diorex
life

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda - Yılmaz Özdil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kimin eseri? Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kitabının yazarı kimdir? Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda konusu ve anafikri nedir? Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kitabı ne anlatıyor? Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kitabının yazarı Yılmaz Özdil kimdir? İşte Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 06.03.2022 00:00
Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda - Yılmaz Özdil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Yılmaz Özdil

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050916355

Sayfa Sayısı: 352

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Son 10 yılda yaşadığımız her şey

"Beş gazetenin arşivinden 460 bin sayfa taradım. Sırf arşiv taraması 1.5 senemi aldı. İsim Şehir Hayvan ve İsim Şehir Bitki gibi köşe yazılarımdan derleme değil... Sıfırdan yazıldı. 3 Kasım 2002'de başlıyor. Bugüne kadar geliyor. Çıraklık, kalfalık, ustalık diye üç bölümden oluşuyor."

-Yılmaz Özdil, Hürriyet, 30 Temmuz 2013-

Bir tablo hayal edin.

Sanat eseri.

Miras. Size ait.

Tuvali, Türkiye coğrafyası.

Boyası, şehit kanı, alın teri.

Her sabah uyanıyorsunuz.

Gururla seyrediyorsunuz.

Ama, birileri her sabah sizden önce uyanıp o tablonun başına geçiyor

ve orasına burasına minik minik fırça darbeleri atıyor.

Her sabah bir minik fırça darbesi.

Usta işi.

Küçük küçük değişiyor tablo.

Aniden değil.

Milim milim.

Alıştıra alıştıra.

Yedire yedire.

Aradan yıllar geçiyor.

Tablo, o tablo olmaktan çıkmış!

Komple değişmiş.

Dedim ya, kanıksamışsınız.

Bakıyorsunuz bakıyorsunuz...

Tablo, hâlâ aynı tablo zannediyorsunuz.

Peki ne yapılabilir?

Fark, nasıl fark edilebilir?

Orijinal'in aslında ne kadar değiştiği...

Ne hale getirildiği...

İlk bakışta nasıl anlaşılabilir?

Tek çare var. Kıyas.

Tablonun ilk haliyle...

Son halini yan yana koymalı.

(Tanıtım Bülteninden)

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda Alıntıları - Sözleri

  • AKP'nin karakteristik özelliğiydi, oy kazanacağını düşünürse "Ben yaptım" diyordu, oy kaybedeceğini düşünürse "Devlet yaptı" diyordu.
  • Diyarbakır'da 8 yaşındaki çocuğa otobüs çarptı. Hayatını kaybetti. Ailesi tazminat davası açtı. Bilirkişi ne rapor verdi biliyor musunuz? "Ailenin tazminat isteme hakkı yok... Çocuğu büyütmek için yapılacak masraftan kurtuldular" dedi.
  • Yabancıya şakır şakır tapu gidiyordu. Antalya, adeta Moskovantalya olmuştu.
  • Eee memleketi yönetenler "babalar gibi satıcı" ve "pazarlamakla mükellefçi" olunca, memleketin gençlerine kala kala, tezgahtar, kasiyer, sucuk tartıcısı olmak kalmıştı.
  • Pirinç fiyatları bir ayda yüzde 150 zamlandı. Tarım bakanımız "pirinç yerine, bulgur yememizi tavsiye etti.
  • Yani, bir ay çalışıp, bir günde çıkardığı kömürü bile satın alamıyordu." Kader "denilen buydu.
  • Müjdat Gezen, Levent Kırca gibi Atatürkçü tiyatrocular, biat etmedikleri için habire yargılanıyordu, sahneden çok duruşmaya çıkar hale gelmişlerdi.
  • Yalakalık, örfümüz âdetimiz haline gelmişti.
  • "Fareler ve İnsanlar" ahlaksız "Şeker Portakalı" erotik bulunuyordu.
  • Heykel "ucube"ydi. Bale desen, bizzat Başbakanımıza göre belden aşağı kabul ediliyordu. Yunus Emre'nin şiirleri dinen sakıncalı bulunup Milli Eğitim'in kitaplarında sansürleniyordu.
  • 3 Kasım 2002. Sandıklar açıldı. Ampul çıktı.
  • Sosyal Güvenlik Reformu yapacağız dediler. Bi reform yaptılar kardeşim... "Mezarda emeklilik" çıktı. 65 yaşında emekli olunacaktı.
  • Emeklilik yaşı 65'e çıkarılırken, abra kadabra... TÜİK hesap yaptı, ömrümüzü uzattı! Türk insanının ortalama ömrünün 85 olduğunu açıkladılar. "65 yaşında emekli olana kadar öleceğiz" denilince "Merak etmeyin, 85' e kadar yaşayacaksınız" demeye getiriliyordu.
  • Verdiler kömürü... Verdiler kömürü... Referandum yapıldı. Yüzde 69 "evet" çıktı. ...evet oyu verenlerin yüzde 60'ı "neye evet dediklerini bilmediklerini" açıkladılar.
  • Minimalist'ti zaten bizim Başbakan. Yakında, gemiye de gemicik diyecekti.

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"AKP iktidarının seceresidir. Gazete manşetlerinden kronolojisidir. 11 yılın arşiv özeti... Haber hafızası'dır. Yarın öbür gün... Utanılacak dönemdir. Unutturulmak istenecektir. Hatırlansın diye yazdım. Unutulmasın." yazar/yilmaz-ozdil bir gazeteci yazarın yapabileceği en iyi şeyi yaparak bu kitabı yazmış. Arkaplanda karanlıkta bırakılan haberlere, olaylara ışık tutmuş, hafızamız rolünü üstlenmiş bir kitap. O günlere dair kalem kalem herşeyden haberdar olmak istiyorsanız, unutmamak istiyorsanız kitaplığınızda yer açın. Daha yazacak neler var da, vakti gelince. (Aysun Baysan)

Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl tehditlere maruz kaldığını fetö ve pkk tehditlerinin nasıl palazlandığını anlamak, ergenekon vb davalarla ordumuza nasıl ihanet edildiğini anlamak için okunması gereken bir eser. (Serkan Gündem)

NEREDEN NERELERE GELDİK?: İnsan hafızası, tekrar edilmeyen şeyleri çok çabuk unutur. Birinin, birilerinin hatırlatması gerekir. Kitabın yazarı Yılmaz Özdil'de bu konuda yardımcı olmaktadır, unutulanları hatırlatmak için. Bir ülke düşünün ve o tabloyu bu kitapta arayın. (Aydın kılıç)

Kitabın Yazarı Yılmaz Özdil Kimdir?

Türk gazeteci yazardır. Yılmaz Özdil, İzmir Atatürk Lisesi'nin ardından Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik bölümünden mezun olmuştur. Mesleğe Yeni Asır gazetesinde muhabirlik yaparak başladı. Ardından Fatih Çekirge'nin genel yayın yönetmenliği yaptığı Star gazetesinin kuruluşunda bulundu. Star gazetesinden ayrıldıktan sonra Ciner Medya Grubu'na geçti. Sabah gazetesinde köşe yazarlığı ve atv haber genel yayın yönetmenliği görevlerinin üstlendi. atv ve Sabah'ın TMSF'ye devredilmesinin ardından Hürriyet gazetesine geçti. 2008 yılında Uğur Dündar'ın sunduğu Star Ana Haber bülteninin yayın yönetmenliğini yapmaya başlayan Özdil, Hürriyet'in üçüncü sayfasında ve aynı zamanda Fanatik gazetesi çatısı altında spor yazarlığı da yaptı. Halen Sözcü Gazetesinde yazmaktadır.

Yılmaz Özdil, Üniversite 3. sınıftayken tanıştığı Hülya hanım ile 1989 yılından beri evli olup Pelin (d.1991) adında bir kız çocuğu vardır.

Yılmaz Özdil Kitapları - Eserleri

  • Mustafa Kemal
  • İsim Şehir Hayvan
  • Adam
  • Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda
  • Kadın
  • Son Cüret

  • Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda
  • İsim, Şehir, Bitki
  • Sen Kimsin?
  • İsim Şehir Artist
  • Mustafa Kemal Atatürk Serisi
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Çocuk
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Annesi

  • Mustafa Kemal Atatürk ve Doğa
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Temizlik
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Okul
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Hayvan Sevgisi
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Spor
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Kitap
  • Mustafa Kemal Atatürk ve Sofra

  • Mustafa Kemal Atatürk ve Sanat

Yılmaz Özdil Alıntıları - Sözleri

  • Mustafa Kemal Atatürk'ü çocuklarımıza anlatmak boynumuzun borcudur! (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
  • Atatürk'ün annesi... Türkiye'nin annesiydi. Anatürk'tü. (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
  • Ranzalarda son mektuplar... "Gün gelecek hiç bitmeyecek, gün gelecek sana kavuşacağım. Ağlamayı bil, gülmeyi unutma, cezaevini sev demiyorum ama, nu lötü yataklarını asla unutma. Zincir soğuk, zindan yaş, belki biraz üşürüz, hele başım zindandan çıksın, görüşürüz."... (İsim, Şehir, Bitki)
  • Bakanların, bakan olduklarını TRT'den öğrendikleri bir ülke burası... Devamlı TRT ekranına bakıyorlar ki, görsünler, bakan olmuşlar mı, olmamışlar mı... Onun için onlar "bakan" zaten. (İsim, Şehir, Bitki)
  • Hedef 2023. Kafa 1800' dür. (Kadın)
  • Kalesinde kendi milletinin bayrağı dalgalanmayan hürriyeti olmayan memlekette cuma namazı kilnmaz. (Son Cüret)

  • "Gün gelecek hiç bitmeyecek, gün gelecek sana kavuşacağım. Ağlamayı bil, gülmeyi unutma, cezaevini sev demiyorum ama, bu kötü yataklarını asla unutma. Zincir soğuk, zindan yaş, belki biraz üşürüz, hele başım zindandan çıksın, görüşürüz".. -Ulucanlar cezaevinde bir ranzaya yazılmış not.. (Adam)
  • Doğruları konuşmak için, en az iki kişi gerekir. Biri doğru söyleyen. Biri doğru anlayan. (Adam)
  • Türkiye'de kadın olmak, zordur. Kadın heykeli olmak, daha zordur. (Kadın)
  • # Makarna verdiklerinde, kömür verdiklerinde, çikolata verdiklerinde, sorunları çözmüş oluyorlardı! (Kadın)
  • Herkes evine mis kokulu çiçekler alabilsin diye, çiçekçiler açtırdı. (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
  • Gözünüzün önünde olup biteni seyrediyorsunuz, seyrediyorsunuz.Hiç mi rol üstlenmeyeceksiniz, ömrünüzün sonuna kadar hep böyle “figüran” olarak mı yaşayacaksınız? (İsim Şehir Artist)
  • İnsanın kendisini bu kadar kaybetmesi için "iktidar sarhoşu" olması yetmez... "İktidar ayyaşı"ydı bunlar! (Sen Kimsin?)

  • Hiç düşünmeyiz maalesef...Korktuğumuz için mi kaçarız? Kaçtığımız için mi korkarız? (İsim Şehir Hayvan)
  • Malum, evli erkekler iyi bilir, kadınların hissiyatından daha yetenekli bir istihbarat teşkilatı henüz icat edilmedi dünyada... (Sen Kimsin?)
  • Minimalist'ti zaten bizim Başbakan. Yakında, gemiye de gemicik diyecekti. (Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda)
  • Memleketi satıyorlar, gıkın çıkmıyor, tarlana alt tarafı inek giriyor, bütün köye dava açıyorsun emmioğlu! (İsim Şehir Hayvan)
  • E, bakıyoruz bugün... Memiş Arıbaş'ın mezun olduğu astsubay okulu kapatıldı. Memiş Arıbaş'ın mensubu olduğu jandarma genel komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden koparıldı, adeta belediye zabıtası yapıldı. Memiş Arıbaş'ın kaldırıldığı GATA' yı padişah Abdulhamid'in hastanesi yaptılar, türbanlı biyokimyagere devrettiler. Ve... Memiş Arıbaş'ı Şemdinli'de şehit eden, tarihteki ilk Pkk baskınında kılavuzluk yapan " hacı" kod adlı Seferi Yılmaz, şu anda Şemdinli'de belediye başkanı! Hâla deniyor ki, hesap soracağız, kanları yerde kalmayacak filan... Hastirin ordan! (Sen Kimsin?)
  • İncecik iplikle bileğinize bağlanmış kırmızı balonu, sanki dünya avucunuzdan kayıp gidiyormuş gibi, elinizden kaçırdığınız yeri hatırlıyor musunuz? (İsim Şehir Hayvan)
  • Tadına bakılacak kitaplar vardır, bir lokmada yutulacak kitaplar vardır, bir de iyice çiğnenip sindirilmesi gereken kitaplar. (İsim Şehir Hayvan)

Yorum Yaz