diorex
Dedas

Bin Hüzünlü Haz - Hasan Ali Toptaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bin Hüzünlü Haz kimin eseri? Bin Hüzünlü Haz kitabının yazarı kimdir? Bin Hüzünlü Haz konusu ve anafikri nedir? Bin Hüzünlü Haz kitabı ne anlatıyor? Bin Hüzünlü Haz kitabının yazarı Hasan Ali Toptaş kimdir? İşte Bin Hüzünlü Haz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.03.2022 22:00
Bin Hüzünlü Haz - Hasan Ali Toptaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hasan Ali Toptaş

Editör: Mesut Varlık

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051850047

Sayfa Sayısı: 152

Bin Hüzünlü Haz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...

Yazma serüvenini hayatı kelime kelime genişletmek olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...

Hikâyenin bütünlüğü daha fazla çözülmesin diye, bu bölümde de boş bırakılmış birkaç sayfa tadı bulunsun istiyorum çünkü ve böylece hikâye, bir süre de olsa benliğimin sınırlı bakışından kurtulup rahat bir soluk alabilsin, kendisi kalabilsin, ya da anlatmakla ben onu bir yandan yaşatıp bir yandan öldürüyorsam bu güzel günahın birazı da sizin olabilsin istiyorum.

Bin Hüzünlü Haz olağanüstü bir metin, gecikmiş Türk romantizminin başyapıtı. - Yıldız Ecevit

Bin Hüzünlü Haz Alıntıları - Sözleri

  • yavaş yavaş gözden, gönülden ve hayattan uzaklaşıyoruz.
  • "Önceleri, belki kaldırımlara taşan televizyon kabini, çelik kasa, buzdolabı, masa, vestiyer ve koltuk takımı gibi şapşal suratlı eşyaların, etrafı teneke levhalarla çevrili arsalardan yükselen paslı hurda yığınlarının, sinek vızıltılarının gölgesinde unutulmuş çöp bidonlarının, gelip geçen otomobillerin, şehrin değişik yerlerine doğru uğultuyla akan insanların, dev apartmanların ve parkları tıklım tıklım dolduran çocuk kıpırtılarıyla bu kıpırtıların en kırılgan noktalarında gezinip duran seyyar satıcıların arasında yolunu yitirmiştir de, bana, dünyaya ve kendisine şimdilik yalnızca sesiyle ulaşabiliyordur, diye sabırla bekliyordum."
  • Elimde, o yokluktan başka hiçbir şey yok...

Bin Hüzünlü Haz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

#Sicim#: EN ZORLANARAK OKUDUĞUM KİTAP! Betimleme, betimleme ve yine betimleme. Edebi, şiir tadında bol bol devrik cümle içeren üst düzey bir kitap. Ağır kitap tutkunlarının elinden düşürmeyeceği bir kitap. ∆∆∆∆∆ Hasan Ali Toptaş resmen bize neler yapabileceğini göstermiş. Kitabı iki kere okudum ve hala kitaptan çıkarabileceğim şeyler olduğunu düşünüyorum. Herkes "çok ağır bir kitap, yarıda bıraktım, ağdalı cümleler..." diye şikayet ediyor. Okumak isteyenlere şunu söyleyeyim şuana kadar okuduğunuz en ağır kitaplardan biri olacak. Ben bu kitabı okumaya doyamadım. ∆∆∆∆∆ Bu kitap bir kendini arayış kitabı. Alaaddini hiç görmemiş ama onu en az kendisi kadar iyi tanıyan ve onu bulmaya çalışan anlatıcımızın arayışı, kendini bulma arayışından başka bir şey değildir. Alaaddini ararken masal masal, destan destan dolaşan, herkesin aşina olduğu ve kafasına kazıdığı (kırmızı başlıklı kız, Don Kişot, sanço panza, Alaaddinin sihirli lambası...) karakterlerin maceraları yaşanırken orada olan ve bunları kendi gözünden anlatan anlatıcımız kitaba çok güzel bir tat vermiş. ∆∆∆∆∆ Kitap okunması çok zor, kafa yorulması gereken ve sakin kafayla okunması gereken bir kitap ama kitabı bitirince pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz. (Sicim)

Okudum. Roman kahramanın derdi Alladin’i arayarak kendi iç yolculuğunu yaşamak gibi görünse de bence bir derdi yok. Yazar okuyucuyu gerizekalı yerine koyuyor o kadar çok süslü anlatmış ve anlatırken kaybolmuş.Eğer anlamıyorsanız sorun kendinizde gibi hissettiriyor. Ama rahat olun sizde değil. Size bazen klavyeye rastgele bastığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Anlatılanları anlamak için yoğun çaba sarf ediyorsunuz. Bazen bir cümle paragraf boyunca sürüyor ve bir önceki paragraftan tamamen bağımsız oluyor. Sanat sanat içindir anlayışını kabul edebilirim. Yazarın her zaman bir derdi anlatması gerekmezdi tabiki. Ama mantık silsilesi gerekir. Bir matematiği olmalıdır. Hah işte bu mantık ve matematikte bu kitapta yok. Kitabın girişi beni çok etkilemesine rağmen size kitapta iki güzel şey söyleyebilirim. Bir kitabın başlığı iki kitabın giriş paragrafı ikisini okuyup kitaplığınızın en görünmez yerine kitabı kaldırabilirsiniz. (Buse Özlem GÜNDOĞAN)

Yazarla ilk tanışma ilk karsılşmamız keyifle başladı, daha çok karşılaşacağız çokca muhabbet edeceğiz diye düşünüyorum Kitapdan ; Beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor." (s:7) ... Bin Hüzünlü Haz 1999 . Aynı yıl Cevdet Kudret Edebiyat Ödülünü kazanıyor eseri. Haklı bir başarı elbette. • Eserinin yayımlanışı ardından verdiği ‘ilk’ röportajda ‘kendi kahramanını arayan bir roman’ olarak tanımlıyordu onu. Aslında bu yönüyle kahramansız da bir anlatı. • Evet bizleri masallardan kopup gelmiş bir Alaaddin karşılıyor satırlar arasında; fakat arıyor Alaaddin. Bulamıyor Alaaddin. Böyle değil midir zaten hep? Hangi yazarda geçiyordu? Yolun değil de ‘yolda oluşun’ önemli olduğu. Buluşun değil de ‘arayışın’ değerli olduğu. • Hasan Ali’nin ilerleyen yıllarda kaleme alacağı eserlerde de olduğu gibi ‘şiirsel bir tını yakaladığı aşikar elbette... Olaydan ziyade anlatı, kahramanlardan ziyade tını peşinde koşanlar için.. Buyurun. Okuyun Okutun.. #edebiyat (Hande gunkut)

Bin Hüzünlü Haz PDF indirme linki var mı?

Hasan Ali Toptaş - Bin Hüzünlü Haz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bin Hüzünlü Haz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hasan Ali Toptaş Kimdir?

Hasan Ali Toptaş, 1958 yılında Denizli’nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı "Bir Gülüşün Kimliği" 1987’de, ikinci öykü kitabı "Yoklar Fısıltısı" 1990’da yayımlandı. "Ölü Zaman Gezginleri" adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl "Sonsuzluğa Nokta" adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994’te "Gölgesizler" adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü, 2013'te ''Heba'' romanıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü 2016'da ''Kuşlar Yasına Gider'' Romanıyla Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü aldı. "Bin Hüzünlü Haz" adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Yazarın ayrıca "Yalnızlıklar" adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, "Kayıp Hayaller Kitabı" adlı bir romanı, "Ben Bir Gürgen Dalıyım" adlı bir çocuk romanı vardır.

Hasan Ali Toptaş Kitapları - Eserleri

  • Harfler ve Notalar
  • Kayıp Hayaller Kitabı
  • Gölgesizler
  • Ben Bir Gürgen Dalıyım
  • Sonsuzluğa Nokta
  • Uykuların Doğusu
  • Yalnızlıklar
  • Bin Hüzünlü Haz
  • Ölü Zaman Gezginleri
  • Heba
  • Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız
  • Geçmiş Şimdi Gelecek
  • Kuşlar Yasına Gider
  • Bir Gülüşün Kimliği
  • Yoklar Fısıltısı
  • Gecenin Gecesi
  • Absürd Öyküler
  • Beni Kör Kuyularda

Hasan Ali Toptaş Alıntıları - Sözleri

  • "Hem konuşmaktan fenâ hâlde korkuyor, hem de hararetli bir şekilde hiç durmadan konuşuyormuş gibi susmuşlar." (Uykuların Doğusu)
  • ...bu akraba meselesi içinden çıkılmaz bir şeydir. Bazen için kopar dışın bağlı kalır mesela, bazen de için bağlı kalır ama dışın kopar. (Heba)
  • Ortalığı, kaybolan şeylerin varlığını hatırlatan derin bir sessizlik kapladı. (Kuşlar Yasına Gider)
  • "Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır." (Beni Kör Kuyularda)
  • ''...içindeki öykünün içindesin,” (Ölü Zaman Gezginleri)
  • ...ağrısı sızısı gamı kasaveti olmayanlar uyudu.. içimden geçen şeyi izah etseydim şimdi.. (Beni Kör Kuyularda)

  • "Şu yeryüzünde kötüler bazen iyilerden daha iyi görünebiliyorlar Ziya Bey." (Heba)
  • Kendim giderim ben, herkes gibi! (Bir Gülüşün Kimliği)
  • "Şunu da unutma ki, yeryüzünde gecikmişliğin ilacı yoktur." (Gölgesizler)
  • İşte böyle her şeye benzeye benzeye tıpkı bir mıknatıs gibi her şeyin ruhunu ruhunda toplarmış da, zaman zaman hiçbir şeye benzemezmiş tabii. (Uykuların Doğusu)
  • Keşke insan istediği zaman başka bir yaratığa dönüşebilse... (Kayıp Hayaller Kitabı)
  • Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum. Ne bir şehre, ne bir ülkeye, ne de dünyaya. Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındanım. (Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız)
  • ''Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum. Ne bir şehre, ne bir ülkeye, ne de bir dünyaya. Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındayım.'' Hasan Ali Toptaş (Gölgesizler)

  • Kuralsızlığı örtmek için kurallardan daha kalın bir örtü bulamazsın. (Heba)
  • içim hüzünler evi. (Bir Gülüşün Kimliği)
  • "İçinde bulunduğum dünyanın çeşitli köşelerine, işarete benzemeyen çeşitli işaretler gönderen uzak ve esrarengiz bir dünyanın fotoğrafına bakar gibi bakıyordum." (Uykuların Doğusu)
  • Sesler azalıyordu artık içimde. (Bir Gülüşün Kimliği)
  • Yalnızlık alıp karşına kendini, öteki kendinlerle konuşmaktır. (Yalnızlıklar)
  • Bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor. (Kuşlar Yasına Gider)
  • "Bir insanı tanıyabilmenin hiç mi hiç mümkün olmadığını düşünüyorum." (Sonsuzluğa Nokta)

Yorum Yaz