diorex
Dedas

Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur, Sinan Yağmur kitap özeti - Kitap konusu ve incelemesi

Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur kimin eseri? Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur kitabının yazarı kimdir? Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur konusu ve anafikri nedir? Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur kitabı ne anlatıyor? Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur kitabının yazarı Sinan Yağmur kimdir? İşte Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.02.2022 14:17
Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur, Sinan Yağmur kitap özeti - Kitap konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sinan Yağmur

Yayın Evi: Kapı Yayınları

İSBN: 9786055147730

Sayfa Sayısı: 264

Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sanırlar ki susmak dilin işidir. Oysa susmak, ateş çemberinde, acıların kıyısında, kahır ve dil yarasında, çiğ yüreklerden sana gelen tufanda, yüreğinin sahibine içine attıklarını yudum yudum sunmaktır… Susmak her kişinin değil, dili dudağı ah rengine boyanmış yüreğin işidir. Hamuş olan küskün aşka değil, suskun aşka talip olur. Hani yandıkça içersin, içtikçe daha çok susarsın ya, işte bu susuzluğun adıdır hamuş olmak. Harflerden yola çıkarak yüreğini harfsiz, alfabesiz bir çığlığa yatırmaktır susmak… Ha; Hallacı Mansur’dur. “Ene’l Hak” kanıyla abdest alan… Mim; Mevlânâ’dır. Her secdesi ölüme davet çıkaran… Şin; Şems’tir. Sevdası güneşe ateşler döktüren…

Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur Alıntıları - Sözleri

  • "Gözler yaşarmadikça gönüllerde Gökkuşağı oluşmaz "
  • Ey Seyyahım! Ey mecalim ! Durma menzile yürü . Kimin kime vardığı değil, kimin kimde yandığı önemli.
  • Aşk yandığından yakınmamaktır.Yakınan yanamaz. Madem yakamıyorsun, ne diye sevgiliye talipsin ? Söyle Aşk seni ne yapsın.
  • "Ne göz kalır aşka düşende ne de köz .Yanmaktır Meczup dervişin en akıllı hali."
  • Göçmen kuşlar dönmek üzere yurtlarına. Peki, sen nerede kaldın güvercinim?..
  • Susmak cümleden cümleye değil gönülden gönüle konuşmaktır.
  • "Benim gerçeğim sensin!" diye fısıldadı, "Beni bir tek sen anlarsın. Sen, beni tam anlarsın. Tamamlamaya geldim seni. Beni anla, beni oku. Sesim sana ulaşsın, sessizliğin beni bulsun. Gör beni, bil ve sev!"
  • "Aşk sofrasının iki içeceği vardır: muhabbet şerbeti ve vuslat şehadeti. Gönül hanesini açana muhabbet şerbeti, gelenin kısmetine de şehadet düşer."
  • Sevmek birbirimize bakmak değildir. Aynı yöne birlikte bakmak demektir. Kendi benliğini 'hiç' edip, 'hep' olmaktır.
  • Kolay mıydı "Aşk"a mesken olmak?
  • Ağzından bir kez bile "of!" diye bir sözcük çıkmamışdı. Aksine ne gelirse gelsin başına sürekli "hamd" etmişti.
  • Susmak en iyi cevaptır anlayana. Bazen bir kabulleniş, bazen öfkenin bastırılması, bazen kabuk bağlayan yaraların merhemi, bazen ilaç, bazen de kazanılacak bir zamandır. Yaram attıkça, dilim döndükçe susuyorum.
  • "Bir kör bıçak bildim hasreti. Saplandıkça çürüdü tenim. Usandım artık. Yıkayın beni kendi kanımda vefasızlığın kirinden. Yavaş yavaş ölüyordum, hiç biriniz göremediniz."
  • Kim için susuyorsan bil ki o seni duyar.

Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Uzun süren bir yolculuktan sonra sonunda seriyi bitirebildim. Aşkın Gözyaşları 1 Tebrizli Şems ile başlamıştı bu yolculuğum. 2 yıldan fazla geçti üzerinden. Daha yeni başlıyordum aşk deryasını kitaplardan okumaya. Sinan Yağmuru da bu kitapla tanıdım. Şems, Mevlana, Yunus Emre'yi önceleri duymuşluğum vardı. Ama Kimya Hatun'la Hallac-ı Mansur'u Bu seri sayesinde tanıdım. Sadece tanımak mıydı peki? Hayır. Bu seri hayatımı, düşünce tarzımı, hayallerimi, kısaca beni değişti. Şems'le yandım. İlk kez kitap okurken ağladım. İçten ve samimi gözyaşlarıydı. Şems'ten sonra Yunus'la devam ettim yolculuğuma. Garip gelecek belki. "Neden Aşkın Gözyaşları 1'den sonra 5?" diye sorabilirsiniz. İnanın ben de bilmiyorum. Yunus' a olan aşkımdan mı, yoksa Mevlana'nı Şems'siz okumaya yüreğimin dayanamayacağından mı bilmiyorum. Ya da kaderimin bir çizgisi. Yunus'tan sonra uzun süre ara vermem gerekti. Sebebini ben de bilmiyorum. Mevlana ile devam ettim. 1 yıldan fazla geçmişti. Kimya Hatun Yol gösterdi sonra. Bir kadın aşk yolcusunun hayatını okumak çok başkaydı. Ve son olarak Aşkın Gözyaşları 4 Hallac-ı Mansur. 2 yıldan fazla süren bu yolculukta öğrendiğim çok şey oldu. Hayatıma uygulayabildim mi, bunu zaman gösterir. Belki de okuduğumla kaldı. Tek istediğim en azından okuduklarıma layık bir insan olmak. Aşk en uzun hece. Aşk insanların diline doladığından tamam başka bir alem. Aşk En yüce Sevgili'ye giden en güzel yol. İnanın size uzun uzun anlatmak isterdim serinin kitaplarını. Ama duygularımı sözcüklerle ifade edemiyorum. Kelimelere sığdıramıyorum fikirlerimi, duygularımı, hislerimi. Sadece şunu demek istiyorum, Aşk, dostluk, huzur. Bu yeter bence hislerimi azıcık anlatmaya. Ben bütün aşk yolcusu olmak isteyen canların bu serini okumasını gönülden isterim. Kaderimin bu kitaplardan geçmesini sağladığı için Rabbi'me sonsuz şükürler olsun. Şimdi Hamuş olmanın zamanı. Huzur Dolu Okumalar... (Gökyüzü Yolcusu)

Sinan Yağmur kalemine sağlık. Kitap her zamanki gibi çok güzel. Hallac'ı Mansur içindeki Allah aşkı ile diyar diyar gezip ene'l hak sözü dilinden düşmeyen bir Allah dostu. Ne var ki ene'l hak haykırışı onu idama kadar götürüyor. Mahkemeden idam kararı çıkınca ertesi gün idam cezası, önce ellerine çivi çakar cellatlar sonra 340 tane kırbaçla hırpalanır, halk taş atar hallaca, bu kadar eziyete rağman hallac etrafindakilere tebessüm eder Allah kelimesi ağzından düşmez. Taşlama olayında dostu ona gül atar hallac derin bir ah çeker. Onca eziyete bir ah vah etmedin diye sorarlar. Gül atıldı ah çektin neden derler gül atan dostumdur beni anlayan tanıyan, taşlayan ise beni tanımayan anlamayan sıradan kişiler di der. Vezir hamid bu lafı duyunca cellatlara kesin başını emrini verir. Ve hallacı mansur bu fani dünyadan baki dünyaya irtihal eder. Başı kesik vucudu paramparça olan hallacı mansuru yakıp dicle nehrine atarlar küllerini. Ne kötü son hakka aşık ariflerin sonu hep mi böyle olur? (Selim)

Hâmuş ..: "Aşk ,bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında, kimi vakit kör bıçaklar arasinda bir vav gibi hâmuş olabilmektir ." Seneler önce üniversitenin kitap satış bölümünde bir elimde din felsefesine ait kabarık eserler diğer elimde küsuratı tamamlamak adına aldığım bu kitap içimden şöyle dedigimi hatırlıyorum: ' Tehafutu'l Felasife'den çıkıp sen buralara nasıl geldin. Aşkmış ,gözyaşıymış Gazali bilse filozofların peşini bırakır oturur seni eleştirir. Vize - final haftası aman diyim okuma kızım şunları ' ve bu kitap bir bahaneyle senelerce benimle birlikte ordan oraya sürüklendi ama hiç okunmadı . Yeni karton kutulara oradan yeni kitaplıklara .. Tasavvufla ilgilendiğim bir dönemde dahi bu kitabı alıp okumuslugum yok üstelik serinin 4. kitabı .Uğurlu sayım bile değilken nasibime bu düşmüş. Aşk, suskunluğun sayhası ,ayrılığın ilk adımı ölümün en yegane müsebbibidir diyebilir miyiz ? Desek yeterli olur mu ? Olmaz. Çünkü susarken mananın en derin kuyusuna ipsiz inmek, ayrılıkta kavuşmayı anlamlı kılan o tatlı acıyı yudumlamak , ölümü bir son, bir bitiş değil cânana candan bir başlangıç olarak görmek bir kaç devrik cümleyle anlatılmaz. Yetmez. Hâmuş : Suskun demek . Yani kelimenin en zirve noktası alfabesiz olmak demek. Bunca kalabalığın , gürültünün arasında buna talip olabilene ne mutlu . Mevlana, Şemsin hâmuşu .. Şems, Mevlana'nın mana kuyusu. Her şeyi kendisinde bulabileceğin bir hiç .. bir dost . Şu zamanda ne mümkün . Hallac- i Mansur ; Ölümü öpen bir derviş . İnsan sevdiğini öper canına sevecen geleni öyle değil mi?.. Ene' l Hak ( Ben Hakkım) diye bağıran bu dervişe: 'Dilini tut be Allah'ın garibi!' dediklerinde 340. kırbaç darbesine rağmen o yine gülümseyerek 'Allah' diyor . Allah'ın garibine bu ne büyük iltifat . Dünyevi zenginlige müptela, köle olan, bu özgürlüğü anlayabilir mi? .. Aşk ikiliği sevmez elbet . Onun menzili bir ve tek olmaktir .O'nda var olmak ve yok olmak dünyaya onun gözünden bakabilmektir. Benlikten sıyrılıp sadece O olmaktır. Ancak o zaman Hallac olursun.Tıpkı Mecnun'un çöllere Leyla için düşüp Leyla'yi unuttuğu gibi. Hallac da bunun için Ene'l Hak diyordu zira . Lakin onu anlamadilar . Kitabın içinde Mevlana'nın dilinden Şems'in gözünden Hallac'in yüreğinden Aşk'a atıf yapan size abartı gelebilecek bir sürü cümle yakarış ve ahval bulabilirsiniz lakin okurken kendi gözunuzle bakmayın onların gözünden anlamaya çalışın orman kanunlarıyla yaşama tutunmaya çalışan kalbinizden biraz olsun sıyrılıp hakiki bir muhabbetle empati kurun. O zaman bütün sayfaları benim gibi alıntılamak isteyeceksiniz. Eserin içinde sufilerin pek hoşlandığı ' kıssadan hisse ' dediğimiz sohbetler için oluşturulmuş meclisler kurulu . Siz de bu meclislerin icinde bir yerde zerre bir yer tutup dinleyin o incilenmiş , tütsülenmiş mis kokulu dersleri, dahil olmaya çalışın. Hallac-i Mansur'un işkencelerle öldürülmesi Mevlana'nın en büyük sevinci, gün aydınlığı olan Şems'i yitirmesi.. okurken beni ziyadesiyle üzdü . Yıllar sonra da olsa bu eser bendeki derin suların kıyısina götürdü beni, yıkadı. Belki sizi de götürür. Dünyanın kirinden ,dumanından, sözünden uzaklaştırır da biraz olsun susarsınız .Hâmuş olursunuz. Ha : Hallac Mim: Mevlana Sin: Şems Hâmuştu onlar .. (Fatıma Betül)

Kitabın Yazarı Sinan Yağmur Kimdir?

Sinan yağmur (1965, Kırşehir doğumlu) Türk tasavvuf, aşk yazarı ve öğretmen.

Eğitimi

İlk ve orta öğrenimini Kırşehirde tamamladı, Kırşehir imam hatip lisesinden 1984 te, selçuk üniversitesi ilahiyat fakültesindende 1990 yılında mezun oldu. Aynı yıl kelam ve islam felsefesi ana bilim dalında yüksek lisansa başladı.

Özel Hayatı

1991 yılında kadınhanı imam hatip lisesinde öğretmenliğe başlayan Sinan Yağmur sırasıyla Konya İmam Hatip Lisesi, ve Meram Dr. Ali Rıza Bahadır İmam Hatip Lisesi'nde idarecilik görevlerinde bulundu, halen Naci’ye Mumcuoğlu Lisesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görevini sürdüren Yağmur, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Selçuk belediyesince organize edilen aile okulunda aile içi iletişim, eşler arası sevgi köprüsü konularında konferans etkinliğinde bulunan yazar ulusal ve yerel tvlerde eğitim proğramlarına katılmıştır.

Çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazmaktadır.

Sinan Yağmur Kitapları - Eserleri

  • Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana
  • Aşkın Gözyaşları 1 - Tebrizli Şems
  • Aşkın Gözyaşları 3 - Kimya Hatun
  • Cennetin Gülü Hz. Muhammed (s.a.v)
  • Mesneviden Hikayeler
  • Babalar da Ağlar
  • Öğretmence Sevebilmek İnsanı
  • Aşkın Meali 1 - Hz. Yusuf ile Züleyha
  • Kerbela
  • Aşk'a Yolculuk - Veysel Karâni
  • Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur
  • Tennure ve Ateş
  • Aşkın Meali 2 - Hz. İbrahim Ve Hacer
  • Aşkın 7 Hali - Bişnev!
  • Aşka Yol Alma Defteri
  • Benim Annem Bir Melek
  • Hüzün Yanığı 1
  • Tarihimi Çok Seviyorum
  • Barış Peygamberi
  • Her Anne Bir Melektir
  • 16 Türk Devleti
  • Aşkın Gözyaşları 5 - Yunus Emre
  • Mevlana'dan İnciler
  • Aşkın Meali 3 - Hz. Ali ve Fatma
  • Hüzün Yanığı 2
  • Sevgi Öğretmeni
  • Aşk'a Yolculuk 2
  • Mesnevi'den Hikmetler
  • İmam-ı Azam Ebu Hanife
  • Ravza'nın Yıldızları-1
  • Ravza'nın Yıldızları-2
  • Ravza'nın Yıldızları-3
  • Genç Yüreklere Dokunmak
  • Aşkın Gözyaşları
  • Minik kalplere Dini Hikayeler
  • Mevlana'dan Nefesler
  • Aşkın Gözyaşları Şems - Kalem Arkası
  • Bana Tarihimizi Anlat
  • Aşkın Son Ozanı

Sinan Yağmur Alıntıları - Sözleri

  • Annelerinizin kıymetini bilin! (Her Anne Bir Melektir)
  • , "Bilginin ışığı kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur." ... (Tarihimi Çok Seviyorum)
  • Kitap okumak meslek, imtihan için değil; insan kalabilmek, aydınlanmak ve aydınlatmak için okunur. Kitap okumanın ne bir meslekle alakası vardır ne de insanın yaşı ile. Okumak alışkanlık değil,aşktır. (Sevgi Öğretmeni)
  • Ömer Bin Abdülaziz halife olduktan sonra " hiç kimse bana körü körüne itaat etmeyecek! Allah'ın emirlerine uymayan talimatlar için kula itaat yoktur ! Ben sizin en hayırlınız değil, sadece sizden biriyim." demiştir. Halife olduktan bir sene sonra onun çocukluğunu, gençliğini bilen birisi yanına yanaşıp ona şöyle demiş: "Ömer ne hale geldin sen, erimiş bir deri bir kemik kalmışsın." Halife Ömer, "Ziyad, bir de beni mezara girdikten üç gün sonra görsen ne halde olacağım," cevabını vermiş. (İmam-ı Azam Ebu Hanife)
  • İletişim, dijital ve sanal bir dünyamız var. Her şey dokunmatik… Tuşa dokun uzak yakın olsun. Klavyeye dokun uzun süreler yakın olsun. Dijital oldu her dokunduğumuz. Her şeye dokunan insanlık, esas dokunması gerekeni unuttu: GÖNÜL. (Aşkın Gözyaşları Şems - Kalem Arkası)
  • İnancımız bizi asla yarı yolda bırakmaz, ümidimiz hep kafamızda bir yerlerdedir. (Cennetin Gülü Hz. Muhammed (s.a.v))
  • Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım Ben bir bahçe suluyorum gönlümde Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden Ne güller fışkırır çilelerimden Kandır, hayattır, emektir benim güllerim Korkmadım, korkmuyorum ölümden Siz çiçek getirin yalnız çiçek getirin (Öğretmence Sevebilmek İnsanı)
  • Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi 'Ben asla böyle bir şey yapmam' dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır. (Barış Peygamberi)
  • "Hayata bağlı olanlar korkardı ölümden.Her şeyleri bu hayat olanlar" (Ravza'nın Yıldızları-3)
  • Her doğum yapan kadın anne değildir (Her Anne Bir Melektir)
  • Bilesin ki yari uyuyanın yarası uyumaz. (Aşkın Meali 1 - Hz. Yusuf ile Züleyha)
  • Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana, bir şeyler anlatacağım bütün kulaklardan gizli, herkesin ortasında konuşacağım; ama senden başka duyan olmayacak söylediklerimi... (Aşkın Gözyaşları 1 - Tebrizli Şems)
  • Anne-babaların üzerinde en fazla durduğu konulardan birisi, çoçuklarının sağlam karakterli olmasıdır...........Doğruluk, dürüstlük, cesaret, fedakarlık, yardımseverlik, sorumluluk, vefa, sabır, azim, hak ve hukuka dikkat gibi çeşitli vasıflar ideal karakteri oluşturmaktadır. Çoçuk bu vasıfları anne-babasından görerek, anlatılanları dinleyerek ve eğitim sürecinde aktırılanları özümseyerek belli ölçüde kazanır. Bu özellikleri kazandırmada daha farklı ve yararlı yöntemler de kullanılabilir. Bu biri, tarihimizdeki mümtaz şahsiyetlerin örnek alınmasıdır.............Başka yöntemlerle kazandırılamayan bir karakter özelliği, örnek bir şahsiyetin hayatının anlatılmasıyla kolayca kazandırılabilir. İYİYİ NAZARA VERME, İYİ OLMA SÜRECİNDE ÖNEMLİ BİR YOLDUR. .... .... (Tarihimi Çok Seviyorum)
  • Ben yeryüzü yetimiyim. Ancak yüreklerin yetimi değilim. İnsanlığın yüreklerinde nurum vardır. (Barış Peygamberi)
  • “mesafeler yollardadır, gönül kırk diyar öteden sever.” (Aşkın 7 Hali - Bişnev!)
  • Kılıç ne kadar keskin olursa olsun, yumuşak pamuğu kesemez.. (Aşk'a Yolculuk 2)
  • Aynı dili konuşan değil aynı acıyı yürek katığı yapanlar anlaşabilir. (Aşk'a Yolculuk 2)
  • İslam dini yeryüzüne inmiş en kıymetli hazinedir. (İmam-ı Azam Ebu Hanife)
  • Hayatta tek dostum yine kitaplarımdı (Her Anne Bir Melektir)
  • " Ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum. Ben ne kralım ne de sultan. Ben kulum. Sadece kul. " Hz. Muhammed ( s.a.v.) (Cennetin Gülü Hz. Muhammed (s.a.v))

Yorumlar

Image
sebir
31.03.2022 / 05:42

adam güzel yazmış

Yorum Yaz