Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez - Marcus Chown Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kimin eseri? Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kitabının yazarı kimdir? Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez konusu ve anafikri nedir? Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kitabı ne anlatıyor? Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez PDF indirme linki var mı? Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kitabının yazarı Marcus Chown kimdir? İşte Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Marcus Chown
Çevirmen: Taylan Taftaf
Yayın Evi: Alfa
İSBN: 9786051060736
Sayfa Sayısı: 240
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tüm insan ırkı, bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığdırılabilir.
Zamanda yolculuk fizik kurallarına aykırı değildir.
Bir atom aynı anda birçok farklı yerde bulunabilir.
Tıpkı sizin aynı anda hem New York hem de Londra'da bulunmanız gibi...
Bu cümlelerin bir bilimkurgu filminden alındığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
Bilimin kendisi, bilimkurgudan çok daha çarpıcı bilgiler içeriyor.
Evren, bugüne kadar icat edilmiş her şeyden çok daha etkileyici.
Modern fiziğin iki büyük teorisi bizlere bu harikulade gösterinin kapılarını açıyor:
Kuantum Teorisi ve İzafiyet Teorisi.
Mikroskobik dünyadan zaman makinelerine, şizofren atomlardan kuantum bilgisayarlarına, kara deliklerden Evren'in ilk salisesine uzanan Marcus Chown, kullandığı basit dil ve verdiği pratik örneklerle, modern fiziğin temel fikirlerini sarmış olan sisi dağıtarak, başka bir illüzyona inanmaya gerek duymayacağımız ölçüde büyüleyici bir Evren'de bulunduğumuzu gösteriyor.
Biraz kuantum teorisi öğrenmekten kimseye zarar gelmeyeceği gibi, bu sayede yaşadığımız dünya ve kendimize dair çok daha geniş ölçekli bir bakış açısına da sahip olabiliriz. Yaklaşın, yaklaşın. Kuantum teorisi sizi ısırmaz!
Tanıtım Yazısı'ndan
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez Alıntıları - Sözleri
- • Aldığınız her nefes Marilyn Monroe'nun verdiği nefesten bir atom içerir. • Yukarı doğru akabilecek bir sıvı türü vardır. • Bir binanın en üst katında, en alt katına kıyasla daha hızlı yaşlanırsınız. • Bir atom aynı anda birçok farklı yerde bulunabilir; tıpkı sizin aynı anda hem New York hem de Londra'da bulunmanız gibi. • Tüm insan ırkı, bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığdırılabilir. • Herhangi bir kanala ayarlanmamış televizyondaki karlanmanın yüzde biri, Büyük Patlama'nın neden olduğu elektromanyetik gürültüdür. • Zamanda yolculuk fizik kurallarına aykırı değildir. • Bir fincan sıcak kahvenin ağırlığı, soğuk halinden daha fazladır. • Ne kadar hızlanırsanız, o kadar incelirsiniz.
- Normal bir maddenin hacminin yüzde 99,9999999999999'unun boşluk olması dikkate değer bir gerçektir. Vücudumuzdaki atomların içerdiği boşluğun tümünü çekip çıkarmanın bir yolu olsaydı, insanlık gerçekten de bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığabilirdi.
- Dahası, biyosferdeki atomlar düzenli olarak geri dönüşüme tabi olur. Bir organizma öldüğünde çürür ve onu oluşturan atomlar zaman içinde hayvanlarla insanların yiyeceği bitkileri oluşturmak üzere toprağa ve atmosfere geri döner. Norveçli romancı Jostein Gaarder Sofi'nin Dünyası isimli kitabında, "Kalp kasımdaki bir karbon atomu zamanında bir dinozorun kuyruğundaydı," demiştir.
- "Tüm insan ırkı, bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığdırılabilir."
- Bir adam güzel bir kızla oturup bir saat geçirdiğinde, bu süre kendisine bir dakika gibi gelir. Bir de onu, bir dakika için sıcak bir fırının üzerine oturtun; bu süre ona bir saatten daha uzun gelecektir. İşte görelilik budur! Albert Einstein
- Bilimin bilimkurgudan çok daha tuhaf bilgiler içermesi ve evrenin icat edebileceğimiz her şeyden daha etkileyici oluşu karşısında her zaman hayrete düşmüşümdür.
- "Elinizde bir taş tutmanız yeterlidir," der Jostein Gaarder, Sofi'nin Dünyası'nda."Portakal büyüklüğündeki bu taştan ibaret olsaydı bile evren yine aynı ölçüde anlaşılmaz, soracağımız soru da aynı ölçüde aşılamaz olurdu: Peki ama, bu taş nereden geldi?"
- Uzayda ne kadar uzağa bakacak olursak, zamanda da o kadar geriye bakıyoruz demektir.
- Evren’ de yeterince hızlı ve yeterince uzağa gittiğiniz takdirde, geri döndüğünüz zaman siz halen genç bir insanken, ikiziniz çoktan gömülmüş olur. Daha da hızlandığınızda , ayrıldığınız dünya da hiçliğe karışmış olabilir. Hatta ışık hızına çıktığınızı düşünecek olursak, zaman sizin için öylesine yavaşlar ki , Evrenin geleceğinde tüm olan bitenler sizi ileri sarılmış bir film gibi yalayıp geçer..
- Einstein' a göre, ağaçlardan düşen elmaları ya da gezegenlerin güneşin etrafında dönüşünü kendimize açıklayabilmek için, kütleçekim kuvvetini biz uydurduk. Çünkü çevremizdeki unsurların bize göre ivmelenmekte olduğunu görmezden geldik. Fakat cisimler yalnızca eylemsizliklerinin bir sonucu olarak hareket eder. Kütleçekim kuvveti diye bir şey yoktur!
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez,Marcus Chown, Farklı bir anlatım ilgi çekici bir yazar. Uzun zamandır okuduğum en farklı ve eğlenceli popüler bilim kitaplarından biri olabilir. Gerçekten kendi deyimiyle "Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez Bir bilim yazarı olarak, bilimin bilim kurgudan çok daha tuhaf bilgiler içermesi ve evrenin icat edip edebileceğimiz her şeyden çok daha etkileyici oluşu karşısında her zaman hayrete düşmüşümdür. " Gerçekten eğlenerek okuyabileceğiniz bir kitap. Bilimin popüler yanlarından ziyada aslında bildiğimiz dünyanın bilmediğimiz acayipliklerini ortaya koyan bir kitap. İyi okumalar... (Muhammet Furkan Dolgun)
Fiziğe ilgi duymayanların kesinlikle okuması gereken bir kitap, bitirdikten sonra içiniz öğrendiklerinizi paylaşma isteğiyle dolup taşıyor, saatlerce atom fiziği konuşmak istiyorsunuz. Dilinin son derece basit ve akıcı olması ise kitabı sıkıcılıktan kurtarıyor çünkü okurken düşünmekten sıkılmaya vaktiniz kalmıyor. Ufkunuzu 2'ye 3'e 5'e katlamak için okuyun, okutturun. (Ahmet Hakan Uysal)
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez,Marcus Chown, Farklı bir anlatım ilgi çekici bir yazar. Uzun zamandır okuduğum en farklı ve eğlenceli popüler bilim kitaplarından biri olabilir. Gerçekten kendi deyimiyle "Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez Bir bilim yazarı olarak, bilimin bilim kurgudan çok daha tuhaf bilgiler içermesi ve evrenin icat edip edebileceğimiz her şeyden çok daha etkileyici oluşu karşısında her zaman hayrete düşmüşümdür. " Gerçekten eğlenerek okuyabileceğiniz bir kitap. Bilimin popüler yanlarından ziyada aslında bildiğimiz dünyanın bilmediğimiz acayipliklerini ortaya koyan bir kitap. İyi okumalar... -Furkan DOLGUN (İnsanca Akademi)
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez PDF indirme linki var mı?
Marcus Chown - Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marcus Chown Kimdir?
İngiliz fizikçi, popüler bilim yazarı ve yayıncı. 1980 yılında Londra Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olan ve Pasadena’da bulunan Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’ndeastrofizik dalında master yapan Marcus Chown, astronomi ve fizik konularında basit bir dille yazdığı açıklayıcı popüler bilim kitaplarıyla tanınmıştır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde astronom olarak da çalışmış olan Chown, haftalık bilim dergisi New Scientist için danışmanlık yapmaktadır. Chown’un yayınlanmış kitapları arasında ”Afterglow of Creation” (1993), “The Magic Furnace” (1999), “The Universe Next Door” (2001), “The Never-Ending Days of Being Dead” (2007), ”Quantum Theory Cannot Hurt You: A Guide to the Universe” (2007) ve çocuklar için yazılmış bir kitap olan ”Felicity Frobisher and the Three-Headed Aldebaran Dust Devil” (2008) sayılabilir.
Marcus Chown Kitapları - Eserleri
- Dünya'nın Tüm Dertleri
- Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez
- Atomların Dansı
- Evren Tweetlendi
- Büyük Patlamanın Işığı
- Avucunuzun İçindeki Sonsuzluk
- Kütleçekimin Yükselişi
- Bilimin Sihirbazları
- Big Bang: A Ladybird Expert Book: Discover How The Universe Began
- Güneş Sistemi
Marcus Chown Alıntıları - Sözleri
- Dahası, biyosferdeki atomlar düzenli olarak geri dönüşüme tabi olur. Bir organizma öldüğünde çürür ve onu oluşturan atomlar zaman içinde hayvanlarla insanların yiyeceği bitkileri oluşturmak üzere toprağa ve atmosfere geri döner. Norveçli romancı Jostein Gaarder Sofi'nin Dünyası isimli kitabında, "Kalp kasımdaki bir karbon atomu zamanında bir dinozorun kuyruğundaydı," demiştir. (Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez)
- "Uzaylıların dünya'ya sadece çocukları işlesin diye uğradıklarını keşfetsek, nasıl bir şey olurdu bu?" (Avucunuzun İçindeki Sonsuzluk)
- Atomları değişik şekillerde kombine ederek bir gül, bir iskemle veya yeni doğmuş bir bebek oluşturmak mümkündü. "Öyle uzlaşıldığı için tatlı şeyler var, uzlaşı gereği acı şeyler, sıcak ve soğuk şeyler, uzlaşı gereği renkler var" diye yazmıştı Demokritos. "Ama gerçeklikte sadece atomlar ve boşluk vardır." Bu olağanüstü güçlü bir fikirdir. Etrafımızdaki şeylerin karışıklığının bir yanılsama olduğunu kabul eder. Dünya'nın kılıfının altında, her şey basittir aslında. Karmaşıklık sadece bir avuç temel yapıtaşının sonsuz sayıda farklı biçimde kombine edilmesiyle yaratılmaktadır. Her şey bu kombinasyonlarda yatar. Atomlar doğanın Lego parçalarıdır. (Avucunuzun İçindeki Sonsuzluk)
- Bir adam güzel bir kızla oturup bir saat geçirdiğinde, bu süre kendisine bir dakika gibi gelir. Bir de onu, bir dakika için sıcak bir fırının üzerine oturtun; bu süre ona bir saatten daha uzun gelecektir. İşte görelilik budur! Albert Einstein (Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez)
- 'Çabuk gel, yıldızların tadına bakıyorum' (Atomların Dansı)
- Amerikan dergisi Science, 2003'teki Yılın Buluşlan başlıklı yazısında şöyle belirtti: "Kara enerjinin varlığı ve evrenin bileşimi konusundaki kuşkular, WMAP uydusu kozmik mikrodalga ardalanının en ayrıntılı fotoğrafını çektiğinde dağılmış oldu." Artık en azından evrenin bileşimi tam olarak biliniyordu: yüzde 73 itici kütleçekimine sahip gizemli görünmez bir madde olan kara enerji, yüzde 23 normal kütleçekim gücüne sahip gizemli görünmez bir madde olan kara madde ve yüzde 4 alışılmış madde. Aslında gökbilimciler, yüzde 4'ün sadece yarısından biraz azını teleskoplarla gözleyebilmişti, geri kalanı muhtemelen galaksiler arası ince gaz veya kara delikler halinde bir yerlerde saklıydı. (Büyük Patlamanın Işığı)
- Dünya kendi kütleçekim gücüyle diğer cisimleri kendine çeker diye biliyoruz; ama gerçekte Dünya uzayı büker ve bu bükülmüş uzay diğer cisimleri çeker. Kütle çekimi budur; eğilip bükülmüş uzay. Bu görüş tek cümlede özetlenebilir: "Madde uzaya nasıl büküleceğini söyler, bükülmüş uzay da maddeye nasıl hareket edeceğini." Bütün bunlar tavuk ve yumurta hikayesine benzese de Einstein 1915'te kütleçekim kuramını ortaya attığından beri pek çok gözlem bu görüşü doğrulamıştır. (Büyük Patlamanın Işığı)
- Mutlak sıfır, ulaşılabilen en düşük sıcaklıktır, bu nedenle fizikte özel bir yeri vardır. Bir cisim soğutulduğunda atomlar git gide daha yavaş hareket etmeye başlar. Santigrat ölçeğinde -273 °C'ye denk gelen mutlak sıfır, atomların hareket etmeyi tamamen bıraktıkları noktadır. (Büyük Patlamanın Işığı)
- Entropi ısı kuramından kaynaklanan bir kavramdır. ‘Entropi daima artar’ kalelerin neden zamanla çöktüğünü, yumurtaların neden kırıldığını ve insanların neden yaşlandığını açıklayan, fiziğin en önemli ilkelerinden biri olan ‘termodinamiğin ikinci yasasının’ bir ifadesidir. (Kütleçekimin Yükselişi)
- Bilimin bilimkurgudan çok daha tuhaf bilgiler içermesi ve evrenin icat edebileceğimiz her şeyden daha etkileyici oluşu karşısında her zaman hayrete düşmüşümdür. (Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez)
- Evrendeki en büyük sırlardan biri neden zamanın bir yöne aktığıdır. Neden insanlar yaşlanır, yumurtalar kırılıp dağılır ve kaleler yıkılır? Neden insanların gençleştiğine, kırık yumurtaların eski haline geldiğine ve kalelerin yıkıntılarından tekrar sağlam hale geldiğine tanık olmayız? Yanıt için Büyük Patlamaya geri dönmemiz gerekir. Bütün yukarıdaki değişiklikler düzenden düzensizliğe geçişle ilişkilidir. Bir yumurtanın kırılmasının (düzensizlik) birçok yolu varken sağlam olmasının (düzen) tek bir yolu vardır. Bütün olasılıklar aynı derecede olası olduğundan yumurtanın sağlam olmaktan kırılmaya doğru gitmesinin olasılığı ezici bir şekilde yüksektir. İşte 'entropinin' (mikroskobik düzensizlik) sadece artabileceğini ifade eden 'termodinamiğin ikinci yasası' budur. Kırık bir yumurtanın tekrar sağlam hale gelmesi olanaksız değildir ancak bu olasılık ezici bir şekilde kücüktür. (Kütleçekimin Yükselişi)
- Uzayda ne kadar uzağa bakacak olursak, zamanda da o kadar geriye bakıyoruz demektir. (Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez)
- Çoğu insan için Dünya'da yaşam zordur. Şanslı kişiler içinse yalnızca koşuşturmalıdır. Günlük yaşamlarımıza kapılıp gitmemize şaşırmamak gerek. Yukarıya değil aşağıya bakıyoruz. Boş uzayın kelimelere sığmayan enginliği içerisinde asılı ufacık bir kaya parçasında yaşadığımızı göz ardı ediyoruz. Ama ince atmosfer kabuğunun üstünde başka dünyalar var. Asırlık fırtınaların estiği, buz volkanlarının patladığı, bulut tepeleriyle aylar arasında devasa şimşeklerin çaktığı dünyalar. Bütün bunlar milyarlarca yıldır devam ediyor olsa da onları ancak şimdi böylesine yakından görebiliyoruz. Gezegen keşifleri çağının başlangıcında yaşıyor olmamız olağanüstü bir ayrıcalıktır. Güneş Sistemi'ni oluşturan Güneş'e ve gezegenlere, uydulara ve kuyrukluyıldızlar ile çeşitli moloz parçalarına hoş geldiniz. (Güneş Sistemi)
- Önemli olan,Newton'ın elmayı yere düşüren kuvvetle Ay'ı Dünya çevresinde yörüngede tutan kuvvetin aynı olduğunu fark etmiş olmasıdır. Düşen elmayla Ay arasında böyle bir bağlantı çok da açık değildir.Ne de olsa,Ay düşüyor gibi görünmüyor.Newton'ın dehası bu görüntünün aldatıcı olduğunu anlamasıydı. (Kütleçekimin Yükselişi)
- Basit bir gözlem, bize son derece önemli bir ipucu veriyor: yüzümüzün pencerede yansıması. Evinizdeki pencereden dışarı bakarken, belki gelip geçen arabaları, rüzgârda sallanan ağaçları, bir köpeğin yürüdüğünü görürsünüz. Ama en önemlisi, bir de yüzünüzün bulanık bir yansımasını görebilirsiniz. Bunun nedeni, camın görüntüyü tam olarak yansıtmamasıdır. Işığın yüzde 95'i geçer, yüzde 5'i geri yansır. (Avucunuzun İçindeki Sonsuzluk)
- Kozmik mikrodalga ardalanı evrenin en eski fosilidir. Doğrudan Büyük Patlamadan gelmekte ve 13,7 milyar yıldır uzayda seyahat etmektedir. Ateştopunda soğuyan madde tarafından yayılmıştır ve Büyük Patlamadan hemen sonrasındaki evrenin damgasını taşır. Mikrodalga gökyüzüne bakarken aslında evrenin 13,7 milyar yıl önceki bir fotoğrafını görürsünüz. (Büyük Patlamanın Işığı)
- Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil (Dünya'nın Tüm Dertleri)
- “Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor ama hiçbir şeyin değerini bilmiyor.” (Dünya'nın Tüm Dertleri)
- "Kendim olduğumu düşünürüm. Ama değilim. Ben bir galaksiyim." (Dünya'nın Tüm Dertleri)
- "Tüm insan ırkı, bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığdırılabilir." (Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez)