Anahtar - Cuniçiro Tanizaki Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anahtar kimin eseri? Anahtar kitabının yazarı kimdir? Anahtar konusu ve anafikri nedir? Anahtar kitabı ne anlatıyor? Anahtar PDF indirme linki var mı? Anahtar kitabının yazarı Cuniçiro Tanizaki kimdir? İşte Anahtar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Cuniçiro Tanizaki
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Orijinal Adı: 鍵・瘋癲老人日記
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750713958
Sayfa Sayısı: 144
Anahtar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"1 Ocak... Bu tarihten itibaren, eskiden günlüğüme aktarmakta tereddüt ettiğim bir konuyu çekinmeden yazmaya karar verdim. Kendi cinsel yaşamım, karımla olan ilişkimle ilgili ayrıntılara girmekten kaçınırdım. Elbette, karım bu günlüğü gizlice okuyuverir, öfkelenir, diye korkardım."
Bu sözlerle başlar Anahtar. Söyleyemediği duygularını günlüklere döken orta yaşlı koca değildir sadece; karısı da günlük tutmaktadır. Aralarındaki derin aşka rağmen, her ikisi de diğerinin düşünce ve arzularından şüphe eder; günlükler, aradaki köprüdür. Gizlice okunan, okunduğu bilinen, sayfalara saklanmış ama sır olarak kalması istenmeyen duygular... Kadını her geçen gün kocasından uzağa savuran dokunaklı bir hikâyedir bu. Günlüğün, bulunsun diye saklanan anahtarı, yaşlı bir ruhun derinliklerine inen kapıya da uyar.
Eserleri, Tanizaki'nin yaşamındaki ve değerlerindeki değişimlerin aynasıdır. Tokyo'da yazdığı öykülerde Poe ve Fransız Dekadanların etkisi hissedilir; Osaka'ya yerleştikten sonra geleneksel Japon güzellik ideallerini aramaya yönelir; Anahtar gibi savaş sonrası eserlerinde ise "ki 70 yaşındadır ve Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi de bu zamana denk düşer" gençlik dönemi eserlerini anımsatan bir erotizm vardır.
İçindeki genci hep saklı tutmuş çılgın bir ihtiyar ve bu ihtiyarın kaleminden tutku, heyecan dolu az bulunur bir sanat eseri.
(Tanıtım Bülteninden)
Anahtar Alıntıları - Sözleri
- Aslında ben, karımın günlüğünde Kimura’ya karşı hislerini ne şekilde yazdığını görmekten korktum. Sevgili İkuko! Ne olur, günlüğüne bunu yazma. Gizlice okumam ama yine de sen gerçekte ne hissettiğini günlüğüne yazma. Yalandan da olsa, Kimura yalnızca bir afrodizyak ve başka bir anlam ifade etmeyen bir adam.
- Kocam bana o gözle bakmakta aslında haksız değil. Fakat ben, kadının hangi konuda olursa olsun pasif kalması, erkeğe karşı kendiliğinden harekete geçmemesi gerektiğine inanan eski kafalı anne ve baba tarafından büyütüldüm. Kesinlikle tutkusuz bir insan değilim, ama benim karakterim o tutkuyu içinin derinliklerine gömmek üzerine kuruludur, asla dışarıya salmaz. Kendimi zorlayarak dışarıya vurmaya çalıştığımda da, o an kaybolup gidiverir.
- “Geçmiş tamamen hayaldi artık ve tek gerçeklik içinde bulunduğum mekandı.”
- "Kendi ruh halimi insanların bilmesinden hoşlanmam" ama, başkalarının yüreklerinin derinliklerine dalmayı" severim.
- Fakat ben, kadının hangi konuda olursa olsun pasif kalması, erkeğe karşı kendiliğinden harekete geçmemesi gerektiğine inanan eski kafalı anne ve baba tarafından büyütüldüm. Kesinlikle tutkusuz bir insan değilim, ama benim karakterim o tutkuyu içinin derinliklerine gömmek üzerine kuruludur, asla dışarıya salmaz.
- Her şeyden önce ben onu tüm kalbimle seviyorum...
- Benim gibi yüreğindekilerini başkalarına açamayan bir insanın, en azından kendisiyle konuşması gerekir.
- Ben ikisini de aynı ölçüde seviyorum.
- Talih midir, talihsizlik mi bilmem ama ben ona âşığım.
- “Sen kendi vücudunun ne kadar güzel olduğunun farkında bile değilsin. Fotoğrafını çekip göstermek isterdim,"
- Bir şeyi bilse de, bilmiyormuş gibi yapar; aklından geçenleri sözcüklere dökmeyi pek sevmez. İşin kötü yanı, bunu bir marifet saymasıdır.
- Geçmiş tamamen hayaldi artık ve tek gerçeklik içinde bulunduğum mekandı.
- Ben kendi ruh halimi insanların bilmesinden hoşlanmadığım gibi, başkalarının yüreklerinin derinliklerine dalmayı da sevmem.
- Benim gibi yüreğinden geçenleri başkalarının bilmesine izin vermeyen birinin, en azından kendisiyle konuşmaya ihtiyacı var.
Anahtar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap bir karı kocanın günlüklerinden oluşuyor. Mahremiyet, itiraflar, çiftler arasındaki geçişli anlatım kitabı merak uyandırıcı ve sürükleyici kılıyor. Bu yanıyla kendini hızla okutan bir roman, ya da bir novella, olduğunu söyleyebilirim. Tanizaki’nin birbiriyle bağdaşmayan durumları, karşıt görüntüleri şaşırtıcı biçimde birleştiren, Japonların ruhanilikten oldukça uzak işlevsel yaşam tarzlarını başarıyla yansıtan hikayeciliğini sevdim. Bununla birlikte kitabın gelişmiş bir alt metinden oldukça yoksun olduğunu eklemeliyim. Edebiyatta veya her türlü sanat dalında bir olayı direk anlatmaktan daha zor ve değerli olan, duygu ve imgelerle aktarmasıdır bana göre. Bu bir çeşit zihinsel yansıtma tekniğidir, ki dolaylı yolla yaratılan algıyı yakalamaya çalışmak okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya yönlendirir. Bu da kuşkusuz okuma zevkini katlar. Bu kitapta bunu bulamadığımı söylemeliyim. Yazardan okuduğum ilk kitap olduğu için ve Doğu Asya literatüründen okumalara yeni başladığım için önyargılı yaklaşmak istemiyorum. Bu yüzden hem Tanizaki’den hem Japon edebiyatından okumalarımı sürdüreceğim. Keyifli okumalar.. kitap/anahtar--165307 yazar/cuniciro-tanizaki (Emel Keleş)
Öncelikle kitabı çok beğendiğimi söylemek istiyorum. İnsanoğlu olarak sır kendi sırrımız olunca kimsenin bilmesini kimsenin burnunu sokmasını istemeyiz ama sır başkasının olunca burnumuzu sokmaya ve deşmeye bayılırız. Hele ki bu birine ait mektup, telefon msjı ya da günlükse nasıl da zevk verir onu okuma isteği. İşte bu sebepler eşliğinde bir sokraki gün ne oldu acaba diye diye bir de baktım kitap bitivermiş. Kitabın konusuna çok girmeyeceğim çünkü spoiler verme ihtimalim var kısaca şunu söyleyeyim. Evlilik hayatı bitme noktasına gelmiş bir çiftin akıl almaz fantezi cari işleri diyeyim o kadar. (Kitap.o.kurdu)
Puanım 3/5 (%58/100) 56 yaşında bir profesör ve ondan 11 yaş genç karısının birbirlerinden "gizli" tuttukları günlükler üzerinden giden bir kitap. Gizli tırnak içinde yazdım çünkü kısa bir süre sonra ikisi de günlüklerin varlığından ve içeriğinden haberdar oluyor fakat sanki bilmiyorlarmış gibi yazmaya devam ediyorlar. Cinsel olarak tatmin olmayan ve hayatta yeni heyecanlar arayan profesörün eşi bu tür durumlardan şikayetçi bu sırada profesör ise evliliğe ve cinselliğe oldukça geleneksel bakan karısını tatmin etmek için değişik şeyler deniyor. Zaman geçtikçe aralarında ilişki daha kötüye gidiyor ve olaylar karışıyor. Genel olarak beğendim diyebilirim. Kitapta en sevdiğim şey bir olayı hem profesörün hem de karısının gözünden okumak oldu. Günlük formatında yazılmış olması da güzeldi. Aralarında aslında ne kadar büyük bir iletişim sorunu olduğunu görüyoruz ve bunu konuşarak çözmek yerine günlük yazarak çözmeye çalışıyorlar ki bu durumu daha da kötü hale getiriyor. Cinsellik konusunda detaylı ve birçok paragraf vardı ki bu da bana Mishima'yı hatırlattı. Tanizaki'nin Mishima'dan önce yaşadığını düşünürsek Mishima'nın Tanizaki'den etkilendiğini düşünüyorum çünkü yazı stilleri de benzer. Dili anlaşılır ve hızlı okunabilecek bir kitap. Genel olarak güzel fakat çok büyük şeyler beklemeyin. (Mert Öncel)
Anahtar PDF indirme linki var mı?
Cuniçiro Tanizaki - Anahtar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anahtar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Cuniçiro Tanizaki Kimdir?
Jun'ichirō Tanizaki, 1886’da Tokyo’da doğdu. İlk öykülerinde Edgar Allan Poe ve Fransız Dekadanlarından etkilendi. Tokyo’dan daha tutucu bir bölge olan Osaka’ya yerleştikten sonra geleneksel Japon güzellik ideallerini araştırmaya yöneldi. En iyi romanlarından Bazıları Isırgan Sever (1929). Kendi değerlerindeki değişimi yansıtıyor, geleneklere bağlı Osakalı bir ailenin öyküsünü anlatıyordu. 1932’de, klasik Japon edebiyatının başyapıtlarından Genci’nin Öyküsü’nü çağdaş Japonca’ya çevirmeye başladı. Bu yapıtın Tanizaki’nin üslubu üstünde büyük etkisi oldu. 1940’larda yayınlanan Hafif Kar Yağışı adlı romanında, çağdaş dünyanın geleneksel topluma yönelik saldırılarını klasik Japon edebiyatına özgü bir üslupla anlattı. 1956’da Anahtar, 1961’de Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi adlı romanları yayınlandı. Yedi Japon Masalı adlı bir öykü kitabı ve Kaptan Şigemoto’nun Annesi adlı bir uzun öyküsü de bulunan Tanizaki, 1965’te Yugavara kentinde öldü.
Cuniçiro Tanizaki Kitapları - Eserleri
- Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın
- Anahtar
- Naomi
- Gölgeye Övgü
- Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi
- Sazende Şunkin
- Nazlı Kar
- Bazıları Isırgan Sever
Cuniçiro Tanizaki Alıntıları - Sözleri
- Akıp gidiyor Bulutlar yığın yığın! Öylece duran Parlak mehtabı tutan Dalı, çam ağacının (Nazlı Kar)
- Yaşlandıkça her şeyin geçmişte daha iyi olduğunu düşünmeye başlıyoruz. Bir yüzyıl önceki yaşlar iki yüzyıl geri gitmek isterlerken iki yüzyıl öncekiler de üç yüzyıl geri gitmek istiyorlardı. İnsanların memnun olduğu bir çağ olmadı. (Gölgeye Övgü)
- Yetişkinlerin yüreklerinde ve zihinlerinde neler döndüğünü bir türlü anlayamadığından oğlanın içi içini yiyordu. (Bazıları Isırgan Sever)
- Kedilerin kişilikleri hakkında pek bilgi sahibi olmayan insanlardan kedilerin asla köpekler kadar sevecen olmadığına, soğuk ve bencil olduğuna dair sözler duyduğunda, "Bunca yıl yalnızca bir kediyle yaşamamış olsaydım, bir kedinin ne kadar çekici ve sevecen olabileceğini asla idrak edemezdim,"diye düşünürdü. İnsanların öyle düşünmelerinin nedeni, kedilerin çekingen hayvanlar olmasıydı. Üçüncü kişilerin önünde ne sahiplerine sevgi gösterir ne de onlardan sevgi beklerlerdi, aksine çok soğuk davranırlardı. (Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın)
- Sabahları gözlerini açar açmaz ilk akıllarına gelen, "Bu gece ne yiyeceğiz?” sorusu oluyordu. (Sazende Şunkin)
- Şimdi yetmiş yedi yaşındayım; bu tür ilişkiler kurabilecek durumda olmadığım halde, neden pantolonlu güzel kızlardan çok, kadın giysileri içindeki yakışıklı erkekler ilgimi çekiyor anlayamıyorum. (Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi)
- Fakat ben, kadının hangi konuda olursa olsun pasif kalması, erkeğe karşı kendiliğinden harekete geçmemesi gerektiğine inanan eski kafalı anne ve baba tarafından büyütüldüm. Kesinlikle tutkusuz bir insan değilim, ama benim karakterim o tutkuyu içinin derinliklerine gömmek üzerine kuruludur, asla dışarıya salmaz. (Anahtar)
- bugün yine esvaplarımı seçerken bitip gitti gün evlenip giderken nedense hüzünlüyüm (Nazlı Kar)
- Yaşlı kediler, yaşlı insanlar gibi inatçı oluyordu demek ki. (Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın)
- Belki de artık yaşamaktan bıktım. (Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi)
- Beyaz ırkların saçları açık renkli ancak bizim saçlarımız koyu; böylelikle doğa bize karanlığın kurallarını öğretti ve eski insanlar sarı bir teni beyaza çevirmek için bunu içgüdüsel olarak kullandı. (Gölgeye Övgü)
- Beraber on yıl geçirdiğinizde, karşınızdaki kedi bile olsa, güçlü bağlar geliştirmeniz kaçınılmaz olur. (Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın)
- Ben ikisini de aynı ölçüde seviyorum. (Anahtar)
- “Denemeye kalksak da duygular o kadar değişmiyor.” (Naomi)
- “Kalbim değişmedi benim. Seni hala seviyorum. Sadece sevgimi farklı gösteriyorum, o kadar.” (Naomi)
- demek ateşböceği seyri çiçek seyrinden farklıydı. çiçekleri seyretmek bir resme bakmak gibiydi. ateşböceklerini seyretmekse bir tefekkür hali... peri masallarını hatırlatan, çocuksu bir yönü de vardı. öyle bir dünyanın resmini değil, müziğini yapmak gerekirdi. koto ya da piyanoyla o hisleri verecek bir beste olsaydı... (Nazlı Kar)
- Yirmi yaşımdan bu yana sık sık ölümü düşünürüm, (Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi)
- Çiçekleri seyretmek bir resme bakmak gibiydi.Ateşböceklerini seyretmekse bir tefekkür hali..... (Nazlı Kar)
- Benim gibi yüreğinden geçenleri başkalarının bilmesine izin vermeyen birinin, en azından kendisiyle konuşmaya ihtiyacı var. (Anahtar)
- o çiçeğe bakınca sanki beni içine çekip alacak gibi geliyor (Nazlı Kar)