diorex
life
Dedas

Beni Yarına Bırakma - Burçin Çelik Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Beni Yarına Bırakma kimin eseri? Beni Yarına Bırakma kitabının yazarı kimdir? Beni Yarına Bırakma konusu ve anafikri nedir? Beni Yarına Bırakma kitabı ne anlatıyor? Beni Yarına Bırakma PDF indirme linki var mı? Beni Yarına Bırakma kitabının yazarı Burçin Çelik kimdir? İşte Beni Yarına Bırakma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 27.09.2022 14:00
Beni Yarına Bırakma - Burçin Çelik Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Burçin Çelik

Yayın Evi: Postiga Yayınları

İSBN: 9786054799626

Sayfa Sayısı: 520

Beni Yarına Bırakma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sadece üç harfli bir kelime, aşk… Tüm duyguları barındıramaz ki içinde! Hiç ummadıkları anda aşkla çarpılan Selma ve Selim birbirlerine ait olmadıkları halde sevebilirler mi aşkla? Bazen aşka direnmek yersizdir. İnkâr ettiğimiz ne varsa imkânsızlıktan çıkar, korkularımıza, çaresizliklerimize rağmen sarılır bize aşk diye.

Selim de Selma'yı da böyle buldu aşk… Kimsesizliklerinin, korkularının arasında. Birbirleriyle sınanıp, akıllarıyla savaştılar; her mağlup çıkışlarında araflarından birbirlerine bir adım daha yaklaştılar. Aşk günahlarınla sınanmaktı belki de, masumiyetini yaktıkça aklanmaktı. Bedel ödedikçe daha çok yanmaktı. Yandıkça pervane misali ateşe çekilmekti. Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü araflara sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti.

(Tanıtım Büülteninden)

Beni Yarına Bırakma Alıntıları - Sözleri

  • Dışarıdan bakıldığında görülen gerçekler bambaşkaydı: O, diğer kadındı... Hep öyle olmuştu ve ne yaparsa yapsın değiştiremeyecekti bu gerçeği. Birbirlerini seviyor olmaları kara bir leke gibi duran bu hakikati yok saymaya yetmiyordu. Aşk tüm günahları temize çekmeye kâfi gelmiyordu, gelmeyecekti de!
  • ...acılar aynı gibi olsa da insanlar başka başkaydı. Herkesin cehennem azabı ayrıydı. Kader herkesi farklı çıkmaz sokakların çaresizliğinde bırakıyordu, acı farklı farklı suretlerde yapışıyordu insanların yakasına.
  • "Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü arafa sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti."
  • Aşk... Üç harfli bir kelime tüm duyguları mı barındırır içinde? Bir çift bakış tüm dünyayı mı sığdırır derinliğine? Sadece bir tebessümü için sevdiğinin, candan mı geçilir?
  • Kuşlar Sezen şarkılarıyla adını fısıldadılar...
  • "Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü arafa sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti."
  • Tek bildiğim canımız yandıkça daha çok acıttığımız.

Beni Yarına Bırakma İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Güzel bir kitap diyebilirim. Konusu bir yasak aşkı anlatıyor. Genç ve güzel masum bir genç kız. Ve Sırf ailesinin isteği ile yanlış bir evlilik yapmış olan bir adamın aşk macerası. Selim evliliğinde hiç mutlu değildir. Aşka inanmamaktadır. Selma ise sevgisiz büyümüş azimle çalışmış başarılı bir mimarlık öğrencisidir. Selim ve Selma tesadüfen karşılaşırlar ve sonra yine tesadüfen Selma Selim'in şirketinde stajyer olarak çalışmaya başlar. Kader Onların ağlarını örmüştür ama haberleri yoktur. Selim ve Selma ne kadar birbirlerinden uzak durmak isteseler de yapamazlar. Ve yasak aşk başlar. (Persephone)

Oldukça uzun bir yorum oldu ama sevince durduramıyorum kendimi :)) Gerek filmlerde, gerekse gerçek hayatta karşımıza çıkan ikinci kadın imajından hiç kimse hoşlanmaz, hatta “yuva yıkıcı, etiketi her daim yapıştırılmak için orada hazır beklemektedir.. Ama bu muhteşem kitap tüm önyargılarınızı yıkmaya geliyor, bence bu hikayede ikinci bir kadın yok , tek bir kadın var ve adı Selma... Selma’ya karşı hissettiği bu tutkulu aşk, Selim’in hayatında bir çok ilke neden oldu, zaten aşk başlı başına bir ilkti Selim için, peşinden gelenlerse , arzu, tutku, kıskançlık,çaresizlik, pişmanlık ve öfke…. Selma, genç adamın kendisini hapsettiği bir cehennemin kapılarını araladı, masum aşkıyla, bu duygularıyla o kadar bocaladı ne yapacağını, nereye koyacağını o kadar bilemedi ki onun çaresizliğini, en derinden hissettim, ne kadar inkar ederse etsin, ne kadar kaçarsa kaçsın, yolu hep tek bir kişiye çıktı Selim’e .. Yazar o kadar güzel yazmış o kadar güzel ifade etmiş ki , her satırına vuruldum, aşktan kaçmak için saklandıkları kuytularda, onlarla birlikte saklandım, kavgalarında kaşlarımı çattım, acılarını en derinde hissettim, mutluluklarına ortak oldum.... Birbirlerine karşı hissettikleri yoğun duygular, her satırda içinize işliyor, aşkları o kadar derin o kadar içten ve çoğu zaman vahşi bir hal alıyor ki böyle zamanlarda ne ihanet nede aldatma kelimeleri aklınıza bile gelmiyor, çünkü yaşanan her şey o kadar gerçek ki, kimsenin bu aşk karşısında söyleyecek sözü olacağını sanmıyorum … Selim karakterine bayıldım,duygularını ifade etmesine, asla pes etmeyişine, aşkına, tutkusuna, öfkesine, her şeyine bayıldım.. Kitapta hem geçmiş zaman hem şimdi ki zaman birlikte anlatılıyor, girişte şimdiyi okurken kitap boyunca iki zaman dilimi arasında gidip geliyoruz,ilk tanıştıkları andan bu ana kadar olan bağlantılar o kadar güzel aktarılmış ki, iki zaman dilimini de okumaya doyamıyor insan. Her iki karakterin duygularını kendi ağzından dinlemek, hissettiklerine ortak olmak ayrı bir zevkti.. Bu arada şu ihanet olayına bir çift laf etmek gerekirse, Selim’in Ayten ile olan evliliğine evlilik demek bu kurumuna hakaret olurdu, bence en başından hataydı, zaten nedenini de zamanla öğreniyoruz .. Kitaptaki yan karakterleri de sevdim, hem sevimli hem de her durumda atar yapmaya hazır olan bir Aylin’imiz vardı,ilk başlarda bu ilişkiye karşı çıksa da zamanla onların yaşadıklarını gördükçe,çoğu zaman can simidi oldu Selma için, zaten kardeş gibiydiler, ve gerçek anlamda tek ailesiydi diyebiliriz Selma’nın… Selim’in en yakın arkadaşı Metin , onun da harika bir ailesi var eşine ve çocuklarına tapıyor, onun içinde, Selim’in hayatındaki tek gerçek arkadaş desek çokta yanlış olmaz.. Selma’nın Fransa’da yaşayan tatlı Perihan halası, ve yıllar sonra ortaya çıkan, ve genç kızın , çocukluğunun en acılı kısımlarında hatırası olan Aziz bey… Sevmediğim karakterler de vardı tabi Selma’nın annesi Zehra hanım ve tanışma şerefine erişemediğim büyükannesi , gerçi hiçte şikayetçi değilim,keşke annesiyle de tanışmamış olsaydım : ) Ve Selim’in annesi Lamia hanım, hanım demem kibarlıktan o cadıya başka sıfatlar çok daha yakışır : ) Selim’i gerçekten çok sevdim, ama bu kadar çok sevdiğim adam için bir soruluk sitem etmeden duramayacağım; “ Neden o kadar bekledin ? ” (Satıgül Yüksek)

İtiraf etmeliyimki kitabı kapak fotoğrafına ve arka kapağında yazanlara aldanıp aldım. Kitabın kurgusunu biraz zayıf buldum, yazarın kullandığı dil çok sıradan, aşk romanlarında daha fazla sıcak bir anlatım, yani biraz daha fazla duygu ve daha fazla betimlemeler olması gerektiğini düşünüyorum.. -Ki yazar bu konularda yetersiz kalmış anlatımında. Yazarın ilk kitabı olduğu için belkide doğal karşılamalı bunu, zamanla daha iyi kitaplara imza atabilir belkide.. BUNDAN SONRASI BİRAZCIK SPOİLER İÇERMEKTEDİR. Kitabın konusuna gelecek olursam, "Beni Yarına Bırakma" bir yasak aşkı anlatıyor.. Zengin bir aileni oğlu olan Selim kendisi gibi varlıklı bir ailenin kızıyla evlenir, bu evliliğide sadece bir şirket evliliği gibi düşünür. Yapmış olduğu yanlış evlilik ihanetlerle dolu bir evliliğe dönüşür. Fakat hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği bir şekilde kendini şirketin stajeri olan Selma ile yeni bir ilişkinin/aşkın (daha doğrusu yasak aşkın) içinde bulur.. Benim için "Beni Yarına Bırakma" ortalamanın altında bir kitaptır, fakat yinede 5 puan verdim, galiba biraz cömert davrandım bu puanı verirkende :) Herkese keyifli okumalar.. (Nur-AL)

Beni Yarına Bırakma PDF indirme linki var mı?

Burçin Çelik - Beni Yarına Bırakma kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beni Yarına Bırakma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Burçin Çelik Kimdir?

Deli gibi okuyan, ki bazen bu konuda psikopata bağladığı bile görülebilir; okudukça düşünen; düşündükçe mutsuz olan; mutsuz oldukça tekrar okuyan bu döngünün içine sıkışmış sıradanın da sıradanı garip bir havvakızıdır vesselam. Kah ateşli bir feminist, kah havası alınmış bir sosyalist, kah tasavvufun sınırlarında kendini arayan kayıp bir kişilik... İnsan olmanın anlamını idrak ederken kaybolmaktan da korkmuşluğu vardır, yalnız bu durum aramızda kalsın;) Selam ve saygı ile... YAMAK'DAN:)

Burçin Çelik Kitapları - Eserleri

  • Beni Yarına Bırakma
  • 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor
  • Hüzün Yağmurları

Burçin Çelik Alıntıları - Sözleri

  • "Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü arafa sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti." (Beni Yarına Bırakma)
  • Başkalarının hayatta ulaştığı yerlerle kendinizi kıyaslamayın. Hayat A’dan Z’ye kuralları olan ve belirli şekilde uygulanması gereken bir reçeteye sahip değildir. (30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor)
  • ... Düşsen de, dizlerin kanasa da, yeri gelip paramparça olsan da tekrardan o adımları atabilecek gücü bulmaktaydı mesele. (Hüzün Yağmurları)
  • ...acılar aynı gibi olsa da insanlar başka başkaydı. Herkesin cehennem azabı ayrıydı. Kader herkesi farklı çıkmaz sokakların çaresizliğinde bırakıyordu, acı farklı farklı suretlerde yapışıyordu insanların yakasına. (Beni Yarına Bırakma)
  • Dışarıdan bakıldığında görülen gerçekler bambaşkaydı: O, diğer kadındı... Hep öyle olmuştu ve ne yaparsa yapsın değiştiremeyecekti bu gerçeği. Birbirlerini seviyor olmaları kara bir leke gibi duran bu hakikati yok saymaya yetmiyordu. Aşk tüm günahları temize çekmeye kâfi gelmiyordu, gelmeyecekti de! (Beni Yarına Bırakma)
  • "Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü arafa sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti." (Beni Yarına Bırakma)
  • Senin yüzünde benim içimin acısı gizli. (Hüzün Yağmurları)
  • Tek bildiğim canımız yandıkça daha çok acıttığımız. (Beni Yarına Bırakma)
  • Seninle yokluğumuz, kıştan da soğuk ! (Hüzün Yağmurları)
  • Hiçbir yara kanamadan iyileşmezdi. Ve hiçbir acı, kabullenilmeden geride bırakılmazdı. (Hüzün Yağmurları)
  • Bir evi yuva yapan içindeki eşyalar değildi, aynı çatıyı kiminle paylaştığındı. Keza o çatının altını dolduran eşyalara huzur veren, ne renkleri ne de biçimleriydi. Bir evi huzurlu kılan yine insandı. (Hüzün Yağmurları)
  • "Insanlari imrendiren tebessümünün ardında kederden çok daha fazlası gizliydi." (Hüzün Yağmurları)
  • Bazı seyler, ayağa batan paslı bir çivi gibi ana mıhlar insanı. Zaman geçmez... ızdıraplı bir diziye saplanıp kalırsın. Zaman, o anın eziyetine ter eder kişiyi. O anlar tüm hayatımız boyunca boynunuzda taşınacak pişmanlıklardır. Tek bir an, bütün hayatınızı tepetaklak edebilir. (Hüzün Yağmurları)
  • "Her ölüm, bir adım sonrasının muammasını anımsatan ince bir mesajdı." (Hüzün Yağmurları)
  • Aşk... Üç harfli bir kelime tüm duyguları mı barındırır içinde? Bir çift bakış tüm dünyayı mı sığdırır derinliğine? Sadece bir tebessümü için sevdiğinin, candan mı geçilir? (Beni Yarına Bırakma)
  • Kuşlar Sezen şarkılarıyla adını fısıldadılar... (Beni Yarına Bırakma)
  • Yirminin çoşkusu, yirmi ikinin neşesi, yirmi yedinin sempatisi... Ama otuz! Otuz yani... Hani otuzdan sonrasıydı çabucak geçen, ben yirmilerin nasıl geçtiğini anlayamadım ki daha! (30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor)

Yorum Yaz