Bitkiler Okulu - Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bitkiler Okulu kimin eseri? Bitkiler Okulu kitabının yazarı kimdir? Bitkiler Okulu konusu ve anafikri nedir? Bitkiler Okulu kitabı ne anlatıyor? Bitkiler Okulu PDF indirme linki var mı? Bitkiler Okulu kitabının yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca kimdir? İşte Bitkiler Okulu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Fazıl Hüsnü Dağlarca
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9750815898
Sayfa Sayısı: 56
Bitkiler Okulu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“ Bitkiler çocuklar için sanki bir oyundur. Ne çiçek, ne ağaç... başka bir görüntü. Bu yapıtta bitkiler evreni çocuğun gözleri önüne serilmektedir.
Bir Bitkiler Okulu’nda buluşmaları, ağaçların odalara sığamadıkları için ‘Açıköğretim’ ile eğitildikleri anlatılmaktadır. Bitkilerin sevilmesi önerilmektedir çocuklara. ”
Bitkiler Okulu Alıntıları - Sözleri
- "KONUŞAN SALATALIK ABD'li bilim adamları bitkilerin ses çıkarıp işitebildiklerini iddia ediyorlar. Prof. Milburn 'Ultra ses dalgalarını anlayabiliyoruz. Ömeğin su isteyen bir salatalığın sesi rahatlıkla duyulabiliyor. Üstelik sesi de bir bardaktaki limonatanın son damlalarını kamışla çektiğiniz anda çıkan sese benziyor' diyor" Hürriyet, 18.8.1993
- Ağaçlar esen yeli sever Esen yel Ağaçları sever Kuş İkisini birden sever Çocukların hepsi Üçünü birden sever
- Bir üstünlüğü var ağaçların Geceyi de gündüzü de Görürler insanlardan daha çabuk Ağaçların bir üstünlüğü var Yaşlarındaki tadı Daha çok yaşarlar insanlardan
- En çok öğretilen bize nedir Bilir misiniz Köklere Dallara Yapraklara En çok öğretilen nedir Bilir misiniz Geceleyin ta içlerine almak Karanlığı Sonra aldıklarının hepsini geri vermek aydınlığa Bütün gece bütün gün Ne güzeldir Bilir misiniz Bitkilerin bu ağarık soluğu
- Bitkiler soluk almasa En küçük yeşilden En büyük ağaca dek Bitkiler soluk almasa Duruverir Yeryüzündeki öteki yaşamaların hepsi Bitkilerimiz Pis soluklarımızı alırlar Arınmış soluklarımızı verirler bize
- Dedi ki kuşkonmaz Düşte kımıldar gibi Çok kızıyorum Adımı böyle koyanlara ben Ya kuşlar duyarsa bunu Ya Bile bile konmazsa bana :))
- En çok öğretilen bize nedir Bilir misiniz Köklere Dallara Yapraklara En çok öğretilen nedir Bilir misiniz Geceleyin ta içlerine almak Karanlığı Sonra aldıklarının hepsini geri vermek aydınlığa Bütün gece bütün gün Ne güzeldir Bilir misiniz Bitkilerin bu ağarık soluğu
- Bitkilerimiz Pis soluklarımızı alırlar Arınmış kokularımızı bize verirler
- Ne yazık Ağaçlar sığamaz ki Bitkiler okuluna Ağaçların hepsi Güneyden kuzeye batıdan doğuya Nereye gidersek gidelim Bitkilerin en uzunudur çünkü Ne yapılsın Eğitilmesinler mi Kendilerine göre Okuma yazma öğrenmesinler mi Bu koca bitkileri dünyanın Hayır Onun da kolayı bulunmuş Giderler AÇIKÖĞRETİM OKULUNA ağaçlarımız
- İyi ki var bu AÇIKÖĞRETİM OKULU Olmasa Nasıl böylesine güzel kokabilirdi Bu dağ taş Nasıl Böylesine sevilebilirdi Yeryüzünü dönüm dönüm doldurmuş Boyları bir iki karışlık Güzelim bitkilerin hepsi Nasıl Kokular katına çıkardık Bu ormanlarla bu dallar basamaklarıyla İyi ki Bizi kapsar Bu AÇIKÖĞRETİM OKULU Böylece kapalı kalmıyorlar Bitkilerle insanlar birbirine Görüyorlar birbirini Daha iri daha kocaman gözlerden
- Ağaçlar esen yeli sever Esen yel Ağaçları sever Kuş İkisini birden sever Çocukların hepsi Üçünü birden sever
- Bir üstünlüğü var ağaçların Geceyi de gündüzü de Görürler insanlardan daha çabuk Ağaçların bir üstünlüğü var Yaşlarındaki tadı Daha çok yaşarlar insanlardan
- Yeşille anlaşılırmış ancak Tadı toprağın
- Kavursa da yalaz yalaz Onun sıcaklığı başka
- Bu oğlan aşçı olacak besbelli
Bitkiler Okulu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ağaçlar bitkiler okuluna sığamayınca açıköğretim okuluna giderler..: Çocuk kitabı da olsa yaş fark etmeksizin okunması gereken bir kitap. Çocuklara "bitkiler okulu" üzerinden birçok bitkinin, sebzenin şiirler aracılığı ile bahsedilmesinden oluşuyor ve her şiir birbirinden güzel. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın çocuk kitaplarını çok seviyorum, yazı dili çok eğlenceli ve bilgiye odaklı. Kitap kapağı ve tasarımı, içindeki çizimler de bir o kadar güzel ve eğlenceli. Açıköğretimdekilere Övgü Bir üstünlüğü var ağaçların Geceyi de gündüzü de Görürler insanlardan daha çabuk Ağaçların bir üstünlüğü var Yaşlarındaki tadı Daha çok yaşarlar insanlardan (s.54) (Lúthien)
Bitkiler Okulu: " Bitkiler çocuklar için sanki bir oyundur. Ne çiçek, ne ağaç... başka bir görüntü. Bu yapıtta bitkilerin evreni çocuğun gözleri önüne serilmektedir. Bir Bitkiler Okulu'nda Buluşmaları, ağaçların odalara sığamadıkları için 'Açıköğretim' ile eğitildiği anlatılmaktadır. Bitkilerin sevilmesi önerilmektedir çocuklara. " Fazıl Hüsnü Dağlarca' nın ' Bitkiler Okulu' adlı kitabı 7-9 yaş grubu çocuklar için uygundur ve tabii tüm kitapseverler için... Konusu itibariyle oldukça dikkatimi çeken bir kitap... Kapak rengi ve kitap tasarımı ise kitabın konusuna uygun ve gayet başarılı. Alanda maalesef ki çocuk şiirlerine yeterince yönelinmediği de göz önünde bulundurulduğunda bu kitabın ve alana kazandırılacak olan her yeni kitabın değerinin büyük olduğunu ifade etmek isterim... (@edebiyatinmavisi)
Bitkiler Okulu PDF indirme linki var mı?
Fazıl Hüsnü Dağlarca - Bitkiler Okulu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bitkiler Okulu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fazıl Hüsnü Dağlarca Kimdir?
1914'te İstanbulda doğdu. Babası subay olduğu için ilk ve orta öğrenimini Türkiye'nin değişik yerlerinde tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi ve Harp Okulunu bitirdi. Orduya katıldı. 15 yıl asker olarak hizmet yaptı, Doğu ve Orta Anadolu, Trakya'yı dolaştı. Önyüzbaşı rütbesinde iken kendi isteğiyle ordudan ayrıldı. Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde kısa bir süre görev yaptı. Çalışma Bakanlığı İş Müfettişi olarak İstanbulda çalıştı. 1959'da İstanbul Aksarayda "Kitap" Kitabevini açtı. Yayıncılık yaptı, 1960-1964 arasında "Türkçe" isimli bir aylık dergi çıkardı. 1970'te yayınevini kapattı, sadece şiirle uğraşmaya başladı. Yayınlanan ilk yazısı Yeni Adana Gazetesi'nin 1927'de düzenlediği yarışmada birincilik alan bir öyküydü. İlk şiiri "Yavaşlayan Ömür" 1933'te İstanbul Dergisi'nde çıktı. Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Peyami Safa'nın da dikkatini çeken şiirleri Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı, Gençlik, Yeditepe, Türk Dili, Yenilik, Vatan, Çağrı, Türkçe, Ataç, Türk Yurdu, Yön, Devrim gibi dergilerde yayınlandı. İlk şiirlerinde Necip Fazıl Kısakürek etkisinde kaldı. "Havaya Çizilen Dünya" (1934) şiir kitabındaki şiirlerinde bu etki görülür. Kendi şiir çizgisine yönelişi "Çocuk ve Allah", "Daha" (1940) kitaplarıyla başlar. Şiiri "sezgi" ve "us" olmak üzere iki dönemde incelenebilir. Sezgi dönemi eserleri "Havaya Çizilen Dünya" (1934), "Çocuk ve Allah" ile "Daha"yı (1940) izleyen "Çakırın Destanı" (1945), "Taş Devri" (1945) kitaplarını kapsar. "Asû" (1955) ile başlayan ikinci dönem günümüze kadarki şiirlerinde etkin olan "usçu" dönemdir. Sezgi döneminde kendine has bir şiir dili ve biçemi yaratmaya çalıştı. "Us" dönemi ise güçlü bir Türkçe tutkusuyla dikkat çeker. Dağlarca bu dönemde dilin arılaştırılması çabalarına katıldı, evrensel temalara ağırlık vermeye başladı. 1970 sonrasında yoğunlukla çocuk şiirleri yazdı. Hem Türkiye'de hem uluslararası düzeyde birçok ödül kazandı, bir çok ülkede şiirleri okundu. Kitapları birçok dile çevrildi.
ESERLERİ:
ŞİİR:
Havaya Çizilen Dünya (1935)
Çocuk ve Allah (1940)
Daha (1943)
Çakırın Destanı (1945)
Taş Devri (1945)
Üç Şehitler Destanı (1949)
Toprak Ana (1950)
Aç Yazı (1951)
İstiklal Savaşı- Samsundan Ankaraya (1951)
İstiklal Savaşı- İnönüler (1951)
Sivaslı Karınca (1951)
İstanbul-Fetih Destanı (1953)
Anıtkabir (1953)
Asu (1955)
Delice Böcek (1957)
Batı Acısı (1958)
Mevlanada Olmak (Gezi) (1958)
Hoolar (1960)
Özgürlük Alanı (1960)
Cezayir Türküsü (Fransızca, İngilizce ve Arapça çevirileriyle birlikte, 1961)
Aylam (1962)
Türk Olmak (1963)
Yedi Memetler (1964)
Çanakkale Destanı (1965)
Dışarıdan Gazel (1965)
Kazmalama (1965)
Yeryağ (1965)
Vietnam Savaşımız (İngilizcesiyle, 1966)
Kubilay Destanı (1968)
Haydi (1968)
19 Mayıs Destanı (1969)
Vietnam Körü (destan-oyun) (1970)
Hiroşima (Fransızca,İngilizce çevirileriyle, 1970)
Malazgirt Ululaması (1971)
Kınalı Kuzu Ağıdı (1972)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973)
Horoz (1977)
Hollandalı Dörtlükler (1977)
Çukurova Koçaklaması (1979)
Nötron Bombası (1981)
Yunus Emrede Olmak (1981)
Çıplak (1981)
İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985)
Uzaklarda Giyinmek (1990)
Dildeki Bilgisayar (1992)
ÖDÜLLERİ
1946 CHP Şiir Yarışması üçüncülüğü
1956 Yeditepe Şiir Armağanı Asu kitabıyla
1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Delice Böcek kitabıyla
1966 Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Şiir Armağanı Delice Böcek ile
1977 Sedat Simavi Vakfı Ödülünü Peride Celal ile bölüştü, Horoz şiir kitabıyla
1967 International Poetry Forum (Uluslararası Şiir Forumu, Pittsburg
Amerika) tarafından "En İyi Türk Şairi" seçildi
1974 Struga (Yugoslavya) Şiir Festivallerinde Altın Çelenk ödülü
Fazıl Hüsnü Dağlarca Kitapları - Eserleri
- Dağ Uykusu
- Çocuk ve Allah
- Balina İle Mandalina
- Bütün Şiirleri
- Yazıları Seven Ayı
- Bitkiler Okulu
- Yaramaz Sözcükler
- Dört Kanatlı Kuş
- Göz Masalı
- Su Yıkamak
- Güneşi Doğduran
- Asu
- Üç Şehitler Destanı
- Toprak Ana
- İçimdeki Şiir Hayvanı
- Karşıdüşünce
- Arkası Siz
- Samsun’dan Ankara’ya
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda
- Kuş Ayak
- Bütün Şiirleri 2
- İstanbul Fetih Destanı
- Cin ile Cincik
- Haydi
- Orda Karanlık Olurum
- Horoz
- Serçe Parmak
- Uzaklarla Giyinmek
- Genç
- Arkaüstü
- Batı Acısı
- Üç Okumalı Dizeler - Göründüğüm
- Bütün Şiirleri 3
- Orta Parmak
- Sakarya Kıyıları
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk
- Yüzük Parmağı
- İçeri Sait Faik
- Haydi 2
- Dildeki Bilgisayar
- Yeryüzü Çocukları
- Bağımsızlık Savaşı - II
- Aç Yazı - Batı Acısı
- Bağımsızlık Savaşı - 2
- Yaşamamalarda
- Aç Yazı
- Başparmak
- Türkçem Benim Ses Bayrağım
- O' 1923
- Aylam
- Taş Devri
- Mevlana'da Olmak
- Malazgirt Ululaması
- 30 Ağustos
- Yedi Memetler
- Çanakkale Destanı - İstanbul Fetih Destanı
- Okulumuz 3'teki
- Okulumuz 1'deki
- Bağımsızlık Savaşı 1
- Batı Acısı
- Cincik
- Delice Böcek
- İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler
- Sivaslı Karınca
- Okulumuz 2'deki - Kanatlarda
- Yapıtlarımla Konuşmalar 1
Fazıl Hüsnü Dağlarca Alıntıları - Sözleri
- Ne de azıcıkmış insan Kocaman yaşamalar içinde (Orda Karanlık Olurum)
- "Yavaşlatılmış karanlık gibiyim." (Uzaklarla Giyinmek )
- Dalgalardan aydınlık bile duyulmuyordu. (Balina İle Mandalina)
- "Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Güçlü düşler Gerçek olur er geç." (Balina İle Mandalina)
- Bu değil, sancak 29 Ekim, 10. yılını kutlarken. -Ben Harbiye Alayında bir süngücük- Bu değil, tören günü süngüme güneşin vurduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Özgürlüğün, ulusal bağımsızlığın, Göğe ulaşan dağlarımız üzerinde Yalaz yalaz durduğu. Bu değil, sancak 29 Ekim, Yerinde yeller bile esmez Bayrağı dalgalandırdığı yok, Yok altın bir harman savurduğu Bu değil, sancak 29 Ekim, Sancak Mustafa Kemal’in Sancak ellerle Bu değil, kurduğu. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
- "Bakışın gecede yitik Göklerin sulara düşen aydınlığından Uzar azala azala Kara sevgilerdeki.." (Asu)
- Düş'le gerçek birbirine yakındır Bilmez misin Düşler Güçlü düşler Gerçek olur er geç (Balina İle Mandalina)
- Büyü mü yapmışlar ne (Bütün Şiirleri)
- Yaşayacaksan alnın dik yaşa. Boynun vurdurmak yakışır da kardaşlar Eğilmek yakışmaz başa. (Bütün Şiirleri 2)
- Ordular günaydın Yine Altaylar’ı yarıp geçmiş Kurdumuz. Yeryüzünde, Tanrı’nın kutsal düzlüğünde Yüz binlerce yüz binlerce şehidin istediği yerden, Dalgalanır bayrak yurdumuz. Ordular, gücü topluluğun, Ordular toprağımızın çiçeği. Kavaklardan çamlara dek, İşte, en yüce çağların parıltısında, Ordular yapar geleceği. Akan ne, yıldız ışığı değil, tan ağartısı değil, Evrenden evrene uzanan, bir sudur. Dağ taş, Duyar, yürür, düşünür daha taş, Ordular, ulusların usudur. Ordular günaydın, Doruklara gelip konmuş bir ulu ses, bir türkü. Uygarlıktan uygarlığa, özgür, Bir kez daha Yaşadık Atatürk’ü. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
- ... Yalnız gerçektir sonsuz olan Sonsuz gördün mü kendini, Dur. (Malazgirt Ululaması)
- Uçuyordu kocaman bir yeşillik Bu ne dedim Karşılık verdi yanımdan akan bir yıldız Bu düşüdür annenin Der ki Yeryüzünden daha uzaklarda Daha yeşil olsun Çocuğum. (Arkaüstü)
- En çok öğretilen bize nedir Bilir misiniz Köklere Dallara Yapraklara En çok öğretilen nedir Bilir misiniz Geceleyin ta içlerine almak Karanlığı Sonra aldıklarının hepsini geri vermek aydınlığa Bütün gece bütün gün Ne güzeldir Bilir misiniz Bitkilerin bu ağarık soluğu (Bitkiler Okulu)
- Hepsi de soğukkanlıydı insanların Sanki bu duruma alışıktılar İki yüzlerini de Birlikte taşımaya alışıktılar (Genç)
- Uygarsın biliyoruz Peki çocukların sana bir gün Sormaz mı İnsanı sevmezse neye yarar uygarlık. (Dört Kanatlı Kuş)
- Yılanlar, ağularını nasıl akıtırlar? Üç biçimle: 1- Beğenmiş görünerek. 2- Sevmiş görünerek. 3- Beğenirken sevmiş görünerek. İşte yılanların en kurtulunmaz ısırışı bu üçüncüsüdür. (Yılanlar) Vatan, 19 Mart 1962, sayı 6384, s. 3 (Karşıdüşünce)
- Sayım günüydü dün Açtılar bütün kapıları Girdiler defter kalem Yazdılar Kapısı açıktı girdiler evine Öyle yalnızdı ki Yalnız adamı görmediler yazmadılar (Bütün Şiirleri 3)
- Duydum konuşurlarken Satacaklarmış Bir sirke ya da hayvanlar bahçesine Ben onların mıyım (Yazıları Seven Ayı)
- Sorar kara sakallı, yıktık parçaladık bitiremedik. Bu anıtları kim korur? Seslenir Ağustos böceği, 30 Ağustos'tan: Ben korurum. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eylemde 10 Kasımlarda)
- Karşımızdaki bizim gibi düşünmüyor mu? Ne güzel. Onun düşündüğünü kendi düşüncemize katalım. Büyütelim usumuzu. (Karşıdüşünce)