diorex
Dedas

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu - Sinan Meydan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kimin eseri? Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitabının yazarı kimdir? Atatürk ve Kayıp Kıta Mu konusu ve anafikri nedir? Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitabı ne anlatıyor? Atatürk ve Kayıp Kıta Mu PDF indirme linki var mı? Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitabının yazarı Sinan Meydan kimdir? İşte Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.04.2022 00:00
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu - Sinan Meydan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sinan Meydan

Yayın Evi: İnkılâp Kitabevi

İSBN: 9789751028006

Sayfa Sayısı: 240

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yıllardır Saklanan Büyük Sır Açığa Çıkıyor! Bir Efsane Gerçek Oluyor...

Her şey 1930'lu yıllarda Atatürk'ün ileri sürdüğü Türk Tarih Tezi'yle başladı. Atatürk, 1932'den sonra Türk Tarih Tezi'nin "kayıp parçası"nın peşine düştü. "Türklerin Orta Asya'dan önceki ilk yurtlarını" arıyordu. Bu amaçla 1934 yılında Tahsin Bey'i Meksika Büyükelçiliği'ne atadı. Tahsin Bey'in gizli görevi Türklerle eski Amerikan halkları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Tahsin Bey, Meksika'daki araştırmalarının sonucunda şaşırtıcı bir bilgiyle karşılaştı. Bu bilgiye göre Türkler, MÖ 12.000'lerde bir doğal afet sonunda Pasifik Okyanusu'nda sulara gömülen Kayıp Kıta Mu'dan Orta Asya'ya göç etmişlerdi.

- Atatürk Kayıp Kıta Mu'da ne aradı?

- Tahsin Bey'in Meksika'dan Atatürk'e gönderdiği raporlarda hangi bilgiler vardı?

- Atatürk, J. Churchward'ın Mu konulu kitaplarını neden Türkçeye tercüme ettirdi?

- Atatürk, Tahsin Bey'in bazı raporlarını neden eleştirdi?

- Kayıp Kıta Mu nasıl bir yerdi?

- Türkçe ile eski Amerikan halklarının dilleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikler neyin işaretiydi?

Ve daha pek çok bilinmeyenin yanıtını"Atatürk ve Kayıp Kıta Mu"da bulacaksınız. Elinizdeki kitap Atatürk'ün daha önce "hiç bilinmeyen" bir özelliğini ilk kez tüm boyutlarıyla ortaya koymakta ve Atatürk'ün ömrünün son yıllarındaki "büyük arayışına" ışık tutmaktadır. Bu kitapta okuyacaklarınız sizi hem çok şaşırtacak, hem çok düşündürecek, hem de Atatürk'le ilgili bilgilerinize çok özgün katkılar yapacaktır. "Atatürk, Türklerin Orta Asya'ya gelmeden önce Mu kıtasında yaşadıklarına çok emin bir şekilde inanırdı, ama bu konudaki yoğun araştırmaları 1938'de son nefesini vermesiyle bitiverdi." Atatürk'ün Kütüphanecisi Nuri Ulusu.

(Tanıtım Bülteninden)

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu Alıntıları - Sözleri

  • “…Fakat bence bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselmesiyle, düşkünlüğüyle alakadar olan en önemli neden milletin ekonomisidir.” Mustafa Kemal Atatürk
  • Mu, Zak ayının 13. Cuma günü batmıştı. O günden sonra insanlar "13"ün uğursuzluğuna inandı.
  • Bir sürü yurt meselesi dururken Devlet Başkanı'nın kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar'ın biraz canını sıkmış olmalı ki, Atatürk'e şöyle dediğini duydum: "Paşam... Tarihle uğraşıp kafanı yorma... Mayıs'ta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın?" Atatürk, Vasıf Çınar'ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşık verdi: "Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirisini yapamazdım."
  • Mu'nun Kozmik Diyagramı'nı deşifre eden Churchward'a göre, Mu'da şeytan diye bir kavram bilinmediğinden, Kozmik Diyagram'da cehennem diye bir şey yoktu. Mu dininin özünde "Tanrı korkusu" değil, "Tanrı sevgisi" vardı. Mu'da insanlara asla Tanrı'dan korkmak öğretilmezdi. Aksine rahipler, Tanrı'nın saf sevgi olduğunu, bu nedenle ona ancak sevgi ve güvenle yaklaşılabileceğini öğretirlerdi.
  • "Türk milleti! Sen Anadolu denilen yurda sonradan gelme değil, ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın."
  • "Yolunda yürüyen yolcu, yalnız ufkunu değil, ufkun ötesini de görebilmelidir."
  • Mayalar eczacılık kimya ve biyoloji bilimleri nde de çok ilerlemişlerdir.Örneğin Cascarilla adı verilen bir maya ilaç formülündeki altı ana maddeden biri bugün çok kullandığınız Kinindir.Kinin en az 15.000 yıl önce Mayalar tarafından biliniyor ve bir çok hastada kullanılıyordu.Kinin Avrupa’ya ilk defa 16. yüzyılda istilacılar tarafından getirilmiştir.
  • "Yolunda yürüyen yolcu,yalnız ufkunu değil,ufkun ötesini de görebilmelidir" diyen Atatürk, gelecekte olabilecekleri tahmin etme konusundaki üstün başarısını derin tarih bilgisine borçluydu."
  • "Ecdadımız büyük imparatorluklar kurmuş, uygarlıklar yaratmış. Bizim görevimiz bunları aramak, incelemek, kendi milletimize ve dünyaya tanıtmaktır."
  • - Paşam.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma... Mayısta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın? Atatürk Vasıf Çınar'ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle yanıt verdi: - Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirisini yapamazdım.
  • Bilim olmaksızın din tamam olmaz, çünkü bilim tabiatın açıklamasıdır ve tabiatta yaradanı açığa vuran ve açıklayan onun bir sözcüsü dür ve tanrının varlığını kanıtlarını verir....
  • "Yaşayabileceğimiz en güzel şey gizemli olanı yaşamaktır; çünkü bu tür, gerçek bilimin ve sanatın kaynağıdır. Bu duyguya yabancı olan, artık merakla ve heyecanla hayranlık duyamayan birisi ölü gibidir, onun gözleri kapalıdır çünkü."--Albert Einstein 1930--
  • Mütareke döneminde Almanya'nın Türkiye Sefirine ''Enver'in batırdığı Türkiye'yi kurtarmaya Allah beni memur etti'' yanıtını vermişti. Bu öngörüleri yıllar sonra aynen gerçekleşecekti.

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Mu ile ilgili araştırmalarıma ilk olarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi'ni kuvvetlendirmek için", Meksika'ya gönderdiği Tahsin Mayatepek'in, 14 raporundan son 7 raporunu anlatıldığı, Kemal Şenoğlu'nun "Mayatepek Raporları adlı kitabından başlamıştım. Sonrasında malum merakım ve James Churchward'ın, Kayıp Kıta Mu ile ilgili dört kitabından sonra had seviyeye ulaşmış ve en son olarak Sinan Meydan'ın "Atatürk ve Kayıp Kıta Mu" kitabı ile bugüne gelmiş bulunuyorum. Öncelikle bu kitabı anlamak için Mu ile Atatürk'ün nasıl yollarının kesiştiğini anlatmak gerekiyor. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra batının dikte ettiği, bütün insanlığın Avrupalı "ari ırktan" geldiği, Anadolu'nun da asıl bu ari ırk'a ait olduğu ve fakat barbar(!) Türkler'in Anadolu'yu işgâl ettiği "yalanına" fazlasıyla karşıydı. Bundan dolayıdır ki, Güneş dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi üzerine özellikle 1930 ve sonrasında bir çok araştırmalar yaptı/ yaptırttı. Atatürk, Türk Milleti'nin "binlerce yıl önce" Orta Asya'dan Anadolu'ya geldiğine ve Anadolu'ya medeniyeti Türkler'in getirdiğine inanıyordu. 1071 yılının Türklerin Anadolu'ya ilk değil son gelişi olduğuna inanıyordu. Bilimsel çalışmalar, antropolojik araştırmalar ve nihayet arkeolojik bulgular da Atatürk'ün bu düşüncesini desteklemiş bundan dolayıdır ki Atatürk Türk Tarih Tezi üzerine çalışılmasını emretmişti. İşte bu sırada Tahsin Mayatepek'i Meksika'ya gönderdi ve Tahsin Mayatepek orada "Güneş dil Teorisi" için çalışmalar yaparken Kayıp Mu kıtası ile yolları kesişti. Bunun üzerine Atatürk'e James Churchward'ın, Kayıp Kıta Mu adlı kitabından bahsetti ve Atatürk James Churchward'ın konu ile ilgili 4 kitabını Türkiye'ye getirterek Türke'ye çevirtti. İşte bundan sonrası bu kitapta detaylıca anlatılıyor. Bu kitabı bitirdikten sonra, Atatürk'ün ömrünün sonlarında bu konuyla ilgili inandıklarını iki kısımda ifâde edebilirim... 1- Türkler Orta Asya'ya Mu'dan göç etmişlerdir. 2- Dünyadaki ilk dil Mu dili yani Türkçe'dir. İşte kitapta bu iki nazariyenin ispat edilişini ve Atatürk'ün de bu konular ile ilgili görüşlerini okuyacaksınız... (Murat ÇALIK)

19. yüzyılda yaşamış yazar ve gezgin Augustus Le Plongeon tarafından Büyük Okyanus'ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce batarak yok olduğu ileri sürülmüş Mu kitasının varlığını, Atatürk'ün de bu konuyla ilgili Tahsin Mayatepek isimli kişiyi Güney Amerikaya gönderip bu kıta hakkında çeşitli çalışmalar yapıp ona(Atatürk'e) buranın önceden varolduğunu kanıtlayan çeşitli raparlor gönderdiğini,Bu raporlarda da; 1-Mu'nun içerisinde bu kıta battıktan sonra hayatlarını kurtaran küçük bir topluluk kısmının Amerika,Afrika,Asya gibi kıtalara geçişlerini, 2-Mayaların şuanki bilgilerimize kıyasla,M.Ö 5000-6000 yıllarındaki yapmış oldukları gözlemlerin ve matematik,astronomi,fizik,kimya ve biyoloji konularında çok ileri seviyede olduklarını, 3-Maya mimarisinin ustalıkla yapıldığını ve Mısırdaki piramitlerle benzerlikleri olduğunu, 4-Güney Amerika'da varolmuş uygarlıklarda bulunan bazı isimlerin türkçeye ne kadar yakın olduğunu 5 yıl süren bir çalışma sonucu raporlayarak gözler önüne seriyor. Sinan Meydan anlayacağımız sade bir şekilde kitap haline dönüştürmüş, bu konulara ilgi duyan kişilerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Önder Fırat)

Atatürk ve Kayıp Kıta Mu PDF indirme linki var mı?

Sinan Meydan - Atatürk ve Kayıp Kıta Mu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atatürk ve Kayıp Kıta Mu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sinan Meydan Kimdir?

1975 yılında Artvin Şavşat'ta doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Şavşat'ta (Vahdettin Yıldız Ortaokulu-Şavşat Lisesi), yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde tamamlamıştır.(1993-1997). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı'nda master yapmıştır.

1997 yılından itibaren 'Ön Türk Tarihi', 'Cumhuriyet Tarihi ve Atatürk' üzerine araştırmalar yapmaktadır. Çalışmalarının odak noktası Atatürk'tür.

Bir ara "tarih hocalığı" de yapan Sinan Meydan, kısa bir süre ODA TV'de yazmıştır.

Sinan Meydan, çok sayıda yazı yazmış, yurt genelinde çok sayıda konferans vermiş; birçok televizyon programına katılmıştır.

Sinan Meydan şu sıralar bir taraftan kitap çalışmalarına ve konferanslarına devam ederken, diğer taraftan bazı tarihi filmlere danışmanlık yapmakta, Bütün Dünya Dergisi'nde yazmakta ve KANAL 99'da Saklı Tarih adlı bir tv programı yapmaktadır. 

Özlem Akkoç ile evli olan Sinan Meydan, İdil Maya adlı bir kız çocuk babasıdır.

15 yıldan fazla bir süredir Atatürk üzerine çalışan Meydan, Atatürk'ü şu üç sözcükle tanımlamaktadır: Tam bağımsızlık (antiemperyalizm), Çağdaşlaşma (muasırlaşma), Ulusal egemenlik (demokrasi).

Sinan Meydan Kitapları - Eserleri

  • Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
  • Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri
  • Panzehir
  • Hafıza
  • Cumhuriyet Tarihi Yalanları
  • El- Cevap
  • Atatürk Etkisi
  • 1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek
  • Akl-ı Kemal 1.Cilt
  • Atatürk ile Allah Arasında
  • Pusula
  • Sarı Lacivert Kurtuluş
  • Köken
  • Sarı Paşam
  • Akl-ı Kemal 2.Cilt
  • Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap
  • Vaiz
  • Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh
  • Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
  • Akl-ı Kemal 3.Cilt
  • Nutuk'un Deşifresi
  • Akl-ı Kemal 4.Cilt
  • Son Truvalılar
  • Akl-ı Kemal 5.Cilt
  • Akl-ı Kemal
  • Beyaz Kule
  • Son Truvalılar
  • Son Truvalılar/Truvalılar Türkler ve Atatürk
  • Atatürk ve Türklerin Saklı Tarihi
  • Akl-ı Kemal - Kutulu Set

Sinan Meydan Alıntıları - Sözleri

  • İngiliz The Times gazetesinin 16 ve 17 Haziran 1937 tarihli sayılarında Dersim İsyanı’nın “eğitim öğretime karşı koyan”, “reformlara direnen” aşiretlerce çıkartıldığı duyurulmuştur. “Dersim isyan etmedi, ama bastırıldı!” diyen “mantıklı” liberallerimizin gerçeklerden haberleri yok mudur acaba? (Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2. Kitap)
  • Emevi Halifesi Muaviye'den itibaren halifeler kendilerini "peygamberin halefi" olmanın ötesinde "Allah'ın halefi" olarak görmeye başlamışlar, bu görüş, halifelik kaldırılıncaya kadar devam etmiştir. (Hafıza)
  • Ne acıdır ki, 1919 ‘da wilson mandasını reddeden Türkiye,1947 ‘ de truman doktrinini kabul edecekti. (Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri)
  • Menderes, her şeyden önce emperyalizmi dize getiren Atatürk'ün ''tam bağımsızlık'' politikasını tümden terk ederek Türkiye'yi ABD'ye ''tam bağımlı'' hale getirmiş ve laikliği hiçe sayarak dini siyasete alet etmiştir. (El- Cevap)
  • Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'nda İngiliz emperyalizmine ve onun hizmetindeki Yunanlılara vurulan büyük darbeyle ''tam bağımsızlığın'' sağlandığını yine not defterlerinden birine kaydettiği şu cümlelerle ifade etmiştir: ''Biz artık kimsenin namını taşıyamayız. Kimsenin namı altında kimliğimizi, ırkımızı unutamayız. Milli geleneklerimizi çiğnetemeyiz. Biz yalnız namımızla yad olunur ve ancak bu suretle tanınırız.'' (Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları - Parola Nuh)
  • Bir ölüm kalım ve var olma savaşı verildikten sonrası için yeni bir proje gerekiyordu. Bu projenin ilk adımları Misak-ı Milli kararlarıdır. Bu açıdan Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti bir siyasal projedir ve ulusal çizgide siyasi bir akla dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına doğru yol alırken, iki kutuplu dünya düzeni çöküyor ve sosyalist sistemin dağılması ve Sovyetler Birliği'nin ortadan kalkması üzerine merkezi alanda gene eskisi gibi emperyal projeler devreye sokuluyor. Büyük Britanya İmparatorluğu, öncüsü ve kurucusu olduğu dünya devleti oluşumu adına, gene eskisi gibi Osmanlı hinterlandında bir Yakın Doğu Konfederasyonu kurmaya yönelirken, İngiltere'nin yavrusu olan Amerika Birleşik Devletleri Büyük Ortadoğu Projesi ile ılımlı İslam üzerinden yeni bir Panislamcılık politikasına Türkiye üzerinden yöneliyor. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
  • 143 maddelik Lozan Andaşması'nın hiçbir maddesinde veya eklerinde, protokol ve sözleşmelerinde bu konuda hiçbir kayıt yoktur. Çünkü Lozan Antlaşması "süreli" bir anlaşma değildir. Dolayısıyla Lozan Antlaşması'nın "son kullanma tarihi" yoktur (Panzehir)
  • Gökalp’in düşünce yapısının oluşmaya başladığı dönemlerde, saltanat makamına yönelik eleştirileri ve millet kavramına yaptığı vurgular dikkat çekicidir. Daha 1891 yılında yazdığı bir manzumede, “Ey sultan sen çekil, hükümran biziz,” diyen Ziya Gökalp, 1894 yılında da “Padişahım çok yaşa” yerine, “Millet çok yaşa” diye bağıranlar arasında bulunduğundan ahlak notu 10’dan 7’ye düşürülmüştür. (Atatürk ile Allah Arasında)
  • Hayat bir kaçtı mı yakalamak mümkün olmuyor!... (Sarı Paşam)
  • Evet! Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün toplum mühendisliğinin eseridir. (Atatürk ile Allah Arasında)
  • Necip Fazıl önce Büyük Doğu dergisinde, sonra da kitaplarında ileri sürdüğü yakın tarih tezleriyle erken Cumhuriyet dönemini, bu dönemin en önemli aktörlerinden Atatürk ve İnönü’yü eleştirmekle kalmamış, insafsızca karalamıştır. Rejimi ahlaksız, dinsiz, acımasız, baskıcı diye adlandırıp bu doğrultuda neredeyse hiçbir somut belge ve bilgiye dayanmayan tarih tezleri kurmuştur. “Ondan işittim, bundan duydum, hatta rüyamda gördüm!” diye başlayan tarih tezlerini bolca gözyaşıyla ıslatıp biraz da şiirle ve dinle soslayınca ortaya gerçekten de tadından yenmez “mazlum hikâyeleri”, “sahte kahramanlık öyküleri” çıkmıştır. (El- Cevap)
  • 433 maddelik idam fermanı Sevr, Anadolu’nun ortasına sıkıştırılmış ve iyice küçültülmüş Türkiye’nin aynı zamanda ordusuz bir Türkiye olmasını amaçlıyordu. (Hafıza)
  • Merkezi alanda emperyalist ve Siyonist bir düzen oluşturulması doğrultusunda işbirlikçi neoliberal, Batıcı ve cemaatçi kadroların Atatürk'e ve Kemalist Cumhuriyete saldırılarının giderek arttığı son aşamada, Atatürk ve Kemalist Cumhuriyet ile ilgili gerçekçi ve nesnel değerlendirmelerin yapılabilmesi için Kemalist aklın ya da Akl-ı Kemal'in her yönü ile ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü bugün eğer hala dünyanın ortasında Türkiye Cumhuriyeti adında bağımsız bir Türk devleti varsa bu Akl-ı Kemal ya da Kemalist akıl sayesindedir. (Akl-ı Kemal 4.Cilt)
  • Yine Harbiye'de öğrenciyken bazı hafta tatillerinde Beykoz'da Yuşa Efendi Dergahı'nın şeyhine konuk gitmiş. Şeyh de ona ve beraber gelen diğer gençlere okulu bırakmamalarını, okuyup büyük adam olmalarını öğütlemiştir. Cemal Granda'nın anlatımıyla: "Mustafa Kemal, o günleri hiç unutmamış ola­cak ki Boğaz'dan her geçtiğimizde başını Beykoz'un üstündeki dergaha doğru çevirerek eski anılarını tazeler ve bize: 'Eğer bize Şeyh Hazretleri okuma aşkı vermeseydi, halimiz nice olur?' der, durur. (Atatürk ile Allah Arasında)
  • "Yolunda yürüyen yolcu, yalnız ufkunu değil, ufkun ötesini de görebilmelidir." (Atatürk ve Kayıp Kıta Mu)
  • Atatürk’ün ulusal kurtuluş mücadelesi ve bu mücadele sırasındaki stratejileri hiç şüphesiz derin bir aklın ürünüdür. İşte bu akılla şekillenen Türk Devrimi, Atatürk’ün adından dolayı KEMALİZM olarak adlandırılmıştır. (Akl-ı Kemal 1.Cilt)
  • Atatürk , 1911 ' de görmüştü Osmanlı'nın da tıpkı Endülüs gibi yıkıma sürüklendiğini... Bu yüzden " Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz! " diyerek uyarıp uyandırmak istemişti arkadaşlarını... (1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek)
  • Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. (Akl-ı Kemal 3.Cilt)
  • ''O mavi gözlü genç adama dikkat edin, o bugünü yaşayanlardan değil - geleceği kuranlardan biri'' (Sarı Paşam)
  • Sarı Paşam, yirminci yüzyılın en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklukluğuna, gençliğine, psikolojik ve düşünsel köklerine yapılan derin ve büyülü bir yolculuğun gerçek hikayesidir. @sinanmydn 'nın kaleme almış olduğu bu eser bize tanıdığımız Mustafa Kemal'in dışında bilinmeyen bir çok yönünü, hayatını anlatan bir eserdir. Ben bu eseri okuduğum anlarda sanki kitabın icinde olaylarin tam olarak ortasında hissettim kendimi. Ve en önemlisi okuma boyunca hep karşımda küçük sarışın bir çocuk gördüm.. Bu kitaba karşı duygularım çok yoğundur. Çünkü Mustafa Kemal'i anlatan tüm eserlerden hep bir farkı oldu benim icin. Mustafa Kemal'i tüm yönleriyle ele aldığı icin herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum (Sarı Paşam)

Yorum Yaz