Anti-Dühring - Friedrich Engels Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anti-Dühring kimin eseri? Anti-Dühring kitabının yazarı kimdir? Anti-Dühring konusu ve anafikri nedir? Anti-Dühring kitabı ne anlatıyor? Anti-Dühring kitabının yazarı Friedrich Engels kimdir? İşte Anti-Dühring kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Friedrich Engels
Çevirmen: Kenan Somer
Yayın Evi: Sol Yayınları
İSBN: 9789757349785
Sayfa Sayısı: 592
Anti-Dühring Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Friedrich Engels'in Herrn Eugen Dührings Umwälzung der Wiessenschaft, Anti-Dühring, 1878 adlı yapıtını Kenan Somer Fransızcasından (Anti-Dühring, M. E. Dühring bouleverse la science, Editions Sociales, Paris 1973)dilimize çevirdi ve kitap, Anti-Dühring — Bay Eugen Dühring Bilimi Altüst Ediyor adı ile Sol Yayınları tarafındanNisan 2003 (Birinci Baskı: Mart 1975; İkinci Baskı: Mart 1977; üçüncü Baskı: Ekim 1995) tarihinde, Ankara'da Şahin Matbaası'nda bastırıldı.
Anti-Dühring Alıntıları - Sözleri
- Özgürlük, doğa yasalarından düşlenen bağımsızlıkta değil, tersine bu yasaların bilinmesinde ve bununla ortaya çıkan , bunları planlı olarak belirli bir amaç için kullanma olanağında yatar. Bu hem dış doğanın hem de bizzat insanın bedensel ve ruhsal varlığını düzenleyen yasalar için geçerlidir. Dolayısıyla irade özgürlüğü, konunun bilgisiyle karar verebilme yeteneğinden başka bir anlama gelmez.Dolayısıyla bir insanın belirli bir sorun hakkındaki yargısı ne kadar özgürse,bu yargının içeriği de o kadar büyük bir zorunlulukla belirlenirken; çok çeşitli ve çelişkili karar olanakları arasında görünüşte keyfi seçim yapan bilgisizliğe dayanan güvensizlik, bununla özgür olmayışını egemen olması gereken şeyin egemenliği altında olduğunu kanıtlar.
- “Bütün öbür bilimler gibi matematik de, insanların gereksinmelerinden, yerölçümü ve kapların hacmini ölçmekten, zamanın hesaplanmasından ve mekanikten çıkmıştır. Ama bütün düşünce alanlarında olduğu gibi, belli bir gelişme derecesinde, gerçek dünyadan soyutlama aracıyla çıkarılmış bulunan yasalar, gerçek dünyadan ayrılır, özerk bir şey gibi, dışarıdan gelen ve dünyanın kendisini uydurması gereken yasalar gibi, gerçek dünyanın karşısına çıkarlar.
- Her şey hem kendisidir, hem de değildir; çünkü her şey akar, her şey sürekli dönüşme, oluş ve yok oluş durumundadır.
- Özgürlük, zorunluluğun kavranmasıdır. Zorunluluk ancak anlaşılamadığı ölçüde kördür.
- Ama emek, her zaman, sadece saf bir basit insan işgücü harcaması değildir ; pek çok zamanda, az ya da çok masraf karşılığı edinilmiş çeşitli yetenek ve bilgilerin kullanılmasını içerir.
- Bu istem [eşitlik], ya -özellikle ilk başta, örneğin köylüler savaşında durum budur- apaçık toplumsal eşitsizliklere karşı zengin ile yoksul, efendi ile köle, harvurup harman savuranlar ile açlık çekenler arasındaki karşıtlığa karşı kendiliğinden bir tepkidir; böyle bir tepki olarak o, yalnızca devrimci içgüdünün dışavurumudur ve doğrulanmasını da burada –yalnızca burada– bulur. Ya da burjuva eşitlik istemine karşı, bu istemden az çok doğru ve daha ileri giden istemler çıkaran tepkiden doğmuş bulunan bu istem, işçileri kapitalistlere karşı, kapitalistlerin kendi savları yardımıyla ayaklandırmak için bir ajitasyon aracı hizmeti görür ve bu durumda bu istem, burjuva eşitliğin kendisiyle ayakta durur ve onunla birlikte yıkılır. Her iki durumda da proleter eşitlik isteminin gerçek içeriği, sınıfların kaldırılmasıdır. Bundan öte bir eşitlik istemi, zorunlu olarak saçmadır.
- Doğayı, insanlık tarihini ya da kendi entelektüel faaliyetimizi derinlemesine düşündüğümüzde, gördüğümüz ilk manzara, sonu gelmez bir ilişkiler ve etkileşimler labirentidir, burada hiçbir şey, olduğu gibi, olduğu yerde ve olduğu şekliyle kalmaz, her şey hareket eder, değişir, varolur ve varlığı sona erer... Her şey hem kendisidir hem de değildir, çünkü her şey bir akış halindedir, sürekli olarak değişir, sürekli olarak oluş ve yok oluş halindedir.
- Her şey hem kendisidir, hem de değildir, çünkü her şey akar, her şey sürekli dönüşme, oluş ve yokoluş durumundadır.
- Eşitlik istemi artık siyasal haklarla sınırlanmıyordu : eşitlik,bireylerin toplumsal durumunu da kapsamalıydı : ortadan kaldırılması gereken şey ,artık yalnız sınıf ayrıcılıkları değil, sınıf ayrılıkların ta kendisiydi...
- "Her şey hem kendisidir , hem de değildir , çünkü her şey akar , her şey sürekli dönüşme, oluş ve yokoluş durumundadır."
- Mantıksal şemalar yalnızca düşünce biçimleri ile ilgilidir. O yüzden burada söz konusu olan yalnızca Varlık, yalnızca dış Dünya biçimleri ve düşünce, bu biçimleri hiçbir zaman kendinden değil ama tastamam ancak dış dünyadan çıkartıp türetebilir.
- Yeni olgular, bütün geçmiş tarihi yeni bir incelemeden geçmeye zorladılar ve bütün geçmiş tarihin bir sınıflar savaşımı tarihi olduğu, birbirine karşı savaşım durumundaki bu toplumsal sınıfların her zaman üretim ve değişim ilişkilerinin, kısacası çağlarındaki ekonomik ilişkilerin ürünleri oldukları; buna göre, toplumun ekonomik yapısının her kez, son çözümlemede, hukuksal ve siyasal kurumlann tüm üst yapısını olduğu gibi, her tarihsel dönemin dinsel,felsefi ve öteki fikirlerini de açıklamayı sağlayan gerçek temeli oluşturduğu görüldü.
- Şeyleri dingin ve cansız her biri kendi başına, birbiri yanı ve ardı sıra düşündüğümüz sürece, gerçekten de onlarda bir çelişkiye rastlayamayız.
Anti-Dühring İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın Yazarı Friedrich Engels Kimdir?
19. yüzyıl Alman politik filozof. Karl Marx'la beraber, Komünist Manifesto'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol aldı. Karl Marx hayatını kaybettikten sonra Karl Marx'ın en önemli eseri Das Kapital'in son iki cildini tamamladı.
Engels, şimdiki Wuppertal'da doğdu. Bir Alman tekstilcinin en büyük oğluydu. 17 yaşında iken, babası onu Manchester'daki pamuk fabrikasının yönetimine yardımcı olması için İngiltere'ye gönderdi. 1833 yılında tanık olduğu yaygın yoksullukla sarsıldı. Fabrikada 3,5 yıl çalışıp ayrıldı ve maden ocaklarında işçi olarak çalışmaya başladı. Ve aynı zamanda bazı gazetelere haftalık makale gönderiyordu. Gençlik yılları sefalet içinde geçip gidiyordu. Günde 18 saat mesai yapıyor, geri kalan zamanında da komünist kuram üzerine makaleler yazıyordu. Babası'nın ölümünden 2,5 ay sonra annesini de kaybetti. Kendisi gibi maden ocaklarında çalışan kardeşleri 1842'de tünel çökmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Engels artık yalnızdı. Ailesi yoktu. Zaten anne ve babasıyla iyi geçinemediği için evden ayrılmıştı.
1845 yılında İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu konulu bir makale yayınladı. Aynı yıl, editörlüğünü Paris'teki Karl Marx'ın yaptığı Franco-German Annals adlı dergiye yardım etmeye başladı. Marx Engels ile kişisel olarak tanışmasının ardından onunla kapitalizm üzerine aynı bakış açısına sahip olduklarını fark etti. Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak Engels ile birlikte çalışmaya karar verdi. Marx'ın 1845 Ocağında Fransa'dan sürülmesinden sonra, diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla ifade özgürlüğü vaad eden Belçika'ya gitmeye karar verdiler.
Engels içlerinde George Harney'in de olduğu Çartist hareketin liderleriyle tanıştı. 1846 Ocağında Engels Marx'ı da yanına alarak Brüksel'e döndü. Burada Komünist Yazışma Komitesi'ni kurdu. Tasarısı Avrupa'nın çeşitli bölgelerindeki sosyalist liderleri birleştirmekti. İngiltere'deki sosyalistler Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra'da bir toplantı düzenlediler ve Komünist Birlik adı verilen yeni bir organizasyon oluşturdular. Engels buraya bir delege olarak katıldı ve eylem stratejisinin geliştirilmesine öncülük etti.
1847 yılında Engels ve Marx birlikte bir broşür yazmaya başladılar. Temelini Engels'in Komünizmin İlkeleri adlı kitabının oluşturduğu bu 12.000 kelimelik broşür altı haftada bitirildi; Engels'in amacı komünizmi kitleler için anlaşılabilir kılmaktı. Komünist Manifesto adı verilen bu broşür 1848 Şubatında yayımlandı. Ama yayımlandıktan henüz 1 ay sonra, Mart'ta Engels ve Marx Belçika'dan kovuldular. Köln'e taşındılar ve Marx radikal bir gazete olan Yeni Ren Gazetesini Engels'in desteğini alarak çıkarmaya başladı.
Engels, 1848 devriminin önderiydi. Ve bu ayaklanma ilk ciddi Sosyalist ayaklanma idi. Ve bu ayaklanma sonra ki komünist ayaklanmaların en büyük ilham kaynağı oldu. Engels Elberfeld'deki ayaklanmada aktif olarak bulundu, Prusyalılara karşı düzenlenen Baden Seferi'nde Baden-Palatinate ayaklanmasındaki serbest güçlerin komutanı olan August Willich'in yaveri olarak savaştı. Aslında bu yaverlik bir aldatmacaydı. Çünkü August Willich tüm emirleri Engels'den alıyordu.
1849 yılında İngiliz hükümetine başta Engels olmak üzere birçok sosyalist liderin sürülmeleri için baskı yapıldıysa da Başbakan Lord John Russell bunu reddetti. Yalnızca Engels tarafından kendilerine sağlanan parayla Marx ailesi büyük bir yoksulluk içinde yaşadı. Engels, Marx ailesi kendi ailesi olmasa dahi sonuçta hem bir aile geçindiriyor hem fikri mücadele veriyor hem de serbest güçlerin fikri ve askeri sahada stratejik önderliğini yapıyordu.
1870'te Londra'ya taşınmadan evvel, Engels Marx'a yeterli geliri sağlayabilmek için Manchester'daki fabrikasında çalışmaya gitti. Marx'ın 1883'te ki ölümünden sonra Komünist kitle Engelsi artık o ölene dek fikri ve askeri alanda önder kabul ettiler. Bununla birlikte, tek eşli evliliğin erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmak için ortaya attığı tek taraflı bir yalan olduğunu söyleyerek Feminist kuramın kurucularından sayılmaktadır. Bu bağlamda komünist kuramı aileyle ilişkilendirerek, erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin tıpkı kapitalist toplumlarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki hakimiyetine benzediğini iddia etti. Engels'in bu düşüncesi hayatına hiçbir kadının girmemesinden kaynaklanıyordu. Engels, 1895 yılında Londra'da bir otel odasında tek başınayken çalışma masasında makalesini yarım bırakmış bir halde ölü bulundu. Ölüm sebebi boğaz kanseridir. Öldüğünde hiç çocuğu yoktu. Bu yüzden bazı mason, kapitalist ve burjuva kesimlerce kendisine eşcinsellik iftiraları atıldı.
Engels para'nın olmadığı bir dünya istiyordu. Engels'in tüm fikirleri Marx'ı çok büyük bir etki altında bıraktığı gibi bu fikride Marx'ta derin bir etki bıraktı.
Friedrich Engels Kitapları - Eserleri
- Alman İdeolojisi
- Anarşizm Üzerine
- Basın Söyleşileri
- Devlet ve Hukuk Üzerine
- Din Üzerine
- Felsefe Metinleri
- Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
- Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm
- Politika ve Felsefe
- Çizgilerle Komünist Manifesto
- Komünist Manifesto
- Konut Sorunu
- Doğanın Diyalektiği
- Anti-Dühring
- Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu
- Tarihte Zorun Rolü
- Köylüler Savaşı
- Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim
- İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu
- Büro ile Barikat Arasında
- Komünizmin İlkeleri
- Hakiki Sosyalistler
- Felsefe İncelemeleri
- Marksist Leninist Partinin Temel Eğitim Dersleri
- Kutsal Aile ya da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi
- Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi
- Kapitalizm Öncesi Ekonomi Biçimleri
- Nüfus Üzerine
- Sömürgecilik Üzerine
- Tarihsel Materyalizm Üzerine Mektuplar
- Serbest Ticaret Sorunu Üzerine
- Seçme Yazışmalar - I
- Komünist Manifesto
- Marx - Engels Anıları
- Nüfus Sorunu ve Malthus
- Friedrich Engels Biyografi
- Doğu Sorunu
- Yazın ve Sanat Üzerine 2
- Yazın ve Sanat Üzerine 1
- Sanat ve Edebiyat Üzerine
- Emeğin Rolü - Maymunun İnsanlaşma Sürecinde
- Politik ve Askeri Savaş Sanatı 3
- Felsefe Üzerine: Karl Marks - Friedrich Engels
- Bakuninciler İş Başında
- Seçme Mektuplar
- Birinci Enternasyonalde Örgütlenme Meselesi
- Ekonomi Politik Sözlüğü
- Sürgündeki Büyük Adamlar
- Cola di Rienzi
- Genç Engels'ten Mektuplar
- Siyasi Yazılar
- Sosyalist Düşüncenin Gelişmesi
Friedrich Engels Alıntıları - Sözleri
- Adalet sağlanmıyor ya da satılıyordu.. (Köylüler Savaşı)
- “Hükümetlere şunu açıklamalıyız: Biz, sizin, proleterlere karşı yöneltilmiş bir silahlı güç olduğunuzu biliyoruz; biz, size karşı, olanak bulunduğu sürece barışçıl araçlar, ve kaçınılmaz olduğu zaman da silah kullanacağız.” (Anarşizm Üzerine)
- "Filozoflar dünyayı türlü biçimlerde yorumlamakla yetindiler, asıl sorun onu değiştirmektir." (Felsefe İncelemeleri)
- "Ne modern toplumda sınıflaın varlığını, ne de sınıflar arasındaki mücadeleyi bulma şerefi bana aittir. Benden önce burjuva tarihçiler, bu sınıfların mücadelesinin tarihsel gelişimini, burjuva iktisatçılar da sınıfların ekonomik yapısını açıklamışlardır." K. Marks (Felsefe Üzerine: Karl Marks - Friedrich Engels)
- O yüzden, Komünistlerin kuramı tek bir tümcede özetlenebilir: özel mülkiyetin ortadan kaldırılması. (Komünist Manifesto)
- Uğrunda cefa çekmeyi sevdiğim, Lanete, zindana, sürgüne katlandığım, Tiranlara karşı çıkıp yürekle, Artık yeter! dediğim halkım benim, Sen ezilme, hakarete uğrama! Heybetinle yüksel isterim, Benim mağrur, muzaffer insanım! (Cola di Rienzi)
- Modern tarihte, bütün siyasal savaşımların sınıf savaşımları oldukları ve sınıfların bütün kurtuluş savaşımlarının, zorunlu olan siyasal biçimlerine karşın -çünkü her sınıf savaşımı bir siyasal savaşımdır- son tahlilde ekonomik kurtuluş sorunu çevresinde döndükleri tanıtlanmıştır. (Din Üzerine)
- Uygarlıktaki her yeni ilerleme, aynı zamanda eşitsizlikte de yeni bir ilerlemedir. (Yazın ve Sanat Üzerine 1)
- Emekçi sınıflar servet artışı içinde yoksulluklarını, lüks artışı içinde sefilliklerini sürdürürler. Maddi yoksunlukları, onları fiziksel bakımdan olduğu kadar ahlaki bakımdan da zayıflatır. (Basın Söyleşileri)
- En büyük maddi ve zihinsel işbölümü, kent ile kırın ayrılmasıdır. Kent ile kır arasındaki karşıtlık, barbarlıktan uygarlığa, aşiret düzeninden devlete, bölgesellikten ulusa geçişle birlikte ortaya çıkar, ve zamanımıza kadar bütün uygarlık tarihi boyunca sürüp gider. (Kapitalizm Öncesi Ekonomi Biçimleri)
- O (iktisatçı), işçinin gereksinimini fizik yaşamın en gerekli ve en yoksul sürdürülmesine ve etkinliğini de en soyut mekanik harekete indirger ve sonuç olarak şöyle der: İnsanın ne başka gereksinimi, ne başka etkinliği, ne de başka zevki vardır; çünkü bu yaşamı bile o, insanal yaşam ve varlık diye gösterir; o, olabilecek en yoksul yaşamı (varoluşu) kural olarak ve üstelik evrensel kural olarak hesaplar. İnsanların büyük yığını bakımından geçerli olduğu için evrensel; işçinin etkinliğini tüm etkinliğin arı bir soyutlaması durumuna getirdiği gibi, işçiyi de duyu ve gereksiniminden yoksun bir varlık durumuna getirir; bunun sonucu işçinin her lüksü ona kınanacak bir şey ve en soyut gereksinmeyi aşan her şey de –edilgin zevk ya da etkinlik belirtisi olarak da olsa- lüks olarak görünür. Ekonomi politik, bu zenginlik bilimi, öyleyse aynı zamanda vazgeçme, yoksunluklar, esirgeme bilimidir de ve gerçekten temiz hava ya da fizik hareket gereksinimini bile insandan esirgeyecek kadar ileri gider. (Yazın ve Sanat Üzerine 1)
- (...) bireylerin mülkiyetine bireysel tüketim maddelerinden başka hiçbir şey de geçemez. (Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi)
- Sarhoşluğun sonucu kafa zonklamasıdır, alışkanlık hale getirilmiş aşırılıkların sonucu hastalıktır. (Felsefe İncelemeleri)
- Bizim düşüncemiz gerçek dünyayı bulabilecek durumda mıdır? (Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu)
- Bir egemen sınıfın varlığı, hem sınai üretme gücünün hem de bilimin, sanatın ve özellikle de uygar toplumsal ilişki biçimlerinin gelişmesine her gün daha fazla engel oluyor. (Konut Sorunu)
- Matematikte dönüm noktası, Descartes’in değişken büyüklüğü olmuştu. Bununla birlikte hareket ve bundan ötürü de diyalektik ve hemen ardından Newton ve Leibniz tarafından bulunmamış olmakla birlikte, onlar tarafından tam olarak tamamlanan difransiyel ve entegral hesaplarının zorunluluğu matematiğe girdi. (Doğanın Diyalektiği)
- Yoksul halk ve çalışan sonuçlar her saman varolmuştur, ve çalışan sonuçlar çoğunlukla YOKSULDURLAR. (Komünizmin İlkeleri)
- Soyuların, köylüler üzerindeki sömürüsü her yıl daha da arttı. Bağımlı köylüler her tür bahane ve isim altında yeni ödeme ve hizmet sunma yükümlülükleri altına sokuldu. Angaryalar, vergiler, toprak kiraları, toprak satış vergileri, ölüm vergileri, koruma paraları vb. bütün eski sözleşmeler bozularak keyfi biçimde arttırıldı. Adalet sağlanmıyor ya da satılıyordu. Şövalye, köylüden para sızdırmak için başka yol bulamadığında da onu hemen zindana atıyor ve fidye ödemeye zorluyordu. (Köylüler Savaşı)
- Siyasal iktidar denen şey, bir sınıfın başka bir sınıfı ezmekte kullandığı örgütlü güçten başka bir şey değildir. (Komünist Manifesto)
- Kolektif mülkiyetle birlikte, halkın sözde iradesi de, yerini kooperatifin gerçek iradesine bırakmak üzere, kaybolur. (Anarşizm Üzerine)