Başı Sınuklar İçin Kılavuz - Kemal Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Başı Sınuklar İçin Kılavuz kimin eseri? Başı Sınuklar İçin Kılavuz kitabının yazarı kimdir? Başı Sınuklar İçin Kılavuz konusu ve anafikri nedir? Başı Sınuklar İçin Kılavuz kitabı ne anlatıyor? Başı Sınuklar İçin Kılavuz kitabının yazarı Kemal Sayar kimdir? İşte Başı Sınuklar İçin Kılavuz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kemal Sayar
Yayın Evi: Kapı Yayınları
İSBN: 9786057838032
Sayfa Sayısı: 288
Başı Sınuklar İçin Kılavuz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Dünyaya düşmekle başı yarılanlar ve kalbi kırılanlar için bu kitap. Kalbin ışığını söndürmemek için bir kılavuz. Samimiyet ve ihtimamın olduğu yerde kalp kırıklığı vardır, bize insan olduğumuzu hatırlatır. Ne umdun, ne buldun, neyi kaybettin? Sevdiğimizden inciniriz... Bir şeyler daha güzel olsun diye düş kurduğumuz için dünya bizi yaralar.
İnsan neden okur? Bir dizeye yahut bir cümleye tesadüf edersiniz, dersiniz ki ‘İşte bu tam da benim yaşadığım ama adını koyamadığım o duyguyu anlatıyor!’ Yalnızlığınız bir anlığına uçar gider. Başka ruhlarla aranızda bir akrabalık bulursunuz. Çoğalır ve iyileşirsiniz. Başı Sınuklar İçin Kılavuz, birlikte iyileşme arzusuyla kaleme alınmış denemelerden oluşuyor. Her yazı, hem kendi ruhuma hem de başka yaralı ruhlara yazdığım birer mektup.”
İyiler yalnız değildir, birlikte iyileşelim.
Başı Sınuklar İçin Kılavuz Alıntıları - Sözleri
- "Sonra derler ki bir gurbet daha var, adı duygusal yalnızlık. Kendi duygularimdan çok uzaklara gittiğimde olur. Seviniyor muyum, üzülüyor muyum, âşık mıyım, bir derdim mi var, hiç bilmiyorum. İnsan kendinin gurbetine çıktığında, işte orası en koyu yalnızlıktır. Kalbimi okumayı unutursam eğer, bir el bana değsin ve harfleri yüzüme tutsun isterim. Hecelemeyi yeni söken bir çocukmuşum gibi, otursun biri yanımda ve bana okumayı öğretsin."
- İnsan Allah'a bağımlı. Sevgi ve dikkatle tefekkür ettiğinde açılır o derdin kapısı sana, çiçekler o zaman kokar, gökyüzü o zaman içine dolar. İşte o zaman, nereye gidersen seni aşk taşır oraya.
- Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayır çimenin tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Yarışmanı, birilerini arkada bırakmanı, ipi önce göğüslemeni bekliyorlar. Hep daha hızlı koşmanı istiyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: Koşma, düşersin!
- “Benden dışarıya yayılan bir ışık var, varlık âlemine ve kâinata benim de mütevazı bir katkım var," dedirtecek bir anlayışa sahip olmak gerekir. Senin içinde olmanla dünya ne kazanıyor, nasıl değişiyor? Tıpkı parmak izin gibi biricik hangi var oluşu katıyorsun dünyaya?
- Sevgisizliğin açtığı narin yaralar pek zor kapanır.
- Kötü beslenme sadece gıdayla olmuyor. Zihnimizi çöple dolduran ve dikkatimizi derin/güzel olandan alıkoyan her “çabuk" mesaj, her e-posta veya gönderi de bizi kötü besliyor. Beynimize yedirdiğimiz şeylere dikkat. Malumat diyetine ihtiyacımız var. Gözü ve gönlü malayaniden sakınacağımız bir diyete. Yüce olan derindir ve güzel kendisini hemen ele vermez.
- Geçen yıl tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencilerime ders anlatıyordum, bahis depresyondu. Sınıfta Avrupa ülkelerinden gelen öğrencilerimiz de oluyor, nitekim onlardan bir tanesi İtalyan'dı ve kendisine İtalyan şair Leopardi'yi sordum. Duymamıştı ama internet üzerinden bulacağı bir şiirini bize kendi dilinde okuması ricamı da kırmadı. Öğrencilerimle birlikte lisanın müziğini hissetmek istemiştim. Sonra, sınıfa döndüm ve "Her biriniz, tek tek sevdiği bir şairden bir dize okusun lütfen," dedim. Kimi seviyor ve kimi aklınızda tutuyorsanız ondan bir dize. Şaşkınlık uyandırıcı bir durum ama yaklaşık elli kişilik sınıfta çıt yoktu. Bu kadar öğrencinin içinden bir dize okuyabilen çıkmadı. Bu gençler uzun saatler boyunca masa başında dirsek çürütüp yüksek puanlar alarak bu fakülteye geliyorlar. Üç yıl sonra doktor olarak mezun olacaklar ve bir dizeyi akıllarında tutamadıkları gibi, görünen o ki kendi alanları dışında pek az okuyorlar. Bana sorsanız tıp fakültelerinin ilk sene tedrisatı içine, edebiyat, şiir, felsefe, antropoloji ve sinema dersleri koyarım. İnsan ıstırabını tanımayan kişi, hekim değil musluk tamircisi olur.
- Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları.
- Hani balık suyun farkında değildir ya, mütevazı insan da erdemle ışıldayan kalbiyle uzaktan hemen seçilir ama kendi kendisini görmez.
- Sevmeyi bilirsek içimizde bir sevinç filizlenir. Hayat, umut ettiğimizde bize yeni yollar açar.
- Dost dediğimiz kişi zorluklarımızı, gölgede kalmış yanlarımızı bilir ve zaferlerimizden çok yenilgilerimize yoldaştır. Yere düşerken elimizi tutsun diye bakındığımız o kişi.
- İnsan neden okur? bir dizeye yahut bir cümleye tesadüf edersiniz, dersiniz ki “İşte bu tam da benim yaşadığım ama adını koyamadığım o duyguyu anlatıyor!” Yalnızlığınız bir anlığına uçar gider. Başka ruhlarla aranızda bir akrabalık bulursunuz. Çoğalır ve iyileşirsiniz.
- Hayat ile ölüm arasında bir kesinti yoktur, ikisinin de görevi akıp birbirine karışmaktan ibarettir.
- Aldığın her nefesin farkında ol; ömür iki nefes arasında madem, her nefes arası bir ömürdür, yaşadığının hakkını ver. Şükret, hamd et, sabret.
Başı Sınuklar İçin Kılavuz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Herkese keyifli okumalar. Kemal Sayar, benim düşüncelerine çok önem verdiğim bir psikiyatrist,şair ve yazar. Daha önce 'Yavaşla' kitabını okumuştum. Bu kitabı da modern insanın sorunlarını ve bunlarla nasıl baş etmemiz gerektiğini anlatan Fuzuli'nin bir beyiti ile adını koyduğu deneme kitabı. Uzun bir yol yürürsünüz ve dinlenip,oturmak için bir yer ararsınız ya Kemal Sayar'ın kitapları benim için dinlenmek için oturduğum o yer işte. Okurken huzurlu hissettiren, dünya telaşından ve kafamdaki bütün sorulara cevap buluyorum okurken. Bazen bende yaşça büyük biriyle sohbet ederken buluyorum kendimi, bazen bir psikiyatristle muhabbet ediyorum bazense bir bilim insanıyla konuşuyorum. Denemelerin konusu; umut etmek, kalp kırıklığı, aile, hayat, hız gibi konular. Altını çizdiğim her alıntı kendime bir not. Kendisini bilmek isteyen, hayatın amacını aramak isteyen herkese öneririm. en çok da yolda olanlara... (Tuba)
Eserde kendimi buldum. İnsanları buldum.Anladım.Hissettim:hissetmiştim. Kemal Sayar'ı neden okumayı geciktirdiğimi düşündüm ama ardından uygun vaktin bu olduğu bilincinde olduğumu kendime hatırlattım. Bir anda kendimi muhabbet içinde bulduğum,sekinet ve huzur dolduğum bir eserdi. Eserde her an kendinizi yahut size çok uzak olmayan insanları bulabilirsiniz. Öyle didaktik bir üslûbu yok. Suyun akması ve yolunu bulması gibi yormuyor usandırmıyor. Akıcılıkta kayboluyorsunuz. "Yaşamak yorulmaktır ve bunun için de güzeldir.Hepimiz hikaye eden varlıklarız,geriye bizden bir hikaye kalsın istiyoruz,bu hikayenin olması için de ağrı ve istiraba göğüs gereceğiz."Gereceğiz değil mi? (Şehriban Dudu Selçuk)
Kitabın Yazarı Kemal Sayar Kimdir?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Kemal Sayar, uzmanlığını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ana bilim dalında tamamlamıştır. Daha sonra sıra ile Vakıf Gureba Eğitim Hastanesi'nde ve Çorlu Asker Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışmıştır. 28 Kasım 2000'de psikiyatri doçenti unvanı almıştır. 2000-2004 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Psikiyatri AD Öğretim Üyesi olmuştur. 2002 yılında McGill Üniversitesi'nde Tübitak araştırmacısı olarak ziyaretçi profesör unvanıyla bulunmuş ve transkültürel psikiyatri ve psikosomatik tıp alanında araştırmalar yapmıştır. Daha sonra Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde dört yıla yakın bir süre başhekim yardımcısı ve 13. Psikiyatri Kliniği Şefi , dört aylık bir süre de (vekil) başhekim olarak çalışmıştır. 2008 yılında profesör olarak Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlamış ve üç yıl sonra Marmara Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalına geçmiştir. Halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı başkanıdır. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmış, Açık Radyo'da ve daha sonra Star televizyonunda "Ruhun Labirentleri" isimli bir programı hazırlamış ve sunmuştur.TRT'de İnsanlık Hali adlı programı bir yıl yapmıştır. Yirminin üzerinde kitabı olan Sayar, edebiyatla da yakından ilgilenmektedir.
Kemal Sayar Kitapları - Eserleri
- Sufi Psikolojisi
- Ruh Hali
- Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez
- Hayat Teselli Bulmaktır
- Her Şeyin Bir Anlamı Var
- Özgürlüğün Baş Dönmesi
- Yavaşla
- Ruhun Labirentleri
- Hüzün Hastalığı
- Kalbin Direnişi
- Terapi
- Olmak Cesareti
- Otoyol Uykusu
- Merhamet
- Kendine İyi Bak
- Kültür ve Ruh Sağlığı
- Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza
- Koruyucu Psikoloji
- Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı
- Beni Sessiz de Sevebilir misin?
- Merhamet Devrimi
- Kayıp Arkadaş
- Psikolojiye Giriş
- Sanal Aşk
- Bütün Şiirleri
- Ölümden Önce Bir Hayat Vardır
- Ruh Hastalığını Anlamak
- Ricat
- Psikiyatri ve Kültür
- İki Güneş Arasında
- Hızır ve Roza
- Bir Bilim Olarak Psikiyatri
- Antipsikiyatri
- Karanlıkta Görmek
- İnsan Halleri
- Başı Sınuklar İçin Kılavuz
- Dünyaya Geldim Gitmeye
- Ağ
- Aile Olmak
- Aşk ile Anı Seyretmek
- Ruhun Derin Yaraları
- Dijital Çocuk
- Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem
- Aleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik
- Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
- Melekleri Ürkütmek
Kemal Sayar Alıntıları - Sözleri
- Belki de yeryüzünde hiçbir eş, sahip olduğu ilmi, Hz Peygamberin Hz Aişe ile paylaştığı kadar eşiyle paylaşmamıştır. Hiçbir eş de eşinden ilim almak için Hz Aişe kadar çaba göstetmemiştir. (Aile Olmak)
- Hayatın trajedisi ölmek değil, yaşarken içimizde ölmesine izin verdiklerimizdir. ... ~... (Ölümden Önce Bir Hayat Vardır)
- Eve geldiğinizde doğrudan odanıza gider, dertsizlik maskenizi takarsınız. (Koruyucu Psikoloji)
- Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl (Aşk ile Anı Seyretmek)
- Müsaade ederseniz hayatımın bu bölümünde ağlayacağım. (Otoyol Uykusu)
- Kendimizi özel hissettiğimizde, kendimize dair farkındalığımız azalıyor. Çok da uzağa gitmemize gerek yok. Yiyip içtiklerini sosyal medyada paylaşanlar, başka insanları kızdırabileceklerini çoğu zaman fark etmiyorlar bile. Sosyal paylaşım siteleri kıskançlık ve özenme için elverişli bir platform oluşturuyor. 2013’te Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, kişinin son zamanlarda kıskançlık hissettiği durumların yüzde 20’sinin Facebook yüzünden olduğu ortaya çıkmış. Bu kıskançlıkların çoğu diğer kişinin görüntüsü, yaptığı tatiller ve sahip olduğu sosyal hayattan kaynaklanıyor… Nihayetinde kıskançlık. hayattan alınan keyif ve tatmin duygusunu azaltıyor (Ağ)
- Kişiler ahlaki tutarlılığı önceleyen bireyler olmaktan çıkarak başkaları tarafından beğenilmeyi önceleyen bireylere dönüşür ahlaki olarak doğru olanı yapmak yerine başkalarını cezb ederek onların beğenisini kazanmak hayatın temel amacı olur (Kültür ve Ruh Sağlığı)
- Senden geriye, senin güzelliğine, doğruluk ve iyiliğine tanıklık eden sözler kaldı. Zaten bir söz, iyiliğe tanıklık etmiyorsa neye yarar ki? Senden sonra üstümüze çok yağmurlar yağdı, olmadık zamanlarda bir üşüme tuttu bizi ve dedik ki “Biraz yağmur kimseyi incitmez”. (Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza)
- Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. (İki Güneş Arasında)
- Diğer insanlara yakın olmanın zarar görmek anlamına geldiği bir ortamda benmerkezci anlayış gittikçe yükselir. (Terapi)
- Soru sormaktan kaçınmak verilebilecek cevapların en kötüsüdür (Bir Bilim Olarak Psikiyatri)
- Saygının sadece kelimelerle değil, aynı zamanda vücut diliyle de ilgili olduğunu gösterin. (Koruyucu Psikoloji)
- Gözlerimin önce ışığa alışması gerek. Riyakarlığa, tepemizde dolaşıp da yağmayan bulutlara. (Ricat)
- Tek sırrı şu ki hayatın İnsan Tanrı'yı özler (Ricat)
- Öz anne babasını huzurevine gönderip, evde kedi köpek besleyen insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz NFK (Aile Olmak)
- Bir yarayı, bir incinmeyi veya gönül kırıklığını geride bırakmak ve hızla oradan uzaklaşmak isteriz. (Karanlıkta Görmek)
- Günümüz insanı, internet öncesi zamanların ortalama insanının kuracağı ilişkilerin kat kat fazlasına sahip. Yine de bir türlü aradığını bulamıyor. İlişkiler hızlı başlayıp hızlı bitiyor. Sanal ilişkilerin çekiciliği belki en çok da buradan temelleniyor. Elde etme ve vazgeçme kolaylığından... İlişki kurmak ve bozmak artık çok kolay. (Sanal Aşk)
- "Allah'ın halifesi olan insan, Allah'ın zât, sıfat ve fiillerinin en mükemmel şekliyle tecelli ettiği varlıktır. O, Allah ile âlem arasında, zâhir ile bâtın arasındadır (berzah). O bütün ilahi kemal manaları kendisinde gerçekleştiren kişidir. Âlem bir ayna gibidir; insan-ı kâmil bu aynanın cilasıdır." (Sufi Psikolojisi)
- Derin bir yasın tetiklediği öfkeden korkmak gerekir. (Merhamet)
- “Ancak beni işitecek bir insanın varlığıyla sohbet mümkün olur.” (Hayat Teselli Bulmaktır)
Editör: Nasrettin Güneş