Beğeni Üzerine Bir Deneme - Montesquieu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Beğeni Üzerine Bir Deneme kimin eseri? Beğeni Üzerine Bir Deneme kitabının yazarı kimdir? Beğeni Üzerine Bir Deneme konusu ve anafikri nedir? Beğeni Üzerine Bir Deneme kitabı ne anlatıyor? Beğeni Üzerine Bir Deneme PDF indirme linki var mı? Beğeni Üzerine Bir Deneme kitabının yazarı Montesquieu kimdir? İşte Beğeni Üzerine Bir Deneme kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Montesquieu
Çevirmen: Aysu Aggül
Yayın Evi: Karbon Kitaplar
İSBN: 9786257933681
Sayfa Sayısı: 61
Beğeni Üzerine Bir Deneme Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ruhumuz simetriyi, kontrastı, sürprizi sever. Düzenden, karmaşadan, sanattan keyif alır. Beğenilerimizin gelişmesini sağlayan da işte bu çeşitli hazlardır. Güzel, iyi ve hoşa giden şeylerin kaynağı içimizdedir ve bunların nedenlerini aramak, ruhumuzun zevk almasına yol açan nedenleri aramak demektir. Aydınlanma Çağı’nın en büyük düşünürlerinden Montesquieu, Encyclopédie için başladığı ancak bitiremediği bu denemesinde, ruhun zevklerinin, duyuların yapılandırılmasında ve insan dikkatinin bünyesindeki önemini vurguluyor. Lezzet yargısının evrenselliğine, ruhun estetik tercihlerine dikkat çekiyor.
Beğeni Üzerine Bir Deneme Alıntıları - Sözleri
- Güzel denilen, yalnızca bir etki, bir izlenim, dolayısıyla keyif veren bir tecrübedir. Bir şey, güzel olduğu için hoşumuza gitmez, hoşumuza gittiği için güzeldir.
- Daha sonrakine yönelik herhangi bir arzu duymazsak daha önce gelenden de haz alamayız.
- Hemen her konuda yazabileceğini hissetmek, düşünürlerin entelektüel gelişimlerine eklektik bir hava katmış olsa bile, bir yandan da herkesin, her konuda fikir beyan edebileceği fikrini de beslemiş olur.
- Cazibe, yüzden çok zihinde bulunur. Güzel bir yüz, tezahür edip hiçbir şey gizlemez fakat zihin, istediği zaman ve istediği kadar, kendisini yavaş yavaş açığa vurur. Daha sonra göstermek için kendini gizleyebilir, işte bu tür bir sürpriz, çekiciliğin esasını oluşturur
- Bir yandan da yazarların, sanatçıların ve bilim insanlarının belli bir patrona bağlı olmadan üretebildiklerinin altını çizer.
- Cazibe, yüzden çok zihinde bulunur.
- Mevcut haliyle ruhumuz üç çeşit hazzın tadını alır: Bazıları kendi varlığının esasından bazıları da ruhun vücutla birliğinden kaynaklanır; diğerleri ise kimi kurumlardan, görgülerden ve âdetlerden ileri gelen alışkanlıklar ile peşin hükümlere dayanır.
- Beğeni, en temelde bir ayırt etme yetisi olarak ele alınır.
- Sevdiğimiz kadınlara karşı duyduğumuz aşk, onların soylarından veya mülklerinden ileri gelen bir fikirden kaynaklanıp diğer insanların onlara duyduğu saygı ve verdikleri değerle beslenir.
- Güzel kadınlar, nadiren büyük ihtiraslar duyarlar çünkü bu gibi hisler hemen her zaman cazibeli kadınlara yani hiç beklemediğimiz hatta beklemek için herhangi bir nedenimiz de olmadığı hoş niteliklere sahip kadınlara ayrılmıştır.
- Ruhumuz vücudumuzla birleşik olmasaydı da bilgili olabilirdi ancak bu durumda, muhtemelen, neyi bilirse onu severdi. Fakat şimdi biz, neredeyse sadece bilmediğimiz şeyleri sevmekteyiz. Olma hâlimiz, varoluşumuz, tümüyle keyfi şekilde bizi biz yapan ne varsa, başka türlü de olabilirdi. Fakat başka türlü yaratılmış olsaydık, başka türlü görür ve farklı şekilde hissederdik. Makinemizdeki organlardan biri, bize değişik bir belagat yeteneği, başka bir şiir verirdi hatta aynı organların birbirleriyle başka şekilde bir araya gelmesinden bambaşka bir şiir ortaya çıkardı. Örneğin, organlarımızın terkibiyle dikkat süremiz yazsaydı, dikkatimizin ölçüsüne göre mevzunun düzenlenmesine ilişkin tüm kurallar ortadan kalkardı. Kavrayışımız daha iyi olsaydı, kavrayış durumumuzu esas alan kuralların tamamı geçersiz olurdu. Tüm kanunlar, makinemizin belli bir biçimde olması üzerine kuruludur, dolayısıyla biz bu şekilde olmasaydık, onlar da farklı olabilirdi.
Beğeni Üzerine Bir Deneme İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Fransız Edebiyatı - 5: "Yasama - Yürütme - Yargı" yanı kuvvetler ayrılığı kavramının sahibi olan fikir insanıdır yazar/montesquieu Bu eser O'nun ölümü sonrası yazar/voltaire tarafından tamamlanmıştır. Kitapta neyi ve neden beğendiğimizin arka planında yer alan duygularımız üzerine bir beyin fırtınası yapılmıştır. "Bir şey güzel olduğu için hoşumuza gitmez. Hoşumuza gittiği için güzeldir." (medeniyetin izinde)
Charles-Louis de Secondat, baron de La Brède et de Montesquieu, daha çok bilinen adıyla Montesquieu, esasen Fransız asıllı bir düşünür olmakla birlikte kendini genellikle politik açıdan göstermiş biridir. Beğeni Üzerine Bir Deneme'yi ise Denis Diderot ve Jean le Rond d'Alembert'in o ünlü Encyclopêdie eseri için yazmaya başlamış, ancak ömrü yetmeyerek Paris'te hayata veda etmiştir. Aydınlanma Çağı'nın en büyük düşünürlerinden sayılan Montesquieu bu eserinde; ruhun zevklerinin, duyuların yapılandırılmasında ve insan dikkatinin bünyesindeki önemini vurgularken, lezzet yargısının evrenselliğine ve ruhun estetik tercihlerine dikkat çekiyor. (Leo)
BEĞENİ ÜZERİNE BİR DENEME – MONTESQUIEU 18. yüzyılın önemli yazarları ve düşünürleri arasında yerini alan Montesquieu’nün insanın beğenme yetisi üzerine yazmaya başladığı ancak tamamlayamadan ölmesi üzerine daha sonradan basılan bu kitap, bir insanın haz alması ve beğeninin o zamanki Fransa’sında insanlar tarafından nasıl adlandırıldığına değinen bir sanat eseridir. Kitap içerisinde hazzın tanımından, insanın ruhunun benimsediği hazlara kadar derinlemesine bir anlatımın yanı sıra, hazzın çeşitlerini örneklendirerek anlatmış ve açık bir şekilde beğeni yetisinin ruh üzerindeki etkisine değinmiştir. İyi okumalar... -Emirhan TANKOŞ (İnsanca Akademi)
Beğeni Üzerine Bir Deneme PDF indirme linki var mı?
Montesquieu - Beğeni Üzerine Bir Deneme kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beğeni Üzerine Bir Deneme PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Montesquieu Kimdir?
Daha çok bilinen adıyla Montesquieu, bir Fransız politik düşünürdür.
Kuvvetler ayrımı esasını ortaya atmıştır. 20 yıl üzerinde çalıştığı De l'esprit des lois adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı'yı birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır.
Charles-Louis de Secondat Montesquieu. 1689-1755 yılları arasında yaşamış Fransız filozofu. Bir siyaset sosyolojisi geliştiren Montesquieu, esas ününü toplum, hukuk ve yönetim tarzı konusunda gerçekleştirdiği karşılaştırmalı araştırmadan almıştır. Siyaset ve hukuk konusunda tümevarımsal ve deneysel bir yaklaşımı benimseyen filozof, olguları kaydetmek yerine anlamayı, görüngüleri konu alan karşılaştırmalı bir soruşturmayı, tarihsel gelişmenin ilkelerine ilişkin sistematik bir araştırmanın temeli yapmayı itmiştir. Siyaset konusuna, şu halde bir tarih filozofu olarak yaklaşan Montesquieu, farklı politik toplumlardaki farklı pozitif hukuk sistemlerinin çok çeşitli faktörlere, örneğin, halkın karakterine, ekonomik koşullarla iklime, vs., göreli olduğunu söylemiştir. O, işte bütün bu temel koşullara, "yasaların ruhu" adını vermiştir. Montesquieu bu bağlamda, üç tür yönetim tarzını birbirinden ayırmış ve bu devletlere uygun düşen yönetici ilke, iklim ve topraktan söz etmiştir. Buna göre, despotizm büyük devletlere, sıcak iklimlere uygun düşer ve korkuya dayanır. Britanya örneğinde olduğu gibi, ne soğuk ve ne de sıcak olan bir iklimin hüküm sürdüğü, orta büyüklükteki devletlere uygun düşen yönetim biçimi, monarşidir; söz konusu yönetim biçimi, şan ve şerefe dayanır. Buna karşın, soğuk iklimlere ve küçük devletlere uygun düşen rejim, demokrasidir;demokrasinin yönetici ilkesinin erdem olduğunu öne süren Montesquieu, tüm insanlar için geçerli olan tek bir doğa yasası ve evrensel bir insan doğası olduğunu kabul eden akılcılığa şiddetle karşı çıkmış ve kuvvetler ayrılığı prensibini ortaya atmıştır.Geometri alanında çok olmasa da çalışmalar yapmıştır.Üçgende Alan ve benzerlik konularında birçok defa önerilerde bulunmuştur.
Montesquieu Kitapları - Eserleri
- Kanunların Ruhu Üzerine
- İran Mektupları
- Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler
- Beğeni Üzerine Bir Deneme
- Çeşitli Düşünceler (Cep Boy)
- Kanunların Ruhu Üzerine 1
- Kanunların Ruhu Üzerine 2
- Öyküler
Montesquieu Alıntıları - Sözleri
- Ruhumuz vücudumuzla birleşik olmasaydı da bilgili olabilirdi ancak bu durumda, muhtemelen, neyi bilirse onu severdi. Fakat şimdi biz, neredeyse sadece bilmediğimiz şeyleri sevmekteyiz. Olma hâlimiz, varoluşumuz, tümüyle keyfi şekilde bizi biz yapan ne varsa, başka türlü de olabilirdi. Fakat başka türlü yaratılmış olsaydık, başka türlü görür ve farklı şekilde hissederdik. Makinemizdeki organlardan biri, bize değişik bir belagat yeteneği, başka bir şiir verirdi hatta aynı organların birbirleriyle başka şekilde bir araya gelmesinden bambaşka bir şiir ortaya çıkardı. Örneğin, organlarımızın terkibiyle dikkat süremiz yazsaydı, dikkatimizin ölçüsüne göre mevzunun düzenlenmesine ilişkin tüm kurallar ortadan kalkardı. Kavrayışımız daha iyi olsaydı, kavrayış durumumuzu esas alan kuralların tamamı geçersiz olurdu. Tüm kanunlar, makinemizin belli bir biçimde olması üzerine kuruludur, dolayısıyla biz bu şekilde olmasaydık, onlar da farklı olabilirdi. (Beğeni Üzerine Bir Deneme)
- Prenslerin, kendilerinin son derece kıymetli olduğuna ve halklarında bu prenseslerin beş para etmediğine nasıl böyle kolaycı inanabildiklerini aklım almıyor. (Çeşitli Düşünceler (Cep Boy))
- Sırf ortak noktaları olan itaat bakımından bir bütün oluşturan bu halkların hepsi de yurttaş olmaksızın Romalı idi. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Hırslı kişiler, oyları altüst etmek veya kazanmak amacıyla koca koca şehirleri ve milletleri Roma'ya taşımıştır. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Toplumların doğuşunda kurumları yaratan cumhuriyetlerin liderleridir. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar var. (İran Mektupları)
- İstilaya uğramış millete, istila eden milletin gururu, bilinçsizce davranışları, hele daha kötüsü her şeye burnunu sokmak istemesi çok ağır gelir, son hareket tarzı uğradıkları hakaretlerin sayısını artırdıkça artır (Kanunların Ruhu Üzerine)
- Beklenti, tüm hazlarımızı birbirine bağlayan bir zincirdir. (Çeşitli Düşünceler (Cep Boy))
- Sevdiğimiz kadınlara karşı duyduğumuz aşk, onların soylarından veya mülklerinden ileri gelen bir fikirden kaynaklanıp diğer insanların onlara duyduğu saygı ve verdikleri değerle beslenir. (Beğeni Üzerine Bir Deneme)
- Ne yani, sevilmenin kıymetini hiç mi bilmiyorsun? Heyhat! Ne kaybettiğini dahi bilmiyorsun! İç cekişlerim duyulmuyor, gözyaşlarım akıyor ve sen bunların tadını çıkarmıyorsun. (İran Mektupları)
- Roma ticaret yapmayan ve neredeyse hiç sanatı olmayan bir şehir olduğundan, bireylerin kendilerini zenginleştirmek için başvuracakları yegâne yol yağma idi. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Kanunlar, uygulandıkları milletlere öylesine uygun düşmeli ki, başka bir millete uygun düşmesi çok büyük bir tesadüfe bağlı olmalı. Devlet dairelerinin ısınmasını bile iklime değil kanuna göre ayarlayan adama gel de anlat Montesquieu Beey (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
- Senatorlerin, senatoda bulunmayan herhangi bir üyeye vekalet etmeleri doğru olmaz. Aksi takdirde kötüye kullanmaların ardı arkası kesilmez. Bir Cumhuriyette herhangi bir vatandaşa birdenbire verilen aşırı derecede yetki, saltanat idaresini hatta saltanat idaresinden daha fazlasını meydana getirir. Çünkü saltanat idaresinde kanunlar, esas teşkilattan alınmış ya da ona göre ayarlanmıştır, hükümet ilkesi hükümdarı bir takım kayıtlar altına alır; ama Cumhuriyette herhangi bir vatandaş kendisine aşırı derecede yetki verilirse, bu yetkinin meydana getireceği kötüye kullanmalar daha buyük olur, çünkü böyle bir şeyi göz önünde bulundurmamış olan kanunların o vatandaşı gerektiği zaman durdurmak için hiçbir yetkisi olamaz. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
- Devlet kurumlarının zulmettiği yerde insanların yumuşak tabiatlı ve adaletli olması beklenebilir mi? (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Nezaket daha çok kişinin kendini göstermek isteğinden doğar. Gururlu olduğumuz için nazik oluruz: bayağı olmadığımızı, üstelik her çağda ve her yaşta insanların kendilerinden uzaklaştırdıkları kişilerle beraber yaşamadığımızı gösteren davranışlarımızın olması gururumuzu okşar. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
- Romalılar lejyon askerlerine diğer bütün milletlerinkinden daha güçlü ve ağır saldırı ve savunma silahları vermenin saat olduğunu düşünmüştür. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
- Hangi idare şeklinde olursa olsun, yetkinin büyüklüğünü süresinin kısalığı ile telafi etmek gerek. Bu konuda kanun yapanlarin çoğunun tesbit ettigi süre bir yıldır, daha uzun bir süre tehlikeli olabilir, ondan kısası da olayın özelliğine aykırı düşer. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
- Bir Cumhuriyetin felaketi orada entrikanın bulunmamasındadır, bu da, halkın para ile baştan çıkarıldığı zaman vuku bulan şeylerdendir. Bakarsınız ağırbaşlı bir hal almış, paraya düşkünlüğü artmış ama işle ilgisi kesilmiştir, hükümetin icraatına, yapılan tekliflere aldırış etmez, kendisine verilecek olan parayi rahat rahat bekler. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
- Bu diktatör karşısında egemen halk boyun eğiyor, en halkçı kanunlar sessizliğe bürünüyordu. (Kanunların Ruhu Üzerine)
- Romalılar düşmandan çok aylaklıktan korkmuştur. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)