Bakkhalar - Euripides Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bakkhalar kimin eseri? Bakkhalar kitabının yazarı kimdir? Bakkhalar konusu ve anafikri nedir? Bakkhalar kitabı ne anlatıyor? Bakkhalar PDF indirme linki var mı? Bakkhalar kitabının yazarı Euripides kimdir? İşte Bakkhalar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Euripides
Çevirmen: Sabahattin Eyüboğlu
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9789944889575
Sayfa Sayısı: 74
Bakkhalar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Atina`nın yetiştirdiği üç büyük tragedya şairi arasında en fazla eseri günümüze ulaşan sanatçı olarak özel bir yeri vardır. Bu durum şenliklerde Aiskhylos ve Sophokles kadar birincilik ödülü kazanmamış olsa da halk arasında daha çok beğenilen bir şair olmasına bağlanır. Euripides`in oyun kahramanları insana özgü zayıflık ve kusurları taşırlar, yaşadıkları tragedyalar da bu kusurları ile vazgeçemedikleri tutkularından kaynaklanır. Ölümünden sonra oğlu tarafından sahneye konulan Bakkhalar şairin başyapıtı olarak kabul edilir. Bu eserde Tanrı Dionysos ile ona tapınmayı reddeden Thebai kralı Pentheus arasındaki çatışma konu edilmiştir.
Bakkhalar Alıntıları - Sözleri
- İhtiraslarımız bizi her gün parçalıyor ama kalbimiz bizi yeni bir bütünlüğe götürebilir.
- Bilgece bir söz uyuyakalır, aptalın kulağında.
- Çok geç kaldık. Haydi, tut elimi.
- Ne mutlu belaların üstesinden gelene.
- ... kadınlar, canyoldaşlarım, ben neredeysem siz de oradasınız.
- Kadınlar, üzüm suyunun coşup taştığı cümbüşlere karıştılar mı o cümbüşlerde artık din iman kalmaz.
- Ölümlülerle tanrılar arasında aile ya da aşk ilişkileri garip akrabalıklar yaratabiliyor. Kadmos ile Zeus birbirlerinin damadı, hem de kaynataları oluyor!
- Senin de ağzın iyi laf yapıyor, zeki olduğun belli ama sözlerinin içeriği hiç akıllıca değil.
- Sen insanların yüreğine yılgınlık salmışsın. Varacağın yolun sonu, pek korkulu olacak.
- DİONYSOS Bilge kimseler, kendilerini tutmayı bilir, bizim arzularımız dizginlenmiştir.
- kötü niyetlinin kötüdür sonu.
- Kişinin gücü küstahlıktan, güzel konuşmaktan ibaretse, o kötü bir yurttaştır, üstelik ebleh.
- ... gözetleyen, evde, yazıda yabanda? Defolup gitsin!
- İnsan sınırını aşan tutku tez tüketir ömrü, yitirir yaşam sevincini
Bakkhalar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bakkhalar, Yunan şarap tanrısı Dionysos'un takipçisi kadınlara verilen isimdir. Bir diğer adlarıysa maenad, sonraları "Manyak" dediğimiz kelimenin kökenini oluşturur. Zira Dionysos ayinlerinde içkiyle, dansla kendilerinden geçen bu kadınlar korkunç eylemlere imza atarlar. Şarabın tüm kötü yan etkilerinin vücut bulmuş hali olurlar. Bakkhalar oyunundaysa yeni tanrı Dionysos'un bu takipçilerinin büyük bir cinayeti ele alınır. Eğer Hristiyanlık tarihine aşinaysanız, Dionysos'un nasıl da bu dinin köşe taşı olduğunu, bu dinin Kutsal Ruh dediği kavramın aslında şarapla ilişkisini, ayrıca İsa ve Dionysos arasındaki benzerlikleri görüp şaşırabilirsiniz. Kültür tarihi açısından fevkalade bir eser. İnanılmaz coşkulu. Ayinler, insan kurban etme sahneleri vs. çok etkileyici. Euripides kesinlikle en sevdiğim antik Yunan oyun yazarı. (Cordelion)
Bakkhalar: Atina'lı tragedya şairi Euripides'in başyapıtı kabul edilen ve adını dinsel törenlere katılan kadınlardan alan eserde; şarap tanrısı Dionysos (Bakkhos) dinini yaymak için Anadolu'dan Yunanistan'a geldiğinde, Thebai kralı Pentheus'un ona inanıp tapınmadığı için aralarında yaşanan çekişme ve Dionysos'un aldığı vahşi intikam anlatılmış. İyi okumalar. (Murat Bayar)
The Bacchae (Βάκχαι), Euripides'in kendi elleriyle vasatlaştırdığı güzel bir eser: Dogmatik kafayı, kendi gibi düşünmeyeni katletmeyi, mantarı fazla kaçırmış çakma fantezi yazarlarının yarattığı çılgın akımları takip etmeyi eleştirme şansı varken Euripides; (belli ki ömrünün sonunda korkaklaşarak uhrevîleşecek ve) bu şansı tam tersine Tanrıya güvenini eserde göstererek kaybedecek. "İşte, inanmayan kâfirler ne yazık ki Tanrı'nın öfkesini hakettiler ve drama bitti." Pentheus'un -annesi tarafından bir aslan sanılarak öldürülmesi- trajedisi gibi enfes bir fikir de bu saçma sonuç kısmına kurban edilmiş. Adeta Euripides'i kötülemek isteyen biri, o öldükten sonra sahnelenen bu hikâyeyi gizlice bu yönde değiştirmiş gibi... Son olarak, anlamsız anafikrine rağmen, eserin içinden çekip çıkarılabilecek kadın ayinleri sahneleri ve Pentheus'un ölümü ile, eser, elini ovuşturarak köşede bekleyen biraz Alman biraz Fransız modern felsefecilere bol kalorili çerezini veriyor. Afiyet olsun. (Amo Rise)
Bakkhalar PDF indirme linki var mı?
Euripides - Bakkhalar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bakkhalar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Euripides Kimdir?
Euripides (Yunanca: Ευριπίδης) (MÖ 480 - MÖ 406), Eshilos ve Sofokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük trajedi şairidir. Düşünce adamı, Atina’lı oyun yazarlarının en büyüğü olan, insanları bekleyen gerçek ve zorlu sorunları ortaya koyarak insanları düşünmeye zorladı. Bernard Shaw gibi Euripides de insanları tedirgin etmiş ve kızdırmıştır. Kutsal değerlere saygısızlık ve kadın düşmanlığıyla suçlanmıştır. Ama yine de üstün şiirsellikle anlatılan düşünceleri dinlenmiştir. Vatanı olan Atina’yı terkedinceye kadar da bu taşlama ve lanetlemelerin ardı arkası kesilmemiştir. Fakat ölümünden sonra bütün tragedya yazarlarının en ünlüsü, en arananı olmuş ve o çağdan bu yana adı ölmez yazarlar arasında yer almıştır.
Euripides, M.Ö. 480 yılında Salamis’de doğdu. O tarihte Yunanlarla Pers İmparatorluğu arasında amansız savaşlar yaşanıyordu. Euripides’in anne ve babasına birçok kötü yakıştırma yapılmasına rağmen gerçekte, babası Apollon tapınağı ile ilgili bir görevin mirasçısı zengin bir soydan geliyordu. Kaynaklara göre annesi de soylu bir ailenin kızıydı. Evripides gençliğinde resim üzerine çalışmış ve sanatını sürdürme amacında olmasına rağmen yirmi beş yaşında, tragedya ve şiir yazmak için resmi bırakmıştır. İlk oyunu olan ”Pelias’ın Kızları”, MÖ 455 yılında sahneye konmuş ve Atina halkı o an gökyüzünden yeni bir yıldızın inmekte olduğunun farkına varmıştı. Bu yeni şairin tiyatronun tumturaklı ve ağdalı dilinden çok uzak yalın ve güçlü bir deyişi ve yeni fikirleri de beraberinde getirdiğini anlamıştı.
Euripides’in yenilikçi ve korkusuz bir yanı vardı. İlginç olayları anlatırken yeni teknik buluşlar kullanıyordu. En güçlü yönü de gerilim sahnelerindeki başarısı ve her sahnede üstün bir şiirsellik yaratmasıydı. MÖ 438'de Truva Savaşı'nda Akhilleus’un mızrağıyla yaralanan Telephus’un hikâyesini anlattığı oyunda geçen olaylar dizisi ve bunların sahneye uygulanışı Evripides’in gücünü ortaya koyar. Bu oyun, eski Yunan sahne geleneklerine indirdiği darbe nedeniyle de büyük önem taşır. Bir dilenci ilk defa sahici paçavralarla sahneye çıkmıştı. Bu o zamanki izleyici üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Oyunun sahneye konmasındaki gerçekçilik, Euripides’in en acımasız eleştirmeni ve Yunan tiyatrosunun en büyük komedi ustası Aristophanes’in saldırı nedenlerinin başında gelir.”Thesmosphoriazusae” adlı komedisinde Aristophanes, Yunan kadınlara, oyunlarında kadın kişilerini sevimsiz gösterdiğinden ötürü Euripides’den intikam almak üzere komplo hazırlatır.
Fakat Euripides’in kadınları, tutkularına kapılsalar da, hiçbir zaman sevimsiz değillerdir. Sadece idealleştirilmelerinin yanında yaşayan birer insan oldukları gerçeğini vurgularlar. Euripides ayrıca geçmişin ulu tanrılarının, nasıl yeri geldiğinde hiç de tanrısal olmayan hilelere başvurduklarını açık seçik sahnede ortaya koydu. Bu, çoğu kimsenin tanrılara hakaret olarak algıladığı bir bakış açısıydı.
Euripides bir demokrattı, fakat demagoglardan ,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve kaygısız önderlerden nefret ederdi. ”Yakaranlar” ve ”Truvalı Kadınlar” adlı oyunlarında Sparta ile süregelen savaşın iç karartan izleri görülür. Bu ünlü tragedya yazarının hayatı üzerine söylenebilecek çok az şey olmasına rağmen, Salamis’deki topraklarında yaşadı ve şiirlerini denize bakan bir mağarada yazardı. Mümkün olduğu kadar topluma az karışan, ağırbaşlı ve somurtkan bir adamdı. İnsanlardan uzak seçtiği bu yalnız yaşam, onun tanrılardan nefret eden, toplumla ilişkilerini kesmiş, huysuz, hırçın ve kuşkucu bir kişi olarak tanınmasına yol açmıştır.
Euripides bir Atina vatandaşı olarak kendini toplum hayatından büsbütün ayrı tutmamıştır. Orduda görev almış, Magnesia konsüllüğü yapmış ve devlete parasal yardımlarda bulunmuştur. MÖ 408 yılında tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle komedi yazarlarının ve halkın saldırılarına maruz kalarak Atina’yı terk etmiş Makedonya kralı Archelaus’a sığınmıştır. Kral tarafından çok iyi karşılanmış ve ölmeden önceki bu on sekiz ayını huzur ve barış içinde yaşamıştır. Ölüm nedeni çelişkilidir , kimi söylentilere göre saraydaki kıskanç kişiler tarafından av köpeklerine parçalatılmıştır. ”Bacchae” adlı oyunu ölümden sonra sahnelenmiş ve ödül almıştır.
Euripides’in kendi izinden giden üç oyun yazarı oğlu ölümünden sonra babalarının oyunlarını sahnelemişlerdir. Euripides’in 80-90 tragedyası olduğu bilinmesine rağmen günümüze yalnız 18 tanesi erişebilmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Euripides
Euripides Kitapları - Eserleri
- Medea
- Bakkhalar
- Yakarıcılar
- Resos
- Kyklops
- Andromakhe
- İphigenia Aulis’te
- İphigenia Tauris’te
- Herakles
- Troyalı Kadınlar
- Orestes
- Elektra
- Alkestis - Medeia - Elektra
- Alkestis
- Hippolütos
- Helena
- Hekabe
- İon
- Medea and Other Plays
- The Children of Herakles
- The Phoenician Women
Euripides Alıntıları - Sözleri
- eğer hak, haksızlığın önünde eğilirse, tanrılara inanan kalmazdı. (Elektra)
- git ve anlat onlara, kadınları öldürmek marifet değildir. (Hekabe)
- KORO Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yansına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor (Elektra)
- Yazıklar olsun bana. Nereye "benim yerim" diyorum ki. (Troyalı Kadınlar)
- Ama toprağa girdiğinde bir beden, Neye yarar onu kutsamak? -Parıltıyla gömülse de. Yattığı yer yine toprak. (Andromakhe)
- Hiçbir şey hayat kadar kıymetli değildir; senden rica edeceğim şey hayatımın yerini tutamaz. (Alkestis - Medeia - Elektra)
- Bazen susmak konuşmaktan iyidir, bazen de konuşmak sessizliğe tercih edilir. (Orestes)
- Benim ıstırabıma yeni ıstıraplar ekleme. Çünkü Zaten yeterinden fazla sıkıntı ve üzüntü içindeyim! (Alkestis)
- Derler ki tanrıların başa sardığı hiçbir kötülük, hiçbir bela ve hiçbir dert yokmuş insan doğasının katlanamayacağı. (Orestes)
- Akıllı davranıp kimseye güvenmeyeceksin, En faydalısı bu, bugüne bugün! (Helena)
- (..) Aşağılık kazançlar peşinde koşanlar felaketlerle cezalandırılır. (Kyklops)
- Hiçbir inanç, hiçbir umut kalmadı ki bizden geriye, Bir an için bile yaşama gücü versindi bize. (Hekabe)
- “İyiler daima azdır.” (Resos)
- Ah ne kadar uzağım Bana sundukları o güzel hayallerden. (Andromakhe)
- ODYSSEUS Ne diyorsun ? İnsan eti mi yiyorlar ? SİLENOS Buraya kimler ayak bastıysa hepsini kesip yediler. (Kyklops)
- Yaşamın rengi kısadır. Bunu da kederlerle değil, olabildiğince mutlu sürmek gerekir. (Yakarıcılar)
- Kurtuldunuz işte dertlerinizden, Refah içinde olacak geleceğiniz. (İon)
- Orada uzakta mutluydu, ama kendi evinde.. (Elektra)
- Kader insanı beklemediği yerlere sürükler. (İphigenia Tauris’te)
- Bilgelik açık konuşmadadır, imalarda değil! (Orestes)