diorex
Dedas

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar - Latif Ruhşat Alpkan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kimin eseri? Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kitabının yazarı kimdir? Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar konusu ve anafikri nedir? Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kitabı ne anlatıyor? Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar PDF indirme linki var mı? Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kitabının yazarı Latif Ruhşat Alpkan kimdir? İşte Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 30.12.2022 13:00
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar - Latif Ruhşat Alpkan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Latif Ruhşat Alpkan

Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları

İSBN: 9786055134105

Sayfa Sayısı: 226

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İsa, beş-altı ay önce bizim serviste yatmıştı. Çok tatlı, manik bir hastamızdı. Bulaşıcı neşesiyle tüm servisin maskotuydu. Dünyaya mutluluğu getiren bir peygamber olduğunu, İsa Peygamber olduğunu söylerdi. Tedaviden sonra o aşırı neşesi kayboldu. Sıradan bir insandı artık. Peygamber İsayı vatandaş İsa yapınca taburcu ettik.

Dr. Lâtif Ruhşat Alpkan, Afife Jaleden Neyzen Tevfike, kendini Atatürkün oğlu ya da cumhurbaşkanı sanandan Madem öleceğiz, niçin doğuyoruz? gibi sorularla hayatın anlamını arayanlara kadar çok renkli bir insan topluluğunu karşımıza çıkarıyor. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesini bir bakıma ülkemizin vicdanı olarak ortaya koyuyor ve mizahi bir dille okurları halkça görmezden geldiğimiz arızalarımız üstünde düşünmeye yönlendiriyor. Hiç kimsenin yabancı, öteki olmadığını, gerçeklik algısını yitiren bir hastanın bize dair en derin gerçekleri dile getirebileceğini gösteriyor.

Alpkan, her zaman biz hekimiz, hâkim değil anlayışıyla hastalarına yaklaşan bir psikiyatrist. İnsan olmak ve kalmak için Bakırköyde yaşanan öykülerden uzak durmamamız gerektiğini bize anlatıyor.

Erkin Koray'ın meşhur şarkısının sözleri aslında kime ait? (Sabahleyin adım adım / Yolları hep aradım / Körolası çöpçüler / Aşkımı süpürmüşler)

Taburcu olmayı kafaya takan gerçek bir şair: Recep Güngör (Üsküdar gözümde tütüyor burcu burcu / Artık beni taburcu edin

taburcu)

Şah'ın subayının başına gelenler! (Don-gömlek ve elinde bir su bidonuyla buralarda dolaşırsan olacağı budur!)

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar Alıntıları - Sözleri

  • Zaman diye bir olgu var mıdır? Yoksa insanlar mı düzenlemişlerdir.
  • İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz.
  • Gerdirdim aklımı son noktasında çeksen kopacak sanki püf noktasında
  • Unutmak mümkün olsaydı İnan her şeyi unuturdum Hatta kendimi bile İşte o zaman buluruz Belki mutluluğu
  • Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni Doktor beni hala sanıyor şizofreni
  • Dünya benim için öyle dar, zor ve sorunlarla dolu ki, kendimi hiç rahatlamış hissedemiyorum ve içimde korku var.
  • sanki yaşadığı her şeye pişmandı.
  • "Mal ve mülk yalan Hayallerle oyalan Bu dünya yani dünya Yalan dünya, boş dünya"
  • İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz.
  • Kapının arkasında bir dünyanın varlığına inanıyordu. Pencereden uzak. Herkesi, her şeyi engelleyebiliyordu. Gözyaşlarını engelleyemiyordu.

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İyi ki okudum dediğim kitaplar arasına girdi. Kesinlikle edebi bir beklentiniz olmadan okuyun ilk önce bunu söylemek isterim. Lâtif beyle sohbet ediyormuş gibi, hastanenin tarihinden, çalışan doktorlara, hastalara kadar her şeyden biraz biraz anlatmış. Yer yer kahkaha attığım, yer yer ağladığım bir kitaptı. İnsanları yaftalamadan önce “onların yaşadığı hayatı ben yaşasaydım ne olurdu?” diye dönüp sorun kendinize. Halâ delirmediyseniz, belki de sorunlu olan sizsiniz, çünkü, DÜNYA HASSAS KALPLER İÇİN BİR CEHENNEM! (lallavanta)

merhaba; Hepimizin bir deli yanı vardır değil mi. Mesela kimimiz kendini doğan güneş sanar, kimi her şeye gülerek ciddi olamaz, kimimiz ise tüm gün aklımızda ki sorularımızla deliririz. Kitap çok da beklentimizi karşılamıyor haberiniz olsun. Yani hastaların çok da neler yaşadığını neler çektiğini derinden anlatmıyor. Bakırköy'de ki doktorlarımızı ve aslında onların üstündeki etkileri iğneden anlatıyor. Beni en çok etkileyen ve hoşuma gidense; hastalarımızın şiirleriydi. Ve bir vaka hastasının kafasında ki o sorular aslında hepimizin iç dünyasındaki sorulardı. Keşke cevabını da alabilseydik :).... Belki de cevapları alınamayan sorular olduğu için deliriyor insanlar. Buyurun birkaç sorularla sizi kendinize bırakıyorum. 1) Birisi gülse sanki benim durumuma gülüyormuş zannına kapılıyorum. 2) Madem öleceğiz, niçin doğuyoruz ? 3) Yaşlandığımız sürece niçin zamanın geçtiğinin farkına bilinçli olarak varamıyoruz.? 4) İnsan gerçekten düşünen bir hayvan mıdır ? 5) Vahiy denilen olay aslında kalben hissettiğimiz hadiseler ve hayatın çıplak gerçekleri midir ? 6) Yeni doğan bir bebek ıssız bir yere bırakılsa ( tehlikelerden ve açlıktan korunarak) ve diyelim ki, 40 veya 50 yaşına gelse ne gibi davranışları olur ? İnançlarının ne olmasını bekleriz ? 7) İnsanlar doğduklarında emeklediklerine göre, yürümek öğretilmiş bir davranıştır. Öğretilmeseydi yetişkin bir insan emeklemeye devam eder miydi? Aslında hepimiz için de, kendimizden bir parça buluyoruz her karakterin bir hareketinde... Belki de aslında hepimiz birer deliydik. Sadece kimimiz az, kimimiz orta, kimimiz çok ve kimileri tescilli .... (Tuğba aydın)

Bakırköy Akıl Hastanesi’nden Anılar: Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bahçesindeki Düşünen Adam heykelini bilmeyen pek yoktur belki de. Ama orijinali, usta Rodin’e ait olan bu heykelin bir benzerinin hastane bahçesine yerleştirilmesinin öyküsü pek bilinmez. 1953 yılında, hastane başhekimi bir dergide bu heykelin fotoğrafını görünce, “Aynısını başhekimlik binasının karşısına yaptıralım,” der ve hastanede tedavi gören heykeltıraş Kemal Künmat bu işle görevlendirilir. Tam heykel tamamlanmak üzereyken, Künmat, “Para vermezseniz işi bitirmem,” der ve Düşünen Adam’ın elini çenesinin altına koyduğu kolu yontmadan öylece bırakır. Böylece, heykelle uğraşan başka biri var mı diye yeni bir araştırmaya girişilir. “Ben büyük bir heykeltıraşım!” diye ortaya çıkanlar ise saymakla bitmez. Nihayet aylar sonra, hobi olarak resim ve heykelle ilgilenen bir hasta heykeli tamamlamayı başarır. Lâtif Ruhşat Alpkan, yıllarını bu hastanede geçirmiş bir doktor. “Bakırköy Akıl Hastanesi’nden Anılar” kitabında hastanenin geçmişini, bugününü, kendisinde iz bırakan olayları önceki kuşakların anılarına da yer vererek anlatıyor. İnsanın içini burkan, bazen de yüzünü güldüren anılar, bambaşka bir dünyanın kapısını aralıyor okurun önünde. Kitaptan bir alıntı: “Umudu olanın her şeyi var demektir.” (s.131) (Dr. Naz)

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar PDF indirme linki var mı?

Latif Ruhşat Alpkan - Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Latif Ruhşat Alpkan Kimdir?

1950 yılında Beşiktaş-Yıldız’da doğan Latif Ruhşat Alpkan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1976 Şubat’ında mezun oldu.

Psikiyatri ihtisasına, Mart 1983’te Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde başladı. Yaklaşık otuz yıl Klinik Şefi ve Başhekim Yardımcısı olarak aynı yerde çalıştı.

Edebi bir üslupla zenginleştirdiği anekdot-anı tarzındaki hikâye yazarlığı ilkgençlik yıllarına kadar uzanan Alpkan, otuz yıl görev yaptığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden 26 Kasım 2011’de emekli oldu.

2012 yılından beri Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanlığını yürüten Latif Ruhşat Alpkan, halen yazmaya devam ediyor.

Latif Ruhşat Alpkan Kitapları - Eserleri

  • Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
  • Bakırköy Öyküleri

Latif Ruhşat Alpkan Alıntıları - Sözleri

  • Gerdirdim aklımı son noktasında çeksen kopacak sanki püf noktasında (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • ‘’İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz.’’ (Bakırköy Öyküleri)
  • Zaman diye bir olgu var mıdır? Yoksa insanlar mı düzenlemişlerdir. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni Doktor beni sanıyor hala şizofreni Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden Kalbimi hoplatıyor Bakırköy’ün treni Ta uzaktan Marmara aşkla çekiyor beni Hayretle karşılarım beni deli göreni Taburcu olmak için kullanmalı dümeni Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni Doktor beni sanıyor hala şizofreni. (Bakırköy Öyküleri)
  • sanki yaşadığı her şeye pişmandı. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • "Mal ve mülk yalan Hayallerle oyalan Bu dünya yani dünya Yalan dünya, boş dünya" (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • Kapının arkasında bir dünyanın varlığına inanıyordu. Pencereden uzak. Herkesi, her şeyi engelleyebiliyordu. Gözyaşlarını engelleyemiyordu. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz, yetkililer hem ilgisiz hem bilgisiz. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • Unutmak mümkün olsaydı İnan her şeyi unuturdum Hatta kendimi bile İşte o zaman buluruz Belki mutluluğu (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni Doktor beni hala sanıyor şizofreni (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)
  • Dünya benim için öyle dar, zor ve sorunlarla dolu ki, kendimi hiç rahatlamış hissedemiyorum ve içimde korku var. (Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar)

Yorum Yaz