diorex
life
Dedas

Bir Buğday Tanesi - Ngugi Wa Thiongo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Buğday Tanesi kimin eseri? Bir Buğday Tanesi kitabının yazarı kimdir? Bir Buğday Tanesi konusu ve anafikri nedir? Bir Buğday Tanesi kitabı ne anlatıyor? Bir Buğday Tanesi PDF indirme linki var mı? Bir Buğday Tanesi kitabının yazarı Ngugi Wa Thiongo kimdir? İşte Bir Buğday Tanesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.08.2022 10:00
Bir Buğday Tanesi - Ngugi Wa Thiongo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ngugi Wa Thiongo

Çevirmen: Gül Korkmaz

Orijinal Adı: A Grain of Wheat

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755398471

Sayfa Sayısı: 304

Bir Buğday Tanesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bugünler için kan döküldü. Barakalarımızdaki lekeler kurbanlık koçlardan akan kanın değil, biz yaşayalım diye ölen oğullarımızın ve kızlarımızın damarlarından akan kanın lekesidir."

Bir Buğday Tanesi, Kenya'da 1952-1960 yılları arasında ilan edilen olağanüstü halle iç içe geçen yaşamları anlatırken, Kenya'nın bağımsızlık mücadelesini tarihsel gerçekler ışığında ortaya koyuyor. Cesaret ve korkunun, bağlılık ve ihanetin, beyaz güç ve siyah direnişin karşı karşıya geldiği incelikle örülmüş hikâyelerde kurgu ve gerçeklik el ele yürüyor.

Afrika edebiyatının en önemli isimlerinden Ngugi wa Thiong'o'nun 1967'de yayımlanmış bu romanı, tevkif kamplarına gönderilenleri, beyazadamla savaşmak için ormana gidenleri, OHAL'i, kendi özgürlük mücadelesine ihanet edenleri, sömürüleni, sömüreni, zulümle, yoksullukla ve açlıkla savaşan, hayatta kalmak için direnen halkı anlatırken, 1963'te gelen bağımsızlıkla birlikte kazanılanları ve kaybedilenleri de sorguluyor.

"Joseph Conrad'ın bir devrim ve ihanet romanı olan Batılı Gözler Altında'sını model alan Bir Buğday Tanesi, dili, içeriği ve vizyonu tarih, mekân, devrim ve ahlak hakkındaki tereddütler tarafından şekillenen modernist romanlar listesinde yerini alıyor. Bir Buğday Tanesi ayrıca, içeriğindeki ironinin baskınlığıyla hem içselleştirip hem tersyüz eden edebî yüksek modernizm tarzına yakınlığı da dikkat çekici (...) Bir Buğday Tanesi'nin başarısı Ngugi'nin sömürgecilik sonrası Afrika'daki değişim politikasını anlatmak için modernist forma ustaca konuşlanışına bağlanabilir."

-Simon Gikandi, Princeton Üniversitesi, 2008-

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Buğday Tanesi Alıntıları - Sözleri

  • “İnsanın kafasını koyup uyuduğu yerden başka bir yeri yoktur. “
  • Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.
  • Kendilerine hayrı dokunanları Tanrı da gözetir, denir servet ve pozisyon sahibi başarılı insanlar için, ama kendilerine düşen maddi payı asla çoğaltamadan her gün çalışan ve açlıktan kıvranan binlercesi unutulur.
  • Ölmüş müydü? Elini göğsüne götürdü , kalbinin atışını hissetti ve hayatta olduğunu anladı. O halde neden Mumbi'nin yüz hatlarını gözünün önüne getiremiyordu?
  • " (...) Saatiniz yoksa, zamanı asla tahmin edemezsiniz. "
  • Aynı inançta birleşen insanlar bombalardan daha güçlüdür.
  • "Hiç unuttun mu ki?" "Unutmaya çalışıyorum. Hükümet geçmişi gömmemiz gerektiğini söylüyor."
  • " (...) taş ocağında kendini üzerine bir sürü motif oyulmuş tabureyi düşünürken buldu. Birkaç dakikalık dinlenme arası geldiğinde hâlâ aynı ruh halindeydi. Gatu'nun yanına oturdu. Gatu'nun yüzü asıktı. 'Ne oldu?' diye sordu Gikonyo. 'Yok bir şey.' Gözlerini taş ocağının ötesine, uzaklara dikmişti. Bir şey düşünüyor gibisin diye ısrar etti Gikonyo, aklında az önce hayal ettiği motifi döndürürken. 'Artık düşünecek ne kaldı?' 'Özgürlük!' dedi Gikonyo. "
  • " Kikulacho Kimo nguoni mwako." (Sizi tüketen şey giysilerinizin içindedir.)
  • "Siyahadamın özgürlüğü adına, seni saygıyla selamlıyorum."
  • Geçmiş nasıl da bulaşıcı, her şey tekerrür ediyor diye düşündü; sonraki gün de aynı dün ve ondan önceki gün gibi olacaktı.
  • Erkeklerin hiçbir özellikleri yoktu, onlar yalnızca kadınların heves ve ihtiyaçlarını karşılamak için vardılar.
  • “ Servetimize kavuşmak için, ona hiçbir varlığın dokunamayacağı cennete gitmeyi beklememizi öğütleyerek sözleri okumaya devam etti. Ama o kendini servetine dünyada kavuştu, bizim dünyamızda!”
  • Halkımız için özgürlüğün şarkısından daha güzel bir şarkı var mı? Doğrusu, bunu çok uzun, uykusuz geceler boyunca bekledik. Bizden öncekiler, bugün güneşi görmek için yaşayan bizler ve hatta yarın doğacak olanlar bu festivale katılmalı.

Bir Buğday Tanesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okuduğum ilk Afrika edebiyatına ait kitap... Direnişten, özgürlük mücadelesinden ve bağımsızlığından sonra Kenya'nın 8 yıl süren OHAL sürecindeki hayatları anlatıyor. Olaylardan ziyade tasvirler, şu andan ziyade sürekli geçmişe dönük anlatımlar var. Kitabın içinde kalmakta zorlandım, bazen de karakterleri isimleriyle eşleştirmekte... Devrimcilerin, hainlerin, sömürenin, arayıştakilerin gerçek ve kurgunun iç içe hikayelerinden oluşuyor. Karakterlerin kutsallar uğruna insanın kendini fedasına yönelik savunmaları etkileyici. Direniş sembolü olarak daha çok İsa'yı ve Gandhi'yi, İngiliz'den korkmanın gerekçesi olarak Hitler'i gözler önüne seriyor. Afrika edebiyatına dair okuma yapma isteğimi arttırdı. Asıl dilinden çevirilmesini dilerdim. (Semanur Konak)

Kenya Edebiyatı Asla dinlenmeyeceğiz, Toprağımız olmadan, Gerçek özgürlüğe ulaşmadan Kenya siyah halkın ülkesidir'' Kenya nin bağımsızlık mücadelesini ve 8 yıllık Ohal sürecini anlattığı Bir Buğday Tanesi yazarın da dediği gibi iç içe gecen yaşamlar ve karakterler okumayı ve hikayeye odaklanmayi zorlastirsa da Afrika Edebiyatını merak edenlere tavsiye edilir. Bu arada okuduğum tüm Afrikalı yazarlar Joseph Conrad 'ın etkisinden ya da antitezi olmaktan kendini kurtaramiyor sanirim. Latin Amerika Edebiyatınin üstünde Marquez in hayaleti nasil dolaşıyorsa Afrika Edebiyatinda da Conrad 'ın hayaleti dolaşıyor. (Mehmet Emin Çiçek)

NGUGI WA THIONG'O nun ikinci kitabını okudum. Dili çok hoşuma gitti. Çünkü anlattıkları Kenya'nın ve tüm ezilen halkların tarihini yansıtıyor. Aradaki Nehir kitabında Kenya ve onun nezdinde tüm ezilenleri; sömürgecilerin, sömürge halkını ne gibi taktiklerle sömürdüklerini rahat bir şekilde kavramamızı sağlayacak şekilde aktarmıştı. Bir Buğday Tanesi kitabında ise mücadele yada kitaptaki adıyla Hareket'in nasıl yapıldığını, bu Hareket sonucunda neler olduğunu, Hareket sırasında neler olduğunu, Harekette kahraman görünenler, asıl kahramanlar ve ihanetin vicdani rahatsızlığını yaşayanların iç dünyasında neler yaşadıklarını anlatıyor. Kısmet olursa Kenya'lı abimin 3. Kitabını da yakın bir zamanda  okumayı planlıyorum. Sizlerinde; en azından kendini ezilenlerden sayanlar, yada ezilenlerle ezilenlerin, onlar için ve onlarla öfkelenenlerin hoşuna gidecek bir yazarın, hoşa gidecek; hoşuna gitmeyenlerin uğraşlarının boşa gideceğini hissettiren, yaşatan, o umut ile yaşatan bir kitabı. Neticesinde ezilen, yok edilen, sömürülen her millet -ki her zaman başarısız olmuştur bu ezme, sömürme ve yok etme ha bide bölme uğraşları- benim ve herkesin  nezdinde -en azından öyle olması gerektiğini düşünüyorum-doğallığın birer harikasıdır. ey herşey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! https://youtu.be/_QAeE09tJLQ (abdomov21)

Bir Buğday Tanesi PDF indirme linki var mı?

Ngugi Wa Thiongo - Bir Buğday Tanesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Buğday Tanesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ngugi Wa Thiongo Kimdir?

İngilizce ve son zamanlarda Giküyü dilinde eserler veren Kenyalı yazar. Sanatçının çalışmaları arasında romanlar, oyunlar, kısa öyküler, denemeler, eleştiriler ve çocuk öyküleri yer almaktadır. Sanatçı, Gikuyu dilindeki Mutiiri adlı gazetenin kurucusu ve editörüdür. Bunun yanında Kenya'da kaldığı hapishaneden 1977'de çıktıktan sonra sürgüne yollandı. Gittiği Abd'de Yale Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Daha sonraları ise New York Üniversitesi'nde de aynı görevde çalıştı. Öyle ki bir süre sonra bu üniversitede karşılaştırmalı edebiyat ve performans dalında profesörlük düzeyine yükseldi

Kamiti adlı cezaevindeyken, kendine verilen tuvalet kâğıdının üzerine Caitaani mũtharaba-Inĩ (Devil on the Cross) adındaki Gĩkũyũ dilinde verdiği ilk çağdaş romanını yazdı

Ngugi Wa Thiongo Kitapları - Eserleri

  • Aradaki Nehir
  • Bir Buğday Tanesi
  • Kan Çiçekleri
  • Kargalar Büyücüsü
  • Zihni Sömürgeden Azad
  • Öze Dönüş

Ngugi Wa Thiongo Alıntıları - Sözleri

  • Sloganları ya da herhangi bir sağlam dayanağı olmayan deyişleri işine nerede gelirse orada kullanabilirsin. Demokrasi, Özgür Dünya sözleri mesela, tam karşıtlarını ifade etmede kullanılıyorlar. (Kan Çiçekleri)
  • İnsanlar, şehirde ve başka yerlerde, fazlasıyla tok karınlarıyla yiyip içiyor, gülüyor ve sevişiyorlardı. Burada ise açlıktan ve gıdasızlıktan baygınlık geçiriliyordu. (Kan Çiçekleri)
  • Kendilerine hayrı dokunanları Tanrı da gözetir, denir servet ve pozisyon sahibi başarılı insanlar için, ama kendilerine düşen maddi payı asla çoğaltamadan her gün çalışan ve açlıktan kıvranan binlercesi unutulur. (Bir Buğday Tanesi)
  • Yalnızca hakikat sizi özgür kılacaktır. (Kargalar Büyücüsü)
  • Düşünceler, sözcükler olmayınca, çıkışı olmayan buhar gibidir. (Kargalar Büyücüsü)
  • Bir kimse yoksulluk ve okumamışlığın dayattığı tecrit edilmişlikten nasıl kurtulabilirdi? (Zihni Sömürgeden Azad)
  • Yaşam, bitkilerin, hayvanların ve insanların yararlandığı müşterek bir ırmaktır. (Kargalar Büyücüsü)
  • “Yaşamak, insana asla huzur vermeyen vahşi bir hayvanı arayıp durmanın getirdiği tuhaf boşluktan mi ibaretti?” (Aradaki Nehir)
  • “Baskılanmış bir halk için eğitim her şeye yetmiyor.” (Aradaki Nehir)
  • “Avrupa'dan gelen yabancı kurnazdı. Topraklarını, alın terlerini ve servetlerini almış, onlara da, yanında getirdiği yenilip içilemeyen paranın gerçek servet olduğunu söylemişti!” (Kan Çiçekleri)
  • Hepimiz fahişeyiz; gasp, talan, eşitsizlik ve asaletsizlik üzerine inşa edilmiş bir dünyada, birileri yiyebiliyorken, birilerinin yalnızca ırgatlar gibi çalışabildiği; birileri çocuklarını okula gönderebiliyorken, birilerinin gönderemediği; insanlar açlıktan kıvranırken ya da kafalarını kilise duvarlarına vurarak açlıklarına son verecek ilahi bir kurtuluş umarken, bir prensin, bir monarkın, bir işadamının milyarların tepesinde oturabildiği bir dünyada, toprağına bir kez olsun ayak basmamış bir adamın, New York ya da Londra’daki ofisinde oturup ne yiyeceğime, ne içeceğime, ne okuyacağıma, ne düşüneceğime ve ne yapacağıma, sırf yeryüzündeki yoksulların ellerinden alınmış milyarlar yığınının tepesinde oturuyor diye karar verebildiği bir dünyada, artık hepimiz fahişeyiz. Hapishanede insanlar olduğu müddetçe ben de hapishanedeyim, aç kalan ve üstü başı olmayan insanlar olduğu müddetçe ben de açım, ben de çıplağım. (Kan Çiçekleri)
  • ...Dünya yoksulluğunun üzerine dikilmiş o büyük dünya sarayını yıkın ve yeni 1yeryüzünün, yeni 1dünyanın temellerini atın. Yeryüzünde hüküm süren "sefalet içinde saltanat" felsefesine son verin... (Öze Dönüş)
  • " (...) taş ocağında kendini üzerine bir sürü motif oyulmuş tabureyi düşünürken buldu. Birkaç dakikalık dinlenme arası geldiğinde hâlâ aynı ruh halindeydi. Gatu'nun yanına oturdu. Gatu'nun yüzü asıktı. 'Ne oldu?' diye sordu Gikonyo. 'Yok bir şey.' Gözlerini taş ocağının ötesine, uzaklara dikmişti. Bir şey düşünüyor gibisin diye ısrar etti Gikonyo, aklında az önce hayal ettiği motifi döndürürken. 'Artık düşünecek ne kaldı?' 'Özgürlük!' dedi Gikonyo. " (Bir Buğday Tanesi)
  • ...Bugünün dünyasında günden güne genişleyip derinleşen iki uçurum mevcut: Ilki, ekseriyetle Batılı uluslardan oluşan varlıklı grupla fakir uluslardan -ağırlıklı olarak Afrika, Asya ve Latin Amerika ulusları- oluşan çoğunluk arasındaki uçurum... (Öze Dönüş)
  • Erkeklerin hiçbir özellikleri yoktu, onlar yalnızca kadınların heves ve ihtiyaçlarını karşılamak için vardılar. (Bir Buğday Tanesi)
  • ...Kendine inanma, gücün başlangıcıdır... (Öze Dönüş)
  • Halkımız için özgürlüğün şarkısından daha güzel bir şarkı var mı? Doğrusu, bunu çok uzun, uykusuz geceler boyunca bekledik. Bizden öncekiler, bugün güneşi görmek için yaşayan bizler ve hatta yarın doğacak olanlar bu festivale katılmalı. (Bir Buğday Tanesi)
  • Eğitim; insanların engellerin üstesinden gelmek yahut insanlar olarak dış dünyanın doğa yasalarına ilişkin derin bir bilgi edinmek adına, yetenek ve kudretlerine güvenmelerini sağlamak şöyle dursun, onlara gerçeklik karşısında yeteneklerini, acziyetlerini, iş göremezliklerini ve hayatlarına hükmeden şartlara karşı hiçbir şey yapamayacaklarını hissetirme eğilimi içerisinde bulunmaktadır. Onlar gittikçe kendilerine ve doğal, sosyal çevrelerine daha fazla yabancılaşırlar. (Zihni Sömürgeden Azad)
  • Öğretmenlik soylu bir meslekti ve bu mesleği icra edenler şan şöhretle işi olmayan, kendilerini özveriyle hizmet etmeye adamış, tevazu sahibi kimselerdi ki bu tüm yurttaşlar için örnek teşkil etmeliydi. (Kargalar Büyücüsü)
  • İnsan, bir sözcük yada bir eylemin gücüne inanmadığı sürece o sözcük yada eylemden şifa bulamaz. (Kargalar Büyücüsü)

Yorum Yaz