diorex
life
Dedas

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm - Küçük İskender Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm kimin eseri? Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm kitabının yazarı kimdir? Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm konusu ve anafikri nedir? Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm kitabı ne anlatıyor? Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm kitabının yazarı Küçük İskender kimdir? İşte Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 07.02.2022 02:11
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm - Küçük İskender Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Küçük İskender

Yayın Evi: OM

İSBN: 9756530006

Sayfa Sayısı: 104

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermeme, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimelerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye..

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Alıntıları - Sözleri

  • "Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir."
  • Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın: Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. Ben sıkılmam. Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. Bir insan, bir insanı sıkamaz. Bir insan canı isterse sıkılır. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
  • Evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “Rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. Bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. Hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.
  • Birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. Onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. Onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum. Bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış, başkalarına aynı/ birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu. Cesaretimi ondan alıyorum pervasızca ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda. Bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi. Hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza. İnsanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda. Bizim aşkımız hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar. Yapacak çok işimiz var. Dövüşecek çok düşmanımız var. Kucaklayacak çok arkadaşımız var. Bizim sebebimiz bu. Bizim fazlalığımız bu. Belki de iksirimiz. Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, fırtınaya karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız. Yalan söylemiyorum. Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptümꨄ︎
  • Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın...
  • Anlaşılmak istiyorum: Sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu.
  • Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım.
  • Neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ! Ilımlılık mı kurtaracak insanlığı? Alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı?
  • “Olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. Endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. Başkalaşmaya çalışıyorum. Gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. Değişmek, hiç de zor değil. Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu. Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dansedebilmek gibi. Sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. Arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. Bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. Ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. Ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi.doğal. Ve ciddi. Ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. Bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. Ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. Masallarla geliyorum. Efsanelerle geliyorum. Herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. Artniyetsizim. İnan, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm…”
  • Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın: Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. Ben sıkılmam. Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. Bir insan, bir insanı sıkamaz. Bir insan canı isterse sıkılır. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
  • dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. bekledim. beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. evet, bilmiyordum. bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. sevişirken sözlük kullanıyordum hala. ama, seni seviyordum. ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. sana yaklaşamıyordum.
  • Evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “Rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. Bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. Hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. Endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. Başkalaşmaya çalışıyorum. Gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. Değişmek, hiç de zor değil. Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu. Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dansedebilmek gibi. Sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. Arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. Bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. Ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. Ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi.doğal. Ve ciddi. Ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. Bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. Ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. Masallarla geliyorum. Efsanelerle geliyorum. Herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. Artniyetsizim. İnan (Gokce Bas)

“karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma.Aklıma yayıldın. . . Her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. Kusura bakma, kafam biraz dağınık, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.” (H)

Kitabın Yazarı Küçük İskender Kimdir?

Asıl adı Derman İskender Över. Grafik sanatçısı Derman Över’in oğludur. Kabataş Erkek Lisesi'nden mezundur. Beş yıl İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, ardından da üç yıl İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde devam ettiği yüksek öğrenimini tamamlamadı. Tezgâhtarlık, düzeltmenlik, sokaklarda kartpostal satıcılığı, seslendirme, televizyon için skeç ve senaryo yazarlığı, fotoroman oyunculuğu, reklam ajansında kostümcülük, mizah dergilerinde köşe yazarlığı, resepsiyon memurluğu, barmenlik, meyhane işletmeciliği, erotik dergilerde köşe yazarlığı, televizyonda şiir programları, barlarda sanat söyleşileri, radyolarda programcılık, şarkı sözü yazarlığı gibi çok çeşitli işler yaptı.

İlk şiiri Milliyet Sanat’ta İskender Över imzasıyla yayımlandı. Şiir ve yazıları, 1986’dan itibaren Adam Sanat, Gösteri, Şiir Atı Öküz, Deli, Sombahar gibi dergilerde yer aldı ve 'Marjinal şair' olarak tanınmaya başladı. 1980’lerde yazılan şiirin içinde ayrıksı kişiliğiyle paralel bir şiir koydu ortaya. Erotik şiirleriyle tanındı. Başta, sözcük oyunlarından şiirini arındırarak sözcüklerin arka planını ön plana çıkaran bir tutum sergiledi. Olduğu gibi görünmekten yana olduğunu vurgulayarak “naif yani çocuk diliyle pat diye söylemekten” yana şiirler yazdı. Şiiri, çizgisini, modern çağa yönelttiği eleştirilerle, uyumsuzluğu ve aykırılığı ile belirledi. Bütün yazı ve şiirlerinde yerleşik ahlâksal değerleri sorguladı.

Kimi Avrupa ülkelerinde çıkan antolojilerde şiirleri basıldı. Kanada'da yayımlanan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında, ABD'de ise Murat Nemet Nejat'ın 'eda' kavramında yoğunlaştığı Türk şairlerinden çeviri antolojisinde kendine yer buldu. 2000 yılında İtalya'da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması'nda (La Giovane Poesia D'europa Nel 1999) ilk ona girdi ve bu şairlerle birlikte kitaplaştırıldı. Yine aynı yıl Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nde Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik alarak ödüllendirildi. 2001 yılında Almanya'da, 2002'de de Hollanda'nın çeşitli şehirlerindeki etkinliklerde konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla yeraldı. 2003 yılında Berlin'de düzenlenen İlk Türkiyeli Eşcinseller Kongresi'nde bu konudaki dekleresini okudu. 2004'te Newyork'ta ve Kuzey Carolania'da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu. Bir dönem seslendirme, senaristlik, radyo programcılığı, şiir matineleri de yapan Küçük İskender, içlerinde Ağır Roman ve O Şimdi Asker'in de bulunduğu beş filmde de oyuncu olarak rol alan sanatçı, kanser tedavisi gördüğü hastanede 3 Temmuz 2019'da 55 yaşında hayatını kaybetmiştir.

ESERLERİ:

Şiir:

Gözlerim Sığmıyor Yüzüme (1988),

Erotika (1991),

Yirmi5 April (1994),

Periler Ölürken Özür Diler (1994),

Güzel Annemin Hayal Gücü (1996),

Suzidilâra (1996),

Ciddiye Alındığım Kara Parçaları (1997),

Papağana Silah Çekme (1998),

Gözyaşlarım Nal Sesleri (1999),

Cehenneme Gitme Yöntemleri (1999),

Bahname (2000),

İpucu Bırakma Sanatı (2000),

Bir Çift Siyah Deri Eldiven (2001),

Klarnet (2001),

Çürük Et Deposu (2001),

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm (2002),

Siyah Beyaz Denizatları (Toplu Şiirleri 1, 2003),

Insectiside (2003),

Bir Daha Bana Benzeme Angel! (2004),

Dicle ile Fırat (2004),

Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk (seçme şiirler, 2004),

İskender’i Ben Öldürmedim (2005),

Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir (2006).

Deneme:

666 (1994),

Şiirli Değnek (1995),

Pop H’art (1997),

Eski Kral Deposu (2002),

Made in Hell (2001),

Eflatun Sufleler (2002),

Rimbaud’ya Akıl Notları (2004),

Ortadoğa Hapishanesi (seçme yazılar, 2004),

Burç Hikâyeleri (2005).

Hikâye:

Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri (1992),

İkizler Burcu Hikâyeleri (1993),

Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri (1996),

The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi (1996),

Alp Ağrısı (2000),

Balık Burcu Hikâyeleri (2000).

Günce:

Cangüncem 1984-1993 (1996).

Roman:

Flu’es (1998),

Zatülcenp (2000).

Derleme:

Aşk Şiirleri Kolonisi (2003).

Küçük İskender Kitapları - Eserleri

  • Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir
  • Bu Defa Çok Fena
  • Periler Ölürken Özür Diler
  • Balık Burcu Hikayeleri
  • Eflatun Sufleler
  • Ali

  • Kanlı Lağım Fareleri'nden Küçük İskender'e
  • 666
  • Bir Delinin Ot Defteri
  • Can Güncem
  • Yirmi5april
  • Elli Belirsiz
  • İskender'i Ben Öldürmedim

  • Sarı Şey
  • Bir Daha Bana Benzeme Angel
  • Belden Aşağı Aşk Hikayeleri
  • Kahramanlar Ölü Doğar
  • Gözlerim Sığmıyor Yüzüme
  • The God Jr
  • Hasta Hayat Depoları

  • Lezzetli Tümörler Lokantası
  • Lucifer'in Bisikleti
  • Underground Otopark
  • Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları
  • Siyah Beyaz Denizatları
  • Galileo'nun Pergeli
  • Zatülcenp

  • İt Cazı
  • Ağır Abiler Orkestrası
  • Burç Hikayeleri
  • Cin Kontrol Noktası
  • Rahibinden Satılık Kilise
  • Teklifsiz Serseri
  • Medusa'nın Makası

  • Papağana Silah Çekme!
  • Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk
  • Cehenneme Gitme Yöntemleri
  • Ölü Evinde Seks Partisi
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Erotika
  • Alp Krizi

  • The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi
  • İkizler Burcu Hikayeleri
  • Aşk Şiirleri Kolonisi
  • Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
  • Necronomicon
  • Mayıs Giremez
  • Flu'es

  • Waliz Bir
  • Her Şey Ayrı Yazılır
  • Bahname
  • Güzel Annemin Hayal Gücü
  • Ortadoğa Hapishanesi
  • Ölen Sevgilimin Şiir Defteri
  • Bir Çift Siyah Deri Eldiven

  • Dicle İle Fırat
  • Pop H'art
  • İkinci Waliz
  • Insectisid
  • İpucu Bırakma Sanatı
  • Ciddiye Alındığım Kara Parçaları
  • Gözyaşlarım Nal Sesleri

  • Suzidilara
  • Türkçe Sözlü Hafif Mavi
  • Kırık Kadeh Sineması İftiharla Sunar
  • Şiirlideğnek
  • Eski Kral Deposu
  • Arkadaşlar İçin İntihar Vakti
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

  • Klarnet
  • Made İn Hell
  • Şifalı Rehabilitasyon Ortamı
  • Ruhdaki Peri
  • Çürük Et Deposu
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

Küçük İskender Alıntıları - Sözleri

  • beni annemin yanına gömme sakın (Kahramanlar Ölü Doğar)
  • içimde bir sıkıntı gibi cinayet içimde bir sıkıntı gibi telaş içimde felaket gibi bir merak hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm daha da düşersem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem ay kıvrılırsa diye kan kıvranırsa diye can sıçrarsa ölürken bir yerlere daha da ölürsem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem sessem, sersem bir heceysem eğer seni bir kelime edersem diye korktum seni kötü bir cümlede kullanırsam adını söylerken takılırsam, yanlış telaffuz edersem böyle bir günah işlersem tanrı affeder diye korktum (Bir Daha Bana Benzeme Angel)
  • 'Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Kremalar içinde ağlayarak öpeceğim seni kaşlarının arasından dudaklarını en çok dudaklarını özledim: Görmeyeli epey büyümüşlerdir! Üstteki serseriydi biraz, şimdi gönüllüdür belki birine Alttaki okumak isterdi, dilimde yayınlanan aşk tefrikalarını! Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Pandispanya kokacak coşkuyla, hasretle kucaklaşmamız! Canım! Canım benim! Hazırla kendini! (Klarnet)
  • Dünya, tanrının intihar girişimidir. (İkinci Waliz)
  • 'Yalnızlıktan hoşlanan ya vahşi bir hayvandır ya da Tanrı' (Eflatun Sufleler)
  • Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü.. (Periler Ölürken Özür Diler)

  • Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • "Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, rüzgâra karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız." (Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir)
  • Oy birliğiyle yalnızız. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • sonra da sonra da sıçtık aşkın içine! (İpucu Bırakma Sanatı)
  • Senin burcun değişmiş. Eskiden bir balık gibi davranır­dın. Şimdi akrep gibisin. (Insectisid)
  • Sebebe gel! Kimsenin konuşmadığı bir unutulmuş lisan gibi diril etimde ve devlet ol sertleşen renklerimde. Hicvet! Ulaşılmazdaki sivri hayvanlarla konuş adımı; ve bereketli bir ölüm ol gecenin Kur'an'a el bastığı şizofrenilerde. yeniden ateşe at alevimi! (Klarnet)
  • ama senin gözlerinden büyük, gözlerinden iyi ne vardı ki başka inanmak, tapinmak, kollamak dostunu ve yaranmak aşka! Diklenmek sevdakirana! yaralı bir hayvanın intiharı sayılmaz mi uzaklara bakmak yuh be oysa bize! sesimize katlanabilir mi su, gök, toprak?! seni orda, mezarında, börtü böcekle yalnız bırakmak! delikanlılık mi bu ha, delikanlılık mı.. Karanlık mı, soğuk mu yüreğin örneğin, ben, sen, bize benzeyenler! kim gezer ha, söyle, kim gezer bu havada ölü saçlarında?! ben gezerim! kim dinler mizikandan çıkan iniltileri kim - ki ben dinlerim! o iniltileri -ki, atardamarlarımla, toplardamarlarımla tek kapıya gele atan hayatımla selamlarım sensizliği remzi! tanışamadık, alışamadık sanki birbirimize.. sonra abi bir sabah serinliğinde tam serinliğinde öpüvermek onu alnından bir ürkek tavşanı kovalamak onun musalla taşındaki çıplak vücudunda ve tavşanı kurumuş bir havuz ağzın kenarında tir tir titrerken yakalamak deymek.. ona deymek... ona, yağmura sudan şeyler söylermişcesine deymek.. abicim, şeker abicim şöyle bir duygudur ki.. anlatamam anlatılmazı anlatmak zorunda olmam demek! (Cehenneme Gitme Yöntemleri)

  • beni sen aşk şairi yaptın buram buram (Bu Defa Çok Fena)
  • Neden Türkiye'de yeraltı sineması, edebiyatı, tiyatrosu, müziği kendi üyelerini yaratamamıştır? Çünkü biz yalınayaklıktan hep korkmuş, çünkü biz hep temiz çorapla gizlemeyi öğrenmişizdir kirli ayaklarımızı. (İkizler Burcu Hikayeleri)
  • Nisana bir şey olsa hemen mayıstan biliyorlar. (Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri)
  • İntihar, hayallerin bana borcudur.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • beni unut, öyle utandır! beğendin mi? önemser misin; beni unut, seni özlerim! mektup yazarım, yollamam! sen iyisin. güzel...Allah kahretsin. Allah her şeyi kahretsin. biz dahil! aynalar patlamıştı; yüzüme fışkırtmıştı. işeyen sarhoşun önüne diz çöküyorum; tenimde sade sidik ışıltısı: ağlıyorum. beni unut... (Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları)
  • Aynaya bakarken, yalnızca bana baktığını unutma! (Bir Çift Siyah Deri Eldiven)
  • islamiyetten önce Kabe'de duran üç puttan biri oydu, biri ben. öbürkünden arada bir şifreli mektuplar alırdık. mektuplara gülerdik biz. mektuplara gülmekle geçerdi vaktimiz. mutluyduk. cahildik ve bununla mutluyduk. (Insectisid)

Yorum Yaz