diorex

Ben Büyüyünce - Gülten Dayıoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ben Büyüyünce kimin eseri? Ben Büyüyünce kitabının yazarı kimdir? Ben Büyüyünce konusu ve anafikri nedir? Ben Büyüyünce kitabı ne anlatıyor? Ben Büyüyünce PDF indirme linki var mı? Ben Büyüyünce kitabının yazarı Gülten Dayıoğlu kimdir? İşte Ben Büyüyünce kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 27.03.2022 02:00
Ben Büyüyünce - Gülten Dayıoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Gülten Dayıoğlu

Yayın Evi: Altın Kitaplar

İSBN: 9789754051135

Sayfa Sayısı: 159

Ben Büyüyünce Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nalbant Nuri ile oğlu Mehmet, toy bir atı nallamaya çabalıyorlardı. At, hiç de hoşnut görünmüyordu. Kuyruğunu savurtuyor, gözlerini kırpıştırıyor, dudaklarını oynatarak homurdanıyor, arada bir öfkeyle kişniyordu. Derisi de yer yer seğirmeye başlayınca, Nalbant Nuri, ayağını koyverdi. Yelesini sıvazlayarak sevecenlikle çıkıştı:

Bak hele güzel kızım! Kocaman at oldun gayri, taylığı toyluğu bir yana koy. Naldan ürkecek ne var İyiliğin için yapıyoruz bunu. Hadi, vazgeç huysuzluktan! Çifte mifte sallamaya kalkışma ha! Kocadım gayrı direnemem. Allah saklasın, taaa şuralara dürelenir giderim de çarşılıya şenlik çıkar. Belki bir yanım da kırılır. Nuri emmine böyle işler etmek sana yakışır mı Doğrusu ya, anan da böyleydi gençliğinde. Ama, o tez uslanmıştı. Sen de aklını başına topla! diyerek, atın boynuna kolunu doladı. Döşünü kaşıdı yumuşak yumuşak... At, gide gide gevşedi. Gövdesindeki seğirmeler azaldı. Kuyruk savurtuşu tavsadı...

Ben Büyüyünce Alıntıları - Sözleri

  • İnsana "düşünebilen en yüksek yaratık" diyorlar. Apaçık yalan söylüyorlar, göz boyuyor, adam kandırıyorlar. İnsan yeterince düşünemeyen eksik bir yaratık aslında. Kanıtı ortada. Bir yandan geceyi gündüze katarak hasta insanlara sağlık sağlamaya çalışıyor; öte yanda geceyi gündüze katıp en iyi öldürme, yıkma, yok etme araçlarını geliştirmeye çabalıyor. İnsan denen yaratık "düşünebilseydi" bu beni delice işler eder miydi? Yaptığını yıkıp bindiği dalı keser miydi? Bebelerin akılları yetseydi, böyle bir dünyaya gelmeyi isterler miydi acaba, diye sordu kendi kendine. Sonra belli belirsiz dudak büküp omuz silkti. Dünyanın ne suçu var ki? Toprağıyla, bitkisiyle, suyuyla, havasıyla, güneşiyle insanoğluna bağrını açmış. Baharıyla, yazıyla, kışıyla, türlü yiyecekleri, doyumsuz güzellikleriyle seriyor insanoğlunun önüne. Ama insan, dünyanın da değerini bilmiyor. Kafası kızdı mı tohuma gebe topraktan, çiçeğe gelmiş ağaçlara değin basıyor bombayı. Yakıyor, yıkıyor, delik deşik ediyor "yer"in yüzünü. Süslü saraylar, görkemli tapınaklar, dağ gibi kaleler yapıyor özene bezene. Sonra bir gün, gözünü kırpmadan yok ediyor yaptıklarını. "Düşünebilse" insan, insan emeğinin övüncü olan bunca değere kıyabiliir mi? "Düşünebilseydi" zaten, yeryüzünü "Bura benim." , "Şurası senin." diye bölük bölük edip yamalı bohçaya döndürür müydü? "Düşünebilselerdi" ancak tüm insanlar el birlik olup yeryüzüne "Burası bizim," diye dört elle sarılırlardı. İki solukluk yaşamı, en iyi şekilde geçirebilmek için "benlik", "senlik" adına değil, "insanlık" adına çabalarlardı. O zaman açlar doyar, acılar dirlik bulurlardı. İnsanlar gerçekten "düşünebilen" yaratıklar olsalardı, her şeyden önce birbirlerini "severlerdi".
  • – İnsan ekmek yediği işi severek yapmalı. 7 – İnsanoğlunun "düşünebilen en yüksek yaratık" diye adı çıkmış evrende. Nalbant Nuri, aslı yok, diye geçirdi. İnsanoğlu kendini övmek için uydurmuş bunu. İnsan gerçekten düşünseydi, insan soyunu kırma düzeni kuran, insan kılıklı şeytanlarla onların ürettikleri, öldürme araçlarına tapar mıydı? İnsan "düşünebilen en yüksek yaratık" diyorlar. Apaçık yalan söylüyorlar, göz boyuyor, adam kandırıyorlar. İnsan yeterince düşünemeyen eksik bir yaratık aslında. Kanıtı ortada. Bir yandan geceyi gündüze katarak hasta insanlara sağlık sağlamaya çalışıyor; öte yanda geceyi gündüze katıp en iyi öldürme, yıkma, yok etme araçlarını geliştirmeye çabalıyor. İnsan denen yaratık "düşünebilseydi" bu denli delice işler eder miydi? Yaptığını yıkıp bindiği dalı keser miydi? 10 Bebelerin akılları yetseydi, böyle bir dünyaya gelmeyi isterler miydi? – İnsanlar gerçekten "düşünebilen" yaratıklar olsalardı, her şeyden önce birbirlerini "severlerdi." – İnsanlar düşünemediklerinden değil, birbirlerini sevmeyi akıl edemediklerinden yapıyorlar bunca kötü işi. – Keşke, diye geçirdi. Bilginler, insanlara birbirlerini sevdirecek bir ilaç ya da araç bulsalar. Hani şu ölüm saçan bombaları bulan yüce bilginler! Kim bilir nice emekle ortaya çıkıyor o bombalar! Ya insanlar! Onlar da az emekle mi büyük yetişiyorlar? Nasıl oluyor da insan emeği insan emeğini böylesine acımasızca yok edebiliyor? Bin bir çaba ile yetişen insanın soluğunu kesmeye, parmak kadar bir kurşun yetiyor. Parmak kadar kurşun.. 11 – Adet bunlar. Yerine getirirsin ama oluruna bırakırsın inançlarını. İlle de şöyle mi olacak, böyle mi bitecek, diye sözün tepesini delmezsin. 25 – Oğlan suç işledikçe öpüp seversen, büyüyünce başımıza dert olur. 31 – Hangi dinden olursa olsun Allah'a inanan kişi, onun buyruklarını yerine getirir. Yoksa, kuru kuru, "inanıyorum" demek neye yarar? 50 – Yalvarırım, onun kafasını da kötü düşüncelerle bozma. İnsanları sevmeyi öğret ona.. 54 – Bir kimseden borç alma. Paran kadar ye, paran kadar eğlen. Borçlu adam eksik adamdır. Eşinin dostunun yanında boynu boyunduruklu öküze benzer. Gerçekten de o borç aldığı adamın boyunduruğuna girmiştir. 79 – Para bolken savurganlığa alışırsan, parasız kaldığında da aynı bolluk içinde yaşamak istersin. 83 – Eski çağlardan beri uygarlık falan gelişmiş. Dünyanın görünümü değişmiş. Ama insanların birbirlerini öldürme huyları hiç değişmemiş. – Her şey bir yana, kitaplığımla övünürüm doğrusu. Şu gördüğün kitapları okumaya doyum olmuyor. – İnsanlar mağara yaşamı sürerken yaptıklarını yine yapıyorlar. Bence, bugünkü insanın ilk çağ'ın ilkel insanından bir farkı yok. 104 – Ben büyüyünce, silahları, kurşunları, barutları, dinamitleri, atom ve nötron bombalarını ortadan kaldırmaya çalışacağım. Son soluğuma değin insanların, insanları öldürmelerine karşı duracağım. 106 – Son soluğunu verirken tüm silahları bulanlara, yapanlara ve insan öldüren insanlara selâm olsun diyerek şunu geçirdi içinden: Doyasıya yaşamak varken, ölmek niye?..
  • " En eski çağlardan bu yana uygarlık filan gelişmiş . Dünyanın görünümü değişmiş.AMA İNSANLARIN BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRME HUYLARI DEĞİŞMEMİŞ..."
  • Son soluğunu verirken tüm silahları ,kurşunları, barutları,dinamitleri, atom ve nötron bombalarını bulanlara , yapanlara ve insan öldüren insanlara selam olsun diyerek şunu geçirdi içinden :#Doyasıya yaşmak varken , ölmek niye?...
  • (...) Nine telâşla atıldı. "Kalk da azıcık su iç. Korkudan sütün kaçmaya kalkar. Sonra hemen oğlanı emzir. Lohusa odası tekin değildir derler... Şeytan, lohusanın çevresinde kırk gün dolanırmış." Şerife Gelin kuşkuyla sordu. "Neden?" "Yeni doğan insan yavrusunu kıskandığı için besbelli. Doğana ve doğurana kötülük etmek için fırsat kollarmış. Öyle derler büyüklerimiz."
  • İnsan ekmek yediği işi severek yapmalı.
  • Ínsan denen yaratık " düşünebilseydi " bu denli delice işler edebilir miydi ? Yaptığını yıkıp bindiği dalı keser miydi?
  • İnsanlar dünyanın her yerinde birbirlerini öldürmekteler . Tarih kitapları da bunu doğruluyor .En eski çağlardan bu yana uygarlık filan gelişmiş.Dünyanın görünümü değişmiş.Ama insanların birbirlerini öldürme huyları hiç değişmemiş.

Ben Büyüyünce İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitabı A101 marketlerine gelen kitaplar arasında görüp yazarın Gülten Dayıoğlu ve Altın Kitaplar yayına ait olduğunu görüp tereddüt bile etmeden sepetime ekledim ve kitapta yazarda yüzümü kara çıkarmadı.Öncelikle hiç Gülten Dayıoğlu kitabı okumadıysanız size gönül rahatlığıyla Ben Büyüyünce,Dört Kardeştiler,Sunanın Serçeleri,Fa diş ve diğer birbirinden güzel kitaplarını tavsiye ederim.Yazarın bu okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen diğer kitaplarını da temin edip okumak istiyorum.Kısaca kitaba gelecek olursak Nalbant Nurinin ailesi ve torunu Erek ile hayatlarından geçen bir dizi olaylar ve bu yaşanan olayların akabinde yaşadıkları zorlu hayat koşulları önümüze seriliyor.Yazar genelde çocuk kitapları yazsada ben bu kitabın tüm yetişkinlerinde rahatlıkla okuyacağına eminim.Parmak bastığı konular o kadar doğru ki bir ara çocuk kitabı değilde sanki geçmiş dönem bir siyah beyaz yeşilçam filmi izler gibi oldum doğrusu.Ve son olarak sevgili kitap dostlarım size böyle değerli bir yazarımızın bu güzel kitabını hatta kitaplarını okumayı en azından bir şans vermenizi tavsiye ediyorum.Sonuçta küçük prens,çocuk kalbi,şeker portakalı,hachiko,Çizgili pijamalı cocuk kitapları da bir çocuk kitabı olsada okuyanin yaşı ne olursa olsun beğenilip her zaman okunabilecek eserlerdir.Keyifli okumalar dilerim kitap kardeşlerim. (kaderseçilkader)

İğrenç bir kitap. Hiç sevmedim. Töre,intikam kan davası falan var kitapta. Aslında güzel bir konuya değinmiş. Geçmişe dayanan kan davaları yüzünden el bebek gül bebek büyütülen masum çocuklar ölüyor. Neneye sinir oldum intikam diyip diyip durdu. Oğlu hapse girdi hayatları alt üst oldu gördü gününü. Ayrıca Erek diye isim mi olur. Neyse Erek in annesi ve babası Erek i neden yanlarına almadı? Diğer oğullarını aldılar yanlarına Erek yazık annesini göremeden hakkı rahmetine kavuştu. Bide bir kısmı anlamadım şimdi bu çocuğu Erek in arkadaşının babası mı öldürttü yoksa zaten adamlar izlerini bulmuş muydu? Gülten Dayıoğlu nu da pek sevmem kitapları hep acıklı. Insanı basıyor. Onun dışında güzel şeylere değinmiş. İyi okumalar:) kitap/ben-buyuyunce--4595 yazar/gulten-dayioglu (Aysima Yalçın)

Çocuklar İçin "Çocuk Kitapları" İnceliyorum 1: Söyle sevda içinde türkümüzü/ Aç bembeyaz bir yelken / Neden herkes güzel olmaz /Yaşamak bu kadar güzelken? / İnsan, dallarla, budaklarla bir/ Aynı maviliklerden geçmiştir./ İnsan nasıl ölebilir, Yaşamak bu kadar güzelken? Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitabın son tümcesi, Doyasıya yaşamak varken, ölmek niye?.., bana bu şiiri anımsattı. Bu yüzden girişi bu şiir ile yapmak istedim. Özet Nalbant Nuri ve ailesinin köydeki lakabı sınıkçı. Sınıkçıların Ayıngacılar ile arasında ezelden beri kan davası vardır. Nalbant Nuri buna son vermek ister. Oğlu öldürülmüştür ancak soğukkanlılığını yitirmeyerek insanın yaşam hakkını savunur. Oğullarına da bunu tembihler. Oysa karısı öç duygusuyla eşinir durur. İsmail adındaki oğlunun kanına girip onu kardeşi Kerim'in öcünü alması için razı eder. İsmail Ayıngacılardan iki can alır. Şimdi öldürme sırası onlardadır. Dur duraksız süregelen kan davasına son vermek için Nalbant Nuri ile eşi oğlu Mehmet'in oğlu Erek'i de alıp İstanbul'a gider. İzini siler. Mehmet ise eşi Şerife'yi de alıp Almanya'ya göçer. Orada önce para biriktirip oğulları Erek'i yanlarına almayı kararlaştırırlar. O zamana dek de Erek yurdumuzda Türkçeyi öğrenir. Kültürümüze yabancılaşmak derler. Erek dedesi ve ninesi ile yaşamaya başlar. Zor bir yaşamları vardır. Hem yoksulluk hem de namlunun ucunda Erek olduğu için ölüm korkusu... Yaşam tesadüflere gebedir. Erek'in sıra arkadaşı Ertuğ'un babası Ayıngacılar'ın oğlu çıkar. Zamanında bu kan davasından yaka silkmiş kendini şehre atmış. Okumuş doktor olmuştur. Erek kendini ona tanıtınca çok şaşırır. İkilemde kalır. Ancak Erek'in sevgi dolu yaklaşımı onun da içine fesatlık sokmasını engeller. Erek yaşayacak mıdır? Ölüme yazgılı küçücük çocuk bir market çıkışı yanındaki bilim insanına yardım ederken, bilim insanını hedef alan kurşunlara denk gelir. Gözlerini kaparken de son tümceyi söyler. Yüreğimi acıtan son tümceyi... Not: Bu kitabı öğrencilerime de, gönül rahatlığıyla, okutmayı düşünüyorum. İçerisinde cinselliğe dair hiçbir unsur yok. Evet belki olaylar can sıkıcı. Ancak yaşam da toz pembe değil. Silahlar var. Karşısına sevgiyi koymak gerek. Ölüm var karşına yaşamı dikmek gerek..! Bunun yanısıra dilimiz çok güzel kullanılmış. Çocuklar bu kitap aracılığıyla birçok Türkçe sözcüğe, atasözüne ve deyime denk gelecektir. Ayrıca okuyan çocuklara birkaç soru sorulabilir: 1) Erek'in evine televizyon alınınca Erek'te gözlemlenen davranışlar nedir? (s. 72 son üç paragraf sınıfta eleştirel gözle de değerlendirilebilir.) 2) Erek kitap okuyunca ve televizyon izleyince nasıl davranmaktadır? Karşılaştırınız. 3) Ertuğ nasıl kitaplar okumayı yeğlemektedir? Niçin? (Yanıtı sayfa 97'de olan bu soru çocuklar için de yol gösterici olabilir. Nitelikli yapıtları bilinçli bir şekilde seçmelerine katkı sunabilir.) 4) Sizce de okunan kitapların izlenen programların davranışlarımız üzerinde bir etkisi var mıdır? Örnekler ile açıklayınız. 5) Erek'e bir şiir armağan edecek olsaydın hangi şiiri ederdin. (Gülbahar Aygün (İnsan))

Ben Büyüyünce PDF indirme linki var mı?

Gülten Dayıoğlu - Ben Büyüyünce kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben Büyüyünce PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gülten Dayıoğlu Kimdir?

Gülten Dayıoğlu 1935'’te Kütahya'’nın Emet ilçesinde doğdu. İstanbul'’da Atatürk Kız Lisesi'’ni bitirdi. Bir süre Hukuk Fakültesi’'nde öğrenim gördü. Dışarıdan sınavlara girerek ilkokul öğretmeni oldu. On beş yıllık hizmetten sonra 1977'de istifa etti. Romanlar öyküler radyo ve televizyon oyunları yazdı. 1965'ten beri eğitim ve öğretim sorunlarıyla ilgili görüşlerini Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri ile çeşitli dergilerdeki yazılarıyla dile getiriyor. Daha çok çocuk edebiyatıyla uğraştı. 1963–-1971 yıllarında çocuklar için birer hikâyelik yirmi altı küçük kitap yayınladı. Altı-dokuz yaş grubu için 20 kitaplık "Ece ile Yüce" isimli bir de dizi hazırladı. ÖDÜLLERİ: 1965 Yunus Nadi Yarışması Öykü Ödülü ikinciliği Döl ile 1974 Arkın Çocuk Edebiyatı Yarışması armağanı 1987 Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Ödülü Gül Gelin adlı öyküyle 1987 Kültür ve Turizm Bakanlığı Çocuk Edebiyatı Ödülü Kafdağı’nın Ardına Yolculuk ile 1989 İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Romanı Ödülü Parpat Dağı’nın Esrarı ile 1990 Altın Kitap Ödülü ESERLERİ: ÖYKÜ: Döl (1970) Geride Kalanlar (1975) Geriye Dönenler (1986) ÇOCUK KİTAPLARI: ROMAN: Fadiş (1971) Dört Kardeştiler (1971) Suna’nın Serçeleri (1974) Yurdumu Özledim (1977) Ben Büyüyünce (1979) Dünya Çocukların Olsa (1981) Ölümsüz Ece (1985) Kafdağı’nın Ardına Yolculuk (1987) Parpat Dağının Esrarı (1989) Midas Kartalının Gözleri (1991) Tuna’dan Uçan Kuş (1992) Yeşil Kiraz (1992) ÖYKÜ: Uçan Motor (1965) Kırmızı Bisikletin Binicisi (1965) Leylek Karda Kaldı (1979) Şenlik Günü (1983) Kır Gezisi (1983) Azat Kuşu (1984) Deli Bey (1984) Kumluktaki Yavru Martı (1984) Sıcak Ekmek (1984) Uçurtma (1984) Neşeli Boyacı (1988) Küskün Ayıcık (1989) Yaşanmış Hayvan Öyküleri I-II (1991) Leylek Karda Kaldı (1991) BİLİMKURGU: Akıllı Pireler (1982) Işın Çağı Çocukları (1987) GEZİ: Bambaşka Bir Ülke Amerika’ya Yolculuk (1990) Efsaneler Ülkesi Çin’e Yolculuk (1990) Kangurular Ülkesi Avustralya’ya Yolculuk (1991) Doğal Güzellikler Ülkesi Kenya’ya Yolculuk (1993)

http://www.gultendayioglu.com/

Gülten Dayıoğlu Kitapları - Eserleri

  • Yeşil Kiraz 1
  • Fadiş
  • Mo'nun Gizemi
  • Sekizinci Renk
  • Dört Kardeştiler
  • Suna'nın Serçeleri
  • Yeşil Kiraz 2
  • Ölümsüz Ece
  • Gökyüzündeki Mor Bulutlar
  • Işın Çağı Çocukları
  • Mo'nun Gizemi 2 - Otran
  • Ben Büyüyünce
  • Midos Kartalı'nın Gözleri
  • Tuna'dan Uçan Kuş
  • Ganga
  • Yurdumu Özledim
  • Parbat Dağı'nın Esrarı
  • Akıllı Pireler
  • Mo'nun Gizemi 3 - İkizler
  • Dünya Çocukların Olsa
  • Yada’nın Gizilgücü
  • Alacakaranlık Kuşları
  • Sıcak Ekmek
  • Kafdağı'nın Ardına Yolculuk
  • Kıyamet Çiçekleri
  • Uçurtma
  • Geride Kalanlar
  • Kır Gezisi
  • Okyanuslar Ötesine Yolculuk
  • Neşeli Boyacı
  • Azat Kuşu
  • Yaşanmış Hayvan Öyküleri 1
  • Kırmızı Bisiklet
  • Mısır'a Yolculuk
  • Deli Bey
  • Bambaşka Bir Ülke Amerika'ya Yolculuk
  • Gizemli Güvercin
  • Geriye Dönenler
  • Kumluktaki Yavru Martı
  • Hindistan'a Yolculuk ve Nepal Gezisi
  • Uçan Motor
  • Şenlik Günü
  • Kayıplara Karışmak
  • Efsaneler Ülkesi Çin'e Yolculuk
  • Küskün Ayıcık
  • Yoksa Sen misin?
  • Meksika'ya Yolculuk
  • Kenya'ya Yolculuk
  • Yaşanmış Hayvan Öyküleri 2
  • Mo'nun Gizemi 1
  • Cambaz Parası
  • Kangurular Ülkesi Avustralya'ya Yolculuk
  • Yaşadıklarım ve Düşlediklerim
  • Gizemli Buzullar Kıtası Antarktika ve Patagonya'ya Yolculuk
  • Akgüvercin İle Yeşilsalkım'ın Aşkı
  • Yalan Üç Ayaklıdır
  • Güney Pasifik Adaları'na Yolculuk
  • Damdaki Korkuluklar
  • Ece, Yüce ile Nasıl Baş Edecek?
  • Leylek Karda Kaldı
  • Kangurular Ülkesi Avustralya’ya Yolculuk
  • Ece Okula Başladı
  • Mo'nun Gizemi 2
  • Ece Abla Oluyor
  • Ah Şu Televizyon
  • Ablalar Yaramazlık Yapar mı?
  • Ece'den Mektup Geldi
  • Yada'nın Gizilgücü
  • Yaşanmış Hayvan Öyküleri 3
  • Ece Kümese Girip Bitlendi
  • Duvardaki Gölgeler
  • Kıskanç Bebekler
  • Ay Dede Kime Gülümsüyor?
  • Yüce Kim Biliyor musunuz?
  • Minik Fide Çiçek Açtı
  • Ece'nin Çorapları Çok Gülünç
  • Çok Gülünç Bir Şey Oldu
  • Ece'nin Turist Arkadaşları
  • Ece'nin Kardeşi Doğdu
  • Ece Yazar Olmak İstiyor
  • Annem Beni Sevmiyor mu?
  • Anneler Çocuklarını Çok Sever
  • A Takımı - İz Sürmeyi Öğreniyor
  • Yüce Nasıl Kanatlandı?
  • Yanardağın Yankısı
  • A Takımı-Köpek Otelinde Dönen Dolaplar
  • A Takımı Doğuyor
  • A Takımı / Koş Cılızım Koş
  • A Takımı-Cılızımın Başı Dertte
  • A Takımı - Çokbilmiş Kahraman Oluyor
  • A Takımı - Kayıp Çocuğun Peşinde
  • A Takımı - Sibiryalı Kurnaz Tilki ile Karabey
  • A Takımı ile Veda Şenliği
  • A Takımı - Astronot Köpek Laika'nın Anısına

Gülten Dayıoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Çılgınca savaş tutkularına kapılarak, yaşam kaynakları olan dünyayı, yakıp yıktılar. Kavurup kül ettiler. Artık insanoğluna dünya haram. Açlıktan birbirimizi yemeğe kalkışmadan, onurla ölebilirsek ne mutlu bize!.. (Işın Çağı Çocukları)
  • Kitap okuyan insanın düş kurma ve yaratı gücü artıyor. Bu özellik de insanı başarıya götürüyor. (Mo'nun Gizemi)
  • "Koskoca ülkede tek başına tutsak kalmış gibiydi." (Yurdumu Özledim)
  • Eğer insanlara insan sevgisi öğretilebilseydi, uluslar, birbirleriyle savaşmaz, tersine tüm güçlerini birleştirerek, doğanın yıkıcı güçlerine, açlığa ve hastalıklara karşı kendilerini savunma yolları ararlardı. (Kumluktaki Yavru Martı)
  • “Herkes, yaşamını sürdürmek için bir yol seçmişti. Yaşamak güzel. Güçlü bir amaç için çalışmak, yaşamı daha da güzelleştirmiyor.” (Fadiş)
  • "Onu çok özlüyorum.." (Ece'den Mektup Geldi)
  • “...Umut garibin ekmeğine katık...” (Geriye Dönenler)
  • Başını yana çevirerek gözlerini kaçırdın benden.Belki parası yoktur,diye geçirdim içimden.Seni utandırmamak için çabucak geçip gittim (Cambaz Parası)
  • Bu kuşlar geçmişte, çok uzun yıllar yeryüzünde yaşamışlar. Sonra soyları tükenmiş. (Yaşadıklarım ve Düşlediklerim)
  • "Dünya büyük, üstelik üzerinde hepimize yer var. Canlılar birbirlerinin yaşam ortamlarına göz dikip savaşmazlarsa, dünyada rahat rahat yaşanabilir." (Yurdumu Özledim)
  • İnsanoğlu evrendeki varlıklara şunu yapar bunu eder, diye yakınıp duruyoruz. İnsanoğlunun insanoğluna yaptıklarını bilseniz, yakınmak şöyle dursun, dünyalı olmaktan utanç duyar, insanlarla iç içe ve onların kanlarıyla beslenerek yaşadığınız için yerin dibine geçerdiniz. (Akıllı Pireler)
  • İnsanlar, insanlık dışı eylemleriyle yazık ki, doğa ve öteki canlılar karşısında saygınlıklarını yitirdiler. (Mo'nun Gizemi 2 - Otran)
  • (...) Nine telâşla atıldı. "Kalk da azıcık su iç. Korkudan sütün kaçmaya kalkar. Sonra hemen oğlanı emzir. Lohusa odası tekin değildir derler... Şeytan, lohusanın çevresinde kırk gün dolanırmış." Şerife Gelin kuşkuyla sordu. "Neden?" "Yeni doğan insan yavrusunu kıskandığı için besbelli. Doğana ve doğurana kötülük etmek için fırsat kollarmış. Öyle derler büyüklerimiz." (Ben Büyüyünce)
  • Yüreklerimiz bile makineleşti. (Dünya Çocukların Olsa)
  • Selim, neye uğradığını anlayamamıştım.Acı içinde çırpınarak bağırmaya başladı: _Anneanneciğim yetiş! Yanıyorum yetiş! (Uçan Motor)
  • Uçsuz bucaksız denizin ortasında, yerle gök arasında kalmış iki insanın yakarışlarını ancak Tanrı duyabilirdi. (Suna'nın Serçeleri)
  • En sevinçli ânında bile, içinin derinliklerinde bir tedirginlik beliriyordu. (Dört Kardeştiler)
  • Öfkelenirsen, yenilirsin. (Yeşil Kiraz 2)
  • "Bilgi akışını böldün." (Yoksa Sen misin?)
  • "Dert girmeye görsün insanın içine." (Geride Kalanlar)

Yorum Yaz