matesis
dedas

Beyaz Gürültü - Don Delillo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Beyaz Gürültü kimin eseri? Beyaz Gürültü kitabının yazarı kimdir? Beyaz Gürültü konusu ve anafikri nedir? Beyaz Gürültü kitabı ne anlatıyor? Beyaz Gürültü PDF indirme linki var mı? Beyaz Gürültü kitabının yazarı Don Delillo kimdir? İşte Beyaz Gürültü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 10.04.2022 04:00
Beyaz Gürültü - Don Delillo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Don Delillo

Yayın Evi: Siren Yayınları

İSBN: 9786055903688

Sayfa Sayısı: 413

Beyaz Gürültü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Çağdaş edebiyatın devi Don DeLillo’dan dehasıyla sarsan bir başyapıt: Beyaz Gürültü. Zamanımızın panoramasına dönük kara bir ayna, tüketime ve tükenişe odaklı yaşamlarımıza atılan acımasız ve esprili bir bakış. DeLillo’nun kahramanı bir Amerikan üniversitesinde, siyah güneş gözlüğüyle kendi icadı Hitler Çalışmaları bölümünde ders veren bir profesör: Jack Gladney.

Gladney, tutkuyla sevdiği dördüncü eşi Babette ve çocuklarıyla, sakin bir kasabada yaşıyor ve Hitler imgesiyle sağlamlaştırdığını sandığı yaşamının az çok güvenli olduğunu sanıyor. Ne ki günün birinde gökyüzünde kara bir bulut beliriyor ve durgun görünümlü, ideal yaşam en korkunç kâbusları aratmayacak bir hale geliyor.

Bir adamın tek kişilik medeniyeti, temellerinden sarsılıyor. Bir kadın, yakasına yapışan korkudan tuhaf bir anlaşma yaparak kurtulmayı deniyor. Kitleler, diktatörlerin önünde tek sıra olup diziliyor ve kalabalıklar Rock yıldızlarının önünde eğiliyor. Bütün bunlar fena halde tanıdık geliyor ve bu ânı daha önce yaşamış olduğunuza dair tuhaf bir duygu sizi esir alıveriyor. Hayat bildiklerinizi hatırlamaktan, hatırladıklarınızı unutmaktan ibaret... Beyaz Gürültü: Ahir zamanlarda yaşama dair sarsıcı bir metin, dehşetli bir kehanet.

Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitaptan 1’i

Beyaz Gürültü Alıntıları - Sözleri

  • "Seni odama davet ederdim ama yakınlaşmaya hazır olmadıkları sürece iki kişi için fazla küçük. "
  • Çocukların dünyasında amatör yoktur.
  • beyin erozyonundan muzdaribiz. Ardı arkası kesilmeyen bilgi bombardımanının durması için arada bir felaketlere ihtiyacımız var.
  • Belli bir yaştan sonra uyuyarak geçireceğin her dakika yararlı işlere ayıracağın vakitten bir dakika çalmak demektir.
  • En iyi konuşma ayartıcı olandır.
  • Kimyasal maddelerinizi iyi tanıyın.
  • Önce ben ölmek istiyorum, diyorum ona. Ona o kadar alıştım ki onsuz fena halde eksik hissederim kendimi. Biz aynı kişinin iki tezahürüyüz. Hayatımın geri kalan kısmını, her konuşmak istediğimde onu yanımda bularak geçirmek istiyorum.
  • Bırakın günler amaçsız geçsin. Bırakın mevsimler mevsimleri kovalasın. Olayları bir plan çerçevesinde geliştirmeyin.
  • Ölüm çok muğlak bir kavram. Kimse onun ne olduğunu, ne hissettirdiğini, neye benzediğini bilmiyor.
  • Acı gerçek şu ki kadınları seviyorum.
  • Günümüzde bütün mesele bu. Kurban için üzülmek.
  • üçüncü acı gerçek ise mütemadiyen en karmaşık, en asabi, en zor kadınlara kapılıyor olmam. Basit adamları, karmaşık kadınları severim.
  • Aşk, bir başkasının himayesi altına girmeye itiraz etmeyecek kadar güvenli bir kimlik geliştirmemizi sağlar.
  • Bırak ikimiz de sonsuza dek yaşayalım, hastalıkta ve sağlıkta, bunak, titrek, dişsiz, cildimizde kahverengi lekelerle, görmeyen gözlerle, sanrılar içinde. Böyle şeylere kim karar veriyor? Orada ne var? Kimsin sen?
  • "Hitler hayaller kurardı. Piyano dersleri alır, müzelerin, konakların eskilerini yapardı. Evde çok otururdu. Klara buna göz yumardı. Hitler onun bebekken ölmeyen ilk çocuğuydu. Ondan önce üç bebeği ölmüştü."

Beyaz Gürültü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Don Delillo'nun Beyaz Gürültü romanı birkaç kelimeyle özetlenecek olursa çağımızın romanı demek yanlış olmaz. Kitabın baş kahramanı Jack Gladney başından dört evlilik geçmiş, üniversitede kendi fikri olan Hitler bölümünde akademisyenlik yapan, kendisini siyah gözlükleri ve cübbesiyle tanımlayan bir aile babasıdır. Eşi Babette ve çocuklarıyla olağan akışında giden bir hayat sürdürürlerken meydana gelen bir çevresel felaket nedeniyle hayatları bir anda kabusa döner. Bütün felaketin nedeni bir haşere ilacının yan ürünlerinden biri olan Niyodin T adlı bir kimyasalın kara bir bulut halinde yaşadıkları kasabanın üzerine çökmesidir. O güne kadar ailecek televizyondan felaket görüntüleri izlemekten zevk alan Jack ve ailesi birden kendilerini büyük bir felaketin içinde bulur. Üzerine bir de Jack'in bu kimyasala kısa bir sürede olsa maruz kalması tüm bu felaketin üzerine tuz biber eker. Artık Jack ölumle burun burunadır. Beyaz Gürültü, ölüm korkusunu, teknolojinin hayatı hem kolaylaştırmasını hem de büyük tehditler oluşturmasını anlatan genel anlamda bir modern toplum eleştirisi. Kitabı okurken kendinizi bir felaket ve aksiyon filmi izliyormuş gibi hissetmeniz kuvvetle muhtemel. Kitap okunması gereken 1001 kitap arasında olup, yazarı Don Delillo'ya ABD Ulusal Kurgu Kitap Ödülü'nü kazandırmıştır. Yazarın kullandığı mizahi dil ve sade anlatım nedeniyle kolay okunan ve keyifli bir kitaptı Beyaz Gürültü. Aksiyon seviyorsanız severek okuyacağınız bir kitap. İnsanoğlu ne yazık ki çoğu zaman kendi sonunu getirecek felaketleri kendi elleriyle hazırlıyor. Ve bu felaketlerin hiç kendi başına gelebileceğini düşünmüyor.Beyaz Gürültü bu konu çerçevesinde çok katmanlı, günümüz dünyasına dair eleştirel bir roman.Yakın bir tarihte Beyaz Gürültü romanının filminin çekileceği haberleri duyuruldu. Tabii k tahmin edeceğiniz üzere Netflix, başarılı eseri filme adapte edecek.  Bu kitapla buluşmama vesile olan 1kitap1kahve1ayse hocama ve yine hem kitabın temininde emeği geçen hem de benimle birlikte okuyan Siyahbeya_z hocama teşekkürü borç bilirim. Keyifle okunsun.... (Filiz)

#1001kitap~~~: Bu ara hedefim Nobel e aday olan yazarların kitaplarına ağırlık vermek ki konusuna hiç bakmadan sırf oyuzden kitaba başladım, zaten yazarın daha önce de başka 1kitabini okumuştum az çok tahmin edebiliyordum nelerle karşılaşacağımı ama hiç bu kadar seveceğimi beklemiyordum, belki şuan çok yakınımdakilerin yaşadığı ölüm temasından kaynaklı olabilir yazdığı cümlelerde sanki o düşünceler zihnimden geçerken herkesin evde sanki ölüm hiç olmayacak ya da yokmuş gibi maskelerle dolaşması ama 1gercegin olduğunun farkına varıp kendi içimizdeki sessiz çığlıklar sanırım bu kitapta duygularıma tercüman olduğu için ekstra sevmiş olabilirim okurken içimi o durumlar epeyce acıtsa da ... ya da başka 1 gerçek var ki zaten ben severdim başka 1zaman da okusaydim zira cümleler kendi adima çok etkileyiciydi... Don DeLillo, ABD'li yazar. 20. yüzyıl sonu ile 21. yüzyılın başı Amerikan yaşamından ayrıntılı portreler çizen romanlarıyla tanınır ki kitapta epeyce dönem olaylari ve ilginç soru ve vurgulariyla okumayi dinamik tutuyordu, gençken pek ilgilenmediği edebiyata, 1yaz park görevlisi olarak çalıştığı sıralarda ilgi duymaya başlayan yazar, en büyük başarısını baş yapıtı sayılan ve 1997'de basılan Underworld ile elde etti. 1999'da Jerusalem Prize'ı kazandı. Yazar, modern eleştirmenlerce, edebiyatta postmodernizmin ana figürlerinden 1i kabul edilir ki okurken 2kitapta da epeyce bu durumu hissettim oyuzden post-modern tarzındaki kitapları sevenlerin kaçırmaması gereken 1yazar bence, ama bu tarz sevmiyorsanız epeyce sıkılabilirsiniz. Kitabın konusu kahramanı 1Amerikan üniversitesinde, siyah güneş gözlüğüyle kendi icadı Hitler Çalışmaları bölümünde ders veren 1profesör: Jack Gladney. Gladney, tutkuyla sevdiği dördüncü eşi Babette ve çocuklarıyla, sakin 1kasabada yaşıyor ve Hitler imgesiyle sağlamlaştırdığını sandığı yaşamının az çok güvenli olduğunu sanıyor. Taki günün 1inde gökyüzünde kara 1bulut belirmesiyle ve durgun görünümlü ideal yaşamı en korkunç kâbusları aratmayacak 1hale geliyor zira bu sayfalarda geçen ilginç soru ve durumlar benim için epeyce düşündürücü ve eğlenceliydi. 1cok anlatılan durum çokça tanıdık geliyor ki hatta öyle 1hal alıyor ki ölüme dair düşünceler de sanki yaşamış olduğunuza dair 1duyguyla insanı bağlıyor... Sanayi dünyasındaki ezici ve amansız güncelliği içinde hapsolmuş insan yaşamları ve zamanımızın yaşanan durumlarına dönük kara 1mizahla tüketim ve tükeniş!!! odaklı yaşamlarımızda atılan acımasız ama esprili1bakışla beni yine de ara ara epeyce düşündürür duygu yoğunluğuna bıraksa da severek okudum. Beyaz Gürültü ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır, herkese sevdikleriyle sağlıklı huzurlu mutlu keyifli okumalar... Nasıl ki beyaz ışık tüm renkleri içerisinde barındırıyorsa, insan kulağının da algılayabileceği tüm seslerin birleşimine beyaz gürültü (white noise) adı verilir. Vantilatör, saç kurutma makinası, elektrik süpürgesi vb. makine sesleri ile okyanus, rüzgar, şelale gibi doğadan gelen sesler de bu özelliğe sahiptir. Tüm seslerin 1leşimi ile oluşan beyaz gürültü, bebeklerin kendilerini anne karnında gibi hissetmelerini ve bu sayede rahatça uyumalarını sağlamaktadır. Beyaz gürültü olarak adlandırılsa da aslında 1gürültü değildir. Bebeklerde olduğu kadar, hayvanlarda ve insanlarda da sakinleştirici 1etki oluşturmaktadır... Şimdi bu bilgi ile ölümü bağdaştirip içimi garip hisler almış olabilir, kendimce yazarın çıkarımına daha da hayran oldum şimdi... (Ayşe...)

Nobel Edebiyat Ödülü için adı geçen yazarların eserlerinden elimde okup henüz okumadıklarımı okumayı planlamıştım, Beyaz Gürültü de bunlardan biriydi. Kitap, Amerika’da küçük bir şehirde dördüncü eşi ve çocuklarıyla yaşayan bir akademisyenin modern toplum düzenini sorgulaması ve ölüm korkusuyla yüzleşmesi üzerinden güzel bir tüketim toplumu ve ‘modern’ dünya düzeni eleştirisi sunuyor. Adeta ikinci bir dünyamız haline gelen televizyonlardan, tüketim alışkanlıklarımızı yönlendiren marketlerden ve reklamlardan, doğaya verilen tahribata kadar günümüz toplumunun birçok açmazına değinmiş yazar. Karakterimizin aile ilişkileri üzerinden modern Amerikan toplumundaki aile tipolojisini irdelemeyi de atlamamış. Kitabın hiç düşmeyen bir temposu var, farkına bile varmadan iki oturuşta okudum. Özellikle yarısından sonra kurgu Coen kardeşler filmlerini anımsattı. Yazarın imgeleri, kara mizahı ve cümleleri çok hoşuma gitti. Tüm eleştirilerini incelikli bir şekilde bu kadar sürükleyici bir kurguda sunması da öyle. Okura hem keyifli vakit geçirtip hem onun düşünsel dünyasını zenginleştirmeyi atlamayan bir kitap. Çağdaş Amerikan edebiyatından hoşlananlara mutlaka tavsiye ederim. (İpek Dadakçı)

Beyaz Gürültü PDF indirme linki var mı?

Don Delillo - Beyaz Gürültü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beyaz Gürültü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Don Delillo Kimdir?

Don DeLillo (d. 20 Kasım 1936, New York), ABD'li yazar. 20. yüzyıl sonu ile 21. yüzyılın başı Amerikan yaşamından ayrıntılı portreler çizenromanlarıyla tanınır. New York'un dışında yaşamaktadır.

New York City'de bulunan Bronx'ta İtalyan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1958'de Fordham Üniversitesi'nden mezun oldu.

Gençken pek ilgilenmediği edebiyata, bir yaz park görevlisi olarak çalıştığı sıralarda ilgi duymaya başladı. Bu dönem, araçların park etmesini bekleyerek geçirdiği uzun saatlerde kitap okumayı alışkanlık edindi. Fordham Üniversitesi'nden mezuniyetinin ardından yayın alanında iş bulamadığından, reklam sektöründe çalışmaya başladı. 5 yıl Ogilvy & Mather ajansında metin yazarlığı yaptı. Kendi deyimiyle, "yazmak için değil, yalnızca orada çalışmak istemediği için, yani ayrılmış olmak için" işinden ayrıldı.

İlk romanı Americana 1971'de basıldı ve eleştirel başarı kazandı. 1970'lerin başında birkaç yıl Yunanistan'da yaşadı, burada The Names adlı romanını yazdı. Eleştirmenlerden aldığı övgülere rağmen, 1985'te National Book Award kazanan White Noise romanının yayımlanmasına dek geniş okuyucu kitlesiyle buluşamadı. En büyük başarısını baş yapıtı sayılan ve 1997'de basılan Underworld ile elde etti.

1999'da Jerusalem Prize'ı kazandı. Yazar, modern eleştirmenlerce, edebiyatta postmodernizmin ana figürlerinden biri kabul edilir.

Don Delillo Kitapları - Eserleri

  • Kozmopolis
  • Libra
  • Koşan Köpek
  • Beden Sanatçısı
  • Oyuncular
  • Mao II
  • Beyaz Gürültü

Don Delillo Alıntıları - Sözleri

  • . Her zaman daha fazlası vardır. Tarih bundan ibarettir. Bize söylemedikleri şeylerin toplamıdır. ... (Libra)
  • "Saat zamanı, kapitalizmin yükselişini hızlandırdı. İnsanlar sonsuzluk hakkında düşünmeyi bıraktılar. Emeği daha etkili kullanarak saatlere, ölçülebilir saatlere, insanoğlunun saatlerine yoğunlaştılar. " (Kozmopolis)
  • Bulanıklık ve açgözlülüğe indirgenmiş toplumlarda terör anlam taşıyan tek harekettir. Her şeyin çok fazlası var, onbin kez yaşasak da kullanamayacağımız kadar çok şeyler, mesajlar ve anlamlar dolu. Tarih olası mı? Herhangi bir kimse ciddi mi? Kimi ciddiye alıyoruz? Yalnızca ölümcül iman sahibini, inancı için ölecek ve öldürecek olanı. Bunun dı­şında her şey eritiliyor. Sanatçı eritiliyor, sokaktaki deli eritili­yor, basına da aynı işlem uygulanıp basın şirketleşiyor. Adama bir dolar ver, TV reklamlarına çıkar. Yalnızca terörist bunların dışında kalıyor, kültürümüz henüz onu nasıl öğütebileceğini keşfedemedi. (Mao II)
  • Hâlâ ışıldayan ölü yıldızlar var çünkü ışıkları zamanda kapana kısılmış. Ben, tam anlamıyla var olmayan bu ışığın neresindeyim? (Kozmopolis)
  • Ölüm çok muğlak bir kavram. Kimse onun ne olduğunu, ne hissettirdiğini, neye benzediğini bilmiyor. (Beyaz Gürültü)
  • . Aynalar ve görüntüler. Ya da seks ve aşk. Bunlar, sefilce birbirine bağlamaya çalıştığımız iki ayrı sistem. ... (Kozmopolis)
  • Bırak ikimiz de sonsuza dek yaşayalım, hastalıkta ve sağlıkta, bunak, titrek, dişsiz, cildimizde kahverengi lekelerle, görmeyen gözlerle, sanrılar içinde. Böyle şeylere kim karar veriyor? Orada ne var? Kimsin sen? (Beyaz Gürültü)
  • Önce ben ölmek istiyorum, diyorum ona. Ona o kadar alıştım ki onsuz fena halde eksik hissederim kendimi. Biz aynı kişinin iki tezahürüyüz. Hayatımın geri kalan kısmını, her konuşmak istediğimde onu yanımda bularak geçirmek istiyorum. (Beyaz Gürültü)
  • . Zaman geçiyor gibi görünüyor. Dünya olur, anlara dönüşür ve ağına yapışmış bir örümceğe bakmak için durursunuz. Körfezde bir ışık hızı ve tam olarak ana hatları çizilen bir şey ve akan parlaklık çizgileri var. Güçlü, aydınlık bir fırtınanın ardından düşen en küçük yaprağın öz farkındalıkla bıçaklandığı bir günde kim olduğunuzu daha kesin bilirsiniz. Rüzgar çamlarda bir ses çıkarır ve dünya geri dönülmez bir şekilde var olur ve örümcek rüzgarın savurduğu ağa biner. ... (Beden Sanatçısı)
  • . Her şey bir skandal. Ölmek bir skandaldır. Ama hepimiz yapıyoruz. ... (Kozmopolis)
  • "Gelecek bize dayatılıyor" (Kozmopolis)
  • . Dokunmaktan korktuğumuz şey genellikle kurtuluşumuzun dokusudur. ... (Libra)
  • Her şey bir rezalet. Ölmek bir rezalet. Ama hepimiz yapıyoruz. (Kozmopolis)
  • . Kuşlar evlere baktıklarında ne imkansız dünyalar görürler. ... (Beden Sanatçısı)
  • Çocukların dünyasında amatör yoktur. (Beyaz Gürültü)
  • . Her şey bir şey olmalı. Ama asla öyle değil. Varoluşun doğası budur. ... (Libra)
  • "Seni odama davet ederdim ama yakınlaşmaya hazır olmadıkları sürece iki kişi için fazla küçük. " (Beyaz Gürültü)
  • Acı gerçek şu ki kadınları seviyorum. (Beyaz Gürültü)
  • Günümüzde bütün mesele bu. Kurban için üzülmek. (Beyaz Gürültü)
  • Gitmek istediği hiçbir yer, düşünmek istediği hiçbir şey, beklediği hiç kimse yoktu. Tüm yönler birbirinin aynısıysa, herhangi bir yönde nasıl adım atabilirdi ki? (Kozmopolis)

Yorum Yaz