diorex
Dedas

Beyaz Sessizlik - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Beyaz Sessizlik kimin eseri? Beyaz Sessizlik kitabının yazarı kimdir? Beyaz Sessizlik konusu ve anafikri nedir? Beyaz Sessizlik kitabı ne anlatıyor? Beyaz Sessizlik kitabının yazarı Jack London kimdir? İşte Beyaz Sessizlik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.02.2022 14:00
Beyaz Sessizlik - Jack London Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jack London

Çevirmen: Bercan Tutar

Orijinal Adı: Five Great Short Stories

Yayın Evi: Şule Yayınları

İSBN: 9789757796657

Sayfa Sayısı: 184

Beyaz Sessizlik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ve insanın gözünü en çok korkutan, yüreğinin ağzına gelmesine neden olan işler içinde en kötüsü, daha önce hiç gidilmemiş bir yolda gitmek, yolculuk etmek olsa gerekti. Geniş ve büyük kar ayakkabısını, dimdik yukarı, kar yüzeyinin tamamen üstüne çıkana kadar kaldırmak zorunda kalırdı insan. Yoksa bir milimlik bir kayma bile insana feleğini şaşırtırdı. Sonra kaldırılan ayak ileri ve aşağıya doğru bastırılırken diğer ayağı dik olarak diz boyu kadar kaldırmak gerekirdi. Diyelim ki çömezin biri, tesadüfen de olsa, kar ayakkabılarını birbirine fazla yaklaştırmayıp tehlikeli yerlere basmayacak olsa dahi, yüz metre ilerledikten sonra bitkin bir halde karların üzerine yığılıp kalırdı; başı döner, midesi bulanırdı. Yolun çetinliği insanın imanını gevreten cinstendi. Habire tetikte olmaktan insanı gına gelirdi; fakat bütün bir gün köpeklerin önünde herhangi bir kazaya; belaya uğramadan yolalabilen bir insan, her tür anlayışın ötesinde bir gönül rahatlığıyla, gururla battaniyelerine sarınıp uyuyabilirdi.

(Arka Kapak)

Beyaz Sessizlik Alıntıları - Sözleri

  • Doğanın, insanı kendi faniliğine ve acziyetine inandıracak binbir türlü oyunu, hilesi ve tuzağı vardır: Nehirlerin delicesine sonsuza akışı, kasırgaların dehşeti, depremler, heybetli gök gürültüsü... Ancak bütün bunların içinde en şaşırtıcı ve korkunç olanı, insanı gerçekten afallatan Beyaz Sessizlik'tir. Her türlü hareket durur, in cin top oynar, gök yüzü daha bir açılır, semalar bronz gibi parlar; en küçük bir kıpırtı kutsal olan bir şeye saldırıymış gibi günah sayılır. İnsan kendi öz sesinin fısıltısından bile ürker. Bu cansız alemin engin genişliğinde yol alan tek yaşam nüvesi olduğu için; insan bu cüreti karşısında dehşete kapılır, yaşamının bir sürüngeninkinden farklı olmadığının şuuruna varır. Farkında olmaksızın garip düşüncelere kapılır ve herşeyin gizemini saran sessizlik dile gelmek için çırpınır sanki. Ve insana ölüm korkusu, tanrı korkusu, evren korkusu yerleşir birden. Yeniden diriliş ve yaşam arzusu, sonsuzluk özlemi; esir ruhun münzevi çırpınışları ile kişi ancak o zaman yaratan ile birlikte yürür.
  • ...keder dolu düşüncelerle başbaşa kalmak hiç de hoş bir şey değildir.
  • Kişi daha kendini tanımadan, ne olduğunu tam olarak bilmeden, bırakın gerçek dostluğu, sıradan arkadaşlığı bile ömrü billahi kavrayamaz. Böylelerine dostluktan, arkadaşlıktan dem vurmak , ayıya kaval çalmak gibi bir şey olsa gerekir.
  • ..., kişi daha kendini tanımadan, ne olduğunu tam olarak bilmeden, bırakın gerçek dostluğu, sıradan arkadaşlığı bile ömrü billah kavrayamaz. Böylelerine dostluktan, arkadaşlıktan dem vurmak, ayıya kaval çalmak gibi birşey olsa gerektir.
  • İnsan kendi öz sesinin fısıltısından bile ürker.
  • Herkes kadar bir kılavuzum işte.
  • Gelin görün ki ticaret denilen kepazelik onda duygu namına bir şey koymamış, tüm insani değerlerini silip süpürmüş, ruhunu köreltmişti.
  • Göçmüş gitmiş olanların kavgasını sürdürmek kadar abes birşey olamazdı bence!
  • ..., seyircilerin parası neredeyse, yürekleri de oradadır.
  • Ve insanın gözünü en çok korkutan, yüreğinin ağzına gelmesine neden olan işler içinde en kötüsü, daha önce hiç gidilmemiş bir yolda gitmek, yolculuk etmek olsa gerekti.
  • Çağdaş bir devrimi ayakta tutmak için para gereklidir...
  • Bir kadının yeniden baba ocağına dönmesi çok zordur.
  • "Beyaz sessizlikte acı veren düşüncelerle baş başa kalmak iyi değildir.Kederin sessizliği merhametlidir; insanı korumak istercesine sarıp sarmalar ve anlaşılmayan binlerce avutucu söz söyler, fakat beyaz sessizlik, kurşuni gökyüzünün altında berrak ve soğuktur, insafsızdır."
  • Kalbi yok sanırsınız. Bir parça buz var sanki onun yerine.
  • "Ve insanın gözünü en çok korkutan, yüreğinin ağzına gelmesine neden olan işler içinde en kötüsü, daha önce hiç gidilmemiş bir yolda gitmek, yolculuk etmek olsa gerekti."

Beyaz Sessizlik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Merhaba kitapsever, bugün bir hikaye kitabı olan Beyaz Sessizliğin yorumuyla geldim. Kitap beş ayrı hikaye bölümünde oluşmaktadır. Beyaz sessizlik, Uzak Diyarlar, Bir Kuzey Macerası "Naass", McCoy'un Dölü, Meksikalı. İlk üç hikayenin içeriği aslında Amerika kıtasında Kuzey kutbuna altına hücum serüveninden almaktadır. Üstü kar/buz, altı altın olan bir bölgenin beyaz sessizliğinde kutup dairesinde kısa bir gezintiye çıkarıyor. Meksikalı hikayesi gerçek hayattan bir kesit gibi daha doğrusu sert bir sistem eleştirisi. Devrim için canını hiçe sayan çalımsız bir boksör Rivera kendisi ve halkı için devrimin ne denli gerektiğine inanıyor ve ölümüne mücadele ediyor. Umarım beyaz sessizlikler içinde kalmazsınız. Kitaplarla kalın keyifle okuyun. #kitapvarsahayatvarr (YaSabır!)

Jack London Hikayelerine bu kitapla başlamış oldum ve şu kanaate vardım ki yazar her hikayede başarılı olamayabiliyor. Bu kitapta bir hikayede sıkılırken diğer hikayelerde zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Hikayelerine başlayacaksanız eğer bu kitap iyi bir seçim olabilir diye düşünüyorum. Özellikle ilk iki hikayeyi çok beğendim. (Emre Şeyda)

Kitap 5 ayrı hikaye bölümünde oluşmakta. 1)Beyaz sessizlik 2)Uzak Diyarlar 3)Bir Kuzey Macerası "Naass"" 4)McCoy'un Dölü 5)Meksikalı Dili ilk hikayede simgesel ve sıkıcı değil . 3 ve 4 için aynı şeyi söyleyemem. Meksikalı hikayesi gerçek bir kesit gibi daha doğrusu bu hikayesinde sert bir kapitalizm eleştirisi göze çarpar. Devrim için canını hiçe sayan sıska boksör Rivera kendisi ve halkı içiin devrimin ne denli gerektiğini göz önüne koyuyor. Hikayelerinde yaşam kavgasını romantik bir bakışla anlatmış Uzak diyarlar hikayesindeki "Carter ve Pery Cuthfert hazin sonu buna en iyi örnek. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar Umarım beyaz sessizlikler içinde kalmazsınız :) (Gökhan)

Kitabın Yazarı Jack London Kimdir?

12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Gerçek adı John Griffith Chaney’dir. Evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Jack London, soyadını, henüz sekiz aylıkken annesinin evlendiği John London adlı savaş gazisinden aldı. Maddi sıkıntılar nedeniyle küçük yaşta okulu bırakıp gazete satıcılığı, tayfalık, balıkçılık, istiridye korsanlığı, gazetecilik, sahil koruma devriyeliği gibi çeşitli işlerde çalıştı ve Amerikan işçi sınıfını tanıdı. 1894’te serserilik suçlamasıyla otuz gün hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra hayatını değiştirmek arzusuyla liseye kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini bir senede tamamlayarak 1896 yılında Kaliforniya Üniversitesi’ne girdi. Bir dönem okuyabildiği üniversiteden maddi zorluklar sebebiyle ayrıldı. 1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı ama bir yıl sonra yine yoksul ve işsiz olarak geri döndü. Yoğun bir çalışma programı hazırlayarak şansını yazarlıkta denemeye karar verdi. Soneler, baladlar, nükteli fıkralar, anekdotlar, korku ve serüven öyküleri yazmaya başladı. 1909’da yazdığı Martin Eden bu dönemi yansıtması bakımından otobiyografik izler taşır. İlk kitabı Kurt Dölü (1900) büyük ilgiyle karşılandı. Aynı yıl Elisabeth Maddern ile evlendi ve bu evlilikten iki kızı oldu. Ancak bu beraberlik uzun ömürlü olmadı ve 1904’te sona erdi. Charmian Kittredge ile ikinci evliliğin ardından 1916’da Kaliforniaya’daki çiftliğinde hayatını kaybetti. London yazarlık kariyeri boyunca elliye yakın kitap yazdı ve döneminin en çok okunan yazarlarından biri oldu. Yazdıkları, yaşadıkları etrafında şekillenmiş, sosyalizmin de etkisiyle toplumcu bir dünya görüşüne ulaşmıştır. Başlıca eserleri arasında Beyaz Diş, Martin Eden, Uçurum İnsanları, Vahşetin Çağrısı yer alır.

Jack London Kitapları - Eserleri

  • Beyaz Diş
  • John Barleycorn
  • Martin Eden
  • Demir Ökçe
  • Ay Vadisi
  • Demiryolu Serserileri

  • Vahşetin Çağrısı
  • Deniz Kurdu
  • Uçurum İnsanları
  • Alın Teri
  • Şampiyon
  • Dehşet Ülkesi
  • Güneşin Oğlu

  • Yanan Günışığı
  • Kız, Kar ve Kan
  • Düş Ülkelerine Yolculuk
  • Sevginin Katıksızı
  • Tanrılar ve Köpekler
  • Suikast Bürosu
  • Kurt Dölü

  • Denizin Çağrısı
  • Midas'ın Müritleri
  • Yıldız Gezgini
  • Ölüme Boyun Eğmeyen Adam
  • Ataların Tanrısı
  • Beyaz Sessizlik
  • Can Yoldaşı

  • Devrim
  • Dönek
  • Gece Doğan
  • Halk Avcısı
  • İnsanın Sadakati
  • Meksikalı
  • San Fransisco'nun Güneyi

  • Sınıf Farkı
  • Makaloa Hasırı Üzerinde
  • Bana Göre Hayatın Anlamı
  • Hawaii Öyküleri
  • Büyük Serüven
  • Kurt Kanı
  • Yakalanış

  • Öyküler
  • Uzak Diyarlarda
  • Bir Kuzey Macerası
  • Gece Geçen Serseriler
  • Gemide İsyan
  • Geleceğin Hikayeleri
  • Beyaz Cehennem

  • Büyük Evin Küçük Hanımefendisi
  • Beyaz Diş - Madam Bovary
  • Şafak Kızı
  • Beyaz Diş - Esrarlı Ada
  • Yumruk
  • Buzun Çocukları
  • Bin Düzine Yumurta

  • Adem'den Önce
  • Oyun
  • Ateş Yakmak
  • Acemi Gece
  • Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman)
  • Kumarbazlar Cenneti
  • Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş

  • Ateş Yakmak
  • Hayatın Kanunu
  • Demir Yolu Çocukları
  • Kızıl Veba
  • Büyük Sorgu
  • Mapuhi’nin Evi
  • Ölümcül Dalgalar

  • Kadın Denen Mucize
  • İlk Savaş, İlk Zafer
  • İnsanlığın Sürüklenişi
  • Kepaze
  • Çinago
  • Bütün Dünyanın Düşmanı
  • Alice Ruhunu Açınca

  • Kahekili’nin Kemikleri
  • Dağ Adamı
  • Bir Dilim Biftek
  • Kırmızı
  • Tek Özgürlüğüm
  • Güneşe Doğru
  • Lost Face And Other Stories

  • Theft
  • Tom Pomplun
  • Kaval Kemikleri

Jack London Alıntıları - Sözleri

  • “Sanki kendimin dışında durmuş da kuşkuyla kendime bakıyor gibiydim.” (Deniz Kurdu)
  • Henüz çıldırmadım ama çıldırmaya başladığım zaman beni görün;))) (Büyük Evin Küçük Hanımefendisi)
  • Yaşlılık zamanlarımızda dine ihtiyaç duyarız Alice. Din bizi yumuşatır, diğer insanların zayıflıklarına, özellikle de nerede sabah orada akşam hovardalık ettikleri ve ne yaptıklarını bilmedikleri gençlik zamanlarında gösterdikleri zayıflıklara karşı daha hoşgörülü ve affedici olmamızı sağlar. (Alice Ruhunu Açınca)
  • Ömrüm boyunca gövdemle hayvan gibi çalıştım ve ne kadar çok çalıştıysam çukurun dibine o kadar fazla yaklaştım. (Tom Pomplun)
  • °• İnsan her zaman hayattan talep ettiğinin daha azını alır . (Uçurum İnsanları)
  • Dünyaya egemen olan kanunu iyi biliyordu: zayıflar ezilir, güçlülere itaat edilirdi. (Beyaz Diş)

  • “Bana o gözleriyle bir dakika içinde, bin yılda kitaplarda okuyabileceğimden daha çok şey söylüyordu.” (Büyük Sorgu)
  • Bundan şu çıkıyordu ki bir kişi dostluğun d'sini bile bilmez ama soylu biri olabilir! (Uzak Diyarlarda)
  • İnsanlar neden şarap içer, at biner, aktristleri tutar, papaz ya da kitap kurdu olur? Öyle isterler de ondan. İşte sana cevap. Hepimiz, elimizdeyse, hoşlandığımız şeyleri yapmak isteriz, elde edelim etmeyelim, istediğimiz şeylerin peşinden koşarız. (Sevginin Katıksızı)
  • Güneş her sabah doğar. (Makaloa Hasırı Üzerinde)
  • Korkak olduğu için, zorbalığı da korkaklığıyla uyumluydu. (Can Yoldaşı)
  • Derler ki, bu aşk hayattan bile daha kıymetliymiş, aşık olanlar böyle söyler. Bir kadın ya da erkek, birini dünyadaki herkesten daha fazla severse, o zaman aşık olduğunu anlar. Böyle denir ama kelimelerle açıklamak fazlasıyla zor. Sadece bilirsin işte, o kadar. (Kadın Denen Mucize)
  • “Kalbimde sana duyduğum hisler yıldızlar kadar parlak ve çok, bunu ifade edebilecek bir dil yok. Sana nasıl anlatabilirim ki? Oradalar... Görüyor musun?" (Kadın Denen Mucize)

  • Tekdüzelikten uzak olması belki de serseri yaşantısının en güzel yanıdır. Topluluklar hâlinde yaşayan serserilerin ülkesinde, yaşamın yüzü sık sık biçim değistirir. (Demir Yolu Çocukları)
  • Yaşamaktan mutluyum, kendi akıl ve gücümden mutluyum, işleri yapmaktan mutluyum, kendim için yapmaktan. Bundan başka yaşamak için bir neden olabilir mi? Kendimden ve yaptığım işlerden keyif almayacaksam, neden yaşayayım? (Buzun Çocukları)
  • “Aramızda küçük bir tartışma yaşadık ve yapabileceğimiz en iyi şey, bunun bu kadarla kalmasını sağlamak.” (Vahşetin Çağrısı (Çizgi Roman))
  • Kötü olan iyi olanı bozar, her şey birlikte iltihaplanır. (Uçurum İnsanları)
  • Bugün n'oluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. (İlk Savaş, İlk Zafer)
  • Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu ve öyle olmalı zaten. En tatlı et kıtlıktan sonra gelen ve en yumuşak yatak da zor bir avdan sonra yatılandır. (İnsanın Sadakati)
  • Kazanılacak bir oyun gibi gördükleri şeyi yıllarca oynayan insanları izledim. Sonunda kaybettiler... (Dönek)

Yorum Yaz