Anti Kapitalist Zihniyet - Ludwig von Mises Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anti Kapitalist Zihniyet kimin eseri? Anti Kapitalist Zihniyet kitabının yazarı kimdir? Anti Kapitalist Zihniyet konusu ve anafikri nedir? Anti Kapitalist Zihniyet kitabı ne anlatıyor? Anti Kapitalist Zihniyet PDF indirme linki var mı? Anti Kapitalist Zihniyet kitabının yazarı Ludwig von Mises kimdir? İşte Anti Kapitalist Zihniyet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ludwig von Mises
Çevirmen: Yusuf Şahin
Tasarımcı: Mesut Koçak
Yayın Evi: Liberte Yayınları
İSBN: 9789756877883
Sayfa Sayısı: 104
Anti Kapitalist Zihniyet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kapitalizm karşıtlığı siyasi ve ideolojik yelpazenin sağında, solunda, ortasında, kısaca herhangi bir yerinde yer alan herkesin paylaştığı bir tavırdır. Kapitalizmi dolu dizgin eleştirmek sıradan bir davranış haline gelmiştir. Bu niye böyledir. Kapitalizmin insanlığa kazandırdığı iyi bir şey yok mudur? Kapitalizm karşıtı zihniyet sağlam bir temele oturmakta mıdır? Yoksa tamamen hissi midir? Kapitalizm insanların erdemlerini görmezden mi gelmektedir? Kapitalizm ortaan kaldırılırsa, insanlık daha iyiye mi gidecektir?
Anti Kapitalist Zihniyet Alıntıları - Sözleri
- İnsan tabiatı gereği, herkes kendi değerini ve hak ettiği şeyleri abartmaya meyyaldir.
- Pek çok eleştirmen, kendilerinin edebiyatın çöküşü olarak adlandırdıkları şeyden dolayı kapitalizmi suçlamaktan zevk duyarlar. Belki onlar, kendilerinin sapı samandan ayırt etme konusundaki kabiliyetsizliklerini suçlamayı tercih etmelidirler Sıradan insanların sıra dışı kitapları takdir etmemesi, kapitalizmin suçu değildir.
- Edebiyat, uyumlu olmak değil, muhalif kalmadır. Sadece herkesin onayladığı ve duymak istediği şeyleri tekrar eden bu yazarlar, önemli değildir.
- Sıradan insanın, sıra dışı kitapları takdir etmemesi, kapitalizmin suçu değildir.
- Bütün modern siyasî ve hukukî kurumların amacı, hükümet tarafından gelecek tecavüzlere karşı bireylerin hürriyetini korumaktır.
- Onlar, görmek istemedikleri her şeye karşı gözlerini kaparlar ve sadece önceden düşündüklerini onaylayan şeyleri bulurlar.
- Olması gereken şey ile olmayan şeyi bulup çıkarmak bedava bir eğlencedir; fakat bu, gerçek evrenin esnek olmayan kanunlarına aykırıdır/zıttır.
- Bir kapitalist, bir müteşebbis veya yeni teknolojik yöntemlerin bir mucidi olmak için ihtiyaç duyulan şey, akıl ve irade kudretidir.
- Piyasa ekonomisinde hiç kimse, bazı insanlar zengin olduğu için ihtiyaç içinde değildir. Zenginlerin servetleri, herhangi bir kimsenin yoksulluğunun sebebi değildir.
- Hür bir basın, sadece üretim vasıtalarının özel kontrolde olduğu yerde varolabilir. Bütün gazete basım yayım işlerinin hükümet tarafından sahiplenildiği ve işletildiği sosyalist bir siyasî toplumda, hür basın diye bir mesele olamaz
Anti Kapitalist Zihniyet İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Anti Kapitalist Zihniyet: Marksistlerin dünyayı nasıl daha kötü hale getirdiğini (yüz yıldan fazla bir süredir) - o radikal Bolşevikler ve Maoistler değil, sosyoloji profesörleri, aptal eylemciler, grevdeki sıradan adamlar ve sendikacılar işçi partisi üyeleri ve en kötüsü "vatandaşı ve tüketiciyi kapitalizmin engellenemez açgözlülüğünden ve bunların getirdiği yıkımdan korumak" için özgürlüğün önüne engeller koyan kendini beğenmiş tüm politikacılara karşı sağlam bir eleştiri... Bu kitabı ne kadar sevdiğimi vurgulayamam. Dünya çapında özgürlük ve ilerlemeden nefret edenlere karşı keskin ve keskin argümanlar için ara sıra tekrar ziyaret ediyorum. Kitap, kapitalizmin ne olduğunu, nasıl erdemli olduğunu, nasıl son derece etik olduğunu, karşıtlığının özgürlüğü nasıl yok ettiğini ve özgürlük için nasıl gerekli (ama tabi yeterli değil) sadece bir koşul olduğunu açıklıyor. (Filozof mazikeen.)
Kapitalizm ve liberalizm okumalarıma bir süre sonra yeniden devam etmeye başladım. Açılışı ds üstat Mises ile yapmak uygun geldi bana. İncelemeden sonra da Hayek'in Kölelik Yolu kitabına başlayacağım ki taşlar yerine otursun. Türkçe'ye oldukça geç çevrilen, çevrilince de ilgi görmeyen eserler bunlar. Koskoca Mises'i, Hayek'i 5-10 kişi okumuş. Bu adamlar Nobel almış, iktisat alanında en üst seviyede eserler vermiş insanlar. Ama aslında Mises, bu kitapta neden gerçeklerin ilgi görmediğinden de bahsediyorken, böyle bir yakınma da yersiz oldu. Öncelikle Mises kimdir ondan bahsedelim, Avusturyalı bir iktisatçıdır. Öğrencisi ve takipçisi Mises Nobel Ekonomi Ödülü'nü almıştır. Regresyon teoremini geliştirmiş, arz talep kurallarının piyasa ekonomisine tam olarak uyarlanmasını sağlamıştır. Aklı başında çoğu iktisatçı gibi liberteryendir. Hayal satmaz, çalıştığı bilimin kurallarıyla konuşur. Sosyalizmin teorik ve pratik olarak uygulanamaz olduğunu, zırva sistemler olan sosyalizm ve faşizmin uzun vadede fakirlikten başka bir şey getirmeyeceğini ispatlamıştır. Bir çok sosyalisti etkilemeyi başarmış, hatta bunlardan birisi kendisinin devamcısı olan Hayek'tir. Kitap da Mises'in Anti-kapitalistlerin argümanlarına cevap vermesidir. Kitap kendi içerisinde oldukça tutarlıdır. Ki Anti-kapitalistlerin ağzına pelesenk olmuş olan Mises'in faşist olduğu iddiasına da bir cevap gibidir. Kitaptan birkaç güzel alıntı ile incelememi sonlandırıyorum. "Bizzat Lenin ve onun yoldaş suikastçılarının pek çoğu, hiçbir zaman, piyasa ekonomisinin işleyişi hakkında herhangi bir şey öğrenmedi ve hiç bir zaman da öğrenmek istemedi. Onların kapitalizm hakkında bildikleri her şey, Marx’ın onu bütün belâların en kötüsü olarak betimlemesinden ibaretti. Onların kazançlarının tek kaynağı, gönüllü ve çoğu zaman da gönülsüz -gasp edilmiş- katkılar ve bağışlar ile şiddet yoluyla yapılan “kamulaştırmalar” tarafından beslenen parti fonlarıydı." "Piyasa ekonomisinde hiç kimse, bazı insanlar zengin olduğu için ihtiyaç içinde değildir. Zenginlerin servetleri, herhangi bir kimsenin yoksulluğunun sebebi değildir. Bazı insanlan zengin yapan süreç, sanılanın aksine, pek çok insanın ihtiyacının tatminini geliştiren sürecin ta kendisidir. Müteşebbisler, kapitalistler ve teknoloji uzmanlan, tüketicilere en iyi şekilde mal ve hizmet sunmada başarılı oldukları sürece zenginleşirler." "Muhalif Marx, Victorya İngiltere’sinde rahat bir şekilde yaşayabildi, yazabildi ve kendisini devrime adayabildi; tıpkı İşçi Partisi’nin Victorya sonrası İngiltere’sinde rahat bir şekilde bütün siyasî etkinliklere girişebildiği gibi. Sovyet Rusya’da en ufak bir itiraza bile müsamaha gösterilmemektedir. Hürriyet ile köleliğin arasındaki farklılık budur." İktisat okumalarına devam edeceğim. 9/10 (Ömer Ökten)
Anti Kapitalist Zihniyet: İyi kitap fakat çok basitti. Çeviri özellikle Arapça yapılmış sanki kitabın yarısı tedavülden kaldırılan kelimelerden oluşuyordu. Kapitalist ekonomideki yanlış anlaşılmalardan daha çok bahsedilmesini isterdim. Genel olarak belirli cümleler çok fazla tekrarlanmıştı bu da kitabın akışını yavaşlatmış biraz. Ayrıca kitapta karşıt grup çok fazla stereotipleştirilmiş, belirli kalıplara uydurulmuş ve bu kalıplara belirli eleştiriler ve suçlamalar yönetilmiş. Ama ne olursa olsun Mises işte okunur. (Nazım)
Anti Kapitalist Zihniyet PDF indirme linki var mı?
Ludwig von Mises - Anti Kapitalist Zihniyet kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anti Kapitalist Zihniyet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ludwig von Mises Kimdir?
Avusturyalı eski ekonomist, filozof, tarihçi ve yazar olan Mises; Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 29 Eylül 1881’de Galicia’nın Lemberg şehrinde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda (şimdi Ukrayna sınırları içindedir) doğmuştur. Babası bir demiryolu mühendisi olan Mises’in annesi Avusturya Parlamentosunda Liberal Parti vekili olan Joachim Landau’nun yeğenidir. 1973’te 92 yaşında New York’ta hayata veda etmiştir.
Viyana Üniversitesi’nde hukuk ve idari bilimler eğitimi alan Mises, 1903 yılında Carl Menger’in “Ekonominin Prensipleri” kitabını okuması üzerine temel ilgi alanının ekonomi olarak belirlemiştir. 1906 yılında doktora derecesini hukuk ve ekonomi üzerine yaptığı çalışmalar ile Viyana Üniversitesi’nden almıştır. Bir süre finansal yönetici olarak kamuda çalışmaya başlamış, sonrasındaysa bürokrasinin işleyişinden rahatsızlık duyarak kamudan ayrılmış, bir hukuk firmasında çalışmaya başlamıştır. Bu sırada Avusturya İktisat Okulu’nda ekonomi dersleri vermeye başlamış, böylelikle Carl Menger’in temelini attığı Avusturya Okulu’nun Eugen von Böhm-Bawerk geleneğinden ikinci kuşağını Hans Mayer ve Joseph Alois Schumpeter ile birlikte oluşturmuştur. Daha sonra 25 yıl çalışacağı Viyana Ticaret Odası’nda işe başlamış, 1934-1940 döneminde Nazilerden kaçmak için Viyana’dan ayrılarak Cenova Üniversitesi’nde ders vermeye başlamış ancak baskıların artmasıyla 1940’ta ABD’ye göç etmiştir. 1945’te New York Üniversitesi’nde konuk öğretim görevlisi olmuş ve 1969’a kadar burada çalışmalarına devam etmiştir. Bu dönemde verdiği seminerlerle Murray Rothbard, Hans Sennholz, George Reisman, Ralph Raico, Leonard Liggio ve Israel Kirzner gibi liberteryen aydınların yetişmesine katkıda bulunmuştur.
Modern liberteryenizm hareketine büyük etkisi olan Mises, Avusturya Okulu’nun iktisadi dü- şüncesinin lideri olarak kabul edilmiştir. Mises’in iktisat bilimine katkıları “paranın miktar teorisi, ticaret döngüsü, para teorisinin iktisadi teoriyle olan entegrasyonu ve sosyalizmin ekonomik hesaplama sorununu çözemeyeceği için mutlak suretle başarısız olacağı üzerine sunduğu kanıtlar “ olarak sıralanabilir. Ayrıca Mises kendisinin “praxeology” olarak adlandırdığı, ekonominin insan davranış biliminin bir parçası olduğu gerçeğini ilk fark eden bilim adamıdır. Eserleri arasında; “Para ve Kredi Teorisi, Sosyalizm; Ekonomik ve Sosyolojik Bir Analiz, Liberalizm veya Özgür ve Müreffeh Ulus, Müdahaleciliğin Eleştirisi, Bürokrasi, İnsan Faaliyetleri: Ekonomi Üzerine Bir Bilimsel İnceleme, Anti-Kapitalist Zihniyet , Avusturya İktisat Okulunun Tarihsel Süreci” sayılabilir. Avusturya İktisat Okulunun Tarihsel Süreci adlı eserinde, Avusturya ekonomi teorisinin gelişimini gözden geçirmiştir. Eser, Avusturya İktisat Okulunun öncülerinin özellikle Menger ve Böhm-Bawerk’in kısa biyografilerini içerir. Mises; sübjektif ekonominin tümdengelimcilikle nasıl yükselişe geçtiğini ve Avusturya İktisat Okulu’nun önemini anlatmıştır. Mises’in ölümünü izleyen sene içinde, 1974’te, en büyük takipçilerinden olan Friedrich August Von Hayek Nobel ekonomi ödülünü kazanmıştır. ‘Her kim yaşamayı ölüme, mutlulu- ğu çile çekmeye, huzuru ızdıraplara tercih etmekte ise üretim araçlarındaki özel mülkiyeti hiç tavizsiz savunmalıdır’ şeklindeki ifadesi iktisat biliminde özel mülkiyet kavramı için önem taşımaktadır.
Eserleri
“Sosyalizm; Ekonomik ve Sosyolojik Bir Analiz ve Para ve Kredi Teorisi“ gibi çalışmalarıyla iktisat biliminin unutulmazları arasında yer almıştır.
Ludwig von Mises Kitapları - Eserleri
- Anti Kapitalist Zihniyet
- Liberalizm
- Bürokrasi
- Sosyalizm
- Ekonomik Politika
- Kadir-i Mutlak Devlet
- İnsan Eylemi
Ludwig von Mises Alıntıları - Sözleri
- Eşit dağıtım ilkesi, bütün insanoğlunun eşitliğiyle ilgili eski tabii hukuk öğretisinden kaynaklanır. Tam manasıyla tatbik edildiğinde, saçma olduğu ortaya çıkacaktır. Bu ilke, yetişkinler ile çocuklar arasında, hastalar ile sağlıklılar arasında, çalışkanlar ile tembeller arasında veya iyiler ile kötüler arasında bir ayrıma izin vermeyecektir. Eşit dağıtım ilkesi, ancak diğer üç dağıtım ilkesiyle birlikte tatbik edilebilir. Bu ilke, en azından, ihtiyaçlara göre dağıtım ilkesini dikkate almalı ki; böylece hisseler, yaşa, cinsiyete, sağlığa, özel mesleki ihtiyaçlara göre derecelendirilebilsin. Bu ilke, sunulan hizmete göre dağıtım ilkesini dikkate almalı ki; böylece, çalışkan ile daha az çalışkan arasında ve iyi ile kötü işçiler arasında bir ayrım yapılabilsin. Ve nihayet, bazı değerlendirmeler liyakati dikkate almalı ki, böylece, ödül veya ceza daha etkili olabilsin. Ama eşit dağıtım ilkesi bu şekillerde değiştirilirse bile sosyalist dağıtımın güçlükleri ortadan kaldırılmaz/giderilmez. Hatta, bu güçlüklerin asla üstesinden gelinilemez. (Sosyalizm)
- İnsanlardan müteşekkil bir grubun, bize saadeti getirmek için seçilmiş yegane kimseler olduğunu talep etmesi, hakikaten, kayda değer bir şeydir. Ne var ki, bu insanlar, saadete giden, pek çok başka kimsenin inanmış olduğu yoldan başka bir yol bilmediklerinde; bu kimselerin sırf bu amaç için takdir edildikleri iddiası, onların amaçlarını diğerlerinin amaçlarından esaslı bir şekilde ayırt etmek için yeterli değildir. (Sosyalizm)
- Tüm geometrik teoremler aksiyomlarda ima edilir. Dik açılı üçgen kavramı Pisagor teoremini zaten ima etmektedir. Bu teorem totolojidir; tümdengelimi analitik yargıyla sonuçlanır. Ne var ki hiç kimse genelde geometrinin, özelde Pisagor teoreminin bilgimizi genişletmediği iddiasında bulunmayacaktır. Tümdengelimci muhakeme anlayışı yaratıcıdır ve daha evvelden yasaklanmış olan alanları da zihnimize açar. Önsel muhakemenin önemli görevi, bir taraftan kategorilerde, kavramlarda ve mantıkta ima edilen ferahlamayı sağlamak, diğer taraftan bunların neler ima etmediğini göstermektir; daha evvel saklı olan ve bilinmeyenleri ifşa etmektir (İnsan Eylemi)
- Devlet, kanunlara dayanarak veya sendikaları başı boş bırakarak işçi ücretlerinin yükselmesini temin edebilir. Lakin bu siyaset, netice itibarı ile, ya fiyatların yükselmesine veya işsizliğin artmasına sebebiyet verir. (Bürokrasi)
- Kapitalist üretim yönteminin ayırt edici özelliği, sosyalistlere gözüktüğü haliyle, şöyledir: Üretici, bir kar elde etmek için çalışır. Kapitalist üretim, kar için üretimdir. Sosyalist üretim, ihtiyaçların tatmin edilmesi için üretim olacaktır. Kapitalist üretimin karı amaçlaması, tamamen doğrudur. Ama bir kar, yani maliyetlerden daha fazla bir değer elde etmek, sosyalist üretiminin de amacı olmak zorundadır. Eğer iktisadi etkinlik rasyonel/akılcı bir şekilde yönlendirilirse, yani daha az acil olan ihtiyaçları değil de daha fazla acil olan ihtiyaçları tatmin ederse, zaten kar elde etmiştir; zira maliyet, yani tatmin edilmeyen ihtiyaçların en önemlisinin değeri, elde edilen neticeden daha azdır. Kapitalist sistemde, karlar ancak, üretim karşılaştırmalı olarak daha acil ihtiyacı tatmin ederse elde edilebilir. Her kim ki arz ve talep arasındaki ilişkiye iştirak etmeksizin üretim yapar, amaçladığı neticeye ulaşmada başarısız olur. Üretimi kar doğrultusunda yönlendirmek, açıkçası, başka insanların taleplerini tatmin etmek için yönlendirmek anlamına gelir: Bu anlamda, kişisel ihtiyaçları için yalıtılmış insanın üretimiyle zıtlık içerebilir. Ama o da, yukarıda kullanılan anlamda kar için çalışıyor. Kar için üretim ile ihtiyaçlar için üretim arasında bir zıtlık yoktur. (Sosyalizm)
- İktisadi" veya "saf olarak iktisadi" ile "iktisadi olmayan" eylem arasında ayrım yapan iktisatçıların genel alışkanlığı, ideal ve maddi mallar arasındaki eski ayrım kadar tatminkar olmayan bir ayrımdır. Zira isteme ve eylemde bulunma tektir/birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Bütün gayeler kendi aralarında çatışırlar; ve onları bir ölçekte/derecede sıralayan bu çatışmadır. Sadece, dış dünyayla etkileşim sayesinde elde edilen arzuların, isteklerin ve dürtülerin tatmini değil, aynı zamanda ideal ihtiyaçların tatmin edilmesi de tek/bir kritere göre değerlendirilmelidir. Hayatta "ideal" ve "maddi" olan (arzu ve istekler) arasında tercih yapmak zorundayız. Bu yüzden bu tercih, ikinci konu gibi, ilk konu için de değerlerle ilgili tek bir kritere müracaat etmek zorunludur. Ekmek ve şeref, inanç ve refah, sevgi ve para arasında tercih yaparken, bütün alternatifleri bir tek teste tabi tutarız. ... Bundan dolayı, bütün iktisadi etkinlikler, gayelerin varlığına bağlıdır. Gayeler ekonomiye hakim olur ve, tek başına, ona anlam katar/onu anlamlı kılar. (Sosyalizm)
- Peru tarihini bilmeksizin İsveç tarihi hakkında eser yazmak mümkündür. Lakin fiyat, faiz ve kâr meselelerini dikkate almaksızın, ücret hakkında bir tetkik yapamazsınız. (Bürokrasi)
- Edebiyat, uyumlu olmak değil, muhalif kalmadır. Sadece herkesin onayladığı ve duymak istediği şeyleri tekrar eden bu yazarlar, önemli değildir. (Anti Kapitalist Zihniyet)
- Even the greatest earthly riches cannot give man happiness; they leave his inner self, his soul, unsatisfied and empty. The most serious error of liberalism has been that it has had nothing to offer man's deeper and nobler aspirations. (Liberalizm)
- İnsan sadece düşüncede ve hayal dünyasında yaratıcıdır. Dışsal olayların dünyasında sadece bir dönüştürücüdür. Başarabileceği tek şey, araçları öyle bir şekilde bir araya getirmektir ki, hedeflediği sonuç doğa kanunları gereği ortaya çıkmakla yükümlü olsun. (İnsan Eylemi)
- Avrupa devletler federasyonu hareketi, hiçbir milliyetçi şovenliğin savunulamazlığının doğru şekilde tespit edilmesinden yola çıkmıştır. Ama bu hareketin destekçilerinin hayata geçirmek istedikleri de uygulanamaz zira halkın bilincinde hayati bir destekten yoksundur. Hem Pan-Avrupa hareketi amacına ulaşsa bile dünya bu nedenle daha iyi bir yer olmayacaktır. Birleşik bir Avrupa kıtasının kendi bölgesi dışındaki büyük dünya güçleri ile mücadelesi Avrupa ülkelerinin kendi aralarında güttükleri mücadelelerden daha az zararlı olmayacaktır. (Liberalizm)
- Dünya ekonomisinin küçük otarşik bölgelere bölünmesinin tüm uluslara zararlı sonuçlar doğuracağı kanıtlanınca serbest ticaretin hikmeti kaçınılmaz olur (Liberalizm)
- Temsili demokrasi rejimlerinde, halk yalnız seçim günü egemenlik hakkına sahip olabilir. (Bürokrasi)
- Geçmiş çağlarda, devlet henüz tanrılaştırılmamıştı. Bu da mazinin en büyük şerefidir. (Bürokrasi)
- Sosyalizm şampiyonları kendilerine "ilerici" adını verirler: Lâkin insanlığa tavsiye ettikleri sistem, mahiyet itibarı ile, her türlü yenilik ve değişikliğin aleyhindedir ve geleneklere tam bir bağlılık gösterilmesini icap ettirmektedir. Sosyalizm şampiyonları, kendilerine "hürriyet sever" adını verirler. Lâkin hedefleri hürriyetin kalkmasıdır. Onlar, kendilerine demokrat adını verirler, fakat emelleri diktatörlüktür. Kendilerinin inkılâpçı olduklarını iddia ederler. Lakin müstebit hükümet taraftarıdırlar. İnsanlığa erem bağlarının saadetini vaadederler. Halbuki tasavvurları dünyayı muazzam bir posta merkezi haline getirmektir. Bir tek insan müstesna, bütün vatandaşları birer emir kulu yapmak isterler. Ne kadar cazip bir ideal ve ne asil bir maksad! (Bürokrasi)
- Bütün modern siyasî ve hukukî kurumların amacı, hükümet tarafından gelecek tecavüzlere karşı bireylerin hürriyetini korumaktır. (Anti Kapitalist Zihniyet)
- Piyasa ekonomisinde hiç kimse, bazı insanlar zengin olduğu için ihtiyaç içinde değildir. Zenginlerin servetleri, herhangi bir kimsenin yoksulluğunun sebebi değildir. (Anti Kapitalist Zihniyet)
- İşbölümüne dayalı toplumda herkes, herkesin hizmetkarı ve herkes başka bir kimsenin efendisi olduğundan; bunu yaparken, bireyin toplumun diğer üyelerine hizmet etmesi, aslında, bu hizmeti en iyi yapabileceği yolu aradığı hakikatini hiçbir şekilde değiştirmez. (Sosyalizm)
- İnsan bazı şartlar altında yaşayan canlıdır. O sadece bir homo sapiens değil, aynı zamanda bir homo agens olmuştur. Doğuştan gelen veya sonradan olan kusurlara sahip insanlar, değiştirilemez bir şekilde hiçbir eylemde bulunmaya uygun olmadıkları zaman (sadece yasal anlamda değil, terimin dar anlamında) pratik olarak insan değillerdir. Her ne kadar toplumdaki mevkileri ve biyolojik durumları nedeniyle insan olarak kabul edilseler bile, insan olmanın temel özelliğinden yoksundurlar. Yeni doğan bir çocuk da eylemci değildir; tam anlamıyla gelişmiş bir insan niteliğine henüz ulaşamamıştır. Fakat gelişimi sonunda o da eylemde bulunan insan olacaktır. (İnsan Eylemi)
- Hür bir basın, sadece üretim vasıtalarının özel kontrolde olduğu yerde varolabilir. Bütün gazete basım yayım işlerinin hükümet tarafından sahiplenildiği ve işletildiği sosyalist bir siyasî toplumda, hür basın diye bir mesele olamaz (Anti Kapitalist Zihniyet)