Anadolu Masalları - Tahsin Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anadolu Masalları kimin eseri? Anadolu Masalları kitabının yazarı kimdir? Anadolu Masalları konusu ve anafikri nedir? Anadolu Masalları kitabı ne anlatıyor? Anadolu Masalları kitabının yazarı Tahsin Yücel kimdir? İşte Anadolu Masalları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Tahsin Yücel
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750806636
Sayfa Sayısı: 152
Anadolu Masalları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Yeşiltay mavi gözlü bir çocuktu, bütün çocuklara benzerdi. İşi gücü oyundu, güzel oyunlara bayılır, bir de masalları severdi. Geceleri uyku girmezdi gözlerine, uyumaz, annesini de uyutmazdı, gece yarılarına kadar masal anlattırırdı. Bir türlü doymazdı masal dinlemeye. Dinlediği güzelim masallar düşlerine girer, düşlerinde devlerle, cücelerle, dervişlerle, cinlerle, peri kızlarıyla birlikte gezerdi; eline bir demir asa alıp ayaklarına demirden çarıklar giyerek yola çıkar, her düşünde yeni yeni serüvenler yaşardı."
"Yeşiltay','"Tembel Ahmet',"Üç Pınar',"Altın Tas'; "İki Peri Kızı": Tahsin Yücel, 1956 yazında 23 yaşında genç bir öykücüydü, çocukluğunda Elbistan'da annesinden dinlediği bu masalları ona bir kez daha anlattırıp yeniden yazdı. Bu masallara önce "Anamın Masalları" adını vermeyi düşündü, sonra hepimizin anasının adını verdi: Anadolu Masalları. Onlara bir de kendi masalını ekledi: "Sümüklüböcek'? Bu masallar 1957'den beri okundu, okuyan her çocuk onları sevdi. Tahsin Yücel sonradan ünlü bir yazar ve bilimadamı oldu, ama hâlâ gencecik bir "masal babası': Anlattığı masalları bugünün çocukları da sevecek.
(Tanıtım Bülteninden)
Anadolu Masalları Alıntıları - Sözleri
- Yeşiltay gelmiş geçmiş kızların en güzeline, en kendini beğenmişine, üstelik en zenginine gönül vermişti. Ama Tanrı da umut vermişti insanlara, akıl, hüner, güç vermişti. Sonra her insana bir zayıf yan vermişti. Kendini beğenmiş, güzel kızın da zayıf bir yanı vardı kuşkusuz.
- Masallardan hiç bıkmadı, usanmadı. Bir gün gene odasına kapandı. Masallar düşündü, içi sızladı, hep böyle karanlık bir yerde kalmak, buradan çıkınca da ancak sıradan insanlarla karşılaşmak canını sıkıyor, buralardan kaçıp gerçek masallarda yaşamak istiyordu.
- Uzaklardan bakan küçük çocuklar, bu ağaçların tepesine tırmananların ellerini uzatınca yıldızları tutabileceklerini sanırlardı.Ama kimsecikler tırmanamazdı o ağaçlara.
- Geceydi, gökte yıldızlar vardı, ay pırıl pırıldı. Gece oldu mu, gökte yıldızlar göz kırpıp da ay parladı mı, kimi insanlar bütün gerçekleri unutur, uyanık düşler görürlerdi.
- “Kelebeklerin kanatları çıkmadan önce bir süre karanlık bir kozada kalmaları en büyük, en gerçek sevinçlerin acılardan, karanlıklardan sonra geldiğini anlasınlar diyeydi.”
Anadolu Masalları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazık olmuş: Kitabı okurken kendimce hayal kırıklıklarına uğradım. Kardeşim halk kütüphanesinden almış ben de heveslendim ve okumak istedim. Dışı ciltli resimleri çok güzeldi. Fakat masallarda çocukların okumaması gereken onlara travma yaratacak bölümler vardı. İlki kötü karakterli avcı üç tane keklik avlıyor fakat karısı birini kaybediyor avcıdan korkusuna kendi göğsünü kesip pişirip eşine yediriyor. Eşi çok beğeniyor, insan etinin çok lezzetli olduğunu keşfediyor bu şekilde. En sonunda çocuklarını kırk gün besleyip yemeyi planlıyor. İkinci bir durumsa kral üç oğlunu evlendirmek istiyor ve çocukları ok atıyorlar ok nereye düşerse o evin kızıyla evlenecekler. Birincisi birinci vezirin evini nişan alıyor, ikincisi ikinci vezirin evini nişan alıyor onların kızlarıyla evleniyorlar üçüncü oğlu ise uzak boş bir yere atıyor. Oraya bir köpek geliyor. Kralda oğlundan pek hoşlanmadığı için köpekle nişanlıyor. Aradan zaman geçince köpeğin güzel bir peri kızı olduğu anlaşıyor. Kral oğlunun nişanlısına aşık oluyor ve oğlunu öldürmeye çalışıyor. Tamamen hayal kırıklığı tamamen. Bu bir çocuk kitabı. Bir çocuğu alın karşınıza ve bunları anlattığınızı düşünün. Nasıl bir travma sebebi olabilir tahmin edin. Hiç bir katkısı yok hiç bir ders çıkarılmayacak masallar. İçine iki dev, bir peri kızı, bir kel oğlan, kral filan konulunca masal olmuyor malesef. (Büşra Koç Çiçekli)
Belki çocuklar için biraz ağır olabilir ama çok güzel bir kitap… Önce ben ebeveynlerin, sonra da çocukların okumasını tavsiye ediyorum. Bazı hikayelerin başları ve girişleri aynı şekilde gitmemiş ama (kitapbiriktirenboga)
Anadolu Masalları PDF indirme linki var mı?
Tahsin Yücel - Anadolu Masalları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anadolu Masalları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Tahsin Yücel Kimdir?
Hayatı Kunduracı olan Ahment Yücel'le Nuriye Münevver Hanım'ın oğludur. İlköğrenimini Elbistan Gazi Paşa İlkokulu'nda tamamladıktan sonra 1945'te İstanbul'a gelmiştir. 1953'te Galatasaray Lisesi'ni, 1960'da da İÜEF Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi.
Fakülteyi bitirdikten sonra, İstanbul'da kalmayı tercih etti ve 1969'da doktorluk, 1972'de doçentlik, 1978'de de profesörlük ünvanlarını aldı. 2000 yılında emekliliğe ayrıldı.
Tahsin Yücel, çalışmalarına öykücülükle başladı. İlk öyküsü olan ¨Dert Çok, Hemdert Yok!¨, bir derlemede (Yeni Hikâyeler 1950) yayımlandı. Daha sonraları Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber ve Mavi gibi dergilerde öyküleri yayımlanmaya devam etti. Bu dönemlerde; kullandığı yalın dil, kullandığı modern sözcükler, Anadolu insanına yaklaşımındaki tutarlılık ve anlatımındaki ustalık dikkat çekti. Behçet Necatigil gibi isimlerden yorumlar aldı.
Uçan Daireler, Haney Yaşamalı ve Düşlerin Ölümü adlı öykü kitaplarını yayımlayarak kariyerine devam eden Yücel, bu kitaplarda kendi geçmişinden bazı öğeler kullandı. Bunları ele alırken oldukça karamsardı; ancak daha sonraları bunu dönemin akımlarından etkilenerek yaptığını belirtmiştir. Bu kitaplarla daha çok tanınmaya başladı.
1970'li yıllara gelindiğinde, öncelikle "Yaşadıktan Sonra" ve "Dönüşüm" kitaplarıyla, daha sonra da "Vatandaş ve Ben" ve "Öteki" kitaplarıyla tarzında bir değişiklik gözlemlendi; daha derin kişilikler yaratıp, ¨çevreyle¨ daha az ilgilenmeye başladı. Bu kitaplarıyla karışık yorumlar alan Yücel, kariyerine Komşular adlı kitabıyla devam etti. Bu kitabın konusu, diğerlerinden farklı olarak, insanların politika hakkındaki görüşlerinin eleştirisiydi Fethi Naci, bu kitabındaki bir öyküsünü bir başyapıt olarak değerlendirdi.
Tahsin Yücel aynı zamanda bir romancıdır. Romanları (Peygamberin Son Beş Günü, Mutfak Çıkmazı, Bıyık Söylencesi) genel anlamda, halka karşı ironik eleştiriler barındırır. Bunlardan Peygamberin Son Beş Günü fazla solcu bulunduğundan dolayı politik anlamda da eleştiriler almıştır. Öykü ve roman dışındaki eserlerine bakıldığında, Yazın, Gene Yazın ve Tartışmalar adlarında iki deneme kitabı görülür. Bunlardan ilki, genellikle kendi hayatından alıntılar içerirken, ikincisi, dilsel konuları alan polemikleri konu alır. Aynı zamanda, Türkiye'ye göstergebilimi tanıttığı çalışmaları da vardır. Yurtiçi ve yurtdışında ses getiren yazınsal incelemelerinin yanı sıra, hatrı sayılır çevirileri de vardır. Öykülerinden bazıları, İsveççe ve Fransızca'ya çevrilmiştir.
Tahsin Yücel Kitapları - Eserleri
- Kumru ile Kumru
- Gökdelen
- Peygamberin Son Beş Günü
- Yalan
- Mutfak Çıkmazı
- Bıyık Söylencesi
- Sonuncu
- Vatandaş
- Komşular
- Golyan Devrimi
- La Fontaine Masalları
- Haney Yaşamalı
- Salaklık Üstüne Deneme
- Aykırı Öyküler
- Gün Ne Günü?
- Kimim Ben?
- Anadolu Masalları
- Dil Devrimi ve Sonuçları
- Yazın, Gene Yazın
- Yazın ve Yaşam
- Kendine Doğru Yolculuk
- Yüz ve Söz
- Ben ve Öteki
- Yapısalcılık
- Göstergeler
- Eleştiri Kuramları
- Alıntılar
- Yazının Sınırları
- Tartışmalar
- Dönüşüm
- Türkçenin Kurtuluş Savaşı
- Ayna
- Görünmez Adam - Tahsin Yücel Kitabı
- Anlatı Yerlemleri
- İnsan Yazdığı Şeydir
- Uçan Daireler
- Söylemlerin İçinden
- Anadolu Masalları
- Peygamberin Son Beş Günü
- Düşlerin Ölümü
- Meyvecilik Bilgisi
- İnsanlık Güldürüsü'de Yüzler ve Bildiriler
- Yapısalcılık
Tahsin Yücel Alıntıları - Sözleri
- “ İnsanların insanlara sonradan taktıkları adların kağıt üstündeki adlardan çok daha güçlü ve çok daha uzun ömürlü olduğunu anlattı ona. Kağıt üstündeki ad kağıt üstündedir diye daha güçlü ve kapsamlı sanılırdı, ama yasal bir addı yalnızca, insanların taktığı ya da benimsediği adsa kişinin tüm yaşamıyla özdeşleşirdi. “ (Bıyık Söylencesi)
- Gül bakalım, gül gülebildiğince! Hiç çekinme, bu gülmeler ne kızdırır, ne de şaşırtır beni. Bilirim, başka türlüsü beklenmez sizlerden: her zaman, her yerde böylesiniz: olduğu gibi görmek istemezsiniz hiçbir şeyi, kendi küçük dünyanıza sığmadı mı her şeyi gülünç bulursunuz. (Vatandaş)
- “Birim dolar, kural serbest pazar olduktan sonra, İzmir’e pasaportla gitsek kıyamet mi kopardı?” denilebilir. Yakındır, ağızdan dolma dâhilerimiz oraya da gelirler. Fikir Adamı 23.8.1994 (Alıntılar)
- Yoksullukta çok yaşamıştı Divitoğlu, ama bu boşlukta yaşayamıyordu. (Mutfak Çıkmazı)
- "Türkiye özgür bir ülke, bir demokrasi cenneti," dedi: "Her şeyini satabilir, donunu bile." (Gökdelen)
- “Su, ne tadın, ne rengin, ne kokun var, anlatılamazsın, tadılırsın yalnız, anlaşılamazsın. Yaşam için zorunlu değilsin, yaşamsın. Duyularla açıklanması olanaksız bir hazla işlersin içimize. Tüm güçler de seninle birlikte varlığımıza dolar. Senin yüceliğin sonucu, yüreğimizin tüm kurumuş pınarları yeniden gürülder içimizde.” (Kimim Ben?)
- Şu gökyüzünün altında hiçbir şey yeni olmadığına göre, en iyisi okurlara "güzel ve anlamlı alıntı demetleri" sunmaktı. (Golyan Devrimi)
- “.., bir yandan, bilgi ve ölçüyü yadsımak pahasına, herkes ülke tarihini kendi paşa gönlüne göre yazmaya kalkıyor, bir yandan da belleksiz bir toplum olduğumuz söyleniyor. Bilgiye bu denli kararlı bir biçimde sırt çevirenler insanda bellek mi bırakır?” (Salaklık Üstüne Deneme)
- İnsanlar kafamı çok karıştırdı: yeryüzünde işim ne, bilemiyorum, şu yaşadığımız yaşama bir anlam veremiyorum, insanların çoğu davranışlarına akıl erdirmekte güçlük çekiyorum. (Yalan)
- Hep dönmüş kendi çevresinde, yaşamı boyunca yaptığı gibi (Peygamberin Son Beş Günü)
- “Türkiye özgür bir ülke, bir demokrasi cenneti,” dedi: “Her şeyini satabilir, donunu bile.” (Gökdelen)
- "Uçmak için kuş olmak gerekmiyor Küçük sevinçler olsun yeter" (Alıntılar)
- Hz. Ali ne güzel söylemiş ; "Kalbiniz üç şeyin evi olsun, İmanın, ümidin, aşkın... (Alıntılar)
- dilimde ve düşüncemde çağıma tutsak etme beni, ama ondan çok da uzak düşürme. (Yazın, Gene Yazın)
- Hiçbir yeni sözcük öyle bir çırpıda,TDK önerdi ya da ünlü bir yazar yazılarında kullandı diye benimsenmemiştir.Her birey kendi gereksinimlerini,kendi yönelimlerini izler bu konuda. (Dil Devrimi ve Sonuçları)
- -Neden kitap okuyorsun? -Olduğum yerden başka yerde olmak için. (Kumru ile Kumru)
- "Dünyaya gelen çocuk sayılmaz bir kalabalıktır, yaşam erkenden tek bir bireye, ortaya çıkan ve ölen kişiye indirger onu." (Mutfak Çıkmazı)
- Adına yaraşır bir romanı, bir öyküyü ya da bir şiiri bitirdiğimizde düş ve düşünce dağarcığımıza bir şeyler eklenir ister istemez, kendimize ve dünyaya ilişkin duygu ve bilgilerimize yeni öğeler eklenir. (Kimim Ben?)
- Kesintisiz bir borç benimki: Yalnızca ödenir, hiçbir zaman tükenmez. (Görünmez Adam - Tahsin Yücel Kitabı)
- Bilgiye bu denli kararlı bir biçimde sırt çevirenler insanda bellek mi bırakır ? (Salaklık Üstüne Deneme)
Editör: Nasrettin Güneş
Ziyare
03.12.2023 / 19:01Muhammed