diorex
life
Dedas

Ay Operası - Jacques Prevert Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ay Operası kimin eseri? Ay Operası kitabının yazarı kimdir? Ay Operası konusu ve anafikri nedir? Ay Operası kitabı ne anlatıyor? Ay Operası PDF indirme linki var mı? Ay Operası kitabının yazarı Jacques Prevert kimdir? İşte Ay Operası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.09.2022 14:00
Ay Operası - Jacques Prevert Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jacques Prevert

Çevirmen: Nuri Pakdil

Orijinal Adı: L'Opera de La Lune

Yayın Evi: Edebiyat Dergisi Yayınları

İSBN: 9789757013358

Sayfa Sayısı: 64

Ay Operası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Jacques Prevert'in, "Ay Operası"nda ortaya koyduğu şiirsel anlatımıyla, Nuri Pakdil'in özgün, usta ve estetik çeviri anlayışı bir araya gelince, gerçekten okunası bir kitap ortaya çıkmış. İlk baskısı 1975 yılında yapılan ve uzun yıllardır baskısı olmayan bu kitap, 2. baskı olarak nihayet kitaplaştı. Yaklaşık 40 yıl önce basılan bu kitap, hala zevkle okunabilme özelliğini kaybetmemiş.

(Tanıtım Bülteninden)

Ay Operası Alıntıları - Sözleri

  • avım ben can sıkıntısı usta avcı
  • insanlarsa veriveriyorlardı kesin yargılarını
  • -niçin çekip gittiler? - GÜRÜLTÜ - den dolayı NE GÜRÜLTÜSÜ? öldüren çocukları MA- kinaların çıldırtan savaşı ma- Kİ- naların yakan dünyayı maki- NA- ların GÜ- RÜ/L- TÜ- sü
  • ONLAR hiç savaşmazlar mı? -SAVAŞMAZLAR yapacak başka işleri vardır güzelleştirmek ay'ı alıyor bütün vakitlerini özlemiyorlar savaşı da paraysa ol- muş ol- ma- mış
  • bir kilo kurşunun başınızın altındaki yastığın BİR KİLO TÜY/ ünden daha ağır geldiğini nedir tartan söyleyiniz bakalım?
  • yoktur Ay Operası'nda perde -olmayan şeyleri soran kim sana mevcuttan söyle bize, diyorlardı beyimize -bana anlattığınız öbür operalarda olanların hepsi var Ay Operası'nda da ama bu çok daha güzel tabii hayal edemezsiniz bile yoktur öyle lüks localar tüylü koltuklar koltuk bitişiğinde oturacak yerler perde araları ne koridor ne paradi bildiğiniz gibi öyle büyük avize de BELKİ ANLIYORSUNUZ AYDINLANIR KÜÇÜK YILDIZLARLA bir şebeke gökyüzünde YILDIZ LAMBA BOMBA ...
  • ... insanlarsa veriveriyorlardı kesin yargılarını ...
  • kışlarda soğuklarda başkaları için maşa gibi kullanılan LAĞIMCI- ları maden İŞÇİ- leri- ni saymazsak kimse artık 'yer'de DEĞİL insanlarsa pek birşey diyemiyorlardı buna karşı KONU- yu değiştiriveriyorlardı ivecen tilki tüyünden burjuva yasası ...
  • kuşkusuz tüm parlayanlar altındandır
  • yoktur Ay Operası'nda perde ... yoktur öyle lüks localar tüylü koltuklar koltuk bitişiğinde oturacak yerler perde araları ne koridor ne paradi bildiğiniz gibi öyle büyük avize de BELKİ ANLIYORSUNUZ AYDINLANIR KÜÇÜK YILDIZLARLA bir şebeke gökyüzünde YILDIZ LAMBA BOMBA ...

Ay Operası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

L'Opéra de la lune...: Fransız sürrealist şair Jacques Prévert 'in (4 Şubat 1900 - 11 Nisan 1977) kitap/siirler--159147 adlı seçkisini Sabahattin Eyüboğlu çevirisiyle okuduğumda, tıpkı bir zamanlar olduğu gibi, yüreğimde düşünmeye başladım. Şiir peşine düşmek oldukça güzeldir ve bir şairin kapısını aralayıp onunla bağ kurarsanız kapıyı içeriden kilitleyip sizi bir daha bırakmayabilir. Prévert de öyledir, bir kuşun resmini yapmak için önce bir kafes çizer, sonra kuşu bekler ve kafese kuşu aldıktan sonra fırçasıyla kafesi ortadan kaldırır ve onu özgür bir ağacın dalında bırakır ( gonderi/75275757 bu şiir bana Kafka'nın 'A cage in search of a bird' aforizmasını da anımsatıyor.) Onun şiirlerini ifade etmek için bu şiiri örnek gösterebilirim ancak bundan çok daha fazlası olduğunu da belirtmeden geçemem. Prévert, şiirlerini resim gibi çizen bir şairdir. Şiirleri "İnsan kovanları içinde oluşan bir baldır onun için, bir halk türküsüdür her şeyden önce." (S.Eyüboğlu) Onun şiirleri dünya halklarının olduğu kadar ülkemiz insanının da duygularını yansıtır. Ama bize yakınlığı Aisopos'un topraklarında yaşadığımızdan ve La Fontene'in nüktedanlığının (Fransız şakacılığı 'Esprit gaulois' da denir) Prévertsi ozanlarda da izlenmesinden dolayıdır. Yalnız bunun için değildir elbette, Prévert iki dünya savaşını da yaşamış ve bir asker olarak İstanbul'a geldiğinde bu toprakları çok sevmiştir. Bu konuda Hıfzı Topuz'a şöyle bahsetmiştir : "İstanbul'u çok seviyorum. 1919'da İstanbul'a işgal askeri olarak gitmiştim. Ben işgal askeri olarak görev alacak insan değilim." (Wikipedia) Ay Operası Prévert'in 1953 yılında yayınlanan şiirsel çocuk öyküsüdür. Bu tanımı çok düşündüm, çünkü eserin hedef kitlesi çocuklar kadar büyüklerdir aynı zamanda. Tanımdaki diğer mesele şiirin serbest nazım şeklidir ve biçimiyle de çeviri şiir okumanın dezavantajını, tam anlamıyla yaşatır Ay Operası. Prévert kelime oyunlarını çok seven bir şairdir, bu sebeple Ay Operası'nın Türkçe okunması oldukça zordur. Ben ilk okuduğumda hayal kırıklığı yaşadım ama bu şiiri -kitap tek şiirden oluşur- anlamak istedim. Bunun için kitabı defalarca okudum ve her okuyuşumda benim için anlamı da arttı. Şiire gelince; Dünyada yüzü hiç gülmeyen anne babasız, mutsuz bir çocuğun kapkaranlık yalnızlığıyla başlar dizeler. Aynı zamanda bambaşka bir yerde gülmekten yatağını sevinç mağarasına dönüştüren bir çocuk daha yaşamaktadır; Michel Morin. Ayın küçük beyi ve dünyadaki mutsuz çocuğun aynı kişi olmadığını söyler Prévert, bu konu bir bilmece gibidir, akla dünyada altmış kilogram gelen kişinin ayda on kilogram geldiği fizik problemini getirir. Belkide dünyadan uzaklaştıkça yüklerimizden de kurtulduğumuzu ifade etmek ister Prévert. Bana göre de Michel Morin, dünyanın mutsuz çocuklarının rüyasıdır. Ay Operası'nda Michel Morin, dünyadaki insanların yaşayışlarını, yoksulluklarını, savaşları, eşitsizliği tuhaf bulurken dünyadaki insanlar onunla alay ederler. Oysa bu küçük çocuk hepsinden daha çok şey görmektedir çünkü durup baktığı yer onlardan çok daha farklıdır... Ayda insanlar sadece ayın şekillerini inşa etmekle meşguldürler. Ne savaş vardır, ne yoksulluk yaşarlar orada... Şarkılarını söylerler, dans ederler ve mutluluktan yorgun düşerler, dünyadaysa doğanın şarkısı bile sonlanmaktadır, makina, silah, bomba gürültüleriyle... Şiirde dünyalı çocuk isimsizken, onun ütopyası diyebileceğim Ay Operası'ndaki çocuğun adı Michel Morin'dir. (Gerçekte Prévert'in 1946 yılında dünyaya gelen kızının adı da Michele'dir. Prévert ve Michele : https://www.hizliresim.com/a0KSfN Dünya ve Ay; Michele ve Michel, savaş ve barış, mutluluk ve mutsuzluk... Bu şiiri neden yazmıştır Prévert diye sormak yüzyıldan haberi olmayanlar için doğaldır. Ancak 20. yüzyıl gibi kanlı bir yüzyılda umutsuzluk üzerine yazmamak elde değildir. Bir çocuk sahibi olmanın üzerimde her zaman tüyler ürperten duygusunu taşırım. Klişe sözler bile geçerliliğini yitirmez bu konuda, bunca savaşın, kirlenmiş bu dünyanın ortasında bir çocuk var etmek gerçekten cesaret işidir. Ama bu sorunu dünya tarihinde hangi çağa koyarsak koyalım bu günkü kadar acı verici değildir. Çünkü artık doğa da eskisi kadar merhametli değil... İspanya Kralı II. Felipe'nin bir sözünü çok beğenirim: "Barış bir savaşa hazırlanma dönemidir." Prévert'in eserini yarattığı dönem, muhtemelen savaş sonrasında barış denilebilecek bir döneme aittir ya da şimdiki gibi sessiz savaşların olduğu bir barış halidir... Dünyadaki tüm çocuklar kızı Michele gibi anne babaya sahip değildir ve muhtemelen savaşta yitirmişlerdir anne babalarını. Dünya halkı durmadan çalışmak zorundadır, makina sesleri, silah sesleri durmak bilmez... Michele Morin 'in Ay Operası'nda dans ederken dünyaya düşen anne babası da öncelikle doğaya aşık olmuşlardır, bu gün gelseler doğa ile karşılaştıkları anda Ay'a geri dönmek isteyecekleri kesin. Ve nitekim dünyadaki savaşlar, ihtiraslar, kötülükler varolduğu sürece yaşanacak topraklar değildir Michel Morin'e göre burası. Ay bir yansıtıcı görevi görür şiirde, zıtlığı yansıtan bir ayna gibidir ancak bu zıtlık dünyanın olması gereken halidir aynı zamanda... Ay Operası okudukça tadına vardığım bir eser diyebilirim. Fransızca görseller ve videolar ile bu şiirde bir Küçük Prens havası da sezdim. Antoine de Saint-Exupéry ve Prévert aynı yıl doğmuş ve aynı süreçlerde yaşamışlar ancak Küçük Prens Ay Operası'ndan on yıl önce yayınlanmış. Küçük Prens'in bizler orjinalini okuyamıyoruz maalesef ki zaten orada Atatürk hakkındaki görüşler tartışılmalıdır ama yine de Ay Operası ile birlikte dünyayı çocukların eline vermenin mantığını doğrulayan iki eserdir benim için. Prévert daima halkın, ezilenin yanında bir şairdir, doğaya, insana, canlılara saygı duymanın gerekliliğini şiirlerine yansıtır. Onun çocukluk şiiri ile veda etmek isterim. Prévert ile tanışırsanız önce Şiirlerini okumanızı öneririm, sonrasında Ay Operası'nı anlamaya çalışmak güzel olacaktır... ÇOCUKLUK Acıdır yürekler acısıdır çocukluk Dünya durur dönmez olur Kuşlar susar ötmez olur Güneş küser açmaz olur Taş kesilir ortalık. Yağmur mevsimi bitti derken Yağmur mevsimi başlar yeniden Acıdır yürekler acısıdır çocukluk Yağmur mevsimi bitti derken Yağmur mevsimi başlar yeniden Ve duman rengi ihtiyarlar Ellerinde eski püskü teraziler Kurulur otururlar köşeye Dönen dünya dönmez oldu mu Biten otlar bitmez oldu mu Bir İhtiyar hapşırdı demektir Ne çıkabilir İhtiyarların ağzından Kara kara böceklerden örümceklerden başka Acıdır yürekler acısıdır çocukluk Boğuluruz sisler içinde Sakallı sakallı sisler içinde. İhtiyarlar çocuk oldu mu yeni baştan Çocuklara balta olur hepsi Koruyabilirsen koru kendini Olan çocuklara olur her zaman. Acıdır, acı acı Yürekler acısıdır çocukların hali Yağmur mevsimi bitti derken Yağmur mevsimi başlar yeniden. Michel Morin'den BULMACALAR... gonderi/75259394 (Psyche)

Ay Operası PDF indirme linki var mı?

Jacques Prevert - Ay Operası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ay Operası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jacques Prevert Kimdir?

Fransız şair ve senarist.Paroles adlı şiir derlemesindeki kelime oyunlarıyla büyük yankı buldu. Toplumsal umut ve aşk üzerine baladlarıyla ve yaptığı resim ve kolaj çalışmalarıyla da bilinir.

Yatılı bir öğrenci olarak Paris'te okudu. Drama eleştirmeni olan babası André Prévert'le tiyatroya giderdi ve annesi Suzanne Catusse'ten okuma sevgisini aldı. 15 yaşında ilköğretim eğitimini tamamladıktan sonra okulu bıraktı ve Le Bon Marché adlı büyük bir mağazada çalışmaya başladı. Savaştan sonra, 1918'de Yves Tanguy ile tanışacağı Yakın Doğu'ya askerliğe çağrıldı. Ondan sonra İstanbul'a gönderilir ve Marcel Duhamel ile tanışır. İstanbula işgal askeri olarak gelmesi hakkındaHıfzı Topuz'a şöyle bahsetmiştir : "İstanbul'u çok seviyorum. 1919'da İstanbul'a işgal askeri olarak gitmiştim. Ben işgal askeri olarak görev alacak insan değilim."

Jacques Prevert Kitapları - Eserleri

  • Ay Operası
  • Şiirler
  • Harikalar Tablosu
  • Aşk Şiirleri
  • Seçme Şiirler
  • Sözler
  • Yaramaz Çocuklara Masallar
  • How to Paint the Portrait of a Bird
  • Şiirler

Jacques Prevert Alıntıları - Sözleri

  • Eğer yüreğiniz yufka ise, sulu ise gözleriniz Daha iyisi mi, dönün evinize, Daha iyisi mi, siz ağlayın kendi halinize, Ama beni bırakın… (Seçme Şiirler)
  • sana yalvarıyorum senin için benim için bütün sevişenler için ve sevişmişler için (Aşk Şiirleri)
  • Günâha giren insan Sanatın ilk kaynakları (Şiirler)
  • insanlarsa veriveriyorlardı kesin yargılarını (Ay Operası)
  • Bana bayan deme, kanatlarımı acı­tıyor. Devekuşu de bana kısaca. (Yaramaz Çocuklara Masallar)
  • Sanatçılar dâima çocukları evlat edinirler, bu âdettir. (Harikalar Tablosu)
  • Hiç değilse örnek olmak için mutlu yaşamaya çalışalım. (Şiirler)
  • Ve yaşamak sevinci… (Seçme Şiirler)
  • bıraksaydın beni kucaklamayı inan boğulmuş ölecektim (Aşk Şiirleri)
  • Şüphe etmediğimiz şeyler bilmediğimiz şeylerdir. Bilmediğimiz şey bizi yaşatan şeydir, sevdiğimiz zaman. (Şiirler)
  • çiçek pazarına gittim sana çiçek aldım sevgilim (Aşk Şiirleri)
  • Kuş pazarına gittim Kuşlar aldım Sana sevgilim Çiçek pazarına gittim Çiçekler aldım Sana sevgilim Hurda pazarına gittim Prangalar aldım Sana sevgilim Ve sonra esir pazarına gittim Seni aradım Ama bulamadım sevgilim ('sana sarı laleler aldım çiçek pazarından' çağrışımını bir tek bende mi yaptı acaba ?) (Sözler)
  • Mutlu insanların başlarından geçmiş öyküleri yoktur. (Harikalar Tablosu)
  • ve ben ölesiye sarhoştum ve sevinçten bir ateştim sen aklı başında bir sarhoş bütün çıplaklığınla kolllarımın arasında (Aşk Şiirleri)
  • bunalıyor sanki boğazına sarılıyor herkes verdiği sözlerin tutsağı olmuş hesap soruluyor kendisinden (Aşk Şiirleri)
  • Bunca orman koparılır topraktan Kesilir biçilir Bunca orman yok edilir Merdaneler altında Bunca orman kurban edilir kâğıt hamuruna Milyarlarca gazete çıkar her yıl Ve bu gazetelerde Ağaçların ormanların tükenmesinden doğacak belâlar üstüne Okurların dikkati çekilir. (Şiirler)
  • bir kilo kurşunun başınızın altındaki yastığın BİR KİLO TÜY/ ünden daha ağır geldiğini nedir tartan söyleyiniz bakalım? (Ay Operası)
  • Mutlu insanların serüvenleri olmaz. (Harikalar Tablosu)
  • Kim o Kimse yok Çarpan yalnızca yüreğim. (Aşk Şiirleri)
  • ordasın karşımda aşkın ışığı içinde ben de şuradayım mutluluğun musikisiyle birlikte (Aşk Şiirleri)

Yorum Yaz