Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 - John Perkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kimin eseri? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitabının yazarı kimdir? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 konusu ve anafikri nedir? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitabı ne anlatıyor? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 PDF indirme linki var mı? Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitabının yazarı John Perkins kimdir? İşte Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: John Perkins
Çevirmen: Cihat Taşçıoğlu
Orijinal Adı: The Secret History Of American Empire
Yayın Evi: April Yayıncılık
İSBN: 9789756006191
Sayfa Sayısı: 400
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Venezuela Başkanı HUGO CHAVEZ, BBC Televizyonu'na verdiği röportajda John Perkins tarafından yazılan Bir Ekonomik Tetikçinin itirafları isimli kitaptan söz ederek, bu kişilerin kendisiyle de ilişkiye geçtiğini anlattı. Ülke üzerinde gözetleme uçuşları yapılmasını ve Â.B.D. danışmanlarının varlığını kabul etmesi halinde kimi fonların kullanımına açılacağının teklif edildiğini açıkladı. Bu teklifleri reddetmesine rağmen ekonomik tetikçilerin vazgeçmediğini, zayıf devlet memurları, parlamento üyeleri, hatta kendi çevresindeki ordu mensuplarına baskı yapmaya çalıştığını söyledi. Chavez, Perkins'in kitabında anlattığı gibi ekonomik tetikçilerin başarısız olmasının ardından çakalların geldiğini, askeri darbe ve suikast komplolarına giriştiğini açıkladı.
Bu insanların bugüne kadar bizim yöneticilerimizden hiçbir talebi olmadı mı?
Bir yanda milli bir otomotiv endüstrisi ya da petrol ve doğalgaz kaynakları olmayan bir ülke olarak 50 yılı aşkın süredir ardı ardına yaptığımız otoyollar, bir yanda ilk seferinde raydan çıkan hızlı trenimiz...
Patentli binlerce projeye konu olan, geleceğin enerji kaynağı olmasına kesin gözüyle bakılan Bor, Tor ve Osmiyum gibi madenlerin yok pahasına elden çıkartılması...
Yıllardır beklediğimiz devasa bütçeli tarım ve çevre projelerindeki fiyaskolar...
Kültürün görsel medyaya, eğitimin popüler kültüre teslim edilmesi...
Enerjiden turizme, sanayiden dış ticarete, ulaştırmadan bankacılığa kadar birçok alanda yapılan yanlışlar...
Pervasızca alınan borçlar, rüşvetler, yolsuzluklar...
Ve son olarak, özelleştirmeler, Dünya Bankası ve IMF yapılandırma paketleri...Kendinize bir sorun. Bugünlere sadece basit hatalar yüzünden mi geldik?
Bu kitapta sadece Şirketokrasi'nin insanlığa on yıllardır yaşattığı kabusu değil, o canavara dur demenin denenmiş ve başarıya ulaşmış yollarını da örnekleriyle bulacaksınız.
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 Alıntıları - Sözleri
- Mevcut sorunları biz yarattıysak, çözüm de ancak bizde olabilir.
- Değiştirmemiz gereken sistemin kendisidir.
- "Budist olmayın. Dünyanın daha fazla Budist'e ihtiyacı yok. Sevgiyi yaymak için çalışın. Dünyanın daha fazla sevgiye ihtiyacı var."
- Ve ilk kez bir insanı nasıl öldürdüğünü anımsıyordu. "Pisliğin teki bir çalılığın arkasından bana ateş ederek çıktı. Tek atışla karşılık verdim; yüzü darmadağın oldu. O gece adamın ailesi için üzüldüm. Ama bir sonrakinde karşımda gördüğüm sadece bir düşman, beni öldürmek isteyen bir adamdı. Başka her şey gibi insan öldürmek de yaptıkça kolaylaşıyor."
- İngiliz dili ve Amerikan kültürü dünyayı domine eder.
- Depremler, kasırgalar ve tsunamiler yüzbinlerce insanı öldürür ama bir yandan da Gayri Safi Milli Hasılayı patlatır. Ölüm ve yıkım ekonomik istatistik defterlerine girmez ama yeniden yapılanma için harcanan milyarlarca dolar, sahte bir pozitif etki yaratır.
- Biz insanlar geçen onca yüzyıla rağmen kendimizi bu gezegen üstündeki kardeşlerimizi boyunduruk altına alma ve katletme güdüsünden kurtarmayı becerememiştik.
- “Nike işçileri ABD’de yaşayan herhangi bir kimsenin düşünemeyeceği kadar düşük ve sağlıksız koşullarda yaşıyor.”
- Dünyanın tüm çocukları bir geleceğe sahip olmadıkça bizimkilerin de öyle bir şansı olamaz.
- Hükümet, Endonezyada asgari ücreti yükseltti ama gıda, su, gaz, giyim ve yaşamak için gerekli öteki tüketim maddelerinin fiyatları ve kiralar da aynı oranda yükseldi.
- Yaşlı kadın, "dertler, işi erkekler ele aldığında başlar." dedi
- Aslında yapmakta olduğum işin başka bir tarifi vardı: Yoksuldan çalıp zengine vermek ( ve arada komisyonumu almak).
- Dinin sömürünün temelini oluşturduğu bir dünyada, umuda yer olabilir mi?
- Dünyada büyük evleriniz ve şık mağazalarınızdan başka şeyler de olduğunu kavrayın. İnsanlar açlıktan ölüyor; sizin tek kaygılandığınız şey arabalarınıza koyacağınız benzin. Bebekler susuzluktan ölüyor ; siz neyin son moda olduğunu görmek için dergiler karıştırıyorsunuz.
- Aslında yapmakta olduğum işin başka bir tarifi vardı: Yoksuldan çalıp zengine vermek ( ve arada komisyonumu almak).
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ne dış güçlermiş ama: Ekonomik kriz günlerinde gözümüzü açmak, aydınlanmak için harika oldu. Yıllardır dış güçlerin ülkemizde kriz çıkartmaya çalıştığını duyarız, çoğumuz inanmak istemeyiz.Bu krizleri organize eden ve içinde görev yapmış bir kişinin itirafları. Uzakdoğu asyada, ortadoğu da, afrika da, güney amarikada , darbeler ,suikastlar,yerel halkın sömürülmesi, doğanın tahribatı, hayretle okuyacaksınız. (İLYAS YAVAŞ)
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 Yazar John Perkins, klasik sömürgeciliğin tasfiyesinin ardından yeni bir biçime bürünen sömürgeciliğin hizmetinde çalışmış biri olarak yaptıklarını itiraf etmeye bu kitabında da devam ediyor. İlk kitapta anlattıklarına değinerek oradaki olayların biraz daha ilerisinden bahsediyor. Ayrıca burada, yazarın ilk kitabından etkilenen ve bu işerin içinde olan çeşitli kademelerdeki kişiler de itiraflarda bulunmak istediğini söyleyerek içeriği genişletiyor. Yine de bana sorarsanız burada ilk kitaptaki hava pek yok. İlk kitapta sıradan yaşamın içinde gizli duran ilişkilerin esrarengiz dünyasına, bunların üzerindeki perdeyi hızla açıp giriyorsunuz ve işlerin nasıl yürüdüğüne dair çok farklı şeyler okuyorsunuz. Sanırım bu etkiden sonra daha çarpıcı ve daha da derin şeyler öğreneceğiniz beklentisiyle kitabı okuyunca biraz hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Burada anlatılanlar ilk kitaptaki gibi sürükleyici olmasa da yine bir şeyleri göstermesi açısından iyi. İlk kitaba, anlatılan olaylar silsilesine girmeden bir inceleme yazmıştım ama genel olarak yazarın neler anlattığına dair fikir edinmek için ilgili incelemeye bakabilirsiniz. gonderi/143052091 Bu seferki incelemede belirlediğim bir iki konuya değineceğim ve kitabın tek tek bölümlerinde nelerden bahsettiğine girmektense bir konuşma havası içinde ilgili konular üzerinde fikir yürüteceğim. Siz de gerek konuyu ele akış şeklim gerekse de eksik olduğunu düşündüğünüz yerlere ekleme yapmak için yorum yapabilirsiniz. İtiraflar 1'e 9 puan vermiştim ve yaptığım incelemede neden 9 puan verdiğimi açıklamamıştım. Burada önce bu sebebi belirteyim. Yazarın "Ekonomik Tetikçi" olarak yaptıklarını onaylamıyorum ve bu yaptıklarına karşı çıkıyorum. Önce bu işe girip ilk kitapta defalarca yaptığı işin doğru olmadığını gördüğü halde kendini yatıştıracak sebepler araması hiç doğru görünmedi bana. Verdiği bu iç savaşı (yaşadığı şekilde aktardığını varsayarak) olduğu gibi itiraf edebilmesini iyi buluyorum (alkışlayıp tebrik edecek değilim). Ama yaşadığı iç çekişme sinir bozucu olabiliyordu. Onlarca insanın yaşamını alt üst edecek kararların verilmesine çalışıp raporlar hazırlamasını sorguluyor yazar defalarca. Yaptığı işin doğru olmadığını görüp de hâlâ kendini haklı çıkaracak sebepler bulduğuna inanması çok kötüydü. Bu itirafları yapmasına, bunları olduğu gibi anlatmasına ve bu işlerin iç yüzündeki ilişkileri afişe etmesine 9 puan vermiştim. İtiraflar 1'in sonunda da çalıştığı onca yıllık yapıya karşı durmamız gerektiği konusunda içerden biri olarak verdiği tavsiyeleri de yetersiz bulmuştum, 1 puan da oradan kırmıştım. Onca yıl, etkileri milyonlarca insanın hayatına dokunan, izleri doğada yıkıcı etki yapan ve çevreyi felakete sürükleyen işlerde imzan olsun; rahat, lüks bir yaşam sür; istediğin her şeye doy -ki bu şeyler çoğu zaman başka birçok insanın bu dünyada istediği şeyler, ve bu imkanların çekiciliğine kanıp doyduktan sonra tüm her şeyi itiraf edere rahatla. Bu kitabı okuyanlara sistemin nasıl yol aldığını göstermekle bütün suçlardan arındığını düşün ve kitaplarında son bölüme koyduğun kısımla bu yapıyla nasıl mücadele edebileceğimize dair öneriler ver. Şimdi de en çok bu önerilerin saçmalığından ve yetersizliğinden bahsedeceğim. Yazar, ilk kitabında, belki de ilk kitap olmasından radikal öneriler sunmamıştı bütün bu organize yapıyla mücadele etmede sıraladığı cümlelerde. Tüketiminizi kısın, canınız alışveriş yapmak isteyince alışveriş yapmak yerine kitap okuyun, meditasyon yapın, herkese davranışınızla örnek olun, bu gibi konuları yayın demişti ilk kitapta. Bana göre ilk bakışta bile yetersiz ve fazla iyimser önerilerdi bunlar. Bu gibi uygulamalarla kendi anlattığı eylemlerin hangi birinin önüne geçilebileceğini düşünmemiş bile. Bu tüketim koşullarını dayatan sistemi devirmek, dönüştürmek yerine ondan uzak durarak sessizce yıkılmasını beklemek nasıl bir yoldur? Gerek sunduğu cazip indirimlerle gerek piyasaya sürdüğü ürünlerdeki çekicilikle (koladaki tat, hamburgerdeki lezzet...) her insan aynı şekilde baş edebilecek midir? Yoksul bir aile için ucuz gelen bir ürün, kaçırmaması kendisi için iyi olacak bir fırsat (ve hatta o indirimleri/indirim günlerini günümüzde bekler hale geldi insanlar) konusunda ne diyor bu öneriler? İçi dolu ve uygulanabilirliği olan şeyler midir bütün bunlar? Elbette ki değil. Yazar, "Ekonomik Tetikçi" olduğu zamanlar yapacağı istatistikleri, yük tahminlerini halka mı sunuyordu? Veya devletler/ uluslararası şirketler tarafından imzalanan anlaşmalar, yapılan yatırımlar konusunda ne yapılacak? Bunların hakkında hangi yayın kaynakları esaslı haber yapabiliyor? Yapmaya çalışanlara "ticari sır" maddesi engel olmuyor mu? Ama durun! Az kalsın geçiyorduk; yazar tam da bu konuda bakın ne önermiş: "Serbest ticaret anlaşmalarını protesto edin." Eh, bu da bir şeydir ama bu protesto sonrası şirketler eli kolu bağlı mı bekleyecekler! Tabii ki hayır! O yüzden bu yer yer gülünç ve yer yer de yetersiz önerilere katılmıyorum. Bu önerilerle yetinilmemeli. Bu kitapta da yazar yine son bölümde yaptığı önerileri biraz genişletiyor ve şunları ekliyor bizim bu yapıyla mücadele edebilmemiz konusuna: -STK'lara bağış yapın (10 dolar veya 10.000 dolar), üye olun, katılım sağlayın... -Evinizi, arabanızı, gardırobunuzu ve yaşamınızı küçültün. -Musluk suyu için. -Cesur olun. Telefon, bilgisayar için daha fazla para ödemeye hazır olun. Bu maddelerle yazarın önerileri ciddiye alıp almama kararını siz verin. Ben bunları yetersiz ve saçma görüyorum. Mesela yazar neden ANTİ-KAPİTALİST OLUN demiyor? Bunda bir sorun mu var? Neden KOMÜNİZMİN NE OLDUĞUNU, yazar/karl-marx'IN, yazar/Vladimir-Ilyic-Lenin'İN NE DEDİĞİNİ OKUYUN, ANLAMAYA ÇALIŞIN demiyor? Her iki kitapta da defalarca "komünizm tehlikesi"nden basediyor ama işin özünü anlamak kendisinin işine hiçbir zaman gelmemiş olacak ki defalarca karşısına çıkan bu "tehlike"nin sesini duymaya, ona kulak vermeye çalışmamış. Kitapta sıkıca bağlandığı yazar/Thomas-Paine olmasa yazarın hali ne olurdu bilmiyorum. Okuyanlar Paine ismini her iki kitapta defalarca görecektir. Bu yüzden her ne kadar yazar bu konuda da papağan gibi Paine ve Kurucu Atalar'ının mücadelesini yinelese de işin aslını sonuna kadar okumamış gibi. Amerikan Devrimini, Amerika kıtasında yapılan yerli katliamlarını ve bu "atalar"ın köle sahipliğini okumalarını öneririm. Boston'da denize dökülen çaylar bir eylemdi ve bir devrimin habercisi. Ama bu sadece ağırlaşan vergilere ve temsil hakkının çiğnenmesine karşıydı. Şimdilerde hayatları alt üst edilen insanlara pek de hitap eden bir çağrısı yok diye düşünüyorum. Yazarın kısmen anladığı ama sonunda bir yanlışa vardığı konu da yine her iki kitapta da yer bulan bir diğer konu da İslam-Hristiyanlık savaşı. Yazarın "Ekonomik Tetikçi" olduğu zamanlar Ortadoğu ve Arap Dünyası ile iş ve ilişkilerinin olması bu konunun bahsini kaçınılmaz kılıyor. Birlikte iş yaptığı ve işlerinin dışında talan ettiği ülkelerin insanlarıyla yaptığı konuşmalarda kimi İslam'ı kimi de Hristiyanlığı savunanlar var. İslam'ı savunanlar kendilerinin haklı olduğunu, bu savaşı kazanacaklarını söylüyor, Hristiyanlığı savunanlar da İslam'ın kendilerine nasıl savaş açabildiğini, bu dinin nasıl safsata olduğunu ifade ediyor... Her iki taraf da saçma bir düşmanlık içinde. Yazar bunun biraz farkında. Bu farkındalığı Haçlı Savaşları'nı çıkaranların Hristiyanlar olduğunu, onların ülkelerine sömürülecek yer olarak bakanların da yine kendileri olduğunu dile getirerek gösteriyor. Bütün bunlardan sonra da şimdilerde yazar/Samuel-P-Huntington ismiyle öne çıkan "kitap/medeniyetler-catismasi-ve-dunya-duzeninin-yeniden-kurulmasi--24093" teorisiyle bu çıkarımları sonlandırıyor. Huntington teorisinde günümüzde savaşın artık devletler, ideolojiler arasında değil kültürler arasında olacağını söylüyor. Bu kültürler savaşında da öne çıkan iki kültür Hristiyanlık ve İslam. Yazarımız da bu görüşe vararak savaşın gerçekten böyle bir boyuta eriştiğini sanıyor. Konuyla ilgili bir başka tez de yazar/Francis-Fukuyama'nın "kitap/tarihin-sonu-ve-son-insan--56022" çalışmasıdır. Fukuyama'ya göre de ideolojiler artık ölmüş ve liberalizm kesin zaferini elde etmiştir, undan sonra yeni bir şey olmayacaktır. Tez, Sovyetler'in çöküşüyle bütün dünyanın kapitalist sisteme entegrasyonunun (aslında sömürgeleştirmenin)işlemeye devam ettiği bir zamanda yazılmıştı. Sovyetler çöktü diye Komünizm iflas etti demek nasıl bir mantık orası da ayrı bir konu. Bu iki tez hakkında okuma yapmak isteyenler yazar/fikret-baskaya'nın kitap/avrupa-merkezcilik-resmi-ideoloji-bilim-ve-sosyalizm--49485 kitabında ilgili makaleye bakabilir. Yukarıda bahsettiğim Paine'e sarılma ve saçma öneriler (o kadar ki insanın kendisiyle dalga geçildiği hissini uyandırıyor) sonrası yazarın yaptığı işleri açıklamasından, borçlandırdığı ülkelerde yönetime gelen halkçı liderlerin önemli özelliklerini vurgulamasından ve tarihi olaylardan bahsetmesinden ötürü biraz iyi iş yaptığını da söylemek gerek diyelim. Siz de okuyarak değerlendirmenizi yapın ve üzerine tartışarak sonuçlar çıkarmaya devam edin... İyi okumalar! (Batuhan)
Yazarın ilk kitabında yazdıklarının daha genişletilmiş halini bulabileceğimiz bu kitapta yazar bir noktada uyanıyor. Misalen kendi söyleyişiyle ilk başta çekindiği, devam edemediği bu kitap yazma işi daha sonra kendisinin sigortası oluyor. Çünkü öldürülürse bu sefer kitabının satışları patlayacak ve oyun ortaya çıkacak. Kimseden yardım almadan yazdığı için de güvenli bir yol oluşturacak ve kimsenin kitap yayımlanana kadar böyle bir durumdan da haberi olmayacaktı. Yayımlandıktan sonra da birçok kıdemli kişi yazara başvuru yapacak ve kendi itiraflarını yazarla paylaşmak isteyecekti. Kitap öncelikle Asya’dan başlıyor ve bu bölgede oluşan faaliyetleri anlatıyor. Endonezya’dan başlıyoruz ve onların yaşayışlarının iğrençliği, mide bulandırıcılığı, bir yanda sefalet ve gene aynı noktada lüks yaşam dikkatlerden kaçmıyor. Yazarın kendi deyişiyle farklı bir Robin Hood anlayışı yansıyor gözlerimize. Fakirden alıp Zengine vermek! Bunu itiraf etmesi de oldukça cesaret gerektirici. Endonezya üzerinden ilerlediğimiz Asya bölümümüzde Çin-Tibet gibi ülkelere değinilse de ağırlıklı olarak Endonezya üzerinden gidiyoruz. Çoğumuzun haritada yerini gösteremeyeceği bu adacıklar ülkesinde neler yapıldığı, neler çevirildiği okurken beni oldukça hayrete düşürdü. Ayrıca bir itiraf: Önceden oralardan konuştuğum birisi vardı, dillerini merak etmiştim ve sanırım kitapta yazılanların aksine o zengin olan kesimdendi. İkinci bölüm Latin Amerika’yı kapsıyor. Burada Guatemala üzerinde duruyoruz. Hani şu içinde 350’den fazla havalimanı bulunan ülke varya ondan. Devrimler, darbeler, para tuzakları ve hepsinin temelindeki tek ülke: Sam Amca. Bolivya, Ekvador, Brezilya bahsedilen ülkeler. Bunun ardından üçüncü ve hepimizin ilgisini yoğun olarak çeken bir bölüme geliyoruz. Orta Doğu! Tabi burada ilgimi çeken bir noktayla karşılaştım. The Godfather serisini seyretmeseniz de çoğunuz duymuşsunuzdur. Marlon Brando’nun hızlı ve ünlü olduğu zamanlarda o filmde henüz oynamadığı bir zamanda bizim yazarımızla nerede karşılaşıyor dersiniz? Lübnan. Tam da o dönem ki filmi Burn bizdeki saçma çevirisiyle Kanlı Ada filmini çektiği yıllarda. Bunu niye detaylandırdım biliyor musunuz? Marlon Brando o filmde bir E.T rolünde. Yani Ekonomik Tetikçi. “Şansın” da böylesi be! Şirketokrasinin sürüklediği uçurum hiçbir yerde Afrika kadar derin değildir diyor yazarımız ve Afrika kıtasına yani Dördüncü Bölüm’e geçiyoruz. Afrika’yı parçalara ayırarak anlatmayı çok arzu ederdim ama bunu yıllar önce farklı bir konuda ama aynı tanımda yapan insanlar gerçekten okurken bile gözümü korkuttu. Kim bilir bilinmeyen neler yaşadılar demekten alamadım kendimi. Ülke ülke değil de genel olarak baktığımızda ucuz altın ve elmas için yaşattıkları, Laptop ve PC çalışmaları için gerekli hammaddelerin nasıl temin edildiğini gördükçe canım çok yandı. Son bölüm Dünyayı Değiştirmek adı altında yayınlanıyor ve gene yazarın duygu ve düşüncelerinden oluşuyor. Bu bölümde yazar gene ısrarla yapılması gerekenleri sıralıyor ama bunun mümkün olup olmadığı konusunda bir yorumum şimdilik yok. Hepimiz geleceğimizi oluşturacak insanlara, kendimizin parçası olacak kişilere daha iyi bir dünya bırakmak isteriz. Kimse bunun kolay olmadığını söylemiyor ama dünyanın geldiği düzeyde bunun imkansızlaştığını ve ne yapmak yerine nasıl yapmak gerektiğini söyleyemiyor. Misalen ben size para kazanın, feraha erin derim bu işin kolay kısmı ama nasıl para kazanacağınızı söyleyemiyorsam sıkıntı var demektir. Hoş bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Beğeneceğinizi düşünüyorum. Keyifli okumalar, mutlu akşamlar dilerim.. (Sadık Kocak)
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 PDF indirme linki var mı?
John Perkins - Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı John Perkins Kimdir?
John Perkins 2004 yılında basıldığında hemen en çok satanlar listelerine giren ve 25 hafta 1 numarada kalan "Ekonomik Tetikçinin İtirafları" kitabının yazarı. 1971 ve 1981 arasında stratejik planlama ve danışmanlık firması Chas T. Main'de baş ekonomist, bölgesel planlama ve ekonomi yöneticiliği görevlerinde çalıştı. Ancak kendi deyimiyle asıl işi ekonomik tetikçilikti. Bu görevi sırasında çok uluslu şirketler ve ABD istihbaratı için çalıştığını, üçüncü dünya ülkeleri lider ve bürokratlarna şantajda bulunduğunu itiraf etti. 1981'den sonra kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşunda çalışan Perkins, "itiraflarını" yayınlamaya 11 Eylül 2001'den sonra karar verdi. Perkins bugün ana akım medya tarafından eleştirilse de özellikle internet gazetesi The Hufftington Post'ta yeşil ekonomi ve alternatif enerji üzerindeki yazılarıyla bu alanda önemli bir isim olarak dikkat çekiyor.
John Perkins Kitapları - Eserleri
- Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
- Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2
- Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 4
- Bir Ekonomik Tetikçinin Yeni İtirafları
- Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3
- Şekil Değiştirme
- Jaguara Dokunmak
- Psiko Yolculuk
John Perkins Alıntıları - Sözleri
- ''Borcu olan kişi bir köledir.'' (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 4)
- Bir ülkedeki etnik ya da din kaynaklı ayrılıkları kullanma stratejisi sık sık başarıya ulaşır. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3)
- Ben ve benim gibi başka ekonomik tetikçiler, bakış açısını değiştirmesi için başkanı ikna etmek üzere Ekvador’a yollandık. Başkan Roldos’a inanılmaz boyutlarda bir servet ve CIA dâhil tüm Amerikan hükümetinin koşulsuz desteği teklif edildi. Reddetti. (Jaguara Dokunmak)
- Mevcut sorunları biz yarattıysak, çözüm de ancak bizde olabilir. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- Bir ülkedeki etnik ya da din kaynaklı ayrılıkları kullanma stratejisi sık sık başarıya ulaşır. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3)
- Yolsuzluk meşrulaştırılmıştır çünkü kurumsal Ekonomik Tetikçiler yasaların taslaklarını yazarlar ve o yasaları geçirecek politikacıları finanse ederler. (Bir Ekonomik Tetikçinin Yeni İtirafları)
- Gebelik zaman ve enerji gerektirir. Kadınların sürekli çocuk doğurduğu ve bebek büyüttüğü kültürlerde, bu kadınların toplumsal liderler haline gelmeleri için fazla fırsat olmaz. (Şekil Değiştirme)
- '' ABD tarafından gelişmekte olan bir ülkeyle imzalanmış bu tip en geniş kapsamlı anlaşmaydı. ABD'nin krallık içine derinlemesine nüfuz etmesini sağlayarak, karşılıklı bağımlık kavramını güçlendirecek potansiyele sahipti. '' (Bir Ekonomik Tetikçinin Yeni İtirafları)
- Dünya onu düşlediğin gibidir. Senin insanların dev fabrikalar, yüksek binalar, nehirde ki yağmur damlaları kadar çok araba düşledi. Şimdi sen bu düşün kabus olduğunu fark etmeye başladın. (Jaguara Dokunmak)
- Bu kadar açgözlü ve bencil olmayı bırakın. Dünyada sizin kocaman evlerinizden ve gösterişli mağazalarınızdan başka şeyler de olduğunun farkına varın. (Bir Ekonomik Tetikçinin Yeni İtirafları)
- İstatistiklere bakılırsa ekonomi büyüyordu ama nüfusun sadece aşırı küçük bir yüzdesi bu büyümeden payını alıyordu. (Jaguara Dokunmak)
- Yaşlı kadın, "dertler, işi erkekler ele aldığında başlar." dedi (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- Aslında yapmakta olduğum işin başka bir tarifi vardı: Yoksuldan çalıp zengine vermek ( ve arada komisyonumu almak). (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- “Nike işçileri ABD’de yaşayan herhangi bir kimsenin düşünemeyeceği kadar düşük ve sağlıksız koşullarda yaşıyor.” (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- Ve ilk kez bir insanı nasıl öldürdüğünü anımsıyordu. "Pisliğin teki bir çalılığın arkasından bana ateş ederek çıktı. Tek atışla karşılık verdim; yüzü darmadağın oldu. O gece adamın ailesi için üzüldüm. Ama bir sonrakinde karşımda gördüğüm sadece bir düşman, beni öldürmek isteyen bir adamdı. Başka her şey gibi insan öldürmek de yaptıkça kolaylaşıyor." (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- Dünyanın tüm çocukları bir geleceğe sahip olmadıkça bizimkilerin de öyle bir şansı olamaz. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- ''İyi bir yönetici sadık bir asker gibidir.'' (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 4)
- Biz insanlar geçen onca yüzyıla rağmen kendimizi bu gezegen üstündeki kardeşlerimizi boyunduruk altına alma ve katletme güdüsünden kurtarmayı becerememiştik. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2)
- Her zorlu durumda bir kaçış kapısı açılır. (Şekil Değiştirme)
- Kehanet odur ki, beş yüzyıl sonra, beşinci güneşin (Fifth Pachacuti) başlangıcında, yani şimdi, kartal ve akbaba beraber uçacak, çiftleşecek ve dünyaya daha bilinçli, sıra dışı, yepyeni bir kuşak getirecek. (Jaguara Dokunmak)