diorex
life

Biçem Alıştırmaları - Raymond Queneau Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Biçem Alıştırmaları kimin eseri? Biçem Alıştırmaları kitabının yazarı kimdir? Biçem Alıştırmaları konusu ve anafikri nedir? Biçem Alıştırmaları kitabı ne anlatıyor? Biçem Alıştırmaları PDF indirme linki var mı? Biçem Alıştırmaları kitabının yazarı Raymond Queneau kimdir? İşte Biçem Alıştırmaları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.10.2022 20:00
Biçem Alıştırmaları - Raymond Queneau Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Raymond Queneau

Çevirmen: Armağan Ekici

Orijinal Adı: Exercices De Style

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755702056

Sayfa Sayısı: 140

Biçem Alıştırmaları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Biçem Alıştırmaları, Queneau'nun adının duyulmasına yol açan kitabı. Sıradan bir hikayenin 99 değişik biçimde anlatılmasına dayanan bu ufak kitap. Queneau'nun en önemli yapıtlarından biri; Oulipo akımının birçok özelliğinin nüvesi, bu kitaptan geliyor. Biçem Alıştırmaları, doğurduğu illüstrasyonlar, kabareler, tiyatro oyunları, başka yazarlarca yapılan ekler, ilham verdiği yapıtlarla çağdaş edebiyatın klasiklerinden biri. 

Biçem Alıştırmaları, dilin, anlatımın, gerçekliğin çokyönlülüğü ve çeşitliliği üzerine son derece ciddi imalar içeren bir mizah kitabı (ya da son derece gayriciddi bir dilbilim kitabı) olarak okunabilir. 

Kitabı, bütün Avrupa dillerinden sonra nihayet Türkçe'ye getiren bu çeviri, Queneau'nun hazırladığı iki edisyondaki (1947 ve 1973) bütün alıştırmaları içeriyor.

Biçem Alıştırmaları Alıntıları - Sözleri

  • ...Bitaraf olduğum nispette dehşetle şahit olmuş olduğum aşağıdaki gerçekleri, nazar-ı dikkatinize arz etmekten şeref duyarım...
  • ...Hakikat değildi, yalan da değildi, ama 1bahaneydi.
  • Şafağın gül parmaklarının çıtırtılarının kulakları okşadıkları saatte, yılan gibi kıvrak S hattının ihtişamlı duruşlu ve öküz gözlü otobüsüne bir alev dili gibi kıvrakça biniverdim. Savaş boyalarını sürünmüş bir kızılderilinin bakışının keskinliği ve hassaslığıyla farkettim ki, orada, boynu tez ayaklı bir zürafanınkinden daha uzun olan bir civan vardı, fötr şapkası sanki bir biçem alıştırmasının kahramanınki gibi bir örgülü sicimle taçlandırılmıştı. Memelerinden is akan, tarümar edici bir İntizar, civanın kesinlikle diş macunu kokmayan ağzından fışkırdı; öyle bir İntizardı ki, o habis virüsünü zürafa boyunlu ve örgülü sicimli şapkalı bu civan ile kaypak ve irmikli bir suratı olan bir yolcunun arasına üfleyiverdi. Evvelki berikine hitaben şu ifadelerle söz söyledi: "İtikadımca, bayım, bu manzarayı kim görse, ayaklarıma kasten bastığınızı söyler!" Bu sözleri söyledikten sonra, zürafa boyunlu ve şapkası sicimli civan hızlıca gitti ve oturdu. Neden sonra, Cour de Rome'un ihtişamlı boyutlarının arasında, bu zürafa boyunlu ve şapkasmın etrafı sicimli civan tekrar dikkatimi cezbetti; bir dostu ona refakat ediyordu, neyin moda olacağını saptayan o özel insanlardan biriydi bu dost; hevesli kulaklarıma çarpan ilenç sözleri, zürafa boyunlu ve şapkasının etrafında sicim olan genç adamın elbiselerinin en dış sathını hedefalmış şu laneti okuyordu: "bunun yaka açıklığını bir düğmenin yakanın dairesel çeperinin üzerine eklenmesi ya da yükseltilmesi marifetiyle azaltman şart".
  • Yumuşak, kahverengi, ortasında çukurluğu olan bir şapka, siperliği indirilmiş, etrafına örülmüş bir sicim takılmış, birçok şapka arasından yalnızca birisi. Sakin duruyor, ancak yoldaki çukurlar onu taşımakta olan otobüsün tekerlekleri tarafından kendisine iletildiği zamanlarda zıplıyordu bu şapka. Her durakta yolcuların gelmeleri ve gitmeleri ona zaman zaman oldukça dikkat çekici yatay hareketler yaptırdı, ve bu da onu kızdırdı, şapkayı yani. Rahatsızlığını, altında duran ve kendisine birkaç oyukla delinmiş bir tür kemikli kürenin etrafındaki bir et kütlesi yoluyla bağlanmış insan sesi yoluyla belli etti bizim şapka. Sonra aniden gitti ve oturdu bu şapka. Bir ya da iki saat sonra onu (şapkayı) tekrar gördüm, yerden yaklaşık 1 m 66 cm yüksekliğinde, Saint-Lazare garının önünde gidip geliyordu. Bir arkadaşı ona paltosuna fazladan bir... paltosuna... eklemesi... fazladan bir düğme... ona diyordu ki... ona... şapkaya...
  • Anagramlar S sotedübüno frantiği ablakalık namazında tirilayım aylannşad dama, kep uznu nice buloyun ev lakerdu reyine cisimle ağlanbımş bri paşasık vra. Dayanın udnar irb yollu-cay tatyarışma yorgiir, uno beli beli sikininde ekmekleelit çulsuyor. Rib üzgel dinletekin arson obş ibr koaltuğ duroğ reysitiroğ. Bri tasa soran uno Cuor ed More'da gömdür, Satin Azar-le ıranıng dönüne. Rib alyarakdaşı dirlikbeyti, karadaşı do-yurid ik: "Onaptal fazdalan bri müğde doyurmank mazlı". Yerene doluğunu östgerdi (akay ağılkıçma)
  • Aaşamüstü meydanda bi baktım ki aynı oolan dönüp-duruu. Yanında kendisi gibi pek yaman bi oolan vaa; ona akıl veriveeyo: "Efe" deeyo, "ülen mintanının düğmesi kopmuş, bi diktiriveesen ya!"
  • Kuş dili Bigir gügün ögöğlege vagaktigi sege ogotogobügüsü-gündege uguzugun bogoyugunlugu vege şagapkagasıgı kugurdegelaga yegeriginege bigir tügür sigicigimlege sa-garıgılmıgış bigir gegenç gögözügümege tagakıgıldıgı. Aganigidegen yagamgmdagakigi yogolcuguylaga bigir tagartıgışmagayaga gigirigiştigi, ogonugu agayagak pagar-magaklagarıgınaga bagasmagaklaga suguçluguyogordu-gu. Buğu tagartıgışmagayıgı hıgızlaga tegerkegettigi vege kegendiginigi bogoş bigir kogoltuguğaga agattıgı. Igikgi sagaagat sogonraga ogonugu Segen-Lagazagar gagarıgınıgın ögönügündege tegekragar gögördügüm, ke-gendigisiginege pagaltogosugunugun yagakaga agaçıgıklı-gığıgmıgı igişigi bigilegen bigir tegerzigiyege sögözügü gegeçegen pagaltogonugun ügüst dügüğmegesiginigi yügüksegelttigiregeregek agazagaltmagasıgmıgı sögöylege-yegen bigir agarkagadagaşıgıylaga sogohbegetege dagal-IHiglŞtlgl.
  • Geometrik 84 x + S = y eşitliğince belirlenen bir doğru boyunca ilerleyen dik açılı bir paralelopipedde, / uzunluğu / > n olan bir silindirik bölgenin üzerinde iki sinüzoidal eğriyle sınırlandırılmış bir küre kesitine sahip bir A homoidinin, başka bir apaçık B homoidi ile teğet konumunda olduğunu varsayalım. Bu teğet noktasının aynı zamanda bir dönüm noktası olduğunu gösterin. A homoidi, bir homoloji ilişkisi içinde olduğu bir C ho-moidiyle kesiştiği zaman, kesişim noktası, çapı r < / olan bir çemberdir. Bu kesişim noktasının yüksekliği olan h'nm A homoidinin dikey eksenine göre değerini hesaplayın.
  • Dolu bir Osman'ın arka Seherinde bir gün Cevat'ı gördüm; yanında uzun Hüsnü ve Samil vardı, ama Samil'in etrafında Kurthan yerine Cezmi dolanıyordu. Aniden Cevat Cavit ile bir tartışmaya girişti; ne zaman Hasan ile Hüseyin girip çıksa, Cavit Hulki ile Nedim'i eziyordu. Ne var ki; Cevat Ateş'i hemen terketti ve Didem'i park etmeye koştu. Iki Safinaz sonra Cavit ile tekrar karşılaştım, Laz Ahmet'in önünde, Cemal ile büyük bir Habip'e dalmıştı; Cemal ona acilen Hızır'a gidip Dursun'u Hüdaverdi kadar yükseltmesini söylüyordu.
  • Yalnızca büyük şehirler, fenomenolojik ruhaniyete geçici ve düşük olasılıklı rastlantıların canalıcı önemliliğini sunabilirler. Arada sırada bir S otobüsünün boşuna ve faydacı varolmayışsallığına ağan bir felsefeci, bu otobüsün içinde, pineal gözünün aydınlığıyla, şapkasal cehaletle sicimlenmiş ve züppeliğin uzun ensesiyle malul profan bir bilincin gelip geçici ve solmuş görünümünü alımlayabilir. Gerçek anlamda bir enteleki'ye sahip olduğunu söyleyemeyeceğimiz bu varlık, zaman zaman kendisinin suçlayıcı yaşama gücünün ulamsal emrine doğru ve neo-berkleygil gerçekdışılığına karşı, herhangi bir vicdani endişe taşımadan dalışa geçer. Bu ahlaki tutum, akabinde, bu ikiliden daha bilinçsiz olanını bir yokluk uzamsallığına doğru yönlendirir, bu uzamsalda o da birincil ve sapmış unsurlarına ayrılacaktır. Felsefi araştırmalar, bunun ardından, normal olarak, aynı varlığın kendisinin özce önemsiz ama terzisel bir replikası ile, son derece tesadüfi fakat ulvi bir hikmet içeren karşılaşmasını inceleyerek devam eder; söz konusu replika, ona sosyolojikman çok düşük bir seviyede konumlanmış bir palto düğmesi konseptinin dönüştürülmesini noumenik olarak önermektedir.

Biçem Alıştırmaları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

99 farklı metin, farklı bakış açısı, farklı kelimeler... Aynı olay! Normal bir olay ancak bu kadar sıradışı bir şekilde anlatılabilirdi. Kitaptaki olayı ilk sayfada kavrıyorsunuz, sayfanın geri kalanında aynı olayı okuyacağınızı biliyorsunuz ama elinizden bırakamıyorsunuz. Sonunu görmek istiyorsunuz 'Daha ne kadar farklı cümleler kurabilir ki?' diye yazarı takip ediyorsunuz, bir yerde bocalamasını dikkatle bekliyorsunuz. Ancak kitap bitince yazarın kelimeleri ve cümleleri kullanma bütünlüğüne hayran kalıyorsunuz. Okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız... Not: Ferit Edgü'nün ' Yazmak Eylemi' adlı kitabı bu kitaptan esinlenip kaleme aldığı bir olayı 101 farklı şekilde anlattığı bir yazı imiş. Kitabın başlarında 'Biçem Alıştırmaları kitabını okumayan bu kitabı okumasın' diye bir cümle ile başlamış. İlgisini çekenlere duyurulur. (Sema Gndg)

Gerçekten harika bir kitap. Aynı hikayeyi ki bu hikaye iki paragraftan mürekkeptir, yüz farklı şekilde anlatıyor yazar. Kimi şarkı kimi mişli geçmiş zaman, kimi sone kimi kitap arkası yazısı biçiminde... Bir okura elbet çok hoş gelebileceği gibi bir yazar için de bulunmaz bir kaynak, beklenmedik bir ilham meyvesi oluveriyor bu kitap. (Murat Çalık)

Anlatmanın 99 yolu: Kitapta Raymond Queneau tarafından aynı olayın farklı şekillerde (biçemlerde) aktarımına yönelik örnekler veriliyor. Dil oyunları, kelime oyunları ve kurmaca oyunları ile dolu oldukça eğlenceli bir kitap. Söz konusu alıştımaların toplu listesine vikipedia üzerinden erişmek mümkün. (Elif BAKTIR)

Biçem Alıştırmaları PDF indirme linki var mı?

Raymond Queneau - Biçem Alıştırmaları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Biçem Alıştırmaları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Raymond Queneau Kimdir?

Raymond Queneau (1903 - 1976), düzyazı ve şiirlerinde dili büyük bir ustalıkla kullanan 20. yy. ortalarının önde gelen gelen Fransız yazarıdır. Ansiklopedik merakları da olan yazar, etkili Encyclopédie de la Pléiade'in önce düzeltmenliğini, 1955'ten sonra da yönetmenliğini yaptı. 1920'lerde gerçeküstücülükten etkilenerek benimsediği sözcük oyunlarını, kara mizahı ve otoriteye karşı alayı içeren üslubunu sonradan da sürdürdü.

1960'lı yıllarda edebiyatın sınırlarını genişletmek amacıyla bir grup arkadaşıyla oulipo akımını kurdu.

Mizahi üslubu ve dilsel çarpıtmalarıyla gerçekte köklü kötümserliğini ve ölüm konusundaki saplantısını gizliyordu.

Konuları genellikle bir banliyöde, bir lunaparkta ya da metroda geçen romanlarında saçma bir dünya imgesi çizen Queneau, bu yapıtlarında sıradan insanların yaşamını, günlük dildeki argodan yüksek şiirsel anlatıma kadar değişen bir üslupla betimler.

Queneau'nun yayınladığımız diğer kitapları: Zazie Metroda, Zorlu Bir Kış Biçem Alıştırmaları ve Dostum Pierrot’dur.

Raymond Queneau Kitapları - Eserleri

  • Biçem Alıştırmaları
  • Zazie Metroda
  • Dostum Pierrot
  • Zorlu Bir Kış
  • Biz Qadınlarla Həmişə Nəzakətliyik
  • The Flight of Icarus
  • The Sunday of Life

Raymond Queneau Alıntıları - Sözleri

  • İnsan, sadece kendi bedeninde durmaya katlanamadığı için ölebilir. (Zorlu Bir Kış)
  • İnanın bana, insanları öyle çabucak yargılamamalı. (Zazie Metroda)
  • Yumuşak, kahverengi, ortasında çukurluğu olan bir şapka, siperliği indirilmiş, etrafına örülmüş bir sicim takılmış, birçok şapka arasından yalnızca birisi. Sakin duruyor, ancak yoldaki çukurlar onu taşımakta olan otobüsün tekerlekleri tarafından kendisine iletildiği zamanlarda zıplıyordu bu şapka. Her durakta yolcuların gelmeleri ve gitmeleri ona zaman zaman oldukça dikkat çekici yatay hareketler yaptırdı, ve bu da onu kızdırdı, şapkayı yani. Rahatsızlığını, altında duran ve kendisine birkaç oyukla delinmiş bir tür kemikli kürenin etrafındaki bir et kütlesi yoluyla bağlanmış insan sesi yoluyla belli etti bizim şapka. Sonra aniden gitti ve oturdu bu şapka. Bir ya da iki saat sonra onu (şapkayı) tekrar gördüm, yerden yaklaşık 1 m 66 cm yüksekliğinde, Saint-Lazare garının önünde gidip geliyordu. Bir arkadaşı ona paltosuna fazladan bir... paltosuna... eklemesi... fazladan bir düğme... ona diyordu ki... ona... şapkaya... (Biçem Alıştırmaları)
  • "Ah! Paris," diyor yüreklendirici bir sesle. "Ne güzel bir kent. Baksana, ne kadar güzel!" (Zazie Metroda)
  • "İlgileniyorsunuz, değil mi?" "Özel olarak değil." "Ne kadar iki yüzlüsünüz." (Zazie Metroda)
  • Dolu bir Osman'ın arka Seherinde bir gün Cevat'ı gördüm; yanında uzun Hüsnü ve Samil vardı, ama Samil'in etrafında Kurthan yerine Cezmi dolanıyordu. Aniden Cevat Cavit ile bir tartışmaya girişti; ne zaman Hasan ile Hüseyin girip çıksa, Cavit Hulki ile Nedim'i eziyordu. Ne var ki; Cevat Ateş'i hemen terketti ve Didem'i park etmeye koştu. Iki Safinaz sonra Cavit ile tekrar karşılaştım, Laz Ahmet'in önünde, Cemal ile büyük bir Habip'e dalmıştı; Cemal ona acilen Hızır'a gidip Dursun'u Hüdaverdi kadar yükseltmesini söylüyordu. (Biçem Alıştırmaları)
  • Kuş dili Bigir gügün ögöğlege vagaktigi sege ogotogobügüsü-gündege uguzugun bogoyugunlugu vege şagapkagasıgı kugurdegelaga yegeriginege bigir tügür sigicigimlege sa-garıgılmıgış bigir gegenç gögözügümege tagakıgıldıgı. Aganigidegen yagamgmdagakigi yogolcuguylaga bigir tagartıgışmagayaga gigirigiştigi, ogonugu agayagak pagar-magaklagarıgınaga bagasmagaklaga suguçluguyogordu-gu. Buğu tagartıgışmagayıgı hıgızlaga tegerkegettigi vege kegendiginigi bogoş bigir kogoltuguğaga agattıgı. Igikgi sagaagat sogonraga ogonugu Segen-Lagazagar gagarıgınıgın ögönügündege tegekragar gögördügüm, ke-gendigisiginege pagaltogosugunugun yagakaga agaçıgıklı-gığıgmıgı igişigi bigilegen bigir tegerzigiyege sögözügü gegeçegen pagaltogonugun ügüst dügüğmegesiginigi yügüksegelttigiregeregek agazagaltmagasıgmıgı sögöylege-yegen bigir agarkagadagaşıgıylaga sogohbegetege dagal-IHiglŞtlgl. (Biçem Alıştırmaları)
  • Aaşamüstü meydanda bi baktım ki aynı oolan dönüp-duruu. Yanında kendisi gibi pek yaman bi oolan vaa; ona akıl veriveeyo: "Efe" deeyo, "ülen mintanının düğmesi kopmuş, bi diktiriveesen ya!" (Biçem Alıştırmaları)
  • "Ah, Paris! " diye haykırdı. Sonra birden çok uzakta bir şey göstererek , "Bak, Zazie," diye ekledi, "bak ! ! metro! ! ! " "Metro mu?" dedi Zazie. Kaşlarını çattı . (Zazie Metroda)
  • "Nasıl , iyi eğlendin mi?" "Şöyle böyle." "Metroyu gördün mü?" "Hayır." "Ne yaptın peki ?" "Yaşlandım ." (Zazie Metroda)
  • - Ölünün nəyindən qorxmaq olar?... Dirilər daha qorxuludur. (Biz Qadınlarla Həmişə Nəzakətliyik)
  • ...Bitaraf olduğum nispette dehşetle şahit olmuş olduğum aşağıdaki gerçekleri, nazar-ı dikkatinize arz etmekten şeref duyarım... (Biçem Alıştırmaları)
  • Geometrik 84 x + S = y eşitliğince belirlenen bir doğru boyunca ilerleyen dik açılı bir paralelopipedde, / uzunluğu / > n olan bir silindirik bölgenin üzerinde iki sinüzoidal eğriyle sınırlandırılmış bir küre kesitine sahip bir A homoidinin, başka bir apaçık B homoidi ile teğet konumunda olduğunu varsayalım. Bu teğet noktasının aynı zamanda bir dönüm noktası olduğunu gösterin. A homoidi, bir homoloji ilişkisi içinde olduğu bir C ho-moidiyle kesiştiği zaman, kesişim noktası, çapı r < / olan bir çemberdir. Bu kesişim noktasının yüksekliği olan h'nm A homoidinin dikey eksenine göre değerini hesaplayın. (Biçem Alıştırmaları)
  • "Şimdi filmlerin sonunda eskisi kadar evlenmiyorlar. Ben hepsinin gebermesini yeğlerim." (Zazie Metroda)
  • "Öyküm sizi ilgilendiriyor mu?" "Evet." (Zazie Metroda)
  • "Öyle güzel konuşuyorsunuz ki." (Zazie Metroda)
  • Elə adamlar var ki, onların qadınlar haqqında danışmağa haqqı yoxdur. (Biz Qadınlarla Həmişə Nəzakətliyik)
  • Anagramlar S sotedübüno frantiği ablakalık namazında tirilayım aylannşad dama, kep uznu nice buloyun ev lakerdu reyine cisimle ağlanbımş bri paşasık vra. Dayanın udnar irb yollu-cay tatyarışma yorgiir, uno beli beli sikininde ekmekleelit çulsuyor. Rib üzgel dinletekin arson obş ibr koaltuğ duroğ reysitiroğ. Bri tasa soran uno Cuor ed More'da gömdür, Satin Azar-le ıranıng dönüne. Rib alyarakdaşı dirlikbeyti, karadaşı do-yurid ik: "Onaptal fazdalan bri müğde doyurmank mazlı". Yerene doluğunu östgerdi (akay ağılkıçma) (Biçem Alıştırmaları)
  • ...Hakikat değildi, yalan da değildi, ama 1bahaneydi. (Biçem Alıştırmaları)
  • "Konu o değil. Kendimi kaybettim ben, kendimi." "Anlayamadım," dedi Gridoux , gene biraz kaygılanmıştı. "Sorular sorun bana, sorular sorun, anlayacaksınız." "Ama sorulara yanıt vermiyorsunuz ki ." (Zazie Metroda)

Yorum Yaz