Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi - Immanuel Kant Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kimin eseri? Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kitabının yazarı kimdir? Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi konusu ve anafikri nedir? Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kitabı ne anlatıyor? Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi PDF indirme linki var mı? Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kitabının yazarı Immanuel Kant kimdir? İşte Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Immanuel Kant
Çevirmen: İoanna Kuçuradi
Orijinal Adı: Grundlegung Zur Metaphysik Der Sitten
Yayın Evi: Türkiye Felsefe Kurumu
İSBN: 9789757748113
Sayfa Sayısı: 97
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Pratik Aklın Eleştirisiyle birlikte Kant'ın Etikle ilgili iki ana yapıtından biri olan ve "Eleştiri"den önce yayınlanan "Ahlâk Metafiziğinin Temellendirilmesi"nde Kant, günlük yaşamda eylemde bulunurken, kendimizle ilişkimizde temelini bulan ahlâklılığın olanağının koşullarını serimliyor.
Kant'a göre ahlâklılık, başkalarıyla ilişkilerimizde istediklerimizin her türlü kişisel çıkardan bağımsız olmasında bulunur. Ancak kendimizi ve başkalarını böyle çıkarlar için araç olarak değil, amaç olarak görerek eylemde bulunduğumuzda ahlâklı oluruz. Kişisel ve grupsal çıkarların oluşturduğu eylemler karşısında, çıkarsız hiçbirşey yapılamayacağı kanısının yaygın olduğu dünyamızda, Kant bu kitapta, erdemli yaşamanın onsuz olunamayacağı bir koşuluna -başkasını amaç olarak görme koşuluna- güçlü bir ışık tutuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi Alıntıları - Sözleri
- "Ama ne yazık ki, mutluluk kavramı öylesine belirsiz bir kavramdır ki, insan ona ulaşmayı dilese de, hiçbir zaman kesinlik ve tutarlılıkla, aslında ne dilediğini ve istediğini söyleyemez."
- İstemenin özerkliği, istemenin kendi kendine (istenen nesnelerin hertürlü özelliğinden bağımsız olarak) bir yasa olma özelliğidir. Böylece özerkliğin ilkesi şudur: ancak ve ancak, seçişinin maksimleri aynı iste mede aynı zamanda genel yasalar olarak kavranacak şekildeseçmek. Bu pratik kuralın bir buyruk olduğu, yani her akıl sahibi varlığın istemesi nin koşul olarak ona zorunlu bir şekilde bağlı olduğu, onda bulunan kavramların sırf çözümlenmesiyle kanıtlanamaz, çünkü sintetik bir önermedir; bunun için nesnenin bilgisinin ötesine ve öznenineleştirisine, yani saf pratik aklın eleştirisine gitmek gereklidir; çünkü zorunluklu olarak buyuran bir sintetik önerme tamamen a priori olarık bilinebil- meli; bu da bu bölümün işi değildir. Ne var ki, düşünülen özerklik ilkesinin, ahlâkın tek ilkesi olduğu, ahlâklılık kavramının sırf çözümlen mesiyle pekâlâ ortaya konabilir. Çünkü bu çözümlemeyle, ahlâklılık ilkesinin bir kesin buyruk olması gerektiği, bunun da —ne daha az, ne de daha çok- tam bu özerkliği buyurduğu bulunmuş oluyor.
- Soru, söz gelişi, şu olsun: dara düştüğümde, tutmama niyetiyle bir söz verebilir miyim? Sorunun taşıyabileceği “yalan yere söz vermem zekice midir, yoksa ödeve uygun mudur?” anlamları arasında kolayca fark yapıyorum, ilki daha sık olabiliyor kuşkusuz.
- . Başka yerlerde olduğu gibi burada da, saf kullanımında insan aklı, eleştirel olarak incelenmediği sürece, tek doğru yolu bulmayı başarmadan önce, olası tüm yanlış yolları denemiştir. ...
- . Yalnızca, aynı zamanda evrensel bir yasa olmasını isteyebileceğiniz özdeyiş uyarınca hareket edin. ...
- . Kendini solucan yapan kişi, üzerine basıldığında sonradan şikayet edemez. ...
- . Kendime yalnızca şunu soruyorum : "Düsturunun evrensel bir yasa olmasını sen de ister misin ?" ...
- Eyleminin maksimi sanki senin istemenle genel bir doğa yasası olacakmış gibi eylemde bulun.
- Şeylerin neliği dış ilişkilerine göre değişmez ve bunları hesaba katmaksızın, insanın mutlak değerini tek başına oluşturan şey, onun yargılanmasında dayanılacak şeydir de- yargılayan kim olursa olsun, isterse de bu en yüksek varlık olsun.
- . Mutluluk bir akıl ideali değil, hayal gücüdür. ...
- . Erdemi kendi uygun biçimiyle görmek, her türlü mantıklı şeylerin karışımından ve her türlü sahte ödül ya da kendini sevme süslemesinden arındırılmış ahlakı seyretmekten başka bir şey değildir. O zaman, sevgiler için çekici görünen her şeyi ne kadar gölgede bırakıyor. ...
- Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğüde sevmez. Kişi ancak yalnız olduğunda özgürdür çünkü...
- ...Kişinin kendisinin en iyi durumda olmasını sağlayan araçların seçiminde becerikliliğe, dar anlamda z e k â diyebiliriz. Dolayısıyla, kendi mutluluğunu sağlayan araçların seçimine ilişkin buyruk, yani zekânın buyurtusu, hep koşulludur; eylem mutlak olarak değil, başka bir amaç için yalnızca araç olarak buyurulur. Son olarak bir buyruk vardır ki, belirli bir davranışla ulaşılacak başka herhangi bir amacı koşul olarak temele koymadan, bu davranışı doğrudan doğruya buyurur. Bu buyruk k e s i n dir. Eylemin içeriğiyle ve ondan çıkacak sonuçla ilgili değil, biçimiyle ve onu ortaya çıkartan ilkeyle ilgilidir; ve bu eylemde özce iyi olan niyettir, ortaya çıkan sonuç ne olursa olsun fark etmez. Bu buyruğa a h l â k l ı l ı k buyruğu denebilir.
- . İnsanlığa, ister kendi şahsınızda ister başka birinin şahsında olsun, yalnızca bir araç olarak değil, her zaman aynı zamanda bir amaç olarak davranacak şekilde hareket edin. ...
- Saf Matematiği uygulamalı Matematikten, ya da saf Mantığı uygulamalı Mantıktan ayırdığımız gibi, istersek, saf Ahlak felsefesini (Metafiziği) uygulamalı olandan (insanın doğal yapısına uygulanandan) ayırabiliriz. Bu adlandırma ayrıca hatırlatacaktır ki, ahlâk ilkeleri insanın doğal yapısının özelliklerinde temelini bulmazlar, kendi başlarına a priori olarak var olmalıdırlar; ama bunlardan her akıl sahibi doğal yapı için olduğu gibi, insanın doğal yapısı için pratik kurallar türetilebilmeli.
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Pratik Aklın Eleştirisiyle birlikte Kant’ın Etikle ilgili iki ana yapıtından biri olan ve bu Eleştiriden önce yayınlanan Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesinde Kant, günlük yaşamda eylemlerde bulunurken kendimizle ilişkimizde temelini bulan ahlaklığın olanağının koşullarını sergiliyor. Kant’a göre ahlaklılık, başkalarıyla ilişkimizde istediklerimizin her türlü kişisel çıkardan bağımsız olmasında bulunur. Ancak kendimizi ve başkalarını böyle çıkarlar için araç olarak değil, amaç olarak görerek eylemde bulunduğumuzda ahlaklı oluruz. Kişisel ve grupsal çıkarların oluşturduğu eylemler karşısında çıkarsız hiçbir şey yapılamayacağı kanısının yaygın olduğu dünyamızda, Kant bu kitapta, erdemli yaşamının onsuz olunamayacak bir koşuluna -başkasını amaç olarak görme koşuluna- güçlü bir ışık tutuyor. (Sümeyye Gedik ⠀)
Şu kitabı okuyup anlayan bana da anlatsın arkadaş. Sanki Ferdi Tayfur hayranıyım da kazara bir jazz konserinin ortasına düşmüş gibi hissettim kendimi . Ama inat ettim arada çıkmadım, konserin sonuna kadar bekledim belki bir umut diye. Neyse anladım ki Immanuel Kant okumaya henüz hazır değilim. (Oğuzhan Yücel)
Bu eser ahlak felsefesinin temellerini ortaya koyan en önemli eserlerden biridir. Eseri okumaya başlamadan önce Kant hakkında bilgi sahibi olunması ve ikincil kaynaklardan yararlanılması eserin ve felsefesini anlaşılması için kolaylık olur. Bu kitabı üçüncü kez okuyorum ve dördüncü kez de okuyabilirim. Hala esere tam hakim değilim. Genel manada eserin anlatmak istediği eğer evrensel bir ahlak yasası varsa ki Kant'a göre vardır. Bu evrensel olabilecek olan ahlaki normlar nasıl olmalıdır. Ahlaki normlar amaç için mi yoksa araç için mi olmalıdır. Ahlakı kuralları uygularken neye göre uygulamalıyız. Bu tip sorulara yanıt aramıştır. Ödev ahlakı nedir? İyi İsteme, Buyruk, Koşullu Buyruk Koşulsuz Buyruk bu gibi kavramlara açıklık getirmiştir Kant. Ve son olarak Kant ahlakının temel kaygısı ya da amacı akla uygun davranmak, aklın sesini dinlemek ve bir ödev olarak kendisini ortaya koyan ahlak buyruğuna itaat etmektir. (Cebir)
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi PDF indirme linki var mı?
Immanuel Kant - Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Immanuel Kant Kimdir?
Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 12 Şubat 1804 (Königsberg) tarihleri arasında yaşamış olan Alman filozofu. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir.
Yaşamı
Kant, eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir. Doğu Prusya'nın Königsberg (Kaliningrad) kasabasında doğdu. Hep burada yaşadı. Üniversite eğitimi sırasında birkaç yıl öğrencilere özel dersler verdi. Eğitimi sırasında Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755 tarihinde doçent derecesi aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı. Kant başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazılar yazdı. 1755 yılında "Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi" adlı eserini yazdı. 1770 yılında Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandı. 1770'den sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.12 şubat 1804'de Königsberg'te öldü.
Felsefesi
Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak bilgi kuramını ön plana çıkartmıştır. Kant'ın gözünde bilim, liderleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir.
O, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir. O, fenomenal gerçeklikle, yani bizim duyular aracılığıyla tecrübe ettiğimiz dünya ile numenal gerçeklik, yani duyusal olmayan ve hakkında bilgi sahibi olunamayacak dünya arasında bir ayrım yapmıştır.
Kant öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir, fakat varlığın genel ilkeleri, Tanrı'nın varoluşu, ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları ele alan geleneksel metafiziği olanaksız hale getirir. Çünkü, metafizik alanında, ruh, Tanrı, evren kavramlarını düşündüğümüz zaman, burada duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmaz. Bilginin iki temel öğesinden biri olan deney, tecrübe öğesi metafizik alanında söz konusu olmadığı için, akıl burada antinomilere düşer. Öyleyse metafizik alanında bilimsel bilgi olanaklı değildir. Bununla birlikte, Kant görünüş-gerçeklik ya da fenomen-numen ayrımını insan varlığına uygulayarak, ahlak olanağını kurtarır.
Immanuel Kant Kitapları - Eserleri
- Eğitim Üzerine (Ruhun Eğitimi-Ahlaki Eğitim-Pratik Eğitim)
- Pratik Aklın Eleştirisi
- Öteki Dünyaya Yolculuğumun Sahici Hikayesi
- Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi
- Yaşam Felsefesi
- Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena
- Arı Usun Eleştirisi
- Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
- Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı
- Fragmanlar
- Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler
- Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din
- Pedagoji Üzerine
- Seçilmiş Yazılar
- Yargı Yetisinin Eleştirisi
- Yaşamın Anlamı
- Fragmanlar
- Prolegomena
- Bir Bilicinin Düşleri
- Yaşamın Anlamı
- Arı Usun Eleştirisi
- Ethica
- Philosophia Pratica Universalis
- Ruhun Gücü Hakkında
- Ethica
- The Metaphysics of Morals
- Fakültelerin Çatışması
- Fundamental Principles of the Metaphysic of Morals
- Felsefi Mektuplaşmalar
- Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı
Immanuel Kant Alıntıları - Sözleri
- Her kim ki dileklerini ılımlı kılarak kurgul yaşamda doyum bulursa, aydın ve yetkin bir yargıcın onayında çabaları için güçlü bir uyarı kazanır- çabalar ki, yararları büyük ama uzaktır ve bu nedenle sıradan gözlerden bütünüyle kaçarlar. (Arı Usun Eleştirisi)
- "Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır." (Seçilmiş Yazılar)
- İnsanla ilgili her türlü bilgi düşünceyle başlar, oradan kavramlara geçer ve fikirlerle sone erer. (Yaşamın Anlamı)
- İnsan yararlı olana tutunur, yokluğunu fark etmediği şeyleri aramaz. (Bir Bilicinin Düşleri)
- İntihar üstüne “Greklerde intiharın saygınlık kazandırdığı bir dönem yaşanmıştır, bu yüzden Romalılar kölelerinin intihar etmesini yasaklamıştır, çünkü onlar kendilerine değil efendilerine aittir.” (Ethica)
- . Tüm insan bilgisi sezgilerle başlar, oradan kavramlara ilerler ve fikirlerle biter. ... (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )
- Kadının zayıflıklarının bir çoğu, deyim uygunsa, güzel kusurlardır. (Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler)
- Bu bilim ki, başka herşeyde bilgisiz olan herkes, onda kesin bir yargıda bulunmaya cesaret ediyor... (Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena)
- - " (...) Metafizik ki, başka her şeyde bilgisiz olan herkes, onda kesin bir hükümde bulunmaya cesaret ediyor, çünkü bu alanda gerçekten de, esaslı olanı boş laftan ayırt edecek kesin bir ölçü henüz yoktur...” (Prolegomena)
- Arzu edilen bir şeyi yapmadığı zaman biz de onun arzu ettiği şeyi yapmayız. (Pedagoji Üzerine)
- Zamanın üç kipi süreklilik, ardışıklık ve eşzamanlılıktır. Öyleyse görüngülerin tüm zamansal ilişkilerinin üç kuralı olacaktır ki, her bir görüngünün varoluşu tüm zamanın birliği açısından bu kurallara göre belirlenebilir — kurallar ki tüm deneyimden önce gelir ve hiç kuşkusuz onu olanaklı kılarlar. (Arı Usun Eleştirisi)
- " Felsefe, aklın ulaşacağı en son hedeftir... " (Ruhun Gücü Hakkında)
- İstemek ve başarmak...ne kadar tuhaf sözcükler... (Fragmanlar)
- Bundan dolayı: kamu ancak yavaş yavaş aydınlanmaya varabilir. Gerçi devrimler ile bir ‘baskı rejimi, kişisel bir despotizm, bir zorbalık yönetimi yıkılabilir; ancak yalnız bunlarla, düşüncelerde gerçek bir düzelme, düşünüş biçimlerinde ciddi bir iyileşme elde edilemez; tersine, bu kez yeni önyargılar, tıpkı eskileri gibi, düşüncesiz yığına, kitleye yeni birer gem, yeni birer yular olurlar: Oysa aydınlanma için özgürlükten başka bir şey gerekmez; ve bunun için gerekli olan özgürlük de özgürlüklerin en zararsız olanıdır: Aklı her yönüyle ve her bakımdan çekinmeden kitlenin önünde apaçık olarak kullanmak özgürlüğü. (Seçilmiş Yazılar)
- Üstümde Tanrı,dışında dünya, içimde insalsal tin. (Fragmanlar)
- - " (...) Saf Aklın Tenkidi'nin mücerret olmasına gelince, işte bu noktadaki şikayetler haklıdır ve onu elinizdeki Prolegomena ile ortadan kaldıracağım. Prolegomena’yı da mücerret bulanlar düşünmelidir ki, herkesin Metafizik ile uğraşması gerekli değildir..." (Prolegomena)
- Eğer, sık sık olduğu gibi, yargı onun önceden verili olan ve bütünüyle başka bir nesneyi düşündüren yargılardan doğup doğmadığını görmek için bir yargı olarak ortaya koyuluyorsa, anlakta bu yargının önesürümünü araştırır ve orada belli koşullar altında evrensel bir kurala göre bulunup bulunmadığını görmeye çalışırım. Böyle bir koşulu buluyorsam, ve eğer yargının nesnesi verili koşullar altına alınabiliyorsa, o zaman yargı başka bilgi nesneleri için de geçerli olan kuraldan çıkarsanmıştır. Bundan görürüz ki, us çıkarsamada anlaktaki büyük bilgi karmaşasını en küçük sayıda ilkeye (evrensel koşullara) indirgemeye ve bu yolla onun en büyük birliğini ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. (Arı Usun Eleştirisi)
- İyi bir yaşam sürme haricinde,insanın Tanrı’yı hoşnut etmek için yapabileceğini düşündüğü her şey dini yanılsamadan ve sahte ilahi hizmetten ibarettir. (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )
- Eğer insan başka birinin bize bıraktığı, bir temele oturtulmuş ama sonuna kadar geliştirilmemiş bir düşünceden işe başlar ve bu düşünce üzerine düşünmeye devam ederse, kendisine bu ışığın ilk kıvılcımını borçlu olduğu o keskin görüşlü adamın ulaştığı yerden daha ileriye gitmeyi umabilir. (Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena)
- . Ahlak, kendimizi nasıl mutlu edebileceğimizin öğretisi değil, kendimizi mutluluğa nasıl layık kılabileceğimizin öğretisidir. ... (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )