkek mi? Farketmez.
İnsan temel hak ve özgürlüklerine inanan biri. Gerçekten özgürlükçü, demokrasi hayranı, cesur biri. Dünyanın gidebileceği kötü durumu önceden görüp kendince dur diyebilecek kadar yürekli biri. Adam küreselcilerle daha iyi bir gelecek için mücadele eden biri. Kafayı çalıştırmak lâzım, adamın yaptığı gibi ve cesur olmak gerektiğinde.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Adam isimli hikâyesinde gündemdeki küreselcilerin oyunlarını adam kahramanı vasıtasıyla okuyucularına aktarıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Adam Alıntıları - Sözleri
- Avrupalı olacak isek bakın, Avrupa'da her yerde trenler, tramwaylar var. Niye Avrupa'nın iyi taraflarını kendimize örnek almıyoruz? Niye Amerika'nın petrol tüketimine göre ayarlanmış, insanı düşünmeyen, bozuk ve çarpık yaşam tarzını Türkiye'de uygulatılmasına engel olmuyoruz?
- Atatürkçüyüz deyip de, bunu İslam düşmanlığına tercüme edenler Atatürk'ün de en büyük meselesi, milli eğitim konusunda hiç gık çıkarmamışlardır. Burada oyunlar dönmektedir.
- Her yeri alacaklar demişti, sırasıyla, her yeri, Irak bir başlangıç.
- Bugün dışardan tasvip edilmeyen biri Türkiye'de dekan bile olamaz. Durum o derece vahim ve illet o derece müzmindir.
- Tramvay hattı ile ulaşım çok kolay, ucuz ve vakit kaybı da az oluyor. Eskiden İstanbul'da her yerde yolun ortasında veya iki yanında tramvaylar vardı. 1950'lerde hepsi söktürüldü.
- Gençlar matematik ve bilgisayar öğrenecek, kafalar zehir gibi çalışacak, gözler zekayla parlayacak Atatürk'ün Cumhuriyeti kurduğu zaman gibi tekrar hedeflere yöneleceğiz kol kola tek vücut bir millet.
- Haitili zenci Jackson'un da dediği gibi "Öz kültürünü kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir."
- Menderes zamanında yer isimleri Yunanca bozuntusu isimlere çevrilmesi başlamıştı.
- Nutuk'ta Atatürk'ün, "Muhasır medeniyetin de önüne geçeceğiz, taklitçi değiliz." dediği yeri "Batılaşacağız" diye değiştirmişler.
- Sahte mezheplerle kandırılmışlık Türkiye'de tabana yayıldı. Sahte müslümanlık Türkiye için en vahimi. Halk da öyle gidiyor.
- Yamyam ülkesine kaçmak çare değil,Batı çöküşte Doğu’da ise gelecek var. Türkiye’nin sorunları halledilemeyecek sorunlar değildir. Batı’nın bize taktığı zincirlerden kurtulursak elbet.
- Milli olmayan, kendi kimliğini bilmeyen, kendi kültürüne, kendi diline, dinine sahip çıkmayan evrensel de olamaz.
- Türkler her yerde aralarındaki dil ve kültür ruhunu canlı tuttukça nerede oldukları fark etmez.
- Türk olmak gönül ve zihin meselesidir.
- Dünya sahnesinden yüzlerce medeniyet gelmiş geçmiş, ama zulüm ve hunharlığa dayalı, insanlık anlayışı olmayan devletler hep kısa ömürlü olmuştur.
Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Başarılı bir adamın, başarısız "Adam" kitabı: Bu kitabı lise yıllarımda okumuştum. Oktay Sinanoğlu başarılı kariyeri ve Türkçe'ye olan hassasiyeti ile dikkatimi çekmişti. MIT'de, California Üniversitesinde öğrenim gördüğünden, Yale Üniversitesi'nde "tam profesörlük" unvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesi olduğundan, kendisine özel kanun çıkarılarak Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanını alan ilk ve tek bilim insanı olduğundan beklentim oldukça fazlaydı. Ancak Adam kitabının, televizyonlardaki tartışma programlarına çıkan vasat bir haber yorumcusu üslup ve seviyesinde olduğunu hatırlıyorum. Bu yüzden olsa gerek başka bir kitabını okumayı da düşünmedim. Diğer kitapları farklı olabilir tabii ki ancak bu kitabı için düşüncelerim pek olumlu olmamıştı. (Elif Çevik)
Bu kitap hem dünyayı, hem bir nimet olan Türkçe'mizi bir kez daha gözden geçirip, olaylara, olanlara farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak. Dilimizin yozlaşmaması için daha çok çaba gerektirmenizi sağlayacak. (Kaotik Okur)
Öncelikle kitabı okuma hızım ile ilgili bir metafor yapmak isterim. Kitabın yaklaşık yarısına kadar sanki dik bir yokuş çıkıyormuş gibi hissettim. Ancak sonrası çok güzel, daha dik bir yokuştan aşağı yuvarlanmak gibi. Bu metaforu yapmamın sebebi kitabın sunuluş şekli ile alakalı. Kitabın ilk yarısı hocamın çeşitli konularla alakalı görüşlerini içeriyor fakat konularla ilgili paragraflar çok bölük pörçük olduğu için olaydan çok sapabiliyorsunuz. Kitabın ikinci yarısı hocamın Ahmet Hakan ile birlikte İskele Sancak isimli bir programda yaptığı röportajı anlatıyor. Dolayısıyla bir sohbet havasında geçtiği için okuması çok keyifli oluyor. Eğer benim gibi kitabı okumaya başlayıp başlarda biraz sıkılan arkadaşlar olursa , röportaj bölümüne kadar sabretsinler. Kitabın konusuna gelicek olursak, öncelikle Türkçe'nin önemi, Türkiyede dilimize karşı oynanan oyunlar ve bu oyunlara karşı nelere dikkat etmemiz gerektiği, Tarzanca dilinin (hocam kitapta İngilizce'den Azmanca , Amerika'dan da Azmanistan olarak bahsetmektedir) nasıl bize dayatılmaya çalışıldığı ve hocamın yaptığı bilimsel çalışmalardan bahsedilmektedir. İlk bölümlerde Amerika ve Avrupa hakkında da iktisadi konulara değinilmiştir. Ancak Amerikanın ekonomisinin bitttiği ve Çin'den aldığı borçlarla ayakta durduğu olayını hiç anlayamadım. Ve de Amerika ve Avrupa'nın ekonomisi bu kadar kötüyse gerçekten , bizim vah halimize... Özet olarak Oktay Sinanoğlu'nun Türkiye için çok önemli bir değer olduğunu ve kitaplarının da okunarak onlardan feyz alınması gerektiğini düşünüyorum. (Salih Büyükkal)
Adam PDF indirme linki var mı?
Oktay Sinanoğlu - Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Oktay Sinanoğlu Kimdir?
Hayatı Babasının (Nüzhet Haşim Sinanoğlu) bir başkonsolos olarak görev yapmış olduğu Bari'de doğdu. 1939 yılında İtalya'da II.Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından ailesiyle Türkiye'ye döndü. Oktay Sinanoğlu, sonradan TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla Kimya Mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu. 1960-1961 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir. 1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi. Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi. 1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı. Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir. Yaşamı boyunca Kuantum mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M.Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniği"nde, Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu. Ünlü sanatçı Esin Afşar'ın ağabeyidir.
Oktay Sinanoğlu Kitapları - Eserleri
- Bye Bye Türkçe
- Hedef Türkiye
- Büyük Uyanış
- Ne Yapmalı?
- Göçmen Hamamı
- İlerisi İçin
- Türkiye Nereden Nereye?
- Adam
- Dayatmalar Kabusu
- Batının Batışı ve Dünyada Yeni Ufuklar
- 2050'ye 5 Kala
- Yeni Bilim Ufukları 1
- Yeni Bilim Ufukları 3
- Sözlük - Fizik, Kimya, Matematik Ana Terimleri Sözlüğü
- Yeni Bilim Ufukları 2
- Açıklamalı Fizik Kimya Matematik Ana Terimleri Sözlüğü
- Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
- Büyük Uyanış
Oktay Sinanoğlu Alıntıları - Sözleri
- Anamız bizi yesin içsin, kahvelerde otursun, piringıl yesin, mersedes kemirsin diye doğurmadı arkadaşlar. (Ne Yapmalı?)
- Borçlar bize kalkınalım diye değil, gittikçe daha bağımlı olalım, sonunda topraklarımızı bile yabancılara teslim edelim diye verilmiştir. (İlerisi İçin)
- Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak marifet değil, kimliksizlik, haysiyetsizlik alametidir. (Hedef Türkiye)
- Başörtüsü "meselesi" nin ilk ortaya atılışının ve Fransızların Türklerden öğrendikleri "tülbent" i "türban" diye telaffuz ettikleri "türban" sözcüğünün Türkçeye sokulmasının gene o yıllarda kendisine YÖK garabeti kurdurulan zat-ı şerif eliyle olduğu rivayet edilir. (Ne Yapmalı?)
- Milyonlarca canlı türündeki kimya hemen hemen hep aynı. (Yeni Bilim Ufukları 3)
- Napolyon Mısır 'a ilk ayak bastığında halk şirin görünmek ve onların isyannını önlemek için Arapça hazırlanmış kendisinin Müslüman olduğu Memlüklere karşı Osmanlı devletinin kendilerini gönderdiğiyle ilgili yalan bildiriler dağıtı. (Türkiye Nereden Nereye?)
- Özdem [Alm. Mol] [Fr., İng. mol] [Jap. moru]: Bir Avogadro sayısınca özdeciği içeren özdek niceliği. (Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü)
- "Büyük Uyanış" bahtlarına doğmuş genç kardeşlerim, ve Anadolu'nun, Asya'dan kopup gelmiş, binlerce yıllık tarih ve kültürünün verdiği ışıkla aydınlanmış canım ciğerim Türk Halkı! İş hâlledildi sanıpta sakın gevşemeyin. Mücadelemiz daha yeni başlıyor sayılır. Devam. (Büyük Uyanış)
- Nutuk'ta Atatürk'ün, "Muhasır medeniyetin de önüne geçeceğiz, taklitçi değiliz." dediği yeri "Batılaşacağız" diye değiştirmişler. (Adam)
- Benim kendime yakıştırdım en güzel unvan garibandır. Bu samimi bir histir. (Hedef Türkiye)
- Tarih olgusu milletlerin bunalımlı zamanlarında, düşüş dönemlerinde milleti bir arada tutar. O sebeple, tarih bilinci düşüş zamanlarında artar. (Türkiye Nereden Nereye?)
- Dünya sahnesinden yüzlerce medeniyet gelmiş geçmiş, ama zulüm ve hunharlığa dayalı, insanlık anlayışı olmayan devletler hep kısa ömürlü olmuştur. (Adam)
- Dahası, bizimkinlerin dedikleri hep batının dediğini teyit edip düşmanın ekmeğine yağ sürer mahiyettedir. (Ne Yapmalı?)
- İşte, medeniyet dediğin böyle olmalı. Dünyaya iyilik, güzellik, ilim ve irfan yayan olmalı. Sömürmek, insanları köle yapmak, bombalar yağdırmak, yalanlarla ülkeleri haksız yere işgal etmek, ayarlı basın-yayınla yalan haberler üretmek, istediği hükümetleri değiştirmek, istemediklerini indirivermek, suikastler, darbeler tertip etmek, rüşvetlerle bürokratları kafaya almak olmamalıdır. (Göçmen Hamamı)
- Temel inançlardan biri :"Bir"gen" - >bir proteyin" (kodlar), idi. Şimdi ise, bir "gen"in birkaç, belki yüz çeşit, proteyini kodlayabildiği düşünülüyor. (Yeni Bilim Ufukları 3)
- Dil gönlü yüzdüren gemidir. Toplumun, milletin gönlüne ise "hars-kültür" diyoruz. Demek ki toplumun kültürünü yüzdüren gemi, gene dil. (Bye Bye Türkçe)
- Türkiye'de bir dergide yabancı "mortgage" sözcüğüne, yani "ipotek"e iyi bir Türkçe karşılık verilmiş, affedersiniz "Mor-gıç" demiş. Hocanın ekonomi sistemini ciddi ciddi eleştirdiği yazıyı okurken bunu görünce höykürdüm resmen :)) (Batının Batışı ve Dünyada Yeni Ufuklar)
- Seçim sistemini öyle ayarlamışlar baştan. Muhalefet ve iktidar birbirinin aynısı. (Türkiye Nereden Nereye?)
- Dalga işlevi [Alm. Wellenfunktion] [Fr. fonction d'onde] [İng. wave function] [jap. hadô-kansa]: Karesi alındığında olasılıkları veren dalga devim özelliklerini nicemsel olarak saptayıcı işlev. (Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü)
- Bir gün derste, ''Fizik tabiatın müziğidir.'' dedim. Bu sözüme sınıftaki dinleyiciden bir güzel bir karşılık geldi: ''O halde, notası da matematiktir.'' Söz çok hoşuma gitti; kendisini tebrik ettim. (Yeni Bilim Ufukları 1)