matesis
dedas

Allah'sız Müslümanlık - Ömer Lütfi Mete Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Allah'sız Müslümanlık kimin eseri? Allah'sız Müslümanlık kitabının yazarı kimdir? Allah'sız Müslümanlık konusu ve anafikri nedir? Allah'sız Müslümanlık kitabı ne anlatıyor? Allah'sız Müslümanlık PDF indirme linki var mı? Allah'sız Müslümanlık kitabının yazarı Ömer Lütfi Mete kimdir? İşte Allah'sız Müslümanlık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 26.04.2022 16:00
Allah'sız Müslümanlık - Ömer Lütfi Mete Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ömer Lütfi Mete

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786050827699

Sayfa Sayısı: 240

Allah'sız Müslümanlık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Sorgulayıp anlamaya çalıştığım, Müslüman insanı –bütün gayretlerine rağmen– geliştirmeye yetmeyen dindarlık türünün iç kıvrımlarıdır. Diliyle sürekli Allah’ı anmasına ve sürekli dini etkinliklerde bulunmasına rağmen, kendisi gibi olmayanlar üzerinde derin bir saygı ve hatta imreniş uyandıramayan Müslümanlık biçiminin, Allah’ın muradıyla örtüşeceğini düşünemiyorum.

Tabii ki ‘Allah’sız Müslümanlık’ ifadesi, kâfirlik ve inkârcılık suçlaması kastıyla seçilmiş değildir. Bu isim ‘Müslüman kişinin Allah ile iletişimini geliştiremeyen dindarlık’ tanımlamasının kısaltılmışı sayılabilir.

Peki, böylesi dindarlık nasıl bir şeydir?”

Yıllardır dillerden düşmeyen şiirleri, senaryoları, romanları ve politik denemeleriyle tanıdığımız Ömer Lütfi Mete’den çağımızın Müslümanlığına dair “içeriden” bir eleştiri… İslam’ı nasıl yaşıyoruz ve nasıl yaşamalıyız? Onu aslında modern hayatın kimi ihtiyaçlarına göre yeniden dizayn mı ediyoruz? İslam en son ve en mükemmel din olduğuna göre, mensupları neden yüzlerce yıldır geriliğin ve ezikliğin girdabından kurtulamıyor?

Allah’sız Müslümanlık, İslam’ı yaşama sorununa dair güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir ahlaki el kitabı…

Allah'sız Müslümanlık Alıntıları - Sözleri

  • Tevekkülün, gayret ile sabrı eşit güçte dengeleyen bir mekanizma olduğuna, olması gerektiğine inanıyorum.
  • İslam en son ve en mükemmel din olduğuna göre, mensupları neden yüzlerce yıldır geriliğin ve ezikliğin girdabından kurtulamamaktadır?
  • Bu yüzden asırlardır sürdürülen silkinme çabaları ile yeniden güçlenme hareket ve tasarılarına rağmen sağlıklı başlangıçlar bile gerçekleştirilememektedir. Çünkü ortada, Müslüman bireyin kendi diniyle ilgili temel bir yanlış algılaması ve yönlenmesi vardır.
  • Din konularında kutuplaşmayı çok sevdik.
  • ‘ İslâm iyi ama Müslümanlar kötü’ demekle ezikliğin ruhsal etkilerini yenmemiz mümkün olabilir mi?
  • Müslüman birey önce nerede ve ne konumda bulunamayacağını kestirebilirse gerçek Tevhid-i kavramaya aday olabilir.
  • İnsanlık tarihin en utanç verici barbarlık uygulamaları Batı’nın imzasını taşır. Bütün bunlardan sonra kalkıp da “Batı, demokrasi kültürü sayesinde şahlanmıştır” demek, pek gerçekçi ve namuslu bir değerlendirme olmaz.
  • Geminin battığına ancak karaya vuran cesetlerin ve eşyaların görünmesinden sonra inanan yolcunun durumu gibi!
  • Allah'ın bir bildiği vardır. Ona güvenmek ve tevekkülle boyun eğmekten başka çarem yok.
  • Kaderi doğru algılamak da budur: Sorumluluk duygusunu yitirmeden suçluluk duygusunu aşabilmek...
  • "Makul olmak yerine fanatik kalmak, az gelişmişliğin doğal ve acı gerçeğidir."
  • " Düşmanlıktan aşka geçiş vardı; ama tiksintiden sevdaya yol yoktu."
  • İnsanın dünyadaki varlık sebebi, yaratmada çeşitlemeyi hayale sığmaz boyutlarda gerçekleştiren Allah’ın sanatı ile bütünleşebilmektir. Bu ise bütün ana ve ara renklerin cümbüşü içinde dağılıp kaybolmamak, ‘mutlak hakikat’in boyasıyla şaheserleşmek demektir. Kafir-mümin, siyah-beyaz, aydınlık-karanlık gibi karşıtlıklar, insanın oluş alemindeki en büyük zıtlığı kavrayabilmesi için birer alıştırma, birer derstir. En büyük Zıtlık ise var olma ile yok olma karşıtlığıdır. Biri eksi sonsuz, bir artı sonsuz…
  • Bir Müslüman için gerek İslam’ın ve gerekse başkalarının bütün yazılarını temel olacak ilki ortadadır: Var edilmiş her şey saygındır!
  • Oysa Müslüman insan için,dünyanın en kötü şartlarında bile güçlü bir umut ve iyimserlik içinde bulunmak,inancın ve sağlam geleneğinin gereğidir.

Allah'sız Müslümanlık İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Esselemualeykum Merhaba Kitap konusu; İSLAM'I YAŞAMA SORUNU Kitabın içerisinde zaten benim inceleme-yorum yapmama gerek kalmadan, bu kitabı niçin okumamız gerektiği vurucu-uyandırıcı cümleler ile ifade ediliyor. Kulaktan duyma, eksik-kusurlu bilgiler, karalamalar, çarpıtmalar, kafa karıştırmalar, uyuşturmalar, oyalamalar, özden koparmalar, toplum baskısı, geçim bahanesi, materyalist-felsefi-modernizm gibi hezeyan-safsatalarla dünyada Allahın kanunlarını, islami yaşantıyı, Peygamberimiz asm ın yaşantısını örnek almayı unutturan, değiştirmeye çalışan bir sistem, seküler dünya hayatı karşısında biz hakikî İslamı nasıl öğrenip yaşayacağız konularında izahlar Kitabın okunmasını gerektiren mevzular ve bakış açıları; 1. Allah'a rağmen Müslümanlık (kendimizce-nefse dayalı-yanlış/eksik islami bilgiler yüzünden) 2. ALLAH ile sağlıklı bir iletişim ve beraberlik sağlamaya yetmeyen Müslümanlık (şuursuzluk-toplum ne der korkusu putu-İslamı özümseyememe-ilim eksikliği vb sebeplerden dolayı) 3. Sürekli dilden Allah'ı anmasına ve dini etkinlikler ya/şa/pmasına rağmen, kendisi gibi olmayanlar (gayri müslimler ve İslamı sadece sözde bilenler) üzerinde derin bir saygı ve hatta imreniş (rehber ve temsil edememek) uyandırmayan Müslümanlık türünün, Allah'ın sevdiği/istediği tarz olan Peygamberimiz asm gibi olmadığı, yani bu halimizi fark edelim, kendimizi tanıyalım, İslamı bilen kişinin yaşama-rehber olma-temsil etme vazifelerinin olduğunu bilelim, özümseyelim diye bu kitap bizim uyuşuk-gafil sadece sözde olan İslami yaşantımızı hakiki bir bakış-anlayış ve hissedişe tebdil etmek gayesini güdüyor. 4. Allahın rızasına uygun günümüz şartlarında yaşamak zor mu? (Sence-bence-topluma göre diye bir şey söz konusu değil) 5. Bilen-az bilen-yanlış/eksik bilenler için islami yaşantı hakkında şuur aşılayan bir kitap 6. Biz İslamı diğer insanlara ne kadar temsil edebiliyoruz ve kendi kendimiz islamın neresindeyiz, bu güne kadar ne kadar şuurlu yaşamışız? Gibi soruları tekrar tekrar düşünmemize kapı açıyor. 7. Hem iyi müslüman olmak, hem de çağ dışı kalmamak arasında sıkıntı (maddi-ruhsal-ikna problemleri yaşayanlar) çekenler için reçete, şuur verme izahları 8. İslam-sünnet i seniyye sadece bir nostalji-tarihi bir miras mı yoksa biz Peygamberimiz asm in yolunda daima İslamı en hakiki tarzda bu asırda da yaşamalı mıyız, yaşayabilir miyiz? Soru/n/larına izahlar El hasıl; Kendi izlenim ve birikimlerime göre çok kaliteli, istifadeli, şuur kazandırıcı, huzur verici bir kitaptır. Bugün İslamın yaşantısal emir-öğütlerini öğrenmek, yaşayabilmek , ikna olmak isteyenlerin okuması gerekli olan çok değerli bir kaynaktır. Kısacası Şuurlanmak, şüphelerini izale etmek, İslama bu çağda da tutunabilip temsil edebilmek, İslamı bütünüyle yaşayabilmek ve yaşamanın daima gerekli olduğunu anlayabilmek, özümseyebilmek için mutlaka okumanız gerektiğini düşünüyorum ve mutlaka tavsiye ediyorum. . Saygı, sevgi, muhabbetle değerli Kari'eler (Bununla birlikte yine İslami şuur kitapları ile ilgili tavsiyelerim; (daha sonra inceleme-yorum yapmak nasip olursa okursunuz) 1. Kafa karıştıran kelimeler R. ÖZDENÖREN 2. Müslümanca düşünme üzerine denemeler R.Ö 3. NFK İdeolocya Örgüsü (içinde İslami bütünsel bir şuur mevcuttur, muazzam bir bilgi hazinesidir) DİNİNİZİ İYİ ÖĞRENİN, YOKSA YAŞADIĞINIZI DİN ZANNEDERSİNİZ. HZ. ÖMER RA dediği gibi bugünkü soru/n/lara izah, merhem niteliğinde bir kitap (GERÇEK BİR DOST)

Ömer Lütfi Mete'yi öncelikle rahmetle yad ediyoruz. Yaptığı işler, ortaya koyduğu fikirleri noktasında elbet takdir edilecek de eleştirilecek de yönleri olacaktır ama ben kitap özelinde üzülerek bir kaç hususu beyan etmekte faide olacağı kanaatindeyim. Yazarın kullandığı ağdalı dil ile neyi amaçladığını açıkçası anlayamadım. Tabi hüsn-ü zan edip dil noktasındaki tavrını kendisine bırakıp geçmeyi uygun görüyorum. Kullandığı tabirler noktasındaki cüretkar tavrı insanı üzüyor aslında. Mesela; Peygamber Efendimiz'i(sas) ısrarla peygamber diye nitelemesi , Hz. Adem'in (as) cennetten ihracını kovulmak diye nitelemesi ve bununla birlikte Hz. Adem(as) ile şeytanı yaptıklarından dolayı aynı kefeye koyup ikisinin muhalif bir tutum sergilemeleri neticesinde bazı yaptırımlara maruz kalmaları gibi bir savunma biçimini tercih etmesi hakikaten pes dedirtiyor. Demokrasiyi savunurken saltanatı kaba diye tabir edip bunun üzerinden bir söylem gerçekleştirmesi de cabası...Her şeye rağmen okunması mutlaka insana bir şeyler katacaktır. (Gökhan)

Ömer Lütfi Mete hem şair hemde yazın yönüyle edebiyatımızda kendine has bir yer edinmiş bir isimdir. Aynı zamanda 2000'lerin başına damga vuran Deli Yürek dizisininde senaristiydi. Yaygın bir görüş olarak dizideki Kuşçu karakteri ile özdeştirildiği söylendiğinde "Kuşçu ben değilim, nihayetinde hayali bir kişi. Bir kere ben çok günahkâr bir adamım, Kuşçu hiç günahkâr değil. Kuşçu toplumun vicdanıdır. Tasavvufsuz vicdan olmaz. Kuşçu benim olmak istediğim kişidir." demiş idi. Ömer Lütfi Mete zihinsel yönden fazlasıyla keskin bir kişi. Bu kitabında da bunu fazlasıyla görmek mümkün. Günümüz müslümanlığı ve modern anlamda İslamın algılanışındaki çarpıklıklara bir bir değinip bunlara son derece mantıklı açıklamalar getirmiş. Hak din, tevekkül, tevhid, islamda ve günümüzde kadın olgusu, siyasi islamcılar ve iki yüzlülükleri, cihad, yozlaşma, yenileşme gibi kavramları içtihadi ve daha birçok boyutuyla ele almış. Bu tür konularda kafa karışıklığından muzdarip genç arkadaşlarıma bu kitabı sonuna kadar tavsiye ediyorum. (melike)

Allah'sız Müslümanlık PDF indirme linki var mı?

Ömer Lütfi Mete - Allah'sız Müslümanlık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Allah'sız Müslümanlık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ömer Lütfi Mete Kimdir?

1950 yılında Rize'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlarken özel olarak dini eğitim gördü. Bir süre Kuran Kurslarında hocalık yaptı. Rize Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi. Aynı dönemde Babıali'de Sabah gazetesinde basın hayatına atıldı. 1972 yılında İktisat Fakültesi'nden ayrıldı. 1973 yılında Atatürk Eğitim Enstitüsü'ne girdi, 1976'da mezun oldu. Kısa süre edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra tekrar gazeteciliğe döndü. Ortadoğu, Tercüman, Türkiye, Yeni Binyıl, Ayyıldız, Sabah ve Bugün gazetelerinde ve Türk Edebiyatı, Boğaziçi dergilerinde yazdı, Çağrışım dergisini çıkardı. Senaryo çalışmaları yaptı. ANAP ve MHP'den milletvekili adayı oldu, seçilemedi. 18 Kasım 2009 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

Ömer Lütfi Mete Kitapları - Eserleri

  • Gülce
  • Allah'sız Müslümanlık
  • Aşıklar Ölmez
  • Asker ile Cemre
  • İtfaiye Yakıyor
  • 28 Şubat'tan Şemdinliye Derin Çeteler
  • Milliyetçilik Milliyetsizlik
  • Balonya Tüneli
  • Basılı Yakıt
  • Çığlığın Ardı Çığlık
  • Ezan Günü
  • Derin Millet Manifestosu
  • Yerden Göğe Kadar
  • Hacıyağı ile Parfüm Arasında
  • Çığlığın Ardı Çığlık

Ömer Lütfi Mete Alıntıları - Sözleri

  • Bir kaleyi fethederken çok sevdiği yakınlarını kaybeden cihangirler gibi mutsuzdu. (Asker ile Cemre)
  • İnciteceksin diye sevdiklerinden kaçma. (Aşıklar Ölmez)
  • Allah'ın bir bildiği vardır. Ona güvenmek ve tevekkülle boyun eğmekten başka çarem yok. (Allah'sız Müslümanlık)
  • Kazanmıştık , çünkü farkındaydık. (Çığlığın Ardı Çığlık)
  • Kendisini Tekin Batur'un Özel Kalem Müdürü olarak tanıtan kişi, toplantıya katılıp katılmayacağımı öğrenmek istediğini söylerken vurgulaması ve üslubu ile aba altından sopa göstermeyi becerebilecek yetenekteydi. (İtfaiye Yakıyor)
  • Özelleştirme, evdeki buzdolabını satarak soğuk gazoz almak gibi bir iştir......................................... Aynı kafa ile gidersek, liberalizm dini adına bu özelleştirme farzını uygulamada nihayet evin kendisini satıp kiraya çıkma aşamasına geleceğiz. (28 Şubat'tan Şemdinliye Derin Çeteler)
  • Tevekkülün, gayret ile sabrı eşit güçte dengeleyen bir mekanizma olduğuna, olması gerektiğine inanıyorum. (Allah'sız Müslümanlık)
  • Ona göre Türkiye'de sağlıklı bir sermaye piyasası olmadığı ve güçlü sermaye bulunmadığı için teknoloji ithalatından başka bir çözüm henüz yoktu. (Asker ile Cemre)
  • "Aşkın yarısı bozgundur be Yusuf'um! Hem şarabı içeceksin hem de başın dönmeyecek. Var mı öyle bolluk?" (Aşıklar Ölmez)
  • İşkence nedir biliyor musunuz? İşkence ademoğlundan ölümü bile esirgemektir. (Çığlığın Ardı Çığlık)
  • İnsanlık tarihin en utanç verici barbarlık uygulamaları Batı’nın imzasını taşır. Bütün bunlardan sonra kalkıp da “Batı, demokrasi kültürü sayesinde şahlanmıştır” demek, pek gerçekçi ve namuslu bir değerlendirme olmaz. (Allah'sız Müslümanlık)
  • Osmanlı’nın kokuşmuş kadroları ve girişimcileri devletin yeni merkezine üşüşmüş durumdadırlar. Oralardan bugüne nice servetin mayası haramdır, bugün yedikleri de, arttıkları da haramdır. Onun için hiçbir sermaye tamamen temiz değildir. (28 Şubat'tan Şemdinliye Derin Çeteler)
  • ... Sonra gördüm ki ne kadar dirensem boşuna; medyamızın ezberinden vazgeçebilme becerisi yok! (İtfaiye Yakıyor)
  • Bir kaybın telafisi olacağını farzetmek, kaybetme kabiliyeti demektir. (Çığlığın Ardı Çığlık)
  • Öyle ağızlar barış dedi ki; kuduracağım. Öyle ağızlar sevgi dedi ki; tiksindi lağım! (Balonya Tüneli)
  • Kimse kimsenin yerinde değildir zaten. Allah'ın insan nüshaları sonsuz. Bizim ürettiğimiz nesneler gibi seri numaralarıyla ayırt edilebilen, çok çok fazla ama gene de sayılı tekrarlar değil ki. (Asker ile Cemre)
  • Bu yüzden asırlardır sürdürülen silkinme çabaları ile yeniden güçlenme hareket ve tasarılarına rağmen sağlıklı başlangıçlar bile gerçekleştirilememektedir. Çünkü ortada, Müslüman bireyin kendi diniyle ilgili temel bir yanlış algılaması ve yönlenmesi vardır. (Allah'sız Müslümanlık)
  • Yusuf: Eee söyle, ne işi var erik dalında üzümün? Kuşçu: Herkes bundan ne anlar bilmem ama ben şöyle anlıyorum: Âşık adamın gıdası sevdiği değildir. Gıda sevmenin kendisidir. Onun için şimdilerde kendilerini âşık sananlar sevgiyle beslenmiyorlar. Ya ne ediyorlar? Sevgililerini yiyiyorlar. Âşık dediğin sevgilisini yer mi? Sevgilisini yiyen hayvandır. Onun için sevgilisini yiyenler ölür ama âşıklar yaşar. Ölen hayvandır, âşıklar ölmez. Yusuf: ... Kuşçu: Nereye ayaklandın hemen? Yusuf: Bu ağır bir ders Kuşçu, biraz silkelenmem lazım. Kuşçu: Haydi bakalım. (Aşıklar Ölmez)
  • Kendini karanlıkta değil de yoğun bir sis içinde buluyordu şimdi. Yarı belirsizlik veya yarı belirlilik... (Asker ile Cemre)
  • İnanmadığın bir şeyi söylüyordun; o da bunu biliyordu, ama gene de mutlu olmuştu. (Asker ile Cemre)

Yorum Yaz