Baharda Yine Geliriz - Barış Bıçakçı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Baharda Yine Geliriz kimin eseri? Baharda Yine Geliriz kitabının yazarı kimdir? Baharda Yine Geliriz konusu ve anafikri nedir? Baharda Yine Geliriz kitabı ne anlatıyor? Baharda Yine Geliriz PDF indirme linki var mı? Baharda Yine Geliriz kitabının yazarı Barış Bıçakçı kimdir? İşte Baharda Yine Geliriz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Barış Bıçakçı
Editör: Murat Gültekingil
Tasarımcı: Suat Aysu
Yayın Evi: İletişim Yayınevi
İSBN: 9789750503931
Sayfa Sayısı: 108
Baharda Yine Geliriz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Bu berbat şehirde görüp görebileceğiniz en güzel şeyin terk edilmiş bir fabrikanın kara yıkıntısı olması saçma ya da gülünç mü? Değil! İnsana özgü bir yavaşlığı, sakarlığı hatırlatan tek şey bu yıkıntı çünkü. Şehirde otomobiller, yollar ve binalar, sonunda bütün sıcaklıkların evrenin ölgün sıcaklığıyla aynı olacağı bir geleceğe doğru son hızla gidiyor, uzanıyor, yükseliyor. Ama aralarında banka memuru sevgili dostum Tuğrul’un da bulunduğu sağlığına dikkat etmeyen, fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var ki, onlar gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esniyorlar." Şu gürültülü zamanda, gevezelikten ve ‘farfara’dan gına getirenlerin sığınacağı bir kuytu köşe, Barış Bıçakçı’nın anlatıları. Minimalizmin duru güzelliği var onun her kitabında. Baharda Yine Geliriz’de, de incelikli tablolar çiziyor Barış Bıçakçı. İnsan ilişkilerinden enstantaneler; ‘durumlara’, duygulara, akıldan esenlere, gönülden geçenlere dair ince fırçalar... Uçucu intibaların izini süren bir görme ve ‘bilme’ biçimi... "İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?"
Baharda Yine Geliriz Alıntıları - Sözleri
- Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz.
- İnsan iyilik yaparken hiç yorulmuyor biliyor musun!
- "Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz."
- Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum..
- İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
- "Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum" demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: "İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?"
- konuşmadan sadece gülümseyerek birbirlerine baktılar
- “Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,“ demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?“
- insan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir
- insan iyilik yaparken hiç yorulmuyor biliyor musun ..
- “Hayır!” dedi kadın olanca yumuşaklığıyla. “Ona değil sana söyledim… Ben… Yıllardır yalnızca seninle konuşuyorum.”
- farklı olduğumuzu düşünüyorduk,dağılıp giden diğerleri gibi olmadığımızı
- İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?
- Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.
- “Şehrimizdeki yoksulların tam sayısını bilmiyoruz. Ama çoklar.”
Baharda Yine Geliriz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kısa kısa hikayelerden oluşuyor. Hikayeler yarım bırakılmış sanki. Başı iyi, sonu olmayan hikayeler. "Şehir Rehberi" bölümleri iyi. Okurken hikayenin içine giriyorsunuz, orada kalakalıyorsunuz, başka hikayeye geçiyor.Bu beni sıktı. (CORAL301)
İnsanı insana en karanlıklarıyla anlatan Barış Bıçakçı: İlginç kitaplarla karşıma çıkan bir yazar. Şu ana kadar iki kitabını okudum ve bir de onun kitabından uyarlanan filmi (Bizim Büyük Çaresizliğimiz) izledim. Üzerinde durulası bir yanı olmuş olmalı ki okumaya devam etmek istiyorum. Bu kitabında da insana farklı duygular yaşatmayı başarıyor. Buyrunuz minik incelemem: Her hikaye başka bir hikayeyi barındırır içinde. Ya da tüm hikayeler birbirlerinden doğarlar. Biriyle karşılıklı oturmuşsunuz, ister bir kafede olsun ister bir meyhanede, işte o samimiyeti yakaladığınız insan size birsürü hikaye anlatıyor. Başından geçenler, komşusunun yaşadıkları, kuzeninin yaşadıkları belki.. Her hikayede bir şey dokunuyor insana. İyi, kötü bir his ki yüreğe gelip konuyor. Bazen teğet geçiyor. Bazen vurup kaçıyor. Bazen orada kalıyor. Okunmaya değer, iç ısıtan cinsten bir kitap. En sevdiğim öyküler: “İki kişi ölümden korkuyoruz” “Her şey gün gibi ortada” oldu. Ve tabii daha nice güzel öykü var. Öykülerden önce bir şehir rehberi bölümü oluyor, öykülere rehberlik eden. Okuyunuz efenim... Önce bu kitabını sonra kitap/herkes-herkesle-dostmus-gibi--7469 ‘yi (Feyza)
Yazarın kitap/sinek-isiriklarinin-muellifi--7466 kitabıni dün bitirdim. 166 sayfalik kitaptan 70ten fazla alıntı yaptım sanırım. Ayrıca yazarla tanışma kitabımdi Hemen ardından bunu okumak istedim. Birbirinden sonuçsuz kisacik minicik öykülerden oluşan bu kitap başta beni çok sasirtti. Bitti mi ne oldu, ileride tekrar devam edecek derken bir kaç öykü geçtikten sonra fark ettim ki, bitmiş... Diğerleri gibi... Sonunu yazarımız okuyucunun hayal gücüne bırakılan bu öyküler, tam kar yağarken pencere önünde(varsa şömine daha iyi olur), elinizde kahvenizle (benim tercihim bol tarçınlı salep) okunacak, insanın içini ısıtan cinsten ️ Ama O kısacık metinlerde bile öyküler öyle içine çekiyor ki bizi, pat diye bitince sudan çıkmış balığa dönüyorsunuz. Okuduğum diğer kitabıyla kıyas yapmayacağım. Anlatım tarzini, kelimeleri raks ettirişini sevdim. Yazarı okumaya devam edeceğim (Şeyma ÇAĞLAYAN)
Baharda Yine Geliriz PDF indirme linki var mı?
Barış Bıçakçı - Baharda Yine Geliriz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Baharda Yine Geliriz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Barış Bıçakçı Kimdir?
Barış Bıçakçı 1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekim 1997 tarihlerinde iki şiir kitabı yayımladı. İlk romanı Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) yılında İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. İletişim Yayınları'nca yayımlanan diğer kitapları: Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004)
Barış Bıçakçı Kitapları - Eserleri
- Bizim Büyük Çaresizliğimiz
- Aramızdaki En Kısa Mesafe
- Sinek Isırıklarının Müellifi
- Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
- Baharda Yine Geliriz
- Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
- Veciz Sözler
- Seyrek Yağmur
- Kurbağalara İnanıyorum
- Tarihi Kırıntılar
- Şiirler
- Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı
- Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
- Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Barış Bıçakçı Alıntıları - Sözleri
- "Her söz bir uçurum, onunsa kanatları çok küçük, kayalarsa keskin, her düşüş, bir ölüm." (Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı)
- Basit şeyler isteyince, basit şeylerden zevk almaya başlayınca, anlıyorum ki âşık olmuşum. (Bizim Büyük Çaresizliğimiz)
- "Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz." (Baharda Yine Geliriz)
- "Korku iyi bir harçtır." (Sinek Isırıklarının Müellifi)
- "Hayat alıştığım ve nefret ettiğim akışını kazandı tekrar." (Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra)
- “Yazarın ömrü kahramanlarının ömrü kadardır.” (Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme)
- Hep aynı şeyi mi yaşıyoruz, durmadan aynı şeyi? (Veciz Sözler)
- Hayat ne tuhaf! Bazı çatlakların içine insan davranışları sızıyor ve orada birikiyor. Sonra da kötü kokular yükseliyor hayatın çatlak yerlerinden, zayıf yerlerinden. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
- Bir felsefeci ölü bulunduğunda akla gelecek ilk şüpheli elbette kafasındaki fikirlerdi. (Aramızdaki En Kısa Mesafe)
- "Yere çakılana kadar kanatlarımın olduğuna inanacağım." Bu inanç yetiyordu ona. Zaten hayat da yere çakılana kadar yaşanan bir şeydi. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
- "Her gün o kadar çok acıya tanık oluyoruz ki, ben de artık asgari ahlak sahibi pek çok insan gibi, mutluluk rolü için dublör kullanıyorum." (Seyrek Yağmur)
- "Yaşlı ve cazibesini yitirmiş bir aktris olmaya karar verdim çünkü neysem o olarak kalamazdım.Kimse olduğu gibi kalamaz. Kendisine azıcık saygı duyan hiç kimse olduğu gibi kalamaz." (Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme)
- Hangi haberi okuduğumda normal hayatımı sürdürmeyi bırakacağım, diye düşündüm. Hangi haberi? (Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra)
- Hayatın içinde çok fazla insan, mekan ve zaman var. Bu çokluk "inanması zor" şeyleri de mümkün kılıyor. Düşünün, yerküre 4,6 milyar yıl yaşında. Bu kadar sürede her şey olur! Ama sanatın bu kadar süresi yok. Dolayısıyla hayatın devasa çemberi içinde dışarı taşmadan var olan bir şeyi sanatın "dar" çemberi içine aldığımızda ister istemez çemberi ihlal etme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Sanattaki bir şeyin inandırıcılığına hayattan kanıt bulmaya çalışmak bence nafile bir çaba. (Kurbağalara İnanıyorum)
- Çünkü zamanla her şeyi sever insan, çünkü bir gün öleceğini anlar. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
- ... çünkü hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil! Her şey hatırlandığı gibi. (Aramızdaki En Kısa Mesafe)
- Böyle şeyler heyecanlandırırdı onu, yani mağdur olmak. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
- "Yürüdüğüm bu yoldan benden önce sonbahar geçmiş, ardından da hiçbir mevsim gelmemiş." (Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı)
- "Kısa kollu mutsuzluk elbisesiyle annem, durmadan, kaybeden bir kahraman, bağışlamayan bir tanrı sizinle aramızda." (Şiirler)
- “Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,“ demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?“ (Baharda Yine Geliriz)