diorex
Dedas

Ben Prenses Değilim! - Kübra Nur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ben Prenses Değilim! kimin eseri? Ben Prenses Değilim! kitabının yazarı kimdir? Ben Prenses Değilim! konusu ve anafikri nedir? Ben Prenses Değilim! kitabı ne anlatıyor? Ben Prenses Değilim! PDF indirme linki var mı? Ben Prenses Değilim! kitabının yazarı Kübra Nur kimdir? İşte Ben Prenses Değilim! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.10.2022 02:00
Ben Prenses Değilim! - Kübra Nur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kübra Nur

Yayın Evi: Agapi

İSBN: 9786057936158

Sayfa Sayısı: 352

Ben Prenses Değilim! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir varmış, bir yokmuş. Zamanın birinde, masallara inanmayan bir cadı yaşarmış ve bir gün, öpüldüğünde kurbağaya dönüşecek bir prensle karşılaşmış.

Bazen, beyaz atlı prens aynı zamanda bir şeytan olabilir. Bal kabağından bozma at arabanız bazen sizi ummadığınız yerlere götürebilir. Bazen cadılar aşka inanıp ondan korkabilirler.

Hayat bir masal değilse bile çoğu zaman ona çok yakın bir şeydir. Bilinenin aksine, kendinizi bir masalda bulmanız için mutlaka prenses olmanız gerekmez. Bazen sıradan bir köylü kızı, bazen bir cadı, bazen bir savaşçı…

Yaşayacak cesaretiniz olduğu müddetçe kendi masalınızı yazmaktan asla mahrum kalmazsınız.

Ben Naz Atalay. Ve bu, benim masalım. Ve inanın, ben prenses değilim.

Ben Prenses Değilim! Alıntıları - Sözleri

  • İnsanın kendisiyle ilgilenerek iyileştiremeyeceği çok az yarası vardır.
  • " Birine güvenmek, aşktan, sevgiden, iyilikten bağımsız bir şeydi.Birine güvenmek, insanın karşısındakinden ziyade ta kendisiyle alakalıydı. "
  • "Neyi sevdiğine dikkat etmelisin o zaman," dedim. "Vazgeçmek zorunda kalacaklarını sevmemek hem zaman hem huzur kazandırır." "Gerçekten insanın sevebileceği şeyleri seçebileceğini mi düşünüyorsun?" Omuz silktim. "Sevebileceği şeyleri değil belki ama hangisine bağlanacağını seçebilir. Bir şeyi uzaktan sevmekle ona bağlanmak birbirinden çok farklıdır." Bir süre sessizce yüzüme baktı. Düşünceli görünüyordu. "Sevdiğim bir şeyden kendi rızamla uzakta kalmayı reddediyorum," dedi sonunda. "Hem zaten sonunda üzüntüyü de göze alamıyorsan o şeyi sevdiğinden bahsedemezsin."
  • "Sana ne zaman âşık olduğumu hatırlamıyorum. Geçmişe dönüp baktığımda her an buna uygun görünüyor. Havaalanında elime çantanı tutuşturduğun andan, bana seni kovmamı söylediğin ana kadar... O zamanlar âşık değilsem bile, geçmişi düşündükçe o anlara dönüp sana tekrar tekrar âşık oluyorum. Kendimi senden uzak tutamıyorum."
  • - şimdi sen böyle söyledin ya . Ben sanki bu şehri fethetmişim gibi hissettim. Ama savaşmadan,kan dökmeden. Acısız bir galibiyet.
  • Cemal Süreya haklı olmalıydı,kahvaltının mutlulukla bir ilgisi vardı.

Ben Prenses Değilim! İncelemesi - Şahsi Yorumlar

(Okumayanlar için spoiler vermeden anlatıyorum) Merhaba Ben Prenses Değilim Kitabın Yorumla Geldim : Kübra Nur Yazarın okuduğum ilk kitabı . Kitap akıcı ve sürükleyicidi. Kitabı okuyan anladı . Kitabı günde 2 okudum .Yoruma geçmeden biraz konusundan bahsetcem: Naz Annesi ve Babası yüzünden bir yanı kırık büyümüş bu yanını kimseye belli etmiyor.Babasının ısrarı ile babasının arkadaşının şirketinde işe girer. Naz’ın bir yanının kırık olmasının yanında kendini öyle yetiştirmişki lafı esirgemeyen huysuz aynı zamanda sevimli he birde Atlas’ın değimiyle Cadı. Atlas Naz’ın patronun oğlu aynı zamanda müdürü ve aynı zamanda komşusu başta birbirlerinden pek hoşlanmasada Naz’a gelen yanlış mesajla Atlas’ın gizli bir sırrını öğrenir. Bu sır onları arkadaş olmaya iter.Kitap cidden harika .Kitap ' ta yeri geldiğinde güldüm yeri geldiğinde üzüldüm . Bu kitapta açıkça söylemek gekirse Naz karakteri çok sevdim .Kübra Nur ' nun kalemine bayıldım . Kitabı keyif alarak okudum .Kitap o kadar sürükleyencidi hiç bırkmak istemedim . Ben Prenses Değilim Kitabı 2 .kez okumaya rağmen tekrar aşık oldum . Açıkçası spoiler olur diye çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Kitap iligili ne söylersem spoiler olur tek diyecem kitap o kadar harikaydı . Kitap sonu çok güzel bitti . 100/100 Tekrar okucam kitap . Kitabı gönül rahatlığıyla okuyabilirisniz. Kesinlikle tavsiye ederim . Not Ben Prenses Değilim Tek kitap (Gecenin Partılısı Sonsuz Gecemde Yanan Ateşim)

Kitabı çok beğendim. Yazardan okuduğum ilk kitap ve bayıldım yazım tarzına içten oluşuna kendimi sanki Bi arkadaşımla dertleşiyoruz konuşuyor gibi keyif verisine.hele de konusunun bu kadar harika anlayışına aşık oldum resmen..Bi romantik komedi ancak bu kadar harika olurdu bayıldım iyiki yorumlara bakarak tüm kitaplarını almışım acaba diyip Bi kitabı alıp iyi olursa öyle alayım dememisim çok mutluyum kendim için.romantik komedi okumayı seven izlemeyi seven herkes okumalı başta kesinle kalpler çıkıyor gözümden.. (Büşra KÖYMEN)

| Ben Prenses Değilim! ~ Kübra Nur | ° Kızımızın cümlesiyle başlamak istiyorum yorumuma. ‘Ben Naz Atalay. Ve bu, benim masalım. Ve inanın, ben prenses değilim!’ Her şey babasının ona harika bir iş bulmasıyla başlıyor. Eşyalarını toplayıp İstanbul’a gidiyor ve uçaktan indiği an onun masalı başlıyor. Onu almaya gelen şoförün aslında patronu olduğunu şirkete gidip odaya girince öğreniyor ve patronu yani Atlas onun için artık bir şeytan Sonra bir de Atlas’la komşu olduğunu öğrenince başlasın eğlence Tabii kızımızı da masum saf bir şey zannetmeyin. Kendisi lafı asla esirgemeyen, hazır cevap biraz huysuz biraz sevimli ve Atlas’ın da dediği gibi cadı. Bu ikili yan yana gelince neler olacak düşünebiliyor musunuz? Biri yakışıklı -ama burnu havada olan tiplerden değil kesinlikle- ego değil de tatlı bir ukalalığı olan adam, diğeri asla prenses olmayan, aşktan fazlasıyla uzak, kocaman saçma hayalleri olan cadı kızımız. Hani her kitapta olan mükemmel adam ve mükemmel kadınlar var ya, işte kesinlikle onlar burada yok. Hatalarıyla, doğrularıyla, bazen saçmalıklarıyla fazla doğal fazla içten karakterler. Okurken her bir sayfa yüzümde onlarca gülümsemeyle geçti. Bazı kitaplardan bahsederken tatlı bir kurguydu diyorum ya işte o tanım kesinlikle bu kitap için geçerli. Acıları olan insanların onları bastırıp muhteşem bir karaktere bürünmesini ve muhteşem ilişkileri okumak çok keyifliydi. Belirtmeden geçemeyeceğim bu arada, Atlas beyciğim siz muhteşemsiniz! Yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadım hatta kitabın konusunu bile bilmiyordum. Fuarda kitapları karıştırırken arka kapakta ‘kurbağa’ geçmesi ve detaylı bakınca beni müthiş eğlenceli bir kitabın beklediğini düşünüp aldım ve kesinlikle yanılmadım! Bu tatlı, eğlenceli ve tabii Atlas'lı hikayeyi tavsiye ediyoruum (Zeynep Şimşek)

Ben Prenses Değilim! PDF indirme linki var mı?

Kübra Nur - Ben Prenses Değilim! kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben Prenses Değilim! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kübra Nur Kimdir?

1994 yılında Van’da doğdum.

Babamın mesleği dolayısıyla İstanbul, Balıkesir, Kastamonu gibi şehirler gezdim.

Şu an Yalova Üniversitesinde Endüstri mühendisliği okumaktayım.

Hikayelerimi yazmaya ise 14 yaşında başladım.

Kübra Nur Kitapları - Eserleri

  • Üç Yapraklı Ahududu
  • Bir İstanbul Gecesi
  • Çirkin Ördek Yavrusu
  • Son Şansım
  • Son Çarem
  • Ben Prenses Değilim!
  • Lacivert
  • Son Aşkım

Kübra Nur Alıntıları - Sözleri

  • Yalan sizi kendisine esir eder. (Son Aşkım)
  • ~ Sokakları denize çıkan bir şehirde yaşamanın hafifletici hissi vardı yüreğimde. / 69 ~ Beni yoran şey hayatın ta kendisiydi, ne yazık. / 201 ~ Herkesin her duyguyu saklama derdinde olduğu şu dünya... / 218 ~ Elinizde gerçekten kötü bir örnek varken, iyi olanın aslında ne olduğunu daha kolay öğreniyordunuz. / 273 ~ Hayatın çoğu zaman karmaşık olduğu doğruydu fakat çok basit noktaları da vardı. Sevgi bütün yaraları kapatmaya yetmiyordu belki. Her şeyi kolaylaştırdığını da söyleyemezdim ama birçok şeye iyi geldiğini biliyordum. Birine bir evi sevdirmeye yetiyordu. Bazen karanlıkları aydınlatmaya yetiyordu. Bazen tek başımıza kaldığımızda aslında tek başımıza olmadığımızı bilmemize yetiyordu. Sevgi basit bir şeydi. Doğru anda, doğru insanlar arasında filizlenip büyüdüğünde dünyanın en güzel şeyine dönüşüyordu. Birbirini seven iki insan, bu dünyada asla yalnız kalmıyordu. Aralarında kilometreler olsa bile. Bu, her şey demek değildi belki ama birçok insan için çok şey demek olduğunu biliyordum. Benim için öyleydi. / 292 ~ Sevgi saklanamazdı. / 316 (Bir İstanbul Gecesi)
  • "Seninle tanışmadan önce bir insanın bu kadar mutlu olabileceğini de bu kadar üzülebileceğini de bilmiyordum.Yaşamın farklı bir boyutunu keşfetmiş gibiyim.Şimdi de bütün bunları; daha çok hissedebilmeyi, daha içten gülebilmeyi, kalbimin mutluluktan perendeler atışını,tüm güzel rüyalarımı ve nicesini kaybettiğim için müthiş bir azap çekiyorum." (Son Çarem)
  • "Bakışları almam gereken bir emanetmiş gibi orada öylece bekliyor ve beni her hatırladığımda tekrar tekrar gülümsetiyordu." (Bir İstanbul Gecesi)
  • "Yanlış bir zamanda mı geldim?" diye sordu Arın. "Hayır," dedim hemen. "Akın'ın gömleğine bir şey dökülmüş. Ben de çıkarmaya çalışıyordum." Arın'ın tek kaşı yavaşça yukarı kalktı. "Gömleği mi?" "Hayır," dedim yine. "Lekeyi. Aslında gömleğini de çıkarmak istedim ama Akın istemedi. Arın gür sesli bir kahkaha koyuverirken başını iki yana salladı. "Kardeşim hep biraz salak olmuştur." (Son Aşkım)
  • “Aşkın sabitlerden, değişkenlerden, kısıtlamalardan daha fazlası olduğunu öğrendim. En büyük değişkenin, insanın sol kaburgasının altında sakladığı yüreği olduğunu öğrendim. Kalp ve yüreğin aslında çok da aynı anlama gelmediğini öğrendim. Aşk kimileri için bir yuva, kimileri için huzurdu. Benim içinse akasyalar, ateş böcekleri, yıldızlı gökyüzü ve mavi renk olduğunu öğrendim.” (Son Aşkım)
  • Sizin derdinizi kendi derdi bilecek insanların olması kalkandır. (Bir İstanbul Gecesi)
  • Bahçeden çıkıp Akın'ın yolun karşısına park ettiği arabasının yanına gittik. Bir beyefendi gibi, benim için kapımı açıp binmemi bekledikten sonra kapıyı kapattı. Ardından şoför koltuğuna yerleşti. Tam arabayı çalıştırmaya hazırlanıyordu ki, bakışları torpidonun üzerindeki bir şeye takıldı. Yarım bir gülüşle uzanıp, orada duran tek dal pembe gülü alıp bana uzattı. ''Bir çiçekçi yolumu kesti ve ondan bir çiçek almam için çok ısrar etti. Öyle ki , almazsam beni lanetleyeceğini falan düşünmeye başladım. En sonunda pes ederek bu gülü aldım ve randevumuz için güzel bir başlangıç olur diye düşündüm.'' Gülü sapından tutarak aldım ve burnuma götürüp kokladım. ''Teşekkür ederim. Çok hoş,'' dedikten sonra, pembe yapraklarından birini koparıp ağzıma attım. Akın'ın bana yandan bir bakış attığını, sonra küçük bir hıhlama sesi çıkararak tekrar yola döndüğünü, ardından tekrar bana dönüp kaşlarını şaşkınca çatarak yüzüme baktığını fark ettim. Tüm bunlar iki saniye içinde oluverdi. ''Bir şey mi oldu ? '' diye sordum ağzımdaki yaprağı yutarken. ''Yanlış mı gördüm, yoksa biraz önce sana verdiğim gülü mü yedin ?'' Bir an durakladım. Çoğu insanın onlara hediye edilen gülü yemedikleri bilgisi her nasılsa beynimin arka köşelerine saklanmıştı. Ve ancak Akın'ın şaşkın bakışlarını gördüğünde saklandığı köşeden çıkma zahmeti göstermişti. ''Hı,hı.'' Usulca mırıldanırsam belki konuyu uzatmaz, öylece geçiştirmeyi tercih ederdi. (Son Aşkım)
  • " Bir kadının sevilmeyi ya da kabul görülmeyi hak etmesi için güzel olması gerekmiyordu. Kadınlar, hayatlarındaki iyi şeyleri güzellikleri karşılığında almak zorunda değillerdi. Güzellik, onların sevilmemelerinin karşılığında ödedikleri bedel değildi. " (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Ben, Damla'yı güzel buluyor, özellikle gözlerini çok beğeniyordum. Ama bu, gözleri mavi olmasa onu sevmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Damla'yı beğeniyordum ama insan her beğendiği kadına aşık olmuyordu. Aşk için daha fazlası gerekiyordu; onun için kendinde, kişiliğinde, kalbinde bir yer açabilecek kadar önemsemen gerekiyordu. Ve bu sadece güzellikle olmuyordu. (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Lacivert diyorum...: " Siyah kadar asil,mavi kadar güzel. " (Lacivert)
  • " Sizi öldürmeyen şey güçlendiriyordu. " (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Eğer ilişkiyi doğru temeller üzerinde başlatırsan en ufak sıkıntıda yıkılmaz (Üç Yapraklı Ahududu)
  • Terbiyesizin biri kapıma dayandı diye evimden ayrılmam haksızlık." Elindekileri tekrar sehpanın üzerine bıraktı ve gelip yanıma oturdu. "Elbette haksızlık," diye konuşmaya başladı, içimi titreten bir anlayışla gözlerimin içine bakarken. "Elbette olması gereken o adamın bir yere kapatılması, cezalandırılması ve senin asla bu şekilde rahatsız edilmemen. Elbette bir evde dilediğin gibi tek başına kalabilmelisin, sokakta günün her saatinde dilediğin gibi yürüyebilmelisin, hayatının hiçbir anında hiçbir insan seni rahatsız etme hakkını kendinde bulmamalı. Fakat olması gerekenin olduğu bir dünyada yaşamıyoruz, ne yazık ki. (Son Şansım)
  • Dudaklarımdan bir homurdanma döküldü."Güçlü kadınmış"diyerek pufladım. "Bu da yeni moda.Güçlü kadınız diye her şeye şikayet etmeden katlanmamız bekleniyor.Ne hikmetse ya güçlü ya zayıf oluyoruz ,ya hep ya hiç oluyoruz.Bir türlü insan olamıyoruz sizin gözünüzde." (Üç Yapraklı Ahududu)
  • Kış bitmişti ama tekrar geldiğinde el ele tutuşup yine baharı getirecektik (Son Şansım)
  • - şimdi sen böyle söyledin ya . Ben sanki bu şehri fethetmişim gibi hissettim. Ama savaşmadan,kan dökmeden. Acısız bir galibiyet. (Ben Prenses Değilim!)
  • “Bana uyacak biri nasıl biri, onu soruyorum.” dedi gülerek. Ortada komik bir şey vardı da ben mi göremeiyordum. Omuz silktim. '“Başvuranlar arasında henüz öyle bir adaya rastlamadım. O yüzden tam bilemiyorum.” “Sana bu konuda yardımcı olabilirim.” Önerisine göz devirmemem gerçekten yaptığım en zor şeylerden biriydi. Benim ne kadar başarılı ve profesyonel bir çöpçatan olduğumu buradan anlayabilirdiniz. “Öyle mi ? Bu... iyi olur.” Evet, lütfen sana nasıl birini ayarlamamı istediğini anlat bana. Anlat da ağlayarak masanın altına girme aşamasına daha hızlı geleyim. “Bence...” dedi, benim içimdeki kötü hislerden habersiz,rahat, güzel bir gülümsemeyle. “Bana uyacak kişi sevimli biri olmalı. Orta boylu, beyaz tenli. Çilli.'” Bunları saydıktan sonra bir cevap bekliyormuş gibi yüzüme baktı. Ama ne diyebilirdim ki ? Bütün çilli kadın müşterilerimle yollarımızı ayırma planları yapmakla meşguldüm. Akın küçük bir öksürükten sonra devam etti. “Çok zeki biri olmalı.” derken kaşları yukarı doğru kavislendi. “Bana gökyüzünde yıldızların yerini gösterip isimlerini söyleyebilecek kadar zeki.” Bir dakika. Beklediğim bu değildi... Kaşlarım şüpheyle birbirine yaklaşırken Akın saymaya devam etti. “Sonra, biraz tuhaf biri olmalı. Erkek köpeğine, bir dişi ismi verecek ya da ona getirilen çiçekleri yiyecek kadar tuhaf biri.” İşte bunları söylemesinin ardından gözlerim hayretle kocaman açılmıştı. Bu kişi sana da biraz tanıdık geliyor muydu, sayın okur ? Yoksa beynim üzüntüden kendini kapattı da rüyalar âlemine mi geçiş yapmıştım? “Her güzel şeye, onu anlamak için pürdikkat bakacak biri olmalı.” diye sürdürdü Akın konuşmasını. “Etrafındaki insanlara ger zaman ayak uyduramasa da onları incitmeden yaşamayı başarmış biri olmalı. Kendisi incinmiş olduğu halde üstelik. Eşsiz biri olmalı. Kendi mucizevi ışığını yaymalı.” Beynim kendini kapatmış mıydı bilmiyordum ama bana komut vermeyi kestiğine garanti verebilirim. (Son Aşkım)
  • " Birine güvenmek, aşktan, sevgiden, iyilikten bağımsız bir şeydi.Birine güvenmek, insanın karşısındakinden ziyade ta kendisiyle alakalıydı. " (Ben Prenses Değilim!)
  • Ama geçiyordu işte. Herşey gelip geçiyordu. Ve geriye yalnız ben kalıyordum.. (Çirkin Ördek Yavrusu)

Yorum Yaz