diorex
Dedas

Bilge Kağan'ın Vasiyeti - Ahmet Taşağıl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bilge Kağan'ın Vasiyeti kimin eseri? Bilge Kağan'ın Vasiyeti kitabının yazarı kimdir? Bilge Kağan'ın Vasiyeti konusu ve anafikri nedir? Bilge Kağan'ın Vasiyeti kitabı ne anlatıyor? Bilge Kağan'ın Vasiyeti PDF indirme linki var mı? Bilge Kağan'ın Vasiyeti kitabının yazarı Ahmet Taşağıl kimdir? İşte Bilge Kağan'ın Vasiyeti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.05.2022 03:00
Bilge Kağan'ın Vasiyeti - Ahmet Taşağıl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Taşağıl

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat

İSBN: 9786059521673

Sayfa Sayısı: 96

Bilge Kağan'ın Vasiyeti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bilge Kağan Türk tarihinin en önemli kişilerinden biridir. Tahtta kaldığı yıllarda iç ve dış düşmanlarla kuşatılmış devletini vezir Bilge Tonyukuk ve kardeşi Kül Tegin ile birlikte çetin mücadelelere girerek kurtarmıştı. Aslında onun devleti için çalışması babası ölüp amcası Kapgan kağanlık makamına oturduğunda şadlık gibi önemli göreve getirildiğinde başlamıştı. Amcası Kapgan'ın ölümü üzerine haksız yere tahta geçen İnel'i Kül Tegin bir ihtilal ile ortadan kaldırmış, ağabeyi Bilge'yi kağan yapmıştı.

731 yılında Kül Tegin'i kaybeden Bilge, derin üzüntülere gark olmuştu. Bir yıl sonra çektiği tarifsiz acıları ifade etmek, milletine, özellikle gelecek nesillere ders vermek amacıyla bir bark yaptırdı. Barkın duvarlarına kardeşi Kül Tegin'in mücadele sahneleri resmedildiğinde gözleri dolarak seyretti. Sonra Türk kültürünün en önemli hazinelerinden sayılan Kül Tegin yazıtını diktirdi.

Bengü taşlara Gök Türk Devletinin kuruluşunu, zayıflamasını, yıkılışını ve yeniden bağımsızlığını kazanışını kazıtarak yazdırdı. Sonra gelecekte aynı zorluklara düşmemek için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Bütün bunları milletine, ama özellikle gelecek nesiller ders alsın diye vasiyet niteliğinde taşlara kazıttırmak suretiyle yazdırdı.

Bu kitapta Bilge Kağan'ın vasiyet niteliğindeki sözleri değerlendirilmektedir.

Bilge Kağan'ın Vasiyeti Alıntıları - Sözleri

  • Çinliler Göktürklerin Bilge, Kül Tekin ve Tonyukuk liderliğindeki başarılarını dikkat takip ediyorlardı. Saraylarında yaptıkları bir tartışmada Bilge'yi iyi, milletini seven, milleti tarafından sevilen, Kül Teğin'i savaş sanatının üstadı, ona karşı durulacak gücün bulunmadığını, Tonyukuk'un ise otoriter ve bilge, planları ve kurnazlığının çok olduğu şeklinde nitelendirmişlerdi.
  • Görüldüğü gibi Bllge'nin kafasında Türk ülkesi­ nin sınırları yoktur. Onun ufkunda İnsanlığın gözü­ nün ulaşabildiği sınırlar, yani bütün dünya Türk yur­ dudur. Sadece Türkler kasdedilmemiş dünya ve insanlık bütün olarak düşünülmüştar. Bu sözler ta­ rihte Türk devlet anlayışının hedefini açıklayan en iyi kaynaktır. Dünyada hakim idareci unsun Türk­ lerdir. Diğer bütün milletler eşittir, Türk ülkesinde her hangi bir huzursuzluk çıkarmadıktan sonra ra­ hatça yaşayabilirler. Yani Türk devletinin tebası olabilirler. Ancak, Türk devleti kutsaldır ve ebedi­ yete kadar yaşamalıdır.
  • Türk kültürünün en önemli abideleri olmaları dolaysıyla daha Avrupa milletlerinin çoğunun he­ nüz yazıyı bilmedikleri bir çağda milletimizin böyle abidelere sahip olması çok önemlidir. Son zamanlarda Orhun bölgesi başta olmak üzere bütün Moğolistan ve Orta Asya'nın diğer kı­ sımlarında yeni Gök-Türkçe yazılı taşlar bulunmuş­ tur ve hala bulunmaya devam etmektedir. Arkeo­ lojik çalışmalarla da yazıtlarından etrafındaki yapı ve diğer eserler ortaya çıkmakta tarihimizin bu devresine ait bilgimiz günden güne hızla artmak­ tadır.
  • Tanrı bu­yurduğu için milletimin gözü görmediği, kulağının duymadığı için ileri gün doğusuna, geri gün batısına, beri gün ortasına, yukarı gece ortasına götürdüm. Altunun sarısını, gümüşün akını, ipeğin safını, atın aygırını, kakımın karasını, sincabın gökünü Türklerime kazandırdım
  • Bilge Kağan köpek yılının onuncu ayının yirmi altısında (25 Kasım 734) vefat etti. Domuz yılının beşinci ayının yirmi yedisinde (22 Haziran 735) cenaze töreni tamamlandı.
  • “Ey Türk! Üstte gök yıkılmaz, altta yer delinmezse senin devletini, töreni kim bozabilir?”
  • Kaynaklardan anlaşıldığına göre otağ, örgin( taht), tuğ (Kurt başlı sancak), davul (sorguç-köpürge) ve yay hükümdarlık sembolleri idi.
  • Her yönüyle 1. Göktürk Devletinin en büyük hükümdarı olan Mukan tahtta kaldığı yaklaşık yirmi yıl içinde devletini zamanının dünyasının en büyük ve güçlü devleti haline getirdi. Çin kaynaklarının başka hiçbir hükümdar için kullanmadığı " Çin seddinin dışındaki bütün kavimler ona itaat etmişti" ifadesi onun için yazılmıştır.
  • Tarihimizin müstesna şahsiyetlerinden biri olan Bilge Kağan, dikkat çekici özellikere sahiptir. Yalnız tarihî hadiseler açısından değil Türk dilinin de en değerli hâzinelerinden sayılan Kül Tegin kitabesi, onun için yaptırdığı iç duvarları kahramanın haya­tını gözler önüne seren sahnelerle süslü “barkı" onun emri ve himmetiyle meydana getirilmiştir.
  • Avrupa milletlerinin çoğunun henüz yazıyı bilmedikleri bir çağda milletimizin böyle abidelere sahip olması çok önemlidir.
  • Devleti kuran ve başarılı yapan millet idi.
  • 682 yılında II. Gök-Türk devleti resmen bağımsızlığını ilan etti. Çinlilerin yanından kaçarak Kutlug Kagan'ın yanına gelen Tonyukuk. Gök-Türklerin gücüne güç katmıştı. Çok mükem­ mel askerî dehaya sahip olan Tonyukuk'un kendi yanına gelmesine sevinen ilteriş Kutlug, onu he­ men bütün askerî işlerin başına getirdi.
  • Günümüzde de konuşulup yazılan Türkçe Gök Türkçe'nin devamıdır.
  • (...)469’da tarih sahnesinden silinince Ogurlarla Hun artıkları karışıp Bulgarları meydana getirdiler. Aynı devirlerde Batı Kazakistan’dan gelen Sabarlar, Kafkasların kuzeyinde devlet tesis etmişlerdi. Onların yerini alan Hazar Kağanlığı yaklaşık 400 yıl devam etti.(...)
  • Gök Türklerin bağımsızlıklarını kazanışları ve kaybedişleri, Orhun Yazıtlarında oldukça önem verilerek anlatılmış; bağımsızlığın kaybedilişinin millet için adeta bir ölüm, kazanılması ise, yeniden diriliş olduğu, milletin bundan çok ders alması gerektiği önemle tavsiye edilmiştir.

Bilge Kağan'ın Vasiyeti İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gök Türk Devletine Bir Bakış Üzerine: Saygıdeğer tarihçi Ahmet Taşağıl, Çince'nin en eski kaynaklarını okuyabilecek derecede Çince bilen, tarihi gerçek anlamda inceleyebilen, Türkiye'nin büyük bir değeridir. Kendisi gerçekten İslamiyet Öncesi Türk Tarihi konusunda uzmandır. Bu kitabında da bu uzmanlığını gözler önüne sermiş, Gök Türk devletini Çince kaynaklardan doğrudan faydalanarak, tarihi vesikalar ve kitabeleri incelemiş, anlatmış, bizlere aktarmıştır. Kitabın içerisinde belli başlı başlıklar bulunuyor, bu başlıklar altında, Gök Türk devletinin neden model devlet sayıldığı, Gök Türk devletinin duraksama dönemi, gelişme ve kuruluş dönemleri hakkında bilgiler bulunuyor. Ayrıca Orhun yazıtları da hikayeleştirilerek okuyucuya aktarılmış. Geçmişini öğrenmek isteyen, tarihine ve tarihsel bağlarına sahip çıkmak isteyen, köklerini araştırmak isteyen ya da Gök Türk devletinin yapısına ilgi gösteren herkese tavsiye edebileceğim bir kitap. (Salih Arda Özsarı)

Normalde hiç yapmadığım bir şey ama kısa diye bu kitabı PDF olarak okudum. Çünkü kitap kokusunu hissetmeden okuduğunu pek anlamıyor insan. Bu eser bilindiği üzere Ahmet Taşal hocamızın bu eserleri yazmadan önce eski türklerin yaşadığı bütün Coğrafyayı gezmiştir, Bu yüzden eserleri okumaya değerdir. Bu eserinde ilk başlarda bir ve ikinci Göktürk devletini anlatmış daha sonra eserlerin yazıldığı taşların kimler tarafından nasıl bulunulduğuna değinmiş, ve En son taşlara neler yazıldı anlatılmıştır. Benim dikkatimi çeken en güzel şey İslamiyet ile tanışmalarına rağmen bir tanrının varlığına inanılmış ve Müslüman gibi yaşanılmıştır. (Halil CERAN)

kısa ve öz: İslâm Öncesi Türk Tarihi konusunda ehil isimlerden biri olan Ahmet Taşağıl'ın esas sahası Göktürklerdir. Bu, eserin güvenilirliği açısından önemli bir detaydır. Kitabın ilk kısmında Bilge Kağan'ın sözleri daha iyi anlaşılsın diye Göktürk tarihinin özeti verilmiş, sonrasında Orhun Âbideleri hakkında umumî malumat sunulmuştur. En son kısımda "Bilge'nin Vasiyeti" başlığı konulmuş ve bu kısımda Orhun Âbideleri'nde geçen sözler günümüz Türkçesi hâlinde nakledilmiştir. Çince kaynaklarla anlattıklarını destekleyen Taşağıl, alanının ehli olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Kusur olarak gördüğüm bir yer var, o da şu: Kitabın önsözünde Bilge Kağan'ın sözleri yorumlanarak sunulacak şeklinde bir izahta bulunan Ahmet Taşağıl Hoca, her ne kadar Göktürk tarihinin özetini sunarken yorumlarını esirgemese de "Bilge'nin Vasiyeti" kısmında çok az yorumlamada bulunmuştur. Onun dışında kısa ve öz bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Furkan Uzel)

Bilge Kağan'ın Vasiyeti PDF indirme linki var mı?

Ahmet Taşağıl - Bilge Kağan'ın Vasiyeti kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bilge Kağan'ın Vasiyeti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Taşağıl Kimdir?

14-2-1964 tarihinde Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde doğdu. 1975'te İlyasköy İlkokulunu, 1981'de İzmit Mimar Sinan Lisesi'ni bitirdi.

İstanbul üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nden 1985 yılında mezun oldu. Aynı yıl Çince öğrenmek ve Orta Asya Tarihi üzerine araştırmalar yapmak üzere Taiwan'a gitti. Adı geçen ülkede Shih-fan üniversitesinde Çince kurslarına devam ederken, aynı zamanda Cheng-chih üniversitesinin Etnoloji Araştırmaları Enstitüsü'nde ve Tarih Bölümünde ders ve seminerleri takip etti. Bunun yanında dokümantasyon merkezinde Çin kaynaklarından Türk tarihine ait belgeler topladı.

1986 yılının sonunda Türkiye'ye dönüp, İstanbul üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yüksek Lisans öğrenimine başladı. 1988 yılında "Gök-Türk ülkesine Gelen Çinli Elçilerin Raporlarına Göre Gök-Türk / Çin İlişkileri" adlı teziyle master unvanını aldı. Aynı yıl bu enstitüde başladığı doktora çalışmasını 1991'de "Gök-Türkler (542-630)" adlı teziyle tamamlayarak doktor unvanını kazandı.

Bu arada 1987 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığı Mimar Sinan üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalında, 1992'de yardımcı doçentliğe yükseltildi . 1995 yılında Genel Türk Tarihi alanında doçent unvanını kazandı. 2001 yılında profesör oldu.

1997-1998 ve 1999-2000 eğitim-öğretim yıllarında Kazakistan'ın Türkistan şehrindeki Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. çeşitli seminerler ve konferanslar verdiği gibi panel ve sempozyumlara katıldı. Kazakça başta olmak üzere diğer Türk lehçelerini öğrendi. Bu esnada Özbekistan'ın Semerkand, Buhara ve Hive gibi tarihi şehirlerine, yine Güney Kazakistan'da Sır Derya boyundaki tarihi kalıntıların bulunduğu alanlara geziler yaptı. Saha araştırmalarında bulundu. Aynı üniversitede 2001-2002 öğretim yılında Tarih-Felsefe Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 2002 yılının Temmuz Ağustos aylarında Türk İşbirliği Kalkınma İdaresi'nin yürüttüğü Moğolistan Türk Anıtları Projesinde yer aldı.

2004-2005 öğretim yılında Bişkek'te bulunan Kırgızistan Türkiye Manas üniversitesinin Tarih Bölümünde öğretim üyeliğinde bulundu. Aynı üniversitenin Türk Uygarlığı Merkez Müdür yardımcılığını yürüttü. Sosyal Bilimler Dergisi yayın kurulu başkanlığını yaptı.

2007-2008 Mimar Sinan üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 2008 yılında Rektör Yardımcılığına atanmıştır. 2009 Nisan ayında ise Tarih Bölümü Başkanlığına atanmıştır.

Halen Mimar Sinan üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

Çince, İngilizce, Rusça ve Fransızca ile Türk lehçelerinden Kazakça ve Kırgızca'yı bilmektedir.

Evli ve iki çocuk babasıdır.

Ahmet Taşağıl Kitapları - Eserleri

  • Kök Tengri'nin Çocukları
  • Gökbörü’nün İzinde
  • Bozkırın Kağanlıkları
  • Bilge Kağan'ın Vasiyeti
  • Bilge Türk Tonyukuk
  • Gök-Türkler 1-2-3
  • Hunlar
  • Türk Model Devleti Gök Türkler
  • Eski Türk Boyları
  • İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar
  • Uygurlar
  • Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları
  • Türk Bilgeleri
  • Gök-Türkler
  • Ergenekon'dan Kağanlığa
  • Bilge Kağan'ın Vasiyeti
  • Orta Asya Türk Tarihi
  • İnsanlığın Serüveni
  • İslamiyet Öncesi Türkler
  • Göktürkler 1

Ahmet Taşağıl Alıntıları - Sözleri

  • Atın insan için oynadığı rol, bir savaşçının en önemli yoldaşı olması, öldükten sonra en sevdiği atının kurban edilmesi, ölü ile birlikte gömülmesi çok ilginç bir durumdur. Sağlığında savaşçıya verdiği katkıya işaret ettiği gibi bunu bir şekilde kader arkadaşlığı olarak yorumlamak da mümkündür. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • "Avrasya bozkırlarının derinliklerinde Orta Asya alanının eski tarihinde yazılı tarihi kaynaklar ışığında bilebildiğimiz kadarıyla ilk kurumsal devlet, Asya Hun İmparatorluğu, diğer adıyla Büyük Hun İmparatorluğudur. " (Hunlar)
  • "Tonyukuk zeki oluşu, akıllı yönetimi, stratejik davranışları sayesinde tanınmış bir kişiydi. Özellikle askerî planlamacılığı ön plana çıkıyordu." (Türk Bilgeleri)
  • Eski Türk ilinde bu coğrafi mekân, yani ülke toprağı diğer çağdaşı devletlerde olduğu gibi hükümdarın serbestçe kullanabildiği bir arazi parçası değil, korumakla görevli bulunduğu ata yadigârı idi. (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Çin’i en fazla korkutan Kağan Kapgan Kağan (Türk Bilgeleri)
  • Tola Irmağı civarında yaşayan Dokuz Oğuz boyları, her ne kadar daha başlangıçta Uygurlara tâbi olsalar da, her an karși çıkıp bağımsızlıklarını ilan edebilirlerdi. Uygur kağanı bunu önlemek için bir kumandanını Ötüken Dağı'na yollayarak orada görevlendirdi. Öte taraftan Basmıllar ve Karluklar maglup edilerek tamamen devlete baglandılar. Kazandığı üst üste başarılar sonucu konumunu iyice güçlendiren Kutlug Bilge Kül Kagan, artık gücünü tamamen kaybederek zayıflamış olan Gök Türk Kağanı Pai-mei'e son darbeyi vurarak onların iki yüzyıllık saltanatına son verdi. Buna ragmen T'ang hanedanı imparatoru Uygur kaganını hala küçük görüyordu. Nitekim sol muhafizları kumandanı gibi bir anlama gelen unvanla taltif etti (745), Son saldından kurtulan Gök Türk hanedan ailesinden gelen 10 bin kişilik grup. Çin'e giderek oradan sığınma istedi. Geri kalanları ise Uygur Kağanlığı'na bağlanmak durumunda kaldı. (Uygurlar)
  • Hunların savaş zamanlarında yağmurun yağması en çok çekindikleri konudur. Çünkü, yağmurun yağması ile yaylar işlemez hale geliyordu. Hunlar bu yüzden gece seferlerinde dolunay zamanını beklerlerdi. (Kök Tengri'nin Çocukları)
  • Chou-p'an'da Gök-Türkleri durdurmakla vazifeli Ta-hsi Changju'nun ordusu, İşbara'nın yüz bin kişilik ordusunu görür görmez şaşkına dönmüş ve büyük bir korkuya kapılmıştı. Ona yardım etmekle vazifeli dük Yü Ch'ing-tse, takviye kuvvet larak onların yanına gitmeye çekindi. (Gök-Türkler 1-2-3)
  • Eski Türkçe anıtlar, o toprakların ilelebed Türk vatanı olarak kalacağı düşüncesinin sonucu meydana getirilmişti. (Bilge Türk Tonyukuk)
  • Türk tarihinin başlangıcında yani M.Ö 3000'lerde Afanasyevo kültürü söz konusudur ve yaklaşık olarak M.Ö 3300-1700 tarih aralığında değerlendirilmektedir. Bu kültürün merkezi Hakasya topraklarıdır. Daha sonra aynı bölgedeki Andronovo, Karasuk, Tagar Taşık kültürleriyle adım adım Türk tarihini izleriz (Gökbörü’nün İzinde)
  • Orta Asya'da Kao-che boyları Ting-ling'lerin yerini almışlardı. (Eski Türk Boyları)
  • Her şeye rağmen Orta Asya'nın geniş bozkırlarında hakim hayvan türü koyundur. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • Milletine o derece güveniyor ve ebediliğine inanıyordu ki; “Ey Türk! Üstte gök yıkılmaz, altta delinmezse senin devletini, töreni kim bozabilir?” demektedir. (Türk Bilgeleri)
  • "Hunların Göğe Ch'eng-li (tengri) dedikleri kut karşılığında ise K'ut'u kullandıkları ifade edilmiştir. Hükümdarlık unvanı Ch'an-yü ise enginlik anlamına gelmektedir. Kısacası hükümdarlarını Gök gibi Engin sonsuz Genişlikte olarak tanımlarlardı." (Türk Bilgeleri)
  • 6. Asırda Gök Türkler tarih sahnesine çıkarken Orta Asya 'da yaşayan boyların genel adı Töles olarak beliriyordu... (Eski Türk Boyları)
  • Çinliler gibi protokol ve görgü kurallarına uymadıkları belirtilmiştir. En yüksek mevkideki hükümdar da en alt seviyedeki normal vatandaşta beslediği hayvanın etini yer, derisinden elbise yapar, kürkünü kullanırdı (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense de bir şekilde Türklerin Tarihine vurgu yapmak zorundadırlar (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Gök Türk Devleti, bütün Türk Tarihi içinde model devlet olarak kabul edilmelidir. Uygur, Karahanlı,  Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı devletleri bu model üzerinde yükselmiştir (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Hun kanunlarında bir kişi eğer adam öldürmek maksadıyla bıçağını sıyırırsa idam edilir. Hırsızlık yapanın mallarına el konulur. Bir suçluya hafif bir ceza verilecekse bir uzvu ezilir Ağır ceza verilecekse idam edilirdi. Hapis müddeti on günü geçmezdi. Mahkûmların sayısı ancak, birkaç kişidir. Hun sosyal hayatımı düzenleyen kanunlar, Çin'deki gibi karışık ve zor uygulanır değil, kısa ve kesin hükümlerdi. Cezaların ağır olması caydırıcı gücü ve milletin erdem sahibi olmasını, suçluların sayısının çok az olması sonucunu doğuruyordu. Bu konuyu Çin kaynakları "mahkûmların sayısı ancak birkaç kişidir" ifadesiyle açıklarlar. (Kök Tengri'nin Çocukları)
  • Cengiz Han 1277'de büyük batı seferinden döndükten iki yıl sonra ölür. Cenazesi bilinmeyen bir yere defnedilmiştir. Çünkü onu gömen kişilerin tamamı ortadan kaldırılmıştır. Cengiz Han'ın cenazesinin yerini 8 asırdır kimse bilmez. (Gökbörü’nün İzinde)

Yorum Yaz