diorex
Dedas

Azil - Hakan Günday Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Azil kimin eseri? Azil kitabının yazarı kimdir? Azil konusu ve anafikri nedir? Azil kitabı ne anlatıyor? Azil kitabının yazarı Hakan Günday kimdir? İşte Azil kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.03.2022 20:00
Azil - Hakan Günday Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hakan Günday

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9789759917975

Sayfa Sayısı: 215

Azil Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Önemli olan, Tanrı'nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. İnsan denen bir enstrüman. Ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, Tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. Bu yüzden, Tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir."

Sahip olduğun her bilgi, içinde çürüdüğün bir hücredir.

Azil, içinizdeki derin uçuruma; düşünme, fark etme ve görme uçurumuna düşmek için bir fırsat. Ayaküstü düşebilirseniz ne âlâ! Aksi takdirde Hakan Günday'ın bir sonraki romanını bekleyecekseniz...

(Arka Kapak)

Teknoloji, insanların davranışını, ahlakını, sosyoekonomik ilişkilerini, asla geri dönülmeyecek bir biçimde değiştiriyor.

Söz konusu değişim, insanlığın amacından sapmasına ve doğadışı, adsız bir türün yeşermesine neden oluyor.

İnsanlığın bin çabayla iki bin yılda yarattığı asgari ahlak, elli yılda televizyon tarafından çiğneniyor. Ve on yıldır da internet tarafından yutuluyor.

Bireyin yalnızlığı, toplum dışına çıkmasıyla sonuçlanıyor.

Toplum dışına itilen (ya da bunu kendi tercih eden) birey, kendi doğrularını yaratıp onlarla yaşamaya başlıyor.

Zamanla toplum ile birey arasında genişleyen ahlak farkı, ikisinin de hastalanmasının temel nedeni oluveriyor.

Hakan Günday "Azil"de içinde yaşadığımız toplumsal yapıya yönelen eleştirisini, modern insanın "hiç"leşme sorunsalını, gerçek, hayal, kâbus arasındaki geçişler ile zaman ve mekân geçişlerini, yer yer sertleşen ifadelerle öyle ustalıkla aktarıyor ki, okuyucuyu adeta tokatlıyor.

Yazdıklarıyla uçları zorlayan genç yazar Hakan Günday her ne kadar yeraltı edebiyatı yapmadığını söylese de, insanı rahatsız ve tedirgin edici, hem sisteme karşı olan hem de sistemle iç içe geçen karakterlerine ustalıkla can veriyor.

Günday, ana karakteri Asil'in psişik özelliğine ve dünya algısına uygun bir dili de büyük bir beceriyle kullanıyor.

Roman boyunca çok sayıda felsefi tanımlama ve tespit, ana karakterin üslubuyla sıralanıyor.

Azil Alıntıları - Sözleri

  • Benimle savaşma. Çünkü kazanırsan, kaybedersin.
  • Unutma ki zaman, gidecek yeri olmayanların evidir.
  • Her insanın boşluğa doğma hakkı olmalıydı. Vatansız, toplumsuz, ailesiz ve kişiliksiz olmak her insanın hakkıydı. Hiçbir insan, genetik ve kültürel mirasın baskısı altında yaşamaya mahkûm edilemezdi. Hiçbir insan, Tanrı'nın iyi olduğuna inanmak zorunda değildi.
  • Beni benden başka kimse kurtarmayacak.
  • Sonunda Tanrı sıkıntıdan patlamıştır.Buna da big bang denir.
  • Sadece o, gözlerine bakıp, "Sen benim için değerlisin" demişti.
  • Günümüz dünyası asla tatmin olmayan insanların ürünüdür.
  • Geçmişe özlem duymak sadece zaman kaybıdır.
  • Benimle savaşma. Çünkü kazanırsan, kaybedersin.
  • Onun tek silahı dilidir. Konuşarak öldürür. Konuşarak yaşatır. Konuşarak âşık eder.
  • Nasıl olsa bu satırları okudukça kimin yazdığını unutacaksın. Sen mi, ben mi? Ne fark eder? Hiçbir şeyin fark etmediğini öğreneceksin.
  • Davranışa dönüşen düşünceler daima geçmişe aittir.
  • “Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur.”
  • Asil yaşayan adil ölmez

Azil İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hakan Günday Kitaplarını Okuma Rehberi: YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: https://youtu.be/uqCotb6in_0 "İnsanlar göründükleri gibi değildir. Kendileri hakkında kendilerine bile dürüst olamıyorlar. Kendilerinden bahsederken süslemeden edemiyorlar." Akira Kurosawa Aylardır hazırlamak istediğim ve uzun zamandır da araştırmalarımla birlikte düşünsel altyapısı için uğraştığım "Hakan Günday kitapları okuma rehberi"me hoşgeldiniz. Bu inceleme yaklaşık olarak 10 kitabın, yüzlerce sayfanın ve sayısız içselleştirmenin ekranlarınıza bir öz olarak yansımasıdır. Sadece 5-10 dakikanızı ayırıp bu incelemeyi sonuna kadar okuduğunuz takdirde belki de haftalarınızı alacak Hakan Günday okumalarınızı daha bilinçli yapabilir ve onun kendisinin dediği zihinsel maceralarını anlamlandırma konusunda iyi bir yol alabilirsiniz. Daha çok okurun bu rehberden faydalanabilmesi için de bu incelemeyi paylaşabilirsiniz, emeğe saygı +rep. Bunları dedikten sonra ilk olarak "Neden okuma rehberini Azil kitabı incelemesi olarak yazıyorsun?" sorunuzu cevaplayayım. Çünkü arkadaşlar, Hakan Günday'ın zihinsel macera felsefesini anlayabileceğimiz en isabetli kitabı Azil'dir. Dostoyevski'nin, Alfred Adler'ın, Sigmund Freud'un ve daha nicesinin içinde bulunduğu "Delilik ve Dahilik Arasında Gidip Gelenler Derneği"nin bir üyesidir Azil. Aynı yazarı gibi maceraların zihinsel olanını sever Azil de. Kinyas gibi, Kayra gibi, Zargana gibi, Derda ve Derdâ gibi... Hakan Günday'ın zihinsel macera kitapları yazdığını nereden mi çıkarıyorum peki? Kendisinin bir söyleşisinde yıllar önce benim soruma verdiği o cevaptan elbette: https://streamable.com/utxutg Maceraların zihinsel olanını sever Hakan Günday da, Azil de. İnsanların göründükleri gibi olmadıklarını, kendileri hakkında kendilerine bile dürüst olamadıklarını veya kendilerinden bahsederken süslemeden edemediklerini hepimizden çok daha iyi bilirler. Delilik ile dahilik arasında gidip gelmelerin şiddetinden bir köprüyü bu yüzden inşa etmişlerdir ya zaten. Hani şu işçileri hatıralarımız, acılarımız, hayal kırıklıklarımız, toplumsal yaralarımız ve bilinç ile bilinçdışımız arasında dokuduğumuz mekikler olan beynimizdeki meşhur köprüden bahsediyorum... Günday'ın metinlerarasındaki ilham perisi olan Celine'in Gecenin Sonuna Yolculuk kitabında Hakan Günday'ın Azil gibi bütün karakterlerini özetleyen bir cümle vardır: "Aynı yerde kaldıkça, nesneler ve insanlar yozlaşır, çürür ve de leş gibi kokmaya başlarlar." Hiçbir Hakan Günday karakteri aynı yerde kalmaz, aksi takdirde nesnelerin ve insanların yozlaşacağını, çürüyeceğini ve leş gibi kokmaya başlayacağını çok iyi bilirler. Sürekli kaçış halinde olarak belki kendilerinden de kaçar onların karakterleri, ama ne olursa olsun dünyanın acılarından ve toplumsal yaralardan kaçamayacaklarını çok iyi bilirler... Çünkü "Dünyanın en çaresiz çocuklarına en güzel hayalleri kurduran umut denilen doğal felaketten" nefret eder Hakan Günday da. Zaten coğrafi keşiflerin edebiyat şubesidir Hakan Günday. Elbette insanın keşfetmesi gereken esas coğrafyanın insan ve zihni olduğunun da fazlasıyla farkında biri olarak... Evet, alkol, cinsellik, uyuşturucu, argo, farklı tercihler ve dışlanmış insanlar da bolca vardır onun kitaplarında bu arada. Fakat bir sorsanıza kendisine, niye vardır? Hayatın içinde olup da yadsımamamız gereken, modern ve popüler edebiyatın el atmaktan çekinip halının altına attığı, bazılarımızın hayata anca bu şekilde tutunabildiği konulardır bunlar. Hem de modern edebiyata dil, biçim, içerik ve üslup açılarından külliyen bir karşı çıkıştır. Yani Hakan Günday'ın en sevdiği yazarlardan biri olan Oğuz Atay'ın, Korkuyu Beklerken kitabına başlangıç yaptığı o cümleler gibi Günday'ın bütün karakterleri de "Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı." Hayattan "azl"edilenlerin, onu bir "piç" gibi bırakanların, içinde tuttuğu acıları "zargana" misali delip geçenlerin, "kin" ve "yas"ın bulmak istemediği "kayra"sıyla dünyanın en büyük enerjili tepkimesini açığa çıkaranların, "daha" "az" mutsuzluk isteyip de her seferinde daha çok "ziyan" ile karşılaşanların yazarıdır Hakan Günday. İsterseniz bütün bu yazdıklarımı ve diğer detayları bir video olarak da izleyebilirsiniz: https://youtu.be/uqCotb6in_0 “Aşırı tutkulu bir Hakan Günday hayranı olmak istiyorum ve bütün kitaplarını okumak istiyorum” okuma sırası bence şöyle olmalı: - Gecenin Sonuna Yolculuk (Bonus) - Kinyas ve Kayra - Zargana - Piç - Azil - Ziyan - Az - Daha - Malafa - Kana Diz Kana “O kadar detaya gerek yok, Hakan Günday'ın en önemli kitaplarını okusam da bana yeterli olur” okuma sırası ise bence şöyle olabilir: - Kinyas ve Kayra - Azil - Ziyan - Az - Daha Daha çok okurun bu rehberden faydalanabilmesi için bu iletiyi paylaşabilirsiniz, emeğe saygı +rep. Keyifli ve Hakan Günday'ın zihinsel maceralarının arasında aidiyetlerinizin ihtimallerini daha çok keşfetmeye yakınlaşabileceğiniz meraklı okumalar dilerim. (Oğuz Aktürk)

Günday'dan okuduğum 6. kitap. Nedendir bilmem, okuduklarım içerisinde en kendime yakın hissettiğim Azil oldu. Belki en ince ama en vurucu kitabı olabilir. Bazı sayfalarda hiç ilerlemek istemedim. Birkaç gün boyunca dönüp aynı sayfaları tekrar tekrar okudum. Oğuz Atay okurken hissettiğim tüm iç sarsıntıları Günday okurken de nüks ediyor. O sayfa yarılsa da içinde kaybolsam istiyorum. Zaman mefhumunu bende yok ediyor bunlar. Uzun zamandır kendimi bu kadar dinlememiştim. Bir nevi iç sesimi duydum satırlarda. O yüzden yaydım zamana. Artık umurumda da değil okuduğum kitap sayısı. Nicelik bitti, artık nitelik! Merak ettiğim bir husus bu kitabın otobiyografik unsurlar içerip içermediği. Ki doğrusunu asla öğrenemeyeceğimden emin olsam da hissettirdiği bu yönde. Hakan Günday benim için nefes alan bir Oğuz Atay. En azından yaşıyor ve yazıyor olmasına minnettarım. Yeni kitabı yolda olmasa Azil'i daha çok bekletirdim. Sıra Ziyan'da. Ve yıllardır ilk defa, -hem de böyle uzun bir süre- kitap okumaktan (bile isteye) uzaklaşmışken beni kendime getirdi. İnceleme bile yazdırdı. Listelerinize alın. Tavsiye. (Özge)

Hakan Günday... Genellikle yaşayan yazarları okurken çekinirim. Sebebini tam bilemiyorum ama okuduklarımı çok beğenirsem hâlâ yaşıyor olan o yazarı kıskanacağım için olabilir. Ölmüş yazarları kıskanmıyorum, çünkü onlar artık benim için yalnızca bir "yazar". Yazarlar geçmiş zamanda yaşamışlardır, ölüdürler, onları şahsen tanıyan kimse kalmamıştır; aksi takdirde büyü bozulur. Beyefendiyi ikinci okuyuşum. İlk okuduğum kitabı Az'ı biraz erken okumuş olmalıyım ki Hakan Günday'a karşı bir ön yargı oluşturdu. Sık sık yaşarız bunu, önemli değil. Kalemi öyle kuvvetli ki oluşturduğu ön yargı bundan kaynaklıydı: çok etkilemesinden. Azil sayıklamalardan oluşan bir kitap gibiydi. Akşamdan beri okuyorum ve nasıl okudum, nasıl bitti, anlayamadım. Bu kadar kısa sürede dahi anladım. Üslubunun sertliğine ve bireysel karamsarlığına bakınca yazarın toplumla bir bağı yok, izlenimi kazandırsa da toplumsal her şeyle ilgileniyor. Yozlaşan değerleri yeriyor. Çok beğendim: Yaşattığı ikilemi, düşürdüğü çelişkiyi, verdiği duyguları; stresi, gerginliği, üzüntüyü, korkuyu... (Çiğdem)

Azil PDF indirme linki var mı?

Hakan Günday - Azil kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Azil PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hakan Günday Kimdir?

Hakan Günday (d. 29 Mayıs 1976) Türk yazar. 29 Mayıs 1976'da Rodos'ta doğdu. İlköğrenimini Brüksel'de tamamladı. Ankara Tevfik Fikret Lisesi'ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü'nde üniversite eğitimine başladı. Ertesi yıl Üniversite Libre de Bruxelles'in Siyasal Bilimler bölümüne geçti. Öğrenimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde devam etti.

İlk romanı "Kinyas ve Kayra"yı 2000 yılında o dönemde Om Yayınevi'nin editörü Nevzat Çelik'in desteği ile yayımladı.

Hakan Günday, eski milletvekillerinden Faik Günday'ın torunudur.

26 Kasım 2014 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen törende 2014 yılı Türk-Fransız Edebiyat Ödülünü almıştır.

5 Kasım 2015'te, Fransızcaya Encore adıyla çevrilen "Daha" romanıyla Fransa'nın saygın edebiyat ödüllerinden Prix Medicis "En İyi Yabancı Roman Ödülü'nü almıştır.

İlk oyunu olan Malafa, 17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gösterime girmiştir (2010).

Romanları

Kinyas ve Kayra (2000)

Zargana (2002)

Piç (2003)

Malafa (2005)

Azil (2007)

Ziyan (2009)

Az (2011)

Daha (2013)

Hakan Günday Kitapları - Eserleri

  • Kinyas ve Kayra
  • Az
  • Daha
  • Piç
  • Azil
  • Zargana
  • Ziyan
  • Malafa
  • Zamir
  • Kana Diz Kana

Hakan Günday Alıntıları - Sözleri

  • • “İnsanın gerçek özgürlüğü buydu: İstediği kadar ağlayabilmek. Belki bir de, istediği şeye ağlayabilmek…” (Daha)
  • Maalesef kurtuluş diye bir şey yok. Çünkü hiçbir son mutlu değildir. Çünkü son dediğin ölümdür. Ve hiçbir ölüm mutlu değildir. (Kana Diz Kana)
  • • “İnsanın, kendi gardiyanı olduğu bir hapishaneden kaçması çok zordu ! Ama elbet başaracaktım.” (Daha)
  • Onun tek silahı dilidir. Konuşarak öldürür. Konuşarak yaşatır. Konuşarak âşık eder. (Azil)
  • “Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur.” (Azil)
  • Kendisini anlayamamış her insanın boğazındaki kılçık yarasıyla yaşamak zorundaydı. Yaşadığı süre içinde, boğazı yarayla kaplanacak ve hiçbir zaman kendisini tanıyamamış olmanın acısını çekecekti. (Malafa)

  • Sonunda Tanrı sıkıntıdan patlamıştır.Buna da big bang denir. (Azil)
  • Başkası tarafından çizilmiş bir labirentte kendime ait bir çıkış yolu aradım. Bulup bulamadığımı bilmiyorum ve umrumda da değil. Çünkü yıllar önce hayalini kurduğum deney bulmakla değil, aramakla ilgiliydi. Yani deneyin sonucu deneyin kendisiydi. Denedim. (Kana Diz Kana)
  • Düşünce, insanın ölümsüz olan tek organıdır. (Malafa)
  • Dünyayı ben öldürmedim... Doğduğumda zaten ölüydü... (Zamir)
  • Gerçek hayatı ancak bir ölü kadar umursuyor. (Malafa)
  • Her meziyetin bir eziyeti vardır. (Malafa)
  • Peki kime satacağız bu deliliği? Tabii ki bir korkağa! Hangi korkak delirmek istemez ki! (Kana Diz Kana)

  • İnsanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler. Adil olmayan her ölüme üzülürler. İntihar adil değildir.. (Zargana)
  • Unutma ki zaman, gidecek yeri olmayanların evidir. (Azil)
  • "Ağla!" demişti. "İstediğin kadar ağla yavrum. Çünkü bir daha ağlamayacaksın." (Az)
  • Davranışa dönüşen düşünceler daima geçmişe aittir. (Azil)
  • İnsanın kullandığı İlk alet başka bir insandı... _ (Ziyan)
  • Sevdiğini söylediği zaman ona kim inanacak? Nerede ölecek? Bütün bunları yaptığı için ona kim teşekkür edecek? (Malafa)
  • Hayat, cinsel ilişkiyle bulaşan ölümcül bir hastalıktır. (Zargana)

Yorum Yaz