Bette Abla - Honore de Balzac Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bette Abla kimin eseri? Bette Abla kitabının yazarı kimdir? Bette Abla konusu ve anafikri nedir? Bette Abla kitabı ne anlatıyor? Bette Abla kitabının yazarı Honore de Balzac kimdir? İşte Bette Abla kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Honore de Balzac
Orijinal Adı: La Cousine Bette
Yayın Evi: Kaldırım Yayınları
İSBN: 9786054467525
Sayfa Sayısı: 356
Bette Abla Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İnsan kalbindeki uçurumları, o derinliklerdeki dehşet verici kötülük duygusunu ve nefretten gözü dönmüş bireyin ruhundaki karanlığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren Bette Abla, Balzac’ın son romanlarından biridir. Unutulmaz karakterleri açısından da bir başyapıt olan Betta Abla, romanın baş karakteri ve çocukluğunda hor görüldüğü için, insanlara gizli bir hınç duyan ve sinsice öç alan, evde kalmış bir kadındır. Barones Hulot'un iyi yürekli kuzeni olarak herkesin sevgilisi haline gelen Bette
Abla, çevresinde sırdaş ve dert ortağı gibi görünse de melek yüzünün altında nefretle yanıp tutuşan kötü bir kadın saklanmaktadır. Akrabalarına bağımlı bir şekilde yaşamak zorunda olan Betta, yaşama ve insanlara olan hıncını çevresindeki hayatları mahvedecek entrikalar çevirerek dindirmeye çalıştıkça, daha da şeytanileşmektedir.
Bette Abla Alıntıları - Sözleri
- İnsan elli yaşında bir daha böyle bir hazine bulabilir mi? Bu yaşta aşk yılda otuz bin franga patlar.
- Aşk,bu doruk noktasında, tapılmayı da hak etmeli.
- Erdem kafayı, kötülük ise ancak saçları keser.Saçlarınızı gözetin, beyler!
- Çıkarlar her zaman eninde sonunda bölünür, kötü insanlar da her zaman anlaşır.
- Yaşam giysi gibidir ; kirlenirse fırçalarsın, delinmişse yamarsın, ama olabildiğince giyersin !
- Ruhunu kemanının telleri ile buluşturan Paganini eğer çalışmadan üç gün geçirseydi, kendi deyimiyle söyleyelim, kemanının" uyumunu" kaybederdi. Bu birlik bozulursa ansızın sıradan bir kemancıya dönüşürdü.Sürekli çalışma yaşamın olduğu gibi sanatında yasasıdır, çünkü sanat idealleştirilmiş yaratıdır. Bu yüzden büyük sanatçılar, gerçek şairler ne sipariş ne müşteri beklerler ; bugün, yarın, her zaman yaratırlar.
- — Ha, bir de kimseye umutlarınız hakkında hiçbir şey söylemeyin.
- Güzellik insanoğlunun en büyük gücüdür. Karşı ağırlığı, engeli olmayan, kendi başına buyruk her türlü güç aşırılığa, çılgınlığa sürükler. Keyfilik gücün çılgınlığıdır. Kadında keyfilik ise, kapristir.
- ... Bu kız günde 16 saat çalışıp ipekli eşya satan mağazalar için değerli kumaşlar için işlemeler yapıyor ve günde 16 santim, yani saatte 1 santim kazanıyor ; sefillik ! Ve İrlandalılar gibi patates yiyor, ama fare yağınd kızartılmış patates; haftada da 5 kez ekmek yiyor, çeşme suyu içiyor, çünkü Seine nehrinin suyu çok pahalı; ...
- "Tanrı zavallıları korur. .."
- — Demek başkalarının korkunç acılar çekmesi sizi neşelendiriyor! ... Neredeyse mutluluktan uçacaksınız.
- Çok çalışın, sanayi size emeğiniz ölçüsünde para öder deniyor; ama devlet adı bile anılmayan, işine bağlı bunca işçiye ne veriyor ?
- Gerçekten tümüyle yüce ruhlu kadınlar gerçeği yalana yeğlerler.
- Paris civarındaki çiftlik sahiplerinin, değirmencilerin, hayvan besicilerinin kafasında kızlarını Paris'te dükkanı olan biriyle evlendirme hayali yatar. Bir perakendeci, bir kuyumcu, bir toptancı onlara göre bir noter veya avukattan daha iyi bir damattır. Aslında bunun altında okumuş kesimden korkmaları da yatar; bu tiplerin kendilerini küçük görmelerinden korkarlar.
- Akıl etkilendi mi yürek de ondan etkilenir, mutluluk adamakıllı artar…
Bette Abla İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kuzin Bette: Kuzin Bette, okuduğum ilk Balzac kitabıydı. Böyle güçlü, gerçekçi yazarlarla karşılaşmak bence büyük şans. Bazı şeyler vardır hani sahip olana kadar yokluğu bir şey hissettirmez. Sahip olduğunuzda da olmadığınız her an için üzüntü duyarsınız. Bu kitap ve okuyup içinde kalmak istediğim yaklaşık 20 cümle. Bende bu hissi yaratıyor işte. (Tuğçe Bilgiç)
Kuzen kıskançlığından sakının: Balzac'ın okuduğum 21. kitabı 'Bette Abla' Bu nedenle Balzac'ın diğer eserleriyle kabaca karşılaştırma imkanı bulabilirim. Eugene Grandet, Modeste Mignon'la birlikte Balzac'ın bu eseri şaheserlerinden biri. Vadideki Zambak'ı da bu listeye koyabiliriz. Balzac'ın romanlarında mekan, çevre, eşya betimlemeleri ilk sayfalarda oldukça uzun yer tutar ama bu eserde bu betimlemelere çok az yer verilmiş, olay örgüsü nitelikleri harika şekilde tasvir edilmiş karakterler üzerinden başarılı şekilde işlenmiş. Bette karakteri kadar 'Bay Hector Hulot ve eşi bayan Hulot,' ile Valerine Marneffe karakterlerini dikkatle okuyunuz derim. Kuzen kıskançlığının getirdiği yıkımı gözler önüne seren bir başyapıt. BETTE ABLA, KUZİN BETTE . küçükken çevresinde hor görülmüş, bundan dolayı insanlara hıncı olan, sinsi sinsi öç alan bir kadın örneğidir. Not alabildiğim Karakterleri; spoiler içerir ona göre lütfen; - [ ] Baron HECTOR HULOT (ektor ülo): Baron, Devlet Danışmanı, Savaş Bakanlığı 'nda daire başkanı, legion d honour sahibi 60 yaşında…. Şarkıcı Jenny Cadine ilk sevgilisi -bayan evli Valerie Marneffe, 23 yaşında…. Sevgilisi brezilyalı baron Henry montes….( Hulot, Adeline, celestin, Wenceslas ‘ın aşığı) -kardeşi tuğgeneral mareşal Henry Hulot , abisi, yaşlı… - [ ] Bayan Hulot; ADELINE (adlin) : Barones, Hulot'nun karışı, yaşlı tuğgeneral'in kızkardeşi - [ ] BET ABLA….. LISBETH FISCHER ( Lizbet fişer) ,: Adeline 'in amcası -kızı; bütün ailece Bette (bet) Abla diye anılır. kurumuş, kanı çekilmiş, bir evde-kalmış kızdı. Sıska, kara-kuru bir şey; parlak ka'.ra saçlar, kalın, çalı gibi kaşlar; uzun uzun güçlü kollar, iri iri ayaklar; o upuzun maymunumsu suratta da birkaç siğil: İşte size bu kızoğlan kızın kısaca izimi. Babası öldü 1815 te………….Wenceslas Steinbock göçmen sevgili süsü 29unda Mareşal KONT HULOT Forzheim Kontu… hectorun abisi… - [ ] HORTENSE (ortans) : Hulot'ların kızı….. bet abladan 5 yaş büyük… oğlu Louis … Kont WENCESLAS STEINBOCK (ven eslas ştaybok) : Ressam, heykeltıraş; Hortense'la evlenir…..polonyalı i̇ntiharda bet abla onu kurtardı - [ ] Bay CELESTIN CREVEL ( selesten krÖvel) Eski aktar, levazım yüzbaşısı, sonra belediye başkanı……50 yaşında… 15 ilk josephayı , kızı kapatma yapmış..sonra bay Hulot. Elinden almış…. - [ ] CELESTİNE (selestin) : Crevel'in kızı; Victor'la evlenir……. Av. VICTOR (viktor) : Hulot'ların oğlu, avukat, milletvekili … babasına para veriyor yoksulluktan…. - [ ] MARNEFFE (marnef) Savaş Bakanlığında küçük bir görevli… betin eski evinde oturuyor. Paspal,,,, - [ ] VALERIE (ooleri) : Marneffe 'in kansı - [ ] FORZHEIM (fortshaym) : Baron Hector Hıdot'nun ağabey'si; general, sonra mareşal.. Bette Abla'nın, öte yandan Valerie Marneffe 'in Hulot'lara indirdikleri öldürücü yumruklar sonunda öldü…. - [ ] PIERRE FISCHER (piyer {işer) : Lisbeth 'in babası - [ ] ANDRE FISCHER (andre (işer) : Adeline'in babası - [ ] JOHANN FISCHER (yohan (işer) : Lisbeth 'le Adeline 'in amcası intihar ediyor oran’da…. - [ ] Achille Rivet yargıç (tevrat)
Honore de Balzac eserleri hangileridir ? diye bir soru sorulsa bizlere, hepimizin vereceği cevap ilk olarak ''Vadideki Zambak'' ismini söylemek olacaktır. En az yarımız bunun yanına bir de ''Goriat Baba''yı ekleriz. Belki bir kaçımız da ''Eugenie Grandet'' ve ''Otuzunda Kadın'' isimlerini ekleyebilir. Ama sonrası ... ? Bunu şunun için yazdım. Balzac'ın bilmediğimiz o kadar çok eseri var ki, belki de onlar, bu saydıklarımızdan çok daha önemli ve muhteşem denecek düzeyde eserlerdir. Ama gerek Türkçeye çevrilmemeleri ve gerekse tanıtılmamalarından kaynaklanan sebeplerden dolayı hep geri planda kalmışlardır. Tıpkı ''Bette Abla'' veya ''Kuzin Bette'' isimleriyle Türkçeye çevrilen bu kitabı gibi. Öncelikle muhteşem bir kitap okuduğumu söylemeliyim. Baştan sona kadar süper derecede akıcılığı ve sürükleyiciliği olan ve bu durumun da son cümleye kadar sürdüğü nadir kitaplardan biri. Hele kitabın bir son cümlesi var ki, bütün doğruluğu ve ihtişamıyla, dünya durdukça geçerli olacak bir söz olarak insan hafızasına yer ediyor. Kitapta beş ana karakter var. Bunlardan : Baron Hulot, güzel eşini hep aldatan , genç ve güzel kadınların ağına çok çabuk düşen ve onlara varını yoğunu harcayacak düzeyde gözü dönmüş , uçkur düşkünü bir adam. Karısı Barones Adeline ise sanki bir iyilik meleği görüntüsünde, kocasının her türlü kötülüğüne katlanan, kimse hakkında kötülük düşünmeyen, kocasına ve çocuklarına bağlı erdemli, güzel bir kadın. Bette Abla ise, Adeline'nin, kötü kalpli, kurnaz, kıskanç ve kendini bu ailenin yaşayacağı kötülüklere adamış ama onlara dost olarak görünmeyi de çok iyi beceren kuzeni. Bay Crevel, Baron Hulot gibi uçkur düşkünü olmasına rağmen ondan daha uyanık ve zengin bir adam. Aynı zamanda da Baron'un dünürü. Valerie Marneffe ise kocasının yükselmesi ve bundan ayrı olarak da kendisinin zenginleşmesi için her türlü ahlaksızlığı yapacak karakterde güzel bir kadın. Ana karakterler bunlar. Bunun dışında çocuklar, damatlar, amcalar, kardeşler, sevgililer, rütbeli, rütbesiz devlet erkanı, hizmetçiler, uşaklar ..vs gibi çok sayıda yan karakterler var ama bizim ana konumuz bu beş karakterden çıkan ve çevrelerindeki tüm insanları da etkileyen olaylar. Balzac, bu kitabında da bu beş karaktere öyle bir güç veriyor ki, kesinlikle kendi yapılarının dışına çıkmalarına bir türlü müsaade etmiyor. Hani bir atasözü vardır ya ''can çıkmayınca huy çıkmaz '' diye. İşte Balzac bu karakterleriyle sanki bu söze gönderme yapıyor. Kitabı okuduğunuzda bunu çok açık ve net olarak görüyorsunuz. Karakterler bu derece işinin ehli olunca anlatılan olaylar da aynı derece de muhteşem olarak seyrediyor. Size sadece kitabı elinize alıp keyifle, merakla ve büyük zevk alarak okumak kalıyor. Balzac'ın en önemli eserlerinden biri olarak değerlendirdiğim ve büyük beğeniyle okuduğum bu kitabın, mutlaka okunması gereken klasik kitaplardan biri olduğu düşüncesindeyim. Ve okunmasını da kesinlikle tavsiye ediyorum. (mehmet temiz)
Kitabın Yazarı Honore de Balzac Kimdir?
Honoré de Balzac (asıl ismi Honore Balssa; 20 Mayıs 1799, Tours - 18 Ağustos 1850), Fransız yazar.
Hayatı
Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve soyluluk ifade eden De’ öntakısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede sayılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı.
Edebiyat kariyeri
1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu.
1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır.
1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları.
İnsalık Güldürüsü, yazarın 1830’da kendi yapıtlarını toplamaya başladığı bir üst yapıttır. Şu anda emin değiliz ama belkide 1830’da Kraliyetçiler’in yenilgisini perçimleyen sürgünden sonra devrimdeki ulu düşüncelerin bir yalan olduğunu düşünerek böyle bir yola gitti.
Honore de Balzac Kitapları - Eserleri
- Goriot Baba
- Vadideki Zambak
- Eugenie Grandet
- Otuzundaki Kadın
- İki Yeni Gelinin Anıları
- Seraphita
- Tılsımlı Deri
- Altın Gözlü Kız
- Köylüler
- Modeste Mignon
- Köylü İsyanı
- Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti
- Gambara
- Bir Havva Kızı
- Paris'ten Cava'ya Yolculuk
- Louis Lambert
- Yaşamda Bir Başlangıç
- Ursule Mirouet
- Pierrette
- Lanetli Çocuk
- Evde Kalmış Kız
- Mutlak Peşinde
- Suyu Bulandıran Kız
- Lanje Düşesi
- Gizli Başyapıt
- Bir Kır Balosu
- Köy Doktoru
- Güzel Imperia
- Bette Abla
- Aşk Gecesi
- Uzun Yaşam İksiri
- Zarif Bir Yaşam Üzerine
- Top Oynayan Kedi Mağazası
- Tefeci Gobseck / Üç Öykü
- Cousin Pons (2 Cilt Takım)
- Tours Papazı
- Sarrasine
- Ferragus
- Taşralı Bir Büyük Adam Paris'te
- İki Şair
- Parfümcü Cesar Birotteau'nun Yükselişi ve Düşüşü
- Nucingen Bankası
- Kırmızı Han
- Bilinmeyen Başyapıt ve Kırmızı Han
- Modern Uyarıcıları Kullanma Kılavuzu
- Bir Yaratıcının Çektikleri
- Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas
- Paris
- Vadideki Zambak - Bir Aşk Sayfası
- Esrarlı Bir Vaka
- Albay Chabert
- Çalışanın Fizyolojisi
- Seçilmiş əsərləri
- Cebimdeki Düşünceler
- Innocence and Other Stories
- Ateist Ayini
- Maskeli Aşk
- Vendetta
- Terör Devrinde
- Korneliüs’ün Elmasları
- Sönmüş Hayaller
- Another Study Of Woman
- Aklanmış Melmoth
- Kibar Fahişeler (2. cilt)
- Napoleon Efsanesi
- Eğlendirici Öyküler
- Çölde İhtiras
- Bilinmeyen Şaheser - Sarrasine
- Köy Papazı
- Muhteşem Godisar
- The Deserted Woman
- Goriot Baba Cilt 1
- İfritə
- Vadideki Zambak Cilt I (Minyatür Kitaplar)
- Vadideki Zambak Cilt II (Minyatür Kitaplar)
- Üç Hikaye
- Vadideki Zambak - Çocukluğum
- The Human Comedy
- Tuhaf Öyküler
- Rahibenin Aşkı
- Albert Savarus
- Adieu
- Die falsche Geliebte
- Die Grenadiére
- Vadidəki zanbaq
- Peau de Chagrin
- Honorine
- Vater Goriot
- Beatrix
- Die Frau von dreißig Jahren
- Der Ehekontrakt
Honore de Balzac Alıntıları - Sözleri
- Alçakgönüllülük, daha doğrusu korku, aşkın ilk erdemlerinden biridir. (Eugenie Grandet)
- Karşısında güzel bir kadın bulan bir erkek tuzağa düşmüş mü sayılıyor? (Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti)
- Peki öyleyse, öğretin bana... Sizi sevmemek için ne yapmam gerektiğini bana öğretin. (Seraphita)
- Gerçekten tümüyle yüce ruhlu kadınlar gerçeği yalana yeğlerler. (Bette Abla)
- Bundan çıkan sonuç şudur ki, toplumlar ne kadar uygarlaşır ve huzura kavuşursa, aşırı yollara o ölçüde başvururlar. Barış hali kimileri için feci bir durumdur. Belki de Napoléon'a "Savaş doğal bir haldir," dedirten şey de budur. (Modern Uyarıcıları Kullanma Kılavuzu)
- Aşk evliliğinden olan bütün çocuklar gibi miras olarak annelerin muhteşem güzelliğini aldılar,sefaletle birleştiğinde çoğunlukla yıkıcı bir hediyeydi bu. (Sönmüş Hayaller)
- ... herkesin mucizesi kendine göredir. (Köy Papazı)
- İntiharın üç türü vardır: önce uzun bir hastalığın son nöbetinden başka bir şey olmayan ve kuşkusuz patoloji sınırların içerisindeki intihar; sonra umutsuzluk nedeniyle intihar, son olarak da mantık yürüterek intihar. Lucien umutsuzluk nedeniyle ve mantık yürüterek kendini öldürmek istiyordu. bu ikisi vazgeçilebilir intiharlardır; yalnızca patolojik intiharın geri dönüşü yoktur; ama çoğu zaman bu üç neden, Jean-Jacques Rousseau'da olduğu gibi, birleşir. (Bir Yaratıcının Çektikleri)
- Alaycı bir adam daima sathi, bunun neticesi olarak da hain bir kimsedir, alay ettiği hâdisede cemiyete düşen payı hiçbir zaman kaale alamaz, çünkü tabiat yalnız hayvan yaratır, ahmakları toplum hayatına borçluyuz. (Nucingen Bankası)
- ... büyük bir aileden gelmenin ve servetten yoksun oluşun nice yüksek zekalı insanları içinde tuttuğu derin bir hiçlik duygusu içinde, Umut sönüp gidiyordu. (İki Şair)
- Vaktiyle seninle birlikte sonsuzluk denizine salıverdiğimiz gemileri yine orada yürütmeme kim engel olabilir? (İki Yeni Gelinin Anıları)
- Aşka benzeyen hiçbir şey yoktur.. (Gizli Başyapıt)
- İblisin vaat ettiği dünyevi zevkler çok fazladır ama cennetin sunduğu zevklerin bir sınırı yoktur. Tanrı'ya inandı ve ona dünyanın tüm hazinelerini veren o büyünün artık bir anlamı yoktu, tüm o hazineler, elmaslar onun gözünde çakıl taşından farksızdı; diğer hayatın görkemiyle kıyaslandığında incik boncuk gibi kalıyorlardı. Ona bu kaynaktan gelen her şeyin üzerinde bir lanet olduğunu düşündü. (Aklanmış Melmoth)
- Çünkü herhangi bir şeyde aşırıya kaçmak bedeni kendine özgü bir yola sokar. (Sönmüş Hayaller)
- Geceyi uykusuz geçirmek itiyadında olan ve derin bir sükûnet içinde seslerin çeşitli akislerine dikkat edenler bilirler: Çok defa, aynı yerden gelen hafif bir çıtırtı duyulur da, devamlı ve mutat [alışıldık] fısıltılar işitilmez... (Ferragus)
- Vadilerde açan, gösterişsiz, alçakgönüllü çiçekler, göklere çok yakın, fırtınaların koptuğu, güneşin yaktığı yerlere dikilince yaşamıyorlar belki de, kim bilir? (Top Oynayan Kedi Mağazası)
- Ancak her şey olmakla başlayarak herhangi bir şey olabilirsin. (Çalışanın Fizyolojisi)
- İki varlığı aynı anda sevebilir miyiz? Bir sevgili bütün kalbi doldurmazsa sevgili olabilir mi? Birinci, sonuncu, biricik olması gerekmez mi? (Seraphita)
- Aşkın ne kadar toplumcul ve yararlı olduğu hiç düşünüldü mü? (Evde Kalmış Kız)
- "Son aşk en ateşli aşktır." (Parfümcü Cesar Birotteau'nun Yükselişi ve Düşüşü)
Editör: Nasrettin Güneş