Albaya Mektup Yok - Gabriel Garcia Marquez Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Albaya Mektup Yok kimin eseri? Albaya Mektup Yok kitabının yazarı kimdir? Albaya Mektup Yok konusu ve anafikri nedir? Albaya Mektup Yok kitabı ne anlatıyor? Albaya Mektup Yok kitabının yazarı Gabriel Garcia Marquez kimdir? İşte Albaya Mektup Yok kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Gabriel Garcia Marquez
Çevirmen: Handan Saraç
Orijinal Adı: El Coronel No Tiene Quien Le Escriba
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750725616
Sayfa Sayısı: 80
Albaya Mektup Yok Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Albaya Mektup Yok, çağımızın en büyük yazarlarından Gabriel García Márquez’in en güzel uzun öykülerinden biri. Ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsü. Bir türlü gelmeyen emekli aylığını her cuma günü karısı ve horozuyla birlikte bekleyen emekli bir albayın komik ama bir o kadar da trajik hikâyesi. Gabriel García Márquez’in 1982’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülmesinde, hiç kuşkusuz, Albaya Mektup Yok’un da payı var. Büyülü gerçekçilik ustasının anlattığı her sahne, karakterlerin her davranışı, umarsız görünen bir dünyada yaşama sevincinin türküsünü söylüyor, ölüme ve yalnızlığa meydan okuyor. Her cümle, yaşamın uçsuz bucaksız boşluğunun suskunluğunu kırıyor. “İmge, gerçekliğe ulaşmanın aracıdır,” diyen Gabriel García Márquez’in buruk bir alaycılık içeren bu öyküsü neredeyse görsel bir edebiyat başyapıtı.
Albaya Mektup Yok Alıntıları - Sözleri
- "Neyiniz var dostum?" "Ekim geldi."
- "Umut karın doyurmaz," dedi kadın. "Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar,"
- "Biz açlığa katlanıyoruz ki başkaları yiyebilsin. Kırk yıldır hep aynı hikaye."
- "Kendi başının çaresine bakmak her zaman daha iyidir."
- " Böyledir işte," dedi. " İnsanın nankörlüğü sınır tanımaz."
- 'Umut karın doyurmaz' dedi kadın. 'Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar.' diye yanıtladı albay.
- "Umut karın doyurmaz," dedi kadın. "Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar," diye yanıtladı albay.
- "Bana mektup yazan yok."
- Canlı canlı çürüyoruz.
- "İnsanın nankörlüğü sınır tanımaz."
- “Şapka giymiyorum, böylece onu kimse için çıkarmam gerekmiyor.”
- Kötü bir durumun en kötü yanı bize yalan söyletmesidir.
- "Umut karın doyurmaz," dedi kadın. "Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar," diye yanıtladı albay.
Albaya Mektup Yok İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bugün Cuma, Albay'a mektup var mı?: Gabriel Garcia Marquez'in okuduğum ikinci eseridir. Marquez bu eserinde umut, sevgi, beklenti duygularını işlerken yoksulluğu ve insanların hayata tutunuş çabalarını sade bir dille anlatır. !--! Dikkat Spoiler İçerir !--! Uzun yıllar ülkesi için hizmet eden Albay, dönemin hükümeti tarafından alınan kararla emekliliğe ayrılır ve emekli maaşı almaya hak kazanır. Alınan bu kararın üzerinden seneler geçmesine rağmen Albay maaşını alamaz. Bunun üstüne Albay yasal süreç başlatır, haber beklemeye başlar ve her hafta Cuma günü kasabaya gemiyle gelen postacının yolunu gözler. Postacı her hafta gelmesine rağmen Albay’ın beklediği mektup gelmez. Albay yine de yılmaz ve beklemeye devam eder. Bu bekleyişle beraber artan yoksulluk en büyük destekçisi olan hasta karısını ve ölen oğlundan artakalan horozu doyurmak zorlaşır. Borçlanmaya da başlarlar. Kasabada horoz dövüşleri oldukça meşhurdur ve bu horoz da kasabanın en iyi horozu olduğu için yoğun ilgi görmektedir. Albay horoz dövüşlerinden gelebilecek olan parayı düşündükçe rahatlar ama bir süre sonra bundan vazgeçer. Artan yoksulluk ve gittikçe kötüleşen karısı Albay’a tek çarenin oğlundan miras kalan horozu satmak olduğunu söyler. Horozu satmayı birkaç kere denedikten sonra hem oğlunun emaneti olduğu için hem de kasaba tarafından çok sevildiği için satmaktan vazgeçer. Albaya Mektup Yok, yazarın en uzun öyküsü olmakla birlikte, 1982 Nobel ödülünün zeminini hazırlayan bir başyapıttır. Öykünün sonunda ne olacağını büyük bir merakla beklerken benim için hüsran dolu bir son oldu. Yeni bölümü yayınlanacak dizi gibi ucu açık bir son beklemiyordum. Marquez'in bu öyküyü farklı bir eserinde devam ettirip ettirmediğini bilmiyorum ama devam ettirdiğini umuyorum. Herkese tavsiye ediyorum. İyi okumalar (Muhammed Öğüt)
Merhaba değerli okur, Cümlelerime şöyle başlamak istiyorum: Gabriel García Márquez (Gabo) bir bağımlılıktır! Tüm kitaplarını bir bir okuma kararı aldığımdan beri okuduğum dördüncü kitabı bu. Hiç yanıltmadı, istikrarla hepsinde aynı okuma keyfini verdi. Yazarın kalemi, hayal gücümle birleşince ortaya izlediğim bütün dizi ve filmlerden daha kaliteli bir sanat eseri çıkarıyor sanki. Bu kitap, yazarın kaleme aldığı en uzun öykülerinden biri. Kitapta, bitmek bilmeyen bir bekleyiş, yoksulluğa katlanmak için düşük ihtimallere dayanan umutlara sarılma, anıların verdiği üzüntüye göğüs germe gibi bir çok duyguya rastlayabilirsiniz. Kitapta öyle bir isim geçiyor ki, aranızda Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuyanlarınız varsa, bir dostunuzla karşılaşmış kadar mutlu olacaksınız eminim. İsim vermiyorum. Sürpriz olsun. Sarajka keyifli okumalar diler. (Sarajka)
yazar/gabriel-garcia-marquez yazılış şekli vs dışardan bana çok sıkıcı gözüküyor velakin okuduğunuzda sayfalarda öyle bir kayboluyorsunuz ki bir baktım başladığım gibi bitirmişim kitabı . Gabreil 'in kitap/yuzyillik-yalnizlik--1356 kitabı da aynı vaziyette hatta o daha çok karışıkti isimlerden ötürü ama sayfalar elimin altında eridi gitti isim demişken ah Gabriel Agustin ismini burda da kullanmış bu detay beni biraz bir sevindirmedi değil tanıdık bir kahraman görmek hoşuma gitti açıkçası . Toplumda o kadar çok senden var ki Albay.. Duruma çok üzüldüm hele acımasız arkadaşının ona tepkisine .. Kimisi için değerli olmayan bir horoz kimisi için karnını doyuracak bir nimet o yüzden hiçbir zaman seçimlerden ötürü birilerinin hayatının iç yüzünü bilmeden bir eleştiride bulunmamak gerekiyor . Kitabın sonu biraz bir yarım kalmis gibi okur olarak çok merak ettiğim noktalar var ama :) Kitabı çok beğendim okumanızı tavsiye ediyorum . Kitapla kalın ️ (Ayşe şenlik)
Kitabın Yazarı Gabriel Garcia Marquez Kimdir?
Gabriel García Márquez veya tam adıyla Gabriel José de la Conciliación García Márquez (6 Mart 1927 – 17 Nisan 2014), tüm Latin Amerika'da Gabo lakabıyla bilinen Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar, romancı, hikâyeci ve oyun yazarıdır.
20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisi olarak nitelendirilen Márquez, 1972 yılında Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü'nü ve 1982 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.
Hayatı
Montessori eğitim modelini benimsemiş bir anaokulunda eğitim gördü. Sucre'ye geldikten sonra, Gabriel'in resmi eğitimine başlamasına karar verildi ve Río Magdalena'nın ağzındaki bir liman kenti olan Barranquilla'da bir staja gönderildi. Orada, mizahi şiirler yazan ve mizahi çizgi romanlar çeken ürkek bir çocuk olma konusunda bir üne kavuştu. Atletik faaliyetlerde ciddi ve az ilgi duyduğu için sınıf arkadaşları tarafından "El Viejo" olarak anılmıştır.
García Márquez, 1940'tan itibaren Colegio jesuita San José'de (bugün Instituto San José'de) lise yıllarını tamamladı ve ilk şiirlerini Juventud'daki okul dergisinde yayınladı. Daha sonra, Hükûmet tarafından verilen bir burs sayesinde Gabriel, Bogotá'ya okumaya gönderildi. Başkentten bir saat uzaklıktaki Liceo Nacional de Zipaquirá'ya taşınarak, orta öğrenimini burada tamamladı. Kendi imkanlarıyla okumaya çalıştığı Hukuk Fakültesindeki eğitimini yazar kariyeri için yarıda bıraktı.
Genç yaşından itibaren, hiç çekinmeden dış politika ve Kolombiya'yı eleştirdi. 1958 senesinde Mercedes Barcha ile evlendi ve Rodrigo García ve Gonzalo isimli iki çocuğu oldu.
García Márquez, yazar olarak başladı ve beğeni toplamış kurgusal olmayan çalışmalar ve kısa hikâyeler yazdı. En iyi bilinen romanları Yüzyıllık Yalnızlık (1967), Başkan Babamızın Sonbaharı (1975), Kırmızı Pazartesi (1981) ve Kolera Günlerinde Aşk (1985) olmuştur. En önemlisi sıradan ve gerçekçi durumların aksine sihirli öğeleri ve olayları kullanan Büyülü Gerçekçilik olarak adlandırılmış bir edebiyat tarzı yaygınlaşırken, eserleri önemli eleştirel beğenileri ve geniş bir ticari başarı elde etti. Bazı eserlerinde Macondo (doğduğu şehir olan Aracataca'dan esinlenerek) ismi verilen kurgusal bir köyü anlatır ve çoğunda yalnızlık teması işlendiği gözlemlenir.
17 Nisan 2014 tarihinde Meksika'daki evinde 87 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden sonra, Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, onu "bugüne kadar yaşamış en büyük Kolombiyalı" olarak lanse etmiştir.
Yazarın kişisel arşivi ölümünün ardından ailesi tarafından Amerika'nın Austin kentinde bulunan Teksas Üniversitesi'ne satıldı. Arşivde, Marquez'in kitaplarından onun el yazısı ile orijinal kopyaları ve Graham Greene, Gunter Grass ve Carlos Fuentes gibi yazarlarla yaptığı yazışmalara ait mektuplar da bulunmaktadır. Teksas Üniversitesinden yapılan açıklamada arşiv için 2,2 milyon dolar ödendiği belirtilmiştir. Marquez’in külleri, 2015 yılının Aralık ayında Meksika'dan Karayipler’deki Cartagena kentine getirileceği bildirilmiştir. Nitekim açıklandığı gibi yazarın küllerinin bir kısmı Cartagena'ya taşınmış; kalan kısmı ise Meksiko şehrinde bırakılmıştır.
2015 yılında The Washington Post'un bulduğu arşivlere göre; FBI'ın 24 yıl boyunca (1961'den 1985'e kadar) Marquez'i takip ettiği ortaya çıktı. Takibin sebebinin Marquez'in Kübalı haber ajansı Prensa Latina'nın kuruluşuna yardımcı olması, olduğu söyleniyor. Marquez'in 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü almasına rağmen, 3 yıl daha takip edildiği bildirildi.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Gabriel_García_Márquez
Gabriel Garcia Marquez Kitapları - Eserleri
- Yüzyıllık Yalnızlık
- Aşk ve Öbür Cinler
- Benim Hüzünlü Orospularım
- Şili'de Gizlice
- Anlatmak İçin Yaşamak
- Başkan Babamızın Sonbaharı
- Kolera Günlerinde Aşk
- Şer Saati
- Kırmızı Pazartesi
- On İki Gezici Öykü
- Mavi Köpeğin Gözleri
- Yaprak Fırtınası
- Bir Kaçırılma Öyküsü
- Bir Kayıp Denizci
- Albaya Mektup Yok
- İyi Kalpli Erendira
- Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
- Labirentindeki General
- Sevgiden Öte Sürekli Ölüm
- Doğu Avrupa'da Yolculuk
- Saat Altıda Gələn Qadın
- A Very Old Man with Enormous Wings
- Kötü Saatte - Yaprak Fırtınası - Bir Kayıp Denizci
- Balthazar'ın Olağandışı Öyküsü
- Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime
- Sənin Qar Üzərindəki İzinlə
- Öyküler
- Seçilmiş Əsərləri
- Yüzyılın Skandalı
- Küba' yı Savunmak
Gabriel Garcia Marquez Alıntıları - Sözleri
- ...böylece kendim olduğum zaman bile kendim olamamak konusunda sessiz bir dramı daha geçiştirmiş oldum." (Şili'de Gizlice)
- “Generaller: Aşk asla ölmez. Bir dakikalık karanlık bizi kör etmez.” (Şili'de Gizlice)
- Ama o sabah, bir gece önceki anıları baş ağrısının batağında dalgalanıp dururken, yaşamaya nereden başlayacağını bilemiyordu. (Hanım Ana'nın Cenaze Töreni)
- Benden nefret edenlerden nefret edecek vaktim yok. Çünkü ben, bana değer verenleri sevmekle meşgulüm... (Anlatmak İçin Yaşamak)
- “Öyle sanıyorum ki bir daha asla eskisi gibi olamayacağım.” (On İki Gezici Öykü)
- "Sen hayatta ne yaparsın diye sordu, ben de hayatta olmaktan başka bir şey yapamam, çünkü başka hiçbir şey emeğe, eziyete değmez karşılığını verdim." (Sevgiden Öte Sürekli Ölüm)
- Bu dünyada hiçbir şey bir insan enkazı kadar korkunç olamaz. (Yaprak Fırtınası)
- ... işleyen bir yarası var diyorlar... (Başkan Babamızın Sonbaharı)
- Her şey mümkündür hayallerde. (Anlatmak İçin Yaşamak)
- Vatandaşları tarafından ön adıyla çağırılan başka bir devlet başkanı bulmak pek kolay olmasa gerek... (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
- Oralarda insanların yaşadığını gösteren tek şey, yolun sağında alabildiğine uzayıp giden dikenli teldi, telin gerisindeyse hiçbir şey yoktu, ne insanlar, ne çiçekler, ne hayvanlar... ne de başka bir şey. Pablo Neruda'yı düşündüm: "Her yerde ekmek, pirinç, elma; Şili'deyse tel, tel, tel." (Şili'de Gizlice)
- Castro'ya defalarca suikast girişiminde bulunuldu ama hiçbir zaman başarılamadı. (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
- Bize her zaman, iki çocuk bir arada oldu mu, birinin tek başına yaptığı şeyden her ikisinin de kabahatli olduğunu söylerdi. (Öyküler)
- "Sizi uyarıyorum, henüz işin başındayım. Eğer kalbinizde bir damla memleket sevgisi, insanlık sevgisi, adalet sevgisi varsa iyi dinleyin. Rejimin gerçeği örtbas etmek için her şeyi yapacağının farkındayım. Bana kara çalmak için ne tezgâhlar kurulduğunun farkındayım. Ancak sesim kısılmayacak. Suçlayın beni, önemli değil. Tarih beni haklı çıkartacaktır." (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
- Tanrı bilir ya, vicdanım rahat. (Hanım Ana'nın Cenaze Töreni)
- ...günümüzün en iyi yazarları Latin Amerika'da, örneğin Jorge Luis Borges. 1kaç yıl önce, laf lafı açarken, Graham Greene'e kendisi gibi geniş yelpazede özgün eserler karmış 1yazara Nobel Ödülü verilmemesi karşısında duyduğum hüsran ve öfkeyi dile getirdim... (Yüzyılın Skandalı)
- "Aşk da öğrenilir." (Kırmızı Pazartesi)
- Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin. (Anlatmak İçin Yaşamak)
- "Umut karın doyurmaz," dedi kadın. "Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar," diye yanıtladı albay. (Albaya Mektup Yok)
- Bakılıp durmaktan başka işe yaramayan ağaçları sevmiyorum. Başka bir işe yaramaları gerekli. (Mavi Köpeğin Gözleri)