Aslında Hayal - Kürşat Başar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aslında Hayal kimin eseri? Aslında Hayal kitabının yazarı kimdir? Aslında Hayal konusu ve anafikri nedir? Aslında Hayal kitabı ne anlatıyor? Aslında Hayal kitabının yazarı Kürşat Başar kimdir? İşte Aslında Hayal kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kürşat Başar
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051850092
Sayfa Sayısı: 270
Aslında Hayal Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Zamana direnen çocukluğun, geçip gitmeyi reddeden anıların yazarı Kürşat Başar, bu kez romanları üzerinden kendi hayatını anlatıyor…
Zamana direnen çocukluğun, geçip gitmeyi reddeden anıların yazarı Kürşat Başar, bu kez kendi hayatının izini kendine has üslubuyla sürüyor… Unutulmaz romanların yazarı olarak, yaşadığı onca ilginç tecrübeden eserlerine açılan dolambaçlı, sürprizli patikaları takip ediyor.
İstanbul, Ankara, Kıbrıs ve Doğubayazıt’ta geçen çocukluk ve gençlik yıllarını; edebiyatla, müzikle tanışmasını; son otuz yılın gözde dergi ve gazetelerinde geçen günlerini anlatan yazar, Sevim Burak’tan Ara Güler’e, Doğan Hızlan’dan Cemal Süreya’ya ve günümüze gelene kadar daha nicelerine, birbirinden ilginç, sıradışı figürle karşılaşmasını da aktarıyor.
Sinemayla, radyo ve televizyonla geçen renkli yıllarını ve Başucumda Müzik’in bilinmeyen hikâyesini, rastlantıların hayatı nasıl belirlediğini, şaşırtıcı ayrıntılarla yansıtıyor...
Aslında Hayal, “beklenmedik serüvenlerle yönlenmiş”, “dalgalara teslim olarak yaşanan,” ama tam anlamıyla dolu dolu yaşanan bir hayata dair. Okurların belleğinde yer etmiş eserler veren bir yazar –ve müzisyen–, kitaplarının penceresinden geçmişine, hayallerle gerçekleri birbirine çatarak inşa ettiği kendi dünyasına bakıyor bu kitapta…
Aslında Hayal Alıntıları - Sözleri
- Zaten bu ülkede kötü şeylerin bittiğini sevinemezsiniz, çünkü bilirsiniz ki hemen ardından başka bir kötü dönem başlayacaktır.
- Gençlerin birbirini öldürdüğü, insanların işkence altında aylarca kaybolduğu kabus gibi bir dönem bitmişti ama yerine bir başka karanlık dönem başlamıştı. Zaten bu ülkede kötü bir şeylerin bittiğine sevinemezsiniz, çünkü bilirsiniz ki hemen ardından başka bir kötü dönem başlayacaktır.
- İnsan ve mutluluğu dünyaya aynı yerde ve aynı zamanda gelmiyor.
- Yalnız da olsam mutlaka yapacak bir şeyler vardır, sıkılmam. Hala okuyacak binlerce kitabım var, dinleyecek şarkılar var, yazılacak kitaplar, izlenecek filmler var...
- "İnsan, hayallerinin gerçek olmadığını anladığı zaman büyüyor galiba."
- “Rütbeler, makamlar, zenginlik bir işe yaramaz, hiçbiri yokken seni seviyorlarsa iyi bir hayat yaşamışsın,” derdi her zaman...
- Yaz başlayınca insanlar akın eder, eylül başında okullar açılınca geri döner, yollar ıssızlaşır, hüzünlü bir şarkı gibi yapraklar dökülmeye başlar ve öylece yerde kalırdı.
- Dünyanın pek çok yerinde bir araya gelen topluluklar, kendilerinden olmayanları, kendilerine benzemeyenleri istemediğini haykırıyor, sonra onlara saldırıyor, yok etmek istiyordu. Hepimiz karşımızdakinden aynı şeyi istiyorduk: “Benim gibi ol!”
- İnsan, hayallerinin gerçek olmadığını anladığı zaman büyüyor galiba.
- Zaten bu ülkede kötü birşeylerin bittiğine sevinemezsiniz, çünkü bilirsiniz ki hemen ardından başka bir kötü dönem başlayacaktır.
- Ne yaparsam yapayım sanki coğrafya ve iklim hayatları da belirlermiş gibi bir parça hep eksik kalıyor.
- Herkes gider, siz kalırsınız. Öyleydi, herkes gider ve ben kalırdım. Onun için yaz, içinde bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve aynı zamanda hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıkların mevsimiydi.
- Bizde çok fazla konuşursanız, "caz yapma" derler. Biraz metafizikten söz etseniz, "felsefe yapma" derler. Biraz şiirden, sanattan konuşup güzel sözler söyleseniz, "edebiyat yapma" derler. Sanki inat gibi böyle bir yerde bunların hepsini birden yapmaya kalkışmıştım. Hem de o yaşta...
Aslında Hayal İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Aslında Hayal! Kürşat Başar'ın eserlerini nasıl oluşturduğunu anlatan bir kitap yer yer yazdığı kitaplardan alıntılar mevcut diğer kitaplarını okumadıysanız bu kitapta bol bol spoi içeriyor .Asla yapmam dediği her işi yaptığı ve başarıyla altından kalktığınıda göz ardı etmeyeceksinizdir.Ben yazarın kalemini sevdiğim için keyifle okudum . (Nihal Nilgün Kurtoğlu)
Yaklaşık 2 senedir kitaplığımda okunmayı bekliyordu ‘Aslında Hayal’. Birkaç gün önce başladım ve açıkcası uzun bir süre sadece roman okuduktan sonra iyi geldi anı okumak. Özellikle kitaplarla, yazmak ve yazarlıkla ilgi konulara meraklı olanlar için hiç de can sıkıcı bir kitap değil. Fakat sonlarına doğru tavsamaya başlıyor. Daha öncesinde benim için sadece “Kürşat Başar”la programından tanıdığım, öncesinde hiçbir kitabını okumadığım ve hiç de oturup izlemediğim bir kişilikti kendisi. Fakat bu kitap sayesinde edebiyatla, yazarlıkla, gazetecilik ve müzikle ne kadar içli dışlı birisi olduğunu öğrenmiş oldum. Çok da kötü bir kitap değildi. Hiçbir Kürşat Başar kitabı okumamış bir insan da bittabi okuyabilir. Üzüldüğüm ve beni yoran, zaman zaman bunalıma sokan bir konu oldu. Özellikle Everest gibi büyük ve birçok önemli esere imza atmış bir yayınevinin, “bir şey”, “her şey” ve birkaç kelimeyi daha sürekli yanlış/birleşik yazmış olması. Yazım hatasından bahsetmiyorum. Zira sürekli ve yanlış yazılmış. Birçok kez kitabı fırlatıp atma isteği uyandırdı bu olgu bende. Neyse ki sabır ve sükunetle bitirdim. Güzel taraflarından biri de, artık bir Kürşat Başar okuru olacağımı fark ettim. Zira “Başucumda Müzik” ve “Yaz” kitaplarını okuyacağım günleri heyecanla bekliyorum. (Ömer Erkan)
tti !!! Başları çok hızlı ilerlese de sonlara Doğru sıkmaya başlayan bir anı kitabı olmuş. Kendi hayatından kesitler sunan, sinemayla, radyoyla ve televizyonla geçen renkli yıllarını, başucumdaki müzikin bilinmeyen hikayesini, kitaplarını yazma amacını anlatmış. Biraz eski kitaplarının tanıtımı gibi olmuş. Ama acaba nasıldır şu kitabı dediğim oldu okurken. Mesela yaz kitabı ve başucumdaki müzik kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. Ama bu kitabı çok beğendim diyemem. 6/10 (BUŞRA UYSAL GÜDER)
Kitabın Yazarı Kürşat Başar Kimdir?
Kürşat Başar, 1963'te İstanbul'da doğdu. İstanbul, Ankara, Lefkoşa ve Ağrı - Doğubeyazıt'ta tamamladığı ilk ve orta öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Çeşitli basın kuruluşlarında çalıştı.
1989 yılında yayımladığı Kış İkindisinin Evinde adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı.
Kürşat Başarr gazeteciliğe üniversitede felsefe okurken cep harçlığını kazanmak için Hürriyet Gazetesi'nde çalışmaya başlamıştır. Gösteri adlı edebiyat dergisini 1985'lerde zirveye taşıyan grubun as elemanıdır. Kürşat Başar gazete ve dergi yöneticiliği de yapmıstır. Tempo dergisi tiraj rekoru kırdığı yıllarda derginin genel yayın yönetmenidir. Yeni Yüzyıl, Star ve Akşam gazetelerinde yazıları arka kapaktan okuyucuyla buluşurdu. Yazıları mail ortamında gezmeye başlayan ilk gazetecilerdendir.
1990 yılında Konuştuğumuz Gibi Uzaklara, 1992'de Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum, 1996'da Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları adlı romanları yayımlandı. Yazı ve denemelerinin bir bölümünü İğreti Yaşamlar adlı kitabında topladı. 2003 yılında Başucumda Müzik, 2006 yılındada yine yazı ve denemelerinden oluşan Çok Güldük Ağlamayalım adlı kitabı yayınlanmıştır
NTV'de "Siyaset Hakkında Her Şey" adlı televizyon programını Çiğdem Anat ile birlikte hazırlayıp sunmuştur.
Kanaltürk'te Kürşat Başar'la adlı televizyon programını sunmuştur.
Cnn Türk ve Fox Tv'de kendi adını taşıyan programlar yapmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi'nde "Hayal ve Gerçek" adlı köşesinde yazmıştır.
İyi derecede saksafon çalan yazar önemli müzisyenlerle birçok konser vermektedir. 2014 yılında Turkmax Gurme kanalında her zamanki formatıyla program sunmaya başlamıştır.
2014 Haziran ayında 11 yıl aradan sonra yeni romanı "Yaz", Everest Yayınları'ndan çıkmıştır.
Kürşat Başar Kitapları - Eserleri
- Başucumda Müzik
- Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum
- Çok Güldük Ağlamayalım
- Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları
- Kış İkindisinin Evinde
- İğreti Yaşamlar
- Konuştuğumuz Gibi Uzaklara
- Yaz
- Sanki Bir Roman Kahramanı
- Aslında Hayal
- Alparslan Türkeş & Dokuz Işık
- Bazen Unutmak İstersin
- Aklımda Hep Sen
- Gerek Yok, Hoş Değil
- Dışarda Kötülük Vardı
Kürşat Başar Alıntıları - Sözleri
- Belki de insan büyük acıları yaşadıktan sonra sımsıkı tutunduğunu sandığı şeyler avcundan kayıp gidiyor. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Seni başka yüzlere benzetmeye, başka anlamlar vermeye çalışmıyorum artık.. (Konuştuğumuz Gibi Uzaklara)
- Düşünce ve kadro üretemediğimizden, özgürlükleri yasalara koysak bile evlerimize sokamadığımızdan söz etmiyoruz da her felaketi 'dış mihrak'lara bağlıyoruz. (İğreti Yaşamlar)
- "İnsan ne zaman geçmişi düşünür? Geleceği düşünmek istemediği zaman mı? An' da olmak acı verdiği zaman mı?" (Aklımda Hep Sen)
- Ne yaparsam yapayım sanki coğrafya ve iklim hayatları da belirlermiş gibi bir parça hep eksik kalıyor. (Aslında Hayal)
- Bazen, yazık ki biriyle yanlış bir yerde, yanlış bir zamanda tanışırsınız. (Bazen Unutmak İstersin)
- "İlişkilerin sürekli yinelenmesine, başladığı an biraz sonra olacakların bilinmesine, bu kahrolası bilgiyle kendini asla bırakamayışın verdiği hüzne, yine yanıldığını bilmenin ve yine de sürdürmenin acısına artık dayanamıyorum." (Konuştuğumuz Gibi Uzaklara)
- Yokluğun, artık karşı konulmaz yokluğun -bir kitabın son sayfasında, kurumuş bir çiçeğin- 'kurumuş bir çiçek' ,diyorum. (Kış İkindisinin Evinde)
- Cumhuriyet devrimleri bir yandan dini, yönetimden çıkartırken, öte yandan Batılılaşma denilen reformları gerçekleştiriyordu. Yüzünü Batı'ya dönen, kendini Avrupalı sayan ve ancak oradaki yarışa girerek büyüyebileceğini düşünenlerin ülkesi. (İğreti Yaşamlar)
- Koskoca bir dünyada öylesine rastladığımız biriyle kuruyoruz bütün düşlerimizi, yaşamımızı insanların üstüne kurmamalıydık, insanlar bizi bırakıp giderdi. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Zaman -neresinde olduğumu hiç belirleyemediğim zaman -çok hızlı, çok hızlı, çok hızlı geçecek, şu rüzgar gibi ve biz onu hep aynı sanacak, hep tutunduğumuz yerde kalmak isteyeceğiz. (Kış İkindisinin Evinde)
- Ben kimseye göre bir hayat kurmadım, başka birine göre hayatını kurarsan mutsuz olursun. Ben kendim gibiyim. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Dünyanın pek çok yerinde bir araya gelen topluluklar, kendilerinden olmayanları, kendilerine benzemeyenleri istemediğini haykırıyor, sonra onlara saldırıyor, yok etmek istiyordu. Hepimiz karşımızdakinden aynı şeyi istiyorduk: “Benim gibi ol!” (Aslında Hayal)
- Bir gece sabaha kadar yazdım ve kitap bitti. (Bazen Unutmak İstersin)
- Bana mı öyle geliyor yoksa inanılmaz bir aynılaşma dönemi ne mi girdik? (Gerek Yok, Hoş Değil)
- Evet bazen bir müzik kutusu yalnızca bir eşyadır. Bazen de o kutunun içinden hayatınızı değiştirecek bir şarkı duyuluverir. Çok uzaktan, usulca... (Bazen Unutmak İstersin)
- Evet artık estetik amleiyatlar var ama sözcükler hâlâ aynı gücü koruyor (İğreti Yaşamlar)
- Herkes biraz ülkesine benzer… (Yaz)
- Çünkü sanırım hayatında benim var olabileceğim bir zaman ve mekan yok. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Bana kalsa dürüst olmak çok daha kolaydı. Asıl cesaret isteyen böyle gizli yaşamaktı. İki hayatı olmak, hayatını ikiye bölmek, parçalanmış bir ruhla, yırtılmış bir kalple, gelgitler içinde kalmaktı... (Başucumda Müzik)