matesis
dedas

Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bizim Büyük Çaresizliğimiz kimin eseri? Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabının yazarı kimdir? Bizim Büyük Çaresizliğimiz konusu ve anafikri nedir? Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı ne anlatıyor? Bizim Büyük Çaresizliğimiz PDF indirme linki var mı? Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabının yazarı Barış Bıçakçı kimdir? İşte Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.05.2022 23:00
Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Barış Bıçakçı

Editör: Murat Gültekingil

Editör: Can Cankoçak

Tasarımcı: Ali Osman Coşkun

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789750502637

Sayfa Sayısı: 167

Bizim Büyük Çaresizliğimiz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

O yıl bahar bize eksik yanlarımızı, hiç tamamlanmayacak şeyleri hatırlatarak gelmişti. Yarım yamalak bulutlar, sahanda yumurta güneşi, neremizi ısıttığı belli olmayan bir sıcaklık. Burnumuzu mu, kalbimizi mi yoksa kasıklarımızı mı?

İki yakın arkadaşın aynı kadına âşık olması ve kahvaltıda peynirin üzerine reçel sürebilme iştahı.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz Alıntıları - Sözleri

  • Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle!
  • "Dostum, her şeyin farkında olduğun için mi yalnız ve mutsuzsun?
  • Ne yöne gidecektim? Geçmiş ve gelecek birbirleriyle öncelik sonralık ilişkisi içinde miydi? Biri geride diğeri ileride miydi?
  • Basit şeyler isteyince, basit şeylerden zevk almaya başlayınca, anlıyorum ki âşık olmuşum.
  • Şunu biliyorum: Birine aşık olunca,ömrün boyunca onu aramışsın da sonunda bulmuşsun gibi, geçmişini tekrar kurgularsın. Basit tesadüfler, aşkın ilahi gücünün işaretleri olur çıkar.
  • [...] yere her çarptığımızda daha az yükseliyorduk.
  • Kitap okudukça benden uzaklaşıyorsun.
  • İnsan severken basit sınıflandırmaların sınırlarını değil kendi sınırlarını görür, kendi sınırlarında dolaşır, kendi sınırlarına değer.
  • Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir?
  • Özgürlüğün kimse tarafından sevilmemeyi göze almak olduğunu söylüyordum
  • "Kitap okudukça benden uzaklaşıyorsun,"
  • "Biz bir aile sayılırız artık,"
  • Tabii sonradan unuttum. O duygular, düşünceler silindi. Ama yaşımın insanı olma şansımı kaybetmiştim ben sanki. O gün.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

2+1 Ender, Çetin ve Nihal'in hikayesi. Bir de Fikret var. O da Ender ve Çetin'in liseden arkadaşı. Ailesini bir trafik kazasında kaybeden Fikret, cenaze işlemlerinden sonra yurt dışına dönmek zorunda kalır. Ama kız kardeşi Nihal üniversite okuduğu için onu yanına alamaz. Ve kardeşini eski arkadaşlarına emanet edip Amerika'ya gider. Hikaye böyle başlar. Bu roman aracılığıyla Barış Bıçakçı ile ilk kez tanışmış oldum. Çok memnun oldum, beğendim. Hatta daha önce neden okumamışım diye de hayıflandım. Kitabın konusu, anlatım şekli, ilerleyişi çok güzeldi. Ender'in dilinden anlatılıyor kitap, ama normal anlatım değil. Çetin'e içini döker gibi anlatıyor. Özellikle buna bayıldım. (Ragif)

Kitaba ve Yazarına Dair Birkaç Duygu: Barış Bıçakçı'dan okuduğum, daha doğrusu dinlediğim ilk kitap. Kitabın ismi her zaman bana güzel gelmişti. Bizim Büyük Çaresizliğimiz, nerde karşıma çıksa iştahımı kabartıyor ve abartmayacağım bir biçimde heyecanımı kamçılıyordu. Ama nedense hep ertelendi yarınlara. Hayatın bize sundukları, ya da bizim kendi uğraş ve gayelerimiz doğrultusunda okumak zorunda olduğumuz, okumak zorunda hissettiğimiz kitaplar çoğaldıkça bazı kitaplarda hep erteleniyor. İlk kez bir kitabın heyecanını tam olarak hissetmek için keşke bundan on ya da on beş yıl önce okusaydım diyorum. Çünkü kitap şu an ki yaşım itibariyle konusu yavan geldi. Yine de kitap ve Barış Bıçakçı hakkında birkaç şey yazmak istiyorum. Bizim Büyük Çaresizliğimiz okurunu hiç sıkmadan, rahatsız etmeden kendini okutan bir kitap. Barış Bıçakçı'nın Türkçe dilini kullanışını, bu dile hakimiyetini kitapta hem görüyor hem de hissediyoruz. Yine de konu olarak dediğim gibi yavan geldi. Artık bu konular o kadar çok işleniyor ki. Ama kendime hep sorduğum şu soruyu sorunca birçok şey yerine oturuyor. "Edebiyatta konu olarak Balzac, Dostoyevski, Tolstoy, Dickens, Kafka ve daha sayamayacağım birçok yazar zaten her konuyu yazmışlar. Bu yüzden önemli olan artık bir olayı, konuyu nasıl anlattığımız, dili ne ölçüde kullandığımızdır." Bu soru doğrultusunda ben 21.yüzyıl da Bizim Büyük Çaresizliğimiz ve Barış Bıçakçı Türk edebiyatında kendine yer bulduğuna inanıyorum. Yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum. Ama en çok Sinek Isırıklarının Müellifi kitabını. En kısa sürede Barış Bıçakçı'dan tekrar okumak, dilin ve anlatımının zevkini tatmak için sabırsızım. Geçen gün Blue Tv de dolanırken karşıma çıktı Bizim Büyük Çaresizliğimiz. Sinemaya uyarlandığını gördüğümde meraklandım. Umarım sinemaya hakkıyla uyarlanmıştır. Kitap bittiğine göre izlenebilir. Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı içinse de geciktirmeyin, okuyun! (GökHan)

Merhabalar. Bugün size benim çok sevdiğim bir kitap olan Bizim Büyük Çaresizliğimiz’den bahsedeceğim. Önce ana hatlarıyla kitabın konusundan bahsedeyim sonra kendi düşüncelerimi yazacağım. Kitabımızın iki ana karakteri var bunlar : Ender ve Çetin. Bu ikilinin eşcinselliğin sınırlarında bir arkadaşlıkları var. Küçüklüklerinden beri hayalini kurdukları gibi birlikte yaşıyorlar. Karakterlerimiz sessiz sakin yaşarken evlerine bir misafir geliyor: Nihal İşte bu misafirin gelmesiyle işler değişiyor. Karakterlerimizi çetrefilli bir zaman bekliyor. Bakıldığında çok da farklı olmayan bir konu var . Yazar bize zaten çok acayip bir hikaye vaad etmiyor. Oldukça hayatın içinden olan olaylar ve duyguları okuyoruz kitapta. Ama bu sıradanlığı anlatışı çok farklı .Barış Bıçakçı çok sakin duyguları öyle anlatıyor ki , biliyoruz ki bu hikaye bizi bir yerden tutacak. Kitabın dili oldukça akıcı ,okurken sıkılacağınızı düşünmüyorum. Ayrıca kitap insanda dinlenilmişlik hissini uyandırıyor. Sanki bir otobüs yolculuğundasınız da mola vermişsiniz gibi . Ya da ben böyle hissettim . Bunlar çok öznel duygular. Bu kitapta benim için biraz öyle zaten. Sanki benim hikayemi anlatıyormuş gibi .Öyle içselleştirmişim ki kitabı yerimi yadırgadığım zaman açıp okuma isteği duyuyorum. Kitabı onun gözünden okuduğumuz karakteri, Ender’in, bir sözü var: “Okumak kimilerine yazmayı öğretir ,banaysa yazmamayı öğretti. Edebiyat ve ibadet dahil ,bir tür vecd hali yaratan bütün faaliyetlerin nihai amacı o faaliyeti yapmamayı öğretmek olmalı. Üstelik edebiyatçıların , özellikle de şairlerin ,güzellikle ilişkilerinin sorunlu olduğunu düşünüyorum. Ya ona itaat etmek ya da hükmetmek istiyorlar. Güzellikle birlikte uslu uslu yaşayamıyorlar vesaire vesaire.” Bu sözleri çok değerli buluyorum, belki de bu sözler sayesinde güzellikle yaşamayı öğrendim, bilemiyorum. Bu kitabı yerini yadırgayanlar ve kendilerini evdeymiş gibi hissetmek isteyenler okuyabilirler. Belki size de ev olur. Bu sizin yaşadıklarınıza ve iç dünyanıza bağlı tabii ki , oldukça kişisel. Öyle işte , son olarak bir alıntı verip gideceğim . Keyifli okumalar. “Ev kuşuyduk biz.Radyo dinlerdik,çay içip bisküvi yerdik,bu da yetmezdi bisküvimizi çaya batırırdık:Gülüşümüzün bütün dişleri tamamdı da gençliğimizin üç dişi eksikti.” (gülten)

Bizim Büyük Çaresizliğimiz PDF indirme linki var mı?

Barış Bıçakçı - Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bizim Büyük Çaresizliğimiz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Barış Bıçakçı Kimdir?

Barış Bıçakçı 1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekim 1997 tarihlerinde iki şiir kitabı yayımladı. İlk romanı Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) yılında İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. İletişim Yayınları'nca yayımlanan diğer kitapları: Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004)

Barış Bıçakçı Kitapları - Eserleri

  • Bizim Büyük Çaresizliğimiz
  • Aramızdaki En Kısa Mesafe
  • Sinek Isırıklarının Müellifi
  • Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
  • Baharda Yine Geliriz
  • Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
  • Veciz Sözler
  • Seyrek Yağmur
  • Kurbağalara İnanıyorum
  • Tarihi Kırıntılar
  • Şiirler
  • Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı
  • Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
  • Herkes Herkesle Dostmuş Gibi

Barış Bıçakçı Alıntıları - Sözleri

  • "Her söz bir uçurum, onunsa kanatları çok küçük, kayalarsa keskin, her düşüş, bir ölüm." (Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı)
  • Basit şeyler isteyince, basit şeylerden zevk almaya başlayınca, anlıyorum ki âşık olmuşum. (Bizim Büyük Çaresizliğimiz)
  • "Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz." (Baharda Yine Geliriz)
  • "Korku iyi bir harçtır." (Sinek Isırıklarının Müellifi)
  • "Hayat alıştığım ve nefret ettiğim akışını kazandı tekrar." (Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra)
  • “Yazarın ömrü kahramanlarının ömrü kadardır.” (Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme)
  • Hep aynı şeyi mi yaşıyoruz, durmadan aynı şeyi? (Veciz Sözler)
  • Hayat ne tuhaf! Bazı çatlakların içine insan davranışları sızıyor ve orada birikiyor. Sonra da kötü kokular yükseliyor hayatın çatlak yerlerinden, zayıf yerlerinden. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
  • Bir felsefeci ölü bulunduğunda akla gelecek ilk şüpheli elbette kafasındaki fikirlerdi. (Aramızdaki En Kısa Mesafe)
  • "Yere çakılana kadar kanatlarımın olduğuna inanacağım." Bu inanç yetiyordu ona. Zaten hayat da yere çakılana kadar yaşanan bir şeydi. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
  • "Her gün o kadar çok acıya tanık oluyoruz ki, ben de artık asgari ahlak sahibi pek çok insan gibi, mutluluk rolü için dublör kullanıyorum." (Seyrek Yağmur)
  • "Yaşlı ve cazibesini yitirmiş bir aktris olmaya karar verdim çünkü neysem o olarak kalamazdım.Kimse olduğu gibi kalamaz. Kendisine azıcık saygı duyan hiç kimse olduğu gibi kalamaz." (Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme)
  • Hangi haberi okuduğumda normal hayatımı sürdürmeyi bırakacağım, diye düşündüm. Hangi haberi? (Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra)
  • Hayatın içinde çok fazla insan, mekan ve zaman var. Bu çokluk "inanması zor" şeyleri de mümkün kılıyor. Düşünün, yerküre 4,6 milyar yıl yaşında. Bu kadar sürede her şey olur! Ama sanatın bu kadar süresi yok. Dolayısıyla hayatın devasa çemberi içinde dışarı taşmadan var olan bir şeyi sanatın "dar" çemberi içine aldığımızda ister istemez çemberi ihlal etme tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Sanattaki bir şeyin inandırı­cılığına hayattan kanıt bulmaya çalışmak bence nafile bir ça­ba. (Kurbağalara İnanıyorum)
  • Çünkü zamanla her şeyi sever insan, çünkü bir gün öleceğini anlar. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
  • ... çünkü hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil! Her şey hatırlandığı gibi. (Aramızdaki En Kısa Mesafe)
  • Böyle şeyler heyecanlandırırdı onu, yani mağdur olmak. (Herkes Herkesle Dostmuş Gibi)
  • "Yürüdüğüm bu yoldan benden önce sonbahar geçmiş, ardından da hiçbir mevsim gelmemiş." (Hüseyin Kıyar, Yavuz Sarıalioğlu, Barış Bıçakçı)
  • "Kısa kollu mutsuzluk elbisesiyle annem, durmadan, kaybeden bir kahraman, bağışlamayan bir tanrı sizinle aramızda." (Şiirler)
  • “Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,“ demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?“ (Baharda Yine Geliriz)

Yorum Yaz