diorex

Ataların Hikayesi - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ataların Hikayesi kimin eseri? Ataların Hikayesi kitabının yazarı kimdir? Ataların Hikayesi konusu ve anafikri nedir? Ataların Hikayesi kitabı ne anlatıyor? Ataların Hikayesi PDF indirme linki var mı? Ataların Hikayesi kitabının yazarı Richard Dawkins kimdir? İşte Ataların Hikayesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.06.2022 09:00
Ataların Hikayesi - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Richard Dawkins

Çevirmen: Ahmet Fethi

Orijinal Adı: The Ancestor's Tale: A Pilgrimage to the Dawn of Evolution

Yayın Evi: Hil Yayınları

İSBN: 9789757638346

Sayfa Sayısı: 652

Ataların Hikayesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

MİLYAR YILDA DEVR-İ HAYAT!

Gen Bencildir, Kör Saatçi ve Tanrı Yanılgısı´nın yazarından, evrim hakkında bugüne dek yayımlanmış en anlaşılır, en sürükleyici kitap...

Yazmaktaki yeteneği, İngiliz kültürünün zamanımızdaki en büyük ustalarına verilen Shakepeare Ödülü´yle taçlandırılan, çağımızın dünyada ve Türkiye´de en çok okunan biliminsanı Richard Dawkins, Ataların Hikayesi´nde yaşamın dört milyar yıla yayılan evrimini anlatıyor. Hayatın büyük hikayesi, günümüz insanından ve türlerin zamanımızdaki muazzam çeşitliliğinden başlayıp geriye doğru ilerleyen, her birini ayrı bir türün dillendirdiği elliden fazla ara hikayeyle yeryüzünün ilk canlısına uzanıyor.

Günümüzde, konusunu, uzmanlık alanının dışında kalan okura bu derece berrak ve ışıltılı biçimde açıklayan başka biliminsanı yok.John Corwell - Sunday Times

Darwin´in yapamadığını, Bay Dawkins yapıyor... Muhteşem bir hikaye anlatıcısı! New York Times

Dawkins eşsiz. Kimse bilimi böyle heyecan verici, böyle ilginç, böyle anlaşılır kılamaz. Daha önce böylesinin yapılabildiğini sanmıyorum. Keşke Stephen Hawking, onun anlaşırlığının onda birine sahip olsaydı. Jonathan Gathorne - Hardy, Spectator

Daha önce okuduğum hiçbir kitap, evrimin sonsuzca uzun çağları boyunca meydana gelen değişimler hakkında, bende böyle başdöndürücü, dolaysız bir enginlik ve yabancılık duygusu uyandırmamış ya da yaşamın bütün öğelerinin birbirleriyle bu kadar derinden bağlı olduğunu bana hissettirmemişti. Robert Hanks - Daily Telegraph

Ataların Hikayesi Alıntıları - Sözleri

  • Tapetum lucidum, hayvanların gözlerinin karanlıkta parlıyormuş gibi görünmelerine neden olan yansıtıcı bir yüzeye sahiptir. Birçok gececil ya da noktürnal hayvan türün gözlerin de bu tabaka vardır, ayrıca insanların gözleri tapetum luciduma sahip değildir.
  • Köstebekler kendilerini işlerine adamış kazma makineleridir, elleri değişmiş küreğe dönüşmüş, yeraltında yararı olmayan gözler neredeyse tamamen yok olmuştur.
  • Yaşamınızda gerçekten en önemli zaman ;doğum, evlilik ya da ölüm değil, bağırsak oluşumudur.
  • Tekrar tekrar kullanılan ocaklara ilişkin incelikli kanıtlar, Ergastların (Java ya da Pekin insanı da denilebilir.) en azından ateşi kullanmayı keşfettiklerini gösteriyor. Geriye dönüp bakıldığında tarihimizde muazzam bir olay.
  • İki yakın akraba insan gen ağaçlarının birçoğunda birbirine yakın görünür. Ama azınlık oyu verip onları daha uzak akrabalara yakınlaştıran gen ağaçları vardır. İnsanlar arasında ki yakın akrabalığı bir tür çoğunluk oyu gibi düşünebiliriz.
  • Şu anda kayda geçmiş en eski genom, Kanada buz tabakasında korunan 700.000 yıllık bir at kemiğinden alınmıştır.
  • Kangurular, antilopların Avustralyen eşdeğeri olarak betimlenebilir, ama çok farklı görünür ; çünkü vücutlarının çoğu, denge sağlayıcı büyük kuyrukla birlikte arka ayakları üzerinde zıplama özelliğine göre şekillenmiştir.
  • Buğday, yulaf, arpa, çavdar ve mısır gibi, yediğimiz tahılların birçoğu tarımın başlangıcından bu yana farkında olunmadan ve daha sonra insanın bilinçli ayıklamasıyla büyük ölçüde değişmiş olan ot ailesinin üyesidir, genomlarında ot ailesinin bariz izleri bulunur.
  • Bitin kıla ihtiyacı vardır. Vücut kıllarımızı yitirmemizin yararı, bitlerin kullanabileceği alanları azaltmış olmasıdır. İki soru akla gelir. Kılları yitirmek böylesine iyi bir fikirse, dış parazitlere maruz kalan diğer memeliler neden kıllarını alıkoydular? Filler ve gergedanlar gibi, kılsız sıcak kalmaya yetecek kadar büyük oldukları için kıllarını kaybetmeye gücü yeten memeliler, kıllarını gerçekten kaybettiler. Ayrıca ateşin ve giysinin icadı kıllarımızdan vazgeçmememizi olanaklı kıldı. Peki kafa, koltuk altı ve kasık bölgemizdeki kılları neden koruduk? Kafamızdaki kıllar, evrildiğimiz Afrika'da çok tehlikeli olan güneş çarpmasından koruduğu akla uygundur. Koltukaltı ve kasık tüylerine gelince, atalarımızın cinsel yaşamlarında kesinlikle kullandıkları ve birçoğumuzun sandığından daha fazla kullanmaya devam ettiğimiz güçlü feromonlar (dışarıya koku yayan hormonlar) yaymaya devam ediyor olabilirler.
  • Ornitorenkler, akarsuların dip çamurunda yaşayan kabukluları, böcek larvalarını ve diğer küçük yaratıkları avlar. Gözler çamurda fazla işe yaramaz ve ornitorenk, avlanırken gözlerini sıkı sıkıya kapatır. Yalnızca bu da değil, burun deliklerini ve kulaklarını da kapatır. Avı görmez, avı duymaz, avın kokusunu almaz ;yine de büyük isabetle avını bulur, günde ağırlığının yarısı kadar av yakalar.
  • Fovea, insan retinasının ortasında koni hücrelerin yoğunlaştığı küçük alandır. Foveamızla okuruz, birbirimizin yüzlerini tanırız ve ince görsel ayrım gerektiren her şeyi yaparız.
  • Genlerin de seçereleri, aile ağaçları "En yakın ortak ataları" vardır. Dahası, genlerin aile ağaçlarının geleneksel tarihsel aile ağaçları karşısında çok büyük bir avantajı vardır. Örüntüleri, bugünün genomlarına yerleşiktir.
  • Mitokondriler hücrelerin içindeki küçük vücutlardır. Büyük olasılıkla 2 milyar yıl kadar önce, o zamandan beri eşeysiz basit bölünmeyle üredikleri hücrelerin içine yerleşen, bir zamanlar serbest dolaşan bakterilerin kalıntılarıdır.
  • Bir bireyin dikromatik (renk körlüğü) ya da trikromatik görmeye sahip olup olmaması, genomunda ne kadar farklı opsin gene sahip olduğuna bağlıdır. Sözgelimi, maviye ve yeşile duyarlı opsinleri varsa ve kırmızıya duyarlı opsini yoksa, dikromatik olur.
  • Lemurlar, Afrika'da maymunlar evrildiği sırada ıssız Madagaskar'da mahsur kalan erken primatların torunudur. Madagaskar evrim konusunda doğal deney laboratuvar görevi görecek kadar büyük bir adadır.

Ataların Hikayesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tek kelimeyle baş döndürücü bir kitaptı. Bugünden dünyanın başlangıcına dek akıllı yaşama dair ne varsa şuanda bilinen, bunların hepsi bu kitapta. Kesinlikle dili ağır ve özenle okunması gerekiyor. hatta birçok yerde ilave araştırma yapmayı da gerektiriyor olabilir. Muazzam bir kaynak. Evrimi Sapiens'ten başlayarak geriye doğru işletip en son ökaryot ve prokaryot hücrelere dek vardırıyor. Bütün bunları biyoloji, jeoloji ve kimya bilimlerinin yol gösterici ışığı altında kanıtlar sunarak yapıyor. Dawkins'i modern Çağın Darwin'i diye nitelemek hiç de abartılı bir yaklaşım olmaz. Türümüzün kökenlerine dair en derin bilgilere vakıf olmak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim. (Burak Erdoğdu)

Yazar geçmişe doğru yolculuk yapıp her bir kilometre taşında duruyor. Kilometre taşları türün ilk üyesi oluyor. Mesela ilk sıradaki ata tüm homo grubunun annesi ( veya babası). Yazarın kendi söylemiyle; Bu Kutsal Hac yolculuğunun son kilometre taşına geldiğimizde, bize katılmayan hiç bir canlı kalmamış olacak. Dünya üzerinde yaşayan tüm canlılar hakkında sıradışı bilgiler bulacağınız bu kitap, biyolojiye ilgi duyan insanlar için bulunmaz bir kaynak. yazar/charles-darwin de kitaplarında canlılar hakkında bilgi veriyor ama kendisi çok detaycı olduğu için ben vakit kaybı olduğunu düşünüyorum. Eğer bir biyolog değilseniz, bana göre her canlının tüm özelliklerini öğrenmeye çalışmak sizin için vakit kaybı olacaktır. Richard DAWKİNS kitaplarında ise Sadece "insanlık egosu" dediğimiz egosistemi yıkmaya yönelik bilgiler mevcut. En akıllı olabilirsin ama tek akıllı değilsin, en sosyal olabilirsin ama tek sosyal canlı değilsin, çevre üzerindeki etkin yadsınamaz ama çevreyi Kendi türüne göre düzenleyen sadece sen değilsin. Belgesel tadında çok güzel bir kitap ama başlangıç için doğru kitap değil. Hiç Dawkins okumadıysanız; kitap/gen-bencildir--12373, kitap/olasiliksizlik-dagina-tirmanmak--8432, kitap/tanriyi-asmak-bir-baslangic-kilavuzu--190548 kitapları başlangıç için daha idealdir. Keyifli okumalar dilerim. . (Adem)

Söze, insanı doğanın merkezine koyup, diğer canlıları figüran olarak görme eğilimimizi eleştirerek başlayan yazar, bu eğilimi meşrulaştırmanın yolu olarak da –keyfi bir yöntem-, modern insanı var eden süreci geriye doğru yazmak olduğunu belirtir. ‘’Ataların Hikayesi ‘’ modern insanın varoluşa -hikayesinin başlangıç noktasına- olan uzun yolculuğunun şahane hikayesidir. ‘’Ara geçiş formları nerede?’’, ‘’Eğer maymundan geldiysek şimdiki maymunlar neden insan olmadı?’’ seviyesinde evrim bilgisine sahip olanların uzak durması gereken bir kitaptır. Az çok evrimsel bir bilgiye sahip, taksonomik sınıflandırmalardan haberi olan birinin dahi -yolcuğun geriye doğru olması sebebiyle- ilerleyen sayfalarda kafası karışabilir. Hiçbir kitabında kendini tekrar etmeyen Dawkins, her kitabında gezegenimizdeki şaşırtıcı çeşitliliği ayrıntılı bir şekilde önümüze sererek yaşam görüşümüzü genişletmeye devam ediyor. Ataların Hikayesi’de bunu en kapsamlı yaptığı kitabıdır. (Murat Aldemir)

Ataların Hikayesi PDF indirme linki var mı?

Richard Dawkins - Ataların Hikayesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ataların Hikayesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Richard Dawkins Kimdir?

Clinton Richard Dawkins (d. 26 Mart 1941), Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır.

Dawkins ateist ve hümanisttir, British Humanist Association Başkan Yardımcılığını yürütmektedir. Evrenin oluşumuna dair yaradılışçı inanışlara karşı çıkışıyla bilinir. Çok sayıda popüler bilim kitabı yazmış, televizyon ve radyo programları yapmıştır. Kitapları 31 dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır.

Dawkins 1976 yılında yayınlanan Gen Bencildir adlı eseriyle gündeme gelmiştir. Eserde genlere dayanan evrim merkeze alınmış ve mem adında bir terim ortaya atılmıştır. 1982 yılında kaleme aldığı The Extended Phenotype adlı eserde evrimsel biyolojiye katkıda bulunarak genlerdeki fenotip etkisine bağlı değişmelerin sadece organizmanın gövdesiyle sınırlı kalmadığını, diğer organizmayı ve çevreyi değiştirdiğini belirtmiştir.

Richard Dawkins Kitapları - Eserleri

  • Tanrı Yanılgısı
  • Gen Bencildir
  • Kör Saatçi
  • Yeryüzündeki En Büyük Gösteri
  • Gerçeğin Büyüsü
  • Tanrıyı Aşmak: Bir Başlangıç Kılavuzu
  • Bir Şeytanın Papazı
  • Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
  • Ataların Hikayesi
  • Gökkuşağını Çözmek
  • Cennetten Akan Irmak
  • Ruhtaki Bilim
  • Dört Atlı
  • Merak Tutkusu
  • Genişlemiş Fenotip
  • Resimli Bilim Ansiklopedisi
  • The Oxford Book Of Modern Science Writing
  • The Selfish Gene

Richard Dawkins Alıntıları - Sözleri

  • Tıpkı bir nehir gibi doğal seçilim de, aktığı yolu daha az direnç taşıyan mevcut hat üzerinden kör bir biçimde iyileştirir. Ortaya çıkan hayvan ne düşünülecek en mükemmel tasarımdır ne de güç bela hayatını sürdürecek kadar iyidir. Bu hayvan, en iyi ihtimalle, her biri o zaman diliminde var olan daha iyi alternatifleri temsil eden değişimlerin tarihsel seyrinin ürünüdür. (Genişlemiş Fenotip)
  • Kötü şeyler, tıpkı iyi şeyler gibi şans eseri olmaları gerektiğinden daha sık gerçekleşmiyorlar. Evrenin bir zihni yok, duyguları ve kişiliği yok, dolayısıyla size zarar vermek ya da sizi memnun etmek için bir şeyler yapmaz. Kötü şeyler olur, çünkü şeyler olur. Sizin bakış açınıza göre iyi ya da kötü olmaları, onların olma ihtimallerini etkilemez. (Gerçeğin Büyüsü)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez (Cennetten Akan Irmak)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez, iyi genlerle doğan bireylerin başarılı atalar olacak şekilde büyümeleri olasılığı yüksektir (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir gün provalar sırasında Sir Adrian kemanlara döner ve daha yüksek sesle çalmalarını söyler. "Fakat Sir Adrian "der başkemancı, "çubuğunuzla daha az sesle çalışmamızı işaret ediyorsunuz. " "buradaki fikir "diye sertçe çıkışır şef," ben daha az gösterirken siz daha yüksek sesle çalmalısınız! " (Genişlemiş Fenotip)
  • Var olduğumuz gerçeği, neredeyse katlanılamayacak kadar şaşırtıcı. (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)
  • Yavru bal kılavuzu kuşunun sivri ve kancalı bir gagası bulunur. Yumurtadan çıkar çıkmaz ve henüz gözleri görmezken, tüysüz ve pek çok konuda çaresizken, sütkardeşlerini tırpanlayarak ve keserek öldürür, çünkü ölü kardeşler yiyecek için rekabet edemez! (Gen Bencildir)
  • Başlıkta kullandığım ırmak, bir DNA ırmağıdır ve uzam içinde değil, zaman içinde akar. Kemik ve dokulardan değil, bilgiden oluşan bir ırmaktır: katı bedenlerden değil, beden inşa etmeye ait soyut talimatlardan oluşan bir ırmaktır. Bilgi bedenlerden geçer ve onları etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez. (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir açıdan kendimle profesyonel avukatlar arasına bir mesafe koymak istiyorum. Bir müşteri adına veya bir davayi savunması amacıyla bir avukata veya politikacıya tutkusunu ve inandırma gücünü sergilemesi için para ödenir ama savunduğu şeye kendi içinde inanmıyor olabilir. Ancak ben inanmadığım şeyi asla savunmadım, savunmam da. Her zaman doğru olmayabilirim, ama neyin doğru olduğuna tutkuyla dikkat ederim ve doğru olduğuna inanmadığım bir şeyi asla söylemem. (Kör Saatçi)
  • Lemurlar, Afrika'da maymunlar evrildiği sırada ıssız Madagaskar'da mahsur kalan erken primatların torunudur. Madagaskar evrim konusunda doğal deney laboratuvar görevi görecek kadar büyük bir adadır. (Ataların Hikayesi)
  • Neden büyükler, çocukların saflıklarından faydalanır ki? Noel Baba'ya inanan bir çocuğu küçük bir sorgulama oyununa teşvik etmek gerçekten bariz bir şekilde yanlış mı? Dünyadaki tüm çocuklara hediye dağıtacaksa Noel Baba'nın kaç bacaya tırmanması gerekir? Noel sabahına kadar bütün işleri bitirebilmesi için ren geyiklerinin ne kadar hızlı uçması gerekir? Ona doğrudan Noel Baba'nın var olmadığı gerçeğini söylemeyin. Onu külyutmaz, şüpheci sorgulama alışkanlığı edinmesi için sadece biraz cesaretlendirin. (Merak Tutkusu)
  • Dinler toplumlarımızda dudak uçuklatıcı ayrıcalıklara sahipler, öyle ki bu ayrıcalıklar bırakın tek tek kişilere, diğer herhangi başka bir özel menfaat grubuna dahi tanınmıyor. (Merak Tutkusu)
  • ''Sizin Tanrınız buysa, pek de etkileyici değilmiş. Çok fazla ruhsal sorunu var, kendini çok güvensiz hissediyor. Yedi gün boyunca kendisine tapınmanızı istiyor. Tutup hatalı insanlar yaratıyor, sonra da kendi hatası için onları suçluyor. Kendisi, yüce varlık kavramı için oldukça kötü bir örnek.'' (Gerçeğin Büyüsü)
  • Hayvanlar yaşamlarını yiyerek, yenmekten kaçınarak ve üreyerek sağlarlar. (Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak)
  • …söylenen her şeyi itibar edilmeli diye algılamayın çünkü herkesin ön yargıları ve geçmişten gelen eğilimleri bulunur. (Dört Atlı)
  • ""... Dişi karıncalar kraliçe olmak üzere beslenirse kanat geliştirebilirler fakat işçi olmak üzere beslenirlerse bu kapasitelerini kullanmazlar. Daha ilginci, pek çok türdeki kraliçe bireyler, kanatlarını yalnızca bir kere, çiftleşme uçuşunda kullanırlar ve sonra yer altında geçecek yaşamlarına hazırlanmak üzere bu kanatları kökünden kırarak ya da ısırıp kopararak keskin bir değişim yaşarlar. Açıkça görülüyor ki kanatlar yararlı olduğu kadar masraflı da olmaktadır."" (Genişlemiş Fenotip)
  • İnsan enayiliğinin belli bir sınırı yoktur. Uysal ve her şeye inanan inekleriz, bizi sağarak semiren sahte doktorların ve şarlatanların istekli kurbanlarıyız. (Bir Şeytanın Papazı)
  • Ölümcül anemiye sebep olan büyüyü kaldırması için büyücü hekime gidebilir veya B12 vitamini alabilirsiniz. Çocuğunuzu çocuk felcinden korumak için dua edebilir veya onu aşılatabilirsiniz. Eğer Doğmamış çocuğunuzun cinsiyetiyle ilgileniyorsanız üfürükçülere, falcılara gidebilirsiniz... fakat ortalamada sadece her iki tahminin birisinde doğru çıkacaklardır. Eğer emin olmak istiyorsanız... Amniyosenteziyi veya sonogramı deneyin. Bilimi deneyin. (Ruhtaki Bilim)
  • Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: “ Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kainat peygamberimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif.” Bunun yerine şöyle dediler, “ Hayır, hayır, hayır! Benim Tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.” (Ruhtaki Bilim)
  • Aynı derecede gülünç bir başka örnek de Müslüman yaradılış savunucusu Harun Yahya'nın savurganca hazırlanmış, gösterişli resimlerle süslenmiş, devasa ama budalalık derecesinde cahillikler içeren kitabı Yaradılış Atlası. Çok açık ki bu kitabı basmak bir servete mal olmuş, ki aralarında benim de bulunduğum on binlerce bilim öğretmenine bedava dağıtıldığını düşünmek durumu hayret verici hale sokuyor. Kitaba muazzam paralar dökülmüş olmasına rağmen, içindeki hatalar efsane haline geldi. Çoğu kadim fosilin günümüzde yaşayan örneklerinden ayırt edilemez olduğunu göstermek amacıyla, Yahya bir deniz yılanını sanki "yılanbalığıymış" gibi (bu iki hayvan birbirlerinden o kadar farklıdır ki, omurgalılarda iki ayrı sınıfa yerleştirilmiştir), deniz yıldızını "kırılgan yıldızmış" gibi (aslında iki farklı derisidikenli sınıfıdır bunlar), bir sabellid solucanını (bir tür halkalı solucan) "krinoid deniz zambağı" gibi (bir derisidikenli: bu ikisinin farklı şubeler den geliyor olmalarını bırakın, ikisi de hayvan olmakla birlikte farklı alt-âlemlere aitler, hem hayvan olup hem de daha uzak akraba olmak isteselerdi, birbirlerine ancak bu kadar uzak olabilirlerdi) ve nihayet (hepsinden de muhteşemi) bir balık yemini "şayak sineği" gibi gösteriyor (bakınız renkli sayfa 8). (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)

Yorum Yaz