Ateşle Oynayan Kız - Stieg Larsson Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ateşle Oynayan Kız kimin eseri? Ateşle Oynayan Kız kitabının yazarı kimdir? Ateşle Oynayan Kız konusu ve anafikri nedir? Ateşle Oynayan Kız kitabı ne anlatıyor? Ateşle Oynayan Kız kitabının yazarı Stieg Larsson kimdir? İşte Ateşle Oynayan Kız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Stieg Larsson
Çevirmen: Ali Arda
Editör: Zeynep Tür
Tasarımcı: Yunus Bora Ülke
Orijinal Adı: Flickan Som Lekte Med Elden The Girl Who Played With Fire
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
İSBN: 9786054263684
Sayfa Sayısı: 679
Ateşle Oynayan Kız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"İlkinden daha etkileyici ve daha şaşırtıcı… Bu roman okurları esir edecek."
-SUNDAY TIMES
"Eğer hâlâ Ejderha Dövmeli Kız'ı okumadıysanız, bu övgüyü okumayı bırakın ve bir tane alıp okumaya başlayın…
Eğer Ejderha Dövmeli Kız'ı okumayı bitirdiyseniz, o zaman hiçbir şey ikincisini almaktan sizi alıkoyamaz."
-ERICA MARCUS
"Ateşle Oynayan Kız az bulunan bir şey… serinin ilk kitabından daha iyi olan bir roman…"
-LOUISE FRANCE, OBSERVER
"Etkileyici, bu kitap için sabahlamaya değer."
-ENTERTAINMENT WEEKLY
"Etkileyici bir iş… Tırnak yedirten bir cinayet ve sırlar."
-PEOPLE
"Bu kitabı bitirene kadar uyumayı unutacaksınız."
-DALLAS MORNING NEWS
"Zekice… Beni esir etti ve gözümü kırpmadan okudum."
-ALAN CHEUSE, SAN FRANCISCO CHRONICLE
"Kurgunun ölümsüzlüğüne hoş geldin, Lisbeth Salander!"
-MARIO VARGAS LLOSA, EL PAlS
"Dünyanın en başarılı suç romanı yazarı olarak memnuniyetle Larsson'u gösterebilirim." -SLATE
Ateşle Oynayan Kız Alıntıları - Sözleri
- Bir işe yaramayan, anlansız denklemlere saçmalık denir.
- Kaybedilmiş dava için parmağını bile kımıldatma.
- Ziyarete gelmediniz ne güzel! Bu zamana kadar hangi cehennemdeydiniz?
- “ Genellikle ben başkalarının umrunda değilimdir.”
- Zamanı geldiğinde herkesin gideceği ayrı bir yol vardır.
- “ Doğru bildiğin neyse onu yap.”
- İstemediği hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Onun dünyasında her şey ya ‘doğru’ ya da ‘yanlış’tır.
- “Bütün bu tiyatroya ne gerek var?”
- Suçsuz insan yok, suçtaki sorumluluğu değişen insanlar var.
- İstemediği hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Onun dünyasında her şey ya 'doğru' ya da 'yanlış'tır.
- Bir işe yaramayan, anlamsız denklemlere saçmalık denir.
- Hedefimiz: Kadın ticaretinin insan hakları ihlali olduğunu, bu işi yürütenlerin savaş suçluları, ölüm mangaları ya da işkenceciler gibi teşhir edilmeleri gerektiğini vurgulamak.
- Suçsuz insan yok, suçtaki sorumluluğu değişen insanlar var.
- "Genellikle ben başkalarının umrunda değilimdir."
- " Ben biraz kiniğim. Her insanın içinde bir katil yattığına inanırım. Çaresiz kalan, nefret eden ya da kendini savunmak zorunda kalan herkes birini öldürebilir. "
Ateşle Oynayan Kız İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Daima Lilya: Bazı kitapların arka kapak yorumları genelde okuyucuyu çekmek için yazılır ve pek gerçeklik içermez. Ama bu kitaba yapılan bütün övgüler yerinde. Bir kere ilk kitabı okuduysanız Lisbeth ile karşılaşmak gerçekten harika. Okumadıysanız lütfen okuyun. Aslında ben bu seriyi daha önce okudum fakat incelemeleri böyle arada derede yapıyorum. "İnceleme yapmasam olmazdı" dediğim kitaplardan "Ateşle Oynayan Kız" (şu kitap isimlerini biraz kısa tutsaymış iyiymiş ama neyse öldü gitti rahmetli). Gelelim kitaba. Klasik bir polisiye gerilim yerine sizi harika bir yapıt beklemekte. Serinin 2. kitabı bu sefer bize suç-suçlu-adalet kavramlarını sorgulatıyor. Toplum tarafından dışlanmış bir insan her suçu işler algısı kitapta bol bol var. Bazen sinirlerinize hakim olamayabilirsiniz. Heteroseksüelliği benimsemiş ve bundan başka seksüel yakınlaşmaya öcü gözüyle bakan Hans Faste'den nefret ettim mesela. Yine bir çok konuya değinilmiş. Sadece heyecan versin okura diye yazılmamış bir kitap aslında. Ben bu kitap sayesinde "Daima Lilya" filmini izleme fırsatı buldum. Ve hiç düşünmediğim fuhuş ticaretinin detaylarını araştırmaya başladım. İlk kitap polisiye-gerilim- macera içeriyordu, ikinci kitapta konu yer değistiriyor. Devlet-Suç-Adalet sistemlerine daha yakından bakılıyor. Birde basın ayağı var tabii. Lisbeth gibi ana karakter olan Mikael Blomkvist okuduğum karakterler arasında en saygınlarından biri. Hak ve adalet arayışındaki sabır ve aldığı sonuçlar harika. Erika ile olan ilişkisini onaylamıyorum ama olsun . Stieg Larsson'un bir huyu var; ana karakteri saklıyor. Yani şöyle bir durum: Lisbeth karakterini okuyorsunuz gayet iyi sonra araya olaylar olaylar sizde emniyetle neredeyse Lisbeth"i arama noktasına geliyorsunuz. Tam olaylara alışırken birden Lisbeth karşınıza çıkıyor. Bir çok yazar bunu yaparken insanı sıkar bu durum ama, Stieg Larsson öyle şahane kurguluyor ki ana karaktere ihtiyaç kalmıyor. Velhasıl kelam güzel kitaptı. Kitaplığımın baş köşesinde daima yerini alacak. Okuyun okutturun pişman olmazsınız. (Gülçin)
Milenyum serisinin 2. Kitabı da bitti. İlk kitaba oranla daha sürükleyici bir kitaptı. Yine detaylar vardı ama kurgunun belli yerlerine dağıtıldığı için sıkmadı. Ayrıca kitabın ana karakteri Lizbeth' le ilgili olduğu için daha çok dikkat kesilerek okudum diyebilirim. Çünkü ona hayranım. Hiçbir kitapta bu kadar iddialı bir kadın karakter okumamıştım. İddiası güzelliği ya da fiziği değil. Tam aksine bu özelliklerden hayli yoksun kendisi. Üstün zekası, yetenekleri ve asla pes etmeyi bilmeyen yapısıyla onu ne kadar övsem az diye düşünüyorum. Sayesinde hackerlik de hayran olduğum meslekler arasına girdi. Kitapta bir gecede 3 cinayet iyleniyor. Bir avukat, bir gazeteci ve bir eğitim görevlisi vahşice katlediliyor. Ülkenin tüm emniyet ve istihbarat ekipleri olayı aydınlatıp suçluyu bulmak için seferber oluyorlar. Tabi basın da işin içine karışıyor ve olaylar büyüdükçe büyüyor. Bütün deliller ise heckerimiz Lizbeth Salanderi işaret ediyor. Bu kaosun ve yanıltıcı onca unsurun içinde olay aydınlatılmaya çalışılıyor. Lizbeth'in kılık değiştirmeleri, ustalıkla gizlenmesi, kısaca yaptığı her hareket ona olan sevgimi perçinledi. Hayat hikayesi ve üstüne oynanan oyunlar öyle çirkin ve üzücüydü ki onun için çok üzüldüm. Yıllarca hiç olmadığı gibi biri olarak lanse edilmesi çok acı. Bu noktada da neden hiç yokmuş gibi yaşadığını, devlete dair her şeyden neden kaçındığını anlamış oluyoruz. Yatişkin içerikli polisiye severlere tavsiye ederim. (Hatun Akbulut)
Ahhhh o kadar güzel o kadar sürükleyici ki 2 kere kitabı elime alabildim ve pıtt bitti ilk kitabı da güzeldi ama bu bir başkaydı muhteşem ötesi muhakkak okuyunnnn (Dilara)
Kitabın Yazarı Stieg Larsson Kimdir?
Milenyum üçlemesinin yazarı olan Karl Stig-Erland Larsson, 1954 yılında doğan, 2004 yılında hayatını kaybeden İsveçli gazeteci ve yazardır. Ejderha Dövmeli Kız (The Girl with the Dragon Tattoo), Ateşle Oynayan Kız (The Girl Who Played with Fire), Eşek Arısı Kovanına Comak Sokan Kız (The Girl Who Kicked the Hornets' Nest) romanları, 40'tan fazla dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır. Asıl ilginç olan, sonradan olağanüstü başarı kazanmalarına rağmen, Larsson öldüğünde romanlarının henüz basılmamış olmasıydı. Cünkü işten sonra sadece kendi keyfi için yazdığı kitapları hiçbir yayınevine göndermemişti. İlk romanı olan Ejderha Dövmeli Kız, ölümünden 1 yıl sonra, 2005 yılında İsveç'te basıldı. Kitabın orijinal ismi Man Som Hatar Kvinnor yani, Kadınlardan Nefret Eden Adam'dı. Fakat İngilizce'ye The Girl With The Dragon Tattoo (Ejderha Dövmeli Kız) ismiyle çevrildi. Larsson, Milenyum'u 10 kitaplık bir roman serisi olarak planlamıştı. Hatta dördüncü romanın ilk 4 bölümünü de yazmıştı. Ölümünden sonra, dizüstü bilgisayarında beşinci ve altıncı kitaba dair notlar da bulundu.
Stieg Larsson Kitapları - Eserleri
- Ejderha Dövmeli Kız
- Ateşle Oynayan Kız
- Arı Kovanına Çomak Sokan Kız
Stieg Larsson Alıntıları - Sözleri
- Ziyarete gelmediniz ne güzel! Bu zamana kadar hangi cehennemdeydiniz? (Ateşle Oynayan Kız)
- " Ve sanırım seni, sen olduğun için seviyorum. " (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- Birinden yardım istemek ya da herhangi bir zayıflık işareti onu rahatsız ediyordu. (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- ''Bana göre arkadaşlık iki şeyin üzerinde yükselir.Saygı ve güven. Bu iki şeyden biri eksikse arkadaşlık bağı kurulamaz. İnsan birine saygı duyabilir ama yanı sıra güven de duymazsa arkadaşlık çatlamaya başlar. '' (Ejderha Dövmeli Kız)
- Onu görmek, artık içini acıtmıyordu. (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- “Bütün bu tiyatroya ne gerek var?” (Ateşle Oynayan Kız)
- İstemediği hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Onun dünyasında her şey ya 'doğru' ya da 'yanlış'tır. (Ateşle Oynayan Kız)
- “Beyin bir muammadır.” (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- Hedefimiz: Kadın ticaretinin insan hakları ihlali olduğunu, bu işi yürütenlerin savaş suçluları, ölüm mangaları ya da işkenceciler gibi teşhir edilmeleri gerektiğini vurgulamak. (Ateşle Oynayan Kız)
- Bu dünyada en başarılı sahtekarlar ödüllendirilir (Ejderha Dövmeli Kız)
- Hayatınızın muhasebesini yapıp, nelerin eksik kaldığını araştırmanız gereken bir an vardır (Ejderha Dövmeli Kız)
- Ben sana aşık oldum. Bir anlamı yok ama oldum işte. Ama burada geçici olduğunu, bir gün bütünüyle hayatımdan çıkıp gideceğini, benimse hayatım boyunca burada kalacağımı biliyorum. (Ejderha Dövmeli Kız)
- " Baştan çıkarmanın en önemli tarafı insanların zayıf yönlerini bulmaktı. " (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- İstemediği hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Onun dünyasında her şey ya ‘doğru’ ya da ‘yanlış’tır. (Ateşle Oynayan Kız)
- Yılların bana öğrettiği bir şey var; kaybedeceğin kesinken asla savaşa girme. Ama seni aşağılamış olan hiç kimseyi de affetme. (Ejderha Dövmeli Kız)
- Sanırım bu da geçer... (Ejderha Dövmeli Kız)
- " İşte böyle. Doğdu, büyüdük, yaşlandık, ölüyoruz. " (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- İnsana yapışıp derisinin içine işleyen bazı olaylar vardır. (Ejderha Dövmeli Kız)
- " İnsan hep gençmiş gibi dolaşıp hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarken, birden yolun sonuna geliyor. " (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)
- İddialarınızın sorumlusu ben değilim. (Arı Kovanına Çomak Sokan Kız)