Aydın Üzerine Tezler 1 - Yalçın Küçük Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aydın Üzerine Tezler 1 kimin eseri? Aydın Üzerine Tezler 1 kitabının yazarı kimdir? Aydın Üzerine Tezler 1 konusu ve anafikri nedir? Aydın Üzerine Tezler 1 kitabı ne anlatıyor? Aydın Üzerine Tezler 1 PDF indirme linki var mı? Aydın Üzerine Tezler 1 kitabının yazarı Yalçın Küçük kimdir? İşte Aydın Üzerine Tezler 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Yalçın Küçük
Yayın Evi: Mızrak Yayınevi
İSBN: 9786054339044
Sayfa Sayısı: 504
Aydın Üzerine Tezler 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Geniş halk kitlelerinin edilgenleştirildiği, aydınların toptan kırımdan geçirildiği, aydınlanma doktrininin yerini post-modernizm ile dinsel gericiliğin aldığı bir dönemde Aydın Üzerine Tezler büyük bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Türk aydınını, eyleminin ürünü olarak ele alan Tezler, aydını aklıyla ve inatla mücadele eden kimse olarak tarif ediyor.
Türkiyedeki ilk tarihsel-ilerici açılım olan Nizam-ı Ceditin yeni ordu-eski ordu kavgasından çıktığını savunan Yalçın Küçük, 18061826 tarihlerini bir iç savaş olarak nitelendiriyor ve bu iç savaştan Tanzimatın doğduğunu ileri sürüyor. Her iç savaşın aydın savaşı olduğunu belirten Küçük, Tanzimatın büyük bir aydın kıtlığında ortaya çıktığına işaret ediyor.
Tanzimatı bir İngiliz dayatması olarak gören egemen düşüncelerin aksine Tezler, Tanzimatın Mısırdan gelen bir idare biçimi olduğunu ikna edici bir biçimde ispatlıyor. Tezler, büyük devletlerin baskılarına rağmen 1848 Devrimlerinin yenik devrimcilerine kucak açan ve devrim cellâdı Rus Çarlığına karşı Kırım Savaşını başlatan Tanzimat paşalarını sömürge aydını suçlamasından kurtarıyor.
Aydın Üzerine Tezler 1 Alıntıları - Sözleri
- Biyolojik insana göz, düşünen insana bakış açısı gerek.
- "Biyolojik insana göz, düşünen insana bakış açısı gerek. Bakış açısı olmadan bakmak, bakmamak demek. Bir araştırıcı eğer, somutun zenginliğinden doğan bir teorik şema olmadan tarihe bakıyorsa, aslında bakmıyor demektir."
- Türkiyede'ki toplumsal dinamiğin en yavaşlatıcı ekseni, hiçbir zaman aktif bir demokrat köylü hareketine sahip olmamasıdır.
- Yenilgi öğretmendir.
- İhtilâlin kendisi bir materyalist diyalektik süreçtir.
- Feodal kültürün ünvan fetişizmi sorgulanmalı.
- Görülüyor; Tanzimat toplum yaşamının her alanına el attı. Türkiye'de bugünün yeniliklerinin çok büyük bölümü Tanzimat ile başladı. Tanzimat. böylece. Türk toplumunda bir ikiliğin derin yaralarını açtı.
- Aydının hayal kırıklığı tarihte istisna değil kuraldır.
- Modern türkiye'de Sultan Mahmud'un Vakayı Hayriyesine kadar yenilikçi hareketlerin tek ve etkin barajı yeniçeriliktir.
- Yeniçeri ocağı ulemanın çok önemli bir bölümü ile ittifak kurmadan , kapalı kapılar arkasında Türkiye'nin yenilikçilerinin başları üzerine kirli anlaşmalar yapmadan , bir tek adım bile atmadı.
- Yenilikçiler yalnız, gericiler güçlü oldular. Çünkü
. - Osmanlı usülü ihtilal girişimlerinin klasik adımlarından birisi şeyhülislamın değişmesi oluyor.
- "İnsanlar yaşadıkları çağa karşı miyopturlar. Bugünden dünü görmek, dün dünü görmekten çok kolaydır. Çünkü bugün dün olmayan bir birikim var. Gözleri açar. Bugünün ne olacağını dünden görebilmek ise ayrı bir birikim ve yetenek arar."
- Bilim, bir bakış açısıdır, yeni insan, yeni bakış acısına sahip bir hayvandır. Hayvanların bakışı var, açısı yok. Bu yüzden hayvanla insanı ayıran açı oluyor. Bu yüzden Engels, İngiltere'de işçi Sınıfı'nın Koşulları çalışmasında, bakış açısı olmayan insanı, bir tür hayvan olarak niteliyor. Bu yüzden popülizm, aydının, en baş düşmanı oluyor. Çünkü bilim maddeyi, kütleyi ve toplumu değiştirmek için ortaya çıkıyor. Aydın, toplumu aklıyla değiştirmek için mücadele eden kişi olarak tanımlanıyor. Aydın kütleye yeni bir bakış açısı kazandırabilen kimse sayılıyor. Popülizm ise önce kütleyi olduğu gibi kabul ediyor; sonra kütleye yaklaşıyor ve özdeşleşme yolunu arıyor. Popülizm, bulaştığı kimseleri, bukalemun yapıyor. Bukalemun, bir hayvandır. Üzerine örtülen kütlenin rengini alıyor.
- Bilim tekil yanılgıları soyutlayabilmektir.
Aydın Üzerine Tezler 1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Uzun tutulan açıklamalara rağmen bakış açısı okuyanlara ufuk kazandıran klasik bir Yalçın Küçük kitabı. Tanzimat dönemini ve şürekâsını inceleyen Küçük, bu kitabında Namık Kemal ve Suavi gibi önemli şahsiyetler üzerinden Türk aydınının kökünü bilmesi gerektiğini, aydının nereden çıktığını ve tercümenin ne kadar yararlı olduğunu bizlere anlatıyor. Dönem hakkında bilgiler ve raporlar biraz uzun tutulmuş olsa da Aydın Üzerine Tezler'in birinci cildi klasik bir Yalçın Küçük üslubuyla karşımıza çıkıyor. kitap/aydin-uzerine-tezler-1--156745 (Adam Kadmon)
Anlamak, açıklamak ve değiştirmek için okumalı. Yalçın Küçük, Türkiye aydınının köklerine, doğuşuna iniyor ve genlerine nüfuz eden özellikleri tarihsellik içinde açıklıyor. (A. Atılgan)
Aydın Üzerine Tezler 1 PDF indirme linki var mı?
Yalçın Küçük - Aydın Üzerine Tezler 1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aydın Üzerine Tezler 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Yalçın Küçük Kimdir?
Yalçın Küçük, İskenderun'a Halep'ten gelip yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Baba tarafından Türkmen, anne tarafından ise Kafkasyalı bir aileye mensuptur. Kabataş Lisesi'nden mezun olmasının ardından, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki öğrencilik hayatı boyunca; Fikir Kulüpleri Federasyonu, ardından Sosyalist Fikir Kulüpleri Federasyonu, Dev-Genç ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi olan Fikir Kulübü Başkanlığı’nı yaptı. Siyasal Bilgiler’i 1960 senesinde birincilikle bitiren Küçük, 27 Mayıs Darbesinde, büyük öğrenci eylemlerinin başında yeraldı. 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı'nda görev aldı. Bir süre sonra Uzun Vadeli Planlar Dairesi Müdürlüğüne getirildi, ardından istifa etti. Yalçın Küçük, buradan ayrılınca Amerika'ya gitti, Yale Üniversitesi'nde lisans eğitimi aldı. Ardından mülakatı kazanarak dört ay boyunca da Dünya Bankası'nda staj yaptı.
1966'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başladı. Yön, Emek, Ant dergilerinde, Sosyalist Devrim yanlısı yazılar yazdı. 1968-70 yılları arasında Birmingham Üniversitesi Rus ve Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nde bulundu. Sovyetoloji araştırmalarını kitaplaştırdı. Bu kitaptan dolayı sekiz yıla mahkûm edildi.
1971'de doçent oldu. 12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra görevden alındı. 1973-76 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinin ekonomi servisini yönetti. 1970'lerde, Türkiye İşçi Partisi'nin ikinci kez kuruluşu için çalışmalara katıldı, 1973 yılı sonlarında askere alındı.
Kıbrıs Harekâtına katıldı Bu savaşta yaşadıklarını anlattığı bir anı-söyleşi kitabı bulunmaktadır. 1975'ten itibaren yayınlanan ve partiye yakınlığıyla bilinen Yürüyüş gazetesi'nin editörlüğünü yaptı. 1978'de partiden ihraç edildi. 1979'da kendisiyle beraber TİP'ten ihraç edilenlerle birlikte Sosyalist İktidar dergisi'ni çıkarmaya başladı. Aynı yıl Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde öğretim üyesi oldu. 12 Eylül Darbesi'nden sonra üniversiteden uzaklaştırıldı. 1983'te Bir Yeni Cumhuriyet İçin adlı yapıtından ötürü tutuklanarak cezaevine girdi; daha sonra aklandı. 1987'de Gazi Üniversitesi'nde profesör oldu ve 1994'te emekli oldu.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra aydınların yönetime karşı örgütlenmesinde büyük çaba gösterdi. Aziz Nesin ile birlikte "Aydınlar Dilekçesi Hareketi"ni örgütledi. 1987-1992 yılları arasında Toplumsal Kurtuluş adlı sosyalist bir aylık dergi çıkardı. Daha sonra bu dergi kapanarak yerine Hep İleri adlı bir dergi çıkmıştır. "Özgür Üniversite" adıyla bilinen "Özgür Ekin Derneği"nin kurucusudur. 1993'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasını ve Matild Manukyan'ın vergi rekortmeni olmasını öne sürerek Fransa'ya gitti. Küçük, burada öğrenci olur, İranoloji ve Kürdoloji okur; Kırmançi, Sorani, Farisi öğrenir. Onomastik üzerine çalışmalarına yoğunlaşır. Daha sonra gene 1993 yılında Suriye'de Bekaa Vadisi'ne giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştü. Bu görüşmeyi "söyleşi" adıyla kitaplaştırdı. Çeşitli sol dergiler çıkarttı. Bu arada PKK'nın medya organı olan MED-TV'de programlar yaptı. Bu dönemde dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından emredilen Abdullah Öcalan'ın yok edilmesi istihbaratını, dönemin muhalefet lideri Mesut Yılmaz'dan öğrenerek PKK'yı bilgilendirdiği ve olayı engellediği iddia edilmektedir.
28 Şubat sürecinde, 16 Eylül 1996'da yurtdışından Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na Refah Partisi'nin kapatılması için harekete geçmenin zorunluluğunu ifade eden bir dilekçe sundu. 29 Ekim 1998'de Türkiye'ye geri döndü ve "Kürtçülük Propagandası" yapmaktan suçlu bulunarak iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2000 yılında tahliye oldu.
2000'li yılların başından itibaren Türkiye'nin yakın tarihiyle ilgili iddialar ve eserler sunarak isimbilim araştırmalarına yöneldi. "Avdeti" kültürü, Sabetayizm, İbraniyet, kripto Yahudilik, gizli din taşıma, çift dinlilik konuları ile ilgilendi.
7 Ocak 2009 tarihinde, Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılmak üzere İstanbul'a sevk edilen Yalçın Küçük 11 Ocak 2009 tarihinde tutuklandı. 12 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. 3 Mart 2011 tarihinde aynı soruşturma kapsamında evi arandıktan sonra yeniden gözaltına alındı. 6 Mart 2011 çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklandı.
Yalçın Küçük Kitapları - Eserleri
- Çökmeden
- Gizli Tarih
- Caligula
- Şebeke 1
- Türkiye Üzerine Tezler 1
- Aydın Üzerine Tezler 1
- Sırlar
- Tekeliyet 1
- Epilepsi ve Orgazm
- Aforizmalar
- Sol Müdahale
- Tekelistan-1
- Kürtler Üzerine Tezler
- Bilim ve Edebiyat
- Aydın Üzerine Tezler 2
- Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
- Çöküş; Gizli Tarih
- Çıkış - Ansiklopedi 1
- Atamanoğlu Fatih
- Türkiye Üzerine Tezler 2
- İsyan 1.Cilt
- Fitne
- 21 Yaşında Bir Çocuk Fatih Sultan Mehmet
- Tekelistan
- Türkiye Büyülü Hapishanem
- İsyan 2.Cilt
- Tekeliyet 2
- Cumhuriyet'e Karşı Küfür Romanları
- Aydın Üzerine Tezler 5
- Aydın Üzerine Tezler 3
- Bir Soran Olursa
- İtirafçıların İtirafları
- Türkiye Üzerine Tezler 5
- Aydın Üzerine Tezler 4
- Emperyalist Türkiye
- Türkiye Üzerine Tezler 3
- Tenkit
- Haberci
- Sosyalist Açıdan Ekonomik Politik
- Kir Teorisi
- Ermeni Rahiple Mektuplaşmalar
- Türkiye Üzerine Tezler 4
- Estetik Hesaplaşma
- Hasta Despot
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
- Aydınlık Zindan
- Yürüyüş
- Putları Yıkıyorum
- Ders 1 - Küçülme Savaş
- Küfür Romanları
- Sicil
- Bakış
- Bir Dikine Ülke
- Davalarım
- TÜRKİYE ÜZERİNE TEZLER ÖZEL EDİSYON
- Kurtuluş Yazısı
- Türkiye'de Marksist Damar Var
- Sol Marksizm
- Çıkış
- Planlama Kalkınma ve Türkiye
- Kürt Bahçesinde Sözleşi
- Devlet ve Hürriyet
- Tarihçe
- El Kitabı
- Bir Yeni Cumhuriyet İçin
- Seçme Teknik Çalışmalar
- Aydın Üzerine Tezler 2
- Endüstrileşme Sürecinin Temel Sorunları
- 100 Soruda Planlama,Kalkınma ve Türkiye
Yalçın Küçük Alıntıları - Sözleri
- Şimdi soru şu: Marx ve Engels, günlük yazılarında Türkofil olarak görünüyorlar. Hep Osmanlı devletinden yana bir tutum alıyorlar. Şu nedenle: Marx ve Engels, Rus çarlarının despotluğundan tiksiniyorlar. Rus çarlığının gerilemesinin dünya devrimini yaklaştıracağını düşünüyorlar. Bu, Osmanlı'dan yana bir eğilimi belirliyor. Böyle bir durum Osmanlı aydınının Marksizme yakınlık duymasını kolaylaştırıcı görünüyor. Ama olmuyor. Neden olmuyor? (Bilim ve Edebiyat)
- Politize olmuş sermaye sınıfını düşünmemiş olmak, Marx ve Lenin düşüncesinin büyük zaafiyetidir. Burjuvazinin çocukluk çizgilerini, olgunluk dönemlerine ve hatta monopoli düzlemine uzatıyorlar. Zaaftır ve hatta hastalık ve şimdi, dünyanın her yanında "marksistler", marksizmin bu çocukluk hastalığının ilacını bulmaya çalışıyorlar. (Gizli Tarih)
- Kazakistan programında konuştuğum Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, röportajın bir yerinde şöyle demişti: "Yahu şu AB'ye baktığınız ve ilgi gösterdiğinizin yüzde 25'i kadar bize ilgi gösterin!" Banu Avar (Çökmeden)
- Görmeyince daha iyi görüyorum.Teorik insan,somuttan uzaklaştığı ölçüde gerçeğe daha çok yaklaşıyor. (Aforizmalar)
- İnsanlarımızın “çalmak” ve “yatmak” dışında istemeyi tümden unuttukları bir çağdayız. Şimdi Orta Çağ’dayız. (Çöküş; Gizli Tarih)
- "Normal bir ilişki için, "Bazı esasları düşünmek zorundayız" dedik. Bunlar, birincisi sonuna kadar yurtsever olmak, İkincisi, önce vatanla, halkın özgürlüğüyle evlenmek ve dördüncüsü, ancak bu ilk üçü layıkıyla yerine getirildikten sonra kadın-erkek ilişkilerinin bir anlamı olabilir!" (a.ö.) (Kürt Bahçesinde Sözleşi)
- En iyi eleştiri bir ölü üzerine yazılabilir. Çünkü insan, maymunun yapısına bir anahtar oluyor. Gelişmenin sonu, eleştirinin başı oluyor. Bu yüzden kapitalizm doğunca feodaliteyi yazmak imkan dahiline giriyor. Çünkü feodalizm artık ölmüştür. Sosyalizm bir gerçeklik olunca, kapitalizm ölüyor. Bu yüzden Lenin'in kapitalizm eleştirisi, Marx'ınkine göre, daha eksiksizdir. (Bir Soran Olursa)
- Korku ahlak silicisidir. ... Ahlaklı yaşamak için ölüm korkusunu yenmeye mahkûmuz. (Cumhuriyet'e Karşı Küfür Romanları)
- Türkiye’de faşizan denemeler her zaman İslam’a muhtaçtır. (1976) (İslam’ın faşist bir din olduğunu değil, faşizm için kullanıldığını anlamak durumundayız.) (Haberci)
- ...bilimsel ve felsefi alanlarda, politik gerekler fazla zorlamadığı zamanlarda, Lenin Marx'ın sormadığı sorulara vakit ayırmak istemiyor. (Sol Marksizm)
- Ve 3 Kasım 2002 "seçim değil darbe" dedim,hep tekrarlamak istiyorum. Bu darbeyi fiilen tertipleyenler, 2001 Ağustos'a kadar, Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu ve yerine bıraktığı Hilmi Özkök ile yardımcıları Kemal Derviş ve Devlet Bahçeli'dir. Darbenin halkla ilişkilerini Sedat Ergin yürütüyordu,görevinin başındadır. (Fitne)
- Demokrasi bir devlet durumudur ve her zaman, özgürlükten önce sınıfların varlığını ve devletin sürekliliğini anlatıyor. (Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü)
- "Evlilik, en gizli özel mülkiyettir. İster imam nikahı olsun, ister kilisede tamamlansın ve isterse laik yerel yöneticiler tarafından imzalansın, nikah, bir borçlar hukuku sözleşmesidir. Temelinde birlikteliği başlatmak değil, sürekliliğini güvence altına alma kaygısı var. Nikah, sevginin tükeneceği korkusudur. Bu nedenle sevgiyi tüketmektir." (Kürt Bahçesinde Sözleşi)
- En iyi misyonerlik, kendine yaptırılandır. Bütün bunlar Türkiye'de yapılmıştır. Oktay Sinanoğlu (Çökmeden)
- Türkiyede'ki toplumsal dinamiğin en yavaşlatıcı ekseni, hiçbir zaman aktif bir demokrat köylü hareketine sahip olmamasıdır. (Aydın Üzerine Tezler 1)
- En iyi bellek silici, işsizlik ve ölümdür. (Küfür Romanları)
- ..Benim gördüğüm ise, Yunanistan'da neredeyse her ilçe, her mahalle veya her semtin, "nea" olduğudur; nerdeyse her yerleşim yerinin başında bir "yeni" sözcüğü yar. içim yandı; Yunanilerin acılarını duydum ve içime akınca, içimin yangınından yüzüm kızardı. Yunaniler, bizim yanlışlıkla "yunani" dediğimiz, bizim kızgınlıkla "rum" dediğimiz bu insanlar, Elenler, nerede ise Elen topraklarının her yanında bir "nea" Anadolu yerleşim yeri kurmuşlar. Anadolu'dan, atalarının ve kendilerinin de yaşadıkları topraklardan sökülüp atılınca, burada, hep "yeni" Anadolu kent ve kasabalarını yaşatmaya başlamışlar; acılarını duyunca ben de yandım. (Yürüyüş)
- Dünyada ortaklık ülküsü kadar güzel ne var? Kant, iyiyi istemenin kendisi iyidir, diyordu. Her işte ortaklığı istemenin kendisi ise çok iyidir. Bize yakışıyor. Bize, çok soyut olarak utanmazlıkları görüp, üstüne keskin bir hat olarak gitmek yakışıyor. (Yürüyüş)
- İlkel insanı hedonist olarak tarif etmesek, nasıl tarif edebiliriz ve bu bir. İkincisi, büyük acı ve korku, kazıyıcıdır, insanı ilkelleştirirler. (Atamanoğlu Fatih)
- Anlamamın kişisel hazzı, (...) mümkün olan kişisel kızgınlık ve kırgınlıkların tümünü ortadan kaldırıyor. Geriye toplumsal sorun, toplumsal sorumluluk ve tartışma gereği kalıyor. Toplumsal kızgınlık ve kırgınlıklarım benim değildir; ortadan kaldırılmasına göz yumamam. (Estetik Hesaplaşma)