diorex
Dedas

Başörtü Risalesi - Dücane Cündioğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Başörtü Risalesi kimin eseri? Başörtü Risalesi kitabının yazarı kimdir? Başörtü Risalesi konusu ve anafikri nedir? Başörtü Risalesi kitabı ne anlatıyor? Başörtü Risalesi PDF indirme linki var mı? Başörtü Risalesi kitabının yazarı Dücane Cündioğlu kimdir? İşte Başörtü Risalesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 09.04.2022 18:00
Başörtü Risalesi - Dücane Cündioğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Dücane Cündioğlu

Yayın Evi: Kitabevi

İSBN: 0000000003468

Sayfa Sayısı: 150

Başörtü Risalesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sorun işte buradadır! Sıfatları, ünvanları ne olursa olsun bu tür aydınlar, modern hayatın onları konumlandırdığı yere ve koşullara alışmış olduklarından vaziyet alışlarını Kur'an'dan hareketle değil, içinde bulundukları, alıştıkları hayat tarzından hareketle belirlemektedirler. Bu zaaftan dolayı da Kur'an'ın, modern yaşama biçimine uygun gelmeyen, onunla uyuşmayan, modern zihniyetle ve bu zihniyetin kaynaklık ettiği yaşantıyla çatışan ayetlerini ya görmezlikten gelmekte ya da te'vil cihetine gitmektedirler.

Başörtü Risalesi Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlığın Kur'an-ı Kerim’in rehberliğine her dönemden daha çok muhtaç olduğu bir dönemde yaşamaktayız ve müslümanların, bu Kitab’ı rehber edindiklerini söyleyenlerin üzerindeki yük de yine her zamankinden daha ağır...”
  • Kur'an, haksızlığı, hırsızlığı, zulmü, katli, içkiyi, zinayı, faizi, açılıp saçılmayı yasaklar; bu yasakları çiğneyenleri sadece ilâhi cezayla değil, dünyevî cezayla da tehdid eder. Bu yasakları çiğneyenlerin Şeytan'ın adımlarını takip ettiklerini, Şeytan'ın adımlarını takip edenlerin ise ne dünyada ne de ahrette felah bulacaklarını bildirir.”
  • Modernler, taassub takmışlar adına kararlılığın, direncin ve dahi ayak diremenin... Varsın böyle desinler, ne çıkar?! Biz ki hakikatiz, hakikatin ta kendisiyiz, o halde onların hatırı için hurafelerimizin zerresini bile feda etmeyiz. Çünkü tepeden tırnağa âşığız biz!
  • Kur’an barıştan, özgürlükten rahatsız olmaz! Ne var ki Allah’ın emirlerinin yerine getirilmediği, nehiylerinin çiğnendiği toplumların özgür değil, köle olduklarını, binaenaleyh insanların ilahi emirlere uydukları takdirde özgürlüklerine kavuşacaklarını, bundan kaçındıkları takdirde ise köleliğe düçar kalacaklarını söyler.
  • Kur'an'ın bir emri, Kur'an'a rağmen tatbik edilmiyor, hatta bununla da kalmayıp o mümtaz Kelâm'ın şu ya da bu hususu emretmediği, emrettiyse bile bağlayıcı olmadığı söyleniyorsa, Kur'an sayfaları açılsa ne olurdu, açılmasa ne olurdu? Kur'an'a ittiba edilmedikten sonra, Kur'an'ın el üstünde, baş üstünde tutulmasının ne anlamı vardı?
  • Bugün de kimileri başörtüsünü ya da çarşafı, çağdaşlığa mâni addetmekte, örtünmeyi gericiliğin, buna karşın açılıp saçılmayı çağdaşlığın esbab-ı mucibesi saymakta ve bu nedenle kadınların kapanmasını emreden Kur'an'ın sayfalarının da kapanmasını arzu etmektedirler.
  • Mahzun olmamalı, gevşememeli, eğer mü'min isek izzet ve şerefin mü'minlere ait bulunduğunu asla ve kat'â unutmamalıyız.
  • "Öyle oldu ki sonunda gaflet ile samimiyeti, gayret ile ihaneti birbirinden ayıramaz hale geldik."
  • "Niçin, Rabbimiz bize uymamız gereken emirleri, kaçınmamız gereken yasakları bildirmişken, onları saklayalım? O'na ve Kitabı'nı iman etmiş kimseler olarak, niçin O'nun buyruklarını insanlara tebliğ etmekten kaçınalım? Niçin, O'nun dininin söylediklerini söylediğimiz için kınanmaktan korkacağız? Niçin, O'nun yasaklarını, O'nun ayetlerini eğip bükmeden insanlara aktarmaktan çekineceğiz?"
  • korkarım ki kâ'be'ye varamayacaksın ey a'rabî! tuttuğun yol türkistan'a giden yoldur. (bu beyit bir amaca varmak için yanlış yöntem ve yol seçenler için söylenir.)
  • Değil müslüman kadınlar, cahiliyye kadınları dahi göğüslerini, emzirme uzuvlarını (tam karşılığını kullanmak istemiyorum) açmazlardı. O dönem kadınları (hepsi değil, bir kısmı) zaten var olan örtülerini ya arkadan öne doğru -başlarını da örtecek şekilde- salarlar ve boyunlarını, gerdanlarını (gerdanlık yerlerini, gerdanlıklarını) açıkta bırakırlardı ya da örtülerini enselerine doğru bırakır veya bağlarlar ve böylelikle boyunları, gerdanları (gerdanlıkları) yine açıkta kalırdı. Binaenaleyh vakıayı, sanki apışaraları ya da göğüsleri (emzirme uzuvları) açıkta dolaşan kadınlardan oluşan bir hitab çevresi varmış da ayet onlara örtünmelerini emrediyormuş gibi ele almak kesinlikle doğru değildir; bilakis bu kadınlar örtülü, başörtülü idiler ve fakat bazıları ziynetlerini gösterecek şekilde (gerden-küşâ denilebilecek bir biçimde) örtündüklerinden, ayet-i kerime, ilk hitab çevresinde yer alan bu tür kadınlara, bu bölgelerini de örtmelerini emretmektedir.
  • “Oysa Peygamber Efendimiz bize, “kıyamet anında elinde bir fidanı olanın, o fidanı dikmeye çalışması gerektiğini” tavsiye ediyor. Kıyamet koptuğu halde eldeki fidanı dikmeye çalışmak... Yani ümitsiz olmamak, kıyamet anında bile ümidimizi kaybetmeyip birşeyler yapmaya çalışmak...”
  • Tıpkı İmam Gazâlî’nin dediği gibi; "Değirmenin gürültüsünü işitiyoruz ama ortada un göremiyoruz."

Başörtü Risalesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yaradan biz kullarına İlk emri "İkra" oku oluyo Allah, "ikra bismi Rabbik ellezi halak" diyor. Yani sadece Rabbinin adıyla oku değil. Yaratan Rabbinin adıyla oku (Alak süresi 15 ayet) .. Rab ve yaratma arasındaki ilişki nedir? İmam el-Alusi, Ruhu’l Meani adlı kitabında diyor ki; Allah, hâkimiyetini yaratma eylemine bağladı, çünkü diğer bütün eylemlerine kıyasla O’nun hâkimiyetini kuran eylemi bu. ‘Onu ben yarattım. Üstünde bütün haklara sahibim.’ Allah "yaratan Rabbinin adıyla oku" diyor. Yaratan kelimesi, O’nun senin üzerinde her türlü hakka sahip olduğunu gösteriyor. Bir programda Dücane Cündioğlu "Ben söyleyeceğim bir şeyi muhatabımın seviyesine göre belirlemem kendi seviyeme göre belirlerim. Yoksa vermek istediklerimi veremem" der. Aynen öyle de Onu anlamak için felsefi bir birikime sahip olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Yoksa Anlaşılması çok zordur.ama okuyunca anlıyor insan Herseyıç Okuyalım Okutalım (Hande gunkut)

Kitabın akıı uslübu ile birlikte Yeni Şafak'ta yazdığı dönemden belli makalelerin oluşu da çok keyif verici... Kitabın baskısı yok. Ben inat edince buldum. Ümit ederim ki inat ederek bulup okursunuz... (agâh ol !...)

Başörtü Risalesi PDF indirme linki var mı?

Dücane Cündioğlu - Başörtü Risalesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Başörtü Risalesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dücane Cündioğlu Kimdir?

1962 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdu. 2 Nisan 1980 tarihinde başladığı yazı hayatına çeşitli dergi ve gazetelerde makaleler yazarak devam etti. 1981 yılında Kur’an ilimlerini temel uğraş alanı olarak seçti. Yorumbilim'in (İlm-i Tefsir) yanı sıra uzun yıllar Tarih, Dilbilim (İlm-i Belâğat), Düşüncebilim (İlm-i Mantık) ve Felsefe dersleri verdi. Şubat 1998’ten 2011'e kadar Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 5 Şubat 2011 tarihinde 'Son Günah' adlı son yazısı ile gazetedeki yazılarına son verdi. 1993 yılında Elmalılı Hamdi Yazır’ın 'Hak Dini Kur’an Dili: Kur’ân ve Meâlini' hazırlayıp notlandırdı.

Dücane Cündioğlu Kitapları - Eserleri

  • Hz. İnsan
  • Göz İzi
  • Ölümün Dört Rengi
  • Cenab-ı Aşk
  • Motto
  • Düşünce Düşlenir
  • Daire'ye Dair
  • Hakikat ve Hurafe
  • Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı
  • Sanat ve Felsefe
  • Sinema ve Felsefe
  • Mimarlık ve Felsefe
  • Akif'e Dair
  • Söz'ün Özü
  • Keşf-i Kadim
  • Anlamın Buharlaşması Ve Kur'an
  • Felsefenin Türkçesi
  • Anlam'ın Tarihi
  • Kur'an Çevirilerinin Dünyası
  • Bir Mabed Bekçisi
  • Arasokakların Tarihi
  • Philo Sophia Loren
  • Bir Mabed Savaşçısı
  • Başörtü Risalesi
  • Bir Kur'an Şairi
  • Bir Mabed İşçisi
  • Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Din ve Siyaset
  • Türkçe Kur'an ve Cumhuriyet İdeolojisi
  • Mehmet Akif'in Kur'an Tercümeleri
  • Kur'an ve Dil'e Dair
  • Bir Siyasi Proje Olarak Türkçe İbadet
  • Tarih ve Siyaset'e Dair
  • Bir Mabed İşçisi
  • Bir Mabed Bekçisi
  • Bir Mabed Savaşçısı

Dücane Cündioğlu Alıntıları - Sözleri

  • Ne var ki bu genç adam yalnızlık duygusundan hiç sıyrılamayacak, kendisini hep ayrı, aykırı hissedecek(…) (Bir Mabed Bekçisi)
  • -Nurullah Ataç’a ithafen- “Nesir yok artık. Beyaz sayfaları kirleten kelime leşleri. Mabedin enkazı üzerinde hora tepen binlerce deli ve başlarında başsız bir heyulâ: Ataç” (Bir Mabed Bekçisi)
  • Bil ki Kur’an, Arap Dili ve Arap Dili’nin üslub ve belâğatıyla nazil olmuştur. O nazil olduğunda Arapların hepsi Kur’an’ı anlıyorlardı ve onun bütün ayrı ayrı kelime ve terkiblerindeki mânâları biliyorlardı. Kur’an, tevhid’i ve dinî vecibeleri hâdiselere uygun olarak beyan etmek maksadıyla cümle cümle, ayet ayet inzâl ediliyordu...(İbn Haldun, 438) (Kur'an'ı Anlama'nın Anlamı)
  • Eller karıncalanmış. Karıncalar kanlanmış. Kabalar kalabalıklaşmış. Kalabalıklar kabalaşmış... (Hakikat ve Hurafe)
  • Rüzgarda unutulmuş bir mum gibi hisseder hep kendisini; fânussuz, yani kimsesiz, yani çaresiz… (Bir Mabed Bekçisi)
  • "İmam-ı Azam hazretleri ,"Kur'an'ı doğru okuyamayanlar için Kur'an'ın tercümesiyle namaz câiz olur " demiştir." (Türkçe Kur'an ve Cumhuriyet İdeolojisi)
  • Modernleşme/Dünyevileşme projesinin dindarlık anlayışı, Maûn Sûresi'nde kendisine veyl olunan o gafletin ve riyakârlığın eşlik ettiği öte dünyada hesaba çekilme bilincinden yoksun, gösteriş meraklısı ortakkoşucuların dindarlık anlayışının aynısıdır. (Philo Sophia Loren)
  • Dindar bilinç düşünmeyi bilmez, gücünün de zaaflarının da kökeni budur: düşünmemek, sadece inanmak. (Söz'ün Özü)
  • Ülkemizde ne yazık ki fikirlere değil, sloganlara rağbet etmek daha revaçta. Slogan atmak daha cazip, daha kârlı, daha masrafsız bir yol; üstelik etkileyici de. Düşünen değil, etkilenen insanlar... Tartışan değil, saldıran hasımlar... Öğretmeye veya öğrenmeye talip olmak yerine aldâtmaya veya aldatılmaya müheyya aydınlar... (Keşf-i Kadim)
  • Sizin anlayacağınız, aşılacak çok tepe var ve fakat henüz talib yok! (Kur'an Çevirilerinin Dünyası)
  • ' daha insancıl, daha adil bir düzen istedim. Direndim, insanları daha mutlu görebilmek için. Yaşam da bu değil mi zaten ? Ben de yaşadım insan gibi. ' (Arasokakların Tarihi)
  • Sanatın en başından itibaren yasayla, düzenle, genel ahlakla, hatta toplumla başının belada olmasının en temel nedeni bu serazadlığı değilse nedir? (Sanat ve Felsefe)
  • Kimse sana sende olmayanı veremez; bu nedenle sen sende olanı bulmalı, bulman gerekeni sen kendinde aramalısın. (Cenab-ı Aşk)
  • Yarım kalmışlık yaşamın özüdür, telafi edilemez. İtiraf etmek çok zor ama ne yazık ki böyle: tüm varlığımızla yinelenemez ve yenilenemez bir çevrimin içindeyiz. (Ölümün Dört Rengi)
  • Hakikatte ise sevgi elbette yaşamın özüdür... (Sinema ve Felsefe)
  • “Sanat halk içindir” tekerlemesi, “köylü efendimizdir” gibi bir klişe. Puşkin “mabedimden çekil” diyor sürüye; “sen tekmeden ve küfürden anlarsın.” | CM ~ Fildişi Kule’den (Bir Mabed Bekçisi)
  • Şiirin arkasında kalmak başka, şiirin arkasına saklanmak daha başka. (Akif'e Dair)
  • ... "kimi gülistan da gonca gül olur" imiş; kimi gonca güle har [diken] olur gider" imiş... (Daire'ye Dair)
  • Yoksula, yetime, esire seve seve yedirirler; "Size sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, o suratsız kara günde Rabbimizin azabından korkarız" derler (İnsan: 8- 1 0) (Söz'ün Özü)
  • İnsan insanı insanda tanır. (Hz. İnsan)

Yorum Yaz