diorex
Dedas

Alan Savunması - Petros Markaris Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Alan Savunması kimin eseri? Alan Savunması kitabının yazarı kimdir? Alan Savunması konusu ve anafikri nedir? Alan Savunması kitabı ne anlatıyor? Alan Savunması PDF indirme linki var mı? Alan Savunması kitabının yazarı Petros Markaris kimdir? İşte Alan Savunması kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 27.07.2022 11:00
Alan Savunması - Petros Markaris Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Petros Markaris

Çevirmen: Saadet Özen

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750735110

Sayfa Sayısı: 448

Alan Savunması Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Komiser Haritos yıllardır tatile çıkmamıştır. Karısının baskısına dayanamayınca Santorini Adası’nda baldızının evinde tatil yapmaya razı olur. Ancak, Komiser’i hiç de huzurlu günler beklememektedir. Adada meydana gelen deprem, ıssız bir yerde gömülü olan cesedin ortaya çıkmasına neden olunca, kimliği belirsiz cesedi alıp Atina’ya götürmek ve cinayeti aydınlatmak Haritos’un üstüne kalır. Atina’da amiri, bir cinayet dosyası verir ona: Karanlık işlere bulaştığı söylenen Kosta Kustas, sahibi olduğu gece kulübünün önünde öldürülmüştür. Soruşturmayı derinleştiren Komiser, bu iki cinayet arasında şaşırtıcı bir ilişki olduğunu keşfeder, ardından da, kendini üçüncü lig takımlarından, paravan şirketlerden, politikacılardan örülü kirli bir mekanizmanın içinde bulur. Hedef dört koldan korunmakta, ağın kilit noktalarında olanlar tam bir Alan Savunması uygulamaktadırlar. Ardı ardına iki cinayet daha işlenince, olayın sandığından da büyük ve korkutucu boyutlara ulaştığını görür Komiser Haritos. İstanbul doğumlu yazar Petros Markaris, Atina’nın bize hiç yabancı gelmeyen atmosferinde, medyası ve polisiyle soluk soluğa okunacak bir serüven sunuyor Alan Savunması’nda.

Alan Savunması Alıntıları - Sözleri

  • Serçeler iki şekilde havalanırlar: Ya uçarlar ya da bir kedinin ağzında dama çıkarlar.
  • İnsanlar üç şeyi mezara kadar sürdürürler: işemek, sıçmak ve intikam almak.
  • “Titanik’i de profesyoneller inşa etti, sayın genel sekreter. Ama dünyayı Nuh diye bir amatör kurtardı.”
  • Aslında insanın derdini bir başkasıyla paylaşması borç para almak gibi bir şey. Bir an için rahatlıyorsun,ama sonra bu geçici rahatlamayı aylarca korkunç koşullarla geri ödüyorsun.
  • Kusurlar moda olunca erdemden sayılır.
  • "Aslında insanın derdini bir başkasıyla paylaşması borç para almak gibi bir şey. Bir an için rahatlıyorsun, ama sonra bu geçici rahatlamayı aylarca korkunç koşullarla geri ödüyorsun."
  • Birden birkaç gün önce, kız arkadaşından tokatı yedikten sonra hüngür hüngür ağlayan uzun saçlı, iriyarı herif geldi gözümün önüne. O zaman yanılmıştım. Ağlayanlar yalnız uzun saçlı erkekler değilmiş; kısa saçlılar da kadın gibi ağlarmış. Giysilerde kadın-erkek ayrımı ortadan kalkmıştı, saatler hep aynı zamanı gösteriyordu ve tokatlar artık tek taraflı değildi. Ayıklayın bakalım pirincin taşını.
  • "Titanik'i de profesyoneller inşa etti, sayın genel sekreter.Ama dünyayı Nuh diye bir amatör kurtardı."
  • Evliliklerdeki sorun şudur: Hayallerimizdeki kadınla karşılaştığımızda başlayan yürek çarpıntısı, zamanla bir cadiyla yaşamanın verdiği carpintiya dönüşür.
  • Kusurlar moda olunca erdemden sayılır.

Alan Savunması İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yunan polisiyesi: Yunan polisiye yazarı yazar/i6789 'in kitap/kitap--81103 kitabı ile ilgili yorumlarim oldukça iyiydi. Bir polisiye romanda istenilen özellikler fazlasıyla var Markaris'in kaleminde. Şahsen ben sonuna kadar surukleyicilik eksilmesin isterim bu tür romanlarda. Bunun da yolu , katilin ustalıkla gizlenmesidir, ki Markaris bunu başarabilir diyebilirim. Bir de şu yapılır genelde. Kitabın sayfa sayısının artması için gereksiz diyaloglar, sıkıcı bölümler kitabı uzatır da uzatır. Ancak bu iki kitapta yazılan her bölüm, konunun akışı ile direk ilgiliydi. Her bölüm, içinde farklı kanıtların cikarilabildigi şekilde tasarlanmıştı bence. Bir de şu var ki, iki halk birbirine çok benziyor. Kitabı okurken aklımdan bunu geçirdim sürekli. Boşuna demiyorlar, arada sadece bir deniz var diye. Bu kitabın başlıca konuları, kara para aklama, gece hayatının türlü cambazliklari, uyuşturucu çeteleri ve aile içi gerilimdi. Merakla okuyacağınız , hoşça vakit geçireceginiz türden bir polisiye roman. (Barış)

Petros Markaris'in okuduğum ilk kitabı olan Alan Savunması; Bir Komiser Haritos Polisiyesi üçlemesinin ilk kitabı. Akıcı, sürükleyici, son sayfasına kadar adrenalini yüksek ve mükemmel tasarlanmış bir kurguya sahip. Okurken hiç yabancı olmadığınız sokaklarla, olaylarla, sorunlarla karşılaşacaksınız. Gündelik yaşamın koşuşturması nedeniyle yıllardır tatil planlarını erteleyen kahramanımız karısının baskısına dayanamayarak Santori Adasındaki baldızının evine misafir olur.Ancak talihsizlikleriyle meşhur olan komiserimiz adadayken meydana gelen deprem adanın ıssız bir yerinde gömülü olan bir cesedin ortaya çıkmasına neden olunca, kimliği belirsiz cesedi alıp Atina'ya götürmek ve olayı aydınlatmak Haritos'un üstüne kalır. Amiri tarafından ikinci bir cinayet dosyası daha alan Haritos, yardımcıları Vlasopulos ve Dermitsakis ile olayı derinleştirerek iki cinayet arasında bir bağlantı olduğunu keşfeder. Sonrasında kendini üçüncü lig futbol takımlarının, paravan şirketlerin, politikacıların oluşturduğu bir şebekenin içinde bulur. (Mahsun A.)

Markaris, diğer kitaplarında olduğu gibi Yunanistan’ın politik, ekonomik, sosyolojik durumunu polisiye türünün sürükleyiciliği içinde hikayeleştirmiş. Kahramanı Komiser Haritos, Ahmet Ümit’in kahramanı Nevzat Komiseri anımsatıyor. Her iki yazarı da aynı keyifle okuyor, yeni maceraları için sabırsızlanıyorum. (Devrim Karci)

Alan Savunması PDF indirme linki var mı?

Petros Markaris - Alan Savunması kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Alan Savunması PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Petros Markaris Kimdir?

İstanbul, Heybeliada doğumlu Petros Markaris, 1965 yılında yazdığı Ali Reco'nun Öyküsü'yle edebiyat dünyasına adım attı. Ardından daha çok sahne sanatları ve sinemayla ilgilendi; Kral İbu'nun Destanı, Atlar gibi oyunlar yazdı, ünlü yönetmen Theodoros Angelopulos'un 1936 Günleri, Büyük İskender, Leyleğin Geciken Adımı, Ulysse'in Bakışı filmlerinin senaryolarını kaleme aldı. Polisiye türe ilk olarak Yunan televizyonunda üç yıl kesintisiz oynayan Bir Cinayet Anatomisi'nin senaryosunu yazarak adım atan Markaris, daha sonra Komiser Haritos'un baş kahramanı olduğu, Gece Bülteni ve Alan Savunması adlı romanları kaleme aldı.

Petros Markaris Kitapları - Eserleri

  • Alan Savunması
  • Che İntihar Etti
  • Batık Krediler
  • Balkan Blues
  • Büyük Ortak
  • Eskiden, Çok Eskiden
  • Gece Bülteni
  • Sonsuzluk ve Bir Günlük

Petros Markaris Alıntıları - Sözleri

  • "Aslında insanın derdini bir başkasıyla paylaşması borç para almak gibi bir şey. Bir an için rahatlıyorsun, ama sonra bu geçici rahatlamayı aylarca korkunç koşullarla geri ödüyorsun." (Alan Savunması)
  • "Atinalılar", demişti, "yalnızca akşamları birkaç saatliğine cennette olmak için tüm günü cehennemde geçiriyorlar." (Büyük Ortak)
  • Ama köpekbalıklarıyla aynı havuzda yüzmektense, domuz ahırında yaşamayı yeğlerim. (Batık Krediler)
  • "Türkiye'deki Türkler bunu anlayamazlar. Onlar hala azınlıkları bir yük olarak gördükleri eski günlerde yaşadıklarını sanıyorlar, bugün bizim de başka ülkelerde azınlık durumunda olduğumuzu unutuyorlar. Almanya'da, Avusturya'da, İngiltere'de... Bizim de öteki azınlıklarla aynı kaderi paylaştığımızı da unutuyorlar. " " Azınlıkları anlayan hiçbir çoğunluk toplumu olmamıştır." (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Bir konuda Türklerin hakkını teslim etmek gerek: Manavdaki meyveler olsun, lokantadaki yemekler olsun ya da müzedeki parçalar olsun, bütün bunların başarılı düzenlenmesi insanı önlerinde durmaya ve bakmaya zorluyor. Gözlerimi uzunca bir süre zeytinyağıyla pişirilmiş sebzelerden alamıyorum. (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Sözcükler boğazıma dizili kaldıklarından bazen keşke duygularım yüzümden okunsa diye dilerim. (Che İntihar Etti)
  • Birden birkaç gün önce, kız arkadaşından tokatı yedikten sonra hüngür hüngür ağlayan uzun saçlı, iriyarı herif geldi gözümün önüne. O zaman yanılmıştım. Ağlayanlar yalnız uzun saçlı erkekler değilmiş; kısa saçlılar da kadın gibi ağlarmış. Giysilerde kadın-erkek ayrımı ortadan kalkmıştı, saatler hep aynı zamanı gösteriyordu ve tokatlar artık tek taraflı değildi. Ayıklayın bakalım pirincin taşını. (Alan Savunması)
  • Aslında insanın derdini bir başkasıyla paylaşması borç para almak gibi bir şey. Bir an için rahatlıyorsun,ama sonra bu geçici rahatlamayı aylarca korkunç koşullarla geri ödüyorsun. (Alan Savunması)
  • "İnsan karanlıkta yolunu kaybederse, kendisini tünelin ucunda ışık gördüğune inandırmaya bayılır." (Batık Krediler)
  • Öyle olmadığını bildiği hâlde inanıyor insanlar, çünkü kazanç onları bağımlı hâle getiriyor. (Batık Krediler)
  • "Neden anne.. Neden hiçbir şey beklendiği gibi olmadı. Neden? Neden çürüyüp gider insan, sessizce... Acıyla ihtiras arasında parçalanarak? Neden sadece ve sadece kendi ayak seslerimi duydum evin içinde? Neden?Söyle bana, anne.. İnsan neden bilmez nasıl seveceğini?" (Sonsuzluk ve Bir Günlük)
  • Kahvaltıda her şey var, bir tek kruvasan yok. Bunun yerine burada çok sevdiğim simit var.. Bunu keşfettiğimden beri her sabah kahvaltıda bir tane peynirli simit yiyorum. Bugün de bundan vazgeçecek değilim. Salt kızıma karşı zaafım var diye Adriani'nin beni odaya kapamasına göz yumacak da değilim. (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Kimin ne zaman hangi sırayla banyoyu kullanacağını, Adriani'yle evlenmemizi izleyen ilk ayda belirlemiştik. Önce ben giriyorum banyoya, çünkü daha çabuk çıkıyorum, sonra Adriani giriyor ve istediği kadar kalabiliyor orada. Birbirimize öyle uyum sağladık ki ne zaman işimin biteceğini tahmin ediyor ve hazırda bekliyor. (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Kusurlar moda olunca erdemden sayılır. (Alan Savunması)
  • İnsan karanlıkta yolunu kaybederse, kendisini tünelin ucunda ışık gördüğüne inandırmaya bayılır. (Batık Krediler)
  • Eskiden nereye baksam sen vardın, şimdi Suriyeli Hakkını helal etme aşkım (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Vasilyadis bir bardak ayranla yetinirken ben ekmek kadayıfı istiyorum, hem de Yunanistan' da olduğu gibi tek kat ve dondurmalı değil, burada usul olduğu üzere iki kat şerbetli ekmek ve kaymakla. İki katı birbirinden ayırıyorum, kalın bir tabaka kaymağı alttaki katın üzerine sürüyorum, öbür katı üzerine kapatıp kendime tatlı bir sandviç hazırlıyorum. Son lokmaya kadar da tadını çıkarmaya kararlıyım. (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Cehalet eken, aptallık biçer! (Che İntihar Etti)
  • "İstanbul'da ilk öğrenilen şey, zararı azaltmaktır, Bay Haritos." diyor Muratoğlu. "Kendi aramızda nefret, kötülük, haset, nifak ve daha bilmem ne varken dışarıya karşı kendimizi hep tek yürek, tek ruh olarak gösteriyorduk." (Eskiden, Çok Eskiden)
  • Evliliklerdeki sorun şudur: Hayallerimizdeki kadınla karşılaştığımızda başlayan yürek çarpıntısı, zamanla bir cadiyla yaşamanın verdiği carpintiya dönüşür. (Alan Savunması)

Yorum Yaz