diorex
sampiyon

Benden Selam Söyle Anadolu'ya - Dido Sotiriyu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Benden Selam Söyle Anadolu'ya kimin eseri? Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabının yazarı kimdir? Benden Selam Söyle Anadolu'ya konusu ve anafikri nedir? Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabı ne anlatıyor? Benden Selam Söyle Anadolu'ya PDF indirme linki var mı? Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabının yazarı Dido Sotiriyu kimdir? İşte Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.04.2022 10:00
Benden Selam Söyle Anadolu'ya - Dido Sotiriyu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Dido Sotiriyu

Çevirmen: Attila Tokatlı

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750701337

Sayfa Sayısı: 262

Benden Selam Söyle Anadolu'ya Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ve sen Kör Mehmet’in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum. Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler! Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendini! Anayurduma selam söyle benden, Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya! Toprağını kanla suladık, diye bize garezlenmesin! Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!

1982 Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülü’nü alan bu kitap, Türkiye’de doğan, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye’den göç etmek zorunda kalan Yunan yazar Dido Sotiriyu’nun en önemli, en etkileyici kitabı. Türkiye’nin kültür mozayiğinde çok önemli bir yer tutan Rumların, Kurtuluş Savaşı öncesindeki ve savaş sırasındaki yaşamlarından gerçekçi kesitler sunan yazar, şöyle diyor:

“1922’de Anadolu’dan ayrılarak Yunanistan’a, amcamların yanına gitmek zorunda kaldım. Çocukluk yıllarımın anıları belleğimden silinmiyordu. Yaşadığım günlerin, duyduğum olayların o kadar etkisi ve büyüsü altında kalmıştım ki, bu konuyu ele alan bir kitap yazma isteği içimde çığ gibi büyüyordu.”

Benden Selam Söyle Anadolu'ya Alıntıları - Sözleri

  • İyilik mi? Ne iyiliği! Bu dünya, daha anlamadın mı evladım, al gülünü ver gülümü dünyası!
  • Her zaman acelecidir sevinç; daha şöyle bir tutmanıza, doya doya sarılıp kucaklamanıza meydan kalmadan muzip bir afacan gibi kaybolur gider.
  • Gülmek kurtarır bizi! Gülmek besler, gülmek kuvvetlendirir!
  • Ne olursa olsun hayat tatlıdır! Bak bunu ben söylüyorum; neler neler görmüş olan ben!
  • Yüreğini sımsıkı kapamış herkes, işitmiyorlar!
  • Hiç bir şey şaşırtmıyordu bizi artık. Kötülük arttıkça artmaktaydı.
  • Hemcinsine saygı gösteren, kendine de saygılı demektir ..
  • Her halükârda, hayatta da gizli birer yolcuyuz.
  • Ölümden korkmuyordum artık. Artık sadece yaşayanlardan korkuyordum.
  • Yüreklerini boşaltıp, keselerini doldurmaktaydılar.
  • 'Hiçbir aile kavgası hatırlamıyorum ki sonunda ceremesi senin sırtına yüklenmiş olmasın! Ve kimse de tutup teşekkür bile etmez sana..'
  • 'Babamın kötü yanlarını almak istemezdim ama kötü yanları öylesine çoktu ki!.Bendeki iyi yanları almanızı isterim çocuklarım; kötü yanları bırakın mezara götüreyim'
  • Kuşaktan kuşağa savaşageldiğimiz ele geçmez düşmandı ölüm.
  • Zavallı insanoğlu, sen Tanrıyı kendinde taşıyorsun!

Benden Selam Söyle Anadolu'ya İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Benden Selam Söyle Anadolu'ya, yüzyıllardır dostça, kol kola yaşadığımız Rumlarla nasıl kanlı bıçaklı olduğumuzu, nasıl gözümüz dönmüşcesine birbirimize kıydığımızı objektif bir perspektiften anlatan bir eser. Efes yöresinde şu anda ismi Şirince olan Kırkıca'da yaşayan Manoli Aksiyatis bir Anadolu Rum köylüsüdür ve onun anlatımından okuyoruz kitabı.Komşu Türk köyleriyle gayet kardeşçe yaşayıp giderken önce Balkan Savaşlarıyla sonra 1. Dünya Savaşı ve nihayetinde Kurtuluş Savaşı'yla biten dostluğun hikayesidir anlatılan. "İki halk aynı toprak üzerinde bir arada doğup büyümüştük ve yüreğimize sorarsanız, ne onlar bizden nefret ediyordu, ne de biz onlardan!" (alıntı) Peki ne oldu da kardeşçe yaşayan bu halklar birbirine kıymak zorunda kaldı? "Bütün bunların altında gizlenen şey nedir biliyor musun Aksiyatis? Petrol, kömür, demir, krom... Yani, Anadolu'nun el değmemiş servetleri üzerinde yabancıların kurmak istedikleri tekel!"(sayfa 210) Kitaptaki kahramanlardan Nikita'dan duyduklarımız duruma gayet açıklık getiriyor. Dağılmak üzere olan Osmanlı'dan her güçlü devlet bir pay almak istiyor ve bunu da milliyetçilik duygularını kabartıp bağımsızlığını yeni kazanmış olan Yunanları maşa gibi kullanarak yapıyorlar.Anadolu'nun ticaretine daha hakim olan Rumlar ve Ermeniler üzerinden kanlı oyunlarına başlıyorlar. "Bir şeylere gebe bu çağ, ama bunca acılı bir doğumdan bakalım ne türlü bir çocuk çıkacak?" (sayfa 201) Yani ulusların kaderini maalesef ki ulusların kendisi belirleyemiyor, ellerinde bir kalem , Osmanlı haritası önlerinde, oyun oynar gibi kana ve zenginliğe doymamış büyük sermayedar ülkeler karar veriyor. Ve tabi kaçınılmaz son geliyor.Birinci Dünya Savaşı başlıyor.Türkler kadar Rumlar da çok korkuyor savaştan.Savaş bu, ölümden ve kandan başka bir getirisi olmayan bu kıyımdan nasıl korkmasınlar ki? Osmanlı'nın kuruluşundaki "Her tebaa benim halkımdır." anlayışından uzaklaşıp sırf gayrimüslim oldukları için Amele Taburlarında insanlık dışı muameleler görmeleri, Türk çiftçilerin yanında çalıştırılmaya zorlanmaları Rumlar'ın Osmanlı tarafından ötekileştirildiğini düşünmelerine sebep oluyor, akabinde gelen Kurtuluş Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin türlü vaatlerle kandırdığı Yunan halkı Anadolu'ya saldırıyor ve Rumlar Yunanlar'ın tarafında oluyor. Ve asıl şimdi kardeşin kardeşi kırdığı, kanlı, acımasız bir savaş başlıyor. "Ne olmuştuk...Niye böyle olmuştuk biz yarabbi.(sayfa 198) "Kardeşler, dostlar, hemşeriler... Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini... (sayfa 260) Kitapta savaşın insanları nasıl insanlıktan çıkardığını, hiçbir savaşın aslında kazananının olmadığını görüyoruz. Her iki halkın da istediği tek şey yaşamaktı ve ne yazık ki bunca kan dökülmeden de bunu anlayamadılar. "Bütün bu çekilen acı,bir kötü rüya olsaydı ah!... Ve yan yana... omuz omuza verip yürüseydik tarlalara doğru yeniden!" (sayfa 260) Tarihimizi hep kendi tarih kitaplarımızdan öğrenmiş olduğumuz için bir de karşı cepheden nasıl göründüğüne bakmak isteyenler için okunması gereken bir kitap. İyi okumalar... (Çiyaye Sor)

Yıllar önce okuduğum ve uzun süre etkisinde kaldığım bir kitaptı Benden Selam Söyle Anadolu'ya. Bir kez daha okumak istedim ve sanırım bu kez ilkinden çok daha fazla sarstı beni... Çoğu zaman kendimi duygu çatışmaları içinde bulduğum bir okuma serüveni oldu. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra mübadele ile Türkiye 'den göç etmek zorunda kalan Yunan yazar Dido Sotiriyu, savaş öncesi ve savaş sırasında yaşadığı ve duyduğu olayları objektif bir bakışla anlatmaya çalışmış. Yaşananlara, karşı kıyıdan bir bakış... Savaş öncesi bir arada ve kardeşçe yaşayan  halkların savaş sırasında düşman saflarda yer alıp birbirini nasıl kırdığı aktarılıyor kitapta. Emperyalist devletlerin çıkarları uğruna giriştikleri kirli oyunların bedelini yine masum insanların nasıl ödediğini görüyoruz. Kitapta anlatılanlar insanın içini derinden yaralıyor... Okumadıysanız henüz, okumadan geçmeyin derim. Kitaplarla ve sevgiyle kalalım ve barış içinde... Kitabın sonundaki bu alıntıyı buraya bırakmadan edemeyeceğim. "Benden selam söyle Anadolu'da... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların, Tanrı bin belasını versin!" (Lilakitap)

Vatan nerede, milliyet kavramı nerede, nereye ait insan? Kitap boyunca bunları düşündüm durdum. Yüzyıllarca bereketli Anadolu'da Osmanlı tebası adıyla yaşayan milletler demek ki hiçte dost ve kardeş değillermiş. Bir kıvılcımla birbirinin gırtlağına sarılmışlar... (Menekşe Sağlam)

Benden Selam Söyle Anadolu'ya PDF indirme linki var mı?

Dido Sotiriyu - Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Benden Selam Söyle Anadolu'ya PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dido Sotiriyu Kimdir?

Dido Sotiriyu (alternativ yazılış: Dido Sotiriu; Yunanca: Διδώ Σωτηρίου, muhtemelen Türkce: Dido Sotiroğlu, d. 18 Şubat 1909 - ö. 23 Eylül 2004), Yunan kadın yazar.

Asıl adı Dido Sotiriu olan yazar, 1909 yılında Aydın'da doğdu. Sol görüşlü ve militan kişilikli Sotiriu, özellikle ülkesinde kadın hakları mücadelesinde ön saflarda yer almış bir kadın yazardı. Çocuk yılları Aydın'da geçti. 1922 yılında 13 yaşındayken Yunanistan'a amcasının yanına göç etmek zorunda kaldı. Ailesi daha sonra göçtü. Göçmek zorunda kalmanın verdiği acılar ve ailesinin kısıtlamaları yüzünden zorlu bir hayat geçirdi. Ailesinin karşı çıkmasına karşın öğretim üyesi oldu. Alman işgali sırasında, 1940-45 yılları arasında yeraltı basınında önemli görevler aldı. 1986'da Livaneli ve Teodorakis'in girişimiyle kurulan Türk-Yunan Dostluk Derneği kurucuları arasında yer aldı. Aydın'daki çocukluk günlerini anlatan Matomena Homata (Kanlı Topraklar - Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı (çeviren Atilla Tokatlı) kitabıyla 1982 yılında Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülü'nü kazandı.

Dido Sotiriyu Kitapları - Eserleri

  • Benden Selam Söyle Anadolu'ya
  • Ölüler Bekler
  • Buyruk Beloyannis'in Öyküsü
  • Elektra

Dido Sotiriyu Alıntıları - Sözleri

  • Yüreğini sımsıkı kapamış herkes, işitmiyorlar! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • İşte bu Büyük ve Güçlü Müttefiklerimiz, Küçük Asya'daki kendi çıkarlarını kollamamız için bizleri ayaklandırdılar. Ve sırf Türkleri anlaşmalara zorlayıp onlardan olabildiğince daha fazla bazı çıkarları elde edebilmeleri için de, bizlere "hareket serbesti" sini tanıdılar. Ve işleri ayarladıktan sonra da, al sana, "şanlı-şerefli Yunanlılar" ın kıçına bir tekme! (Ölüler Bekler)
  • "Elinde kitapla dünyaya geldi! ." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Uykudan korkmayacaksın. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Ne olursa olsun hayat tatlıdır! Bak bunu ben söylüyorum; neler neler görmüş olan ben! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • 'Hiçbir aile kavgası hatırlamıyorum ki sonunda ceremesi senin sırtına yüklenmiş olmasın! Ve kimse de tutup teşekkür bile etmez sana..' (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • Benim de kalbimi yaraladı .. İnfaz mangasının kurşunları... (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Gülmek kurtarır bizi! Gülmek besler, gülmek kuvvetlendirir! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • Her zaman acelecidir sevinç; daha şöyle bir tutmanıza, doya doya sarılıp kucaklamanıza meydan kalmadan muzip bir afacan gibi kaybolur gider. (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • "Kanıtlayınız bana, hizmetçimizin piyanoya hevesli kızı Dina neden hiç tuşlarına basamayacak, canı sıkılan diğer çocuklar en iyi hocalardan ders alıyorken? Midemin alacağından daha fazlasını yedirmeye uğraştığınızın, ama bay Stavros'un altı çocuğunun kuru ekmek yiyerek uyumalarının nedenini bana açıklayabilir misiniz? Kişisel özgürlüklerle ilgili açıklamalarda bulunun bana, savaşların nedenlerini açıklayın, yanıt verin bana... yanıt verin bana.... açıklayın bana..." (Elektra)
  • Yaşam tükenmez değildir. Bir gün sonu gelir. Bu sonu çamur haline getirmemişsen... güzel yaşadın demektir, güzel de ölürsün... (Elektra)
  • Gönderdiğim kitapları bir günde bitiriyor, yenilerini istiyordu . İnanılmayacak kadar çabuk okuduğunu biliyordum zaten. Ama sıradan bir okuyucu değildi. Seçkin kitapları arardı. Fakat şimdi eline ne geçerse okuyuveriyordu. Çoğu zaman günde iki kitap istiyordu. "Karanlıkta kediler gibi okuyor! Sürekli okuyor" . (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • "Sen bir canavarsın, canavar ! " (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • "Hayat biz olmadan da devam ediyor ." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • "Biz birbirimizin gözlerini oyarken, düşmanlara ne gerek var ?" (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • "Zekiydi, kuşkucuydu, saldırgandı." (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Artık dünya tersine dönmüş demek. Gençler hapishanelere kapatıldı, etkisiz hale getirildi. Yaşlılar da sokaklarda savaşım veriyor! Ayaklarımız dayanır mı buna? "Ayaklarımız belki dayanmaz teyzeciğim, yüreklerimiz dayanır." Diyor Filio kadın. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Korku nedir bilmezdik . Aşk öpücüğü verir gibi verirdik hayatımızı. (Buyruk Beloyannis'in Öyküsü)
  • Zavallı insanoğlu, sen Tanrıyı kendinde taşıyorsun! (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)
  • Kuşaktan kuşağa savaşageldiğimiz ele geçmez düşmandı ölüm. (Benden Selam Söyle Anadolu'ya)

Yorum Yaz