Bir Savaş Vardı - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Savaş Vardı kimin eseri? Bir Savaş Vardı kitabının yazarı kimdir? Bir Savaş Vardı konusu ve anafikri nedir? Bir Savaş Vardı kitabı ne anlatıyor? Bir Savaş Vardı kitabının yazarı John Steinbeck kimdir? İşte Bir Savaş Vardı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: John Steinbeck
Çevirmen: Elif Ersavcı
Orijinal Adı: Once There Was a War
Yayın Evi: Sel Yayıncılık
İSBN: 9789755707228
Sayfa Sayısı: 238
Bir Savaş Vardı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yıl 1943. İkinci Dünya Savaşı'nın ortaları. Avrupa, Asya ve Pasifik alevler içinde. ABD'de, ününün zirvesindeki roman yazarı John Steinbeck, savaşa giden askerlerin ardından suçluluk hissiyle bakmaktan, olayların merkezinden uzak kalmaktan bıkmıştır. Uzun çabalardan sonra istediği fırsat önüne çıkar: New York Herald Tribune muhabiri olarak savaşı izleyecek, gazeteye izlenimlerini yazacaktır. Bu görev onu Atlantik'in ötesine taşıyacak, bombardıman altındaki Londra'dan İngiltere'nin dört bir köşesine, Manş'ın ve Akdeniz'in sularından Cezayir, Sicilya ve Güney İtalya'ya kadar sürükleyecektir.
İlgisini çekenler haritalar, omzu kalabalık komutanlar, stratejiler, taktikler değildir. İster asker, ister sivil olsun sıradan insanların öyküsüdür kaleme aldıkları. Steinbeck, işte bu yaklaşımı sayesinde, yazdıklarında evrensel olanı yakalamayı başarıyor ve savaştan 70 yıl sonra bile keyifle okunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Bir Savaş Vardı Alıntıları - Sözleri
- Keşke o kadar cesur olduğumuzu düşünmeseler. Ben o kadar cesur olmak istemiyorum.
- Oysa büyük savaş her zaman kendi bildiğiniz savaştır
- Bazı konular tabuydu. Belli insanlar eleştiremez, hatta sorgulanamazdı. Kuralları çiğneyen akılsız bir muhabirin yazıları basılmaz, ayrıca emir üzerine harekât alanından kovulur ve harekât alanından kovulan muhabir işsiz kalırdı.
- Karanlık bizden, hiçbirimizden uzakta değil.
- Sonra bitiyor. Etrafı duymuyorsun, kulaklarında bir hışırtı. Hayatta en çok istediğin şey uyumak ve uyuduğunda rüyalar peşini bırakmıyor, zihnin tedirgin, kalabalık. Vücudunun seni korumak için verdiği anestezinin etkisi geçmeye başlıyor ve anestezide çoğunlukla olduğu gibi, bu durum biraz acı veriyor.
- Anlaşılan o ki büyük tehlikelerin ve duygusal çalkantıların yaşandığı dönemlerde insan rahatlamak ve güç almak için kendi dışında bir şeye uzanmak, insanüstü bir sembolü tutunmak istiyor.
- Sonra bitiyor. Etrafı duyamıyorsun, kulaklarında bir hışıltı. Hayatta en çok istediğin şey uyumak ve uyuduğunda rüyalar peşini bırakmıyor, zihnin tedirgin, kalabalık. Vücudunun seni korumak için verdiği anestezinin etkisi geçmeye başlıyor ve anestezide çoğunlukla olduğu gibi, bu durum biraz acı veriyor.
- Ay gökyüzünde asılı kalmış, batmaktan hepten vazgeçmiş gibi görünüyordu. Oysa zihinlerdeki zamanın yavaşlamasından ibaretti durum.
- Hiçbirinin kimliği, kişiliği yok. Bu insanlar orduda birer birimden ibaret. Miğferlerine tebeşirle yazılmış sayılar robotların seri numaralarına benziyor.
- Savaş alanlarından hasarlı ekipmanlar geliyor akın akın. Modern savaş, kullandığı araçlara karşı acımasız. Bu savaşta öncekinden daha az insan öldü, ama çok daha fazla araç zarar gördü:insanların arasında değil, silahların arasında bir savaş bu neredeyse.
- Dünya müthiş bir sarsıntıyla şekil değiştiriyordu ve bu değişime seyirci kalmak geleceğin dışında kalmak gibi bir his uyandırıyor olmalıydı.
Bir Savaş Vardı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı okumaya başlamadan birkaç gün önce tiyatroya gitmiştim. Öncelikle tiyatrodan bahsedeceğim. Tek kişilik bir gösteriydi. Bu kitap ve Boris Vian’ın karıncalar adlı kitabından uyarlama bir oyundu. Mert Turak’ın gösterisine tek kelime ile bayıldım. Kitabı okurken tiyatroda olan replikleri onun sesiyle okudum resmen. Eğer şehrinize gelirse kesinlikle gidilmesi gerekir. Kitaba gelecek olursak; bu kitap, ikinci dünya savaşı sırasında gazetelere yollanmış anıların birleşmesinden oluşuyor. Steinbeck orduya muhabir olarak katılmış ve yazdığı yazıları diğer muhabirlerden çok farklı bir bakış açısı ile yazmış. Steinbeck yine ustalığını konuşturmuş diyebilirim. Sanki deneme değil, roman okuyormuş hissi uyandırdı. Savaşın vahşetini, askerlerin duygularını kendi üslubu ile anlatmış. Yazılarını çok uzun tutmaması, bazen tutamaması ( savaş zamanı yazıldığı için sansüre maruz kalmış ) kitabı daha güzel kılmış bence. Okumanızı tavsiye edeceğim, güzel bir çalışma olmuş. Keyifli okumalar. (Ertuğrul)
Olağan John Steinbeck kitaplarına aykırı ve bir o kadarda güzel kitap: John Steinbeck'in gazeteci olarak katıldığı 2. Dünya savaşında tuttuğu güncelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan, akıcı anlatımlı bir kitap. Kitap, ülkelerin siyasi ilişkilerinden çok askerlerin psikolojilerini, düsüncelerini yaşadıkları ilginç olayları aktarır nitelikte. Kitapta çokça kez dönemin şarkılarından bahsedilmiş hatta bazılarının hikayesi bile anlatılmış (Lili Marlene), bu durum kitabı ve o dönemi anlamamız adına çok faydalı oluyor, sanki bir anda 1940 lı yılllara ışınlanıyorsunuz. Şarkılar genel itibariyle savaş yerine aşk konulu olsa da bizlere çok şey anlatıyor. John Steinbeck'in kurgu türü kitaplarına alışmış olanları pek mutlu etmeyecek olsa da okunması gerekli,insana pek çok şey katan bir kitap. Son olarak şunuda eklemek istiyorum "Savaş Belirtileri" adlı kısımdaki betimlemeler gerçekten olağanüstü, sanırım ancak bu kadar güzel bir betimleme yapılabilirdi bu bölüm için. (Mahmut Sami)
Savaşlar her zaman kötüdür,acıdır ve açgözlü doymaz insanlar tarafından çıkarılır ve savaşta tüm zorluğu en çok ülke sınırları içinde yaşayan hiçbir suçu olmayan halklar çeker. Nobel edebiyat ödüllü yazar Steinbeck romanlarında savaşlara,komünizme,insanların birlik ve beraberliğine,iktidarlara karşı yapılan haklı mücadelelere sıkça yer verir. Bir savaş vardı adlı eserinde,ikinci dünya savaşında harap olan ülkelerin şehirlerin özellikle İngiltere,İtalya,Afrika,Cezayir'deki halkın ve amerikan,İngiliz asker müttefiğinin savaştaki zorluklarını anlatan bir eser.Amerikan askerlerinin gemi yolculuğuyla başlayıp İngiltere'ye uzanan yolculuğu ve Amerika'nın burayı üst olarak kullanması ile başlar hikaye.Ancak asıl anlatılan savaş değildir savaştaki askerlerin görünmeyen,bilinmeyen yanları ve savaş ülkelerinde yaşayan halkın psikolojisi anlatılır. Savaştaki askerler için en büyük psikolojik sorun aileleridir.Sakat kalmış veyahut savaş uzadığı için ailesiyle hiç iletişim kuramayan askerlerin aile özlemleri ve ailesinin geçim durumları,sağlıkları eşleri,anneleri,babaları,çocukları fazlaca endişe konusudur. O dönem ülkeleri için savaşa katılan ve geçimini temizlik işçiliğyle ve sıradan işlerle sağlayan ingiliz kadınlarının savaşta top,tüfek kullandıktan sonra savaş bitiminde tekrar eski işlerine nasıl döneceği sorusu kitap içinde geçen ironik diyaloglardan birisidir. (murat çelik)
Kitabın Yazarı John Steinbeck Kimdir?
John Steinbeck, (27 Şubat 1902 - 20 Aralık 1968) ABD'li yazar.
27 Şubat 1902'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti Salinas kentinde doğdu. 20 Aralık 1968’de New York'ta yaşamını yitirdi. 1940 Pulitzer Ödülü ve 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi gerçekçi roman-öykü yazarı.
Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi'ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı. İlk kitabı " Altın Kupa " (1929). 1936'da yayınlanan "Bitmeyen Kavga"da tarım işçilerinin grevi ve bu greve önderlik eden iki Marksisti anlattı. Amerikan çalışma sistemine keskin eleştiriler yöneltti. Üçüncü kitabı "Fareler ve İnsanlar" 1937'de yayınlandı. Bu kez iki göçmen işçi arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatıyordu. Kendisine "Pulitzer Ödülü" getiren ünlü romanı "Gazap Üzümleri" 1940'ta sinemaya aktarıldı. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok ideolojik eserler verdi. İzleyen yıllarda politikadan uzak, eğlendirici yanı ağır basan duygusal öğelerin de yer aldığı eserler ve senaryolar yazdı.1962'de edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
John Steinbeck Kitapları - Eserleri
- Sardalye Sokağı
- Fareler ve İnsanlar
- Al Midilli
- Altın Kupa
- Ay Batarken
- Bir Savaş Vardı
- Bitmeyen Kavga
- Cennet Çayırı
- Gazap Üzümleri
- İnci
- Kaygılarımızın Kışı
- Kısa Süren Saltanat
- Tatlı Perşembe
- Yukarı Mahalle
- Alev
- Bilinmeyen Bir Tanrıya
- Cennetin Doğusu
- Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
- Uzun Vadi
- Ak Bıldırcın
- Ben Bir Devrimciyim
- A Russian Journal
- Mektuplarda Bir Yaşam
- Çılgın Dünyadan Uzak
- Kaçış
- The Forgotten Village
- Savaş Üzerine Mektuplar
- Asiler Otobüsü
- Krizantemler
- Bir Numaralı Evde Olanlar
- Zapata
- Seçilmiş Əsərləri
- Cennetin Doğusu 2
- Of Mice and Men/Cannery Row
- The Vigilante
- Siçanlar və insanlar haqqında
John Steinbeck Alıntıları - Sözleri
- Jody, annesinin sesinin tonuna göre, yüzünün ifadesinin nasıl değiştiğini bilirdi. (Kaçış)
- Birşeyi çok fazla istemek iyi degildir (İnci)
- İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. (Fareler ve İnsanlar)
- "Seçtiğin yol aydınlık. Parıldıyor ilerisi." (Krizantemler)
- Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben. Biz artık geçmiş zamanız. (Gazap Üzümleri)
- «Pişmanlık getir, çünkü Öbür Dünya’ya yolculuk yakın!» (Asiler Otobüsü)
- Herkes iyi olsun diyor...oysa insanlar iyi değildir. (Kısa Süren Saltanat)
- "... Sanki seni de düşümde görmüşüm, gerçek değilmişsin gibi geliyor..." (Mektuplarda Bir Yaşam)
- Bir an ya sürdü, ya sürmedi. Kalan kaldı geride. Arkasına bakmadı. (Krizantemler)
- İnsanın başka şeyi yoksa, sahip olduğu her neyse onunla övünür. (Cennetin Doğusu)
- Yalnızlığın yalnız kalmaktan başka çaresi yok. (Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında)
- Ailesi yeteri kadar büyüyenler onu bütün diğer ailelere karşı yetiştirdiler... Cemaatler ortaya çıktığında ise her cemaat kendini öteki cemaatlere karşı savunmaya girişti... (Ben Bir Devrimciyim)
- "İnşaatçılar hiçbir zaman ev yapmazlar; onlar yuva yapar..." (Ben Bir Devrimciyim)
- Düşmanın bize yapamadığını biz kendi kendimize yapıyoruz. (Kısa Süren Saltanat)
- Komünistler tarafından kapitalist ve kapitalistler tarafından da komünist olarak damgalanan bir kitabımı hatırlıyorum. Duygular, her zaman olduğu gibi, düşüncelerden daha öndeydi. (Ben Bir Devrimciyim)
- karanlığın arkasına saklanmaya ışıktan kaçmaya çalışma . dünya yıkıldı da sen altında mı kaldın yoksa ? (Alev)
- "Hiçbir şey hissetmiyorsun." (Ak Bıldırcın)
- İnsanın oda öyrəşməsi üçün, bəlkə də, yarım milyon il lazım olub. Fəqət oddan-alovdan da qorxulu olan bu qüvvəni dərk etməyə heç on beş milyon il də bəs eləməz. Onu ram edəcək başqa bir şey tapılmayacaqmı? Əgər mənəviyyat aləminin qanunları şeylər aləminin qanunları ilə eyniləşərsə, ruhun məğzi dəyişərmi, görəsən? Budurmu mənim, bizim hiss etdiyimiz? (Seçilmiş Əsərləri)
- Keşke o kadar cesur olduğumuzu düşünmeseler. Ben o kadar cesur olmak istemiyorum. (Bir Savaş Vardı)
- Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü. (Asiler Otobüsü)
Editör: Nasrettin Güneş