Bir, İki, Üç, Sen - Büşra Küçük Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir, İki, Üç, Sen kimin eseri? Bir, İki, Üç, Sen kitabının yazarı kimdir? Bir, İki, Üç, Sen konusu ve anafikri nedir? Bir, İki, Üç, Sen kitabı ne anlatıyor? Bir, İki, Üç, Sen PDF indirme linki var mı? Bir, İki, Üç, Sen kitabının yazarı Büşra Küçük kimdir? İşte Bir, İki, Üç, Sen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Büşra Küçük
Editör: Şafak Tahmaz
Orijinal Adı: Bir, İki, Üç, Sen
Yayın Evi: Ephesus Yayınları
İSBN: 9786059232630
Sayfa Sayısı: 416
Bir, İki, Üç, Sen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kötü Çocuk serisinin yazarı Büşra Küçük yepyeni kitabı Bir, İki, Üç, Sen'de bir uçtan ötekine salınan genç bir kızın yaşadıklarını mercek altına alıyor. Okurlar Bir, İki, Üç, Sen'le hüzünden mutluluğa pek çok duyguyu aynı anda tadacak.
Herkesin bir hikâyesi vardı hayatta. Sayfa sayfa, satır satır yazılırdı. Fakat Arya kendi hikâyesinin bile ana karakteri değildi. Başkalarının istekleri, hayalleri onun hayatı olmuştu. Tam da bu yüzden "doğuştan yan rol" diyordu kendine.
Ama bir gün, hem de hiç beklenmedik bir şekilde, genç kız hayatında ilk kez kendi başına bir karar aldı ve aldığı bu karar Arya'nın hayatını derinden etkileyecek, umulmadık olayların yaşanmasına sebep olacaktı.
Bir, İki, Üç, Sen Alıntıları - Sözleri
- "Kadınlar gözyaşlarına sebep olan hiçbir şeyi unutmaz."
- “Çaresizlik insana cesaret verir.”
- Koparılmıyordum ama sayfalarım kanıyordu.
- “İnsanlar o kadar kalıpların içinde yaşıyor ki… Kendimi bu dünyada o kalıpların arasına sıkışmış bir tutsak gibi hissediyorum.”
- O kitaba mahkumsam çabuk bitirip kurtulmak işime gelen tek çözümdü.
- Benim olmayan bir şeye ne kadar kendimi verip mutlu olabilirdim ki?
- “Artık izi kalıcı yeni bir yara istemiyorum. Artık iyileşmek istiyorum.”
- '' Kadınlar gözyaşlarına sebep olan hiçbir şeyi unutmaz.''
- Eğer bir masal kitabının içinde olsaydık ben doğarken lanetlenmiş olan karakter olurdum.
- Pes etmek için insan olmadın sen. Savaşmak için insansın.
Bir, İki, Üç, Sen İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazarın diğer kitabına nazaran değerlendirdiğimden dolayı bu kadar yüksek puan veriyorum bu kitaba. Açıkçası başlangıç olarak kendine çeken bir konusu olduğu kesin. Özellikle Arya şu anki dönemde her gencin yaşadığı bir soruna sahip bu yüzden karakter ile kendinizi rahatça bağdaştırabiliyorsunuz. Ama kitap ilerledikçe olaylar zayıf kalıyor ilk başta ki ilgi çekicilik ortalara doğru kafa karışıklığına doğru yer bırakıyor. Karakterleri anlamaya çalışırken geçen zamanda olaylar ilerliyor ve bu yüzden akış karışıyor bence. Kaldı ki Arya'nın Baran ve Ayaz arasında kalması konuyu klasik ve bilindik bir sona bağlıyor. Sona doğru olan bir sürü olaydan sonra yazar toparlama kısmını daha iyi yazmış diye düşünüyorum en azından başlangıçtaki tutumu sonunda yine kendini göstermiş fakat ortada ki gelişme bölümü kurgunun gittikçe basitleşmesi kitaptan soğumanızı sağlıyor açıkçası. Gel gör ki yazarın kötü çocuk kitabı ile karşılaştığında en azından Bir,İki,Üç,Sen daha iyi bir konuya ve daha iyi bir karakterlere göz açıp kapıyor. Özellikle Arya'nın kendi ile konuştuğu ve kaset ayrıntısı gayet yerine oturmuş beğendiğim yerlerden biride oydu. Bol okumalı güzel günler diliyorum… (Hilal)
Genelde incelemelerime kitaptan sevdiğim bir alıntıyla başlarım. Ama bu kitabı eleştireceğim için bir alıntıyla incelemeye başlama fikri pek hoşuma gitmedi. Büşra Küçük'ü okuyan okumayan herkes bilir diye düşünüyorum. Kötü Çocuk kitabıyla wattpad yazarları arasında. Bu kitabını alana kadar yazarı okuyacağımı hiç düşünmemiştim. Konusunu, tasarımını ve fiyatını görünce bir şans vereyim dedim. Keşke şans vermeseydim dediğim bir kitap olmadı ama yerine başka kitap alsaydım dedim. Konusuna gelirsek Arya adlı bir kızımız var. Ailesinin aşırı baskısı yüzünden intihar etmeye kalkmış biri. Kitapta intihar girişiminden sonra uyanmasıyla başlıyor. Hastanede geçirdiği günlerde iki erkekle tanışıyor, Baran ve Ayaz ile. Ve iki erkek arasında kaldığı hikayemiz başlıyor. Baran tabii ki de hikayedeki olmazsa olmaz kötü çocuğumuz. Hırsızlık yapan, mafyavari insanlarla takılan, silahlarla arası iyi olan biri. Ayaz ise onun yanında iyi kalan kendi halinde biri. Arya benim gerçekten sinir olduğum kitap karakterlerinden oldu. Neden derseniz şöyle söyleyeyim. Hastanede kaldığı günlerde Baran'la tanışıyor. Adını daha bilmiyor tabi.. Kendi halinde ölmeyi de başaramadım tavırlarındayken daha adını bilmediği çocuk karşısına çıkıp, "Gel benimle. Birlikte özgürlük yolculuğuna çıkalım. Sadece ikimiz kimse de bizi bulamaz," gibi laflarla bir teklifte bulunuyor. Merak etmeyin, Arya bu teklifi kabul etmedi. Tanımadığı biri böyle bir teklifte bulunduğu için değil, babam yalnız kalır diye kabul etmedi. Ve sonra bu hatasını telafi ederek iki kez Baran'ın yanına gidip yolculuğa çıkalım dedi. Çıktılar da.. Kitap böyle ilerlerken az çok Arya'nın kimi seçtiğini anlamışsınızdır. Kendine iyi davranan Ayaz'ı seçmedi tabii ki. Onun yüzünden dövüldüğü, silahlı çatışmalar arasında kaldığı Baran'ı seçti. Kurgusu biraz daha iyi olsa, gerçekten güzel bir kitap olabilirdi. Ama her zamanki klasik davranışlarından ayrılmayarak devam etmiş yazar. Kitabı okuyacağınızı düşünmüyorum ama yine de söyleyim, daha güzel kitaplar okuyabilirsiniz bunun yerine. (tuğba)
Bir kitabı okumaya başlamadan önce kitap hakkında yazılan yazıları okurum. Biraz da olsa hakkında bilgi sahibi olmuş olur ve kitaptan neler bekleyeceğimi bilirim. Bu kitaba başlarken kitaptan hiçbir şey beklemedim. En başından kitabı hiç sevmeyeceğimi biliyordum. Yazarın diğer kitaplarını düşününce bu şekilde bir yaklaşımda bulunmuş olabilirim. Ama "sonuçta her kitapta olduğu gibi bu kitapta da bir emek var, fazla önyargılı olmayayım" dedim. Sonuç ise beni hiç şaşırtmadı. Gerçekten kitabı hiç ama hiç beğenmedim. • Kitabın ilk elli sayfasında baş karakterimiz; bir felsefeciden, bir düşünürden, bir filozoftan daha çok sorguluyor yaşamını. Sürekli "Neden ben yaşıyorum?, Neden bu dünyada varım?, Ben olmasam ne değişir ki?..." gibi gibi şeylerle sürekli kendi kendini sorgulayıp düşünüyor. Bu arada kızımız yaşamından hiç memnun değildir. (Bu memnuniyetsizliğine gerçekten hiç anlam veremedim.) Artık yaşamış olduğu sorunlarla başa çıkamaz (Baş karakterimizin bahsettiği bu sorunlar sadece annesinin yaşamına karışması.) ve bileklerini keser. Sonrasında kendini bir hastenede bulur. Yine kendi kendine yaşamını sorgular. Hastanede bir çocukla karşılaşır. Çocuğun ismi Ayaz. İşin en saçma kısımları ise bu anlardı. Çocuk, kıza yaklaşmaya çalışır. Kız bu çocuğa yüz vermez. Kızın bu çocukla ilgilenmeme kısmı yarım sayfa süruyor. Sonra kız çocukla ilgilenir ama bu sefer de çocuk kızla ilgilenmez. Bu ise sayfanın kalan diğer yarım sayfasıdır. Bi o, bi bu şekilde birkaç sayfa ilerler. Ne ara birbirlerini tanımayan iki insanın bu kadar yakın olabildiklerine zaten hiçbir anlam veremedim. Sonra bir dizi olaylar olur. Kız, annesinden ve yaşamından memnun olmayarak yaşamına devam eder. Tatil biter ve kız üniversiteye başlar. O da ne, tesadüfler bitmez ve kız yine o oğlan ile karşılaşır. Aynı okuldadırlar. Bunun dışında bir çocuk daha var. Adı Baran. Baran ise tam bir klişe karakter. Kötü çocuk. Kitaba ne şekilde dahil oldu bilemiyorum. Hatta anlamadığım için tekrar başladım okumaya ama yine anlamadım. Baran; kimdir, kimlerdendir, kitaba nasıl dahil oldu, kız nereden tanıyor onu tam çözemedim ama dediğim gibi kitabımızın klişe kötü karakteridir. Hem Baran hem de kızımız aynı bölümde okur. Kız kendi yaşamının o acı sorunlarına katlanamaz ve Baran'a "Beni buralardan götür" der. Baran ise "Önce benim istediğim bir şeyi yapacaksın." der. Baran zengindir ama hırsızlık yapar. İşte kötü çocuğumuz. Saçma saçma bir çok olay olur bu arada. Arya, Baran'ın isteğini yaparken bir anda kendini Ayaz'a aşık olarak bulur. Bu arada yine bir çok saçma olay gerçekleşir. Baran ve kızımız gider. Yine bir dizi saçma olaylar olur. (Bu kısımlarda bayılacak gibi oluyordum.) Bu sefer kızımız Ayaz'ı unutur ve Baran'a aşık olur. Çünkü Baran, Ayaz'dan daha kötüdür. Sonunda ise tabii kötü çocuk ve masum kız aşkı yaşanır. Onlar ile birlikte ben de mutlu olurum çünkü kitap biter. • Gerçekten ama gerçekten çok kötü bir kitaptı. Emek emek diyorum ama cidden bu kitabın basılma amacını hiç anlamadım. Baş karakterin aşırı gereksiz "Yaşam beni yoruyor." halleri beni bunalttı. Yok annesi hayatına karışıyormuş, yok bara gidemiyormuş, yok içki içemiyormuş... Saçma, gereksiz ve hiçbir amacı olmayan bir kitaptı. Daha söyleyecek çok şey var ama kendimi tutuyorum. Tamamen vakit kaybıydı. Lütfen okuyup kendinize eziyet etmeyin diyorum. (Hasret)
Bir, İki, Üç, Sen PDF indirme linki var mı?
Büşra Küçük - Bir, İki, Üç, Sen kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir, İki, Üç, Sen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Büşra Küçük Kimdir?
1994 kışında Kocaeli’de doğdu. Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu.
18 yaşında Wattpad’de kendi hikâyelerini yazmaya başladı ve burada yazdığı Kötü Çocuk yayımlanan ilk kitabı oldu. Daha sonra serinin devam kitapları ve Bir, İki, Üç Sen adlı kitabı yayımlandı.
Doğup büyüdüğü mahalleden ayrılmasına neden olan 1999 Depremi sonrası bir liman kentinden ayrılıp kışın erken geldiği bir tepede yaşamaya başladı.
Etrafı ağaçlarla çevrili evinde kuşları dinleyip doğanın mucizelerini keşfetmeye ve yazmaya devam ediyor.
Büşra Küçük Kitapları - Eserleri
- Kötü Çocuk
- Kötü Çocuk II
- Kötü Çocuk III
- Kötü Çocuk IV
- Bir, İki, Üç, Sen
- Annemin Saklı Defteri
- Annemin Saklı Defteri
Büşra Küçük Alıntıları - Sözleri
- “Kendine acı çektirmeye bayılıyorsun. Yalnızlığa o kadar alışmışsın ki , özel alanına kimsenin girmesine izin vermiyorsun . Zavallının tekisin, çünkü kimsenin seni önemsemediğine inandırmışsın kendini. “ (Kötü Çocuk)
- "Hayatından her şeyin çalınıp gittiğini hisetseydin beni anlardın." (Kötü Çocuk III)
- Kendimi müziğin acımasızlığına bıraktım. Dünyanın bir ucundaki kadın benden habersiz benim hayatımı anlatmıştı. Aynı şeyleri yaşamamız imkansızdı. Farklı yaşanmışlıklar aynı acıyı doğurabilirmiydi? (Kötü Çocuk II)
- "Birilerini mutlu etmek için çabalamıyordu. Tek derdi yaşamaya çalışmaktı." (Annemin Saklı Defteri)
- "Kadınlar gözyaşlarına sebep olan hiçbir şeyi unutmaz." (Bir, İki, Üç, Sen)
- '' Kadınlar gözyaşlarına sebep olan hiçbir şeyi unutmaz.'' (Bir, İki, Üç, Sen)
- Peki ya anne ve baba olmak? Bu dünyaya bir çocuk getirip onu savaşçı olarak hazırlayabilecek miyim? Hiç sanmıyorum. (Annemin Saklı Defteri)
- “İnsanlar o kadar kalıpların içinde yaşıyor ki… Kendimi bu dünyada o kalıpların arasına sıkışmış bir tutsak gibi hissediyorum.” (Bir, İki, Üç, Sen)
- "Ama ölmüyorsun işte. Bazen kendin istesen de olmuyor. Yaşamaya devam ediyorsun. Hayat öyle bir şey ki, sen düşerken bile seni ayakta tutuyor..." (Kötü Çocuk IV)
- "Ama ölmüyorsun işte. Bazen kendin istesen de olmuyor. Yaşamaya devam ediyorsun hayat öyle bir şey ki, sen düşerken bile seni ayakta tutuyor" (Kötü Çocuk IV)
- "Aile olmak... Ne değişik! Ne olursa olsun birbirini sevmeye devam ettiğin ve ne kadar kızarsan kız, her daim affetme ihtimalin olan insanlar. Ne kadar şanslıyız aslında ama bazen bunu unutuyoruz. Hatta çoğunlukla..." (Annemin Saklı Defteri)
- Gözlerimi kapattığımda kusursuz bir dünya hayal edebiliyorum. (Annemin Saklı Defteri)
- Düşmeden ayakta olmanın kıymetini bilemezsin. Şimdi ellerini serbest bırak ve düş. (Kötü Çocuk II)
- heyecanlı hikayelerin hiçbiri planlanmış anlardan çıkmaz. (Annemin Saklı Defteri)
- "Oysa çoğumuz farklı yollarda yürüsek bile aynı gökyüzünün altındayız." (Annemin Saklı Defteri)
- “Dünyaya insanların ilgi açlığını doyurmak için gelmedim.” “Ne?” “Bir taraf sürekli ilgi isteyip kendisi hiçbir şey yapmazsa o bir sömürücüdür.” “Anlamadım.” “Eğer arkadaş olacaksak senin de benim hayatımla ilgilenmen gerek yani.” (Annemin Saklı Defteri)
- “Çaresizlik insana cesaret verir.” (Bir, İki, Üç, Sen)
- Sen bir hastalıksın ve ben iyileşmek istemiyorum;) (Kötü Çocuk)
- Aldığımız yaralar bizi büyütür Roman ama onları iyileştirmek yerine olduğu gibi korumaya çalışırsak kendimize zarar veririz. (Annemin Saklı Defteri)
- Müziğin derinliklerini keşfetmezsen sıradan olursun. Herkes şarkı söyler Roman ama herkes insanların yüreğine dokunamaz. (Annemin Saklı Defteri)