Beatrice - Kötü Tohum - Philippa Gregory Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Beatrice - Kötü Tohum kimin eseri? Beatrice - Kötü Tohum kitabının yazarı kimdir? Beatrice - Kötü Tohum konusu ve anafikri nedir? Beatrice - Kötü Tohum kitabı ne anlatıyor? Beatrice - Kötü Tohum kitabının yazarı Philippa Gregory kimdir? İşte Beatrice - Kötü Tohum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Philippa Gregory
Çevirmen: Demet Altınyeleklioğlu
Yayın Evi: Artemis Yayınları
İSBN: 9786054560752
Sayfa Sayısı: 763
Beatrice - Kötü Tohum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Güçlü ve kararlıydı Beatrice Lacey. Güzelliği karşı konulmaz, istek ve inançları vazgeçilmezdi. Yaşadığı dönemin toplumsal adetlerine itaat edecek kadın değildi. Kalbi, ailesinin sahip olduğu Wideacre topraklarına duyduğu büyük aşkla doluydu. Evlenince soyadını ve uğruna ölmekten öldürmeye ne varsa göze alabileceği topraklarını kaybedeceğini biliyordu. Ancak Beatrice, bu en önemli mirasını korumak için gereken ne varsa, her ne olursa olsun yapmaya hazırdı. Baştan çıkaracak, ihanet edecek ve elini kana bulayacaktı. Vicdan yapmayacak, mahcubiyet hissetmeyecekti. Wideacreli bir Lacey o, diye uyarıyordu babası. Ne yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın, yadırgamayacaksınız! Beatrice'in, hayallerine ulaşmak için ince ince işlediği planları tam sonuç verecekken, genç kadının kafasından geçenlerden ve içindeki kötülükten haberdar biri, ansızın yoluna dikilecek ve genç kadının içindeki şeytanın daha da kamçılanmasına sebep olacaktı.
On Sekizinci Yüzyıl İngilteresinde geçen Beatrice: Kötü Tohum, zengin dokusu, renkli ve benzersiz kurgusuyla okuru eşsiz ve gerçekten de sert bir yolculuğa çıkaracak. Kahramanı kadar benzersiz, şaşkına çeviren, karşı konulmaz, epik bir hikaye...
Beatrice kadar tutkulu ve insafsız bir karakter tanımadık.
Beatrice - Kötü Tohum Alıntıları - Sözleri
- Çünkü birisinin, “ Korkma,” demesine ihtiyacım vardı. “ Korkma bunu tek başına göğüslemek zorunda değilsin.”
- Seven bir kadının acısı dinmiyordu demek ki.
- Ama bir çocuğu çok sevince, dünya küçük mutluluklar ve küçük huzur adacıklarına dönüşüveriyordu.
- "Gerçek dünyada, yüksek tabakanın piçleri ipekler giyip adlarına verasetler satın alınırken, diğer çocukların açlıktan ölmesini engelleyemiyorsun. Evet, fukaranın meşru çocuğu açlıktan ölüyor."
- "Bu mu yüksek tabakadan olmak? diye patladı değirmenci birdenbire."Daha çok para istiyordum, onun için fakirlere neye mal olursa olsun, bu yolu seçtim demek yerine, dünyanın değiştiği bahanesine sığınmak mı? Buna sizin gibiler karar veriyor Bayan Beatrice ve dünya değişiyor. Bütün toprak sahipleri, bütün efendiler ve Lordlar kendi istedikleri hale sokup sonra da dünyanın değiştiğini söylüyor. "
- Ne yaparsan yap, ne dersen de, her şeyin katlanman gereken bir sonucu vardı.
- Küçük bir çocukken, gül bahçesinden gül yaprağı topladığımda ya da arka bahçede aylak aylak dolaştığımda, burası bana dünyanın merkezi gibi gelirdi. Çünkü şafakta doğudan doğup tepelerin arkasında pembe ve kırmızı bir yangınla batıdan sönen güneş çizerdi sınırlarımızı.
- Birisine yaklaşmak, onu anlayabilmek için kendisini hiçbir sıkıntıya sokma zahmetine gitmediğinden, hitapları genellikle bir veya birkaç sözcükle sınırlıydı.
- Annem, duaları, tonlaması tekdüze bir mırıltıyla tekrarlarken küçük parmaklarım babamın cebinde minik mucize arayışlarına girişirdi. Çakısı, mendili, bir buğday tanesi, benim ona verdiğim bir çakıl taşı. Ekmek ve şaraptan çok daha etkili, sofuluktan çok daha gerçek bir hatıra.
- Değirmenin oradan Fenny Nehri'ni seyrettik. Bütün dünya bizimmiş, bütün yaratıklar bize aitmiş gibi hissedene kadar, göz alabildiğine uzanan topraklarda canımız ne istiyorsa onu yaptık.
- Seven bir kadının acısı dinmiyordu demek ki.
Beatrice - Kötü Tohum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bugüne kadar okuduğum kitaplar arasında, vermek istediği sosyal mesajları kurgunun içine ustalıkla yetiştirilmiş en iyi kitap diyebilirim. Sabırla kitabın sonuna gelirseniz, aslında o kadar entrika ve kurgunun sosyal mesajları almanız empati yapmanız için yazıldığını anlıyorsunuz. Philippa Gregory gerçekten efsane olmasının hakkını veriyor. (İlknur Sultan)
Güçlü ve kararlıydı Beatrice Lacey. Güzelliği karşı konulmaz, istek ve inançları vazgeçilmezdi. Yaşadığı dönemin toplumsal adetlerine itaat edecek kadın değildi. Kalbi, ailesinin sahip olduğu Wideacre topraklarına duyduğu büyük aşkla doluydu. Evlenince soyadını ve uğruna ölmekten öldürmeye ne varsa göze alabileceği topraklarını kaybedeceğini biliyordu. Ancak Beatrice, bu en önemli mirasını korumak için gereken ne varsa, her ne olursa olsun yapmaya hazırdı. Baştan çıkaracak, ihanet edecek ve elini kana bulayacaktı. Vicdan yapmayacak, mahcubiyet hissetmeyecekti. Wideacreli bir Lacey o, diye uyarıyordu babası. Ne yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın, yadırgamayacaksınız! Beatrice'in, hayallerine ulaşmak için ince ince işlediği planları tam sonuç verecekken, genç kadının kafasından geçenlerden ve içindeki kötülükten haberdar biri, ansızın yoluna dikilecek ve genç kadının içindeki şeytanın daha da kamçılanmasına sebep olacaktı. On Sekizinci Yüzyıl İngilteresinde geçen Beatrice: Kötü Tohum, zengin dokusu, renkli ve benzersiz kurgusuyla okuru eşsiz ve gerçekten de sert bir yolculuğa çıkaracak. Kahramanı kadar benzersiz, şaşkına çeviren, karşı konulmaz, epik bir hikaye... Beatrice kadar tutkulu ve insafsız bir karakter tanımadık. (Sevinç Sancar)
Beatrice - Kötü Tohum PDF indirme linki var mı?
Philippa Gregory - Beatrice - Kötü Tohum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beatrice - Kötü Tohum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Philippa Gregory Kimdir?
Phillipa Gregory Kenya'da doğdu. İki yaşındayken ailesi İngiltere'ye göç etti. Okulda bir "isyancı"ydı, fakat sonunda üniversiteye gitmeye karar verdi ve Sussex Üniversitesi'nde eğitim gördü. Edinburgh Üniversitesi'nde 18. yüzyıl edebiyatı doktorasını tamamlamadan önce BBC radyosunda iki yıl çalıştı. Durham, Teesside, Open üniversitelerinde ders verdi ve 1994 te Kingston Üniversitesi'nde akademisyen olarak görev yaptı.
Gregory ayrıca bir çocuk romanı olan ve çok beğenilen Minik Ejderha adlı kitabıyla dünyaca tanınmıştır.
Philippa Gregory Kitapları - Eserleri
- Boleyn Kızı
- Kraliçenin Soytarısı
- Bakirenin Aşığı
- Mahkum Prenses
- Boleyn Mirası
- Beyaz Kraliçe
- Öteki Kraliçe
- Kızıl Kraliçe
- Nehirlerin Kadını
- Beatrice - Kötü Tohum
- Beyaz Prenses
- Julia - Günahkar Çocuklar
- Kralyapanın Kızı
- Meridon - Son Varis
- Karanlık Düzen
- Karanlık Rahibe
- Kralın Laneti
- Fırtına Habercileri
- Üç Kardeş Kraliçe
- Aptalın Altını
- Kraliçenin Terbiyesi
- Minik Ejderha
Philippa Gregory Alıntıları - Sözleri
- Seven bir kadının acısı dinmiyordu demek ki. (Beatrice - Kötü Tohum)
- “Aklı başında bir adam güneşten kaçıp karanlığa gömer mi kendini? Saf altını arkasında bırakıp uyduruk yıldızlara teslim olur mu? En iyi şarapların tadına varıp sonra da kötüsünü ister mi?” (Bakirenin Aşığı)
- Tanrı huzurunda verilen sözler, imza atılan anlaşmalar kadar geçerlidir. (Boleyn Mirası)
- "Hayır hiçbir zaman veda etmez. Sevgisi bittiğinde, sinsice sahneden çekilir" (Boleyn Mirası)
- Bir kadın isteği kadar dindar, bilge, hazırcevap, güzel ya da akıllı olsun, budalanın tekiyle evlendiği takdirde, kocası ölene dek o sadece "Bayan Budala" dır. (Öteki Kraliçe)
- “Bilgi sahibi olmak bile suçtu bugünlerde.” (Nehirlerin Kadını)
- "Ah, trajediler kraliçesi! Kalbin kırıkken gülümseyebilirsin çünkü sen bir kadınsın." (Boleyn Kızı)
- Hiçbir kadına kazanmayı başardıgı bir şeyden vazgeçmesi tavsiyesinde bulunmam. Benim kadınlara vereceğim ögüt çok çalışmaları, çok kazanmaları ve kazandıklarını muhafaza etmeleridir. Hiçbir kadın çıkaelarını kendi elleriyle başkasına temsil etmemeli. Akıllı bir kadın, kendini erkeklerle eşitmiş gibi yetiştirmeli ve yasalar onların haklarını korumalı. Kıskanç bir koca tarafından dolandırılmalarına izin verilmemeli. (Üç Kardeş Kraliçe)
- "Zayıf erkeklerden hiç haz etmiyorum." (Kraliçenin Soytarısı)
- Bazen istemediğimiz şeyleri yapmak zorundayızdır. Bazen üzgün ya da kızgın olduğumuz zamanlarda mutlu görünmemiz gerekir. (Beyaz Prenses)
- "Kalbini saklaması için bir yabancıya teslim etmek! Ve bir erkeği ölene dek seveceğine söz vermek..." Durdu. "Eh, erkekler kendilerini bu tür sözlerin yükümlülüğü altında hissetmiyor nasılsa. Bu sefer iyi niyetli bir kadının durumu ne oluyor?" (Kraliçenin Soytarısı)
- Sanki Tanrı, insanın insana savaşını lanetliyor gibiydi. (Kızıl Kraliçe)
- Ama bir çocuğu çok sevince, dünya küçük mutluluklar ve küçük huzur adacıklarına dönüşüveriyordu. (Beatrice - Kötü Tohum)
- Hayat,maalesef cılız bir umudun peşine düşenlerin bile zafer kazandığı,henüz yolun çok başındaki gencecik bir adamın asla ölümün soğuk yüzüyle tanışmadığı masallara benzemiyor. (Mahkum Prenses)
- Yine de bana, dünyada ne istediğini bilen ve bu yolda korkmadan ilerleyen bir kadından daha güçlü hiçbir şey olmadığını öğretti. (Beyaz Prenses)
- Herkes inancı neyi gerektiriyorsa onu yapsa ve biz de insanları kendi ibadetleriyle baş başa bıraksak ne çıkar? (Bakirenin Aşığı)
- Çünkü birisinin, “ Korkma,” demesine ihtiyacım vardı. “ Korkma bunu tek başına göğüslemek zorunda değilsin.” (Beatrice - Kötü Tohum)
- Çok şey gören ve kimseye güvenmemeyi öğrenen koyu renk gözlerindeki bakış sertleşti. (Öteki Kraliçe)
- “Çok acımasız bir dünyada yaşıyoruz.” (Julia - Günahkar Çocuklar)
- İnsanlar nasıl oluyor da bir şeyleri kırıp dökerek dünyanın daha iyi bir yere dönüşeceğine inanıyor? (Boleyn Mirası)