Anne Kafamda Bit Var - Tarık Akan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anne Kafamda Bit Var kimin eseri? Anne Kafamda Bit Var kitabının yazarı kimdir? Anne Kafamda Bit Var konusu ve anafikri nedir? Anne Kafamda Bit Var kitabı ne anlatıyor? Anne Kafamda Bit Var PDF indirme linki var mı? Anne Kafamda Bit Var kitabının yazarı Tarık Akan kimdir? İşte Anne Kafamda Bit Var kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Tarık Akan
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750701566
Sayfa Sayısı: 152
Anne Kafamda Bit Var Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sinema sanatçısı Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askerî darbesinin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanyada yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdi. Böylece uzun bir yargılanma süreci başladı. Siyasî Şube, sorgulanmalar, itilip kakılmalar, aşağılanmalar, soğuk hücreler, bitli fareli koğuşlar, sağcılar, solcular, devrimciler, idamlıklar
Uzun zaman sonra aklanıp serbest kalan Tarık Akan, aradan yıllar geçse de o günlerin baskılarını, acılarını unutamadı ve sonunda yaşadıklarını yazıya döktü. Anne Kafamda Bit Var, o zorlu günlerin bir tutanağı. Bu kitapta anlatılanlar, özellikle 1970lerin ikinci yarısından başlayarak Türk sinemasının nitelikli filmlerinde unutulmaz oyunlar çıkaran Tarık Akanın az bilinen bir yönünü ortaya çıkarıyor.
Anne Kafamda Bit Varda, 12 Eylül dönemindeki yargılanma sürecinin yanı sıra Atıf Yılmaz ve Şerif Gören gibi yönetmenler, ünlü hukukçu Burhan Apaydın gibi pek çok tanınmış ad ve önemli olayla ilgili anılar da yer alıyor; Yılmaz Güney cezaevindeyken gizli saklı çekilen Yol filminin serüveni de anlatılıyor.
Anne Kafamda Bit Var Alıntıları - Sözleri
- Korkumu, heyecanımı bir yana koysam bile bütün bu olup bitenleri kendime konduramıyordum. Burada böyle çaresizce oturmayı hazmedemiyordum. Kişiliğimle, onurumla oynanıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum.
- Neler oluyordu böyle,hiçbir şey anlamıyordum. Yalnızca korku hissediyordum, gittikçe büyüyen bir korku.
- ... Kimse kimsenin umrunda değildi.
- "Güzel günler göreceğiz çocuklar"
- "İçime bir hüzün çöktü. Konuşacak kimse yoktu. karşımda duvarlar, demir parmaklıklar..."
- Geçer geçer, bunlar da geçer.
- • "Kimse kimsenin umrunda değildi."
- Körükörüne bir bekleyiş içindeyiz. Katlanmak her geçen gün zorlaşıyor. İnsanca tepkiler vermekten vazgeçmeye dayanıklılık diyorsanız, gerçekten de dayanıklı değilim öyleyse.
- "Ne kadar da yorgundum. Uyumak istiyordum, ama başaramıyordum."
- "Neler oluyordu böyle,hiçbir şey anlamıyordum. Yalnızca korku hissediyordum, gittikçe büyüyen bir korku."
- Oğlum bu iş böyle olmaz, iki yüz elli milyon Amerikalı var; öldürmekle bitmez"
- "Zamanla başa çıkamıyordum."
- Bir tek sigaram vardı, ona da gözüm gibi bakıyordum; aman kırılmasın, ıslanmasın, sabah kahvaltısından sonra keyifle içeceğim, diye...
- Kimse kimsenin umrunda değildi.
- "Geçer geçer, bunlar da geçer."
Anne Kafamda Bit Var İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Bak Tarık, bize yalan söyleme... Seni ezeriz!": "İnsansın, ne sağ ne de solsun, Ayrım yapıyorsan anca bidonsun" [Taladro] Fransız devrimi zamanında, ayrı görüşteki siyasetçilerin Fransız parlamentosunun sağında veya solunda oturmalarından esinlenilerek oluşturulmuş ve günümüzde de sıkça duyduğumuz "sağ" ve "sol" ilkeleri, bizleri kendi içerimizde ikiye ayırmaktadır. Sağcı isen faşist, solcu isen terörist damgası yersin. Ee tabii, kolay mı öyle net sağcı ya da net solcu olabilmek. Bunların bir de bedeli olmalı. Ödüyoruz bedelleri! Neyin bedeli bu? Düşüncelerimizin, inançlarımızın bedelleri! Peki bir sağcı yeri geldiğinde bir solcu gibi; bir solcu da yeri geldiğinde bir sağcı gibi düşünemez mi? Bazı konularda hemfikir olamazlar mı? Bence olabilirler, olmalılar da! Tabii bu durumda "sağ" ve "sol" ilkeleri matematiksel olarak yok olur. Geriye ise "insan" kalır! Evet insan, robot değil, makina değil, "insan".. Yıl 1980, Eylül 12. Orgeneral Kenan Evren liderliğinde emekçi ve sol görüşlü kesime karşı bir darbe düzenlenir. Darbe sonucunda sıkıyönetim ilan edilir. O sırada Almanya'da bir ödül töreninde, kültürel emperyalizm hakkında bir konuşma yapan Tarık Üregül'ün (Tarık Akan), söylemleri Tercüman gazetesi tarafından çarpıtılır ve ülkeye dönüşüyle hayatı kâbusa döner! " yazar/Tarik-Akan: 28 Nisan 1987; Bu kitabı yazmaya karar verdim. " kitap/anne-kafamda-bit-var--2139; yeşilçam efsanesi Tarık Akan 12 Eylül darbesi sonrasında yaşadığı olayları bizzat kendi kaleminden okuyucuya aktarmıştır. Sorgu, hücre, yalan ifade, şiddet, idam, bit, pire ve daha nice insanlık dışı yaşam alanı! Üstelik bilinen bazı isimler, kitapta alenen verilmiş, dönemin siyasal ve toplumsal sorunları oldukça iyi aktarılmıştır. Evet, darbe somut bir şekilde yapılan eylemdir ve bir insanlık suçudur. Ancak her şey alenen yapılmış bir darbe ile mi sınırlı? Olayların arka perdesinde neler saklı? Suçlular kim? Sağcılar mı, solcular mı? Bana soracak olursanız herkes kendi vicdanından sorumlu. Bunun sağı, solu yok. Örneğin kitapta anlatılan; Yılmaz Güney yönetmenliğinde çekilmiş olan Yol adlı filmde Seyit Ali (Tarık Akan) karakterinin atının katliamı da darbe sayılmaz mı? Üstelik Tarık Akan, at ile duygusal bir bağ kurmuş .. Bu olay bende, sağ kesimin sol görüşlü Tarık Akan'a yaptığı işkenceler kadar tiksinti hissettirmiştir. Konuşmanın, sokağa çıkmanın, şarkı söylemenin, şiir okumanın, yazı yazmanın, film çekmenin, dindar olmanın ve hatta susmanın bile tehlikeli olduğu bir dönem! Kim olursan ol her an ipe götürülebilir, her an hayatın iki metrekare bir hücrede lağım ve fareler ile devam ettirilebilir.. Ne yazık! İster sağcı ol ister solcu ama şu aşikar, insan kurgusu siyasetin egemen olduğu bir dünya da yaşamak her dönemde zor olacaktır. Sanıyorum ki bu incelemeyi o dönemde yapmış olsaydım, Selimiye yolları bana da görünürdü :) "Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır, Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır." [Sezai Karakoç] yazar/Tarik-Akan 'ı sevgi ve saygı ile anıyorum. Keyifli okumalar dilerim, esen kalın. (Nes)
Sorgulamalarda,hücrelerde,cezaevlerinde İnsanlık dışı yaşamlar suçsuz yere bu yaşama tahammül etmek zorunda kalmak okurken bu kadar olmaz olamaz dedirtiyor. Farklı hayatlar saçma sapan suçlamalar. Konuştuğuna, görüştüğüne siyasi kimliğine dikkat etsen de suçlamak istedikleri takdirde kılıfını uydurup seni ipe bile götürebilirler. Adaletin olmadığı 1980 lerde bile kendini alanen göstermiş. Tarık Akan yaşadıklarını kaleme dökmüş ya dökemeyenler bilmediğimiz bilemediğimiz daha niceleri. Seni bir günde işinden,aşından,ailenden özgürlüğünden insanlığından alıkoyan bu düzene lanet olsun. Anne kafamda bit var Tarık Akan'ın ilk ve son kitabıdır okunmaya değer muhteşem bir kitap şiddetle tavsiye ediyorum. (Sena Gümüş)
Anne Kafamda Bit Var: 12 eylül 1980 askeri darbesinden bir yıl sonra, tarık akan'ın almanya'da gerçekleşen bir ödül töreninde kültür emperyalizminin savaşta yenileceğini söylemesi ve dönemin tercüman gazetesinin yanlış ve yanlı haberiyle kendisini hedef göstermesiyle, yurda dönüşünde tutuklanmasını ve geçen yargılama süresinde yaşadıklarını konu alan bir kitaptır. her daim bir duruşu olan tarık akan'ın ve kitabında beraberinde yer alan onlarca tanıdık ismin olması onu benim için okunur kılmıştır. kitap; yurda dönüşünde tutuklanması, birinci şube ve sonrasında sevk edildiği selimiye kışlasında yaşadıklarını, yol filmine dair anılarını, mahkeme ve serbest kalmasının yer aldığı bölümlerden oluşuyor. kitabı okurken zihnimde yine aynı dönemde diyarbakır 5 nolu cezaevinde yaşananları konu alan 14 temmuz filmi canlanmış, insanı dehşete düşüren işkence metotlarının uygulandığı o cehennemi tekrar anımsamıştım. film kadar kalıcı bir iz yaratmasa da; - hapishane yemeklerinin bilinçli seçildiği (uyumayı ve dinlenmeyi güçleştirmesi) ve içinde tuz barındırmamasının aslında vücudun terleyerek sürekli su ve tuz kaybetmesi, kaybedilen besinin yerine konulmaması durumunda da bedendeki direncin kırılmasını ve zihni yormasını sağladığını anlattığı kısımda çare olarak hücre arkadaşı hüseyin ile başvurduğu yol, - kırk kişiyle beraber kaldığı hücrede yaşadıklarını çarpıtarak morallerinin yüksek tutmaları ve yemek faslından sonra kırk kişinin tek sigarayı paylaşması, - hapishane avlusunda vücudundaki bitleri ve sirkeleri ayıklarken bir paçasından tam kırk üç bit ve sirke ayıklaması, - yılmaz güney hapishanedeyken gizlice çekilen yol filmi serüveni ve atı öldürdükleri o sahnede yaşadıkları, - ve son olarak başını annesinin dizine koyup ısrarla ' anne kafamda bit var ' demesi, beni etkileyen bir bütünün parçalarıydı. görmek ve duymak istemediklerimizi göstermek ve duyurmak üzerine mutlaka okunmalıdır. (Birsen)
Anne Kafamda Bit Var PDF indirme linki var mı?
Tarık Akan - Anne Kafamda Bit Var kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anne Kafamda Bit Var PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Tarık Akan Kimdir?
Tarık Akan, (d. Tarık Tahsin Üregül, 13 Aralık 1949 - ö.16 Eylül 2016 ), Türk sinema aktör, dizi oyuncusu ve yazardır. Ses Dergisi'nin yarışmasında birinci seçilerek sinemaya girmiştir.
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Gazetecilik Enstitüsünden mezun oldu. Babası emekli albaydır. 2002 yılında "Anne kafamda bit var" isimli bir kitap çıkarmıştır. 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu taş Özel İlkokulu'nu yap işlet devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji'ni kurdu. Eğitim konusunda da diğer işlerinde olduğu gibi başarılı oldu. Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Nesin'den vakıf başkanlığını devir aldı. Bodrum Akyarlar'da manço kulüp yanında taştan bir Rum evini restore edip dostlarını da ağırladığı bir yazlık haline getirdi. Devrimcileri övdükleri için Türkiye'de hapis cezasına çarptırılan sanatçılarla dayanışmak için yapılan yürüyüşe katıldı (2011). Özellikle 70'li yıllarda Yeşilçam Filmlerinde oynadığı "Ferit" karakteri ile bilinen Tarık Akan, sinema oyunculuğunun yanında siyasi olarak Sol görüşe yakınlığı ile tanınmaktadır.
Tarık Akan Kitapları - Eserleri
- Anne Kafamda Bit Var
Tarık Akan Alıntıları - Sözleri
- Bir tek sigaram vardı, ona da gözüm gibi bakıyordum; aman kırılmasın, ıslanmasın, sabah kahvaltısından sonra keyifle içeceğim, diye... (Anne Kafamda Bit Var)
- "Güzel günler göreceğiz çocuklar" (Anne Kafamda Bit Var)
- "Neler oluyordu böyle,hiçbir şey anlamıyordum. Yalnızca korku hissediyordum, gittikçe büyüyen bir korku." (Anne Kafamda Bit Var)
- Kimse kimsenin umrunda değildi. (Anne Kafamda Bit Var)
- Geçer geçer, bunlar da geçer. (Anne Kafamda Bit Var)
- • "Kimse kimsenin umrunda değildi." (Anne Kafamda Bit Var)
- Oğlum bu iş böyle olmaz, iki yüz elli milyon Amerikalı var; öldürmekle bitmez" (Anne Kafamda Bit Var)
- "İçime bir hüzün çöktü. Konuşacak kimse yoktu. karşımda duvarlar, demir parmaklıklar..." (Anne Kafamda Bit Var)
- Korkumu, heyecanımı bir yana koysam bile bütün bu olup bitenleri kendime konduramıyordum. Burada böyle çaresizce oturmayı hazmedemiyordum. Kişiliğimle, onurumla oynanıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. (Anne Kafamda Bit Var)
- ... Kimse kimsenin umrunda değildi. (Anne Kafamda Bit Var)
- "Ne kadar da yorgundum. Uyumak istiyordum, ama başaramıyordum." (Anne Kafamda Bit Var)
- Körükörüne bir bekleyiş içindeyiz. Katlanmak her geçen gün zorlaşıyor. İnsanca tepkiler vermekten vazgeçmeye dayanıklılık diyorsanız, gerçekten de dayanıklı değilim öyleyse. (Anne Kafamda Bit Var)
- Neler oluyordu böyle,hiçbir şey anlamıyordum. Yalnızca korku hissediyordum, gittikçe büyüyen bir korku. (Anne Kafamda Bit Var)
- "Zamanla başa çıkamıyordum." (Anne Kafamda Bit Var)
- "Geçer geçer, bunlar da geçer." (Anne Kafamda Bit Var)