Algı Kapıları - Aldous Huxley Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Algı Kapıları kimin eseri? Algı Kapıları kitabının yazarı kimdir? Algı Kapıları konusu ve anafikri nedir? Algı Kapıları kitabı ne anlatıyor? Algı Kapıları kitabının yazarı Aldous Huxley kimdir? İşte Algı Kapıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Aldous Huxley
Çevirmen: Mehmet Fehmi İmre
Orijinal Adı: The Doors of Perception
Yayın Evi: İmge Kitabevi Yayınları
İSBN: 9789755331058
Sayfa Sayısı: 150
Algı Kapıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Algı kapıları temizlenseydi herşey insana olduğu gibi görünürdü, sonsuz. William Blake İçinde 'hayal mumu' kendiliğinden yanmayanlar için, bu mumu yakmanın yollarını denemiş ünlü bir yaratıcının kaleminden kendi anlığının bilinmeyen bölgelerine başka yaratıcıların derinliklerine vuran ışık.
Algı Kapıları Alıntıları - Sözleri
- "Hepimiz birlikte yaşarız, bir diğerimize etki ve tepki yaparız; ama her zaman ve her koşulda kendi başımızayızdır."
- "Düşündükçe, konuşmayı, boş, bayağı ve hatta züppece buluyorum."
- ''Doğası gereği her vücut bulmuş ruh yalnız olarak acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur.''
- "Eğer algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi görünürdü; sonsuz."
- Bir maymunu , ölümünden sonra gideceği maymun cennetindeki sınırsız muzla kandırarak elindeki muzu vermeye asla ikna edemezsiniz.
- "Eğer mutluluğunuz, bir başkasının yaptıklarına bağlıysa, çok ciddi bir sorununuz var demektir."
- Ne olduklarını sanıyorlardı bu insanlar?
- "Düşündükçe, konuşmayı, boş, bayağı ve hatta züppece buluyorum."
- Pascal’ın dediğine göre eğer insanlar sessizce odalarında oturmayı öğrenselerdi toplam kötülüğün büyük bir kısmı yok olurdu.
- Eğer insan ana öncül olarak korku ve nefretle başlarsa, sonucu alana kadar devam etmek durumundadır.
- Kalbin kendi nedenleri vardır...
- "İnce düşünen insanların sık yaptığı hata; kişiliği küçük insanlara, büyük anlamlar yüklemektir." Aldous Huxley
- Çoğu rüyalar renksiz veya sadece kısmen veya hafifçe renklidirler. Diğer yandan meskalin veya hipnoz etkisi altında karşılaşılan hayaller her zaman yoğun biçimde ve denebilir ki insan öncesi doğallıkta parlak renklidirler. Binlerce rüyanın kaydını toplamış olan Prof. Calvin Hail rüyaların üçte ikisinin siyah beyaz olduğunu söyler. ‘Sadece üç rüyadan biri renkli veya içinde biraz renk vardır’. Çok az insan tamamen renkli rüya görür, çok azı rüyalarında renkle karşılaşır, çoğunluk bazen renkli rüya görür ama çoğu zaman değil.
- Bazı insanlar hiçbir zaman bilinçle kendi zıtlarını keşfetmezler. Diğerleri bazen bir ziyaret yaparlar. Ancak bazıları (ama bunlar çok az) istedikleri zaman gidip gelmeyi kolay bulurlar.
Algı Kapıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İnsan zihni nasıl ki üç boyutlu evrene alışmış ve dört boyutlu bir cismi algılamakta ciddi sıkıntı çekiyorsa algı konusunda da benzer bir durum söz konusudur. Sesleri, cisimleri, insanları algılama rutinimiz kendi kendine bir evren oluşturmuş ve her şey bu evren içinde yeniden ve yeniden benzer şekilde algılanmakta. Kitabın yazarı Huxley de bu noktada bir karşı çıkışa imza atarak kendini bir deneye tabi tutmuş ve algı kapılarımızın ardındaki diğer evreni keşfetmeye çalışmıştır. Bu noktada peyote adındaki sevimli bir kaktüste bulunan meskalin adındaki madde alınarak 9 saat boyunca algıda değişiklik yaratarak klasik algılarımızın ötesinde bir anlamlar bütünü oluşturmaktadır. Huxley de bu algısal dönüşümü tüm detaylarıyla kaleme alarak, güzel anlatımıyla sanki peyoteden bir parça almışcasına okuru etkilemeyi başarıyor. Keza kitabın bu kadar tutmuş olmasının sırrı da burada yatıyor diye düşünüyorum. Şizofreni hastalarının tedavisinde de kulanılan, bağımlılık yapmayan ve legal olan bu halüsinojen sayesinde mevcut hayatımızda sınırını aşamadığımız algılarımızın öteki yakasını anlatmış bizlere Huley. Bu bilgiyi bilerek dahi nasıl bir halüsinojenik bir evren içinde tutulduğumuzu ve bundan ne denli mutlu olduğumuzu, halüsinojen etkisiyle de ne denli uyuştuğumuzu ve bundan memun olduğumuz gibi duyarsızlaştığımızı da kavramak mümkün. Tabi bizlere her öğünde yemeğimize peyoteden bir parça atmıyorlar ancak afyon niteliğinde bir çok şey aracılığıyla algılarımıza ve algılamamıza hükmediyorlar. Olsun, yine de mutluyuz bundan öyle değil mi? :) Keyifli okumalar. (Uğur De Molinari)
Her vücut bulmuş ruh yalnız olarak acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur.: "Eğer algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi görünürdü; sonsuz." Huxley neyin kafasını yaşıyor diye başlayıp, algı kapılarımın temizlenmesiyle hafiflediğim bir eser. Var oluşumuz bile algılarımızın ederi kadar ise biz neyiz ve neredeyiz? Uyuşturucu bir madde olan meskalin ile 8-10 saat kadar algı kapılarını aralayan Huxley; hissel ve düşünsel bir biçimde her anı deneyimleyerek okuyucuya aktarmıştır. Meskalin sayesinde, hayatımızda ezbere dönüşen tüm algılarımızın iç yüzünü bilinçaltımıza girdiğimizde oradaki "Ben" ile yüzleşerek anlayabiliriz. Ama biz bunu meskaline ihtiyaç duymadan da yapabiliriz. Nasıl mı? Tabii ki kitap/algi-kapilari--1054'nı okuyarak :) "İnsanın bakması gereken türden şeyler bunlar”. Gösterişsiz, sadece kendileri olmaktan memnun, öylelikleri içinde yeterli, bir rol oynamayan, delicesine sadece kendi başlarına gitmek için çabalamayan, Darma-gövdeden soyutlanmış, Tanrının keremine Şeytani bir karşı koyma içindeki şeyler." Keyifli okumalar (Nes)
Okurken kitap ortalarında bir ara bırakmayı düşündüğüm ama halusinojenlerin etkisi ve bazen tanı tedavi amacıyla kullanılan sinir sisteminde etkili olan benzeri maddelerin kişide nasıl bir duygu uyandırdığını, genel kültür , akla hitap eden çok okunanlar arasında yer alan bir kitap olması sebebiyle bitirmeye çalıştım.Kitabin tam adı; 'Algı Kapıları Cennet ve Cehennem' .Kitabın konusu , meskalin adlı bir tür kaktüs bitkisinden elde edilen ve alındığında insan vücudunda 8-10 saat süreyle algıda değişiklik yaşanması gibi durumlara sebep olan, bağımlılık yapmayan bir maddeden bahsediyor. Yazarın kendi bir deneye katılarak bağımlılık yapmadığı bilinen ve yasal olan bu maddeyi kullanarak bir deneyim yaşıyor ve bu yaşadığı deneyimin tamamı ile düşüncelerini, tüm nesneler, insanlar, etrafta olan bitenler hakkında algısının nasıl değiştiğini kitapta paylaşıyor. Kitap içeriği biraz daha karışık ve çok daldan dala atlama şeklinde yazılmış. Bahsedilen ilginç bir nokta ise, bu maddenin alımı ile doktorlar bizzat kendileri bir şizofreni hastasının dünyasına direk olarak girebiliyorlar, başka bir deyişle; şizofren hastalığına sahip bir kişinin dünyayı algılayış biçimi ve içinde yaşadığı cennet ve cehennem birebir olarak bu madde ile normal insan üzerinde simule edilebiliyormuş. Hastaların yaşadığı deneyimleri paylaşmaları mümkün fakat birebir aktarmaları imkansız olduğundan doktorlar bu tip hastaların ne hissettiğini, nasıl düşündüğünü ve kendini nasıl bir ruh halinde bulduğunu görebilmek amacıyla nadir de olsa bu tarz deneylere başvurabiliyorlarmış. Bir nevi, deliliğin; normal bir insanın aklıyla algılanabilmesi için çabalamalar diyebiliriz. Kitabın barındırdığı ilginç bir konu ise; meditasyonve bununla bağlantılı olarak yapılan nefes alıp verme egzersizleri gibi aktiviteler insanın nefesini çok daha uzun süreler tutabilmesine sebep olduğundan, kanda ve akciğerde karbondioksit miktarının yükselerek, beynin indirgeme filtresi işlevini görmesini azalttığını belirtmesi. Başka bir deyişle bu aktiviteler uzun süre yapıldığında hayali ve mistik deneyimlerin bilince işlemesine sebep olarak, algılama fonksiyonunun farklı bir boyuta çekilmesine neden olabiliyorlarmış. Algının 'normal' seviyeden alınarak farklı bir seviyeye 8-10 saat için bile olsa çekilerek, bu süre içinde tüm renkler, alınan kokular, insanlar, iç ve dış dünya, görülen ve duyulanlara verilen tepkiler algı seviyeleri sanki birer basamakmış ve her birine basarak bir yolculuk yapılıyormuş gibi aktarılmaya çalışılmış kitapta. Çok kısa da olsa, dahi insanların dünyasına ve onların algı seviyelerine değinen bir kısım yer bulunduruyor kitap içerisinde.Ilgili okurlara tavsiye olunur... (Peace)
Kitabın Yazarı Aldous Huxley Kimdir?
Aldous Huxley; (d. 26 Temmuz 1894, Godalming, Surrey, İngiltere – ö. 22 Kasım 1963, Los Angeles, ABD), İngiliz yazar ve eleştirmen. Zarif ve yergili üslubuyla tanınmış, son dönemlerinde Doğu düşüncesine ve mistisizme yönelmiştir.
Birçok ünlü bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş olan Huxley ailesinden geliyordu. 1908-11 arasında Oxford’daki Eton College’da okudu. Gözlerindeki bir rahatsızlık yüzünden kör olma tehlikesiyle karşılaşınca öğrenimine ara vermek zorunda kaldı. Sonradan Balliol College’ı bitirdi (1915). Daha 17 yaşındayken oldukça uzun bir roman yazmıştı; ama bu yapıtı hiç yayımlanmadı. I. Dünya Savaşı sırasında çeşitli gazete ve dergilerde çalışan Huxley, 1919’da Belçikalı Maria Nys’le evlendi. 1923-30 arasında ailesiyle birlikte İtalya’da yaşadı. Edebi inceliğini ve zekâsını olduğu kadar, insan ilişkilerine duyduğu ilgiyi de ortaya koyan Antic Hay (1923) ve Point Counter Point (1928; Ses Sese Karşı, 1961-62, 2 cilt, 1978) gibi ilk romanlarıyla başarı kazandı. Ses Sese Karşı’ nın kahramanını, İtalya’da dost olduğu D.H. Lawrence’tan esinlenerek yaratmıştı. Brave New World’de ise (1932; Yeni Dünya, 1945/Cesur Yeni Dünya, 1989), hiçbir bireyin bilimsel denetim ve koşullanmadan kaçamadığı gelecekteki bir dünyayı anlattı. Teknolojinin iktidarına karşı bir uyan niteliğindeki yapıt, karşı ütopya türünün de klasiklerinden sayılır.
1937’de ABD’ye yerleşen Huxley, roman ve denemelerinin yanı sıra Hollywood’da senaryo çalışmaları yaptı. Karısının ölümünden sonra 1956’da İtalyan kemancı Laura Aschera’yla evlendi. Bu dönem yapıtlarında, 1960’ların gençlik altkültürlerine de esin sağlayacak bazı temalar ağırlık kazandı; The Doors of Perception’da (1954; Sezgi Kapıları, 1975) halüsinojen ilaçlarla giriştiği denemeleri anlattı, Island’da (1962; Ada, 1983) algı uyarıcı ilaçlarla zenginleştirilmiş Doğu mistisizmi ile Batı bilimine dayanan bir ütopya yarattı. Deneme ve incelemelerini ise Collected Essays (1958; Denemeler, 1976), Literature and Science (1963; Edebiyat ve Bilim), The Politics of Ecology (1963; Ekoloji Politikası) gibi kitaplarda topladı.
Huxley’nin öteki yapıtları arasında The Defeat of Youth (1918; Gençliğin Yenilgisi), Limbo (1920), Crome Yellow (1921; Krom Sarısı), Jesting Pilate (1926; Şakacı Pilate), Eyeless in Gaza (1936; Gazze’deki Kör), After Many a Summer Dies the Swan (1940; Nice Yazlardan Sonra, 1946), Grey Eminence (1941; Gölge Makam), The Perennial Philosophy (1946; Sonsuz Felsefe), Ape and Essence (1949; Maymun ve Öz) yer alır.
Aldous Huxley Kitapları - Eserleri
- Ada
- Algı Kapıları
- Krom Sarısı
- Cesur Yeni Dünya
- Ses Sese Karşı
- Kadim Felsefe
- Maymun ve Öz
- Yarın Yarın Yarın
- Mona Lisa Tebessümü
- Edebiyat ve Bilim
- Armut Çiçeği Köyü'nün Kargaları
- Denemeler
- Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret
- Nice Yazlardan Sonra
- Those Barren Leaves
- Time Must Have a Stop
Aldous Huxley Alıntıları - Sözleri
- Şeytan'ı, masum insanların ıstırap çekmesinden daha fazla hiçbir şey memnun edemez. (Maymun ve Öz)
- Kanatlarını kullanmak zorunda kalmadan geçimini iyi şekilde sağlamanın yolunu öğrenmiş her kuş, kısa zamanda uçma ayrıcalığından feragat edecek ve sonsuza dek yerde kalacaktır. (Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret)
- "Gelgelelim iki kişi dünyanın tümü değildir." (Ses Sese Karşı)
- “Aşk korkuyu yok eder; ama öte yandan korku da aşkı yok eder. Ve sadece aşk değildir yok ettiği. Korku ayrıca zekâyı, iyiliği, tüm güzellik ve doğruluk düşüncelerini yok eder.” (Maymun ve Öz)
- "Eğer mutluluğunuz, bir başkasının yaptıklarına bağlıysa, çok ciddi bir sorununuz var demektir." (Algı Kapıları)
- ''Hain!'' ''Vatan haini!'' ''Pis Komünist!'' ''Çürümüş Burjuva-Faşist!'' ''Kızıl Emperyalist!'' ''Kapitalist-Tekelci!'' ''Al sana!'' ''Al sana!'' (Maymun ve Öz)
- Sen de çocukların gibi hayırsızsın. Yalnız yan gelip yemekten başka bir şey bilmezsin. Bir şeye yaramazsın. Size söylüyorum. Artık hepinizden bıktım, usandım. (Nice Yazlardan Sonra)
- Aşk, gülmenin ve hazzın ızdırap ve acıya pek belli belirsizce de olsa baskın geldiği, şu ya da bu türlü önemi bulunan tek insan etkinliğidir. (Krom Sarısı)
- . Amaç, araçları haklı çıkaramaz, çünkü kullanılan araçların üretilen amaçların doğasını belirlemesi gibi basit ve açık bir nedenle. ... (Denemeler)
- Ne demek istediğini anlatmak için sözcük bulmakta güçlük çekerdi hep. (Ses Sese Karşı)
- Ne olduklarını sanıyorlardı bu insanlar? (Algı Kapıları)
- "Evrenin en hoşa giden yanı," dedi Will Farnaby'ye, "olmayacak gibi görünen şeylerin olabilirliği." (Ada)
- "Eğer algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi görünürdü; sonsuz." (Algı Kapıları)
- Ama hayat kısadır, bilgiyse sonsuz: kimsenin her şeye zamanı yok. (Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret)
- En nihayetinde, zorbalar ölümlüdür ve koşullar değişir. (Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret)
- Aklı başında bir dünyada büyük bir adam olurdum herhalde; dünya böyleyken, bu tuhaf düzenlemede hiç ama hiçbir şey değilim; neredeyse her açıdan bir hiçim. (Krom Sarısı)
- Acaba hangisi daha iyi; akıllılar arasında bir aptal olmak mı, yoksa çılgınlar arasında akıllı olmak mı? (Ada)
- İlim nedir? İlim çamura olta salmaktır. Ölüme çâre avlamak için veya ne çıkarsa bahtına olmak üzere. (Nice Yazlardan Sonra)
- Yaşıyorum, ama yaşayan ben değilim. (Kadim Felsefe)
- . Gerçekler yok sayıldıkları için yok olmazlar. . (Denemeler)