Anne Frank'ın Hatıra Defteri - Anne Frank Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anne Frank'ın Hatıra Defteri kimin eseri? Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabının yazarı kimdir? Anne Frank'ın Hatıra Defteri konusu ve anafikri nedir? Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabı ne anlatıyor? Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabının yazarı Anne Frank kimdir? İşte Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Anne Frank
Çevirmen: Can Yücel
Orijinal Adı: Anne Frank: The Diary of A Young Girl
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786052950289
Sayfa Sayısı: 284
Anne Frank'ın Hatıra Defteri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu hatıralarda, her an Naziler tarafından yakalanma tehlikesi altında yaşayan bir grup insanın çektiği çilelerin yanı sıra, genç kızlığına yeni adım atan Anne’ın çekingenliklerle, küçük kaçamaklarla tomurcuklanan sevdası da anlatılıyor. Şartların acımasızlığına karşın yaşama gücünü yitirmeyen Anne Frank’ın hikâyesi Can Yücel’in kendine has sesiyle aramıza karışıyor.
“Öldükten sonra da yaşamak istiyorum. Onun için Tanrı’ya bana bu vergiyi bağışladığı, kendimi geliştirmek, yazıyla kendimi, içimdekileri anlatmak kolaylığını verdiği için dualar ediyorum. Elime kalemi alınca hiçbir şey gözümde değil, üzüntülerim siliniyor, cesaretim artıyor.
Ama bakalım gerçekten değerli bir şeyler yazabilecek miyim? Umudum var. Niye mi? Yazarken düşüncelerimi, düşlerimi, yaşadığım, istediğim şeyleri gözümün önünde canlandırabiliyorum.”
Anne Frank 1929’da Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu olarak, Frankfurt’ta doğdu. Aile, baba Otto Frank’ın işleri nedeniyle Amsterdam’a taşındı. Nazi işgali sırasında işyerlerinin yakınındaki bir binaya yerleşen Frank’lar burada iş arkadaşlarının yardımıyla iki yıl saklandı. Eskiden birlikte çalıştıkları bu kişiler onlara yalnızca yiyecek, giysi, kitap, vd. yardımı yapmakla kalmadılar, onların dünyaya açılan penceresi oldular. Ancak 1944’te baskına uğrayan binadakiler ve onlara yardım eden gruptan iki kişi farklı toplama kamplarına gönderildi.
Yakalananlar arasından yalnızca iki yardımcı ve Otto Frank hayatta kaldı. Yakalanmayan yardımcılar baskın sonrasında geride kalan yığından çıkarıp sakladıkları Anne’ın hatıra defterini babasına teslim ettiler.
Babası Anne’ın satırlarını okudukça bambaşka bir genç kızla tanıştı ve arkadaşlarının ısrarıyla bu defteri 1947’de kitap olarak yayımlattı. Anne Frank o günden bugüne hemen her dilde “yaşamaya övgü” niteliğindeki
hikâyesiyle insanlığa umut dağıtmayı sürdürüyor.
Anne Frank'ın Hatıra Defteri Alıntıları - Sözleri
- "Karşınızdaki insan sizi hayatında nereye koyuyorsa, sizde onu tam oraya koyun..
- "Başımızı dik tutalım! Yürekli olun. İyi günler tekrar gelecektir."
- Söylesene bana, niye insanlar duygularını gizlemek için bu kadar uğraşıp duruyorlar.
- Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.
- Kağıt insandan daha sabırlıdır.
- "Üzülmeyin" diyor, "sıkı durun; iyi günler ileridedir."
- “Hepimiz yaşıyoruz ama ne için olduğunu bilmeden…”
- *Kalbim hala o sarsıntının altından kalkamadı.
- “İnsan değiştiğini ancak değiştikten sonra anlıyor. Ben değiştim, hem de her şeyimle.”
- “…Çünkü ancak cesaretle büyük korkularımıza, yokluklara ve acılara dayanabiliriz.”
- Karşınızdaki insan sizi hayatında nereye koyuyorsa, siz de onu tam oraya koyun.
- Beni düşünüyor mu acaba? Aklına geldiğim zaman beni nasıl anıyor acaba?
- Çoğu insan gibi boşa yaşamış olmak istemiyorum.
- İnsanları tanımak iyi şey ama yetti artık, fazlası da fazla.
- Ben iyi olmanın çaresine bakmak zorunda bırakılmışım.
Anne Frank'ın Hatıra Defteri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
20 Haziran 1942, Cumartesi Günlük tutmak benim gibi biri için tuhaf bir duygu. Yalnızca daha önce hiç yazmadığımdan değil. İleride ben de dahil hiç kimse on üç yaşında bir kızın içinden geçenlerle ilgilenmeyecekmiş gibi geliyor. Fakat aslında bunun hiçbir önemi yok, ben yazmak ve daha da önemlisi kalbimden geçen bir sürü şeyi ortaya dökmek istiyorum. S/16 Canım Anne Frank.... Bu sözlerle başliyor güzeller güzeli Anne Frank'in, 'Kitty' ismini verdiği hatıra defteri... Bu kadar mı güzel ifade edilir içinde kopan fırtınalar Anne Frank? Savaşın ne ifade ettiğini anlamadan, icindeki savaşla başbaşa kalmak bu kadar mı güzel ifade edilebilir? Canım Anne Frank... 13 yaşinda yaşamaya mâhkum edildiğin "arka ev" adı verilen ev görünümlü hapishanede kâh güldün, kâh ağladın, kâh mutlu oldun, kah acı çektin ama hiç umudunu kaybetmedin...Hep okudun, öğrendin, yazdın, yazdın, sabrettin, şükrettin, anlamaya çalıştın, anlaşılmak istedin, hep biraz daha fazla anlaşılmayi bekledin. Anne ve baban tarafından sadece Anne Frank olduğunu kabul etmelerini diledin. İki çeşit Anne Frank sergiledin. Bazen onların görmek istediği Anne Frank oldun, bazen de maskeni çıkarıp gerçek Anne Frank'i paylaştın o anlamlı sayfalarda... Çocukluktan genç kizlığa geçerken yaşadığın hezeyanları paylaşırken, güçlü bir kadın olmak için ileride kendi evlatlarını büyütürken annenin sana yaşattiklarını yapmayacağına dair sözler verdin. Hep umut ettin, bekledin...Bir sevgilin olmasını diledin, ilk öpücüğü hissetmeyi, ayışığını sevgilinin omuzunda seyretmeyi, heyecanlanmayı, şımarmayı, şımartılmayı diledin... Canım Anne Frank... İyi ki bu hissedişlerini, kaygılarını, özlemlerini, bekleyişlerini bitmeyen umutlarını yazdın. İyi ki bu dünyadan geçtin Anne Frank... Yazdıklarınla, esaret altında olmanın insan ruhunda açtığı yaralara şahit olduk... Lütfen okuyun, bunu Anne Frank'e borçluyuz. Tüm dünya borçlu... Sevgiyle ❤ (Leman Altıner)
ANNE FRANK 'IN HATIRA DEFTERİ... On üç yaşında küçük bir kızın kaleminden Nazi Almanların Yahudilere yaptığı katliamları , Yahudilerin yaşadığı çaresizliği ve ölmekten kaçmak için bir deponun arka bölümünden iki yıl saklanan sekiz kişinin yaşadığı dramı günlüğüne yazarak okuyucuya aktarıyor küçük yazar ama yaptığı betimlemelerle , kurduğu samimi cümleler, dönemin siyasi ve toplumsal yapısı hakkında bilgi vermesi adeta devleşen yazar iyi ki o günlerde günlük tuttun ve iyi ki biz de senin o dönemde aklından ve kalbinden geçenlere misafir olduk. (tabii bunlar keşke hiç yaşanmasaydı ve sen de her çocuk gibi gençliğini dışarıda güzel bir şekilde yaşasaydın ve günlüğüne çok daha güzel cümleler yazsaydın ) okurken içimin acıdığı çok cümle gelip geçti ama öyle cümle var ki beni benden aldı : Bir gün ben de iz bırakacak büyük yazılar yazabilecek miyim ? Bir gazeteci ve yazar olabilecek miyim ?(Sayfa 270) demiştin ya ANNE FRANK sen çok güçlü bir yazar oldun ve yazdığınla okuyan herkesin gönlünde taht kurdun tabii büyük bir yazar olduğunu görmedin çünkü toplama kampında 15 yaşında hayata veda ettin birileri yaşamını elinden aldı ... Evet , ANNE FRANK 'ın deyimiyle " Arka Evdekiler " yapılan ihbar üzerine yakalanıp farklı toplama kamplarına gönderildiler. ANNE FRANK' ın babası dışındaki sekiz kişi hayatını kaybetti. ANNE FRANK 'IN günlüğü babasının isteği üzerine kitaplaştı. Kalpte hüzün bırakan bir kitap oldu benim için... (Ülkü kurt)
acılar ve yokluklar içinde bir hayat...: ışıkları açmadan, doğru düzgün yıkanamadan, rahat bir yerde uyumadan ne kadar yaşayabilirsiniz? ya da hiç insan içine çıkmadan? doğru düzgün para kazanamadan... Anne Frank bilindiği gibi tüm bunları yaşamak zorunda kalmış, genç yaşta vefat etmiş ve bu yoklukta fırsat buldukça günümüze kadar çeşitli düzenlemerle bu hale gelen günlüğünü bırakmış bize çünkü bu yazdıkları biraz da gerçeklerden kaçışı olmuş, gerçek dünyayı unutmak, geride bırakmak istemiş hatta aşık da olmuş aslında(yanlış hatırlamıyorsam) ama tabii ki bu konuda da şansı yaver gitmemiş, bizim gibi okuyacak kitabı da yokmuş üstelik okuma yazması olmasına rağmen çünkü bir kaçak hayatı yaşıyorlardı aslında gözlerden ırak, Alman askerleri onlar bir adım dahi atamadan tüfeklerindeki mermileri üstlerine boşaltmasın diye... okuma anlamında kolay ama gerçekleri algılama ve onlarla yüzleşme konusunda zorluk çekebileceğiniz bir kitap, her satırında acaba ne olmuş diyeceğiniz acıklı bir kitap, okuyanlara keyifli okumalar (kendi halinde bir okur)
Kitabın Yazarı Anne Frank Kimdir?
Anneliese Marie Frank (12 Haziran 1929 - 1945), Almanya'daki Yahudi Soykırımının simge isimlerindendir. Babası Otto Frank bir banka görevlisiydi. 1929 Büyük Buhranı ile işleri kötüye gidince 1933 yılında iş ilişkilerini kullanarak Hollanda'ya gitmenin bir yolunu buldu. Adolf Hitler'in Hollanda'ya girmesiyle birlikte, buradaki Yahudilere Almanya'daki gibi kısıtlamalar getirilir. Ablası Margotla birlikte sadece Yahudilerin okuduğu okulda eğitim almaya başlar. Yahudilerin kendi işlerini kurmaları ve işletmeleri yasak olduğu için babası işlerinin başına yakın bir dostunu geçirir. Temmuz 1942'de Annenin ablası Margota bir celp gelir ve SS merkezine çağırılır, Yahudi olarak işaretlenir. Anne Frank, 14 yaşındayken Otto Frankın Prinsengracht'taki ofis binasının arkasında bulunan gizli bölmede saklanmaya başlar. Beraberlerinde yakın dost oldukları 4 kişi daha vardır. Burada bir hapis hayatı yaşarlar ve ailelerin dış dünyayla bağlantısını, ihtiyaçlarını Otto Frank'ın sekreteri Miep Gies sağlar. On üçüncü yaş gününde kendisine hediye edilen bir günlüğe saklandıkları iki yıl boyunca yaşanan olayları günü gününe yazmıştır. İki yıl sonra saklandıkları yer polis tarafından basılır. Frank ailesi ve diğer aile trenle Polonya'daki Auschwitz toplama kampına gönderilir. Bir süre sonra Anne Frank ve diğer ailenin üyeleri farklı toplama kamplarında ölürler. Aynı yılın sonbaharında Anne Frank ve ablası Margot Bergen-Belsen kampına gönderilirler. Margot ve Anne tifodan ölür. Auschwitz'de kalan baba Otto Frank, Kızıl Ordunun gelmesiyle kamptan kurtulur. Baba Frank'ın elinde, eski sekreteri Miepin kendisine ulaştırdığı Annenin günlüğü vardır ve bu günlüğü defalarca okur. Sonra bir kopyasını profesör bir arkadaşına gönderir. Yakın çevresinin baskısıyla da günlüğünü yayımlamaya karar verir. İlk olarak 150 bin adet basılır. Bu baskıyı daha bir çok baskı takip eder. 60 dile çevrilmiş ve en çok satanlar listesine girmiştir. Bir süre sonra Frances Goodrich ve Albert Hackett bu kitabı tiyatroya uyarladı ve ilk kez Broadway Sahnelerinde oynandı. Daha sonra Münih Kommerspiele Tiyatrosunda tek dekorlu bir tiyatro olarak Alman tiyatrocu Christia Keller tarafından canlandırıldı.
Anne Frank Kitapları - Eserleri
- Anne Frank'ın Hatıra Defteri
- Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler
Anne Frank Alıntıları - Sözleri
- *Kalbim hala o sarsıntının altından kalkamadı. (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- "Evet,hayatımdan memnun olmaya başladım,tabi her zaman değil,arada sırada şikayet etmeye devam ediyordum ama kederli değildim,çünkü üzüntünün kendime acımakla ilgili olduğunu mutluluğun kaynağının ise neşe olduğunu öğrenmiştim." (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- "İnsanlar diğer birçok şey gibi adaleti de başka yerlerde arar ve kendilerine gelen adaletin az olmasından yakınırlar.Gözlerinizi açın,önce kendiniz adaletli olun !..." (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür. (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- "Başımızı dik tutalım! Yürekli olun. İyi günler tekrar gelecektir." (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- "Bütün insanlar eşit doğar ve eşit ölürler, sahip oldukları dünyevi varlıklardan geriye bir şey kalmaz. Her türlü zenginlik, güç ve büyüklük o kadar kısa süre içindir ki! Neden bazıları tüm bu fani şeylere sıkı sıkıya tutunmak ister? Neden kullanabileceğinden fazlasına sahip olanlar, kullanabileceklerinin fazlasını bir şeye sahip olmayan insanlara vermez? Neden dünya üstünde yaşayan insanlar bu kadar kötü durumda yaşıyor olsun?" (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- (...), her ne koşulda olursa olsun mutluluk her yerde mevcuttur. (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- "Bütün insanlar eşit doğar,hepsi yardıma muhtaç ve masumdur.Bütün insanlar aynı havayı teneffüs eder,çoğunlukla aynı Tanrıya inanır.Yine de birçokları için insanlar arasındaki fark epey büyüktür.Arada büyük fark olduğunu düşünenler,bu farkın neden kaynaklandığını bilmezler..." (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- Dış görünüşe herkes vernik çekip parlatabilir. (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- "Üzülmeyin" diyor, "sıkı durun; iyi günler ileridedir." (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- "Karşınızdaki insan sizi hayatında nereye koyuyorsa, sizde onu tam oraya koyun.. (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür... (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- Şimdi benim size bir sorum var; topladığınız çiçeklerinde üstünü örtüyor musunuz ya da onların hassas yerleri hakkında fikir yürütüyor musunuz ? Ben doğadaki farklılıkları o kadar büyük bulmuyorum, biz de doğanın bir parçası olduğumuza göre neden üstümüzdeki doğal kıyafetten utanç duyuyoruz? (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- “…Çünkü ancak cesaretle büyük korkularımıza, yokluklara ve acılara dayanabiliriz.” (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- Her savaş sonrasında insanlar, bu çok korkunç, bir daha asla, derler. Ödenen bedel çok yüksektir. Her koşulda savaşın engellemesi gerekir ama insanlar ellerine fırsat geçtiğinde yine savaşmaya başlar. Korkarım insanlar nefes alıp verdikleri sürece bu böyle sürüp gidecek. Ne zaman barış gelse insanlar yine kavga arayışına girecek. (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- "Bence insanlarin yaptığı en büyük korkaklık, kendi haya yada eksikliklerini(ki her insanda vardir) kendine itiraf etmemektir." (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
- “Hepimiz yaşıyoruz ama ne için olduğunu bilmeden…” (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- Beni düşünüyor mu acaba? Aklına geldiğim zaman beni nasıl anıyor acaba? (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- Ben iyi olmanın çaresine bakmak zorunda bırakılmışım. (Anne Frank'ın Hatıra Defteri)
- "Pencereye doğru yürüdü ve başını cama yasladı: 'Evet ben de hayal kurarım ve buna ne diyorum biliyor musun? Dünya tarihine bakmak' " (Arka Ev'den Hatıralar ve Hikayeler)
Editör: Nasrettin Güneş