diorex
life

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? - İlber Ortaylı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kimin eseri? Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kitabının yazarı kimdir? Bir Ömür Nasıl Yaşanır? konusu ve anafikri nedir? Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kitabı ne anlatıyor? Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kitabının yazarı İlber Ortaylı kimdir? İşte Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 07.03.2022 20:32
Bir Ömür Nasıl Yaşanır? - İlber Ortaylı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İlber Ortaylı

Yayın Evi: Kronik Kitap

İSBN: 9789752430990

Sayfa Sayısı: 288

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Daha anlamlı yaşamak için İlber Ortaylı’dan tavsiyeler…

“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”

- İlber Ortaylı

İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.

Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır?

İnsan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir? 15, 25, 40 ve 55 yaşları neden birer eşiktir?

İnsan kimden, ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur?

Kişi mesleğini neye göre seçmelidir?

Bir işin uzmanı olmak ve o uzmanlık bilgisiyle çalışmak için nelere ihtiyaç vardır?

Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir?

En verimli sonucu alabilmek için nasıl çalışmak gerekir?

Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır?

Hayata değer katmak için ne tür insanları arayıp bulmak gerekir?

Doğru kararları alabilmek için en çok kimleri dinlemek gerekir?

En iyi nasıl seyahat edilir; bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir?

İyi film, güzel müzik, doğru kitap nedir? Hangi temel eserleri dinlemeli, okumalı ve seyretmeliyiz?

İnsan yaşadığı şehirden tam manasıyla nasıl yararlanabilir?

“Bir Ömür Nasıl Yaşanır?”, ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz…

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Alıntıları - Sözleri

    Bir Ömür Nasıl Yaşanır? İncelemesi - Şahsi Yorumlar

    Benim için tam bir zaman kaybıydı bu kitabı okumak. Kendini tekrar eden cümleler ve kendini tekrar eden bir İlber Hoca vardı. Okurken müthiş sıkıldım ve sonunu getirmekte -getiremedim- çok zorlandım. Röportaj şeklinde kaleme alınmış ve her açıklamada mutlaka kendini öven bir adam vardı. Birçok yerde duyduğum, gördüğüm söylemleri okumuş oldum ve hepsinin ezberden ibaret olduğunu düşünüyorum. Türkçeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyip, Türkçesi bozuk olan insanları eleştirmesine rağmen basit kelimeler bile İngilizce ya da Fransızca yazılmıştı. Sorulan birçok soruya net cevap verilmemişti ve tutarsızlık da baş gösteriyordu. Verdiği yanıtlarda insana bir şeyler katacak düzgün bir açıklama yoktu. Kitapta birçok düşünce beni rahatsız etti fakat en çok "Dans bilmemek ayıptır" şeklinde bir düşünce ortaya atması kitaba daha fazla devam etmemem gerektiğini gösterdi. Kitabın beğendiğim tek kısmı Atatürk hakkında konuştuğu kısımdı. Onun dışında oldukça boş bir kitap. Son olarak seslendiği kesimin gençler değil "parası olan gençler" olduğunu düşünüyorum ve ben o kesime ait değilim. (H.)

    Kitabı o kadaaar uzun zamandır okuyorum ki bir süre sonra eziyet gibi gelmeye başladı. Başta başucu kitabı olarak okuyordum ve güzel gidiyordu. Çalışmalarını ve kendisini çok takdir ettiğim bir insandır İlber Ortaylı. Çoğu fikrine de katılırım. Fakat kitap boyunca insanların hobi edinmediğinden ve vasat bir hayat sürdüğünden bahsediyor. Ve nasıl kendi zamanında insanların kendilerini nasıl geliştirdiklerinden bahsetmiş. Fakat günümüz Türkiye'si ile eski Türkiye'yi karşılaştırmak gerekiyor önce. Ülkede bir hobi edinmek maalesef sınıfsal bir şey. Sinema, tiyatro, opera her şey sınıfsal. Eğitim yetersiz. Belki önceye göre daha fazla olanak var fakat gençlerin geleceğe dair bir umudu yok. Bu düşünceler beynimde dolaştı durdu. O sebeple kitaba elim hiç gitmedi. Maalesef sevmediğim bir kitap oldu. (Zehra Örken)

    Vallahi de billahi de çok boş yaşamışım 26 yıl boyunca. İlber hoca bu kitapta bana resmen "Ne boş adamsın, cahil cahil konuşma, git kendini geliştir, yeni şeyler keşfet, öğren, gez, toz, oku." dedi. Ben Türkçe'yi doğru konuşayım da diğer diller önemli değil ne işime yarayacak derken ne kadar yanlış yapmışım oysa ki.. Kitaplarla ne kadar geç tanışmış ve ne kadar az okumuşum.. Çok az şehir gezmişim ve hiç yurtdışına çıkmamışım, hiç film izlememişim. Tek düze devam etmişim herşeye. Yahu ben harbi harbi çok boş yaşamışım. İlber hoca bunu yüzüme tokat gibi vurdu. Saygılar. Kitap samimi bir sohbet şeklinde gidiyor. Söyleşi türündeki eserde İlber hocamın sohbeti sizi kitabın içine çekiyor. Verdiği öğütleri beğendim, şu da bi gerçek bazı yerleri çok uzattığı için sıkıyor yalan yok. Ama boş yaşadığımı 26 yıl sonra bu kitap sayesinde anlayan ben; şiddetle yeni nesile bu kitabı okumaları tavsiye ediyorum. Ben boş yaşadım bari siz yaşamayın diyorum :) (Gizem Dindaroğlu)

    Bir Ömür Nasıl Yaşanır? PDF indirme linki var mı?

    İlber Ortaylı - Bir Ömür Nasıl Yaşanır? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Ömür Nasıl Yaşanır? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

    Kitabın Yazarı İlber Ortaylı Kimdir?

    İlber Ortaylı (d. 21 Mayıs 1947, Bregenz, Avusturya), Türk tarih profesörü.

    Avusturya'daki bir göçmen kampında 1947 senesinde doğdu. Kırım Tatarı kökenlidir. Stalin'in politikaları neticesinde anavatanlarından ayrılmak zorunda kalan ailesiyle birlikte 2 yașında Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. 1965 yılında Ankara Atatürk Lisesi'nden mezun oldu.

    Akademik kariyeri

    1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni ve Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi. Viyana Üniversitesi Slavistik ve Orientalistik Bölümü'nde öğrenim gördü. Yüksek lisans çalışmasını Chicago Üniversitesi'nde Prof. Dr. Halil İnalcık ile yaptı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde "Tanzimat Sonrası Mahallî İdareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Alman Nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu. 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. Bu dönemde Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova, Roma, Münih, Strazburg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı, buralarda seminerler ve konferanslar verdi. 1989'da Türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde İdare Tarihi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde 16. ile 19. yüzyıllar arası Osmanlı tarihi ve Rus tarihi ile ilgili makaleleri yayınlandı. 2002 yılında Galatasaray Üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise Bilkent Üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti. Şu anda Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Türk Hukuk Tarihi derslerini vermektedir. Galatasaray Üniversitesi Senato üyesidir. Ayrıca İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyeti üyesidir.

    2005 yılında Topkapı Sarayı Müzesi başkanı oldu. 7 yıl bu görevde kalan İlber Ortaylı 2012 yılında yaş haddinden emekli oldu ve görevi Ayasofya Müzesi başkanı Haluk Dursun'a devretti.

    Ortaylı, Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi yönetim kurulu üyesi ile Avrupa İranoloji Cemiyeti ve Avusturya-Türk Bilimler Forumu üyesidir. Tarih Vakfı ve Afet İnan ailesinin işbirliğiyle iki yılda bir verilen Afet İnan Tarih Araştırmaları Ödülü'nün 2004 yılındaki sahipleri Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da içinde bulunduğu jüri tarafından belirlenmiştir. 2009 yılında İzmir Kitap Fuarı'na katılmıştır. Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nın Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlediği Vefatının 150. Yılında I. Abdülmecit ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu'nda açılış ve kapanış oturumlarına katılmıştır.

    Ortaylı; Türkçe; ileri seviyede Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça; orta seviyede Arapça, Farsça, Latince, İbranice, Sırpça ve Yunanca bilmektedir.

    Özel yaşamı

    1981 yılında Mersin eski Senatörü Dr. Talip Özdolay'ın kızı Ayşe Özdolay ile evlendi ve bu evlilikten Tuna adında bir kızı oldu. Daha sonra 1999 yılında eşinden boşandı. Ortaylı, bilgisayar ve internet kullanmayı sevmemektedir. Herhangi bir sosyal medya sitesinde adına açılmış hesapların hiçbiri kendisinin değildir. İlber Ortaylı'nın ayrıca çocukluğundan beri büyük bir tutku ve özenle biriktirdiği minyatür otomobillerden oluşan büyük bir koleksiyonu vardır.

    Televizyon Programları ve Yazıları

    2004 yılında TRT 2'de başlayıp TRT Türk'te haftasonları yayınlanan "İlber Ortaylı ile" adlı belgeseli sunmuştur. NTV'de "İlber Ortaylı ile Tarih Dersleri" adında bir program yapmıştır. Günümüzde Bloomberg HT kanalında "İlber Ortaylı ile Zaman Kaybolmaz" adlı bir program hazırlamaktadır. 2000 yılından beri Pazar günleri Milliyet gazetesinde, aylık Atlas Tarih ve üç aylık Doğu Batı dergilerinde makaleler yazmaktadır. Bir dönem yayınlanan Popüler Tarih ve Tarih ve Toplum dergilerinde ve Habertürk gazetesinin Habertürk Tarih ekinde de makaleleri yayınlanmıştır. Halen Doğu Batı ve NTV Tarih dergilerinin danışma kurulu üyesidir.

    Aldığı Ödüller

    Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Osmanlı Tarihinde Aile" isimli eserinin yanı sıra, tarih alanında 1970'li yılların başlarından itibaren yaptığı çalışmaları, yayınladığı makaleler ve kitapları, tarih biliminin yaygınlaştırılması çabaları, tarihi her yaştan Türk insanına sevdirme konusundaki faaliyetleri, yurtdışındaki bilimsel etkinlikleri ve Türk tarihçiliğinin uluslararası alanda önemli bir ismi olması da göz önüne alınarak tarih dalında 2001 Aydın Doğan Ödülü'ne değer bulundu. 2006 yılında İtalya'da Lazio bölge yönetiminin başlattığı ve her yıl devam etmesi öngörülen Akdeniz Festivali'nde, toplumsal ve kültürel tarih alanındaki "Avrupa ile Akdeniz arasında Lazio" ödülünün Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya verilmesi uygun görülmüştür. 2007 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin imzasıyla Rusya Federasyonu tarafından Rus dilini ve kültürel mirasını yayan, ülkelerin ve halkların birbirlerine yaklaşmasını sağlayan kişilere verilen Puşkin Ödülü'ne Türkiye'den Ortaylı layık görülmüştür.

    İlber Ortaylı Kitapları - Eserleri

    • Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı (1923 - 2023)
    • Defterimden Portreler
    • Yakın Tarihin Gerçekleri
    • İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
    • İlber Ortaylı Seyahatnamesi
    • Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek

    • Türkiye'nin Yakın Tarihi
    • Tarihin Gölgesinde
    • Osmanlı Barışı
    • Osmanlı Sarayında Hayat
    • İlber Hocayla / Topkapı Sarayı
    • Osmanlı Düşünce Dünyası ve Tarih Yazımı
    • Avrupa ve Biz

    • Osmanlı Toplumunda Aile
    • Tarihin Sınırlarına Yolculuk
    • Üç Kıtada Osmanlılar
    • Son İmparatorluk Osmanlı
    • Osmanlıda Değişim ve Anayasal Rejim Sorunu
    • Osmanlı'da Milletler ve Diplomasi
    • Gelenekten Geleceğe

    • Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu
    • Barış Köprüleri
    • Tarihin Dönüşü
    • Resmi Tarih Yalanları
    • Tarihin Işığında
    • İmparatorluğun Son Nefesi
    • Eski Dünya Seyahatnamesi

    • Osmanlı Mirası
    • Tarihimiz ve Biz
    • 100. Yılında Birinci Dünya Savaşı
    • Tarih Sohbetleri
    • Tarihin İzinde
    • Türklerin Tarihi
    • Batılılaşma Yolunda

    • Zaman Kaybolmaz
    • Kırk Ambar Sohbetleri
    • Osmanlı’ya Bakmak
    • Türklerin Tarihi 2
    • Türkiye Teşkilat ve İdare Tarihi
    • İttihat ve Terakki
    • Efsaneler ve Gerçekler

    • Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadı
    • Türklerin Altın Çağı
    • Tarih Yazıcılık Üzerine
    • Türk Tarihçiliğinde Dört Sima
    • Türkler İslamiyet ve Hilafet
    • İlber Ortaylı’nın Gözüyle İran
    • Ters Lale

    • Gazi Mustafa Kemal Atatürk
    • Tarihe Yön Veren 100 Lider
    • Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
    • Ottoman Studies
    • Tanzimat Devrinde Osmanlı Mahalli İdareleri (1840-1880)
    • İstanbul'dan Sayfalar
    • 500. Yıl Kutlamalarının Onuncu Yılında Nesim Benbanaste

    • Mekânlar ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı
    • Tarihte İstanbul
    • 19. - 20. Yüzyıl Yabancı Seyyahların Gözünden İstanbul

    İlber Ortaylı Alıntıları - Sözleri

    • "Ümitlerin yok olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu zamanda Türklerin tutunduğu isimlerin başında ise Atatürk gelmektedir." (Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
    • Dolayısıyla Türkiye’nin kendi askeri gücünü iyi bilmesi, pazarlıklarda buna göre davranması ve dış politikada da uygun ittifaklara dayanarak barışcı politikayı götürmesi gerekir. Nihayet ABD ile alışverişin derece ve miktarını da bu sayede ayarlamak mümkündür. (Kırk Ambar Sohbetleri)
    • İslam dünyasının söz de Batıcı modernleşmeci değer ve akımları da, Batı kültürünün ne olduğunu bilmediklerinden klasik kültürü ihmal etmektedir. (Tarih Yazıcılık Üzerine)
    • "1924 Mart’ında bütün Osmanlı hanedan üyeleri Türkiye topraklarını terk ettiler ve 1952’de kadın üyelere af çıktı, 1974’te de bütün erkek üyelere bir af çıkartıldı." (Osmanlı Sarayında Hayat)
    • Kitleler hakikatten çok onun sunuluş biçiminden, yani ambalajından etkilenmektedirler. Ve bunun sonucu olarak sır kabuğu düştüğünde çark geriye dönmektedir. (Resmi Tarih Yalanları)
    • Tarihî geleneğinize sadık kalınız yeter; bunu yapmadığınız takdirde ne Batılı olursunuz ne ortak pazarlı olursunuz, ne de dünyalı olursunuz. Dünyadaki sıradan toplumlardan biri olarak kalırsınız. Toplumun geri kalmışı, insanlarını yeteneğine göre değerlendiremeyen toplum demektir. Dünya ülkelerinin ekserisi bu kategoridedir. Bir toplumun kendini üretme araçlarının en başında dil gelir ve dil, tarihle beraber düşünülür. (Avrupa ve Biz)

    • Hepinizin de bildiği gibi Avrupa kıtasında kurtlar öldü. Yaşadığı tek yer Roma civarın­daki Abruzzi'lerdir. Hâlâ orada kurt ulumaları duyarsınız ve birtakım meraklı turistler de hususi Abruzzilere giderler bunun için. (Efsaneler ve Gerçekler)
    • Her savaş rüzgarı hortum gibi toplumları kapıp götürmez. Bazı savaşların dışında kalmak mümkündür; hırslardan, fırsatçılıktan, boş büyüme ve zenginleşme isteklerinden uzak duran devlet adamları ülkelerini böyle felaketlerden korur. İkinci dünya savaşında kim ne derse desin Türkiye bu korumayı başardı. (Kırk Ambar Sohbetleri)
    • Âşık Paşazade Şeyh Edebali'nin torunu Mehmet Paşa'yı tanımış. (Paşa terimi burada Osmanlı vezirlerinin ünvan olan Paşa değil, 13. yüzyıl ve 14. yüzyılda dervişlere verilen bir ünvan olarak kullanılan Paşadır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım.) Edebali'yi ondan dinlemiş olduğunu ve tarihine koyduğu bu konudaki bilgilerin de bu kanalla kendisine intikal ettiğini söylüyor. Burada Edebali'nin yaşlılığında 2 defa evlendiğini, kimlerin kızlarını aldığını da söylüyor, bunlardan son hanımından olan kızı Mal Hatun'u da Osman Gazi'ye verdiğini belirtiyor. Bu bağlantıyı yalnızca Âşık Paşazade kullanıyor. Diğer Osmanlı kronikleri bu konuda Âşık Paşazade'yi naklediyorlar. O zaman bu, nereden çıkıyor? Kanaatimce burada yine bu işin mesulü olarak Âşık Paşazade'yi görmek lazım. Bence Âşık Paşazade, dedesinin isyanı ile ilgili psikoloji içerisinde kendi sülalesinin isyanla bağlantısına dair eskiden kalma rivayetleri hafızalardan silebilmek ve Osmanlı Devleti'nin başlangıcını da olabildiğince kendi soyuna, sülalesine, en azından kendi tarikatına bağlayabilmek için böyle bir senaryoyu ortaya atmış olmalıdır. Benim kanaatimce böyle bir ihtimal çok kuvvetli. Bu suretle, Osman Gazi ve ondan türeyecek olan Osmanlı hükümdarlarının soyu neye bağlanmış oluyor? Vefaiye tarikatına bağlanmış oluyor. Çünkü Edebali, Baba İlyas'ın çok önemli bir halifesidir. Bir Rum Abdalıdır. Mademki onun kızıyla evleniyor Osman Gazi, o zaman mesele tamamdır. Osmanlıların soyu böyle bir tarikate bağlanıyor. (Efsaneler ve Gerçekler)
    • Bir kuzunun komuta ettiği bir aslanlar ordusu beni korkutmaz. Ama aynı şeyi, bir aslan tarafından komuta edilen kuzu ordusu için söyleyemem. -Büyük İskender (Tarihe Yön Veren 100 Lider)
    • Sorunu abartmayı çözüm sanıyorlar. (Osmanlı Toplumunda Aile)
    • Almanya Bismarck'tan sonra Rusya'ya açıkça cephe aldı. Ortadoğu'da ise İngiltere'nin tersine Osmanlı yanlısı görünen, daha doğrusu Osmanlı topraklarını konferans masalarında bölüştürerek değil de, İmparatorluğun kaynaklarından barışçı yollarla istifade etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başladı. (Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu)
    • Türkiye tarihinde, bunun münakaşası hep yapılıyor, "matbaa niye gelmedi" diye... Mat­baa gelmedi, çünkü insanlar ihtiyaç hissetmedi. Bu kadar açık. Matbaanın geldiği tarihte en çok okunan kitabın bugün kütüp­hanelerdeki saklanmış ve saklanabilecek, saklanması ihtimal dahilinde olan nüshalarına bakıyorsun, 100-150'yi geçmiyor. (Efsaneler ve Gerçekler)

    • Üretimin artmadığı yerde her şey boş slogan olarak kalmaya mahkumdur. (Eski Dünya Seyahatnamesi)
    • "Tarih sonsuz bir antrenmandır" (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
    • Bizim gibi ülkelerde hiçbir zaman ekstrem akımların taraftar bulması ve idareyi ele geçiren insanların bile uç hareketler göstermesi mümkün değil. Konsensüs içinde olmak zorunda. (Tarih Sohbetleri)
    • "Türk aydını maalesef dünyayı tanımıyor. Tanımadan konuşuyor, tanımadan düşünüyor ve ciddi şeylerle uğraşmıyor." (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
    • "Bizim cevaplamamız gereken sual şu: 'Neden bu kadar meraksızız?'" (Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
    • Ankara'da Gençlik Parkı'nın Opera yanındaki girişinde, ışıklı bir Atatürk portresinin altında şöyle yazılı: " Atatürkçülük; Atatürk'ün yolunda ondan daha ileri gitmektir." (Resmi Tarih Yalanları)
    • Bir dostuma,çok Zeki olan bir adam olan Kral Fahd, “İslam Dünyasında bir buçuk devlet vardır; biri Türkiye,yarısı ise İran’dır.” demiş. (Osmanlı Mirası)

    Yorum Yaz