Amerikan Sapığı - Bret Easton Ellis Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Amerikan Sapığı kimin eseri? Amerikan Sapığı kitabının yazarı kimdir? Amerikan Sapığı konusu ve anafikri nedir? Amerikan Sapığı kitabı ne anlatıyor? Amerikan Sapığı PDF indirme linki var mı? Amerikan Sapığı kitabının yazarı Bret Easton Ellis kimdir? İşte Amerikan Sapığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bret Easton Ellis
Çevirmen: Fatih Özgüven
Orijinal Adı: American Psycho
Yayın Evi: İthaki Yayınları
İSBN: 9789752732544
Sayfa Sayısı: 522
Amerikan Sapığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Patrick Bateman 26 yaşında, 80'li yılların Amerika'sında New York'ta yaşayan bir borsacıdır. Yakışıklı, iyi eğitimli ve zengindir. İyi giyinmeyi, iyi kulüplere gitmeyi, pahalı ve güzel kadınlarla birlikte olmayı, kokaini sevmektedir. Kadınları öldürmeyi sevmektedir, çocukları, köpekleri, dilencileri öldürmeyi sevmektedir. Tüketmeyi, yok etmeyi sevmektedir. Patrick Bateman'ın Wall Street'in gündüz yaşamındaki normal, gece hayatındaki sapkın yaşam tarzı, tüm yaşadıkları gerçek midir? Yoksa her şey Patrick Bateman'ın zihninde yaşattığı gerçekler midir?
Tek gerçek: O, Patrick Bateman; O, Dostoyevski'nin deyimiyle "Aramızda gün doldurmakta olan azap içinde bir ruh"; O, Amerikan Sapığı...
Okurken zihninizde fırtınalar estiren bir "zamane destanı". 24 dile çevrilen bu kitap kadar ruhsal dünyayı siyaset dünyasıyla bütünleştireni az bulunur. Belki de bu yüzden bunu yüzyılımızın en önemli 100 yapıtı arasında sayanlar var. Okurken sarsılacaksınız.
- Yavuz Baydar
Ellis, 'Amerikan Sapığı'nda çağımızın şiddetinin derinliklerine iniyor. Benliğini işkence yoluyla ifade eden Bateman karakteri, hiçbir toplumun yüzleşmek istemeyeceği bir korku senaryosunun başını çekiyor. Çağımızın şiddet hevesini gözler önüne seren Ellis, tahammül etmekte zorlanacağı şeyleri okurun gözüne sokuyor, ve artık bunu yapan çok az yazar var.
- Vanity Fair
Amerikan Sapığı Alıntıları - Sözleri
- . Bir insanın tüm özelliklerine sahiptim - et, kan, deri, saç - ama kişiliksizleşmem o kadar yoğundu ki, o kadar derine inmişti ki, normal şefkat hissetme yeteneğim yok olmuştu, yavaş, amaçlı bir silmenin kurbanı olmuştum. Ben sadece gerçekliği taklit ediyordum, kaba bir insan benzerliği, zihnimin sadece belli belirsiz bir köşesi çalışıyor. ...
- . İnsanlar her şeye alışabilir, değil mi? Alışkanlık insanlara bir şeyler yapar. ...
- . Çılgınca gülüyorum, sonra derin bir nefes alıyorum ve göğsüme dokunuyorum, bir kalbin hızla, sabırsızlıkla çarpmasını bekliyorum ama orada hiçbir şey yok, bir vuruş bile... ...
- . Kötülük sen bir şey misin ? Yoksa yaptığın bir şey mi ? ...
- . Bir şeye doğru ilerlediğimi ve ondan uzaklaştığımı hissediyorum ve her şey mümkün. ...
- . Bir yıldız perdesi, millerce, gökyüzünde dağılmış, parlıyor ve onların çokluğu beni alçaltıyor, buna tahammül etmekte zorlanıyorum. Kaygı biçimleri hakkında bir şeyler söyledikten sonra omuz silkiyor ve başını sallıyor. Sanki zihni ağzıyla iletişim kurmakta zorlanıyor, sanki kim olduğumla ilgili rasyonel bir analiz arıyormuş gibi, ki bu elbette imkansız. Var, yok anahtar yok. ...
- ...bütün bu olup bitenlerde bir avuntu bulamayarak kendime ağlıyorum, bağıra bağıra ağlıyorum, hıçkırıklar içinde “Ben sadece sevilmek istiyorum,” diyorum, dünyaya lanetler yağdırıyorum ve de bana öğretilen her şeye: ilkelere, seçkinliklere, seçimlere, ahlak derslerine, uzlaşmalara, bilgiye, birlik olmaya, dua etmeye- hepsi yanlıştı, hiçbirinin kendi başına bir amacı yoktu. Hepsinin dönüp geldiği şu: öl ya da uy. Kendi bomboş suratımı gözümün önüne getiriyorum, bedeninden ayrılmış sesi, ağzından çıkan: Bunlar korkunç zamanlar.
- Dünyaya lanetler yağdırıyorum ve de bana öğretilen her şeye; ilkelere, seçkinliklere, seçimlere, ahlâk derslerine, uzlaşmalara, bilgiye, birlik olmaya, dua etmeye- hepsi yanlıştı, hiçbirinin kendi başına bir amacı yoktu. Hepsinin dönüp geldiği şu: öl ya da uy. Kendi bomboş suratımı gözümün önüne getiriyorum, bedeninden ayrılmış sesi, ağzından çıkan: Bunlar korkunç zamanlar.
- "Artık aşılacak engeller yok. Tek ortak yanım kontrol edilemez bir akıl hastası olduğum. Kötü ve şeytaniyim. Tüm sebep olduğum olayları ve onlara aldırmaz tavrımı artık geride bıraktım. Acım sürekli ve keskin. Hiç kimse için daha iyi bir dünya dilemiyorum. Hatta acımı başkalarına yüklemek istiyorum. Kimse kaçamasın istiyorum. Tüm bunları itiraf ettikten sonra bile kötülükten arınamıyorum. Cezalandırılmaya devam ediyorum. Kendimle ilgili daha derin bir bilgi edinemiyorum. Anlattıklarımdan elde edilecek yeni bir anlam yok. Bu itirafın anlamı yok."
- Uzun lafın kısası, kendimi bok gibi hissediyorum, ama harika görünüyorum.
- Ama hala, tek, iç karartıcı gerçeğe tutunuyorum: Hiç kimse hiçbir mazeretin arkasına sığınamaz, hiçbir şey bağışlanamaz.
Amerikan Sapığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
242 - Filmi izleyip çok beğenip kitabın ise sadece yorumlarını okumakla yetinmiştim. Yorumları okurken de 'film böyleyse kitap kim bilir ne kadar güzeldir' diye geçirmiştim içimden. Sonra izlememin üstünden yıllar geçti, ancak okuyabildim. Şimdi ben burada "tüketim toplumunu böyle anlatmış, varoluşumuzun ve tüketim çılgınlığımızın ne kadar boş olduğunu şöyle yüzümüze vurmuş" falan diye fularlı incelemeler yapmayacağım. O kısımları zaten yeterince evirip çevirmişler, hem de çok daha entelektüel (!) bir dille. Benim öncelikli takıldığım nokta şu ki; kitabın adı Amerikan Psycho diye tutup da sapık gibi, psikopat gibi bu kadar betimleme yapacak, bu kadar marka verecek ne vardı? Tamam, anlatımı çok kuvvetlendirmiş. Hatta o kadar kuvvetlendirmiş ki kitaptan 20 sayfa okurken yanınızda bir moda ve markalar sözlüğü bulundurursanız bir sonraki İstanbul Moda haftasında sizin de bir kreasyonunuz sergilenebilir. O kadar bilgi ve kültür sahibi olursunuz hem de sadece betimlemeleri okuyarak. 70'li yıllarda Wall Street'te çalışan ve tüm hayatı markalarla fiyat etiketlerinden ibaret olan insanları güzel aktarmış Brat bey. Bir de Bateman var işte. O insanlardan tek farkı onlarla aynı hayatı yaşarken, aynı marka çılgınlıklarını yaşarken, aynı gece hayatına ve aynı ortamlara akarken, aynı dilencileri ve evsizleri aşağılarken arada bir de birilerini öldürmekle veya birilerine işkence etmekle vakit geçiren Bateman. Bunları yapıyor çünkü yapabiliyor. Tüm o şaşaalı hayatın ortasında mutlak bir anlamsızlık da hakim aslında. Bateman da aslında bu anlamsızlığa bir anlam katmaya çalışıyor demek isterdim ama aslında pek öyle de yürümüyor işler. Karakterimiz bir anlam arayışı içinde de değil. Sadece yapıyor. Çünkü yapabiliyor. Hepsi bu. (Ahmet Ceran)
Hedonist bir karakter. Zengin bir genç. Sosyal statüsünü korumak ve daha ileriye taşımak gayesi. Arkadaşları ve diğer insanlar birer rakip olarak görüyor. Rakipleriyle işi bitince de onlardan kurtulmak isteyen bir canavara dönüşüyor... Korku ve şiddet, sürükleyici bir eser. (Muharrem Kenger)
Amerikan Sapığı PDF indirme linki var mı?
Bret Easton Ellis - Amerikan Sapığı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Amerikan Sapığı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Bret Easton Ellis Kimdir?
Eleştirmenlerce Generation X yazarları olarak tanımlanan grubun en dikkat çekici yazarıdır. Romanlarının tarzı ve içeriği taban tabana zıt olabilen yorumlara konu olmaktadır. Farklı eleştirmenlerce, hem 'derin ahlaki mesajlar taşıdığı' hem de 'nihilist olduğu' değerlendirmeleri yapılabilmiştir. Romanlarının kahramanları genelde boşluk içinde, sefih bir hayat sürdürdüklerini bilen ve bundan tat çıkaran, genç yalnızlardır. Romanları genelde 1980'li yıllarda, büyük şehirlerde (Los Angeles veya New York) geçmekte, tüketim toplumu fonunu yoğunlukla işlemektedirler. Aynı kahramanlar yazarın farklı romanlarında, hikâyenin içinde farklı önem derecelerine sahip olacak şekilde, okurun karşısına çıkabilmektedirler.
Bret Easton Ellis Kitapları - Eserleri
- Amerikan Sapığı
- Ay Parkı
- Sıfırdan Az
- Glamorama
- Çekim Kuralları
Bret Easton Ellis Alıntıları - Sözleri
- . İnsanlar her şeye alışabilir, değil mi? Alışkanlık insanlara bir şeyler yapar. ... (Amerikan Sapığı)
- . Sevginin tohumları yerleşti ve eğer birlikte yanmazsak, tek başıma yanacağım. . (Çekim Kuralları)
- . Bir insanın tüm özelliklerine sahiptim - et, kan, deri, saç - ama kişiliksizleşmem o kadar yoğundu ki, o kadar derine inmişti ki, normal şefkat hissetme yeteneğim yok olmuştu, yavaş, amaçlı bir silmenin kurbanı olmuştum. Ben sadece gerçekliği taklit ediyordum, kaba bir insan benzerliği, zihnimin sadece belli belirsiz bir köşesi çalışıyor. ... (Amerikan Sapığı)
- Zayıf olmak suçtur, suçlu olmayın. (Glamorama)
- Tanrım, böyle yaşamayı nasıl başarıyoruz Victor?Bütün bu dağınıklığın altından nasıl kalkıyoruz? (Glamorama)
- Uzun lafın kısası, kendimi bok gibi hissediyorum, ama harika görünüyorum. (Amerikan Sapığı)
- . Sanırım hepimiz bir çeşit duyguyu kaybettik. ... (Sıfırdan Az)
- Dünyaya lanetler yağdırıyorum ve de bana öğretilen her şeye; ilkelere, seçkinliklere, seçimlere, ahlâk derslerine, uzlaşmalara, bilgiye, birlik olmaya, dua etmeye- hepsi yanlıştı, hiçbirinin kendi başına bir amacı yoktu. Hepsinin dönüp geldiği şu: öl ya da uy. Kendi bomboş suratımı gözümün önüne getiriyorum, bedeninden ayrılmış sesi, ağzından çıkan: Bunlar korkunç zamanlar. (Amerikan Sapığı)
- Benim için önemli olan en kötüyü görmek istemem. Bret Easton Ellis (Sıfırdan Az)
- . Bir şeye doğru ilerlediğimi ve ondan uzaklaştığımı hissediyorum ve her şey mümkün. ... (Amerikan Sapığı)
- . Bir yıldız perdesi, millerce, gökyüzünde dağılmış, parlıyor ve onların çokluğu beni alçaltıyor, buna tahammül etmekte zorlanıyorum. Kaygı biçimleri hakkında bir şeyler söyledikten sonra omuz silkiyor ve başını sallıyor. Sanki zihni ağzıyla iletişim kurmakta zorlanıyor, sanki kim olduğumla ilgili rasyonel bir analiz arıyormuş gibi, ki bu elbette imkansız. Var, yok anahtar yok. ... (Amerikan Sapığı)
- . Kötülük sen bir şey misin ? Yoksa yaptığın bir şey mi ? ... (Amerikan Sapığı)
- Ne kadar iyi görünürsen, o kadar iyi görürsün. (Glamorama)
- . Aşk tohumları tutuldu ve birlikte yanmazsak yalnız yanacağım. ... (Çekim Kuralları)
- Umursamayan birine acımak güç bir iş. (Sıfırdan Az)
- Disappear here. (Sıfırdan Az)
- Onunla tanışmamış olsak da, tuhaf bir şekilde tanıdık geliyor, onu hep tanımışız gibi. (Glamorama)
- . Umursamak istemiyorum. Bir şeyleri umursuyorsam, daha da kötü olacak, endişelenecek başka bir şey olacak. Umursamazsam daha az acı verir. ... (Sıfırdan Az)
- Ama hala, tek, iç karartıcı gerçeğe tutunuyorum: Hiç kimse hiçbir mazeretin arkasına sığınamaz, hiçbir şey bağışlanamaz. (Amerikan Sapığı)
- . "Ama bu yol hiçbir yere gitmiyor "dedim. "Önemli değil." "Nedir ?" Bir süre sonra sordum. "Sadece işin içindeyiz dostum," dedi. ... (Sıfırdan Az)