diorex
Dedas

Bir Şeftali Bin Şeftali - Samed Behrengi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Şeftali Bin Şeftali kimin eseri? Bir Şeftali Bin Şeftali kitabının yazarı kimdir? Bir Şeftali Bin Şeftali konusu ve anafikri nedir? Bir Şeftali Bin Şeftali kitabı ne anlatıyor? Bir Şeftali Bin Şeftali PDF indirme linki var mı? Bir Şeftali Bin Şeftali kitabının yazarı Samed Behrengi kimdir? İşte Bir Şeftali Bin Şeftali kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.03.2022 04:00
Bir Şeftali Bin Şeftali - Samed Behrengi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Samed Behrengi

Çevirmen: Tanıl Yaşar

Yayın Evi: Yakamoz Yayınları

İSBN: 9786053848899

Sayfa Sayısı: 48

Bir Şeftali Bin Şeftali Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Susuz, verimsiz ve kurak toprakları olan bir köyün ağasına ait tek verimli meyve bahçesinde, Ali ve Polat adlı iki arkadaşın bir şeftali çekirdeğine can verme hikayesi…

Şimdi iyi dinleyin! Küçük şeftali ağacı size hikayesini anlatacak, kulağınız onda olsun. Hiç ses çıkarmayın!

Aradan ne kadar zaman, kaç yıl geçti, bilmiyorum. Bahçıvan benim şeftalilerimden hiç yiyemedi ve asla da tadına bakamayacak. Bir tane şeftali için bana yalvarabilir, beni korkutabilir, ne bileyim, hatta testeresiyle beni kesebilir bile. Ama ona hiç şeftali vermeyeceğim! Ona asla boyun eğmeyeceğim!

Hem büyüklerin hem de küçüklerin başucu kitaplarından biri olacak bir Samed Behrengi klasiği!

Bir Şeftali Bin Şeftali Alıntıları - Sözleri

  • Her şey değişir, hiçbir şey eskisi gibi kalamaz.
  • "Niye gidip beni böyle bir başına bıraktın?"
  • O günden beri ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bahçıvan bir türlü benden meyve alamadı. Bundan sonra da alamayacak. Ben ona itaat etmiyorum. Șimdi aklı sıra beni korkutmaya, testereyle kesmeye, yıldırmaya çalışıyor.
  • Her şey değişir, hiçbir şey eskisi gibi kalamaz.
  • Ölürken yaşama nasıl yeniden başlayacağımı geçiriyordum aklımdan. Hem ölüyordum hem yeniden doğuyordum böylece…
  • Güzelliğinin kaynağıdır güneş. Bak güneşten sakınanlara, hep sapsarı sıska kalır. Güzel kızım bu güneş bir gün gelir de bu yeryüzüne küserse yaşam kalmaz, her şey yok olup gider.
  • Kabahat bizde, elimizi kolumuzu bağlamış oturuyoruz. Toprak sahibinin de köyümüzü, bizi soyup soğana çevirmesine ses çıkarmıyoruz.
  • ...içimdeki büyük ve sert çekirdeğim yepyeni bir yaşam yaratmayı düşünüp duruyordu. Yeni bir yaşam yaratmayı düşünen bu çekirdek bendim aslında. Çekirdeğim benden ayrı değildi ki...
  • Sadece tembel ve uyuşuk şeftaliler, asalak solucanları içlerine alıp özlerini sömürmelerine izin verdiklerinden cılız ve güçsüz olurdu.
  • Kendi içimde gelişmiş, kendimi yemiş bitirmiştim ama yok olmak demek değildi bu, başkalaşmak, biçim değiştirmek demekti.
  • Her şey ufak ufak değişime uğrar, sonra bu küçük değişiklikler, üst üste toplandığında artık o eski durum yok olur ve yerini yeni bir oluşuma bırakır.
  • O yıldan bu yana kaç yıl geçti bilmem ama bahçıvana hiç meyve vermiş değilim ve vermeyi de düşünmüyorum. İster korkutsun ister odun diye kesip atsın isterse de yalvarıp dursun umurumda bile değil, ona boyun eğmeyeceğim.
  • "Eğer bir gün biri güneşi incitse ve küstürecek olsa başımıza neler gelir?"
  • Daha iyisini söyleyim, ben yeni bir hayatı düşünüyordum.

Bir Şeftali Bin Şeftali İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir Şeftali Bin Şeftali Çocuk kitaplarında kimi zaman hayvanlar kimi zaman bitkiler konuşturulur. Bu hikaye de ise olaylar bir şeftali ağacının dilinden anlatılmaktadır. Şeftali ağacı başlar, başından geçenleri anlatmaya.. "Dalından koparılan büyük, parlak bir şeftaliyken, beni bir gün yoksul iki çocuk, bulur. Beni dere kenarına götürüp orada yerler sonra da çekirdeğimi özenle zengin ağanın bahçesine gömüp beni büyütmek için binbir emek verirler." İşte her şey tam da bu noktada başlar. Beni büyüten iki yoksul çocuk Sahibali ve Pulad, benim toprağımın havalanması için bir gün yılan avına çıkarlar. Maalesef işler orada ters gider. Sahibalı'yı yılan sokar ve Sahibalı ölür. Bunun üzerine Pulad arkadaşının ölümüyle onca emek verdikleri şeftali ağacına veda edip şehre çalışmaya gider. Bizim Şeftali ağacı ise olaylar karşısında üzgündür. O artık para hırsıyla dolu bir ağaya hizmet eden bir bahçıvanın eline düşmüştür. Şeftali ağacı, Sahibali ve Pulad'ın binbir emekle büyüttüğü meyvelerinden, Bahçivan'ın yararlanmasını hiçbir zaman istemez. O yüzden o her zaman çiçeklerini meyve vermeden döker. Bahçivan her ne yapsa da bir türlü, şeftali ağacından, meyve almaz. Çünkü bizim şeftali ağacı, haksızlığa asla boyun eğmeyecek ve kendini büyüten yoksul çocuklara karşı hep vefalı olacaktır. Keyifli okumalar dilerim. ๑ ◕‿◕ ๑ 06kalem06  (Gizemli okur)

Bakmayın siz kitap mağazalarının çocuk kitap reyonlarında satışa sunulduğuna, bakmayın fiyatının 3 TL olduğuna, bakmayın kapağındaki komik şeftali resmine, bakmayın kitabın inceliğine. Bir Şeftali Bin Şeftali, dokunaklı hikayesi ile okura, çoğu kalın kitaptan daha keskin mesajlar vermektedir. Bir anlamda George Orwell'in Hayvan Çiftliği tadında ve tarzındadır. Adaletsizlik, sınıf farklılıkları, toprak reformu, emek, sevgi, arkadaşlık, umutsuzluk gibi kavramlar ince ince işlenmiştir. Bir Şeftali Bin Şeftali öyküsünü bitirdikten sonra Samed Behrengi'ye çok kısa yazdığı için kızsam da biliyorum ki, o bilhassa çocuklara, daha bu yaştan bazı kavramları sorgulatmak aynı zamanda sorgulamayı aşılamak için yapmıştı. Gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim, tarzını beğenenlerin hayran kalacağını düşündüğüm bir kitap. Ve son olarak Samed Behrengi'nin çocuklara seslenişini paylaşmak ister, keyifli okumalar dilerim. Çocuklar, kuşkusuz gelecek sizin ellerinizde; iyisiyle, kötüsüyle sizin olacak. İster istemez büyüyecek ve zamanla birlikte yol alacaksınız. Babalarınızın, büyük babalarınızın ardından gelecek, onların yerini alacak, her şeyi elde edip sosyal yaşama iyisiyle, kötüsüyle, her şeyiyle sahip olacaksınız. Yoksulluk, zulüm, zorbalık, adalet, sevinç, keder, kimsesizlik, dayak, iş ve işsizlik, hapishane ve özgürlük, hastalık ve ilaçsızlık, açlık, çıplaklık, yüzlerce sosyal mutluluk ve mutsuzluk artık sizin olacak. Bildiğimiz gibi hastalıkların tedavisi için önce bunun nedenini bulmak gerek. Örneğin doktorlar hastalarını tedavi etmek için önce bunun mikrobunun peşine düşer ve sonra bu mikroba karşıt ilaçları verirler hastalarına. Toplumsal rahatsızlıkları da iyileştirmek için aynı işlemi yapmak gerekir. Biliyoruz ki sağlam vücutta asla hastalık bulunmaz. Sağlıklı toplumlarda da rahatsızlığın izine rastlanmamalıdır. İflas, zorbalık, yalan, hırsızlık ve savaş sadece sağlıksız toplumlarda görülen rahatsızlıklardandır. Bunca rahatsızlığın nedenini bulmak için ilkin bunun nedenini bulmalıyız. Sorun hep kendinize: Neden gönderdiler sınıf arkadaşımı halı dokuma fabrikasına? Neden bazıları hırsızlık yapıyor? Neden şurada burada savaş var, neden kan dökülüyor? Öldükten sonra ne olacağım? Dünyaya gelmeden önce neydim? Dünyanın sonu ne olacak? Ne zaman bitecek savaş, yoksulluk ve açlık? (Anıl)

1K'da yorumlara bakarken rastladım Aysel'in yorumuydu. " Kara Balık"ı okurken sıradan bir çocuk kitabı olamayacağını anlamıştım. Yoksa neden çocuk kitapları yazan, 28 yaşındaki birini Araz çayında boğsunlar ki?" Meraktan hem kitabı okudum hemde yazarı araştırdım, bir anlamda okumama ve yazarı tanımama o vesile oldu. Yazar Samed Behrengi ülkesindeki şah yönetimine karşı hikaye ve masal yazarak başkaldırmış ve eleştirmiştir.28 yaşındayken de şüpheli bir şekil de Aras Nehrinde ölmüştür. Behrenginın suikaste uğradığı düşünülüyor. İlgimi çeken bilgilerde bunlar oldu Okumadan "çocuk kitabı" demek hata olur, kesinlikle okunmalı çerezlik bir günde bitirilebilecek kısalıkta, pişman olmazsınız. (Melih Karaman)

Bir Şeftali Bin Şeftali PDF indirme linki var mı?

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Şeftali Bin Şeftali PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Samed Behrengi Kimdir?

Samed Behrengi (Fars:صمد بهرنگی, Azerbaycan: Səməd Behrəngi; 24 Haziran, 1939; Tebriz, İran Şahlığı; ö. 31 Ağustos, 1967; Aras Nehri) Azeri asıllı İranlı öğretmen ve çocuk hikâyeleri ile halk masalları yazarı-derleyicisi.

Hayatı

Babasının adı İzzet, annesinin adı Sara idi. İran genelinde seyahatler ile Fars ve Azeri halk kültürü üzerine incelemeler yaptı. Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bunları derlemenin yanı sıra, çocuk öyküleri yazdı. Ne var ki kimilerince çocuk öyküleri olarak görülen bu yapıtlar kimilerince de İran ve diğer dünya halklarına, adalet, eşitlik, dogmayı sorgulama, direnebilme gibi öğütlerde bulunan metinlerdir. Zamanının Şah yönetimine karşı masal ve hikâyeler yazarak karşı koymaya çalışmış, başkaldırmıştır.Samed Behrengi öğretmen okulunda okumuştur. Öğrenimini tamamladıktan sonra köy okullarında öğretmenliğe başlamıştır. Kısa hayatı boyunca her zaman çocuklara hayatı anlatmaya çalışmış ve öğretmenlik görevinde kalmıştır.

Samed Behrengi (1967) 29 yaşındayken şüphe uyandıran bir biçimde Aras Nehri'nde ölmüştür. Yüzerken boğulduğu söylentisi yayılsa da buna kimse inanmadı, çünkü Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açıkça eleştiyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Bu yüzden suikaste uğradığı düşünülmektedir.Yapıtları onlarca dile çevrilmiştir.

Samed Behrengi Kitapları - Eserleri

  • Küçük Kara Balık
  • Bir Şeftali Bin Şeftali
  • Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği
  • Sevgi Masalı
  • Bir Vardı Bir Yoktu
  • Ulduz ve Kargalar
  • Püsküllü Deve
  • Ah Masalı
  • Pancarcı Çocuk
  • Bir Günlük Düş ve Gerçek
  • Bu Gelen Köroğlu'dur
  • Kel Güvercinci
  • Kar Tanesinin Serüveni
  • Bütün Öyküleri
  • İnatçı Kediler
  • Uykuda ve Uyanık 24 Saat
  • Toplu Masallar 2
  • Toplu Masallar 1
  • Edi ile Büdü
  • Tarhun (Telhun)
  • Seçme Eserleri
  • Məhəbbət Nağılı
  • Deli Dumrul
  • Guldesteyek Ji Çiroken Samed Behrengi
  • Nağıllar
  • Adsız - Alışmak - Mandalina Kabuğu
  • Azeri Masalları
  • 24 Restless Hours
  • Hekayələr
  • Püsküllü Deve
  • Sevgi Masalı
  • Bir Şeftali Bin Şeftali
  • Altın Civciv

Samed Behrengi Alıntıları - Sözleri

  • İnsanın bilinen hayallerinden en büyüğü ölümsüzlüktür (Deli Dumrul)
  • "Böyle yerlerden her geçişimde kendimi sinemada oturmuş film seyrediyor sanırdım. Şunu hiçbir zaman anlayamazdım: Bu güzel evlerde oturanlar neler yer, nasıl yatar, ne konuşur, giyimleri nasıldır?" (Püsküllü Deve)
  • Tam yere ayak basacaktım ki...Orada eli sopalı bir çocuk duruyordu.Köpeğin birine saldırıyordu.Köpek ise acı acı inleyip duruyordu.O çocuktan korktum bir an.Onun bulunduğu yere inmek istemedim.Çok üzülmüştüm.Rüzgardan beni başka bir yere indirmesini diledim. Rüzgar dileğimi yerine getirdi.Beni bu pencereye doğru üfürdü.Senin elini görünce bana uzanmış bir dost eli olduğunu anladım. (Ah Masalı)
  • Gözlerinin içi gülen bir çocuktu hep hatıralarımda Tanrıverdi. Sonunda onu mutlu gördüğüme çok sevinmiştim. (Kar Tanesinin Serüveni)
  • Tahran'ın iki parçası vardır, ikisinin de özellikleri kendine göredir. Kuzey ve Güney. Kuzey temizdir. Ama Güney toz, duman, çamur ve pislik doludur, çünkü bütün eski püskü otobüsler bu bölümdedir. Bütün tuğla ocakları buradadır, bütün dizel kamyonlar buradan gelip giderler. Güneydeki yolların birçoğu toprak yollardır; Kuzey'in açık lağam kapaklarındaki pis, kokuşmuş su tepeden aşağıya, Güney'e akar. Sözün kısası Güney yoksul ve aç insanların yaşadığı yerdir, Kuzey'se zengin ve güçlülerin bölgesidir. (Püsküllü Deve)
  • Düpedüz çirkindi. Ama sevgi dolu bir yüreği vardı... (Ulduz ve Kargalar)
  • Cahilekî got, nazaneki bawer kir. Bir cahil söyledi,bilmeyen biri de inandı. (Guldesteyek Ji Çiroken Samed Behrengi)
  • "...ışık ne denli cılız olursa olsun yine de aydınlıktır." (Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği)
  • Dostça yaşamak varken, insanlar niçin kötülük yapıyordu? (Ulduz ve Kargalar)
  • Şimdi Ali'ye bir turunç kabuğunun ölümü engelleyemeyeceğini anlatmam gerekiyordu ama inanın bu hiç de kolay olmayacaktı.. (Kar Tanesinin Serüveni)
  • Kötülük yapanların, kendi mutluluklarını başkalarının çaresiz kılmakta bulanların, ekmeklerini başkalarını aç koyarak kazananların canını al... Git haydi! (Deli Dumrul)
  • Ben biliyorum beni buraya getirmenizin nedenini. Bana bütün insanların ben ve babam gibi sokak köşelerinde aç ve sefil yatmadığını göstermek istediniz. (Bir Günlük Düş ve Gerçek)
  • "Bu nasıl bir ülkedir ki 'sevgi masalı'nı bilen yok!" (Sevgi Masalı)
  • "Neden hırsızlık yapıyorsun, Anne Karga ayıp değil mi? " Ayıp da ne demek? Ben ve yavrularım açlıktan ölsek o zaman ayıp, yazık, günah olmaz mı? Asıl ayıp, bir yerlerde yiyecek israfı varken yemek bulamamaktan ölmek yazıktır, ayıptır. (Ulduz ve Kargalar)
  • Kayan yıldızları izlemek için pencereden gökyüzünü seyre daldı. (Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği)
  • "İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, vefa nedir bilmez." (Sevgi Masalı)
  • ...içimdeki büyük ve sert çekirdeğim yepyeni bir yaşam yaratmayı düşünüp duruyordu. Yeni bir yaşam yaratmayı düşünen bu çekirdek bendim aslında. Çekirdeğim benden ayrı değildi ki... (Bir Şeftali Bin Şeftali)
  • Elbette her kitabı okuyamazsınız. Her kitap bir kez okunmaya değer, diyenler vardır. Saçma bir sözdür bu. Dünyada o kadar çok güzel kitap var ki onların dörtte birini bile okumaya ömrümüz yetmez. Biz, çeşitli sorularımıza doğru yanıtları veren kitapları seçmeliyiz; nesneleri, olayları ve görüntüleri betimleyen; hem içinde yaşadığımız toplumu hem de başka ulusları bize tanıtan ve bize toplumdaki sorunları gösteren kitapları. Bize sadece hoşça zaman geçirten da yanıltan kitaplar okunmaya değmez. (Kel Güvercinci)
  • Bir gün ölümle karşılaşacağım zaten; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği... (Küçük Kara Balık)
  • Çocuklar beni ne zaman yiyeceklerine karar vermeye çalışırlarken, hayatta her şeyin ne kadar çok değiştiğini ve bundan sonra da ne kadar çok değişeceğini düşünüyordum. Önceden ben toprak, su ve güneş ışığıydım,' diye düşündüm. Annem topraktan aldığı besinleri dallarının ucuna kadar getirdi. Sonra tomurcuklandı, çiçek sardı bütün dallarını. Ben de şekillenmeye başladım. Çekirdeğimi, etimi ve kabuğumu oluşturmak için annemden aldıklarıma güneş ışığını da kattım. Sulu, olgun bir şeftali olup çıktım. Nihayet Ali ile Polat beni yiyecekler. Böylece ben onların etlerinin, saçlarının ve kemiklerinin bir parçası olacağım. Bir gün onlar da ölecekler tabii ki. İşte o zaman bana ne olacak acaba?" (Seçme Eserleri)

Yorum Yaz