Aşkın Tam Tersi - Julie Buxbaum Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aşkın Tam Tersi kimin eseri? Aşkın Tam Tersi kitabının yazarı kimdir? Aşkın Tam Tersi konusu ve anafikri nedir? Aşkın Tam Tersi kitabı ne anlatıyor? Aşkın Tam Tersi PDF indirme linki var mı? Aşkın Tam Tersi kitabının yazarı Julie Buxbaum kimdir? İşte Aşkın Tam Tersi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Julie Buxbaum
Çevirmen: Z. Seçil Şimşek
Orijinal Adı: The Opposite of Love
Yayın Evi: Yabancı Yayınları
İSBN: 9786257973892
Sayfa Sayısı: 312
Aşkın Tam Tersi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Manhattan'da yaşayan yirmi dokuz yaşındaki başarılı avukat Emily Haxby, hayatında bir şeylerin yanlış gittiğine karar verdi – hem de erkek arkadaşı ona evlenme teklif etmek üzereyken. En yakınları bile kusursuz sevgilisini neden terk ettiğini anlayamazken, Emily'nin yıllardır taktığı cesur kadın maskesi parçalanmak üzereydi.
Uğruna yıllarını verdiği kariyeri ahlaksız patronu tarafından baltalanmakta, çok sevdiği büyükbabasının sağlığı gitgide bozulmakta ve annesinin bıraktığı boşluğu doldurmak için çaba bile sarf etmemiş babası onu bir kez daha yüzüstü bırakmaktaydı.
Bir kere daha kırılmaya gücü olmayan Emily, ya geçmişiyle barışmanın bir yolunu bulacak ya da içine düştüğü kuyuya bile isteye hapsolacaktı.
“Ellerinden kayıp giden hayatla ve aşkla başa çıkmaya çalışan bir kadının masalı.” —Publishers Weekly
“Julie Buxbaum, Emily karakteriyle tipik bir annesiz kız yaratmış: Samimiyetin rahatlığını arayan ama bunun sürmesinden korkan bir kadın. Aşkın Tam Tersi kaybın, romantizmin ve aşka düşüp orada kalışımızın pürüzlü, kusurlu, son derece gerçekçi bir portresini çiziyor.” —Hope Edelman
“Duygusal gerçekler yönünden zengin, zekice yazılmış ve dokunaklı bir ilk roman. Julie Buxbaum'un düşünceli, genç kahramanıyla ve onun kayıplarla ve aşkla dolu yolculuğuyla bağ kuracaksınız.” —Emily Griffin
“Buxbaum, bize kusurlu oldukları kadar merak uyandırıcı ve canlı karakterler sunmuş. Bu tatlı ve zekice yazılmış romanı okurken sanki yeni bir arkadaş grubuna dahil olmuşum gibi hissettim.” —Leah MCLaren
“Her şeye aynı anda sahip olan genç bir kadının gerçekçi ve iyi yazılmış bir portresi.” —Booklist
“Bütün gece okumak isteyeceksiniz.” —Library Journal, Starred Review
Aşkın Tam Tersi Alıntıları - Sözleri
- Belki de o an, ne pahasına olursa olsun istediğiniz şeyin peşinden gideceğiniz o nadir zamanlardan biriydi. Kalbiniz ortaya koyarak. Kanarsa kanasın. Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. En kötü ihtimalle kendimi yine kanepe çıkmazında bulurdum.
- Kim bir trajediye yakından bakmak istemez ki?
- “Nasıl oluyor da hem tanıdığım en eğlenceli hem de en mutsuz insan olmayı başarabiliyorsun? Çok yorucu olmuyor mu?”
- Ona göre arada bir vücut fonksiyonlarını bozmak sağlıklı bir durumdu. Kusmak, gecenin güzel geçtiğinin bir işaretiydi.
- Neredeyse normal hissediyordum.
- “Elbette işten başını kaldıramıyorsun. Sen asla kalp kırıklığından nemalanmazsın. Senin tarzın değil.”
- Hem sevdiğiniz birine kendinizi ona sunamayacağınızı çünkü bunu yapacak olursanız sunacağınız kişinin kim olacağını bilemediğinizi nasıl anlatabilirsiniz ki? Kendi sözcükleriniz kendinizi bile avutmaya yetmiyorken hem de...
- İnsanlar aşkın tersinin nefret değil de kayıtsızlık olduğunu söylemeyi sever. Bir şekilde büyülü, iyileştirici bir gücü vardır bu cümlenin, altında saklı bir hürmet duygusu yatar. Eski sevgilinizin sizden nefret etmesi, size karşı herhangi bir hissi olmamasından iyidir ya da genel olarak nefret edilmek umursanmamaktan iyidir.
- Aslında her gün eve gelmesini istemediğin biriyle bütün ömrünü geçiremezdin.
- Ne istediğinin farkında olmak da bazen insanı zor durumda bırakabiliyor, özellikle de hayattaki "gereklilikler"le karşılaştığınız zamanlarda.
Aşkın Tam Tersi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bozuk Bir Işıkla Kalan Bizlere: Bazı kitaplar doğru zamanda okunmalıdır derler, bu kitap da öyle. Bir "tecrübe" sınırı olması gerektiğini de bu yüzden düşünüyorum. Burada yaşın önemi yok maalesef, saf bir "Aa, bu ben..." diyebilme sınırı. Sıradan bir şekilde elime aldığım ve açıkçası çok da bir şey beklemeden okumaya başladığım bir kitaptı Aşkın Tam Tersi. Ama vurdu ve gol oldu. Kitabın ismine bakıldığında içeriğine dair pek bir şey sunduğu söylenemez ama benim oldukça derin bulduğum ve altını çizerek, gerek gülerek gerekse de kalbim kırılarak okuduğum HARİKA bir kitaptı. Emily birçok açıdan kendini bastırmış ve duygularını nasıl ifade edebileceğini bilmeyen bir karakter. Olaylar iki yıllık ilişkisini bir yemek masasında bitirmesiyle başlıyor. Üzerlerinde tavuk sosu varken. Komik olacak diye bekliyordum fakat bir kadının kendini bulma hikâyesiyle karşılaştım. Komik değil demiyorum, bazı yerlerinde istemsizce kahkahalar attığım oldu. Yani hem seviyor hem de yaralayan cinsten. Kendimizle bağdaştırdığımız şeyleri ister istemez kayırıyoruz. Benzerliğin üzerimizde böyle bir etkisi var. Emily ile tam anlamıyla bir benzerliğim olduğunu söyleyemem ama yaşadığı tükenmişlik beni öylesine derinden etkiledi ki bu kadına sayfalar arasından sarılmak istedim. Yaşadığı şeylere spoi vereceğim endişesiyle girmiyorum fakat gerek iletişim problemleri, gerekse kendinin farkında olmaması aslında hepimizin istemsiz olarak yaptığı şeyler. Bu kitabı bu kadar güzel ve özel yapansa bunu tecrübe eden bizlere yalnız olmadığımızı söylemesi. Bir insanın suratına bakıp gülümseyebilir ama içten içe tükenmiş hissedebiliriz. Yalnız kalmaktan korktuğumuz için ilişkilerimizi sürdürebiliriz. Bir şeyleri sırf bizden yapmamız beklendiği için yapıyor olabiliriz. Fakat günün sonunda kendimizi bulmaya karar verdiğimizde, bunu yapabilecek gücü kendimizde bulabiliriz. Her şeyin toz pembe olmadan ele alınması o kadar iyi hissettirdi ki Julie, seni seviyorum. Gerçekten. Ama sen geri söyleme. ;) Bu kitap bir kadının depresif anılarını topladığı ve kötü tecrübelerinin ışığında çıkmaz bir yola girmesinin hikâyesi değildi. O kadın lambası doğru çalışmayan bir yerdeydi ve daha iyi bir yerde olamayacağını düşünüyordu. O yüzden de orada kalmayı seçmişti. Fakat sonra ışığı değiştirebileceğini fark etti. Tıpkı bizim de fark edebileceğimiz gibi. (Seda)
Kişinin kendini bilmesi büyük önem arz ediyor. Neden derseniz, neyi sevdiğinden çok hayatını nasıl idame etmesi gerektiğini doğru bildiğinde yaşadığı hayattan keyif alabiliyor. Fakat kendini bilmiyor ve tanımıyorsa yaşadığı hayat gelecek onu korkutuyor. Bu kitapta da biraz onu okuyoruz. 29 yaşında bir avukat olan Emily'nin hayatı iyiyken, kendi ile alakalı bulması gereken cevapları var diye gerek kendi gerek Andrew'i bir sınava tabi tutuyor ve kendini bulma hikayesinde özel hayatını, işini, ailevi sorunlarını düzeltmesi gerekiyor. Kitapta en ilgimi çeken kısmı Emily'nin ilginç rüyası ile başlaması. Okuyanların ne demek istediğimi anlayacağını düşünüyorum. Giriş bölümünde Andrew'u öyle görmesi biraz garipti yani, spoiler olmaması için bahsetmeyeceğim. Şşş. Ve Emily'nin babasıyla aralarındaki aşılamayan duvarların olması, ilerleme kat ederken o duvarları zamanla yıkmaları soğuk olan ilişkilerini daha yakınlaştırmaya çalışmasını da sevdim. Emily'nin kendiyle olan problemi yanında, hem uzaklaşmak isteyip hem de kopmamak için çaba sarf etmesindeki tutarsızlığı bir yerde "ama be kardeşim yeter da, bir karar ver" nidalarına sebep oldu. Yani hem eğlenceliydi hem de kitaptaki dramatize edilen kararsızlığı beni biraz düşürdü diyebilirim. Görünürde bir sebep olmayan ilişkisini gittikleri tatilde, birdenbire nişanlısına buraya kadarmış diyerek sona erdirmesi, daha sonrasında büyükbabasının rahatsızlığında Andrew'i yanında istemesi, ilişkilerine devam ettirmek istemesi, adamın hayatında başka kimsenin olmamasını istemesi ama evlilik istemiyor oluşu, buna devam ettirmesi Andrew ile birlikte bir parça beni de yordu. Kızımız New York'da yaşıyor, adı geçen bir hukuk bürosunda çalışıyor ve hayatının fırsatı olacak bir davada yer alması ondan isteniyor. Fakat etik değerleri ile çatışan bu davada bir karar vermesi gerekiyor. Ya bu davada yer alarak terfi alacak ya da etik değerlerine bağlı kalarak kendi doğrusunda ilerleyecek. Tavsiyem kitaba başlarken büyük beklentilere girmemek, o zaman pek sizi tatmin etmez. Beklentisiz hikayeyi sevebileceğinizi düşünerek okuyun. Ben beğendim, siz de umarım beğenirsiniz. (ᑎᑌᖇᕼᗩYᗩT)
Aşkın Tam Tersi PDF indirme linki var mı?
Julie Buxbaum - Aşkın Tam Tersi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aşkın Tam Tersi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Julie Buxbaum Kimdir?
Julie Buxbaum Kitapları - Eserleri
- Bana Üç Şey Söyle
- Senden Sonra
- Aşkın Tam Tersi
- What to Say Next
Julie Buxbaum Alıntıları - Sözleri
- Bu hayatı yaşamak için yeterince donanımlı değildim. (Bana Üç Şey Söyle)
- "Para atılarak kancayla oyuncakların yakalandığı makinelerden asla alınamayan pelüş hayvanlar gibiydim; sürekli kaldırılıp yere atılmama müsaade ediyordum." (Bana Üç Şey Söyle)
- "Gözyaşları en istenmeyen zamanda ortaya çıkıyor gibiydi." (Bana Üç Şey Söyle)
- “Elbette işten başını kaldıramıyorsun. Sen asla kalp kırıklığından nemalanmazsın. Senin tarzın değil.” (Aşkın Tam Tersi)
- İnsanlar aşkın tersinin nefret değil de kayıtsızlık olduğunu söylemeyi sever. Bir şekilde büyülü, iyileştirici bir gücü vardır bu cümlenin, altında saklı bir hürmet duygusu yatar. Eski sevgilinizin sizden nefret etmesi, size karşı herhangi bir hissi olmamasından iyidir ya da genel olarak nefret edilmek umursanmamaktan iyidir. (Aşkın Tam Tersi)
- "Olmasını istiyordum ve bir şeyin gerçekleşmemesi için en hızlı yol buydu: Benim onu fena hâlde istemem." (Bana Üç Şey Söyle)
- "Burada yatmaya devam ederek, uyumayı ya da yarının gelmesini bekleyemezdim," (Bana Üç Şey Söyle)
- İnsanlar da ev olabilir. (Senden Sonra)
- "Ayrılmak zordu ama kalmak da aynı şekilde zor olurdu." (Bana Üç Şey Söyle)
- Sevgi uçsuz bucaksız bir şeydir. (Senden Sonra)
- Ona göre arada bir vücut fonksiyonlarını bozmak sağlıklı bir durumdu. Kusmak, gecenin güzel geçtiğinin bir işaretiydi. (Aşkın Tam Tersi)
- "Neyin var?" "Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." "Birden söyle. Yara bandını çıkartır gibi." (Senden Sonra)
- Benim için kitaplar bir nevi ibadet. Bir süreliğine kendimden bile uzaklaşmamı sağlayan tek ve en güvenilir yol. (Senden Sonra)
- Hayat size bazen hiç ummadığınız anda sürprizler yapar. (Senden Sonra)
- Yapacak doğru şeyi bilmemek hiçbir şey yapmamak için mazeret değil. (Bana Üç Şey Söyle)
- Kitaplarının onu koruduğunu düşünürdü. (Senden Sonra)
- Hem sevdiğiniz birine kendinizi ona sunamayacağınızı çünkü bunu yapacak olursanız sunacağınız kişinin kim olacağını bilemediğinizi nasıl anlatabilirsiniz ki? Kendi sözcükleriniz kendinizi bile avutmaya yetmiyorken hem de... (Aşkın Tam Tersi)
- "Daha iyi, daha kötü ve belki daha iyiydi." (Bana Üç Şey Söyle)
- "Belki de yuva, bir yer olmak zorunda değildir." (Bana Üç Şey Söyle)
- Aslında her gün eve gelmesini istemediğin biriyle bütün ömrünü geçiremezdin. (Aşkın Tam Tersi)